30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2008 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Rusya-İran-ABD Üçgeninde AKP Kuzey komşumuzda meydana gelen olaylar, bir başka komşumuz İran’ın devlet başkanının ülke- mizi ziyareti, son gelişmeler üzerine, Rusya-İran- ABD üçgeni arasına sıkışmış olan AKP’nin içinde bulunduğu durumun ele alınmasını gerektirdi. Cumhuriyetin ilk yıllarında, hatta ondan önce, re- jimin temelinin atıldığı “Kurtuluş Savaşı” döne- minde, Türkiye’nin günümüzde de, dünyanın en kritik noktalarından biri haline gelmiş olan “Kaf- kaslar”a bakışı son derecede ilginçtir. Bolşevik re- jimi kuşatmak ve büyük petrol bölgesini ele ge- çirmek için var gücüyle seferber olmuş İtilaf Dev- letleri bir “Kafkas seddi” oluşturmak ve yeni reji- mi oradan sarsarak, petrol yataklarını ele geçirmek istiyorlardı. Osmanlı‘nın kukla iktidarının yandaş olduğu bu girişime Mustafa Kemal karşı çıktı, Le- nin ile ayrı ufuklara yelken açmış olmalarına kar- şın, aynı düşmana karşı mücadele ettiğini bilerek, Sıvas Kongresi’nde bile dile getirilen önerileri eli- nin tersiyle itti. Cumartesi günü bu köşede, An- kara’nın bu tercihini Moskova’nın Stalin zama- nındaki kabul edilmesi olanaksız istemleri yüzünden değiştirmek zorunda kaldığı, ve Batı ile birlikte Sov- yetler’e karşı blok oluştururken, kendi haklı ulu- sal çıkarları ve toprak bütünlüğünü savunma yo- lunu tuttuğu yazılmıştı. Ne var ki, Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte, kartlar yeniden karılıp da- ğıtılmış, yeni dengeler, yeni durumlar oluşmuştur. Bu durumda Ankara’nın yeni oluşuma uygun ye- ni politikalar üretmesi, bütün bölgeye olduğu ka- dar, dünyaya da yeni bir gözle bakıp, yeni yakla- şımları benimsemesi gerekirdi. Kafkaslar, 1920’lerdeki gibi bir kez daha ABD’nin iştahım kabartmaktadır. Bu kez “Kafkas Seddi”, renkli devrimler yoluyla, ABD eksenine yamanmış rejimler aracılığıyla yaşama geçirilmek istenmek- tedir. Son Gürcistan olaylarına, Saakaşvili‘nin, ABD desteğini abartarak hesap hatası yapması neden oldu. Bu fırsatı iyi değerlendiren Putin şimdi böl- gedeki etkinliğini arttırmıştır ve Gürcistan’ın top- rak bütünlüğünün artık hayal olduğu Moskova ta- rafından da açıklanmış bulunmaktadır. Gürcistan olayları üzerine hemen Moskova ve Tiflis’e giden Tayyip Erdoğan, içeriğini kendisi- nin de bilip bilmediğinden kuşkulu olduğum Kaf- kaslar’da İstikrar Platformu fikrini ortaya atarak, aktif bir politika izlediği görüntüsünü yaratmak is- temiştir. Ama acaba, ABD tarafından dizayn edilen ve ik- tidara oturtulan bir partinin liderinin Kafkasya gi- bi karmaşık bir konuda, Amerika’nın öngördüğü çözümler doğrultusundan çıkarak, bölgenin is- tikrarını sağlamak için yeni çözümler üretmesi ne kadar olasıdır? Türkiye ile Rusya’nın Kafkaslar ve Karade- niz’de ortak ya da birbirlerine yakın çıkarlarının ne kadar büyük olduğunu, Karadeniz’i de bir açık de- niz haline getirmek için Montreux Boğazlar Söz- leşmesi’ni ortadan kaldırmak için harekete geç- meye hazırlanan ABD’nin bu girişimlerini ortaya koymasından sonra daha açıkça anlaşılacaktır. Ahmedinejad‘ın, suretini bir kez daha açıkça or- taya koyduğu İstanbul ziyareti için de aynı şeyi söy- lemek mümkündür. Bush yönetiminin İran’ı hedef aldığı ve her an çılgınca bir girişimde bulunmasının söz konusu ol- duğu, bunun da bölge ülkesi ve İran’ın komşusu olan Türkiye’nin çıkarlarıyla hiç mi hiç bağdaş- madığı herkesçe bilinmektedir. Yine herkesin bildiği bir başka husus da, ABD ile İsrail’in İran Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziya- retinden hiç mi hiç hoşnut olmadıklarıdır. Ancak, Ankara bu ziyaretin, biraz da İran tara- fından gelen baskılar üzerine gerçekleşmesini sağ- lamış ve bu alanda da, görece bağımsız bir poli- tika izlediği görüntüsünü yaratmaya çalışmıştır. Bu görüntünün gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ise ziyaret sonrası yapılan açıklama ve onu izleyen günlerde Batı basınında çıkan haberlerle daha iyi ortaya çıkmıştır. Washington gönülsüzce kabul ettiği ziyaret sı- rasında, İran ile Türkiye’nin yeni bir gaz anlaşması imzalamasını istemediğini AKP kurmaylarına açık- lıkla söylemiş bulunmaktadır. Ekonomik yaptı- rımların Tahran’ın üzerinde caydırıcı bir etki yap- masına çalışıldığı bir dönemde, Türkiye ile İran ara- sında yeni anlaşma ve projeler çok ters bir etki ya- ratabilirdi. Nitekim Guardian, anlaşmanın ABD tarafından torpillendiğini açıkça belirtmiş bulunuyor. Hem Rusya hem de İran ile ilişkilerinde, rahat ve görece bağımsız iyi komşuluk ilişkileri geliştir- meye çalıştığı izlenimini yaratmak isteyen, ama Rusya- İran-ABD üçgeni içine sıkışmış olan AKP, bu mayınlı alanda, icazetli politikalarıyla ulusal çı- karları savunmada ne kadar başarılı olabilir der- siniz? [email protected] Dişli’den dişlerine takõlan 1 milyon dolarõn hesabõ sorulmalõ diyen CHP lideri Baykal ‘AKP yolsuzluğun odağõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “rüşvet aldığının belgelerle ortaya konulduğunu” söylediği AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’ye sa- hip çõkan AKP yönetimini eleştirerek “Rüşvet olayı artık bir Şaban Diş- li olayı değildir, bir AKP olayı- dır. Yolsuzluk olayının oda- ğında artık AKP vardır” dedi. CHP lideri Deniz Baykal, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçda- roğlu’nun ortaya çõkardõğõ rüşvet olayõyla ilgili yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, AKP yönetimini suçladõ. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dişli’nin iş ta- kipçiliği yaparak 1 milyon do- lar almasõnõn somut ve belgeli bir “rüşvet ola- yı” olduğuna dikkat çeken Baykal, “Anayasa Mahke- mesi’nin verdiği kararla laiklik kar- şıtı eylemlerin odağı ha- line geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet ola- yıyla da yolsuzluğun odağına oturmuş- tur” dedi. CHP lideri Baykal, bundan son- ra yapõlmasõ gerekenin “Şaban Dişli’yi ke- nara çekmek ve ondan uzak durmak de- ğil, Dişli’nin dokunulmazlığını kaldıra- rak dişlerine takılan 1 milyon doların he- sabını yargıda sormak” olduğunu kaydetti. ‘ARTIK DİŞLİ OLAYI DEĞİL AKP OLAYIDIR’ Baykal, şöyle devam etti: “AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli’nin iş takipçiliği yaparak 1 milyon dolar alması, somut ve belgeli bir rüşvet olayıdır. Ancak bu olay artık bir Dişli ola- yı değildir. AKP Genel Başkan Yardım- cısı Dişli, Grup Başkanvekilimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nun belgelere dayalı açık- lamalarından 6 gün sonra gazetecilerin önüne çıkarken yanına AKP’nin Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ’ı da almıştır ve Bozdağ, büyük bir pişkinlikle, mille- tin gözüne baka baka, Dişli’nin aldığı be- lirtilen rüşveti savunmuştur. İş takipçi- liği karşılığı 1 milyon dolar aldığı kayıt- lara geçen Dişli, AKP Genel Başkanı Er- doğan’ın genel başkan yardımcısı, Boz- dağ grup başkanvekilidir. Yani rüşvet olayı artık bir Şaban Dişli olayı değildir, bir AKP olayıdır. Yolsuzlukların oda- ğında artık AKP vardır. Çünkü AKP üst yönetimi, kendisini bu belgeli rüşvet ola- yından ayrıştıramamıştır. Tam tersi, Başbakan’ın gruptaki yardımcısı Bozdağ, rüşvetçi diye kayıtlara geçen Dişli’nin sa- vunuculuğunu üstlenmiştir. Fotoğraf çok açıktır, çok nettir. Yapılması gereken Dişli’yi bir kenara çekmek, ondan uzak durmak değildir, yapılması gereken Diş- li’nin dokunulmazlığını kaldırmak, ba- ğımsız yargıya göndermek ve Şaban Diş- li’den dişlerine takılan 1 milyon doların hesabını sormaktır. Ancak, AKP her zaman olduğu gibi bu yola gitmeyecek, bu dokunulmazlığı kaldırırsak sıra diğerle- rine gelecek diye, belgelere göre rüşvet- çi olduğu kayıtlara geçen Dişli’nin do- kunulmazlığını kaldırmayacaktır.” Baykal, AKP’nin bu tavrõna karşõn nasõl ki Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden 10’unun “laiklik karşıtı eylemlerin oda- ğı olmuştur” demesine karşõn AKP’nin ka- patõlmamõş olmasõ, o partinin odak olduğu gerçeğini değiştirememişse, Dişli’nin do- kunulmazlõğõnõn kaldõrõlõp yargõya teslim edilmemesinin de AKP’nin yolsuzluğun odağõ olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini sözlerine ekledi. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’ye sahip çõkan AKP yönetimini eleştiren Baykal, “Rüşvet olayõ artõk bir Şaban Dişli olayõ değildir, bir AKP olayõdõr. Yolsuzluk olayõnõn odağõnda artõk AKP vardõr” dedi. Baykal, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla laiklik karşõtõ eylemlerin odağõ haline geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet olayõyla da yolsuzluğun odağõna oturmuştur” dedi. Eskişehir’de Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Baş- kanlığı’nın (TOKİ) AKP’li Odunpazarı Beledi- yesi ortaklığı ile Ihlamurkent bölgesine yaptırdığı 518 konut 1 yıl geçmesine karşın halen hak sa- hiplerine teslim edilmedi. Porsuk Bulvarı Mig- ros mağazası önünde toplanan bir grup hak sa- hibi adına basın açıklaması yapan Atilla İnceelli, AKP’li Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sa- kallı’nın daha önce 24 Nisan’da konutların tes- lim edileceğini açıkladığını anımsatarak, şöyle ko- nuştu: “TOKİ heyeti eksiklikler tespit etmiş ve mü- teahhit firmaya 5 Eylül 2008 tarihine kadar sü- re vermiştir.” (Fotoğraf: CAN HACIOĞLU) AKP’Lİ BAŞKANA EV TEPKİSİ SAMSUN (Cum- huriyet) - CHP PM Üyesi Berhan Şim- şek, AKP’lilerin “Durmak yok yola devam” sloganına atıfta bulunarak “Durmak yok satmaya devam, diyen AKP’den, kadife el- divenli ellerden bu ülkeyi kurtaracağız” dedi. Batı Karadeniz gezisinin son durağı olan Sam- sun’da CHP’nin yeni il başkanı Vedat Yılmaz’ı ziyaret eden Berhan Şimşek, parti il binasında basın toplantısı düzenledi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in okullara ibadethane açılması için verdiği yasa teklifinin, rektör ata- malarıyla ilgili tartışmaların gündemden dü- şürmek için ortaya atıldığını savunan Şimşek, “AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, böyle bir teklif- ten haberleri olmadığını açıkladı. AKP’de kimse kendi başına yasa teklifi veremez. Çünkü bu partide Erdoğan’dan habersiz sivrisinek bile uçamaz” diye konuştu. Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele iddiasıyla iktidara gelen AKP’nin batağın içinde olduğunu be- lirten Şimşek, şunları söyledi: “Şimdi de Şa- ban Dişli armudu dişledi. Dişli, ‘CHP’yi Al- lah’a havale ediyorum’, dedi. Millete din ve iman üzerinden siyaset yapıyorlar. Kendilerine de han hamam yapıyorlar. Dişli’nin üzerini ört- meye çalışıyorlar. Ama örtemeyecekler.” İNEBOLU (AA) - İstanbul Tuz- la’da 3 kişinin öldüğü, 12 kişinin de ya- ralandõğõ kazanõn yaşandõğõ tersanenin kurucusu Mehmet Oyar, filikalarõn de- nenmesinde kum torbasõ kullanõlmadõğõnõ öne sürerek “kum torbası falan bilmi- yorum, denemede kum torbası ol- maz” dedi. Tuzla’daki Gisan Tersanesi’nin kuru- cusu Mehmet Oyar (88), kazanõn ar- dõndan derin üzüntü yaşadõğõnõ belirterek “Olaya çok üzüldüm, günlerce ağla- dım” dedi. Tersanedeki güvenlik ön- lemleri için bugüne kadar devletin iste- diği tüm şartlarõ yerine getirdiklerini ve çeşitli zamanlarda yapõlan denetimlerde tespit edilen eksiklikleri anõnda gider- diklerini kaydeden Mehmet Oyar, “Ya- pılmadık bir şey yok, her şey yapılıyor, ama kaza oluyor” dedi. Üç kişinin öldüğü 12 kişinin de yara- landõğõ kazada, denize düşen filikada kum torbasõ yerine “canlı denek” kul- lanõldõğõ iddialarõna tepki gösteren Oyar, sözlerine şöyle devam etti: “Filika Çin’den alınmış. Kayacağı kızakları Gürdesan yapmış. Loyd ‘çalõşõr’ diye onay vermiş. Bizim bir hatamız yok. Deneme yapılan filikanın bağlı bu- lunduğu geminin 19 kişilik personel kapasitesi var. Taşeron, filikaya adam- ları toplamış. 19 kişi geleceği yerde 16 kişi gelmiş. Filikanın denemesi yapıl- masaydı, gemi 19 kişiyle yüzecekti. Bu gemi denizde fırtınaya yakalansaydı o zaman filikaya binen 19 kişinin hepsi ölürdü.” 48 yõldõr tersanecilik yaptõğõnõ vurgulayan Gisan Tersane- si’nin kurucusu Oyar, filikalarõn de- nenmesinde kum torbasõ kulla- nõlmadõğõnõ öne sürerek “Kum torbası falan bilmiyorum, denemede kum torba- sı olmaz” diye konuştu. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Şeriat yan- lõsõ “http://forum.tak- va.com” adlõ internet site- sinin “forum” köşesinde, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Ata- türk’e ağõr hakaretler edi- liyor. Gazetemize tele- fonla ulaşan ya da elek- tronik posta gönderen çok sayõda okur, internet site- sinin yetkililerce bir an önce kapatõlmasõ gerektiği görüşünü dile getiriyor. Okuyucular, sitede, Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk ve annesi Zübey- de Hanõm hakkõnda ağõr hakaretler yer aldõğõnõ ve bu sitenin engellenmesi gerektiğini belirtiyorlar. Yurttaşlar ayrõca siteyle ilgili pek çok kez Teleko- münikasyon Kurumu’na şikâyet dilekçesi yazdõk- larõnõ, ancak bu dilekçele- re bir türlü yanõt alama- dõklarõn da altõnõ çizerek yetkilileri uyarõyor. CHP’NİN HUKUKÇU MİLLETVEKİLİ KART ‘Suç çok boyutlu ve organize’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin hukukçu milletvekili Atilla Kart, AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’nin 1 milyon dolar rüşvet karşõlõğõ, iş takibi yaptõ- ğõna ilişkin iddiayõ içeren olayõ “organize suç ve kamudaki çeteleşme” olarak niteledi. CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli hak- kõndaki 1 milyon dolar karşõlõğõ rüşvet ve iş takibi suçlamasõna ilişkin hukuki durumu de- ğerlendirdi. Olayõ “imar rantı suretiyle haksız kazanç sağlanması” olarak nitelen- diren CHP’li Kart, “Bu organize bir olay- dır. Kamu görevlileri arasında bir anlam- da çeteleşme yoluyla yaratılan bir suç tü- rüdür. Bu iş yalnızca Şaban Dişli ile bit- mez” dedi. Dişli’nin dokunulmazlõk zõrhõna sõğõnarak belli bir rantõ kişisel olarak sağladõ- ğõnõ kaydeden Atilla Kart, “Olayın içerisin- de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başka- nı, belediye meclisi, Silivri Belediyesi bo- yutu da vardır. Belli ki bura- da kurumsal yapı içerisinde gerçekleştirilen organize şe- kilde gerçekleşen kamu yet- kisinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen bir mekanizma var. Bu meka- nizma kamu yetkisi ardına sığınan illegal bir yapılan- ma” değerlendirmesini yaptõ. ‘SAVCILAR HAREKETE GEÇMELİ’ Dişli olayõnõn da AKP iktidarõnõn kimliğini ortaya koyduğuna işaret eden Atilla Kart, şunlarõ söyledi: “Olayın Başbakan sorum- luluğu boyutu var. Bu olaya ilişkin deneti- mi yapması gereken İçişleri Bakanlığı. Bakanlık olayın idari yönünü soruştura- cak. Bakanlık soruşturma yapar mı, yap- maz mı? Yapamaz. Çünkü işin içinde AKP kadroları var. Bu kadar bariz bul- gular olduğuna göre, somut deliller söz konusu olduğuna göre savcıların resen, görevleri gereği doğrudan soruşturması gerekir. Bir haftadır yazılıp çiziliyor; sav- cılar nerede? Delilleri toplayıp İçişleri Ba- kanlığı’ndan soruşturma izni istemesi ge- rekir. Bakanlık izin vermezse Danıştay nezdinde itiraz edilebilir. Savcıların bunu yapması gerekir. Ceza Yasası anlamında olay haksız kazanç sağlamaya yönelik. Organize bir yapı var. İlgili belediyeler ile merkezi hükümet kadroları arasındaki bir yapılanma.” Olayõn üzerine Başba- kan’õn gidemeyeceğini söyleyen Kart, “Çünkü bu kirliliği yaratan politikaların temsilcisi Başbakan’dır. Bu ilişkileri hi- maye eden, teşvik eden konumundadır. Parti memuru yapılanmasıdır bu. Devlet içinde AKP’nin kendi devletini kurma ça- basıdır. Parti devleti yapılanmasının oldu- ğu yerde yolsuzluklar, hukuksuzluklar kaçınılmazdır. Bunun bir adım sonrası dikta yönetimidir” diye konuştu. Dişli’nin 1 milyon dolar karşõlõğõ iş ta- kibi yapmasõnõ “Organize suç ve kamu- daki çeteleşme olarak niteleyen CHP’li Atilla Kart, savcõlarõn kendiliğinden harekete geçerek ceza soruşturmasõ başlatmasõ gerektiğini vurguladõ. forum.takva.com İnternet sitesinden Atatürk’e hakaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanõ Köksal Toptan, CHP Grup Başkanveki- li Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’nin malvarlõğõnõ açõkla- masõ yönündeki çağrõsõna olumsuz yanõt verdi. Toptan, milletvekillerinin malvarlõğõnõn açõklan- masõnõn hukuken mümkün olmadõğõnõ bildirdi. TBMM İletişim Ofisi’nden yapõlan açõklamada, anayasanõn 71. maddesine göre milletvekillerinin diğer kamu görevlileri gibi mal bildiriminde bu- lunmak zorunda olduğu kaydedildi. Açõklamada, şöyle denildi: “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Müca- dele Yasası’nın 9 ve 11. maddeleri ile bu yasa- ya dayanılarak Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulan Mal Bildiriminde Bulun- ması Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca mal bildirimlerinin içeriği hakkında soruştur- ma ve kovuşturmaya yetkililer dışındakilere açıklama yapılamayacağı gibi bilgi de verile- memektedir. Adı geçen milletvekilinin mal bil- diriminin içeriği hakkında başkanlığımızca açıklama yapılmasının hukuken mümkün ol- madığı kamuoyunun bilgisine sunulur.” Dişli’ye Meclis korumasõ TBMMBaşkanõKöksalToptan,‘yönetmeliği’gerekçegösterdi Berhan Şimşek: AKP yolsuzluk batağında Üç kişinin öldüğü Gisan Tersanesi’nin kurucusu Oyar, ‘Denemede kum torbasõ olmaz’ dedi Patron ‘kobay işçiliği’ savundu (Fotoğraf:CEMİLCİĞERİM) ATİLLA KART TBMM Başkanı Toptan Mehmet Oyar (Fotoğraf: AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle