Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2008 CUMA
8 HABERLERİN DEVAMI
TURKİYE
Istanbul
Edirne
_B 24 Sinop B 22 Adana B 29
25 Samsun B 25
Kocaeli B 26 Trabzon B 24
Çanakkale Y 25 Giresun B 22
Izmir B 27 Ankara B 29
Manisa
Aydın
29 Eskişehir Y 27
B 28B 32 Konya
Denizli 31 Sıvas PB 24
Zonguldak B 21 Antalya PB 29 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
I lakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
28
32
35
30
32
24
23
Y 19
Yurdun kuzey ve iç ke-
simleri parçalı ve çok-
bulutlu; Trakya, Mar-
mara'nın güneyi, ku-
zey ve İç Ege, Batı Ka-
radeniz'in iç kesimleri,
Doğu Anadolu'nun ku-
zeydoğusu, İç Anado-
lu'nun kuzeybatısı ve
Kayseri çevrelerl sağa-
nak ve gök gürültülü
sağanak yağışlı, diğer
yerler parçalı ve az bu-
lutlu geçecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
B
Y
Y
Y
Y
Y
30
22
30
20
20
19
18
20
Berlin B 28 Moskova B
Budapeşte Y 22 Aşkabat PB
Madrid 22 Astana B
Viyana
Belgrad
_Y 22 Taşkent
20 Bakû
Soyfa
Roma
Bişkek PB
18 Tillis
Atina
Münih 29 Zürih
28 Kahire
17 Şam
QAçık Parçalı bulutlu fc
Çok bulutlu ı Yağmuriu Sulu kar ı Gök gürültülü
GUNCEL CÜINEYr ARCAYÛREK
• Baştarafı 1. Sayfada
yetkisi vehlemeyeceğini" karara bağladı.
Yargı kararına karşın dinleme olaylanna son ve-
rildiğini kim denetleyecek, telekulak olaylannın giz-
lice devam etmesini hükümet engelleyecek mi, bu
sorular şimdilik yanıtsız.
Zira hükümet deyince akla gelen tek isim RTE,
devlet deyince Çankaya... Hükümetle devlet
yurtdışında.
•••
Ya dışarıdan gelen içimizi karartan fotoğraflar?
örneğin RTE'yi eşiyle, Azerbaycan Başkanı Ali-
yev'i eşiyle yan yana gösteren fotoğraf... Aliyev'in
eşi giysileriyle, duruşuyla bir Batılı hanımefendi iz-
lenimi verirken, Emine Hanım Batılı giysilerini ya-
kıştırmaya çalışan sonradan görmelere özgü bir
manzara sergiliyor.
Gitmeden çok önce Japon ulusal giysileriyle fo-
toğraf çektiren Hayrünnisa Hanım'a ne dersiniz?
Dudakları sürekli kulaklarında bir yüz ve hayli ki-
lolu vücut ve... üzerinde ancak bir Japon'da za-
rafet sergileyen kimono!
Birkaç gün önce Hürriyet'te Yalçın Doğan
yazdı, ama üzerinde durulmadı.
Yazıya göre Çankaya'daki AKP'Iİ, Japonya'nın
resmi bir geziye davetiye çıkarması için Tokyo'ya
baskı yapmış.
Oysa Japonlar geleneklere son derece bağlı in-
sanlar. Bir başka devletin başkanının ülkelerini zi-
yaret etmesini istedikleri ve böyle resmi bir ziya-
retten karşılıklı kimi yararlar çıkmasını arzu ettik-
lerinde, o devlet başkanını bir yıl önce resmen da-
vet ediyorlar.
Çankaya'ya bir yıl önce resmi bir çağrı gelme-
miş.
Gelmemiş ama Çankaya'daki AKP'li Japonya'ya
gitmek istiyor ve resmi davet gelmesini sağlamaya
girişiyor.
Tokyo'yu zorluyor. Oradaki büyükelçimizi ça-
ğırıyor. 250 kişilik bir heyetle gitmek istediğini ve
buna göre hazırlıklar yapılmasını istiyor. Direnmeler
karşısında beraberinde götüreceklerin sayısını
120'ye indiriyor.
Japonya'ya bugüne kadar cumhurbaşkanı dü-
zeyinde hiç ziyaret gerçekleşmemiş olduğunu öğ-
renince hayret ettiğini söyleyen Çankaya'daki
AKP'liye gazeteciler şu soruyu sordu: "Peki, sizin
döneminizde böyle bir ziyaret nasıl gündeme ge-
lebildi? Siz mi girişimde bulundunuz, ilk davet Ja-
ponlardan mı geldi?"
Çankaya'daki AKP'linin yanıtı, Japonya'yı da-
vete zorladığını itiraf ediyor:
"Elbette ben Japonya ziyaretini çok arzu ettim"
diyor.
•••
Anlaşılan Çankaya'daki AKP'li, geçmiş cum-
hurbaşkanlarının hangi ülkeleri ziyaret etmediği-
nin listesini çıkarmış!
Japonya'dan sonra zorlama davet girişimi ba-
kalım hangi ülkeye nasip olacak?
Çankaya'daki AKP'li ve eşinden kaynaklanan
kim bilir daha pek çok kuşkusuz çeşit çeşit öyküler
izleyeceğiz.
Bu öykülere hemen her gün bir yenisi ekleniyor.
Ya Köşk'le, ya Çankaya'daki AKP'li ile ya da... Hay-
rünnisa Hanım'la...
Işte gelen geçen hiçbir cumhurbaşkanının do-
kunmadığı Atatürk'ün mekânı Köşk binasında ve
çalışma binasında yapmaya giriştikleri değişik-
liklerin sonuncusu:
Pembe Köşk'ün birinci katında bugüne kadar
dokunulmadan muhafaza edilen Atatürk'ün ça-
lışma odası bulunuyor.
Şimdi sormak istiyoruz Çankaya'daki AKP'liye:
Aldığımız kimi yeni duyumlar; Atatürk'ün çalış-
ma odasının "tuvalete" dönüştürülmekte olduğunu
bildiriyor.
Atatürk düşmanlığını kanıtlayacak olan bu son
girişim doğru mu, değil mi?
13 YIL SONRA DEĞİŞİM
Kanal 7spikeri
türbanı çıkardı
Haber Merkezi - 13 yıl önce Kanal 7'de tür-
banıyla spikerlik yapan Serpil Öcalan, türba-
nını çıkardı. Yinc Kanal 7 Grubu'nun içinde
yer alan Ülke TV'dc "Ülke'de Bu Sabah"
programını modern görüntüsüylc sunan Öca-
lan'ın, başını açmasmda kişisel tcrcihinin rol
oynadığı öğrenildi.
lnternetteki medya haber portalmdan "Med-
yaradar" sitesinin haberine göre, Kanal 7'de
1995 yılında ara haber bültenlerini türbaniyla
sumnaya başlayan Serpil Öcalan, Türkiye'nin
ilk kapalı spikeri unvanını almışh. Öcalan'ın tür-
banı köşe yazarlan arasında polemiklere nedcn
olmuştu. Dünya basınına da konıı olan Öcalan
gazetelere verdiği röportajda kapalı hcmcins-
lerinc öncülük yaptiğı için mutlu olduğunu söy-
lerken dönemin Kanal 7 Haber Müdürü Ahmet
Hakan Coşkun türbanlı spiker için "geçikmiş
bir uygulama" demişti. Sitedeki habere şöy-
lc dcvam cdildi:
"Serpil Öcalan bir süre önce eşinden bo-
şandı. Tekrar kızlık soyadı Ulfaz'ı kullan-
maya başlayan kadın spiker, bu kez başını
açarak ekranlara modern görüntüsüylc çık-
tı. Ülke TV'de 'Ülke'de Bu Sabah' programını
başarıyla sunan Serpil Öcalan modern gö-
rüntüsüyle de yıllar sonra ekranların yeni yü-
zü oldu. Tesettür taktığı dönemlerde diğer
spikerler gibi farklı saç stilleriyle değil de de-
ğişik renkte başörtüleriyle ekrana çıkan
kadın spiker, şimdi değişik saç modelleriy-
le de dikkatleri üzerinde toplııyor."
Şanlıurfa'da, Diyarbakır'da gülen insan bulmak zor. Kimse durumundan hoşnut değil
Mutsuzluk, kabarmış dalga gibi
IŞ1K KANSU
ŞANLIURFA/DİYARBA-
KIR - Yaklaşık 30 yıl öncesin-
den, 1970'li yılların sonlanndan
belleğinizde asılı kalmış Urfa
görüntüleri:
Bahklıgöl'ün etrafında herke-
sin gidebildiği çay bahçeleri vc lo-
kantalar şıkır şıkır. Kol kola gir-
miş eşler piyasa yapıyor. Çevre-
deki dükkânlara giriyorsunuz,
Atatürk resimleri asılı...
Önceki gün CHP lideri Deniz
Baykal ve heyetiyle dolaştığımız
Bahkhgöl:
Çay bahçeleri "aileye mahsus"
olan-olnıayan diye aynlmış. So-
kağa erkekler egemen, kadınlar
ürkek, kapalı. Çevre dükkânlar-
daki Atatürk resimleri yerini Sai-
di Nursi fotoğraflarına bırak-
mış...
Yoğun göç alan Uıfa kenti, ge-
çen zanıan içinde Türkiye'deki
"ılımlı" dönüşümle birlikte gerici
kasaba kültürüne teslim olmuş,
adeta boğulmuş...
Bölgede gülen insan görmedik
desek abartınış olmayız. Urfa'da
öyle, Siverek'te öyle, Diyarba-
kır'da öyle. Baykal ve CHP he-
yeri Siverek'te bir açık hava kah-
vesine konuk olduklannda hoş-
nutsuzluk bombardımamna tu-
tuldular adeta:
Biri "hayvuııcılık öldü" di-
yordu, "biz öldük" diyordu az
ötedeki, "açız, millet birbirini yi-
yecek" diyordu bir diğeri.
Yalnızca AKP'den mi yakını-
yorlardı? Hayır; herkcsten, her
şeyden, belki de hayatın kendi-
sinden bezmişlerdi.
CHP milletvekillerine, "Biz
bittik, siz de bitersiniz inşallah"
derken bir Siverekli, kızgın falan
gözükmüyordu, yalnızca bıkkın-
dı. "Bir kilo ete, üç torba yem
ahrken, bugün üç kilo ete bir
torba yem alıyoruz" derken bir
besici, yaşadığı yalın gerçeği an-
latmakla yetiniyordu. CHP mil-
letvekilleri, "AKP'ye oy verir-
seniz böyle olur" dcmeye geti-
rince de neredeyse topluca tepki
gösteriyorlardı:
"Önceki-sonraki bir şey fark
etmiyor. Ya seçmcn derdini
anlatamıyor ya da siz anlamı-
yorsunuz..."
lşsizliğe, yoksulluğa, gidcrek
biriken borçlara kurakhk da ck-
lenince, çaresizlik gclmiş çökmüş
bölge insanının ürnüğüne. CHP
kalabahk bir konvoyla Diyarba-
kır'a girdiğinde asık suratlarla
karşılandı. Çatık kaşlıydı insan-
lar, hatta kimileri el kol hareket-
leriyle homurdanıyordu.
Mutsuzluk kabarmış bir dalga
gibi bölgede. Siyasetin kıyılanna
scrt vuruyor. CHP yıllar sonra li-
der düzeyinde ulaştığı bölgeyle
artık banşmak zorunda olduğunu
sezıniş olmah.
Baykal: Kürüeıi çok seviyoruz
• Baştarafı 1. Sayfada
CHP lideri Baykal, dün Şanlıurfa'dan
Diyarbakır'a karayoluyla geldi. Diyarba-
kır'da Merkez Yönetim Kıırıılu toplantısı-
nın yapılacağı Class Otel girişinde bazı şe-
riatçı örgütlerin de kullandığı işaretleri ya-
pan küçük bir gnıp CHP'yi protesto etti. Tek-
bir gctiren gnıp üyeleri, "Baykal Önder'i ba-
şından sav", "Senin dinin ne merak edi-
yorum" pankartları açtı ve "Muhammed'e
uzanan cllcr kırılsın", "CHP şaşırma
sabrımızı taşırma" sloganları attı.
Baykal, MYK toplantısından çıkarken
başka bir salonda sivil toplum örgütleri ve de-
mokratık kuruluşlann temsilcileriyle yapı-
lacak toplantı için hazırlık yapıldı. Ancak
Baykal'ın ziyareti öncesinde 32 sivil toplum
kuruluşu ile 8 sendikadan oluşan Dcmokra-
si Platibrmu adına yapılan açıklanıada, Bay-
kal'ın yapacağı toplantıya katılmama kara-
rı açıklanmıştı. Açıklanıada, "Kürtlerin
parlamentodaki temsilcilerini yok sayan"
CHP protesto edilmişti.
Sivil toplum örgütleriylc görüştü
Baykal, kısa süren MYK toplantısından
sonra sivil toplum örgütleri temsilcileriyle bir
araya geldi. Bu toplantıya Diyarbakır Baro
Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Güneydoğu Sa-
nayici ve lşadamlan Derneği, Ticaret ve Sa-
nayi Odası, MÜSİAD Diyarbakır Şubesi. Di-
yarbakır Sanayici lşadamalan Derneği (DÜ-
SlAD), Eczacılar Odası, Diyarbakır Barosu,
ADD, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkâr Odala-
n Birliği temsilcileri ve bir grup Dicle Üni-
versitcsi öğrencisi katıldı. Süryani Cemaati
temsilcisi, Meıyem Ana Kilisesi Papazı Yu-
suf Akbulut da toplantıya katılanlar arasın-
da yer aldı.
Baykal'ın Class Otcl'de sivil toplum ku-
nıluşu temsilcileriyle yaptığı basına kapalı
toplantının ana eksenini Kürt sorunu oluş-
turdu. Katılımcılann birçoğu, CHP'nin böl-
gc sorunuyla ilgilenmesini, doğru ve inan-
dırıcı yaklaşımlar geliştirmesini istedi.
Baykal'ın ise partisinin bölgeye daha sık
ziyaretler yapması, halk ile sivil toplum ku-
ruluşlanmn göıüşlerini dinlcmesi gerektiği-
ni söylcdiği, "Bulunmadığın yerde lıak-
sızsııı. Diyarbakır'a az gelmemiz hata" de-
diği öğrenildi. Bölgede yaşanan sorunu da ta-
nımlayan Baykal'ın "Kürt sorunu yoktur.
Kürt hakkı sorunu vardır" görüşünü ifade
ettiği bildirildi.
Toplantının ardından yaptığı açıklamada
bölgeye çok sık gelmeleri gercğinin altını çi-
zen CHP lideri, Şanlıurfa'da üreticinin du-
Şeriatçı grupların işaretlerini yapan küçük bir topluluk CHP'yi protesto etti.
rumunun çok vahim olduğunu, bir borç çı-
ğı, tsunamisi altında kaldıklannı söyledi.
GAP'ın bitirilmesini isteyen Baykal, bölge-
dcki sivil toplum örgütleriyle diyaloğun
önemine dikkat çekti.
'1989 raporunu önemsiyoruz'
Baykal, "Bazıları diyaloğu kesmek iste-
yebilir, gerek yok diyebilir, ama biz birbi-
rimizi dinlemek, diyalog kapısını açık tut-
mak zorundayız" dedi. Bölgedcki çatışma
ortamının daha olumlu bir noktaya doğru dö-
nüşmekte olduğu izlenimi aldığını aktaran
CHP lideri, şunlan söyledi: "Sivil toplum ör-
gütlerindeki arkadaşlarla yaptığımız gö-
rüşmelerde, 89 raporumuzun önemi vur-
gulanıyordu hep. Biz bu raporu çok önem-
siyoruz. O rapordald anlayışın dışma bir an
bile çıkmadık. Ama çatışma ortamında o
anlayışı ifade etme ortamı ortadan kalktı.
Bu rapordald anlayışımız bellidir. Türki-
ye'do devletin temelinde kafatası, kan, ırk
yoktur. Farklı etnik ırkçı özellikleri taşıyan
insanlar vardır. Devlet insanı görür, ar-
kasındaki etnik kimliği bilemez. Devlet et-
nik kördür. Devlet kimsenin etnik kimliğini
tayin etme, tammlama yetkisine sahip de-
ğildir. Devlet asimilasyon politikası güde-
mez. Etnik kimliği kişinin şerefîdir. Kim-
se kimsenin şereflne müdahale edemez."
Terörü reddetnıe zorunluluğunu vurgula-
yaıı Baykal, "Bu noktada tam bir muta-
bakata ihtiyaç var. Teröre bulaşınış in-
sanlara ne yapılmalıdır? Ikııa edilmelidir,
vazgeçirilmelidir. AB ile bütünleşnıeye
çalışırken kendi içimizde nıi ayrışacağız?
Gelin sözümüzü birlikte söyleyelim, son-
ra Türkiye olarak AB'ye girelim. Geç kal-
mış bir milliyetçilik kavgası verilmcmcli-
dir. Bu devlet hepimizin" dcdi.
CHP otobüsüne yumurta yağmuru
Baykal, toplantı başlamadan önce otcl gi-
rişinde yapılan protestoyu demokratik bir ta-
vır olarak nitelendirdi. Baykal, "Hiç kim-
senin başkası hakkında olmayan bir isnaılı,
küçük düşürıne anlayışını i/ale etmeme*
si lu/.ıın. Kimse kimsenin kutsalına saygı-
sızlık yapma hakkına sahip değildir. Ne bi-
zim partinıize, ne kitabımıza, ne dc dini-
mize, inançlanmıza düşüncc özgürlüğü di-
yerek hakarct edilmesi kabul cdilebilir. Bu
temel anlayışımız kapı gibi ortadayken bir
siyasi mücadelenin icabıdır diye bir çü-
rütme çabasına «irilenıez" dedi.
Baykal, otelden aynlıp parti otobüsüne bin-
dikteıı sonra, bu kez bir grup yiııe kendisini
yuhalamaya başladı. Bu arada tekbir getircn
bazı kişiler, CHP otobüsünü yumurta, pet şi-
şe, domates yağmuruna tuttu.
BÜYÜKAN1T, TÜRBAN KARARINA HERKEStN SAYGI DUYMASI GEREKTİĞİNİ SÖYLEDİ
'Mahkemenin karan malumun ilanı'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Genelkurmay Başkanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt
Anayasa Mahkemcsi'nin karan
konusunda, "Herkes karara
saygı duymak zorundadır. Ka-
rar malumun ilanıdır" dcdi.
Harp Akademileri Komutan-
lığı'nda düzenlenen Ortadoğu
konulu uluslararası sempozyum
nedeniye dün akşam Harbiye
Orduevi'nde rescpsiyon verildi.
Burada açıklamalarda bulunan
Genelkurmay Başkanı Orgene-
ral Büyükanıt, Anayasa Mahke-
mesi'nin türbanı iptal eden ka-
rarına ilişkin olarak, "Hepimiz
yasal kararlara saygılı olmak
zorundayız. Türkiye la-
ik, demokratik, sos-
yal hukuk devletidir.
Onlarm yorumlan-
ması mümkün de-
ğil. Bu söz, yorum
değil, malumun ila-
nıdır. Eğer Türkiye
bir hukuk devleti ise
herkes karara saygı
duymak zorundadır. Söy-
leyecek başka bir şey yok" de-
ğerlendirmesini yaptı. Büyüka-
nıt, kendisine yöneltilen "Her-
kes yargıya saygı duymalı di-
yorsunuz ama ağır eleştiriler
de var" sorusuna, "Şemdin-
li'de beniın hakkımda dava
açtılar. 'Avukat dahi tut-
mam çıkar kendimi sa-
vunurum' dedim.
'Yargıya saygı budur'
dedim" yanıtını verdi.
"Eleştiriler o kadar
ağır ki 'cüppeli darbe'
diye nitelendirenler
bile var" sorusu üzeri-
ne de Büyükanıt, "Ben
söyleyeceğimi söyledim.
Hukuk dcvlctinc inanıyorsak
herkesin yargı kararına saygı
göstermesi gerekir" dedi.
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral İlker Başbuğ ise ka-
ran, "Anayasa Mahkemesi'nin
kararına saygılıyım. Nokta"
sözleriyle değerlcndirdi.
Genelkunnay 2. Başkanı Or-
general Ergin Saygun, "Söyle-
necek bir şey yok. Sonuçlarına
bakacağız" dedi.
' Anoı ınal olurdu'
Hava Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Aydoğan Babaoğlu
da, bir gazetecinin "Anayasa
Mahkemesi'nin karan gökyü-
zünden nasıl görünüyor" so-
rusuna, "lyi görünüyor. IMalu-
mu ilan ettiler. Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi'nin, Ana-
yasa Mahkemesi'nin kararla-
rı var. Başka bir şey çıkması
anormal olurdu" yanıtını verdi.
GUNDEM MUSTAFA BAIBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
Islam dünyası ve Türkiye'nin yeri...
Dün Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Araştırma
ve Etüd Merkezi'nce (SAREM) düzenlenen Harp
Akademileri Komutanlığı'ndaki "Ortadoğu; Be-
lirsizlikler Içindeki Geleceği ve Güvenlik Sorun-
ları" konulu uluslararası sempozyumu izlerken
Napolyon'un o ünlü sözünü bir kez daha anım-
sadım:
Coğrafya ülkelerin kaderini belirler!
Çevremizde yaprak kıpırdasa sesi Türkiye'den
duyuluyor...
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt, sempozyumun açılış konuşmasını ya-
parken Ortadoğu tablosunu şöyle Özetledi:
- Birinci sorun Irak'tır. Buradaki belirsizlik Tür-
kiye'nin iç ve dış politikasını etkilemektedir.
- Ikinci sorun Iran'dır. Atom çalışmaları şeffaf
değildir. Güven vermemektedir.
- Üçüncü sorun Suriye'dir. Uluslararası toplu-
ma entegre edilmelidir.
Yaşar Paşa'yı dinlerken bu üç ülkenin harita-
daki yerine baktım, üçüyle de yan yana silme
komşuyuz!
•••
Sempozyumda görüşlerini dile getiren ko-
nuşmacıların değerlendirmelerini harmanlayıp
gerçeklerle buluşturduğumuzda ortaya şu tab-
lo çıkıyordu:
1- Ortadoğu'da karmaşanın temel nedeni
başta petrol olmak üzere enerji kaynaklarıdır.
2- Ortadoğu'daki çatışmalann temel malzemesi
etnik ve dini farklılıklann planlı bir şekilde karşı kar-
şıya getirilmesidir.
3- Küresel güçler Ortadoğu'ya barış getirmek
değil, hükmetmek istemektedir.
4- Türkiye Ortadoğu bataklığına bulaşmama-
lıdır. Ama Türkiye Ortadoğu'daki bütün geliş-
melerden etkilenecektir. Türkiye, politikalannı bu
ikilemde belirlemelidir.
ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti'nin
adayı olması kesinleşen Barak Obama, önse-
çimin bitmesinden sonra ilk toplantısını Ameri-
kan-lsrail halkla ilişkiler heyetiyle yaptı. Burada
verdiği mesajın özeti şuydu:
"kan Ortadoğu'nun en tehlikeli ülkesidir. Bu ül-
keyi durdurmak için bütün gücümü kullanacağım."
Salondan bol alkış alan Obama'nın aday
adaylığı dönemindeki yumuşak tutumundan
eser kalmamıştı.
Görünen o ki, Amerika'nın yeni başkan döne-
minde de gözü hep bölgemizde olacak.
•••
Dünyanın hangi önemli uluslararası sorunu ko-
nuşulursa konuşulsun, o gün mutlaka Türkiye'nin
içişleriyle ilgili önemli bir konu da vardır!
Deyimsel olarak aktardığımız bu değerlendir-
me dün de geçerliydi. Orgeneral Büyükanıt,
bölgenin bütün gerçeklerini tüm çıplaklığıyla
aktardıktan sonra şu değerlendirmeyi de yap-
madan geçemedi:
"Hiç kimse Türkiye'nin önüne sıfat koymaya gi-
rişmesin. Türkiye'nin yasal organlan buna kesin-
likle izin vermez."
Yaşar Paşa'nın bu değerlendirmesi aklımıza ilk
"ılımlı Islam" sıfatını çağrıştırdı. Sempozyum
arasında açık alandaki sigara molasında bu
çağnşımımız doğrulandı. Yaşar Paşa, "Evet onu
kastediyorum. Bunu Dick Cheney'n/n kendisine
de söyledim, bu türçabalan bırakın, dedim" de-
ğerlendirmesini yaptı.
Türkiye, Ortadoğu bataklığına bulaşmamalı der-
ken Türkiye'nin kendi içinde bir bataklığa sü-
rüklenmesi ne yazık ki uzak tehlike değil.
Çözüm yasal organların sağduyusunu ve mü-
cadele ruhunu yükselterek toplumla bütünleşe-
bilmesinde görünüyor!
[email protected]
DAN1ŞTAY 6. DAlRESl
Eminönü için
durdurma karan
ANKARA / İSTANBUL - Danıştay 6. Daire-
si, "Tarihi Yarımada-Eminönü tlçesi Koruma
Amaçlı Nazım Imar Planı'nın Süleymaniye,
Sultanahmet, Barbaros Evleri Turizm Mer-
kezleri kapsamında kalan ve 6 ayn madde ola-
rak belirtilen kullanım kararları ile 30 ayn
maddc olarak sayılan plan uygulama hü-
kümlerinin" yürütmesini durdurdu.
TMMOB Mimarlar Odası Istanbul Şubesi'nce,
söz konusu plan uygulama hükümlerinin, "şe-
hircilik ilkelerine, planlama esaslarına vc ka-
mu yararına aykırı" olduğu belirtilerek, Kültür
ve Turizm Bakanhğı'nın karannın yürütıııesinin
durduıoılması ve iptali istemiyle Danıştay'da da-
va açılmıştı. Davayı görüşen Danıştay 6. Daire-
si, "Tarihi Yarımada-Eminönü İlçesi Koruma
Amaçlı Nazım Imar Planı'nın Süleymaniye,
Sultanahmet, Barbaros Evleri turizm ıııeı-
kezleri kapsamında kalan ve 6 ayn madde ola-
rak belirtilen kullanım kararları ile 30 ayn
madde olarak sayılan plan uygulama hü-
kümlerinin" yürütmesini oybirliğiyle durdurdu.
Dairenin karannda, 2634 sayılı yasanın 7. mad-
desi hükmü uyannca "Bakanlığın, Kültür ve Tu-
rizm Koruma ve Celişim Bölgelcri ve Turizm
Mcrkezleri'nde plan yapmaya, yaptırmaya, rc-
sen onaylamaya yetkUi olduğu", ancak "Turizm
merkezi olmayan veya turizm merkezi ol-
maktan çıkarılan bir alanda artık bakanlığın
onay yetkisinin bulunmadığı" kaydcdildi.