25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA ARAŞTIRMA 9 İstanbul Haber Servisi - Eski İSKİ genel müdürlerinden Dur- sun Ali Çodur ve Ergun Göknel, kentin ciddi bir su krizi ile karşõ karşõya olduğuna dikkat çekerek özellikle Melen projesinin şu an- ki durumunu eleştiriyorlar. Eski İSKİ Genel Müdürü Dur- sun Ali Çodur, sonbaharda bek- lenen yağõşõn alõnmamasõ halinde 2009 yazõnõn İstanbul için bir fe- lakete dönüşebileceği uyarõsõnda bulundu. Yetkililerin su krizine karşõ hiçbir önlem almadõğõna dikkat çeken Çodur, Melen ve Ye- şilçay projelerinde inşa edilmesi gereken barajlarõn hâlâ yapõlma- dõğõnõ vurguladõ. Melen projesin- den yanlõş yatõrõmlar yapõldõğõnõ belirten Çodur, “Yanlış yapma- ya da devam ediyorlar. Me- len’de de Yeşilçay’da da baraj yapılması gerekiyordu ama yap- madılar. Regülatörlerden sağ- lıklı ve verimli su almak müm- kün değil. Melen’de baraj ya- pılmadığı için buradan kışın gelen suyu kullanamıyoruz. Su- yun azaldığı yaz döneminde re- gülatörden su almanın kente bir faydası yok” diye konuştu. GÖKNEL: Kriz masası oluşturulmalı Eski İSKİ Genel Müdürü Ergun Göknel, su krizinin çözümüyle il- gili kõsa, orta ve uzun vadeli çö- züm önerilerini derlediği bir ça- lõşma yaptõ. Rapordaki öneriler özetle şöyle: Alõnacak önlemlerin belir- lenmesi için, uz- manlardan olu- şan bir kriz ma- sasõ oluşturul- malõ. İstanbul’a verilen su mik- tarõ hiç vakit kaybetmeden 2 milyon metre- küpten 1.2 met- reküpe indirilmeli. Su kesintilerinde karşõlaşõla- cak sõkõntõlara karşõ önlem alõn- malõ. Kesintilerden sonra şebekeye yeniden su verildiğinde basõnçla gelen suborularõn zayõf yerlerinde patlamalara neden olabilir. Bu patlaklarõn acilen tamiri için de- neyimli ekipler kurulmalõ. Suyun kesik olduğu dönem- lerde hastane, okul ve otellerin su- suz kalmamalarõ için en az 100 araçlõk bir tanker filosu kurulma- lõ. Bu kuruluşlarõn su durumunun her an bilinebilmesi ve anõnda İS- Kİ’ye bildirilmesi için tespit edi- lecek kuruluşlarda 24 saat nöbet tutacak İSKİ elemanlarõ hazõr bu- lundurulmalõ. Su tasarrufu için yoğun bir kampanya başlatõlmalõ, bahçe ve park sulamasõ, hortumla araç yõ- kanmasõ yasaklanmalõ. Ev ve işyerlerinde, kamu bi- nalarõnda damlayan musluk ve rezervuarlarõn tamir edilmesi için uyarõlarda bulunulmalõ. Terkos Barajõ’na kontrollü olarak günde 60-70 bin m3 deniz suyu pompalayarak takviye edil- meli. Eylül-ekim aylarõnda uygu- lamaya alõnacak şekilde bulut to- humlamasõ (yağmur bombasõ) için hazõrlõk yapõlmalõ. Baraj göllerindeki buharlaş- manõn azaltõlmasõ için, göllerin yü- zeyleri kimyasal maddeyle ka- panmasõnõ sağlayacak düzenekler kurulmalõ. Toplu olarak su kullanõlan hastane, okul ve otellerde tüm musluklarõn sensörlü hale getiril- mesi zorunlu kõlõnmalõ. Yine has- tane ve okullarda zorunlu olarak, evlerde ise teşvik edilerek yağmur sularõnõn toplanacağõ sarnõçlar ya- põlmalõ. GÜRTUNA: Devletin bina yapması yanlış Kentte ya- põlan en bü- yük hatanõn yanlõş ve yüksek yo- ğunluklu ya- põlaşma ol- duğuna işa- ret eden Ali Müfit Gür- tuna, kentin her boş alanõna, ço- ğunlukla da devlet eliyle yüksek ya- põlar inşa edilmesinin yanlõşlõğõna dikkat çekti. “Bu yapılaşmalarla kentin nüfusu yükseltiliyor. Nü- fus artışı ile sorun artışı ise aynı oranda değil. Nüfus yüzde yüz ar- tarsa sorunlar yüzde bin artar” diyen Gürtuna, hõzlõ nüfus artõşõnõn yaratacağõ tehlikelere karşõ önlem alõnmasõ gerektiğini belirtti. Nüfus artõşõ nedeniyle su miktarõnõn da azaldõğõnõ anõmsatan Gürtuna, “Di- yelim ki şimdi 100 kişiye 100 lit- re su veriyoruz. Su üretimi yüz- de 50’ye düşerse kullanıcı sayısı da 200’e çıkarsa, kişi başına an- cak çeyrek litre su düşer. Biz za- manında su sıkıntısı olacak dedik. Şimdi ‘Küresel õsõnma’ diyorlar. Hayır, bunun nedeni küresel de- ğil yönetimsel ısınmadır” diye konuştu. Barajlarõn doluluk oranõ son ölçümlere göre yüzde 28.90’a kadar düşerken Alibeyköy Barajõ yine kurudu Eski İSKİ genel müdürlerinden Çodur ve Göknel, Melen projesinde yanlõş yatõrõmlar yapõldõğõnõ belirtiyorlar İstanbul Haber Servisi - Küresel iklim de- ğişikliği bütün dünyayõ kavururken Türki- ye’nin megakenti İstanbul da su krizi tehditi al- tõnda. Su havzalarõnõn yapõlaşmaya açõlmasõ, hõz- la artan nüfus, bilinçli su plan ve politikalarõ- nõn uygulamaya konulmamasõ, hõzlõ sanayileşme gibi nedenlerle su sõkõntõsõ çeken kent, son 2 yõl- dõr yaz aylarõnõ susuz kalma tehlikesi ile geçi- riyor. Barajlarõn doluluk oranõ son ölçümlere gö- re yüzde 28.90’a kadar düşerken Alibeyköy Ba- rajõ geçen yõl olduğu gibi yine kurudu. İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakülte- si Hidrolik Anabilim Dalõ Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlhan Avcı’nõn “İstanbul’un Tarihsel Ge- lişim Süreci İçinde Öne Çıkan Bir Öğe: Su” başlõklõ çalõşmasõna göre su, İstanbul’un kuru- luş ve gelişme sürecinde her zaman bağlayõcõ bir rol oynadõ. Şehrin gelişmesi ve nüfus artõ- şõna bağlõ olarak İstanbul çevresindeki yeni su kaynaklarõ arayõşõ, Roma döneminde ve daha sonra Osmanlõ ve Cumhuriyet döneminde hep gündemde kaldõ. Su havzalarındaki kontrolsuz yapılaşma Avcõ, “Gerek 1980 yılında yaşanan göç ola- yı sonucu İstanbul nüfusundaki yüzde 14’le- re varan aşırı artış, gerek planlanan su kaynakları projelerinin zamanında ta- mamlanamamış olması, gerekse su havza- larındaki kontrolsüz yapılaşma ve sanayi- leşme nedeniyle var olan bazı su kaynakla- rının da kullanılır olmaktan çıkmış olması sonucu 1990’lı yılların başlarında yaşanan ardışık kurak yıllarda, İstanbul belki de ta- rihinde görmediği bir su sıkıntısı yaşamıştır” tespitinde bulunuyor. Avcõ, “Öyle ki, Karadeniz’in beğenmedi- ğimiz tuzlu ve kirli suyunu Terkos Gölü üze- rinden, Yalova’nın mütevazı baraj suyunu da tankerlerle şebeke üzerinden musluğu- muza aktarılması yetmemiş; Trabzon’dan Karadeniz derelerinin suyunu tankerlerle, Manavgat’ın suyunu da balonlarla İstanbul’a getirerek günü kurtarmanın hesapları bile yapılmıştır” ifadesini kullanõyor. İstanbul’daki son yirmi yõlõn su sorunu sadece kaynak ek- sikliği değil, şebeke altyapõsõ eksikliği, gece- kondu ve çarpõk kentleşmenin getirdiği olum- suzluklar nedeniyle var olan sõnõrlõ su kayna- ğõnõn dengeli dağõtõlamamasõnõn da ayrõ bir so- run olduğuna dikkat çeken Avcõ, şu bilgileri ak- tarõyor: “Özellikle İSKİ döneminde yaşanan su so- rununun nedenlerinden birisi de, ne garip- tir ki dönemin iktidarları ile İstanbul yerel yönetimleri arasında hep var olan kavgalı ilişkiler ve bunun İSKİ’nin icraatlarına olan yansımaları olmuştur. Son olarak 1990’lı yılların başlarında yaşanan çok cid- di boyutlardaki su sıkıntısından sonra, İs- tanbul’un su sorununun çözümü konusun- da iktidarlarla yerel yönetimler arasında gi- derek bir konsensus sağlanır olmuş; İSKİ da- ha serbest ve tutarlı kararlar almaya baş- lamış, 1980’li yıllarda çok talihsiz bir zorlama ve kararla kapatılmış olan DSİ İstanbul Böl- ge Müdürlüğü de 1990’lı yıllarda yeniden ku- rularak Yeşilçay ve Melen gibi önemli su kay- nakları projeleri hayata geçirilmeye baş- lanmıştır.” İstanbul Haber Servisi - İstanbul, 16-22 Mart 2009 tarihleri arasõnda gerçekleştirilecek olan “5. Dünya Su Forumu”na ev sahipliği yapmaya hazõrlanõyor. Bir yandan da Dünya Su Forumu’nu “suyu kâr ala- nı olarak” gördüğü için eleştiren çevreci örgütler, ay- nõ tarihlerde gerçekleştirmek üzere “Alternatif Su Forumu” örgütlüyor. Suya dayalõ sorunlara, bunlarõn insanlar için git- tikçe artan önemine vurgu yapõp bunlara çözüm öne- rileri getiren ve su ile ilgili en büyük uluslararasõ et- kinlik olan 5. Dünya Su Forumu, 16-22 Mart 2009 tarihleri arasõnda İstanbul Büyükşehir Belediyesi Süt- lüce Tesisleri’nde gerçekleştirilecek. 100 oturum ve 500 sunum gerçekleştirilecek olan foruma 15 ülkeden devlet başkanõ, 200 ülkeden ba- kan, belediye başkanõ ile 20 bine yakõn uzman, sivil toplum kuruluşu, üretici ve tüketici temsilcisi katõl- masõ bekleniyor. Bakanlarõ, yerel yöneticileri, par- lamenterleri, su sektörünün içinden ve dõşõndan uz- manlarõ, sivil toplum örgütlerini, sanayicileri aynõ plat- formda buluşturacak olan forum sonucunda iklim de- ğişikliğinin neden olduğu sorunlarõn aşõlabileceğine ilişkin sonuçlar açõklanacak. 5. Dünya Su Forumu’nun ana temasõnõ oluşturan “Su İçin Farklılıkların Birleştirilmesi” hedefine yö- nelik piramit şeklinde bir program yapõsõ hazõrlan- dõ. Forumda, “Küresel Değişimler ve Risk Yöne- timi”, “İnsani Kalkınma ve Binyıl Kalkınma Hedeflerinin Geliştirilmesi”, “İnsani ve Çevresel İhtiyaçları Karşılamak İçin Su Kaynakları ve Te- min Sistemlerinin Koruma ve Yönetme”, “İdare ve Yönetim”, “Finans” ve “Eğitim, Bilim ve Kapasite Geliştirme” konu başlõklarõndan bir prog- ram oluşturuldu. Forum sonucunda iklim değişikliğinin etkilerinin neler olduğuna ve bunlarõn nasõl aşõlabileceğine iliş- kin sonuçlar açõklanacak. Dünya Su Forumu Koordinatörü Daniel Zimmer, suyun dünyada kritik ve önemli bir konu olduğunu ifade ederek, dünyanõn bu sorunu halletmesinde Tür- kiye’nin önemli bir rolü olduğuna inandõklarõnõ söyledi. Su kaynaklarõnõn büyük tehdit altõnda ol- duğunu,dünyanõn üçte birinin susuzluk çektiğini, ge- lecekte bu oranõn daha da kötüye gideceğini anlatan Zimmer, “Önümüzdeki 20 yıl içinde dünya nü- fusunun yarısının su sıkıntısı çekmesi bekleniyor” uyarõsõnõ yaptõ. Katılımcı örgütler Kampanyaya ve foruma Akdeniz Çevre Platformu, Barõşarock İnisiyatifi, Göç-Der, Hasankeyfi Yaşat- ma Girişimi, Heinrich Boll Stiftung Derneği, Kadõ- köy Kent Konseyi, Küresel Eylem Grubu, Mezo- potamya Kültür Merkezi, Munzur’u Koruma Kuru- lu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Sosyal De- mokrasi Vakfõ, Tunceli Dernekleri Federasyonu, Va- purlarõmõ Vermiyorum Kampanyasõ ve Yeşiller destek veriyor. İlhan Avcı çalışmasının sonuç bölümün- de ise İstanbul’un kuruluşundan beri hep “suyu arayan bir şehir” olduğunu ve bu du- rumun hâlâ devam ettiğini vurgulayarak “Bunun pek çok nedeni olduğu söylenebi- lir. Ancak bunlar içinde en önemli olanı, da- ha başta İstanbul için yanlış bir yer seçilmiş olması veya doğal olarak İstanbul’un nü- fusunun ve su talebinin bu boyutlara gele- bileceğinin düşünülememiş olmasıdır. İs- tanbul’u bir dünya incisi olarak tanımlıyo- ruz ama İstanbul’un suyu yok. Tarih bo- yunca bütün yerleşim ve uygarlıklar hep önemli su kaynaklarına yakın konumlarda kurulup gelişmiş iken, İstanbul bu temel il- ke ve öğeden uzak kalmış. Her dönemde gös- terilen bütün çabalara karşın Romalılardan günümüze kadar İstanbul’daki su sorunu bir türlü çözülememiş ve bu sorunun uzun va- deli çözümü için, ‘Bulgaristan sınırından başlayıp Bolu sınırına kadar uzanan bir alanda kullanılabilir ne kadar su kaynakları varsa bunların hemen hepsinin toparlanıp İstanbul’a getirilmesi’ gibi radikal bir yak- laşım ve uygulama içine girilmiştir. Bunun içindir ki, yıllar sonra bu eksiğini tamam- lamak üzere uzun bir yolculuğa çıkıp batı- da Bulgar sınırındaki Mutlu (Rezve) Dere- si’ne, doğudan ise Bolu sınırındaki Melen Çayı’na kadar giderek ve çok büyük bedel- ler ödeyerek, ‘kenti kaynağın yanına gö- türmek yerine, kaynağı kente getirmek’ zo- runda kalınmıştır” yorumunu yapıyor. SUYU ARAYAN ŞEHİR: İSTANBUL İstanbul Valiliği, öğrencileri küresel õsõnma, ku- raklõk ve su tüketimi konularõnda bilgilendirmek için su konulu bir kitap yayõmladõ. İstanbul Valiliği İl Afet Yönetim Merkezi ve İstanbul Afet Derneği’nce çocuklara yönelik hazõrlanan Güvenli Yaşam Se- risi kitaplarõnõn ikincisi olan kitap, su temasõnõ ta- şõyor. Kitabõ, Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve Me- teoroloji Yüksek Mühendisi Sedef Çakır kaleme aldõ. İstanbul’daki 32 ilçe kaymakamlõğõna, ilgili ka- mu kurum ve kuruluşlarõna gönderilen kitap, ilk- öğretim öğrencilerine dağõtõldõ. İstanbul Vali- si Muammer Güler, kitaba yazdõğõ önsözde, ilgili tüm kurum ve ku- ruluşlarõn su konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeleri ha- linde, sel ve kuraklõk gibi afetlerle mücadelede ba- şarõlõ olunacağõna inandõğõnõ ifade etti. 60 sayfalõk kitapta, su hakkõnda bilinmesi gereken temel bil- giler, sudan kaynaklanan afetlerden korunma yol- larõ, su tasarruf yöntemleri gibi konular, ilkokul öğ- rencilerine uygun olarak resim, şekil ve grafikler eşliğinde anlatõlõyor. Kitapta, öğrencilerin konula- rõ ezberlemeleri değil, iyice anlamalarõ için de ufak deney ve mini test gibi bölümler yer alõyor. Öğrencilere su kitabı Su Forumu, su forumuna karşõ... D ünya su politikalarõnõ tartõşmak üze- re 2009 yõlõnõn Mart ayõnda İstan- bul’da toplanacak 5. Dünya Su Fo- rumu’na karşõ aynõ tarihlerde “Alter- natif Su Forumu” gerçekleştirilecek. Tüm duyarlõ çevreleri Alternatif Su Fo- rumu’na katõlmaya çağõrmak için ha- zõrlanan bildiride İstanbul’da topla- nacak 5. Dünya Su Forumu’nu devlet yönetimlerinin ve özel şirketlerin do- mine ettiğine dikkat çekilerek, mevcut “su” sorununu yaratanlarõn bu forum- da çözüm aramaya çalõşacağõ belirtil- di. Sosyal hareketlerin dõşlandõğõ bu ka- palõ forumun önemli gündem madde- lerinden birinin de Türkiye’deki su kay- naklarõnõ ve baraj yatõrõmlarõnõ özel- leştirilme sürecine açmak olduğu vur- gulandõ. Çoğu hükümetin, su kaynaklarõnõ ekonomik gelir olanağõ olarak yoğun bir şekilde kullandõğõ belirtilerek “Bunu yaparken genelde ekono- mik kârı temel alarak yapıyor, bu da çok sayıda olumsuzluğa ne- den oluyor. Su kaynakların yöne- timi ve kullanımı, en az ekonomik ihtiyaçlar kadar, toplumsal eşitlik ile ekolojik ihiyaçları gözeterek uzun vadeli şekilde planlanıp uy- gulanmalı. Bu gerçekten hareket- le, su öyle kullanılıp korunmalı ki gelecek kuşaklar da suyu aynı şekilde ve özgürlükte kullanabilsin” denildi. CHP İstanbul İl Örgütü tarafõndan kentin su sorununa çözüm bulunmasõ ve politika üretilmesi amacõyla 26-28 Ha- ziran tarihleri arasõnda gerçekleştirilen “İstanbul’un Su Politikası Sempoz- yumu”nun sonuç bildirgesinden öne çõ- kan bazõ başlõklar: İstanbul’a Düzce’den getirilen Büyükmelen suyu İstanbul’daki su ih- tiyacõnõn yaklaşõk yüzde 50’sini karşõ- layacağõndan bu projenin tamamlanmasõ zorunluluk haline gelmiştir. Büyük- melen Çayõ’nõn çevresel kaynaklõ etki- ler ile kirlenmemesi için Büyükmelen Havzasõ koruma altõna alõnmalõ. İstanbul’a Düzce ve Istranca de- relerinden gelen ve yakõn gelecekte Rezve Deresi’nden getirilecek ham su- ya, ileriki yõllarda, Düzce ve Istranca bölgelerinde ihtiyaç olmasõ halinde ne yapõlabilecek, planlanmõş mõdõr? Ül- kelerarasõnda yaşanmasõ beklenen su sa- vaşlarõ olmadan, benzerlerinin ülkemi- zin şehirleri arasõnda ortaya çõkmasõn- dan korkulmuyor mu? Su havzalarõnõn korunmasõ ve de- netlenmesi sonrasõnda Istranca derele- rinden getirilecek ham suyun başka bir suyla karõşõmõna izin verilmeden ileri arõtmadan geçirilmesi ve elde edilecek birinci sõnõf su kalitesindeki içme su- yunun ayrõ bir şebeke ile İstanbul’daki mahalle merkezlerinde halka arz edil- mesi sağlanmalõ. Sorunlar sempozyumda tartışıldı 16-22 MART’TA İSTANBUL’DA TİCARİLEŞENSU DSİ’nin hedefleri Devlet Su İşleri Genel Mü- dürlüğü’nün (DSİ) İstanbul’a yönelik öngörü ve hedefleri şöyle: 2040’ta nüfusu 18.4 mil- yona ulaşacak olan İstanbul’da, kişi başõna su tüketimi 220 lit- re/gün olacak, yõlda yaklaşõk 2 milyar metreküp suya ihtiyaç duyulacak. İSKİ’nin planladõğõ su kaynaklarõyla yõlda 2 milyar 705 milyon metreküp su üreti- lecek. 2020’ye dek kentin yüz- de 95’inin kanalizasyon bağ- lantõsõ gerçekleştirilecek. 2020’de su kayõplarõ yüz- de 25’e gerileyecek. 2040’ta günde 5.2 milyon metreküp atõksu arõtõlabilecek. 106 dere õslah edilecek, İstanbul’da 2040 yõlõnda da su sorunu olmayacak. Mehmet Faraç yıllık izninin bir bölümünü kul- lanacağından yazılarına bir süre ara vermiştir. Susuzluğa doğru adõm adõm ‘Ciddi bir su krizi yaşanacak’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle