03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Acı Nasıl Anlatılır?.. Bazen kendi kendime sorarım: “Acı nasıl anlatılır?” Yirminci yüzyılın en büyük yazarlarından Jorge Luis Borges’in yaşamını anlatan “Sen- yor Borges”i okudum. Can Yayınları’ndan çı- kan kitap bana aynı soruyu anımsattı: “Acı nasıl anlatılır?” Borges’e otuz yıl hizmet etmiş, yetmiş met- rekarelik daireyi onunla paylaşmış olan Epi- fania Uveda de Robledo’nun, Borges uzma- nı Alejadro Vaccoro’ya on yıl boyunca an- lattıklarından ilginç bir yapıt ortaya çıkmış... Arjantinli yazar Borges, 1899’da doğdu, 1986’da yaşamını yitirdi... Ben Borges’in şiirlerini çok severim... Sözcükler birbiri ardına gelir.. İmkânsızlıklar çoğalır... Kitabı okurken Arjantin’in askeri faşist cunta dönemlerini, acıyı, hüznü, ölümleri, kat- liamları düşündüm... Borges’in dizelerinde göğün uzantısını, uy- ku dolu bir zamanın tutsaklığını, mavi ve kır- mızının bir bulut oluşunu görürsünüz... Yaşamın tutsaklığındaki Borges’in yazılarında Irak’ı kuşatan ölüm tuzakları, sahrada rüzgârla buluşur, Kafkasya’da silah simsarlarının, petrolcülerin çıkarlarıyla buluşur. Canım sıkılıp hüzünlendiğimde kimi zaman Nâzım Hikmet’i, kimi zaman Ataol Behra- moğlu’nu, kimi zaman Mahmud Derviş’i anımsarım... Filistinli şair Mahmud Derviş’i bir hafta ön- ce yitirdik... 64 yaşında yaşama gözlerini yumdu şair Mahmud Derviş... Önce barış ve özgürlük sevdalısı Mahmud Derviş’in dizelerini okuyalım: “Uyu azıcık ey kızım azıcık uyu / Uçaklar ısı- rıyor beni bu baldan yüreği ısırıyor / Uyu hur- manın yolunda uyu / Görmeden önce katiller / Uçaklar uçacak odaların içinde ve banyoda / Beni uyar bomba parçaları sende çoğalınca / Taştan merdivenlerden toplayacağım / Ve ir- kil azıcık / Uyu azıcık” Filistin halkının şairiydi Mahmut Derviş... Acının ve hüznün coğrafyasında bulutlarla ko- nuşurdu, rüzgârla birlikte acının şiirini yazar- dı... Avuçlarımdan kayan bir gökyüzü... Kanat çır- pan kırlangıçlar... Denizin hışırtısı... Savaşları, açlıkları insanlık tarihi olarak gö- renlere “acının tarihi”ni okumalarını öneririm... Borges’i okurken yine düşünceler orma- nındaydım... Kuşların sesini duyuran pencere kenarında, son bombardımanı ateş çemberindeki Kaf- kasya’da yaşayan insanları düşünüyordum.... Borges’in dizelerinde, geçmişe sonsuzca uzanan o değişken dünyanın bir noktasın- daydım... Bir şarkı tutturmuştum o kötü sesimle: “Yoruldu renkleri avlunun akşamla. Dolunayın büyük ay- dınlığı alıştığı göğü artık bü- yülemiyor. Gökyüzü öyle serin ki şimdi küçük bir melek ölmüş diyecek bakıcılar. Avlu göğün uzantısı. Tanrı’nın yüreklere bak- tığı bir penceredir avlu.” Borges’i daha yakın- dan tanımaya başlıyo- rum, Mahmud Derviş’i şimdi daha iyi anlıyo- rum... Arjantin’de askeri fa- şist cunta dönemi... Kitaptan bir bölüm: “Askeri diktatörlük za- manında birçok insan gelip Senyor Borges’den kayıp insanlarla ilgili bir şeyler yapmasını istedi. Başlarda neler olup bit- tiğini anlamıyordu. Ama zamanla kavramaya baş- ladı ve çok öfkelendi. Bir keresinde bir kız gelip kendisine elektrik- le nasıl işkence yapıl- dığını anlattı. Senyor Borges bun- dan çok etkilendi... Kız gittikten sonra otur- ma odasında kendi ken- dine ‘zavallı zavallı’ de- yip durdu...” Borges ve Mahmud’un düşleri aynı mıydı? Elbet değil... İkisi de dünya genelin- de ünlü edebiyatçı ve şairdi... Onların da düşleri var- dı, tutkuları, aşkları, acı- ları ve hüzünleri... Hepimizin var... Eğer insansak... İnsanlığın acı tarihiyle yaşamın göğe uzanan maviliği iç içedir... Kara Afrika’da açlık- tan ölen çocuklar, Bağ- dat’ın işgali, Kafkaslar’ı kuşatan ateş çemberi... Susacak mıyız her za- man olduğu gibi? Bir sü- re sonra o acının tarihini, ölümleri, hüzünleri unu- tacak mıyız?.. CMYB C M Y B 17 AĞUSTOS 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 hikmet.cetinkaya@ cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 Eroğlu: Su fakiri değiliz KONYA (AA) - Çevre ve Orman Bakanõ Veysel Eroğlu, Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadõğõnõ belirterek, “su fakiri de değiliz. Her yõl kullanabileceğimiz 112 milyar metreküp suyumuz var ancak tesis yetersizliği yüzünden bunun sadece 40 milyar metreküpünü değerlendirebiliyoruz” dedi. Güler: Önlemler gerekliydi İSTANBUL (AA) - İstanbul Valisi Muammer Güler, İran Cumhurbaşkanõ Ahmedinejad’õn ülkesine uğurlanmasõnõn ardõndan, gazetecilere 2 günlük ziyarete ilişkin İstanbul’da alõnan tedbirlerle ilgili açõklama yaptõ. Vali Muammer Güler, bu ziyaretin hassasiyeti ve risk değerlendirilmesi nazara alõndõğõnda, İstanbul’daki tedbirlerin en üst seviyede uygulanmasõ gerektiğini belirtti. DYP’den Şimşek’e tepki ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkanõ Çetin Özaçõkgöz, Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek’in, sosyal güvenlik sistemi açõğõnõn finansmanõna ilişkin yanlõş rakamlar açõkladõğõnõ bildirdi. Özaçõkgöz, “Bakan, ‘Demirel zamanõnda gerçekleşen erken emeklilik sisteminin maliyetinin 852 milyar YTL olduğunu, bu rakamõn 22 tane GAP’a eşit olduğunu’ beyan ediyor. Bir kere rakamlar yanlõş, kasõtlõ çarpõtma var” dedi. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Fõrat, Ergenekon ile ilgili değerlendirmelerde bulundu ‘Sarıkızı biliyordum, ihbar geldi’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Mir Meh- met Fırat, “Ergenekon değil ama Sarıkız ile ilgili bana ihbar mektubu gelmişti. Bi- liyordum ama bunu detay- landırabilmek benim için im- kânsızdı” dedi. Ergenekon soruşturmasõyla ilgili değerlendirmelerde bulu- nan Fõrat, “18 Kasım 2005 ta- rihinde düzenlediği basın top- lantısında ‘darbe’ imasında bulunduğu” anõmsatõlarak, “Ergenekon’un varlığını bilip bilmediği” yönündeki soruya şu karşõlõğõ verdi: “Ergenekon değil ama Sa- rıkız ile ilgili bana ihbar mek- tubu gelmişti. Biliyordum ama bunu detaylandırabil- mek benim için imkânsızdı. Ben, hükümetin, icra orga- nının bir yerinde değilim. Bir parti yöneticisiyim. Dolayı- sıyla bunun arka planını öğ- renebilmem mümkün değildi. Ama gelen ihbar mektubuy- la olayları üst üste koyunca böyle bir şeyin olduğunun karinelerine ben varmıştım. Düşünüyordum ama arkası- nın bu kadar çok komplike olduğunu şahsen pek düşün- memiştim.” CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn “Ergenekon’un avukatı olduğunu” söylediği- ni belirten Fõrat, şöyle devam etti: “Şimdi, peki, sormak la- zım: Dünyanın herhangi bir demokratik ülkesinde illegal, antidemokratik, demokratik rejime karşı, demokratik re- jimi çökertecek proje ve plan- ların içerisinde olan insanla- rı savunabilecek mi? Olabilir. Savundu. Bunu halka nasıl anlatacak? Bunu kendi seç- menine, kendi tabanına nasıl anlatacak, ben merakla bek- liyorum.” Çeviri Servisi - Cumhur- başkanõ Abdullah Gül, İn- giliz The Guardian gazete- sine verdiği röportajda ABD’ye “Bundan böyle kü- resel politikaları tek başına yönlendiremez” mesajõnõ gönderdi. Gül, “Dün- yanın tek mer- kezden kont- rol edebilece- ğini düşün- müyorum. K a f k a s - ya’daki sa- vaşın yıkın- tılarından çok kutup- lu yeni bir dünya düzeni oluşmalı ve ABD başka ülkelerle güç paylaşımı- na başlamalı” sözleriyle bu yön- deki görüşünü ifade etti. Gül, gazetenin dünkü sayõsõnda yayõmlanan röportajda, İsrail ve ABD’nin İran’õ dõşlama politika- sõnõn doğru olmadõğõnõn da altõnõ çizdi. İran’õn silah üretmemek kaydõyla nükleer enerji üretebi- leceğini vurgulayan Gül, ABD’nin düzenleyeceği olasõ bir saldõrõya ilişkin soruya ise, “Bu- nu düşünmek bile istemiyo- rum. Herkes Irak’tan ders al- malı” yanõtõnõ verdi. Cumhur- başkanõ Gül, AB’yle ilgili görüş- lerini ise şu sözlerle ifade etti: “Ülkenin ana gündem mad- desini AB oluşturuyor. Ben, Türkiye’yi Avrupa standartla- rında demokrasi ve serbest eko- nominin işlediği bir ada olarak düşünmek istiyorum. Bu, bölge, dünya ve barış için de armağan olur. Başkaları için ilham kay- nağı oluşturur... Bazı Avrupa- lı liderler Türkiye’nin bulun- duğu dünyanın en hassas böle- gesinin istikrarına yaptığı kat- kıyı fark edemiyorlar. Türki- ye’nin bölgeyi barışçıl şekilde etkileme kapasitesi var... Tür- kiye’yi AB’nin dışında tutmaya yönelik çabalar Birliğin uzun dönemdeki çıkarlarına zarar verir.” Gül, Kürt sorununa “Bazıları terör, bazıları Güneydoğu, ba- zıları Kürt sorunu diyor. Nasıl tanımlarsanız tanımlayın bir çözüm bulacağız” diyerek de- ğindi. Ülkede bir “laiklik-anti- laiklik sorunu”nun olduğunu da kabul eden Gül, “Bu nedenle reform sürecine vurgu yapıyo- rum” dedi ve bu sürecin ikli- minde laiklik sorununa da çözüm getireceklerinin altõnõ çizdi. Yüksek Askeri Şüra (YAŞ) ka- rarıyla 30 Ağustos 2008’den geçerli olmak üzere Genelkurmay 2. Başkanlığı’na atanan 2. Ordu Ko- mutanı Orgeneral Hasan Iğsız, görevini Orgeneral Necdet Özel’e devretti. 2. Ordu Komutanlığı’nda düzenlenen devir teslim törenine, 30 Ağustos 2008’den itibaren Genelkurmay Başkanlığı’nı üstlenecek olan Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ da katıldı. Gül, “Kafkasya’daki savaşõn yõkõntõlarõndan çok kutuplu yeni bir dünya düzeni oluşmalõ ve ABD başka ülkelerle güç paylaşõmõna başlamalõ” açõklamasõnõ yaptõ. Cumhurbaşkanõ Gül, The Guardian gazetesindeki röportajõnda Washington’a mesaj verdi: ABD gücü paylaşmalõ 2. Ordu’da devir teslim
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle