29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2008 PAZAR 14 PAZAR KONUGU [email protected] îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yla su sorunu veAKP y nin kenti ele geçirme çalışmalannı konuştuk Kafa kanştırma siyaseti geri tepiyorSÖYLEŞİ LEYLATAVŞANOĞLU lzmir CHP'nin kalesi. 29 Mart 2009'da yerel seçimler var. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, özcllikle de 22 Temmuz seçimlerinden sonra gözünü Izmir'e diktiğini dünya âlem biliyor. Ote yandan Izmirli, CHP'li Büyükşehir Bclcdiyesi'nin çalışmalanndan memııım. Zatcn "gâvur" Izmir'in ve lzmirlinin tutumu, siyaseti ve olaylara yaklaşımı ülke genelinden çok farklı. Izmirli neyin ne olduğunun bilincinde. Çoğunluğu oyunu iki torba kömür, üç torba pirince satmaya razı değil. lzmir merkeze yaklaşik yanm saat uzakhktaki Amıutlu beldesinde çok anıaçlı spor salonunıuı açılış töreni var. Büyükşehir Beledıycsi'nin 985 bin YTL harcamayla yaptırdığı bu salonıuı sınırları içinde bulunduğu Amıutlu beldesi belediyesi AKP'li. Insanlar salon açılışma akın akın geliyorlar. Beldenin üç bin kişilik nüfusunun yarısından fazlası törendc hazır. CHP'li lzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nu coşkuyla alkışlıyorlar. Kocaoğlu AKP'ye oy vcrdiklerine aldımıadan hepsini kucaklıyor. Onlara da lıizmet vermek için elinden geleni yapıyor. Açılış töreninden önce söyleşimizi yapıyoruz. Ana konularımız tzmir'in su sorunu, Kocaoğlu'nun belediyecilik anlayışı, AKP'nin lzmir'i ele geçirmek için tezgâhladığı manipülasyonlar, lzmir halkının bunlara tepkisi. Kocaoğlu ilginç olaylar anlatıyor. -tzmir'in su sorunu iyice dallandırıhp budaklandmlıyor, Siz Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek 'in tanı tersine, çıktınız, İzntir halkına, "Size bu suyu için diyemem " dediniz. Millet ayağa kalktı. Insanlara yalan değil, doğruyu söylemek bu ülkede suç mu? AZİZ KOCAOĞLU - Niye suç olsun? Izmirli hemşehrilerimiz bizi çok iyi anlıyor. 2001 yılında Tahtalı Barajı'nda bir deniz suyu problemi ortaya çıkmış. Anıa onu arıtmayla halletmişler. O tarihtcn bu tarihe ne yeraltı nc dc yüzey sularımızda bir sorun çıktı. 2006 yılının Kasım ayında küresel ısınnıa tehlikesini Türkiye'de doğru biçimdc okuyan ilk bclediyeyiz. Yağışlar mcvsim normallerinin çok altında seyredince durumu gördük. Tahtalı Barajı'nda sıkıntı olacağını tahmin ettiğimizden, su konusunda ne yapabiliriz diye bir çalışma başlattık. Bu çalışma sonucunda 100 rapor çıktı. 27 Nisan 2007'de de su tasarruf kampanyası açtık. Bu yılm mayısına kadar 2006 yılına kıyasla her ay ortalama yüzde 9.8 su tasarrufu sağladık. Bu su tasarrufu da en büyük ilçemiz olan Bonıova'nın su ihtiyacını karşılıyor. 2007'nin yaz aylannda yeraltı sularımızda arseniğe rastlandı. - Peki, ne yaptımz? A.K. - Henıen 9 Eylül Üniversitesi Çevrc Mühendisliği Bölümü'yle çalışmaya başladık. Bir protokol yaptık. Onlar süreci izliyoıiar. Arsenik kış aylannda yağmurla birlikte kayboldu. Ama Mayıs 2008'de tekrar oılaya çıktı. Tanı biz bu konuda çalışma başlatmışken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek bir açıklama yaptı. - Melih Gökçek İzmir'in sulannı eleştirdi. Ama kendisinin Ktzılırmak suyunu Ankara'yagetirdikten 20giin sonra Ankarahlara haber vermesini, halka ne yaptığını gizlemesini nasıl karşıladımz? A.K.- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanf nın açıklanıasına su, arsenik, belediyecilikten değil, daha farklı yönden bakmak lazım. Konuya sadece su açısından baktığınız zanıan anlayamıyorsunuz. Bizinı Ankara'da yaşanan sonmla ilgili en ufak bir söylemimiz olmadı. Biz, "Küresel ısınnıa var. Özellikle de Batı Anadolu'yu tehdit ediyor. Bununla el birliği içinde ınücadele etmenıi/ gcrekir. Bugün, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanfnin başına gelen nıuhtenıeldir ki yarın bizinı de başımıza gelebilir" dedik. Sizin sorduğunuza gelince, Melih Bey'le (Gökçek) bizim aramızda siyaset, iş yapnıa, olaylara, yaşama bakış açısından ve hangi kriterden bakarsanız bakın fark var. Bu fark ben iyiyinı o kötü, ya da bcn kötüyüm o iyi anlamına gelmiyor. Beııim altıııı çizmek istediğim, ikimizin farklı yapılarda oluşu. Biz hangi kriterlerde su verdiğinıizi toplumla paylaştık. Keııt suyunun büyük bölümü Sağlık Bakanlığı kriterlerinin, yani 10 mikrogramın altında. Ama Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı sanıyorum bir savunına mekanizması olarak o söylcdiklerini ortaya attı. Bcn başkasınm sorununu ileri sürerek kendi yaptığmız hatayı savunamayacağınızı söylüyorum. Siz kendinizden sorumlusunuz. lzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da kendinden sorumludur. Arsenikten sonra tioru çıkardılar -Sağlık Bakanlığı 16 büyiikşehrin içıne suyunu incelemeye aldı. Anıa her nedense ö'biirlerinin sonııçlarını açıklamadan lzmir İn suyuyla ilgili raporu Zanıan gazetesine servis ediverdi. Sizce bundaki anıaç nedir? Acaba bu davramş, "bizden, onlardan " kaygısmdan mı kaynaklanıyor? A.K.- Melih Gökçek Ankara'da sıkışınca gündemi değiştirmek ve topu başka birisine atmak suretiyle lzmir'i kullanmaya kalktı. O yetmedi. Çevre ve Omıaıı Bakani Veysel Eroğlu çıkıp "Ankara'nın suyu sağlıklıdır" diye bir açıklama yaptı. Arkasından Sağlık Bakanlığı, Hıfzıssıhha devreye girdi. "İzmirMn suyu sağlıksızdır" diye bir bombardıman başlatıldı. Bu da normal, Sağlık Bakanlığı öbür ılleri de inceleyeceğini beyan etti. Bizim suyumuzu lıem biz hem de Hıfzıssıhha kanalıyla Sağlık Bakanlığı inceledi. Ne olduğu 48 saatte ortaya çıktı. Biz de onlar da açıklama yaptık. Biz öbür illerin de açıklannıasını beklerken Sağlık Bakanı, "Ankara'nın üzerine geliniyor. İzmir'de de arsenik var. Sivil toplunı kuruluşları (STK) İzmir'in üzerine gitmiyor. Taraf tutuluyor" diye bir beyanda bulundu. Sağlık Bakanı hem İzmir'in, hem Aııkara'nın hem de geri kalan 79 ilin bakanı. Deniyor ki iki aya kadar diğer iller de açıklanacak. Bu söz konusu olamaz. lzmir metropolünün suyu 48 saatte incelenebiliyorsa Türkiye'dcki bütün illerin sonuçlan 48 saatte alınabilir. Türkiye'de 70 nıilyonu aşkın nüfusunıuz var. Ankara ve Izmir'de bu sudan etkilenen toplam insan sayısı 7.5 milyon kişi. Bunlann dışında da 63 milyon insan yaşıyor bu ülkede. Onlar bırakılıyor. lzmir'le Ankara yanştırılmaya çalışılıyor. Bu da doğru bir duruş değil. -Zaman gazetesine servis edilen bakanlık yazısında bor ınadeni oranının lzmir suyunda yüksek olduğu ileri sürülüyor. Sizin incelemelerinizde sııda bor madenine rastlandı mı? A.K.- Bizim incelemelerimize göre lzmir suyundaki bor oranı standardın altında kalıyor. Yani bor açısından sağhklı. Hıfzısıhha bor "1 Vatandaşa yalan söylemem -AKP sürekli su sorununu işleyerek beyninin gerisindekigizligündemi açığa çıkarmıyor mu? Yani suları, su havzalarını özelleştirme planmı farkında olmadan ele vermiyor mu? A.K- On altı büyiikşehrin su birimleri düzenli toplanıyorlar. Bu yıl da geçen ay bizde toplandılar. Ben o toplantıya katılmadım. Gündemde suların özelleştirilmesi de var. Bu fikir ne zaman devreye girer, hangi süreçte yaşanır, ne yapılır, bunları bilemem. Ama suların özelleştirilmesi konusu gündemde. Bizim bu konuya bakışımız şöyle: lzmir suyunun önümüzdeki süreçte özelleştirilmemesi gcrektiği görüşündeyiz. Ama koşullar dünyada da değişcbilir. Onu şimdiden bilemem. On-on beş yıl sonra şartlar ne olur? Ama bugünden on yıllık bir sürece baktığım zaman lzmir suyunun özelleştirilmesinden yana değilim. Biz sürekli 24 saat kesintisiz su verebilecek güçteyiz. Bütün yapılanmayı tamanılamışız. Arıtma tesislerimizi hızla yapıyonız. Arsenik de üç-dört ay içinde halledilecek bir sorun. Dünya standardı 50 mikrogramken bizim suyumuz hep sıfır ile 5 mikrogram arası olmuştur. tlk kez altı ay önce bu 50 mikrogram oldu. Şu anda belli bölgelerimizde, birkaç noktada 15-16 mikrogram saptandı. Bulgaristan, Hırvatistan ve Makedonya'da şu anda hâlâ arsenik parametresi 50 mikrogram. Oysa Bulgaristan AB üyesi. Diğer ikisi de üye olmaya aday. -Ama siz lzmir suyunun içilmesi tavsiyesinde bulunamayacağınızı söylemiştiniz- • • A.K.- Bu su içilebilir ya da içilemez demenıemizin nedeni şu: Sağlık Bakanlığı'nın genelgesine karşı bir beyanda bulunmak hem yönetmeliklerc, hem halkı yanlış bilgilendirmeme tutumumuza hem dc benim kişisel duruşuma uymadığı için, bazı noktalar için, "Bu su içilir" diyemem. Doğru yaptığıma inanıyorum. Dört buçuk yıldır da hiçbir vatandaşıma, beyazı, kırmızısı, moru dahil, hiçbir konuda yalan söylemedim. O R T R E AZİZ KOCAOGLU Bornova, 1948 doğumhı. Yükseköğrenimini Ege Üniversitesi Iktisal Fakültesi 'ndeyaptıktan sonra işletme alamnda master derecesi aldı. 1979 'da kendi işini kurdu. Bornova 'da dayanıklı tüketim mallan ticareti yaptı. 1986 'da sanayiciliğe anlarak toprak fdbrikası kurdu. 2003 'te gelir vergisi rekortınenleri îistesinde 89, kira geliri vergisi rekorttnenleri listesinde 3. sırada ver aldı. 2004 yerel seçimleıinde Bornova belediye başkanlığına seçildi. Aynı yıl haziran ayında îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Piriştina nın zamansız ö'lümü üzerine lzmir büyükşehir belediye başkanlığına seçildi. oranının standardın üstünde olduğunu beyan etmiş. Bunun üzerine bizim arkadaşlanmız aynı su örneklerini Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'ne gönderdiler. Oradan alınan sonuçla bizim laboratuvar sonuçlarımız tamamıyla birbirini doğruluyor. Demin yoldan gelirken Hıfzıssıhha'dan yetkili bir arkadaşla konuştum. Arsenik konusunda daha önce de birlikte çahşmıştık. Aynı çeşmeden alınan suyu birlikte tahlil ettirecektik. Ancak o sırada işlerinin çok olduğunu. bir ay sonra gibi çalışma sonucunu açıklayabileceklerini söylerken şimdi bor konusunu ortaya atıyorlar. Yanhş yoltiaiar -22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra Tayyip Erdoğan bütün AKP teşkilatlarııta haber saldı. Yerel seçimlerde Diyarbakır ve lzmir'i elegeçirmeyi hedeflediklerini ve bunun için var gücüyle çalısmaları gerektiğini bildirdi. Bu durumda sizce resim çok açık değil mi? Amaçları CHP ve Aziz Kocaoğlu 'nu yıpratmak değil mi? A.K.- Doğaldır ki her parti genel başkanı TBMM'deki 550 sandalyenin tamamını, ülkedcki 3500 belediyenin 3500'ünü ele geçirmeyi hedefler. Buna saygı duyanm. Anıa kullanılan yöntemler çeşitli yollara saparsa ya da çeşitli manipülasyonlar yapılırsa, yol ve yöntem farklı boyutlara çekilirse bu yanlış olur. Kamuoyu yoklaması yapıldı. lzmir halkının, "Bizim başkan dürüst. Bizim başkan çalışkan" dediğı sonucu çıktı. ll başkanı da "Hayır, başkan dürüst değil. Başkan çalışkan değil beceriksiz" iddiasında bulunuyor. Böyle soyut bir polemik dcvam ediyor. Güçlü yanlarımızın aksini söyleyip kafalan karıştırarak ve mutlaka belediye başkanının şahsında bir yıpratma politikası izleyerck seçim sürecini bu şekilde geçirmek istiyorlar. Sürekli polemik yaratmayı hedefliyorlar. -Burada konuştuğum kişilerden öğrendiğim kadarıyla AKP'nin bu manipülatif siyaseti kendilerine karşı lıalk arasında ciddi tepkilere neden oluyor. Siz ne dersiniz? A.K.- üogru. Ama bu bir girdaptır. Kendinize çizdiğiniz yol haritasının yanlış olduğunu gördüğünüz an artık vakit geçmiştir. Birden bire geriye dönemezsiniz. Şu anda AKP'nin lzmir Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik stratejisinin tam tersi sonuç verdiğini biliyorum. Bence bu stratcjiyi yeniden gözden geçirmeliler. Aslında bunları söylemem benim aleyhime. Ama doğrucu Davut olduğum için bunu da söylemek zorundayım. -Türkiye genelinde de aynı manipülatif siyaseti izlemiyorlar, gerçekleri tam anlamıyla çarpıtıp insanların akıllarınt karıştırmayı hedeflemiyorlar mı? A.K.- Belli yerlerde uyguladığmız yöntem olabilir. Ama lzmir çok farklı. Bir tarafta bizim bir duruşumuz, lzmir halkının bir duruşu, sağduyusu var. Burada uyguladıklan yöntemin geri teptiğini herkes görüyor. Ben CHP ll Başkanf na sadece bilgi olarak bir su dosyası verdim. CHP Genel Başkanf na da bilgilenmeleri açısından verdim. Rakip siyasi partilerin il başkanlan, basın, bilim insanlan, konuyla ilgili odalarla bu bilgilcri paylaştık. Biz bilime inanıyoruz. Su işini bir siyasi polemik halıne getirmek son derece yanlış. 16 tanc büyükşehir belediyesinin su şirketleri var. Ülkenin su işini dc DSİ yürütüyor. Sorunla ilgili herkes bir toplantı yapsın. Sorunu masaya yatıralım. Hangi antmanın ne kadar zamanda yapılması gerektiği, ne yapılmasının şart olduğu, finansmanı olmayan belediyelerin finansnıanının sağlanması gündcme getirilip karara bağlanmalı. Benim finansman sıkıntım yok. Ama başka belediyelerin var. Bütün bunlann masaya yatınlıp çözüm üretilmesinin bence bakanlıklarımızın işi olması gerekir. Bu yapılmadan işi politik bir arenaya çevimıck, bence son derece yanhştır. Kazanma havasına girerlerse çokyanılırlar - lzmir Büyükşehir Belediyesi olarak birkaç yıldır ulaşıma ve suya zam yapmıyorsunuz. Bunu nasılfinanse edebiliyorsunuz? A.K.- İki buçuk yıldır bu tutunıumuzu sürdürüyomz. Özellikle de ulaşımdaki petrol zamlannı sineye çekiyoruz. Bütçemiz el verdiği şekilde bunu sübvanse edeceğiz. Suda ise kademeli sistemimiz var. Az tüketimden ucuz, çok tüketimden pahalı alıyoruz. Çok tüketiyorsa katlayaraİc gidiyoruz. Sabit gelirlilerde de çekirdek aile bütçesini koruyoruz. -Normal şartlarda dokuz ay sonra yerel seçimlere gidilecek. Demin de konuştuğıımuz gibi Erdoğan lzmir'i almak istiyor. Bu kale düşecek mi? A.K.- Başbakan'ın istemesi doğal. Olaya şöyle bakın: lzmir çok uzun yıllardır sosyal demokrat ağırlıklı bir konumda. Ama burada şu kazanır, bu kazanır diye bir havaya da girmemek gerekir. Her seçim bir risktir. Her seçim çok bilinmeyenli bir denklemdir. En güçlü partinin dahı bir oya bile önem vcrcrek elinden gelen çalısmaları yapması gerekir. Seçimler en ufak bir zafiyeti, relıaveti kabul etınez. Biz bu projelerimizi gerçekleştinneseydik, bu duruşu sergilemeseydik, Izmirli hemşehrilerimiz tarafından genel kabul görmeseydik, onların desteğini almasaydık, bütün vatandaşlanmızla keııetlenmeseydik, diyalog içinde olmasaydık, onlar bize güvenmeseydi burada ne kale ne de kalenin burcu kalırdı. Burada belediye başkanının hedefi, kendi felsefesine en yakın parti, kendi partisinin iktidannda aldığı bayrağı yine kendi partisine teslim etmektir. Bunu yaparken kendisi için çahşmaz. Bir misyonu yüklenmiştir. Bir bayrak teslim almıştır. Kendi partisinin. kendi felsefesinin bayrağını taşımak ve onu en iyi şekilde temsil etmek görevidir. Yoksa. "Aziz Kocaoğlu bir daha aday olsun mu?" filan deyince bcn de şıınu söylerim: Bcn bir rrüsyon üstlenmişim. Onun için çalışırım. Kendim için çahşmam. Kentimize hizmet ediyoruz. Şu anda doğru ve iyi bir noktada durduğumuza inanıyoruz, Hem genel merkezimizle, hem tüm örgütümüzle, hem tüm vatandaşlarımızla dayanışma içinde olmamız bizc bunu getirdi. 22 Temmuz seçimlerınde AKP oylarını çok büyük oranda arttırarak sonuca ulaştı. Anıa 2004 yerel seçimlerindeki il genel meclisi oylan iki puan aşağı çekildi. Biz de il genel meclisi oyumuzu iki puan aıttırdık. Belediye başkanının duruşu sağlam olmalı -AKPbütün Türkiye'de oylarını ciddi oranda arttırırken lzmir'de iki puan düsmesi sizin de iki puan yükseltmenizin nedenleri ne olabilir? A.K.- Bir kere büyükşehir belediyesi ve büyük oranda ilçe belediyelcrinin CHP'den olmasmın bu sonuçta çok önemli bir payı olduğunu düşünüyorum. Yerel seçimlerin tarihi şimdilik 29 Mart 2009. Ama Türkiye'nin bu siyasi konjonktüründe her an yerel seçimler kasım ayına da çekilebilir. O arada bir tanh de olabilir. Bir erken seçim kararı da alınabilir. Önemli olan, bizim bu başanyı sürdürmemiz. Buradan da tüm ülkemize sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızı, yaptığımız çalışmalan ve farkımızı göstenniş oluruz. -Demin misyonunuzdan söz ettiniz. Misyonunuz nedir? A.K.- Belediye başkanlannın bir duruşu olması gerekir. Belediye başkanının adil olması gerekir. Şahıslann, gruplarm değil, halkııı başkanı olmalıdır. Vereceği kararlarda, harcadığı sınırlı bütçeden yapacağı projelerde ve projeler arasında seçim yaparken genelin, halkın yaranııa taraf olmalıdır. Bizim belediyeciliktc en önemli misyonumuz budur. Belediyenin imar yetkisini, ihalelerini, satın almalannı kesinlikle şeffaf yapmak durumundayız. Bunu da halkın yararına kullanmalıyız. Başkalannın arazilerini imara açarak, imar yoğunluğunu arttırarak yanlışa düşmemeliyiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle