Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2008 SALI
4 HABERLER
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Rusya-İran-ABD
Üçgeninde AKP
Kuzey komşumuzda meydana gelen olaylar, bir
başka komşumuz İran’ın devlet başkanının ülke-
mizi ziyareti, son gelişmeler üzerine, Rusya-İran-
ABD üçgeni arasına sıkışmış olan AKP’nin içinde
bulunduğu durumun ele alınmasını gerektirdi.
Cumhuriyetin ilk yıllarında, hatta ondan önce, re-
jimin temelinin atıldığı “Kurtuluş Savaşı” döne-
minde, Türkiye’nin günümüzde de, dünyanın en
kritik noktalarından biri haline gelmiş olan “Kaf-
kaslar”a bakışı son derecede ilginçtir. Bolşevik re-
jimi kuşatmak ve büyük petrol bölgesini ele ge-
çirmek için var gücüyle seferber olmuş İtilaf Dev-
letleri bir “Kafkas seddi” oluşturmak ve yeni reji-
mi oradan sarsarak, petrol yataklarını ele geçirmek
istiyorlardı. Osmanlı‘nın kukla iktidarının yandaş
olduğu bu girişime Mustafa Kemal karşı çıktı, Le-
nin ile ayrı ufuklara yelken açmış olmalarına kar-
şın, aynı düşmana karşı mücadele ettiğini bilerek,
Sıvas Kongresi’nde bile dile getirilen önerileri eli-
nin tersiyle itti. Cumartesi günü bu köşede, An-
kara’nın bu tercihini Moskova’nın Stalin zama-
nındaki kabul edilmesi olanaksız istemleri yüzünden
değiştirmek zorunda kaldığı, ve Batı ile birlikte Sov-
yetler’e karşı blok oluştururken, kendi haklı ulu-
sal çıkarları ve toprak bütünlüğünü savunma yo-
lunu tuttuğu yazılmıştı. Ne var ki, Soğuk Savaş’ın
sona ermesiyle birlikte, kartlar yeniden karılıp da-
ğıtılmış, yeni dengeler, yeni durumlar oluşmuştur.
Bu durumda Ankara’nın yeni oluşuma uygun ye-
ni politikalar üretmesi, bütün bölgeye olduğu ka-
dar, dünyaya da yeni bir gözle bakıp, yeni yakla-
şımları benimsemesi gerekirdi.
Kafkaslar, 1920’lerdeki gibi bir kez daha ABD’nin
iştahım kabartmaktadır. Bu kez “Kafkas Seddi”,
renkli devrimler yoluyla, ABD eksenine yamanmış
rejimler aracılığıyla yaşama geçirilmek istenmek-
tedir.
Son Gürcistan olaylarına, Saakaşvili‘nin, ABD
desteğini abartarak hesap hatası yapması neden
oldu. Bu fırsatı iyi değerlendiren Putin şimdi böl-
gedeki etkinliğini arttırmıştır ve Gürcistan’ın top-
rak bütünlüğünün artık hayal olduğu Moskova ta-
rafından da açıklanmış bulunmaktadır.
Gürcistan olayları üzerine hemen Moskova ve
Tiflis’e giden Tayyip Erdoğan, içeriğini kendisi-
nin de bilip bilmediğinden kuşkulu olduğum Kaf-
kaslar’da İstikrar Platformu fikrini ortaya atarak,
aktif bir politika izlediği görüntüsünü yaratmak is-
temiştir.
Ama acaba, ABD tarafından dizayn edilen ve ik-
tidara oturtulan bir partinin liderinin Kafkasya gi-
bi karmaşık bir konuda, Amerika’nın öngördüğü
çözümler doğrultusundan çıkarak, bölgenin is-
tikrarını sağlamak için yeni çözümler üretmesi ne
kadar olasıdır?
Türkiye ile Rusya’nın Kafkaslar ve Karade-
niz’de ortak ya da birbirlerine yakın çıkarlarının ne
kadar büyük olduğunu, Karadeniz’i de bir açık de-
niz haline getirmek için Montreux Boğazlar Söz-
leşmesi’ni ortadan kaldırmak için harekete geç-
meye hazırlanan ABD’nin bu girişimlerini ortaya
koymasından sonra daha açıkça anlaşılacaktır.
Ahmedinejad‘ın, suretini bir kez daha açıkça or-
taya koyduğu İstanbul ziyareti için de aynı şeyi söy-
lemek mümkündür.
Bush yönetiminin İran’ı hedef aldığı ve her an
çılgınca bir girişimde bulunmasının söz konusu ol-
duğu, bunun da bölge ülkesi ve İran’ın komşusu
olan Türkiye’nin çıkarlarıyla hiç mi hiç bağdaş-
madığı herkesçe bilinmektedir.
Yine herkesin bildiği bir başka husus da, ABD
ile İsrail’in İran Cumhurbaşkanı’nın Türkiye ziya-
retinden hiç mi hiç hoşnut olmadıklarıdır.
Ancak, Ankara bu ziyaretin, biraz da İran tara-
fından gelen baskılar üzerine gerçekleşmesini sağ-
lamış ve bu alanda da, görece bağımsız bir poli-
tika izlediği görüntüsünü yaratmaya çalışmıştır.
Bu görüntünün gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ise
ziyaret sonrası yapılan açıklama ve onu izleyen
günlerde Batı basınında çıkan haberlerle daha iyi
ortaya çıkmıştır.
Washington gönülsüzce kabul ettiği ziyaret sı-
rasında, İran ile Türkiye’nin yeni bir gaz anlaşması
imzalamasını istemediğini AKP kurmaylarına açık-
lıkla söylemiş bulunmaktadır. Ekonomik yaptı-
rımların Tahran’ın üzerinde caydırıcı bir etki yap-
masına çalışıldığı bir dönemde, Türkiye ile İran ara-
sında yeni anlaşma ve projeler çok ters bir etki ya-
ratabilirdi.
Nitekim Guardian, anlaşmanın ABD tarafından
torpillendiğini açıkça belirtmiş bulunuyor.
Hem Rusya hem de İran ile ilişkilerinde, rahat
ve görece bağımsız iyi komşuluk ilişkileri geliştir-
meye çalıştığı izlenimini yaratmak isteyen, ama
Rusya- İran-ABD üçgeni içine sıkışmış olan AKP,
bu mayınlı alanda, icazetli politikalarıyla ulusal çı-
karları savunmada ne kadar başarılı olabilir der-
siniz?
asirmen@cumhuriyet.com.tr
Dişli’den dişlerine takõlan 1 milyon dolarõn hesabõ sorulmalõ diyen CHP lideri Baykal
‘AKP yolsuzluğun odağõ’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal,
“rüşvet aldığının belgelerle ortaya
konulduğunu” söylediği AKP Genel
Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’ye sa-
hip çõkan AKP yönetimini eleştirerek
“Rüşvet olayı artık bir Şaban Diş-
li olayı değildir, bir AKP olayı-
dır. Yolsuzluk olayının oda-
ğında artık AKP vardır” dedi.
CHP lideri Deniz Baykal, CHP
Grup Başkanvekili Kemal Kılıçda-
roğlu’nun ortaya çõkardõğõ rüşvet
olayõyla ilgili yaptõğõ yazõlõ açõkla-
mada, AKP yönetimini suçladõ. AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Dişli’nin iş ta-
kipçiliği yaparak 1 milyon do-
lar almasõnõn somut ve
belgeli bir “rüşvet ola-
yı” olduğuna dikkat
çeken Baykal,
“Anayasa Mahke-
mesi’nin verdiği
kararla laiklik kar-
şıtı eylemlerin odağı ha-
line geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet ola-
yıyla da yolsuzluğun odağına oturmuş-
tur” dedi. CHP lideri Baykal, bundan son-
ra yapõlmasõ gerekenin “Şaban Dişli’yi ke-
nara çekmek ve ondan uzak durmak de-
ğil, Dişli’nin dokunulmazlığını kaldıra-
rak dişlerine takılan 1 milyon doların he-
sabını yargıda sormak” olduğunu kaydetti.
‘ARTIK DİŞLİ OLAYI DEĞİL
AKP OLAYIDIR’
Baykal, şöyle devam etti:
“AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban
Dişli’nin iş takipçiliği yaparak 1 milyon
dolar alması, somut ve belgeli bir rüşvet
olayıdır. Ancak bu olay artık bir Dişli ola-
yı değildir. AKP Genel Başkan Yardım-
cısı Dişli, Grup Başkanvekilimiz Kemal
Kılıçdaroğlu’nun belgelere dayalı açık-
lamalarından 6 gün sonra gazetecilerin
önüne çıkarken yanına AKP’nin Grup
Başkanvekili Bekir Bozdağ’ı da almıştır
ve Bozdağ, büyük bir pişkinlikle, mille-
tin gözüne baka baka, Dişli’nin aldığı be-
lirtilen rüşveti savunmuştur. İş takipçi-
liği karşılığı 1 milyon dolar aldığı kayıt-
lara geçen Dişli, AKP Genel Başkanı Er-
doğan’ın genel başkan yardımcısı, Boz-
dağ grup başkanvekilidir. Yani rüşvet
olayı artık bir Şaban Dişli olayı değildir,
bir AKP olayıdır. Yolsuzlukların oda-
ğında artık AKP vardır. Çünkü AKP üst
yönetimi, kendisini bu belgeli rüşvet ola-
yından ayrıştıramamıştır. Tam tersi,
Başbakan’ın gruptaki yardımcısı Bozdağ,
rüşvetçi diye kayıtlara geçen Dişli’nin sa-
vunuculuğunu üstlenmiştir. Fotoğraf
çok açıktır, çok nettir. Yapılması gereken
Dişli’yi bir kenara çekmek, ondan uzak
durmak değildir, yapılması gereken Diş-
li’nin dokunulmazlığını kaldırmak, ba-
ğımsız yargıya göndermek ve Şaban Diş-
li’den dişlerine takılan 1 milyon doların
hesabını sormaktır. Ancak, AKP her
zaman olduğu gibi bu yola gitmeyecek, bu
dokunulmazlığı kaldırırsak sıra diğerle-
rine gelecek diye, belgelere göre rüşvet-
çi olduğu kayıtlara geçen Dişli’nin do-
kunulmazlığını kaldırmayacaktır.”
Baykal, AKP’nin bu tavrõna karşõn nasõl
ki Anayasa Mahkemesi’nin 11 üyesinden
10’unun “laiklik karşıtı eylemlerin oda-
ğı olmuştur” demesine karşõn AKP’nin ka-
patõlmamõş olmasõ, o partinin odak olduğu
gerçeğini değiştirememişse, Dişli’nin do-
kunulmazlõğõnõn kaldõrõlõp yargõya teslim
edilmemesinin de AKP’nin yolsuzluğun
odağõ olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğini
sözlerine ekledi.
AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’ye sahip çõkan AKP
yönetimini eleştiren Baykal, “Rüşvet olayõ artõk bir Şaban Dişli olayõ
değildir, bir AKP olayõdõr. Yolsuzluk olayõnõn odağõnda artõk AKP
vardõr” dedi. Baykal, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararla laiklik
karşõtõ eylemlerin odağõ haline geldiği tescillenen AKP, bu rüşvet
olayõyla da yolsuzluğun odağõna oturmuştur” dedi.
Eskişehir’de Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Baş-
kanlığı’nın (TOKİ) AKP’li Odunpazarı Beledi-
yesi ortaklığı ile Ihlamurkent bölgesine yaptırdığı
518 konut 1 yıl geçmesine karşın halen hak sa-
hiplerine teslim edilmedi. Porsuk Bulvarı Mig-
ros mağazası önünde toplanan bir grup hak sa-
hibi adına basın açıklaması yapan Atilla İnceelli,
AKP’li Odunpazarı Belediye Başkanı Burhan Sa-
kallı’nın daha önce 24 Nisan’da konutların tes-
lim edileceğini açıkladığını anımsatarak, şöyle ko-
nuştu: “TOKİ heyeti eksiklikler tespit etmiş ve mü-
teahhit firmaya 5 Eylül 2008 tarihine kadar sü-
re vermiştir.” (Fotoğraf: CAN HACIOĞLU)
AKP’Lİ BAŞKANA EV TEPKİSİ
SAMSUN (Cum-
huriyet) - CHP PM
Üyesi Berhan Şim-
şek, AKP’lilerin
“Durmak yok yola
devam” sloganına atıfta bulunarak “Durmak
yok satmaya devam, diyen AKP’den, kadife el-
divenli ellerden bu ülkeyi kurtaracağız” dedi.
Batı Karadeniz gezisinin son durağı olan Sam-
sun’da CHP’nin yeni il başkanı Vedat Yılmaz’ı
ziyaret eden Berhan Şimşek, parti il binasında
basın toplantısı düzenledi. AKP Genel Başkan
Yardımcısı Edibe Sözen’in okullara ibadethane
açılması için verdiği yasa teklifinin, rektör ata-
malarıyla ilgili tartışmaların gündemden dü-
şürmek için ortaya atıldığını savunan Şimşek,
“AKP Genel Başkanı ve
Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan, böyle bir teklif-
ten haberleri olmadığını
açıkladı. AKP’de kimse
kendi başına yasa teklifi veremez. Çünkü bu
partide Erdoğan’dan habersiz sivrisinek bile
uçamaz” diye konuştu. Yolsuzluk, yoksulluk
ve yasaklarla mücadele iddiasıyla iktidara
gelen AKP’nin batağın içinde olduğunu be-
lirten Şimşek, şunları söyledi: “Şimdi de Şa-
ban Dişli armudu dişledi. Dişli, ‘CHP’yi Al-
lah’a havale ediyorum’, dedi. Millete din ve
iman üzerinden siyaset yapıyorlar. Kendilerine
de han hamam yapıyorlar. Dişli’nin üzerini ört-
meye çalışıyorlar. Ama örtemeyecekler.”
İNEBOLU (AA) - İstanbul Tuz-
la’da 3 kişinin öldüğü, 12 kişinin de ya-
ralandõğõ kazanõn yaşandõğõ tersanenin
kurucusu Mehmet Oyar, filikalarõn de-
nenmesinde kum torbasõ kullanõlmadõğõnõ
öne sürerek “kum torbası falan bilmi-
yorum, denemede kum torbası ol-
maz” dedi.
Tuzla’daki Gisan Tersanesi’nin kuru-
cusu Mehmet Oyar (88), kazanõn ar-
dõndan derin üzüntü yaşadõğõnõ belirterek
“Olaya çok üzüldüm, günlerce ağla-
dım” dedi. Tersanedeki güvenlik ön-
lemleri için bugüne kadar devletin iste-
diği tüm şartlarõ yerine getirdiklerini ve
çeşitli zamanlarda yapõlan denetimlerde
tespit edilen eksiklikleri anõnda gider-
diklerini kaydeden Mehmet Oyar, “Ya-
pılmadık bir şey yok, her şey yapılıyor,
ama kaza oluyor” dedi.
Üç kişinin öldüğü 12 kişinin de yara-
landõğõ kazada, denize düşen filikada
kum torbasõ yerine “canlı denek” kul-
lanõldõğõ iddialarõna tepki gösteren Oyar,
sözlerine şöyle devam etti: “Filika
Çin’den alınmış. Kayacağı kızakları
Gürdesan yapmış. Loyd ‘çalõşõr’ diye
onay vermiş. Bizim bir hatamız yok.
Deneme yapılan filikanın bağlı bu-
lunduğu geminin 19 kişilik personel
kapasitesi var. Taşeron, filikaya adam-
ları toplamış. 19 kişi geleceği yerde 16
kişi gelmiş. Filikanın denemesi yapıl-
masaydı, gemi 19 kişiyle yüzecekti. Bu
gemi denizde fırtınaya yakalansaydı
o zaman filikaya binen 19 kişinin
hepsi ölürdü.” 48 yõldõr tersanecilik
yaptõğõnõ vurgulayan Gisan Tersane-
si’nin kurucusu Oyar, filikalarõn de-
nenmesinde kum torbasõ kulla-
nõlmadõğõnõ öne sürerek “Kum
torbası falan bilmiyorum,
denemede kum torba-
sı olmaz” diye
konuştu.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Şeriat yan-
lõsõ “http://forum.tak-
va.com” adlõ internet site-
sinin “forum” köşesinde,
Türkiye Cumhuriyeti’nin
kurucusu Büyük Önder
Mustafa Kemal Ata-
türk’e ağõr hakaretler edi-
liyor. Gazetemize tele-
fonla ulaşan ya da elek-
tronik posta gönderen çok
sayõda okur, internet site-
sinin yetkililerce bir an
önce kapatõlmasõ gerektiği
görüşünü dile getiriyor.
Okuyucular, sitede, Yüce
Önder Mustafa Kemal
Atatürk ve annesi Zübey-
de Hanõm hakkõnda ağõr
hakaretler yer aldõğõnõ ve
bu sitenin engellenmesi
gerektiğini belirtiyorlar.
Yurttaşlar ayrõca siteyle
ilgili pek çok kez Teleko-
münikasyon Kurumu’na
şikâyet dilekçesi yazdõk-
larõnõ, ancak bu dilekçele-
re bir türlü yanõt alama-
dõklarõn da altõnõ çizerek
yetkilileri uyarõyor.
CHP’NİN HUKUKÇU MİLLETVEKİLİ KART
‘Suç çok
boyutlu ve
organize’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP’nin
hukukçu milletvekili Atilla Kart, AKP Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’nin 1
milyon dolar rüşvet karşõlõğõ, iş takibi yaptõ-
ğõna ilişkin iddiayõ içeren olayõ “organize
suç ve kamudaki çeteleşme” olarak niteledi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, AKP
Genel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli hak-
kõndaki 1 milyon dolar karşõlõğõ rüşvet ve iş
takibi suçlamasõna ilişkin hukuki durumu de-
ğerlendirdi. Olayõ “imar rantı suretiyle
haksız kazanç sağlanması” olarak nitelen-
diren CHP’li Kart, “Bu organize bir olay-
dır. Kamu görevlileri arasında bir anlam-
da çeteleşme yoluyla yaratılan bir suç tü-
rüdür. Bu iş yalnızca Şaban Dişli ile bit-
mez” dedi. Dişli’nin dokunulmazlõk zõrhõna
sõğõnarak belli bir rantõ kişisel olarak sağladõ-
ğõnõ kaydeden Atilla Kart, “Olayın içerisin-
de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başka-
nı, belediye meclisi, Silivri Belediyesi bo-
yutu da vardır. Belli ki bura-
da kurumsal yapı içerisinde
gerçekleştirilen organize şe-
kilde gerçekleşen kamu yet-
kisinin kötüye kullanılması
suretiyle gerçekleştirilen bir
mekanizma var. Bu meka-
nizma kamu yetkisi ardına
sığınan illegal bir yapılan-
ma” değerlendirmesini yaptõ.
‘SAVCILAR HAREKETE GEÇMELİ’
Dişli olayõnõn da AKP iktidarõnõn kimliğini
ortaya koyduğuna işaret eden Atilla Kart,
şunlarõ söyledi: “Olayın Başbakan sorum-
luluğu boyutu var. Bu olaya ilişkin deneti-
mi yapması gereken İçişleri Bakanlığı.
Bakanlık olayın idari yönünü soruştura-
cak. Bakanlık soruşturma yapar mı, yap-
maz mı? Yapamaz. Çünkü işin içinde
AKP kadroları var. Bu kadar bariz bul-
gular olduğuna göre, somut deliller söz
konusu olduğuna göre savcıların resen,
görevleri gereği doğrudan soruşturması
gerekir. Bir haftadır yazılıp çiziliyor; sav-
cılar nerede? Delilleri toplayıp İçişleri Ba-
kanlığı’ndan soruşturma izni istemesi ge-
rekir. Bakanlık izin vermezse Danıştay
nezdinde itiraz edilebilir. Savcıların bunu
yapması gerekir. Ceza Yasası anlamında
olay haksız kazanç sağlamaya yönelik.
Organize bir yapı var. İlgili belediyeler ile
merkezi hükümet kadroları arasındaki
bir yapılanma.” Olayõn üzerine Başba-
kan’õn gidemeyeceğini söyleyen Kart,
“Çünkü bu kirliliği yaratan politikaların
temsilcisi Başbakan’dır. Bu ilişkileri hi-
maye eden, teşvik eden konumundadır.
Parti memuru yapılanmasıdır bu. Devlet
içinde AKP’nin kendi devletini kurma ça-
basıdır. Parti devleti yapılanmasının oldu-
ğu yerde yolsuzluklar, hukuksuzluklar
kaçınılmazdır. Bunun bir adım sonrası
dikta yönetimidir” diye konuştu.
Dişli’nin 1 milyon dolar karşõlõğõ iş ta-
kibi yapmasõnõ “Organize suç ve kamu-
daki çeteleşme olarak niteleyen CHP’li
Atilla Kart, savcõlarõn kendiliğinden
harekete geçerek ceza soruşturmasõ
başlatmasõ gerektiğini vurguladõ.
forum.takva.com
İnternet
sitesinden
Atatürk’e
hakaret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM
Başkanõ Köksal Toptan, CHP Grup Başkanveki-
li Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Şaban Dişli’nin malvarlõğõnõ açõkla-
masõ yönündeki çağrõsõna olumsuz yanõt verdi.
Toptan, milletvekillerinin malvarlõğõnõn açõklan-
masõnõn hukuken mümkün olmadõğõnõ bildirdi.
TBMM İletişim Ofisi’nden yapõlan açõklamada,
anayasanõn 71. maddesine göre milletvekillerinin
diğer kamu görevlileri gibi mal bildiriminde bu-
lunmak zorunda olduğu kaydedildi. Açõklamada,
şöyle denildi: “3628 sayılı Mal Bildiriminde
Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Müca-
dele Yasası’nın 9 ve 11. maddeleri ile bu yasa-
ya dayanılarak Bakanlar Kurulu kararıyla
yürürlüğe konulan Mal Bildiriminde Bulun-
ması Yönetmeliği’nin 15. maddesi uyarınca
mal bildirimlerinin içeriği hakkında soruştur-
ma ve kovuşturmaya yetkililer dışındakilere
açıklama yapılamayacağı gibi bilgi de verile-
memektedir. Adı geçen milletvekilinin mal bil-
diriminin içeriği hakkında başkanlığımızca
açıklama yapılmasının hukuken mümkün ol-
madığı kamuoyunun bilgisine sunulur.”
Dişli’ye Meclis korumasõ
TBMMBaşkanõKöksalToptan,‘yönetmeliği’gerekçegösterdi
Berhan Şimşek: AKP
yolsuzluk batağında
Üç kişinin öldüğü Gisan Tersanesi’nin kurucusu Oyar, ‘Denemede kum torbasõ olmaz’ dedi
Patron ‘kobay işçiliği’ savundu
(Fotoğraf:CEMİLCİĞERİM)
ATİLLA KART
TBMM Başkanı Toptan
Mehmet Oyar
(Fotoğraf: AA)