Katalog

27 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA ERGENEKON IDDIANAMESI Gazetemiz îmtiyaz Sahibi îlhan Selçuk'a yönelik iddialar ciddiyetten uzak ve gülünç olarak değerlendirildi Yazılarıyla suç işlemiIstanbul Haber Senisi - Gazetemiz Îmtiyaz Sahibi tlhan Selçuk, Ergenekon iddianamesindc "terör örgütü lidcri" olduğu öııe sürülerek "ruhsatsız av tüfeği sahibi olmak", kendi ga- zctesine bomba atılması ve Danıştay saldınsı ilc suçlamyor. "Silalılı terör örgütü kurına, yönetme", "zorla httkümeti ıskata teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeri'ne karşı silalılı isva- na tahrik" gerekçeleriyle 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, 217 yıldan 500 yıla kadar hapisle ce- zalandırılması ıstenen Selçuk'un gazetc yönc- ticileri ile yaptığı giinlük konuşmalar iddiana- mede çok geniş ycr buluyor. Selçuk'un köşe ya- zıları, gazeteye gönderilen fakslar, yemek da- vetleri, Ziverbey Köşkü kitabındaki bazı ifade- leri sözde suçlanna delil olarak gösteriliyor. Herkesin merakla beklediği Ergenekon id- dianamesinin açıklanması ile şüphelilere isnat edilen suçlar tartışmalara neden oldu. Gazetemiz imtiyaz sahibi llhan Selçuk'a yönelik iddialar isc ciddiyetten uzak ve gülünç olarak değerlendirildi. Aranıada elde edilen deliller bölümünde Sel- çuk'un evinde yapılan aramada el konulan 1 'den 111 'e kadar numaralandmlmış bilgisayar ve faks çıktısı dokümanlann lstanbul Emniyet Müdürlüğü'nce incelenmesi sonucunda 35. say- fada el yazısı ile "Sayın llhan Selçuk'un dik- Selçuk'la, gazetemize 5, 10, 11 Mayıs 2006 tarihlerine el bombası atılması ve Danıştay saldırıları ara- sındaki bağlantı da "Pencere" köşesinde yayımladığı yazılarla "or- taya konuldu". Selçuk'un 12.05.2006 tarihli "Hedef Cumhuriyet Gazetesi!.." başüklı yazısı, 13.05.2006 tarihinde yazdığı "Med- yamızın Hali?.." ya/.ılarına yer verildi. Selçuk'un "Medyamızın Hali?.." yazısında söz konusu bomba atılma olayının medyada yer bulmamasına serzenişte bulunduğu belirtilerek şu ilginç değer- lendirme yapıldı: "Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere şüpheli tl- han Selçuk'un gündemi belirlemek ve yönetimi dize getirmek ama- cıyla ve fazla bir zarar vermeyecek şekilde el bombalarını çalış- tığı gazetenin bahçesine attırdıktan sonra beklediği tepki ve so- nuçlara ulaşamayınca köşesinde bu şekilde bir yazı kaleme almış ve bombayı atanlardan bahsederken 'kiın olduğu bilinmeyen (ya BOMBAYI PENCERE'DEN ATTIRMIŞ da bilinen) iki terörist Cumhuriyet'e ikinci bonıbayı da attı' der- ken parantez içinde 'bilinen' demesi, iki kişi olduklarını söylemesi ve yazısının sonunda da 'biz her zanıan üç bombacıyı nereden bu- lacağız' diyerek bitirmesi, şüphelinin eylemden bilgi ve haberinin olduğu yönünde kanaat vermiştir." Iddianamede Selçuk'un Pen- cere köşesinde yayımlanan 24.05.2006 tarihli "Hal ve Gidiş?" baş- lıklı yazısında örgütün gerçekleştirdiği eylemlerden sonra Erge- nekon terör örgütünün kontrol ve denetinıinde olmayan nıedya- nın yapmış olduğu yayınları eleştirerek eylemi derin devletin ger- çekleştirdiği yönündeki tespitleri eleştirerek, terör örgütü ana il- kelcrinden olan dez-enformasyon (kara propaganda) yaparak ör- gütün amacına ulaşmasına hiznıet ettiğinin anlaşıldığı öne sürüldü. katine!" ile başlayan yazıda "Ankara'da bü- yük buluşma, Cumhuriyetçi isimler ilk defa bir araya geliyor. Eski Devlet Bakanı Ka- nıuran lnan imzasıyla Ankara'da 14 Ocak 2008 Pazar günü sıııırlı katılımlı bir toplan- tı düzenlendi" denildiği belirtildi. Davet nite- liğindcki bu yazıda soruşturma kapsamında bu- lunan şüpheliler llhan Selçuk, Doğu Perinçek ve Güler Kömürcü'nün de davetlilcr arasında isimlerinin bulunduğunun görüldüğü kaydedil- di. 17 Mart 2008 tarihle "Sayın llhan Selçuk Ağabey' hitabı ile başlayan ' koııu: Cumhuri- yet Gazetesi için yazı' şeklindeki İP Genel Baş- kanı Doğu Perinçek imzalı yazı da delil olarak sunuldu. Yazıda "Yargıtay Başsavcısı'nın ka- patma davası açması üzerine bir yazı hazır- ladıııı. Parti yasakları konusunda Türki- yc'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlarında ve Yargıtay Baş- savcılığı iddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilnıiştir. Lütfen oku- manızı ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayım- lamasını dilerim" deniliyor. Aranıalar sırasında şüpheli Selçuk'un evinde bulunan UludağÜniversitesi'nde 2001 yılı Ekim ayında Rektörlük binasmda verdiği "Aydın- lanma Devrimi ve Küreselleşme" konferansı- na ilişkin notlar da savcılar tarafından suç ola- rak değerlendirildi. Selçuk'un bu konferansı ile diğer yazı ve konuşmaları birliktc dcğerlendi- İDDİALAR VE DAYANAKLARI OLDUKÇA İLGİNÇ 'Cep telefonu kullanmaması örgüt üyesi olduğunu kanıtlar' tek laik. JemoknM itMâ olan Türkiyt »0. >tlof *»' Şasın Cumhuri llhan Selçuk'un cep telefonu kullanmaması terör örgütü üyesi olduğunu kanıtlayan bir duruın olarak su- nuldu. Selçuk'un sabit telefondan yaptığı göriişmelerde de çok dikkatli konuştuğu, örgütsel yapıyı deşifie ede- bilecek her türlü söz ve tavırdan uzak durduğunun tes- pit edildiği belirtildi. lddianamede Selçuk'un 12 Mart döneminde Zi- verbey Köşkü'nde gördüğü işkence de ilginç bir şe- kilde ycr aldı. lddianamede "Selçuk gözaltına alın- dığında yazüı olarak hazırlanıış olduğu savunma- sının içine akrostişler yerleştirmiş olup her tümcenin sondan ikinci sözcüğünün başharfleri yan yana ge- tirildiğinde 'işkcncc altındayırn' ibarcsi ortaya çık- mıştır. Buradan şüphelinin ne kadar uyanık ve ze- ki olduğu anlaşılmıştır. Ergenekon terör örgütü içüı- deki faaliyetlerinde de hiçbir zaman açık vermc- nıeye çok dikkat ettiği, örgütün gizlilik ilkesine mak- sinıuın uyduğu anlaşılmıştır. Şüpheli Selçuk'un 'Zi- verbey Köşkü' isimli kitabının 60. sayfasında: 'Sözgelimi kendime soruyorum: Köşkte korktun mu? Yanıtlıyorum: Korkmaz olur musun!.. Korku insana özgü bir şeydir. Sen de kuşkusuz korktun, ürktün, ki- mi zaman ürküye (panik) bile kapıldın. Önemli olan korkuyu yenebilmektir. Ziverbey Köşkü'nde kar- şımdakilerden değil, en çok kendimden korktum. Ya çözülürsem? Ya kişiliğime yakışmayan bir davranı- şa kayarsam? Ya paçavralaşırsam? Ya gerçckten tes- lim olursam? Sorulann çengeli aklıma takıldıkça yü- reğim sıkıştı... Hem kendimi hem karşımdakileri dengeleyip yönlendirebilmek, işkenceyi bir düzeyde tutabilmek, sorgucu ile ilişkilerimi hem onun hem be- nim kabul edebileceğimiz bir çizgidc sürdürebilmek, toy bir insanın yapabileceği bir şey değildir' şeklin- deki beyanları ile gizli örgütlenmenin en önemli öğe- si olan 'sır vermemek' yani kendi söylemi ile çö- zülmemek için elinden gclen her şeyi yaptığını be- yan etmiş olup, şüphelinin kişiliğini tanınıamız açı- sından önemli görülmüştür. Bundan 35 yü önce- sinde bu derece örgütçülüğünü ortaya koyan kişi- nin, geçen zaman vc cdindiği tecrübeler de hesa- ba katıhrsa, şoruşturmamız kapsamında atılı suç- ları işlediğinc ilişkin ilctişim tcspit tutanaklan, ara- Yemekli toplantı da suç! Selçuk'un faaliyetlerinin düşünce özgürlüğü ve si- yasi görüş açıklaması olarak algılanmasının mümkün olmadığı savunulan iddianamede, bunun nedeni şöyle açıklandı: "Selçuk'un toplumda bilinen yönüyle sade- ce bir yazar olmayıp yazarlığı dışında iş dünyasından, devletin iisl kademesindeki kişilerden, yüksek yargı organları ttyeterine kadar etki alanı olan bir kişi oldu- ğu ve görünen ya/.ıları değil görünmeyen faaliyetleriy- lc bir bütün olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu, şüpheli Kuddusi Okkır'dan ele geçirilcn 'Devletin Yeniden Yapılandınlması' belgesinde belir- tilen 'yerin altındakiler ve yerin üstündekiler' olarak adlandırılan oluşumun görünmeyen kısmını şüpheli Selçuk'un yazarlık faaliyetleri dışında gizlice yürüttü- ğü aylık yemekler ve bu yemeklere katılan seçkin in- sanları bir şekilde organize etmesi hususları göz önü- ne alındığında Ergenekon terör örgütü yapılanmasın- da Teori, Tasarını ve Planlama Dairesi Başkanlığı görevini yürüttüğü, aynı birimde görevli bulunan İP lideri Perinçek'in kendisine bu konuda yardımcı oldu- ğu ve şüpheli Alemdaroğlu'nun da aynı birimde uz- man olarak görevli bulundukları anlaşılmaktadır. Bu üç şüphelinin gerek darbe hazırhkları gcrekse katıl- dıkları gizli toplantılar ve etki edebildikleri topluluk- ların özelliği göz önüne alındığında üçünün de örgütte iisl düzey sorıınılu olarak görev yaprıkları ve kendile- rine bağlı birimlerdeki medya gücünü ve örgüt üyele- rini sevk ve idare ettikleri anlaşılmıştır." malarda ele geçen malzemeler ve yazıları dışında, kendi ifadeleri ile olayın aydınlatılabilıııesinin ne kadar zor olacağı açıktır. Selçuk'un daha önce yar- gılanıp beraat ettiği bir davayı burada hatırlat- mamızın nedeni, şüphelinin önceki sorgulamalar- da ve ifadelerinde ne kadar tecrübeli ve profesyo- nel olduğunu vurgulamak içindir. Yoksa şüpheli hakkında daha önce kesinleşmiş bir hükünı bulu- nan davayı tartışmak değildir" denildi. Laiklikte tarafiııı Çumhurlye' GEÇİLIVBEZEÇEMEDÎl ER.BI JGIJN »ABD VI RLAMA, OAYAl'MAI AKI K. ONLAR1 OEM E lddianamede Başyazarınıız Selçuk'a 30 yıl önce hediye edilen av tüfeği de yer aldı. ERGENEKON MANŞETLERDE ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazeteler Ergenekon iddianamesini sürnıanşet ya da manşet- lerinden kamuoyuna aktanrken, sadece Saadet Par- tisi'ne yakınlığıyla bilinen Milli Gazete birinci say- fada teİc sütun halinde verdi. Star lddianameye ilişkin haberler birinci sayfa- da geniş yer tutarken manşette "Hâkimin katili Er- genekon" denilerek, Danıştay saldınsırun Ergenekon tarafından gerçeklcştirildiği belirtildi. Manşette ise "Planları tutmadı" haberine yer vcri- lerek, Ergenekon'un Başbakan, Genel- kunnay Başkanı ve diğer bazı kişilere suikast planladığı belirtildi. Zaman Haber manşetten "Yüzyılın en büyük davası" başlığı ile verildi. Bi- rinci sayfada sanıklann fotoğraflan da ya- yımlandı. Suçlamalar aktanldı. Yenİ Şafak Haber sürmanşcttcn "Ihanet Davası" başlığı ile verildi. Ha- berin altbaşlıklan ise "Malatya katlia- mı örgüt işi", "Büyükanıt'ı vuracak- lardı", "Gazi'de vur emri Küçük'ten" şeklinde sıralandı. Birinci sayfada aynı zamanda "Selçuk'tan Oral Çelik'e 500 bin dolarhk teklif' başhklı habc- re de yer verildi. Bugün Iddianame manşetten "îşte kaos planı" başlığı ile verildi. Üst baş- lıkta ise "Erdoğan ve Büyükanıt'ı da vuracaklardı" ifadesi yer aldı. Taraf Haber manşetten "1923'te kuruldu, 2008'de armıyor" başhğıyla verildi. Bi- rinci sayfada ayrıca "Şeriat değil Ergenekon'du" başlığı ile duyurulan haberde, Danıştay cinayetinin de Ergenekon örgütlenmesi tarafından gerçekleşti- rildiği iddia edildi. Gazete aynca iddianameye da- yanarak, Genelkıınııay Başkanı Orgeneral Yaşar Bü- yükanıt'a suikast planlandığını da yazdı. AnadOİU'da Vakit Dinci gazete haberi sür- manşetten "Ergenekon iddianamesine mahkeme- den onay" başlığı ile verdi. Yine birinci sayfada "De- mirel'siz Ergenekon eksik kalır" başhklı haberde, Sağlık-tş Başkanı Mustafa Başoğlu'nun açıklama- lanna yer verildi. Milll Gazete tddianameye ilişkin haber gazete- nin birinci sayfasında tek sütun, "Ergenekon id- dianamcsi kabul edildi" başlığı ile verildi. HÜrrlyet Gazete haberi "Îşte Ergenekon" ana başhğıyla sürmanşetten verdi. Sabah Haber manşetten "Kan, kaos, cuııta" baş- lığı ile verildi. lddianamede yer alan suikast, olay ve sabotaj iddialan aktanldı. Vatan "İddialar vahim, söz savunmada" baş- lığı ile verildi. Birinci sayfanın tamamı iddianame- ye ilişkin haberlere aynldı. Mlllivet "Şok suçlamalar" başlığı ile verildi. Akşam "Îşte o iddianame" başhklı haber yer al- dı. Manşette ise "Mahkeme cezaevinde" haberi ak- tanldı. Birinci sayfada ayrıca "Atatürk de iddia- namede" başhklı habere de yer verildi. Radikal Haber manşetten "Suçlamalar rüyler ür- pertici" başhğıyla verildi. rildiğinde "Selçuk düşünce yapısı olarak ay- dınlannıanın ancak akıl ve bilimle olabilecc- ğini, dinin aydınlanmanın önünde büyük bir engel teşkil ettiğini, kadının özgür olabilme- si için saçının rüzgârda savrulması gerekti- ğini, evrim teorisinin bilimsel olarak kanıt- lanmış kesin bir gerçek olduğunu, aydınlan- manın yeterli olmadığını, sosyaUzmin egemen olması gerektiğini, Türkiye için en büyük teh- likenin mevcut iktidarlar olduğunu, TBMM'nin çıkardığı yasalar ve hükümetin icraatlarıyla Cumhuriyetin kurumlarının ve kazanımlarının tek tek elden gittiğini, türban konusunda yapılan anayasa dcğişikliği ile adım adım dini kuralların devlet yapısına hâ- kim olmaya başladığını, YÖK'ün ve Cuııı- hurbaşkanlığı'nın elden gittiğini, kalelerin kaybedildiğini, bu gidişin neticesinde Türki- ye Cumhuriyeti'nin llıııılı Islam Cumhuriyeti olacağını iddia etmekte ve her fırsatta bu dü- şüncclerini kcndisini dinlcycn ve okuyan ki- şilere aktarmaktadır" denildi. Açık ve gizli toplantılar lddianamede Selçuk'un, bu düşüncelerini hem gazete köşesinde, hem de değişik ortam- larda düzenlenen açık veya gizli yemekli top- lantılarda Türkiye'nin kaderine hükmedebile- cek, etkin ve yetkin kişilerin bulunduğu yer- lerde dile getırdıği, yönlendinci konumunu en iyi şekilde örgütün amacı doğrultusunda kul- landığı önc sürüldü. Selçuk'un, Ergenekon terör örgütü ile irti- batının olmadığını, Perinçek ile ilişkisinin, si- yasi parti lideri olması nedeniyle ara sıra ziya- rctine geldiği, bunun haricinde herhangi bir iliş- kilerinin olmadığını beyan ettiği anımsatılan id- dianamede, Selçuk ve Perinçek arasındaki iliş- ki şu önemli belgeler ile "gözler önüne seril- di": "Ankara'da tşçi Partisi binasmda ya- pılan aramada ele geçirilen; 'ÖNEMLİ T iba- reli CD'nin incelemesinde; 01.02.2008 tarih ve saat: 20.09'da Yazan: h, En son kaydeden: h olan 'YARGITAY İLE İLGİLİNOTLAR1M' isimli word belgesi içerisinde; '1.Selçuk'un ye- meği cn son ne zaman oldu. Silahçıoğlu en son ne zaman kahldı. Sabin bey, Yar..av başkanı ka- tıhyor' şeklinde notların olduğu, şüpheli Pe- rinçek'in ikametinde yapılan aramada, Fikret Kazancı imzalı 27.04.2004 tarihli T.C. Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben yazılmış, tşçi Partisi'nin Ak Parti'yi kapat- ma dilekçesine eklenmek üzere gönderilmiş yazı olduğu, yazıda 'Dosyanın Takviycsini Tc- miııen: Ergün Poyraz'ın .. Patlak Ampul Kita- bı ve.... aynca gazeteci yazar (Cumhuriyet Ga- zetesi) Sn. llhan Selçuk'un 17.07.2007 tarihli köşesindcki yazılannı birliktc sunuyorum' şek- linde olduğu. Yine aynı yerde bulunan 75-78. sayfalarda Sayın tlhan Selçuk'un dikkatine başhklı 'lsteğiniz Üzerine Cumhuriyet için bir yazı hazırladım. Konuştuğumuz konulan su- nuyorum. Güncelliği nedeniyle bir an önce ya- yımlanmasında yarar var gibi geliyor bana, tak- dir sizin' şeklinde başladığı ekinde 'Cumhu- riyet Yıkıcıhğının Güncel Politikalan' başhk- lı 4 Haziran 1997 tarihli yazı olduğu..." Köşe yazıları gizli faaliyetml; Selçuk'un X bayan/l.Y. ile yaptığı telefon görüşmeleri, 23.01.2008 ve 14.03.2008 tari- hinde Pencere köşesinde çıkan yazılan iddia- nameye konularak bunun sonuncunda tlhan Selçuk'un demokratik haklarm kullanımı so- nucu siyasi bir iktidarı sonlandırmak değil Er- genekon terör örgütünün gizli amaç ve plan- lamalan sonucu devletin hayati kurumlanna çe- şitli yollarla baskı yapıp demokratik olmayan yollarla olağanüstü durumların ortaya çıkarı- lıp, kaos ortamı oluşturup arkasından ekono- mik kriz çıkarmak, akabinde Türk ordusunu darbe yapmaya zorlamak için gizli faaliyetlerde bulunduğunun anlaşıldığı öne sürüldü. lddia- namede Selçuk'un köşesindeki yazılarda yer alan "suç unsurları" şöyle açıkİandı: "Selçuk'un kapatma davasından bir gün önce yazdığı yazının sonunda 'Bir şeyler ol- duğunda sonuç düşündükleri gibi çıkmazsa, otu- mp mazlum rolünde ağlamasmlar' diyerek bitirdiği, bu yazıya istinaden herkesin ken- disinin her şeyi bildiğini zannedeceğini söy- lediği. 23.01.2008 tarihinde yazdığı köşe ya- zısında 'Savcı, kırmızı çizgiyi çiğneyip bölü- cülük ya da dincilik yapan siyasal partiye da- va açmasın.. Görür gününü... Cumhurbaşkanı- mız dosyah zanh.. Başbakanımız dosyalı zan- h.. Bir de iktidar partimiz zanlı oldu mu gel key- fım gel... O zaman türbanlık ve kurbanlık Tür- kiye'nin yeme de yanmda yat' şeklindeki ya- zılanndan anlaşılacağı üzere şüpheli llhan Selçuk, 1-2 ay öncesinden AKP'nin kapatıl- ması için kamuoyu desteğini sağlayacak ya- zılar yazdığı anlaşılmıştır. AKP'nin kapa- tılmaması ve harekâtın başarılı olmaması du- rumunda felakct olacağını, MHP, CHP ve Sü- leyman Demirel'in bu dava sürecidir diye- ceklerini, Amerika'nın millctin iradcsine saygı gösterin gibi açıklamaları karşısında Selçuk'un 'Şimdi Balbay bu efendim oıdu ye- rinde kalırsa efendim bunlar dokunamazlar ona buna ve ordu bekçi gibi kalır da yargı gör- evini yaparsa gerekli şeyler olur gibime geliyor' diyerek davanın olumlu sonuçlanarak AKP'nin kapatılmasını bile bütün Türk millctinin ordusu olan Türk Silahlı Kuvvet- leri'ne bağladığı, TSK'nin sağlam durması halinde siyasal iktidarın ben milli iradeyim diyc direnemeyeceğini, ordunun sağlam güç olarak siyasal iktidann karşısında olması du- rumunda siyasal iktidarın otoritesinin kırı- lacağını belirttiği anlaşılmıştır."