Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 TEMMUZ 2008 PAZAR
14 PAZAR KONUGU leyla.tavsanoglu@cumhuriyet.com.tr
îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu yla su sorunu veAKP y
nin kenti ele geçirme çalışmalannı konuştuk
Kafa kanştırma siyaseti geri tepiyorSÖYLEŞİ
LEYLATAVŞANOĞLU
lzmir CHP'nin kalesi. 29 Mart 2009'da yerel
seçimler var. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın, özcllikle de 22 Temmuz
seçimlerinden sonra gözünü Izmir'e diktiğini
dünya âlem biliyor. Ote yandan Izmirli,
CHP'li Büyükşehir Bclcdiyesi'nin
çalışmalanndan memııım. Zatcn "gâvur"
Izmir'in ve lzmirlinin tutumu, siyaseti ve
olaylara yaklaşımı ülke genelinden çok farklı.
Izmirli neyin ne olduğunun bilincinde.
Çoğunluğu oyunu iki torba kömür, üç torba
pirince satmaya razı değil. lzmir merkeze
yaklaşik yanm saat uzakhktaki Amıutlu
beldesinde çok anıaçlı spor salonunıuı açılış
töreni var. Büyükşehir Beledıycsi'nin 985 bin
YTL harcamayla yaptırdığı bu salonıuı sınırları
içinde bulunduğu Amıutlu beldesi belediyesi
AKP'li. Insanlar salon açılışma akın akın
geliyorlar. Beldenin üç bin kişilik nüfusunun
yarısından fazlası törendc hazır. CHP'li lzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu'nu coşkuyla alkışlıyorlar. Kocaoğlu
AKP'ye oy vcrdiklerine aldımıadan hepsini
kucaklıyor. Onlara da lıizmet vermek için
elinden geleni yapıyor. Açılış töreninden önce
söyleşimizi yapıyoruz. Ana konularımız
tzmir'in su sorunu, Kocaoğlu'nun
belediyecilik anlayışı, AKP'nin lzmir'i ele
geçirmek için tezgâhladığı manipülasyonlar,
lzmir halkının bunlara tepkisi. Kocaoğlu ilginç
olaylar anlatıyor.
-tzmir'in su sorunu iyice dallandırıhp
budaklandmlıyor, Siz Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı Melih Gökçek 'in tanı
tersine, çıktınız, İzntir halkına, "Size bu suyu
için diyemem " dediniz. Millet ayağa kalktı.
Insanlara yalan değil, doğruyu söylemek bu
ülkede suç mu?
AZİZ KOCAOĞLU - Niye suç olsun?
Izmirli hemşehrilerimiz bizi çok iyi anlıyor.
2001 yılında Tahtalı Barajı'nda bir deniz suyu
problemi ortaya çıkmış. Anıa onu arıtmayla
halletmişler. O tarihtcn bu tarihe ne yeraltı nc
dc yüzey sularımızda bir sorun çıktı.
2006 yılının Kasım ayında küresel ısınnıa
tehlikesini Türkiye'de doğru biçimdc okuyan
ilk bclediyeyiz. Yağışlar mcvsim normallerinin
çok altında seyredince durumu gördük. Tahtalı
Barajı'nda sıkıntı olacağını tahmin
ettiğimizden, su konusunda ne yapabiliriz diye
bir çalışma başlattık. Bu çalışma sonucunda
100 rapor çıktı. 27 Nisan 2007'de de su
tasarruf kampanyası açtık. Bu yılm mayısına
kadar 2006 yılına kıyasla her ay ortalama
yüzde 9.8 su tasarrufu sağladık. Bu su
tasarrufu da en büyük ilçemiz olan
Bonıova'nın su ihtiyacını karşılıyor. 2007'nin
yaz aylannda yeraltı sularımızda arseniğe
rastlandı.
- Peki, ne yaptımz?
A.K. - Henıen 9 Eylül Üniversitesi Çevrc
Mühendisliği Bölümü'yle çalışmaya başladık.
Bir protokol yaptık. Onlar süreci izliyoıiar.
Arsenik kış aylannda yağmurla birlikte
kayboldu. Ama Mayıs 2008'de tekrar oılaya
çıktı. Tanı biz bu konuda çalışma başlatmışken
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih
Gökçek bir açıklama yaptı.
- Melih Gökçek İzmir'in sulannı eleştirdi.
Ama kendisinin Ktzılırmak suyunu
Ankara'yagetirdikten 20giin sonra
Ankarahlara haber vermesini, halka ne
yaptığını gizlemesini nasıl karşıladımz?
A.K.- Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanf nın açıklanıasına su, arsenik,
belediyecilikten değil, daha farklı yönden
bakmak lazım. Konuya sadece su açısından
baktığınız zanıan anlayamıyorsunuz.
Bizinı Ankara'da yaşanan sonmla ilgili en
ufak bir söylemimiz olmadı. Biz, "Küresel
ısınnıa var. Özellikle de Batı Anadolu'yu
tehdit ediyor. Bununla el birliği içinde
ınücadele etmenıi/ gcrekir. Bugün, Ankara
Büyükşehir Belediye Başkanfnin başına
gelen nıuhtenıeldir ki yarın bizinı de
başımıza gelebilir" dedik.
Sizin sorduğunuza gelince, Melih Bey'le
(Gökçek) bizim aramızda siyaset, iş yapnıa,
olaylara, yaşama bakış açısından ve hangi
kriterden bakarsanız bakın fark var. Bu fark
ben iyiyinı o kötü, ya da bcn kötüyüm o iyi
anlamına gelmiyor. Beııim altıııı çizmek
istediğim, ikimizin farklı yapılarda oluşu.
Biz hangi kriterlerde su verdiğinıizi
toplumla paylaştık. Keııt suyunun büyük
bölümü Sağlık Bakanlığı kriterlerinin, yani 10
mikrogramın altında. Ama Ankara Büyükşehir
Belediye Başkanı sanıyorum bir savunına
mekanizması olarak o söylcdiklerini ortaya
attı. Bcn başkasınm sorununu ileri sürerek
kendi yaptığmız hatayı savunamayacağınızı
söylüyorum. Siz kendinizden sorumlusunuz.
lzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da
kendinden sorumludur.
Arsenikten sonra tioru çıkardılar
-Sağlık Bakanlığı 16 büyiikşehrin içıne
suyunu incelemeye aldı. Anıa her nedense
ö'biirlerinin sonııçlarını açıklamadan lzmir İn
suyuyla ilgili raporu Zanıan gazetesine servis
ediverdi. Sizce bundaki anıaç nedir? Acaba
bu davramş, "bizden, onlardan " kaygısmdan
mı kaynaklanıyor?
A.K.- Melih Gökçek Ankara'da sıkışınca
gündemi değiştirmek ve topu başka birisine
atmak suretiyle lzmir'i kullanmaya kalktı. O
yetmedi. Çevre ve Omıaıı Bakani Veysel
Eroğlu çıkıp "Ankara'nın suyu sağlıklıdır"
diye bir açıklama yaptı. Arkasından Sağlık
Bakanlığı, Hıfzıssıhha devreye girdi.
"İzmirMn suyu sağlıksızdır" diye bir
bombardıman başlatıldı.
Bu da normal, Sağlık Bakanlığı öbür ılleri de
inceleyeceğini beyan etti. Bizim suyumuzu
lıem biz hem de Hıfzıssıhha kanalıyla Sağlık
Bakanlığı inceledi. Ne olduğu 48 saatte ortaya
çıktı. Biz de onlar da açıklama yaptık. Biz
öbür illerin de açıklannıasını beklerken Sağlık
Bakanı, "Ankara'nın üzerine geliniyor.
İzmir'de de arsenik var. Sivil toplunı
kuruluşları (STK) İzmir'in üzerine
gitmiyor. Taraf tutuluyor" diye bir beyanda
bulundu.
Sağlık Bakanı hem İzmir'in, hem
Aııkara'nın hem de geri kalan 79 ilin bakanı.
Deniyor ki iki aya kadar diğer iller de
açıklanacak. Bu söz konusu olamaz. lzmir
metropolünün suyu 48 saatte incelenebiliyorsa
Türkiye'dcki bütün illerin sonuçlan 48 saatte
alınabilir.
Türkiye'de 70 nıilyonu aşkın nüfusunıuz
var. Ankara ve Izmir'de bu sudan etkilenen
toplam insan sayısı 7.5 milyon kişi. Bunlann
dışında da 63 milyon insan yaşıyor bu ülkede.
Onlar bırakılıyor. lzmir'le Ankara
yanştırılmaya çalışılıyor. Bu da doğru bir
duruş değil.
-Zaman gazetesine servis edilen bakanlık
yazısında bor ınadeni oranının lzmir suyunda
yüksek olduğu ileri sürülüyor. Sizin
incelemelerinizde sııda bor madenine
rastlandı mı?
A.K.- Bizim incelemelerimize göre lzmir
suyundaki bor oranı standardın altında kalıyor.
Yani bor açısından sağhklı. Hıfzısıhha bor
"1
Vatandaşa
yalan söylemem
-AKP sürekli su sorununu işleyerek beyninin
gerisindekigizligündemi açığa çıkarmıyor mu?
Yani suları, su havzalarını özelleştirme planmı
farkında olmadan ele vermiyor mu?
A.K- On altı büyiikşehrin su birimleri düzenli
toplanıyorlar. Bu yıl da geçen ay bizde toplandılar.
Ben o toplantıya katılmadım. Gündemde suların
özelleştirilmesi de var. Bu fikir ne zaman devreye
girer, hangi süreçte yaşanır, ne yapılır, bunları
bilemem. Ama suların özelleştirilmesi konusu
gündemde.
Bizim bu konuya bakışımız şöyle: lzmir suyunun
önümüzdeki süreçte özelleştirilmemesi gcrektiği
görüşündeyiz. Ama koşullar dünyada da değişcbilir.
Onu şimdiden bilemem. On-on beş yıl sonra şartlar
ne olur? Ama bugünden on yıllık bir sürece
baktığım zaman lzmir suyunun özelleştirilmesinden
yana değilim. Biz sürekli 24 saat kesintisiz su
verebilecek güçteyiz. Bütün yapılanmayı
tamanılamışız. Arıtma tesislerimizi hızla yapıyonız.
Arsenik de üç-dört ay içinde halledilecek bir
sorun. Dünya standardı 50 mikrogramken bizim
suyumuz hep sıfır ile 5 mikrogram arası olmuştur.
tlk kez altı ay önce bu 50 mikrogram oldu. Şu anda
belli bölgelerimizde, birkaç noktada 15-16
mikrogram saptandı. Bulgaristan, Hırvatistan ve
Makedonya'da şu anda hâlâ arsenik parametresi 50
mikrogram. Oysa Bulgaristan AB üyesi. Diğer ikisi
de üye olmaya aday.
-Ama siz lzmir suyunun içilmesi tavsiyesinde
bulunamayacağınızı söylemiştiniz- • •
A.K.- Bu su içilebilir ya da içilemez
demenıemizin nedeni şu: Sağlık Bakanlığı'nın
genelgesine karşı bir beyanda bulunmak hem
yönetmeliklerc, hem halkı yanlış bilgilendirmeme
tutumumuza hem dc benim kişisel duruşuma
uymadığı için, bazı noktalar için, "Bu su içilir"
diyemem. Doğru yaptığıma inanıyorum. Dört
buçuk yıldır da hiçbir vatandaşıma, beyazı,
kırmızısı, moru dahil, hiçbir konuda yalan
söylemedim.
O
R
T
R
E
AZİZ KOCAOGLU
Bornova, 1948 doğumhı. Yükseköğrenimini Ege
Üniversitesi Iktisal Fakültesi 'ndeyaptıktan sonra
işletme alamnda master derecesi aldı. 1979 'da kendi
işini kurdu. Bornova 'da dayanıklı tüketim mallan
ticareti yaptı. 1986 'da sanayiciliğe anlarak toprak
fdbrikası kurdu. 2003 'te gelir vergisi rekortınenleri
îistesinde 89, kira geliri vergisi rekorttnenleri listesinde
3. sırada ver aldı. 2004 yerel seçimleıinde Bornova
belediye başkanlığına seçildi. Aynı yıl haziran ayında
îzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet
Piriştina nın zamansız ö'lümü üzerine lzmir büyükşehir
belediye başkanlığına seçildi.
oranının standardın üstünde olduğunu beyan
etmiş. Bunun üzerine bizim arkadaşlanmız
aynı su örneklerini Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi'ne gönderdiler. Oradan alınan
sonuçla bizim laboratuvar sonuçlarımız
tamamıyla birbirini doğruluyor.
Demin yoldan gelirken Hıfzıssıhha'dan
yetkili bir arkadaşla konuştum. Arsenik
konusunda daha önce de birlikte çahşmıştık.
Aynı çeşmeden alınan suyu birlikte tahlil
ettirecektik. Ancak o sırada işlerinin çok
olduğunu. bir ay sonra gibi çalışma sonucunu
açıklayabileceklerini söylerken şimdi bor
konusunu ortaya atıyorlar.
Yanhş yoltiaiar
-22 Temmuz seçimlerinden hemen sonra
Tayyip Erdoğan bütün AKP teşkilatlarııta
haber saldı. Yerel seçimlerde Diyarbakır ve
lzmir'i elegeçirmeyi hedeflediklerini ve
bunun için var gücüyle çalısmaları
gerektiğini bildirdi. Bu durumda sizce resim
çok açık değil mi? Amaçları CHP ve Aziz
Kocaoğlu 'nu yıpratmak değil mi?
A.K.- Doğaldır ki her parti genel başkanı
TBMM'deki 550 sandalyenin tamamını,
ülkedcki 3500 belediyenin 3500'ünü ele
geçirmeyi hedefler. Buna saygı duyanm. Anıa
kullanılan yöntemler çeşitli yollara saparsa ya
da çeşitli manipülasyonlar yapılırsa, yol ve
yöntem farklı boyutlara çekilirse bu yanlış
olur.
Kamuoyu yoklaması yapıldı. lzmir halkının,
"Bizim başkan dürüst. Bizim başkan
çalışkan" dediğı sonucu çıktı. ll başkanı da
"Hayır, başkan dürüst değil. Başkan
çalışkan değil beceriksiz" iddiasında
bulunuyor. Böyle soyut bir polemik dcvam
ediyor. Güçlü yanlarımızın aksini söyleyip
kafalan karıştırarak ve mutlaka belediye
başkanının şahsında bir yıpratma politikası
izleyerck seçim sürecini bu şekilde geçirmek
istiyorlar. Sürekli polemik yaratmayı
hedefliyorlar.
-Burada konuştuğum kişilerden
öğrendiğim kadarıyla AKP'nin bu
manipülatif siyaseti kendilerine karşı lıalk
arasında ciddi tepkilere neden oluyor. Siz ne
dersiniz?
A.K.- üogru. Ama bu bir girdaptır.
Kendinize çizdiğiniz yol haritasının yanlış
olduğunu gördüğünüz an artık vakit geçmiştir.
Birden bire geriye dönemezsiniz. Şu anda
AKP'nin lzmir Büyükşehir Belediyesi'ne
yönelik stratejisinin tam tersi sonuç verdiğini
biliyorum.
Bence bu stratcjiyi yeniden gözden
geçirmeliler. Aslında bunları söylemem benim
aleyhime. Ama doğrucu Davut olduğum için
bunu da söylemek zorundayım.
-Türkiye genelinde de aynı manipülatif
siyaseti izlemiyorlar, gerçekleri tam
anlamıyla çarpıtıp insanların akıllarınt
karıştırmayı hedeflemiyorlar mı?
A.K.- Belli yerlerde uyguladığmız yöntem
olabilir. Ama lzmir çok farklı. Bir tarafta
bizim bir duruşumuz, lzmir halkının bir
duruşu, sağduyusu var. Burada uyguladıklan
yöntemin geri teptiğini herkes görüyor.
Ben CHP ll Başkanf na sadece bilgi olarak
bir su dosyası verdim. CHP Genel Başkanf na
da bilgilenmeleri açısından verdim. Rakip
siyasi partilerin il başkanlan, basın, bilim
insanlan, konuyla ilgili odalarla bu bilgilcri
paylaştık. Biz bilime inanıyoruz.
Su işini bir siyasi polemik halıne getirmek
son derece yanlış. 16 tanc büyükşehir
belediyesinin su şirketleri var. Ülkenin su işini
dc DSİ yürütüyor. Sorunla ilgili herkes bir
toplantı yapsın. Sorunu masaya yatıralım.
Hangi antmanın ne kadar zamanda yapılması
gerektiği, ne yapılmasının şart olduğu,
finansmanı olmayan belediyelerin
finansnıanının sağlanması gündcme getirilip
karara bağlanmalı. Benim finansman sıkıntım
yok. Ama başka belediyelerin var. Bütün
bunlann masaya yatınlıp çözüm üretilmesinin
bence bakanlıklarımızın işi olması gerekir.
Bu yapılmadan işi politik bir arenaya
çevimıck, bence son derece yanhştır.
Kazanma havasına girerlerse çokyanılırlar
- lzmir Büyükşehir Belediyesi
olarak birkaç yıldır ulaşıma ve
suya zam yapmıyorsunuz. Bunu
nasılfinanse edebiliyorsunuz?
A.K.- İki buçuk yıldır bu
tutunıumuzu sürdürüyomz.
Özellikle de ulaşımdaki petrol
zamlannı sineye çekiyoruz.
Bütçemiz el verdiği şekilde bunu
sübvanse edeceğiz. Suda ise
kademeli sistemimiz var. Az
tüketimden ucuz, çok tüketimden
pahalı alıyoruz. Çok tüketiyorsa
katlayaraİc gidiyoruz. Sabit
gelirlilerde de çekirdek aile
bütçesini koruyoruz.
-Normal şartlarda dokuz ay
sonra yerel seçimlere gidilecek.
Demin de konuştuğıımuz gibi
Erdoğan lzmir'i almak istiyor.
Bu kale düşecek mi?
A.K.- Başbakan'ın istemesi
doğal. Olaya şöyle bakın: lzmir
çok uzun yıllardır sosyal
demokrat ağırlıklı bir konumda.
Ama burada şu kazanır, bu
kazanır diye bir havaya da
girmemek gerekir. Her seçim bir
risktir. Her seçim çok
bilinmeyenli bir denklemdir. En
güçlü partinin dahı bir oya bile
önem vcrcrek elinden gelen
çalısmaları yapması gerekir.
Seçimler en ufak bir zafiyeti,
relıaveti kabul etınez.
Biz bu projelerimizi
gerçekleştinneseydik, bu duruşu
sergilemeseydik, Izmirli
hemşehrilerimiz tarafından genel
kabul görmeseydik, onların
desteğini almasaydık, bütün
vatandaşlanmızla
keııetlenmeseydik, diyalog içinde
olmasaydık, onlar bize
güvenmeseydi burada ne kale ne
de kalenin burcu kalırdı. Burada
belediye başkanının hedefi, kendi
felsefesine en yakın parti, kendi
partisinin iktidannda aldığı
bayrağı yine kendi partisine
teslim etmektir. Bunu yaparken
kendisi için çahşmaz. Bir
misyonu yüklenmiştir. Bir bayrak
teslim almıştır. Kendi partisinin.
kendi felsefesinin bayrağını
taşımak ve onu en iyi şekilde
temsil etmek görevidir. Yoksa.
"Aziz Kocaoğlu bir daha aday
olsun mu?" filan deyince bcn de
şıınu söylerim: Bcn bir rrüsyon
üstlenmişim. Onun için çalışırım.
Kendim için çahşmam.
Kentimize hizmet ediyoruz.
Şu anda doğru ve iyi bir
noktada durduğumuza
inanıyoruz, Hem genel
merkezimizle, hem tüm
örgütümüzle, hem tüm
vatandaşlarımızla dayanışma
içinde olmamız bizc bunu getirdi.
22 Temmuz seçimlerınde AKP
oylarını çok büyük oranda
arttırarak sonuca ulaştı. Anıa
2004 yerel seçimlerindeki il
genel meclisi oylan iki puan
aşağı çekildi. Biz de il genel
meclisi oyumuzu iki puan
aıttırdık.
Belediye başkanının
duruşu sağlam olmalı
-AKPbütün Türkiye'de oylarını ciddi
oranda arttırırken lzmir'de iki puan
düsmesi sizin de iki puan yükseltmenizin
nedenleri ne olabilir?
A.K.- Bir kere büyükşehir belediyesi ve
büyük oranda ilçe belediyelcrinin
CHP'den olmasmın bu sonuçta çok önemli
bir payı olduğunu düşünüyorum. Yerel
seçimlerin tarihi şimdilik 29 Mart 2009.
Ama Türkiye'nin bu siyasi
konjonktüründe her an yerel seçimler
kasım ayına da çekilebilir. O arada bir
tanh de olabilir. Bir erken seçim kararı da
alınabilir.
Önemli olan, bizim bu başanyı
sürdürmemiz. Buradan da tüm ülkemize
sosyal demokrat belediyecilik
anlayışımızı, yaptığımız çalışmalan ve
farkımızı göstenniş oluruz.
-Demin misyonunuzdan söz ettiniz.
Misyonunuz nedir?
A.K.- Belediye başkanlannın bir duruşu
olması gerekir. Belediye başkanının adil
olması gerekir. Şahıslann, gruplarm değil,
halkııı başkanı olmalıdır. Vereceği
kararlarda, harcadığı sınırlı bütçeden
yapacağı projelerde ve projeler arasında
seçim yaparken genelin, halkın yaranııa
taraf olmalıdır. Bizim belediyeciliktc en
önemli misyonumuz budur.
Belediyenin imar yetkisini, ihalelerini,
satın almalannı kesinlikle şeffaf yapmak
durumundayız. Bunu da halkın yararına
kullanmalıyız. Başkalannın arazilerini
imara açarak, imar yoğunluğunu arttırarak
yanlışa düşmemeliyiz.