25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 • Sitem Doğan Kapkıner: "Tolon Paşam kimseye sitem etmene gerek yok. 31 Ağustos sabahı kimin, nerede uyanacağı belli mi?" Elektronik posta: denizsom@cumhuriyet.com.tr Tel: 0.212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60 - AKP'liler kıyak emeklilik peşindeymiş... "Sonra da ebedi emeklilik!" Fef/i/ Naci'ye kendi dilinden eleştiri: Hiç bu yaşta ölünür mü! Yeterli Necati Cebe: "Krizden çıkmak için Anayasa L Mahkemesi'nin Gül, Erdoğan ve benzerlerine 'Aklanın da gelin' demesi yeterlidir." Karne Nami Tepe: "RTE'nin karnesi zayıfmış. Tasdikname alma zamanıdır!" Gorıış Ali Durmaz: "Nazh llıcak 'Henüz önümüzü göremiyoruz' demiş. Merak etmeyin, AB ve ABD yıllardır önünüzü görüyor! ORTAK Akıl Hareketi adıyla ortaya çıkanların ortaklıklarını ortaya çıkarmayı sürdürüyoruz. RTE'nin bu yollarda kimlerle beraber yürüdüğünün kitabını yazan gazeteci arkadaşımız Tuncay Mollaveisoğlu anlatıyor: "Ortak Akıl Hareketi'ni destekleyenlerden Birlik Vakfı'nın kurucuları Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nden şaibeli ihale kapatan firmaların sahipleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu derneklere, vakıflara üye olan işadamları onlarca trilyonluk ihale alıp bu ihaleleri taşeronlara devrediyor ve alınlarından bir damla ter akmadan milyonlarca doları komisyoncu gibi cebe indiriyor. Orneğin Minik Dilara'nın ölümüne neden olan İSKİ çukuru skandalı böylesi bir yolsuzluk bataklığının sonucuydu. Yine bu oluşuma destek veren ASKON, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği üyeleri Ortaklıklar TOKl'nin en ballı ihalelerini alanlardan oluşuyor. Bu sözde sivil toplum kuruluşlarının destekleyicileri arasında 'ünlü' isimler de var. Orneğin Başbakan RTE'nin kefil olduğu küresel teröre destek vermekle suçlanan Yasin El Kadı. Örneğın terörist Usame bin Ladin'in Türkiye'deki ortağı Wael Hamza Juleidan. Bunlar 'Matruşka bebekleri' gibi birbirinin içinden çıkan örgütler. Hemen hepsinin birbiri ile organik ilişkisi var. Tek merkezden koordine ediliyorlar. Üzüm salkımı örgütlenmesi şeklinde iç içeler. ABD'nin küresel çıkarlarını korumak için George Soros nasıl sivil toplum kuruluşları oluşturuyorsa, Yasin el Kadı da Müslüman coğrafyalarda Suudi rejimini ihraç etmek için sivil toplum kuruluşları vakıflar ve dernekler oluşturdu. Ortak akılcılara destek veren örgütlere baktığımızda Soros'un ve El Kadı'nın izini bulmak hatta açık desteğini belgelemek mümkün. Soros ve El Kadı'nın nihai hedefte ABD'ye hizmet ettiğini söylememe gerek yok sanıyorum." Ortak akılcıların "darbeye hayır" diyerek Bursa'da düzenlediği toplantıyı da Bursa'daki arkadaşımız Levent Gencelli'den dinleyelim: "özel otobüslerle 12 kentten geldiler. Bursalı iki AKP milletvekili organizasyonun içindeydi. AKP'li yerel belediyeler ve örgütler de tam kadro görev başındaydı. Anayasa Mahkemesi üyelerini ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını yuhaladılar, Ergenekon savcılarını alkışladılar, Bursa Valisine teşekkür ettiler." SESSÎZ SEDASIZ (!) Sokrates ve kendilerini bir şey sananlar! KAPATMA davasında AKP "Sokrates Savunması" yapmıştı. Kemal Öncii de Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karar öncesi Sokrates'in "vasiyef'ini anımsatıyor: "Sokrates, 'Atinalılar, çocuklarım büyüdükleri zaman, erdemden çok zenginliğe ya da başka şeylere düşkünlük gösterecek olurlarsa, ben sizinle nasıl uğraşmış isem siz de onlarla uğraşınız. Onları uyarınız. Kendilerine, kendilerinde olmayan bir değeri verir, önem vermeleri gereken şeye önem vermez, bir hiç oldukları halde kendilerini bir şey sanırlarsa, ben sizi nasıl azarlamışsam, siz de onları öyle azarlayınız' demişti. Bugüne gelirsek. 'Erdemden çok başka şeylere düşkünlük gösterenler, kendilerine kendilerinde olmayan bir değer veren, bir hiç oldukları halde kendilerini bir şey sananlar' hakkında AB-D küstahlarının ve iliştirilmiş medyanın telkinleri doğrultusunda verilecek siyasal nitelikli bir kararın mı yoksa hukuk gözetilerek verilecek bir kararın mı daha doğru olacağını umarım yargıçlar herkesten çok daha iyi biliyordur." Yüksek Yerilim Hattı erdincutku@yahoo.com Ekonomik büyüme de sanalmış. AKP gerçek mi bari? ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCİ "Karslı" Güvensoy'un Anısına... Metin Münir'in Milliyet'teki Kars izlenimlerini okıırken, Kars- lı aydın işadamı Tuncer Gü- vensoy'un anısına yayımlanan kitap geldi. Neşe Dostcr, 2005 yı- lında yitirdiğimiz Güvensoy'un yaşamını, dostlannm özgün ya- zılanyla kitaplaştımuş: "Yarını Kalan Bir Öykü". Kapak resmindeki o unutulnıaz alçakgönüllü duruşuyla Güven- soy'a bakaıken düşündünı; ''Me- tin Miinir'i okusaydı, çok üzü- lürdü..." Yazdıklarına değil; neden "böyle" yazdığına... Çünkü Tuncer Bey, memlckc- tinin ne denli yokluklar, sıkmlı- lar, hatta çaresizlikler içinde vaı- lığını vc gurunınu korumaya ça- hştığını bilcn; ve huna var gü- cüyle desteğini veren bir "Kars- lı"ydı... Bu nedenle asıl "içerle- di"ği de Kars'ın asla hak etmediği bu talihsizliğin nedeni olarak "göç eden Karslüar"ın göstc- rilmesi olurdu. Oysa egemen siyaset, aynı Karslılara, "öncelikle kentle- rinde" yatırım yapmaları için gereken desteği sağlasaydı, kim o güzelim taş konaklannı bırakır; o efsanevi kültür şölenlerinden vazgeçer ve o coşkulu kent ya- şamını terk ederek büyük kent- 55j : $ i i . » * • t! • 1* * i|1] ,: i 1 11 Tuncer Bey'in armağanı: Kar's Otel... lerin "betonlaşmış zenginliği"ni yeğlerdi ki? Bugün "Batı"daki çahşmala- nyla Kars'ta hayal bile cdenıe- yecekleri birikimlere sahip olan- lann, Tüıkiye rekoru sayılabile- cek bağışlarla menıleketlerine armağan ettikleri "kamusal te- sis'Mer de "dışlanmış"lığa karşı en anlamlı yanıtlardan biri olsa gerek... Kars'ta, 6O'lı yılların Ekinci ga- zetcsini yayımlayan rahmctli da- yını Cengiz Ekinci, kentin "cum- huriyet sevdası"nı yansıtan bir bclgeselde demişti ki; "Devlet Kars'ta hep kiracıymış gibiydi; sahiplenmedi..." Bu nedenle Kars'ı sahiplencn- ler Güvensoy gibi kentin yazgı- smdaki temel nedenin "muha- fazakâr iktidar"lar olduğunu bilen aydın işadamlan ile gerici- liğe ödün vermeyen okumuş yaz- mışları oldular... Ani'ye Benzeyecek mi? Metin Münir yazdıklanna ba- kılırsa bunlan bilmesine rağmen, Kars'ın kaderini Ermenistan sı- nınndaki Ani kentine benzeterek demiş ki; "Kars da artık terk edilen bir kent..." (03 Temımız- Milliyet) Izlenimlerinde buna yönelik gözlemlerine ağırlık veren Münir, ildeki anonim şirket azlığından, Kars Halısı'nın giderek yok ol- masına kadar birçok alandaki "geri"lemeleıin yine "Ani'yi anımsattı"ğını söylüyor... Yani yakm geçmişe kadar "Do- ğu'nun Paris'i" denebilen "Ser- hat Kenti"mız, bu gidişle belki de antik "harabe"lcrc benzeye- cek... Bir kentin geleceği hakkında böylesine bir benzetme hangi toplumda "sakin" karşı lanabilir ki? Nitekim ildeki kişi başı milli gelirin 830 dolarla ulusal ortala- manın yüzde 10'u dolaylarında olduğunu; buna rağmen özellik- lc kentin kültürel zenginliğini yaşatmaya öncelik verdiklerini anımsatan Belediye Başkanı Na- if Alibeyoğlu ise uzun bir "yanıt" göndererek demiş ki; "Kars'ta çok büyük bir hareketlilik var. Kenti görmeye gelerek büyü- süne kapılan vc değişinıe hay- ran olanların Kars'a ilgisi gün geçtikçe artıyor..." Belgesel Kitap lşte bu hareketliliğin öncü ne- fcrlerinden biriydi Tuncer Gü- vensoy... Yıllardır inşaat rantma kurban edilen tarihi taş konakla- rın kurtanlmasında ilk kollan sı- vayan o oldu. Eski aile evindc gerçekleştirdiği özenli restorasyon kentte "örnek" yaratırken, bir başka tarihi malikâneyi de "otel" işleviyle "kültür turizmi"ne ka- zandırdı... Iktidarın siyasileri ise devlete ait 6 tesisten 5'inin özelleştiıildiği; bunlardan 4'ünün kapandığı kent- te, eski fabrika aıazilerinde konut pazarlamaktan başka hiçbir "hiz- met"(!)le ilgilenmediler... Buna rağmen çok sayıda res- torasyon projesi şimdi kentte gündem yaratıyor; Kafkas Üni- versitesi tarihi yapılarda kente ya- yılıyor; tarım ve hayvancılık emektan Karslılar, "kültür vc bi- lim kenti" olarak gelişmeyı önemsiyorlar; Altın Kaz Film Festivali gibi özgün uluslararası etkinlikler övgü topluyor... Peki, işsizlik oranı ülke reko- ı-una yaklaşan bir kentte bütün bunlar nasıl olabiliyor? Güvensoy'un anısına yayım- lanan kitap bu soruyu merak edenler için de kaynak sayılabi- lir; çünkü "sahipsiz" kalan bir kente kendi aydınlarının nasıl sahip çıktığını gösteren bir bel- gesel niteliğinde... ekinci@cumhuriyet.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicak@yahoo.com. tr HARBİ SEMİH POROY Q0 S r * ^ (ÇÖPLÜK ÇOCUKLARI) TAYTAR ÖZKAI\ www.junkidz.com HALBUKI NE CEREâİ VAR SINIRIN FİLAN . JERJEY ORTAK OLMAU. HEEY. BU ARADA AYAC1NI ÇEK BENİM YERİMDENÜ TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 27 Tenınıuz www. mum taz-arikan. com H.M£$RUT/YErT£ AF.•f9O8't>£ 8UGÜM, 2T- M£/»J <4/ÇP/A/£>/QA/J G£A/-. /^/ E i/£(i Mişri. İLK MEŞRL/rÎYEr YÖNSTİMİ, U.A&DÜLHAMl'r TARAFINDAN KISA £ÜG£D£ YIKILMI$TI.3Z YILLIK &A£XI yÖNETİMİ SONUNÜA, /TTİUAT f£" TERAK- Kİ CEMİYETİ'SIÎN OÜZENLEDİĞI ASKeKl AyAK- LANMALAR (fZESNELİ NİYAZİ jl_£ ENI/ER BEYİM "DAĞA ÇIKMALARl" ) , BU AYAKLANMALARI 8AS- T/gMA EYLEMLEKİNİN TÜMUYLEBAŞAR/SIZLISA U&RAMASi, PADlŞAH U.A8DÜLH4Ml'r'(, MEŞRU- TÎYET'İ ONAYLAMAYA 2OIZUNLU KILMtÇTI.SE- LAhlİK VE MANASTIR'DA PAHA Sifî tSÜN ONCE- OEN BA$LAYAN 8ÜYÜK GÖSTERİ' VE /OjrL/\- MALAR OLURKBN. DURUM İSTANBUL'PA SES- SİZ KAR$ILJWMIŞTI. Ülkemizde her yıl, 11-19 yaş arasındaki 45O bin çocuk ve gencimiz büyüklerini örnek aldıkları için sigaraya başlamaktadır. Ne yazık ki bunlardan en az. 1 5O bini erken yaşta ölüme mahkûm olacaktır. Sigarayı bırakmanız için daha kaç yüz bin çocuk ve gencimiz ölüme mahkûm olmalı? Türkiye Sigarayla Savaş Derneği Tel: O212.212 5O 6O PANO DENIZ KAVUKÇUOGLU Fethi Naci'nin Ardından Sonun yaklaştığını, aramızdan ayrılacağı anın çok uzakta olmadığını biliyorduk. Bizi hüzne boğan ay- rılışı uzun zaman önce, adına 'alzheimer' denen kur- tuluşsuz hastahğa yakalanmasıyla başlamıştı aslında. Beklenen yalnızca o 'an 'dı, geldi. Edebiyatımızın gel- miş geçmiş en büyük eleştirmenini 23 Temrnuz Çar- şamba sabahı yitirdik. Içtenlikle 'abi' dediğim az sayıdaki insanlardan bi- riydi Fethi Naci. Dokuz yıl önce son kitabı 'Dönüp Baktığımda...' üzerine yazdığım bir yazıda onu Yunan düşünürü Sokrates'e benzetmiştim. Dövüşkenliği, dayanık- lılığı, yürekliliğiyle de ün kazanmış düşünür soylu ol- madığı gibi varlıklı da değildi. IÖ 403'te yeniden ik- tidara gelen 'demokratlar', tiranlar arasında birçok öğrencisi bulunduğu için Sokrates'i suçlayarak mahkeme önüne çıkarmışlar, onu 'gençleriyoldan çıkaımak' ve 'devletin tannlannıyok sayarakyeni tan- rılar uydurmakla' suçlamışlardı. Sokrates, bu suçlamaları hafife almış, bir tür 'Iti- raf gibi de sayılabilecek bir savunma yaptıktan son- ra suçlu bulunmuştu. Yasal hakkı gereğince ken- disine bir ceza biçme sırası gelince, aslında büyük bir hayır işlemiş sayılması gerektiğini öne sürerek devlete hizmet edenlerin bedava yemek yediği Pit- haion'da karnının doyurulmasını istemişti. Ege- menlerle alay ediyordu. Bu davranışı Atina mah- kemesinin üyelerini daha da öfkelendirmiş, ço- ğunluğun oylarıyla ölüme mahkûm edilmişti. Kara- rı izleyen son konuşmasında kendisine 'beraaf oyu verenlere seslenerek onlardan oğullarını, 'onurlu bir yaşam sürmezlerse, kendisinin herkesi uyardığı gi- bi uyarmalarını' istemişti. Onun ünlü, "Incelenme- miş bir yaşam, insan için yaşamaya değmezl" sö- zü de bu konuşmasında geçmiştir. ••• Bende Sokrates'i çağrıştıran Naci Abi'nin kitabı- nın arka kapağında yer alan kısa tanıtma yazısı ol- du. "Dönüp Baktığımda, zaman içinde yavaş yavaş oluşan, oluşumunu tamamlayıp tamamlamadığı pek de belli olmayan bir kitap. 1962'de yazdıklarım da var bu kitapta, 1988'de yazdıklarım da. Günü- müzde yayımlanan anı kitaplan, daha çok, başkalannı anlatıyor, ben de zaman zaman dostlanmdan söz et- tim, ama daha çok kendimi anlattım. llhan Selçuk, 7960 başlarında Cumhuriyet'te yazdığı birköşe ya- zısında, vazgeçemediği mizahi bakışıyla, 'Fethi Na- ci, kötü örnek oluyor' demişti. Evet, bu kitapta, Ka- radeniz'in küçûk bir kentindeki karpuz sergisinden gelen, karpuzcu Fethi Aga 'nın oğlunun güçlükler- le dolu yaşamını okuyacaksınız; bu güçlükleri, Can Yücel'/n deyişiyle, nasıl 'seke seke' aştığını da, 'kö- tü örnek' olmayı nasılbaşardığını da..." 'İnsan Tükenmez', 'Gerçek Saygısı', 'AzGelişmiş ÜlkelerVe Sosyalizm', 'Emperyalizm Nedir', 'Kom- pradorsuz Türkiye', 'Az Gelişmiş Ülkelerde Askeri Darbeler Ve Demokrasi', 'Atatürk'ün Temel Görüş- leri' gibi kitaplarını okuyanlar, onun 'kötü örnek' ol- ma yolundaki çabalarını bilirler. Naci Abi gerçekten de özellikle genç insanları 'doğruyoldan saptırma- yı' kafasına koymuş bir sosyalistti. Kapitalizme, ge- riciliğe karşı duruşu hiç değişmedi; 1951 'de Sulta- nahmet Cezaevi'nde neyse, 1999'da Giresun'da sosyalist bildiri dağıtırken de oydu. Bundan daha iyi 'kötü örnek' mi olur? 1965 yılında, 'birpatrona bağlı' son işi olan 'mu- rahhas aza yardımcılığı ve personel şefliğinden'ay- nlışını şöyle anlatır. "Bir gün Murahhas Aza beni ça- ğırdı, durumu anlattı... 'Seçmeniz gerekiyor. Ya ya- zıları bırakır (Vatan Gazetesi, Sosyal Adalet Dergi- si) burada çalışırsınız, önünüzde iyi bir gelecek olur ya da buradan ayrılırsınız' dedi. Ben de Murahhas Aza'nın önündekikâğıtlardan biriniçektim, istifamı yazmaya başladım..." Bu istifa ülkemiz yayıncılığı- na 'Gerçek Yayınevi'n, '100 Soruda D/z/s/'ni ve yu- karıda saydığım 'yoldan çıkarıcı' kitaplan kazandır- dı. Daha sonra onu Türk edebiyatının eleştirmenlik zirvesine oturtan, birbirinden önemli kaynak kitap- lar geldi. Hâlâ, "Ben yıllarca iyi bir Marksist olmaya çalıştım" diyecek kadar alçakgönüllüydü. ••• Onu çok özleyeceğim. Sevgisini, coşkusunu, rakısını, küfürlerini, yalınlığını... Çok özleyeceğim. www.denizkavukcuogluyazilari.blogspot.com dkavukcuoglu@superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 1/ Birbirine geç- -| me küçük ve _ düzgün ahşap ^ parçalarla yapı- 3 lan bezcmc tck- 4 niği. 2/ Bir tür j . yabanmersini... ^ Seçkiıı. 3/ Sat- 6 rançta bir taş... j Tatlı, tuzlu, ekşi fi ve acı tatlar dı- ° şında kalan be- 9 şinci tat. 4/ Kö- pek... Bebek bakım- evi. 5/ Çeşitli dans vc oyunlardan oluşmuş sahne gösterisi... ls- tanbul'un bir semti. 6/ Valide... lskambil oyunlannda kâğıt atma sırası. 7/ Tahitili ka- dınlardan esinlenerek oluşturulmuş bir plaj giysisi... Büyük erkek kardeş. 8/ Çok anlayışlı ve sezgili kimsc... Bez doku- ma tezgâhı. 9/ Ahşap, nıetal ya da taş üzerine mühür, yazı ya da motif oyarak yapılan süsleme. YUKARIDAN AŞAGIYA: 1/ Keçi ya da inek sütünün özel bir mantarla maya- lanmasıyla hazırlanan ekşi içecek... Eğik olarak kcsilmiş kenar. 2/ Bir çokluğu oluşturan varlıklann her biri... Me- safe. 3/ Afrika'da bir ınnak... Olabıleceği akJa gelen. 4/ Bir akademik unvanın kısa yazıhşı... Sıcak yenilen bir tür telkadayifi. 5/ Tümör... Japon lirik dramı. 6/ Ge- mi güvertesinin enine konmuş kirişlerinden her biri... Bir renk. 7/ İyi terbiye edilmemiş vahşi binek hayva- 111... Bir göz rengi. 8/ Osmanlılar döncminde Roma ken- tine verilen ad... Dönence. 9/ Itici neden, güdü... Bil- dimıe yazısı; nıesaj.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle