Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA
17
•
Sitem
Doğan Kapkıner:
"Tolon Paşam
kimseye sitem
etmene gerek yok.
31 Ağustos sabahı
kimin, nerede
uyanacağı belli mi?"
Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60
- AKP'liler kıyak emeklilik
peşindeymiş...
"Sonra da ebedi
emeklilik!"
Fef/i/ Naci'ye
kendi dilinden
eleştiri:
Hiç bu yaşta
ölünür mü!
Yeterli
Necati Cebe:
"Krizden çıkmak
için Anayasa
L Mahkemesi'nin
Gül, Erdoğan ve
benzerlerine 'Aklanın
da gelin' demesi
yeterlidir."
Karne
Nami Tepe:
"RTE'nin karnesi
zayıfmış. Tasdikname
alma zamanıdır!"
Gorıış
Ali Durmaz:
"Nazh llıcak
'Henüz
önümüzü
göremiyoruz'
demiş. Merak
etmeyin, AB ve ABD
yıllardır önünüzü
görüyor!
ORTAK Akıl Hareketi adıyla ortaya çıkanların
ortaklıklarını ortaya çıkarmayı sürdürüyoruz.
RTE'nin bu yollarda kimlerle beraber
yürüdüğünün kitabını yazan gazeteci
arkadaşımız Tuncay Mollaveisoğlu anlatıyor:
"Ortak Akıl Hareketi'ni destekleyenlerden Birlik
Vakfı'nın kurucuları Istanbul Büyükşehir
Belediyesi'nden şaibeli ihale kapatan firmaların
sahipleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu derneklere,
vakıflara üye olan işadamları onlarca trilyonluk
ihale alıp bu ihaleleri taşeronlara devrediyor ve
alınlarından bir damla ter akmadan milyonlarca
doları komisyoncu gibi cebe indiriyor. Orneğin
Minik Dilara'nın ölümüne neden olan İSKİ
çukuru skandalı böylesi bir yolsuzluk bataklığının
sonucuydu.
Yine bu oluşuma destek veren ASKON,
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği üyeleri
Ortaklıklar
TOKl'nin en ballı ihalelerini alanlardan oluşuyor.
Bu sözde sivil toplum kuruluşlarının
destekleyicileri arasında 'ünlü' isimler de var.
Orneğin Başbakan RTE'nin kefil olduğu küresel
teröre destek vermekle suçlanan Yasin El Kadı.
Örneğın terörist Usame bin Ladin'in
Türkiye'deki ortağı Wael Hamza Juleidan.
Bunlar 'Matruşka bebekleri' gibi birbirinin
içinden çıkan örgütler.
Hemen hepsinin birbiri ile organik ilişkisi var.
Tek merkezden koordine ediliyorlar. Üzüm
salkımı örgütlenmesi şeklinde iç içeler. ABD'nin
küresel çıkarlarını korumak için George Soros
nasıl sivil toplum kuruluşları oluşturuyorsa, Yasin
el Kadı da Müslüman coğrafyalarda Suudi
rejimini ihraç etmek için sivil toplum kuruluşları
vakıflar ve dernekler oluşturdu. Ortak akılcılara
destek veren örgütlere baktığımızda Soros'un ve
El Kadı'nın izini bulmak hatta açık desteğini
belgelemek mümkün. Soros ve El Kadı'nın nihai
hedefte ABD'ye hizmet ettiğini söylememe gerek
yok sanıyorum."
Ortak akılcıların "darbeye hayır" diyerek
Bursa'da düzenlediği toplantıyı da Bursa'daki
arkadaşımız Levent Gencelli'den dinleyelim:
"özel otobüslerle 12 kentten geldiler. Bursalı
iki AKP milletvekili organizasyonun içindeydi.
AKP'li yerel belediyeler ve örgütler de tam kadro
görev başındaydı. Anayasa Mahkemesi üyelerini
ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını yuhaladılar,
Ergenekon savcılarını alkışladılar, Bursa Valisine
teşekkür ettiler."
SESSÎZ SEDASIZ (!) Sokrates ve kendilerini bir şey sananlar!
KAPATMA davasında AKP
"Sokrates Savunması" yapmıştı.
Kemal Öncii de Anayasa
Mahkemesi'nin vereceği karar öncesi
Sokrates'in "vasiyef'ini anımsatıyor:
"Sokrates, 'Atinalılar, çocuklarım
büyüdükleri zaman, erdemden
çok zenginliğe ya da başka
şeylere düşkünlük gösterecek
olurlarsa, ben sizinle nasıl
uğraşmış isem siz de onlarla
uğraşınız. Onları uyarınız.
Kendilerine, kendilerinde olmayan
bir değeri verir, önem vermeleri
gereken şeye önem vermez, bir hiç
oldukları halde kendilerini bir şey
sanırlarsa, ben sizi nasıl
azarlamışsam, siz de onları öyle
azarlayınız' demişti. Bugüne
gelirsek. 'Erdemden çok başka
şeylere düşkünlük gösterenler,
kendilerine kendilerinde olmayan bir
değer veren, bir hiç oldukları halde
kendilerini bir şey sananlar'
hakkında AB-D küstahlarının ve
iliştirilmiş medyanın telkinleri
doğrultusunda verilecek siyasal
nitelikli bir kararın mı yoksa hukuk
gözetilerek verilecek bir kararın mı
daha doğru olacağını umarım
yargıçlar herkesten çok daha iyi
biliyordur."
Yüksek Yerilim Hattı
erdincutku@yahoo.com
Ekonomik büyüme de sanalmış.
AKP gerçek mi bari?
ÇED KÖŞESt
OKTAY EKİNCİ
"Karslı" Güvensoy'un Anısına...
Metin Münir'in Milliyet'teki
Kars izlenimlerini okıırken, Kars-
lı aydın işadamı Tuncer Gü-
vensoy'un anısına yayımlanan
kitap geldi. Neşe Dostcr, 2005 yı-
lında yitirdiğimiz Güvensoy'un
yaşamını, dostlannm özgün ya-
zılanyla kitaplaştımuş: "Yarını
Kalan Bir Öykü".
Kapak resmindeki o unutulnıaz
alçakgönüllü duruşuyla Güven-
soy'a bakaıken düşündünı; ''Me-
tin Miinir'i okusaydı, çok üzü-
lürdü..."
Yazdıklarına değil; neden
"böyle" yazdığına...
Çünkü Tuncer Bey, memlckc-
tinin ne denli yokluklar, sıkmlı-
lar, hatta çaresizlikler içinde vaı-
lığını vc gurunınu korumaya ça-
hştığını bilcn; ve huna var gü-
cüyle desteğini veren bir "Kars-
lı"ydı... Bu nedenle asıl "içerle-
di"ği de Kars'ın asla hak etmediği
bu talihsizliğin nedeni olarak
"göç eden Karslüar"ın göstc-
rilmesi olurdu.
Oysa egemen siyaset, aynı
Karslılara, "öncelikle kentle-
rinde" yatırım yapmaları için
gereken desteği sağlasaydı, kim
o güzelim taş konaklannı bırakır;
o efsanevi kültür şölenlerinden
vazgeçer ve o coşkulu kent ya-
şamını terk ederek büyük kent-
55j :
$ i i .
» * • t! • 1*
*
i|1]
,:
i 1
11
Tuncer Bey'in armağanı:
Kar's Otel...
lerin "betonlaşmış zenginliği"ni
yeğlerdi ki?
Bugün "Batı"daki çahşmala-
nyla Kars'ta hayal bile cdenıe-
yecekleri birikimlere sahip olan-
lann, Tüıkiye rekoru sayılabile-
cek bağışlarla menıleketlerine
armağan ettikleri "kamusal te-
sis'Mer de "dışlanmış"lığa karşı
en anlamlı yanıtlardan biri olsa
gerek...
Kars'ta, 6O'lı yılların Ekinci ga-
zetcsini yayımlayan rahmctli da-
yını Cengiz Ekinci, kentin "cum-
huriyet sevdası"nı yansıtan bir
bclgeselde demişti ki; "Devlet
Kars'ta hep kiracıymış gibiydi;
sahiplenmedi..."
Bu nedenle Kars'ı sahiplencn-
ler Güvensoy gibi kentin yazgı-
smdaki temel nedenin "muha-
fazakâr iktidar"lar olduğunu
bilen aydın işadamlan ile gerici-
liğe ödün vermeyen okumuş yaz-
mışları oldular...
Ani'ye Benzeyecek mi?
Metin Münir yazdıklanna ba-
kılırsa bunlan bilmesine rağmen,
Kars'ın kaderini Ermenistan sı-
nınndaki Ani kentine benzeterek
demiş ki; "Kars da artık terk
edilen bir kent..." (03 Temımız-
Milliyet)
Izlenimlerinde buna yönelik
gözlemlerine ağırlık veren Münir,
ildeki anonim şirket azlığından,
Kars Halısı'nın giderek yok ol-
masına kadar birçok alandaki
"geri"lemeleıin yine "Ani'yi
anımsattı"ğını söylüyor...
Yani yakm geçmişe kadar "Do-
ğu'nun Paris'i" denebilen "Ser-
hat Kenti"mız, bu gidişle belki
de antik "harabe"lcrc benzeye-
cek...
Bir kentin geleceği hakkında
böylesine bir benzetme hangi
toplumda "sakin" karşı lanabilir
ki?
Nitekim ildeki kişi başı milli
gelirin 830 dolarla ulusal ortala-
manın yüzde 10'u dolaylarında
olduğunu; buna rağmen özellik-
lc kentin kültürel zenginliğini
yaşatmaya öncelik verdiklerini
anımsatan Belediye Başkanı Na-
if Alibeyoğlu ise uzun bir "yanıt"
göndererek demiş ki; "Kars'ta
çok büyük bir hareketlilik var.
Kenti görmeye gelerek büyü-
süne kapılan vc değişinıe hay-
ran olanların Kars'a ilgisi gün
geçtikçe artıyor..."
Belgesel Kitap
lşte bu hareketliliğin öncü ne-
fcrlerinden biriydi Tuncer Gü-
vensoy... Yıllardır inşaat rantma
kurban edilen tarihi taş konakla-
rın kurtanlmasında ilk kollan sı-
vayan o oldu. Eski aile evindc
gerçekleştirdiği özenli restorasyon
kentte "örnek" yaratırken, bir
başka tarihi malikâneyi de "otel"
işleviyle "kültür turizmi"ne ka-
zandırdı...
Iktidarın siyasileri ise devlete
ait 6 tesisten 5'inin özelleştiıildiği;
bunlardan 4'ünün kapandığı kent-
te, eski fabrika aıazilerinde konut
pazarlamaktan başka hiçbir "hiz-
met"(!)le ilgilenmediler...
Buna rağmen çok sayıda res-
torasyon projesi şimdi kentte
gündem yaratıyor; Kafkas Üni-
versitesi tarihi yapılarda kente ya-
yılıyor; tarım ve hayvancılık
emektan Karslılar, "kültür vc bi-
lim kenti" olarak gelişmeyı
önemsiyorlar; Altın Kaz Film
Festivali gibi özgün uluslararası
etkinlikler övgü topluyor...
Peki, işsizlik oranı ülke reko-
ı-una yaklaşan bir kentte bütün
bunlar nasıl olabiliyor?
Güvensoy'un anısına yayım-
lanan kitap bu soruyu merak
edenler için de kaynak sayılabi-
lir; çünkü "sahipsiz" kalan bir
kente kendi aydınlarının nasıl
sahip çıktığını gösteren bir bel-
gesel niteliğinde...
ekinci@cumhuriyet.com.tr
KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@yahoo.com. tr
HARBİ SEMİH POROY
Q0
S r * ^
(ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYTAR ÖZKAI\ www.junkidz.com
HALBUKI NE
CEREâİ VAR SINIRIN FİLAN .
JERJEY ORTAK OLMAU.
HEEY. BU ARADA
AYAC1NI ÇEK BENİM
YERİMDENÜ
TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 27 Tenınıuz www. mum taz-arikan. com
H.M£$RUT/YErT£ AF.•f9O8't>£ 8UGÜM, 2T-
M£/»J <4/ÇP/A/£>/QA/J G£A/-. /^/ E i/£(i
Mişri. İLK MEŞRL/rÎYEr YÖNSTİMİ, U.A&DÜLHAMl'r
TARAFINDAN KISA £ÜG£D£ YIKILMI$TI.3Z YILLIK
&A£XI yÖNETİMİ SONUNÜA, /TTİUAT f£" TERAK-
Kİ CEMİYETİ'SIÎN OÜZENLEDİĞI ASKeKl AyAK-
LANMALAR (fZESNELİ NİYAZİ jl_£ ENI/ER BEYİM
"DAĞA ÇIKMALARl" ) , BU AYAKLANMALARI 8AS-
T/gMA EYLEMLEKİNİN TÜMUYLEBAŞAR/SIZLISA
U&RAMASi, PADlŞAH U.A8DÜLH4Ml'r'(, MEŞRU-
TÎYET'İ ONAYLAMAYA 2OIZUNLU KILMtÇTI.SE-
LAhlİK VE MANASTIR'DA PAHA Sifî tSÜN ONCE-
OEN BA$LAYAN 8ÜYÜK GÖSTERİ' VE /OjrL/\-
MALAR OLURKBN. DURUM İSTANBUL'PA SES-
SİZ KAR$ILJWMIŞTI.
Ülkemizde her yıl, 11-19 yaş arasındaki 45O bin çocuk ve gencimiz
büyüklerini örnek aldıkları için sigaraya başlamaktadır.
Ne yazık ki bunlardan en az. 1 5O bini erken yaşta ölüme mahkûm olacaktır.
Sigarayı bırakmanız için daha kaç yüz bin
çocuk ve gencimiz ölüme mahkûm olmalı?
Türkiye Sigarayla Savaş Derneği
Tel: O212.212 5O 6O
PANO
DENIZ KAVUKÇUOGLU
Fethi Naci'nin Ardından
Sonun yaklaştığını, aramızdan ayrılacağı anın çok
uzakta olmadığını biliyorduk. Bizi hüzne boğan ay-
rılışı uzun zaman önce, adına 'alzheimer' denen kur-
tuluşsuz hastahğa yakalanmasıyla başlamıştı aslında.
Beklenen yalnızca o 'an 'dı, geldi. Edebiyatımızın gel-
miş geçmiş en büyük eleştirmenini 23 Temrnuz Çar-
şamba sabahı yitirdik.
Içtenlikle 'abi' dediğim az sayıdaki insanlardan bi-
riydi Fethi Naci.
Dokuz yıl önce son kitabı 'Dönüp Baktığımda...'
üzerine yazdığım bir yazıda onu Yunan düşünürü
Sokrates'e benzetmiştim. Dövüşkenliği, dayanık-
lılığı, yürekliliğiyle de ün kazanmış düşünür soylu ol-
madığı gibi varlıklı da değildi. IÖ 403'te yeniden ik-
tidara gelen 'demokratlar', tiranlar arasında birçok
öğrencisi bulunduğu için Sokrates'i suçlayarak
mahkeme önüne çıkarmışlar, onu 'gençleriyoldan
çıkaımak' ve 'devletin tannlannıyok sayarakyeni tan-
rılar uydurmakla' suçlamışlardı.
Sokrates, bu suçlamaları hafife almış, bir tür 'Iti-
raf gibi de sayılabilecek bir savunma yaptıktan son-
ra suçlu bulunmuştu. Yasal hakkı gereğince ken-
disine bir ceza biçme sırası gelince, aslında büyük
bir hayır işlemiş sayılması gerektiğini öne sürerek
devlete hizmet edenlerin bedava yemek yediği Pit-
haion'da karnının doyurulmasını istemişti. Ege-
menlerle alay ediyordu. Bu davranışı Atina mah-
kemesinin üyelerini daha da öfkelendirmiş, ço-
ğunluğun oylarıyla ölüme mahkûm edilmişti. Kara-
rı izleyen son konuşmasında kendisine 'beraaf oyu
verenlere seslenerek onlardan oğullarını, 'onurlu bir
yaşam sürmezlerse, kendisinin herkesi uyardığı gi-
bi uyarmalarını' istemişti. Onun ünlü, "Incelenme-
miş bir yaşam, insan için yaşamaya değmezl" sö-
zü de bu konuşmasında geçmiştir.
•••
Bende Sokrates'i çağrıştıran Naci Abi'nin kitabı-
nın arka kapağında yer alan kısa tanıtma yazısı ol-
du. "Dönüp Baktığımda, zaman içinde yavaş yavaş
oluşan, oluşumunu tamamlayıp tamamlamadığı
pek de belli olmayan bir kitap. 1962'de yazdıklarım
da var bu kitapta, 1988'de yazdıklarım da. Günü-
müzde yayımlanan anı kitaplan, daha çok, başkalannı
anlatıyor, ben de zaman zaman dostlanmdan söz et-
tim, ama daha çok kendimi anlattım. llhan Selçuk,
7960 başlarında Cumhuriyet'te yazdığı birköşe ya-
zısında, vazgeçemediği mizahi bakışıyla, 'Fethi Na-
ci, kötü örnek oluyor' demişti. Evet, bu kitapta, Ka-
radeniz'in küçûk bir kentindeki karpuz sergisinden
gelen, karpuzcu Fethi Aga 'nın oğlunun güçlükler-
le dolu yaşamını okuyacaksınız; bu güçlükleri, Can
Yücel'/n deyişiyle, nasıl 'seke seke' aştığını da, 'kö-
tü örnek' olmayı nasılbaşardığını da..."
'İnsan Tükenmez', 'Gerçek Saygısı', 'AzGelişmiş
ÜlkelerVe Sosyalizm', 'Emperyalizm Nedir', 'Kom-
pradorsuz Türkiye', 'Az Gelişmiş Ülkelerde Askeri
Darbeler Ve Demokrasi', 'Atatürk'ün Temel Görüş-
leri' gibi kitaplarını okuyanlar, onun 'kötü örnek' ol-
ma yolundaki çabalarını bilirler. Naci Abi gerçekten
de özellikle genç insanları 'doğruyoldan saptırma-
yı' kafasına koymuş bir sosyalistti. Kapitalizme, ge-
riciliğe karşı duruşu hiç değişmedi; 1951 'de Sulta-
nahmet Cezaevi'nde neyse, 1999'da Giresun'da
sosyalist bildiri dağıtırken de oydu. Bundan daha iyi
'kötü örnek' mi olur?
1965 yılında, 'birpatrona bağlı' son işi olan 'mu-
rahhas aza yardımcılığı ve personel şefliğinden'ay-
nlışını şöyle anlatır. "Bir gün Murahhas Aza beni ça-
ğırdı, durumu anlattı... 'Seçmeniz gerekiyor. Ya ya-
zıları bırakır (Vatan Gazetesi, Sosyal Adalet Dergi-
si) burada çalışırsınız, önünüzde iyi bir gelecek olur
ya da buradan ayrılırsınız' dedi. Ben de Murahhas
Aza'nın önündekikâğıtlardan biriniçektim, istifamı
yazmaya başladım..." Bu istifa ülkemiz yayıncılığı-
na 'Gerçek Yayınevi'n, '100 Soruda D/z/s/'ni ve yu-
karıda saydığım 'yoldan çıkarıcı' kitaplan kazandır-
dı. Daha sonra onu Türk edebiyatının eleştirmenlik
zirvesine oturtan, birbirinden önemli kaynak kitap-
lar geldi. Hâlâ, "Ben yıllarca iyi bir Marksist olmaya
çalıştım" diyecek kadar alçakgönüllüydü.
•••
Onu çok özleyeceğim. Sevgisini, coşkusunu,
rakısını, küfürlerini, yalınlığını...
Çok özleyeceğim.
www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com
dkavukcuoglu@superonline.com
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7
1/ Birbirine geç- -|
me küçük ve _
düzgün ahşap ^
parçalarla yapı- 3
lan bezcmc tck- 4
niği. 2/ Bir tür j .
yabanmersini... ^
Seçkiıı. 3/ Sat- 6
rançta bir taş... j
Tatlı, tuzlu, ekşi fi
ve acı tatlar dı- °
şında kalan be- 9
şinci tat. 4/ Kö-
pek... Bebek bakım-
evi. 5/ Çeşitli dans vc
oyunlardan oluşmuş
sahne gösterisi... ls-
tanbul'un bir semti. 6/
Valide... lskambil
oyunlannda kâğıt atma
sırası. 7/ Tahitili ka-
dınlardan esinlenerek
oluşturulmuş bir plaj
giysisi... Büyük erkek
kardeş. 8/ Çok anlayışlı ve sezgili kimsc... Bez doku-
ma tezgâhı. 9/ Ahşap, nıetal ya da taş üzerine mühür,
yazı ya da motif oyarak yapılan süsleme.
YUKARIDAN AŞAGIYA:
1/ Keçi ya da inek sütünün özel bir mantarla maya-
lanmasıyla hazırlanan ekşi içecek... Eğik olarak kcsilmiş
kenar. 2/ Bir çokluğu oluşturan varlıklann her biri... Me-
safe. 3/ Afrika'da bir ınnak... Olabıleceği akJa gelen.
4/ Bir akademik unvanın kısa yazıhşı... Sıcak yenilen
bir tür telkadayifi. 5/ Tümör... Japon lirik dramı. 6/ Ge-
mi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri...
Bir renk. 7/ İyi terbiye edilmemiş vahşi binek hayva-
111... Bir göz rengi. 8/ Osmanlılar döncminde Roma ken-
tine verilen ad... Dönence. 9/ Itici neden, güdü... Bil-
dimıe yazısı; nıesaj.