Katalog

CMYB C M Y B 19 AĞUSTOS 2008 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ay’ın Tutulduğu Gece... Ay’ın tutulduğu gece derin bir sessizlik için- deydi deniz kıyısı... Dalgalar kıyıya vurduğu saatlerde, turistler el- lerinde fotoğraf makineleri ve kameralarla Ay’ın tutulmuş halini görüntülüyorlardı... Ağustos kendi yapraklarını yiyordu yavaş ya- vaş... İmbat çıkmış, hava serinlemişti. Bense palmiyenin altında düşünceler or- manında dolaşıyordum. Çırpınarak anlamını ara- yan binlerce sözcük, kabuğu koparılmış yaralar gibiydi... Yaşamın derinliklerinden kopan, ışıltılı gök- yüzü, belki de sonsuzluğun acısını yansıtıyordu ben farkında olmadan... Kaç gündür Kütahya’da yaşanan o vahşeti dü- şünüyordum... Yirmi yaşındaki Fatih Karaduman... Sevgilisiyle konuşan Fatih, yaşları on altı olan bir grup gencin saldırısına uğramış, dövülerek öl- dürülmüştü... Toplum olarak alışmıştık böyle olaylara. Sa- panca’da şortla dolaştıkları için linç edilmek is- tenen üniversiteli sporcular, Konya’nın bir dağ kö- yünde ölen kızlar... Renklerle parlayan bir gecede ben canım Tür- kiyemi düşünüyordum... Batman’da intihar eden genç kızlar, töre vah- şeti, ülkemi kuşatan dinci yapılanma, tarikat ev- leri... Sonsuzluğun acısıyla uyanan kadınlar, alaca bir şafakta tarlalarda çalışan, Karadeniz’de fın- dık toplayan çocuklar... Umut ve umutsuzluk... Hüzün ve sevinç... Edremit Güre’de on altı yaşındaki bir lise öğ- rencisi gencin bana sorduğu soru: “Ergenekon iddianamesinde niçin Sıvas katliamı yok?” Ay’ın tutulduğu gece Kaz Dağları’ndan Ho- meros’un “ışık sahili”ne indim... Başta söyledim, düşler ormanında dünün, bu- günün ve yarının hesabını yapıyor, hayatın say- falarında yolculuğa çıkıyordum... Harran Ovası’ndan Tunceli’ye, Munzur Va- disi’ne gidiyordum düşlerimle birlikte... Töre cinayetleri, ağa, şeyh ve şıh baskısı... Harran’daki o genç kızın bana söyledikleri: “Harran’da aşk yaşanmaz... Biz aşkımızı yüreğimizde saklarız... Eğer saklamazsak öl- dürülürüz...” Başımı göğe kaldırdım... Ay’ın tutukluluk hali sürüyordu... Hasankeyf’e gelmiştim... Başbakan Tayyip Bey ne demişti: “Hasankeyf’i başka bir yere taşıyacağız...” Bir kültür ve tarih, bulunduğu topraklarındır... Nasıl taşınır bir başka yere? Hasankeyf’e, Allianoi’ye sahip çıkılmamanın acı- sı bir ok gibi saplanmıştı yüreğime... DTP Diyarbakır Milletvekili Gültan Kışanak ye- rinde bir saptama yapmıştı: “Tarihe ve kültüre sahip çıkmak insanlığa sa- hip çıkmaktır. Burada huzurunuzda ant içiyorum. Hasankeyf’i, Munzur’u, Fırtına Vadisi’ni, Kaz Dağları’nı çevreci örgütlerle birlikte kurtaracağız. Bunun mücadelecisi olacağım.” Allianoi bir dünya mirasıydı. O dünya mirası şimdilerde sular altında kalmaya hazırlanıyor. Bu olup bitenleri yetkili bakan seyrediyor. Kültürüne ve tarihine sahip çıkmayanlar acaba tarih önünde nasıl hesap verecekler? İnsanlığa karşı bir sorumsuzluk örneği ser- gileniyor... AKP, CHP, DSP ve MHP neden sahip çıkmıyor Meclis’te Hasankeyf ve Allianoi’ye? Benim ülkemde tarih ve kültür yok sayılıyor... Gözden ırak yörelerde kaçak Kuran kursları açı- lıyor... Güneydoğu’da Hizbullah okuma evlerinde çocuklarımızın beyinleri yıkanıyor... Kız çocuk- ları okula değil din bezirgânlarına teslim ediliyor... Türkiye bu kafayla mı girecek AB’ye? Ay’ın tutulduğu gece ben bunları düşündüm... Kuşatılmış sokaklardan geçtim. Düşlerimle başbaşa kaldım... Kütahya’da sevgilisiyle buluştuğu için öldürü- len yirmi yaşındaki Fatih... Kaçak Kuran kursla- rı... Aydınlanma devrimiyle hesaplaşmaya kal- kan sözde aydınlar ve tarikat şeyhlerinin mürit- leri... Dinci ve faşist bir devlet modeli nasıl olur? Bu sorum size sevgili okur... Bazı fotoğrafları gözünüzün önüne getirin... Ben zaman zaman o fotoğraflara bakarım... Düşlerimle yolculuğa çıkarım... Ay’ın tutulduğu gece... Homeros’un “ışık sa- hili”nde yaptığım gibi... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Erdoğan Azerbaycan’a gidiyor ANKARA (ANKA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yarõn Azerbaycan’a gidiyor. Başbakanlõk Basõn Merkezi’nden yapõlan açõklamada, Başbakan Erdoğan’õn 20 Ağustos 2008 Çarşamba günü Azerbaycan’õn başkenti Bakû’ya günübirlik resmi bir ziyarette bulunacağõ bildirildi. Gürsoy için Meclis’te tören ANKARA (AA) - İstanbul’da 95 yaşõnda vefat eden Üçüncü Cumhurbaşkanõ Celal Bayar’õn damadõ, eski Kütahya Milletvekili Ahmet İhsan Gürsoy için TBMM’de tören düzenlendi. Törene, Gürsoy’un eşi Nilüfer Bayar Gürsoy, çocuklarõ Emine Gürsoy Naskali, Akile Gürsoy, Bilge Gürsoy ile TBMM Başkanõ Köksal Toptan, Dokuzuncu Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel, Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Süleyman Soylu ve bazõ eski milletvekilleri katõldõ. Gürsoy, 8, 9, 10 ve 11. dönemlerde DP (Demokrat Parti) milletvekili olarak TBMM’de görev yaptõ. Gürsoy, Cebeci Asri Mezarlõğõ‘nda toprağa verilecek. Ayna hakkında suç duyurusu ANKARA (AA) - Vatan İçin Can Verenler Federasyonu Başkanõ Mehmet Gençer, ‘’terör örgütü PKK’nin 1984 yõlõnda Eruh ve Şemdinli’de gerçekleştirdiği ilk silahlõ eylemini kutladõğõ‘’ iddiasõyla DTP Mardin Milletvekili Emine Ayna hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Gençer, Ayna’nõn, ‘’15 Ağustos zafer bayramõnõz kutlu olsun’’ şeklinde sözler söylediğini ileri sürdü. Cumhuriyet savcõlarõnõ göreve çağõran Gençer, ayrõca hükümeti de bu konuda daha duyarlõ olmaya davet etti. Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, suç duyurusu ile ilgili belgelerde eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle başvuruyu kabul etmedi. Türkoğlu HSYK üyesi oldu ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Danõştay Üyesi Suna Türkoğlu‘nu Hâkimler Savcõlar Yüksek Kurulu asõl üyeliğine, Danõştay Üyesi Hatice Ceyda Kerman‘õ da yedek üyeliğine seçti. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan açõklamada, ‘’Sayın Cumhurbaşkanımız, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu asıl ve yedek üyelikleri için Danıştay Genel Kurulu’nca gösterilen üçer aday arasından, Danıştay Üyesi Suna Türkoğlu’nu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu asıl üyeliğine, Danıştay Üyesi Hatice Ceyda Kerman’ı da yedek üyeliğe seçmişlerdir’’ denildi. Metropoll araştõrma şirketinin anketine göre halkõn yarõya yakõnõ hayatõndan memnun değil AKP’ye güven azaldõİstanbul Haber Servisi - AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen Metropoll araştõrma şirketinin anketine göre, halkõn yarõya yakõnõ hayatõndan memnun değil. Şirketin geçen yõl yap- tõğõ araştõrmada bu oranõn yüzde 70 olmasõ, AKP’den memnuniyetin azaldõğõnõ gös- teriyor. Araştõrmaya göre hal- kõn büyük bir kesimi Anaya- sa Mahkemesi’nin kararõnõn ardõndan AKP’nin eski poli- tikalarõnõ değiştirmesini isti- yor. Halkõn en çok güvendiği kurum ise yine ordu. Metropoll Stratejik ve Sos- yal Araştõrmalar Şirketi’nin ağustos ayõna ait Türkiye’de siyasal durum araştõrmasõ, Türk halkõnõn AKP’ye yöne- lik kapatõlma davasõ, Ergene- kon davasõ ve AKP’ye bakõ- şõ hakkõnda görüşlerini orta- ya koydu. AKP ne yapmalı? Araştõrmaya göre halkõn yüzde 48.4’ü hayatõndan memnun değil, yüzde 32.2’si ise memnun. Şirketin geçen sene ağustosta yaptõğõ araş- tõrmada hayattan memnuniyet oranõ yüzde 70’ti. Yüzde 58.2’lik bir kesim Türkiye’nin iyiye gitmediği- ni düşünüyor. İyiye gittiğini düşünenler ise sadece yüzde 37.2. Katõlõmcõlarõn yüzde 54.3’ü “Ergenekon davası si- yasi mi hukuki mi?” soru- suna “Siyasi” yanõtõnõ veriyor. Halkõn yüzde 58.9’u Erge- nekon iddiananmesini tat- minkâr bulmazken, tatmin edici olduğuna inananlar ise yüzde 22’lerde kalõyor. Hal- kõn yüzde 48.8’i bu davadan etkili bir sonuç çõkmayacağõ, yüzde 53’ü de davanõn zanlõ- larõnõn üzerine gidilmeyeceği düşüncesinde. Yaklaşõk yarõ- sõ da davanõn Türkiye’nin dõş imajõnõ bozduğu fikrinde. Halkõn büyük bir kesimi (yüzde 69) Anayasa Mahke- mesi’nin AKP kararõnõ olum- lu karşõlõyor. Anketteki “Dava sonu- cunda Anayasa Mahkeme- si’ne duyulan güvenin arttı mı azaldı mı” sorusuna veri- len yanõtlara göre de güven yüzde 34.7 oranõyla arttõ, yüz- de 18.1 oranõyla da azaldõ. Halkõn büyük bir kesimi (yüz- de 73.4) AKP’nin eski politi- kalarõnõ değiştirmesi gerekti- ğini belirtiyor. Hatta AKP’li seçmenlerin yüzde 58.6’sõ da bu düşüncede. Halkõn yüzde 26.8’i verilen cezanõn partiyi tedirgin edeceği ve rahat po- litika üretemeyeceğini düşü- yor. Bunun tam tersi düşün- cede olanlarõn oranõ ise yüz- de 68.3. “AKP bu davadan kazançlı çıktı mı” sorusuna ise yüzde 50.4 oranõyla “Evet” yanõtõ veriliyor. AKP’nin aslõnda zararlõ çõk- tõğõnõ ve oylarõnõ azalttõğõnõ düşünenlerin oranõ da yüzde 32.7. Anketin kurum ve li- derlere güven başlõklõ kõs- mõnda ise halkõn en çok gü- vendiği kurum yine ordu ola- rak gerçekleşiyor. AKP’ye yakõnlõğõyla bilinen Metropoll şirketinin geçen sene ağustosta yaptõğõ araştõrmada hayattan memnuniyet oranõ yüzde 70’ti. Yüzde 58.2’lik bir kesim Türkiye’nin iyiye gitmediğini düşünüyor. MİMARLAR TEPKİLİ Diyanet’in camisi tartışma yarattı Diyanet İşleri Başkanlõğõ’nõn Eskişehir Yolu üzerine 15 milyon dolara inşa ettireceği “neoklasik” tarzdaki caminin, şehir planlamasõ açõsõndan uygun olmadõğõ belirtildi. ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Di- yanet İşleri Başkanlõ- ğõ’nõn Eskişehir Yolu üzerine 15 milyon do- lara inşa ettireceği “neoklasik” tarzdaki cami tartõşma yarattõ. Şehir Plancõlarõ Odasõ (ŞPO) Ankara Şube Başkanõ Erdal Kurt- taş, Ankara’nõn giriş yoluna inşa edilecek bir caminin, şehir plan- lamasõ açõsõndan uy- gun olmadõğõn belir- tirken, Mimarlar Oda- sõ Ankara Şube Baş- kanõ Nimet Özgönül, “Ankara Kültür baş- kenti ideallerine ne oldu” diye sordu. Diyanet İşleri Baş- kanlõğõ, geçen günler- de Eskişehir Yolu üze- rine, 15 milyon dolara 5 bin kişilik “neokla- sik” tarzda bir cami inşa ettireceğini açõk- lamõştõ. Ancak Ankara giri- şine böyle bir cami in- şa edilecek olmasõ tar- tõşma yarattõ. NTV’nin internet si- tesine açõklama yapan Şehir Plancõlarõ Odasõ Ankara Şube Başkanõ Erdal Kurttaş, “Kül- türel kimlik açısın- dan bakıldığı zaman caminin kültürü- müzdeki yeri yadsı- namayacak kadar önemli. Ama günü- müzde Mimar Sinan camilerini betonar- me taklit eden bir an- layış, bugünün mo- dern kent bilim ilke- leriyle hiç uyuşmaz” görüşünü dile getirdi. Mimarlar Odasõ An- kara Şube Başkanõ Ni- met Özgönül de, “Kimlik açısından bunu sorgulayacağız. Bunun üzerine gide- ceğiz. Kocatepe Ca- misi yeterince geniş bir mekân. Zaten bu- rası da protokol için yapılmış bir yer ve simgedir. Maltepe Camisi var. Hacı Bayram Camisi var. Protokol bu üç cami- yi de kullanabilir. Özel, önemli isimlerin cenazeleri bu üç ca- miden de kalkabilir. Binlerce kişilik başka camiye gerek yok” dedi. “Ankara kültür başkenti olmak gibi bir idealle kurulmuş- tur ve o yönde de atı- lımlar yapılmıştır. Kültür başkenti ide- allerine ne oldu” diye soran Özgönül, cami için 15 milyon dolar gibi bir paradan bah- sedildiğini, yõllardõr opera binasõna bütçe bulunamazken, diğer tarafta bir camiye bu kadar bütçe ayrõlmasõ- nõn düşündürücü ol- duğunu kaydetti. Öz- gönül, şunlarõ söyle- di: “Alışveriş, ticaret ve din kültürü geliş- meye başlamıştır. Opera binası, Ata- türk Kültür Merkezi içinde yarışmayla el- de edilmiş bir pro- jeydi. Maalesef Kül- tür Bakanlığı sürekli ‘Bütçemiz yok’ deyip Opera binasını CSO binasının bir köşesine eklemeye çalışıyor. Ona bütçe bulamaz- ken cami için bulmak mümkün olabiliyor ve üstelik de bundan övgüyle bahsedebili- yoruz. Caminin ko- numuna bakıldığın- da kente girişte sizi ilk karşılayan, mina- releriyle sivrilen bir yapı olacak. Anka- ra’nın cami kültürü- ne baktığımız zaman da kubbeli camiler azdır. Daha düz, bey- likler dönemi camile- ri ağırlıklıdır. Anka- ra’nın mimarisinde ahşap kültürlü cami- ler vardır. Bu da tar- tışılacak” Bakan Çelik’in kõzõ OKS ikinci yerleştirmede tercih yapmadõ Bakan Çelik, kızının açıkta kalmasını ülkede demokrasinin iyi işlemesine bağladı. (Fotoğraf: AA) Çelik’in kızı da açıkta ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Baka- nõ Hüseyin Çelik, kõzõ Büşra Vuslat Çelik’in OKS’de birinci yerleştirmede herhangi bir ye- ri kazanamadõğõnõ, ikinci yer- leştirmede de tercih yapmadõ- ğõnõ belirterek, “Sokaktaki va- tandaşın çocuğu gelip baka- nın çocuğunu solluyorsa, sol- lama yasağı yoksa, bu mem- leketteki sağlam bir yapıyı, bu demokrasinin işleyişini gösteriyor” dedi. MEB Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafõndan düzen- lenen “Ortaöğretimde Okul Çeşitliliği Yerine Program Çeşitliliğini Esas Alan Bir Yapıya Geçilmesi Çalışta- yı”nõn açõlõşõnda konuşan Ba- kan Çelik, ortaöğretimin yeni- den yapõlandõrõlmasõ ve Milli Eğitim Bakanlõğõ Teşkilat Ya- sasõ’nõn da yeniden düzenlen- mesi gerektiğini belirtti. Çelik, “Bu konudaki çalışmaları- mız tamamlanmış, teşkilat yasamızın taslağı Başbakan- lık’a iletilmiştir. Bu, bir hay- li geciken bir meseledir. Ümit ediyorum ki, önümüzdeki ya- sama döneminde teşkilat ya- sası çıkarsa mesleki ve teknik eğitimin hepsi bir genel mü- dürlüğün çatısı altında top- lanacaktır” dedi. Okul fiziki mekânlarõnõn en elverişli şe- kilde kullanõlmasõnõ amaçla- dõklarõnõ ifade eden Çelik, mes- leki ve teknik eğitim genel müdürlüğünün tek çatõ altõnda toplanacağõnõ, tüm okul yurt- larõna “ortaöğretim pansiyo- nu” kavramõ getirerek, yurtlar arasõnda birlikteliği sağladõk- larõnõ kaydetti. ‘Babanın malı değil’ Bakan Çelik, okul mevcudu az olan bir lisede başka lise öğ- rencilerinin de eğitim görece- ğini ifade etti. Bunun bazõ ve- liler tarafõndan tepkiyle karşõ- landõğõnõ anlatan Çelik, “Bu okul senin babanın malı de- ğil, bu okul milletin malıdır. Milletin çocuklarını senin ço- cuğun, benim çocuğum diye kenara itemeyiz. Bu ülkede demokrasi varsa fırsat eşitli- ği vardır” dedi. ‘Kızım bir yere yerleşmedi’ Kõzõnõn bu yõl OKS’ye gir- diğini, birinci yerleştirmede herhangi bir yere yerleşemedi- ğini, ikinci yerleşmede de ter- cih yapmadõğõnõ söyleyen Çe- lik, “Basın mensupları bana soruyor, ‘Sayõn Bakan kõzõnõz yerleşemedi ne diyorsunuz?’ Dedim ki, ‘Bizim çocuklarõmõz annelerinin babalarõnõn kim ol- duğuna göre değil, aldõklarõ puanlara göre yerleşiyor’ eğer yurdum insanı, sokaktaki va- tandaşın çocuğu gelip baka- nın çocuğunu solluyorsa, sol- lama yasağı yoksa bu mem- leketteki sağlam bir yapıyı, bu demokrasinin işleyişini gösteriyor” diye konuştu. Milli Eğitim Bakanõ Çelik’in kõzõ Büşra Vuslat Çelik, OKS Türkçe-Matematik (TM) puan türünde 364.411, Matematik- Fen puan türünde 349.884 pu- an almõştõ. Ahmet Ulusoy Ana- dolu Lisesi’nde okumak iste- diğini belirten Büşra Vuslat Çelik, OKS birinci yerleştirme sonucunda herhangi bir okulu kazanamamõştõ. TOPTAN, ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ ‘Ya yeni anayasa yakısmideğişiklik’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Baş- kanõ Köksal Toptan, dün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü. Toptan, Erdoğan ile gö- rüşmeyi kendisinin istedi- ğini, iadei ziyarette bulun- duğunu söyledi. Toptan, görüşme öncesinde gazete- cilerin, “Yeni anayasayla ilgili olarak ‘Liderlerle bir araya gelip görüşebilirim’ diye açıklama yapmıştı- nız. Böyle bir başlangıç olarak nitelendirmemiz doğru mu” sorusu üzerine, bu konunun da gündeme gelebileceğini belirtti. “Ye- ni anayasa yapılmayaca- ğı, kısmi değişikliklerle yetinileceği ifade ediliyor. Sizce yeni anayasa ge- rekli mi” sorusu üzerine de Toptan, bunu uzun uzun anlatmak gerektiğini söy- ledi. Toptan, “Benim gön- lüm, yepyeni bir 2008 ya- hut bir 2009 anayasasını yapmak... Ama bu ola- mıyorsa, yani Türkiye’nin çağdaşlaşma sürecine iv- me katacak bir kısmi ana- yasa değişikliği de tartı- şılmalı” diye konuştu. Top- tan, “Siz bu konuda bir gi- rişimde bulunacak mısı- nız” sorusuna da “Ben üze- rime düşeni yaparım” kar- şõlõğõnõ verdi. İSKENDERUN BELEDİYESİ Plaj tesislerine mahkemeden ret AKIN BODUR İSKENDERUN - İs- kenderun Belediyesi’nin Büyükdere (Pirinçlik) kõ- yõlarõna yaptõrdõğõ plaj tes- isleri, Hatay İdare Mahke- mesi’nce engellendi. Mah- keme, bölgede Bizans dö- nemine ait bir liman bu- lunma olasõlõğõ olduğu ge- rekçesiyle tesislere izin vermedi. İskenderun Belediyesi, Büyükdere köyünde plaj tesisleri kurmaya başla- yõnca köy muhtarõ Hüseyin Cirdi, belediye ile Kültür ve Turizm Bakanlõğõ aley- hine dava açtõ. Cirdi’nin başvurusunu görüşen Ha- tay İdare Mahkemesi, ko- nunun bilirkişiye gitmesi- ne karar verdi. Bilirkişi ra- porunda, Pirinçlik Bizans Dönemi Yerleşmesi’nin li- manõnõn bulunma olasõlõğõ olduğu, bu durumda da bölgenin 1. derecede SİT alanõ ilan edilebileceğine dikkat çekildi. SİT kararõ- nõn verilmesi için öğretim üyelerinin inceleme yap- masõ gerektiği ifade edilen raporda, “Bu araştırmalar tamamlanana kadar ala- nın III. Derece Arkeolo- jik SİT alanı olarak ko- runmaya devam etmesi gerektiği” vurgulandõ.