Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 HAZİRAN 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Genelkurmay Başkanı Büyükanıt,
Ortadoğu sorunlarmı
değerlendirdi, Türkiye ile ilgili
yaklaşımlara tepki gösterdi
Atatürk Cumhuriyeti
gerçeğini kimse değiştiremezSERTAÇ EŞ
ISTANBUL - Genelkunnay Başkanı Orgeneral
Yaşar Büyükanıt, Türkiye'nin adının önüne ba-
zı sıfatlar konulmasma yasal kıırumlann izin ver-
meyeceğini, "Atatürk'ün kurduğu cumhuri-
yet, geleceğimizin tek gerçeğidir ve onu hiçbir
güç değiştiremeyecektir. Cumhuriyetimizi ve
onun temel ilkelerini hiçbir güç kcndisine biat
ertiremeyecektir" dedi. Büyükanıt, Irak'ın toprak
bütünlüğünün Türkiye için yaşamsal önemde ol-
duğunu, gcçmişte ikmalini katırla yapan terör ör-
gütünün günümüzde kamyon konvoylanyla bunu
gerçekleştirdiğini vurguladı.
Büyükanıt, Genelkurmay Başkanlığı Askeri
Tarih ve Stratejik Etüt Başkanhğı'na (ATASE) bağ-
lı Stratejik Araştırnıa ve Etüt Mcrkezi (SAREM)
tarafindan, Harp Akadeınileri Komutaıılığı Atatürk
Harp Oyunu ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen
"Ortadoğu: Belirsizliklcr İçindeki Geleceği ve
Güvenlik Sorunları" konulu uluslararası sem-
pozyumun açılış konuşmasını yaptı.
Türkiye'nin yanı sıra 52 ülkeden 124 uzmanın,
Ortadoğu'nun geleeeğini ve güvenliğini tartışmak
üzere toplantıya katıldığını kaydeden Büyükanıt,
"Medeniyetler Çatışması" adlı kitabıyla tanınan
Huntington'ın ve birtakım stratejistlerin çağdaş-
laşmaya ilişkin kuramlanna atıfta bulundu.
Büyükanıt, soğuk savaşm ve bloklararası mü-
cadelenin sona emıcsiyle ve küreselleşmeyle ye-
ni bir dünya düzcni arayışına gidildiğini belirterek,
bunun, tehdit kavrammı büyük ölçüde değiştirdi-
ğini ifade etti. Tehdidin, belirsiz, çok yönlü ve çok
boyııtlu bir yapı haline geldiğini kaydeden Büyü-
kanıt, yalnız bugün değil, geçmişte de tehdit ol-
gusunun her zanıan maniple edildiğini vurguladı.
Son 15 yıl içinde lrak'ta iki kez savaş yaşandı-
ğını, Türkiye'nin geleceği açısından yaşamsal
olaylar gerçekleştiğini anlatan Büyükanıt, Orta-
doğu'daki gelişmelerin bölgenin ve dünyanın ba-
nşına ciddi şekilde etki ettiğini kaydetti. Gelişmekte
olan ekonomilerin enerjiye olan ihtiyacının sürekli
arttığını, sınırlı kaynaklar üzerindeki güç müca-
delesinin bölgeyi istikrarsızlaştırdığmı belirten
Büyükanıt, 2030'larda enerji ihtiyacının yüzde 70
düzeyinde artmasının beklendiğine dikkat çekti. Bü-
yükanıt, Ortadoğu'nun dünya petrolünün yüzde
55'ini, doğalgazın da yüzde 40'ını banndırdığını
kaydetti. Büyükanıt, "Sanıyorum sadece bu ra-
kamlar bile Ortadoğu'daki istikrarsızlığın ne-
dcnlerini anlama konusunda bir iîkir veriyor.
Şunları kendimize sormak durumundayız; aca-
ba Ortadoğu'yu bu duruına getiren ctnik, din-
sel ve ideolojik çatışmalar mı, yoksa bu çatış-
maları tetikleyen işlevi dış ve büyük çerçevede
olan güçler mi?" diye konuştu.
Türkiye'nin konumu
Türkiye'nin, istikrarsızlık ve bunalım alanlan-
nın ortasında ve eneıji kaynaklan bakımından zen-
gin bölgenin kesişıne noktasında olmasının, jeost-
ratejik önemini ve sorunıluluğunu arthrdığını an-
latan Büyükanıt, etnik ve mezhepsel çatışmaların
yayılması ve bunun sonucunda bölgede büyük bir
otorite boşluğu ve yeni kaos ortamının oluştuğu-
nu belirtti. Büyükanıt, Ortadoğu'nun gelecek dö-
nemde dünyanın ve Türkiye'nin dış politikasında
öncelikli konuları arasında yer almaya devam
edeceğiıü kaydetti. Orgeneral Büyükanıt, "Son za-
manlarda Ortadoğu bölge$inde en fazla dikkat
ctmcmizi gcrektiren ve bünyesinde potansiyel
tehdit unsurları barından ülke Irak'tır" dedi.
Büyükanıt, lıak'a 2003'te başlatılan harckâtın
bölgeyi doğmdan etkilediğini, savaşın başlangı-
cından bu yana milyonlarca Iraklınm yer değiş-
tirdiğini, birçoğunun mülteci konumuna düştüğü-
nü anlattı. Büyükanıt, "lrak'ta meydana gelecek
etnik ve dini bölünme Ortadoğu'nun bölün-
ıni'siııe ve yeni çatışmalara zemin oluşturabilir.
Bunu iyi anlamamız gerekiyor. tnsanların bir-
birlerini katlcttikleri bir coğrafyada tekrar
birlikte ve istikrar içinde olmaları çok zordur.
Tarih, bu hususun örnekleri ile doludur" dedi.
Kerkük'ün durumu
Osmanlı döneminde Ortadoğu'da çeşitli etnik ve
dinsel gruplann yüzyıllara varan süreçte bir arada
yaşadıklannı anımsatan Orgeneral Büyükanıt,
"Ben olaya siyasi ve politik açıdan bakmak ye-
rine, olayı sosyolojik açıdan değerlendirmek is-
tiyorum. Bu çatışmalar neden ve ne zaman baş-
ladı, bu sorunlann kaynağı ne? Kişisel görüşüm,
bu sorunlann Birinci Dünya Harbi sonrasında
başladığıdır. Tarihi iyi okuyamazsak ne bugü-
nümüzü, ne de geleceğimizi sağhklı bir şekilde
4
Türkiye'ye isim takmaktan vazgeçin'
Büyükanıt, bu görüşünü 2007ABDziyaretinde Cheneyy
ye ilettiğini söyledi 'Kİm$e biat
Turkıye güçlü
kutupyıldızı
Büyükanıt, çoğu Türkiye'nin müttefi-
ki olan bazı Avrupa devletlerinin PKK'ye
sağladıkları destek bağlamında, terörle
mücadeleyle bağdaşmayan yaklaşım için-
de olduğunu belirtti. Büyükanıt, şöyle ko-
nuştu: "Türkiye, terörle mücadele ko-
nusundaki kararlıhğını her türlü plat-
formda dile getirmektedir. Irak'ın ku-
zeyindeki terör örgütü kamplarına
gerçekleştirdiğimiz hava ve kara ha-
rekâtları, terör örgütüyle mücadele-
mizdcki kararlılığımızın en önemli
göstergesidir. Türkiye, hızlı ve öngö-
rülemeyen değişimlerin yaşandığı Or-
tadoğu'da Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı ve
uygarhk devrimlerini gerçekleştirmiş,
bağımsız ve güçlü bir kutupyıldızı ola-
rak gururla parlamaktadır." Laik, de-
mokratik bir ülke olan Türkiye'yi ihmal
etmenin gereksizrisklereginnek anlannna
geleeeğini vurgulayan Büyükanıt, sorunıın
çözümünde bilimsel düşünce dencyimleri,
demokrasi, uluslararası diyalog ve uzlaşma
kültürünün ctkin olmasinı istedi.
G
enelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt, Türkiye Cumhuriyeti'ne isim ta-^
kılmasından vazgeçilmesini istedi. Büyü-
kanıt, bu yöndeki düşüncelerini 2007 ABD ziyare-
tinde Başkan Yardımcısı Dick Cheney'ye de iletti-
ğini söyledi. Büyükanıt, sempozyuma verilen arada
konuşmasıyla ilgili sonılan yanıtladı. Büyükanıt'ın
sorulara verdiği yanıtlar şöyle:
- "Cumhuriyet kimseye biat etmez" sözünüzü,
laik yapıyı bozmak isteyenler var, anlathında mı
söylediniz?
- Daha ziyade isim takmak...
- llunlı tslam gibi mi?
- Evet öyle. Onun kaynağı da Türkiye'nin içi de-
ğil. Dünyada hiçbir ülkenin lran falan hariç demo-
kratik bir ülkenin önünde sıfat yoktur. Yani ABD'yi
nasıl tanımlayacağız? llunlı Hıristiyan mı diyeceğiz
yani? Böyle bir şey olmaz.
- Bu sefer ilk defa Osmanlı dönemine atıf yap-
t mı/. diye hatırlıyorum...
- Doğru. Tarih çok açık. Osmanlı egemenliği sı-
rasmda Ortadoğu'da mezhepler arasında bir çatışma
olmuyor... O mücadele tarih boyunca vardır da bu ha-
le dönüştü. Birinci Dünya Harbi 'nden itibaren cet-
vclle hudutlann çizilmesinden sonra...
- Buradan şöyle bir sonuç çıkar mı: Osmanlı ta-
rihini inceleyelim, nasıl öyle olmuş tarzı...
- Hayır, ben sadece tarihte sabit olan bir gerçeği
ifade ettim. Yorıım yok.
- Az önceki soruya dönmek gerekirse, Türki-
ye'nin yasal organları açısından anayasa konusu.
Bugün de (dün) önemli bir dava var. Anayasa
Mahkemesi'nde türban davası, bu bitince de
herhalde kapatma davası gündeme gelecektir...
Konuşmanız konjonktüre denk geldiği için so-
ruyorum...
- Bu sempozyumlar bir sene önceden planlanıyor,
tarih olarak. Uluslararası senıpozyumlarda.
- Siz konuşmanızı ne kadar önceden hazırla-
dınız?
- Benim âdetim o. Bir çan çizerim, sonra eklemeler
yaparım, çıkannalar yapanm. Bugün yazdığımı ya-
nn silerim. Dün gece boyu çalıştım yani. O yüzden
buklet haline getirmeyin.
- Türkiye'ye kinısenin biat ettiremeyeceğini söy-
lediniz, bununla dış mihrakları mı kastettiniz?
- Bakın, ben dedim ki bölgesel üıtilaflarda esas et-
küi olan dış mihraktır. Şimdi böyle birparadoksla kar-
şı karşıyayız. Bazı gerçekleri görüyoruz, telaffuz et-
mekten çekiniyoruz. Ben telaffuz ediyorum, yani kral
çıplak diyorum. Bunun yaptınmı bu... Şimdi dış et-
kenler olmasa, dış mihraklar olnıasa yine bazı ça-
tışmalar olabilir mi? Evet olabilir ama böyle olmaz.
- Türkiye için Osmanlı modelini önerenler
var...
- Benim asla ve asla Türkiye Cumhuriyeti dışın-
da bir model hayalimden geçmez. Ben tarihi bir ger-
çeği söylüyorum.
- Biliyorsunuz Osmanlı tartışmaları var...
- O başka bir şey... Ben geçen yıl şubat aymda
ABD'ye yaptığım ziyarette Cheney'ye de ayru şeyi
söyledim. "Türkiye Cumhuriyeti'ne isim tak-
maktan vazgeçin" dedim. Olay buradan kaynakla-
nıyor. Bu konuda kitaplar da yazıldı.
- Graham Fuller bir kitap yazdı, "Türkiye böl-
genin yükselen yeni yıldızı" diye...
- Ama siz onu tanıyorsunuz.
Eskl konsept
- Bazı haberler var gazetelerde, sizin bir dave-
tiye çıkardığınız, seferberlik durumu...
- O çok eski. Soğuk Savaş döncminin eski kon-
septiyle ilgili. Halen geçerli bir şey değil. Eski kon-
sept şu: NATO Varşova Paktı bağlamında Türki-
ye'nin bir kısmı Sovyetler tarafindan işgal edilirse o
işgal bölgesinde kalan yerlerde bir mukavemet olur.
Bitti o. Şimdi böyle bir yapımız yok, çünkü ihtiyaç
da yok. Yani Türkiye'yi kim işgal edecek?
- Konuşmanızda, "Gölge etmesinler başka ih-
san istemem" dediniz, bununla neyi kastettiniz?
- Ben zaman kısıth olduğu için tam açamadım. Şim-
di PKK'ye destek vermeyin hatta önle... Önlemiyor.
Peki önleme. Bari yardım etme.
- Bazı kamyonlardan bahsettiniz, "Daha fazla
bilgi vcremem" dediniz ama belki şimdi verebi-
lirsiniz...
- Ben "Daha fazla detaya girmem" dedim. Ku-
zcy lrak'ta ikmalleri konvoylarla yapıyorlar. Kaürye-
rine araba kullanıyorlar. "Kandil'e çek" deyince gö-
türüyorlar. Böyle terörle mücadele olur mu? Sonra
da "Teröre destek vermiyoruz" diyorlar.
- Bunu Barzani için mi söylüyorsunuz?
- Hepsi için.
- ABD ile sınır ötesi operasyonlar çerçevesinde
işbirliğinde bir aksama var mı?
- Hiçbir aksama, hiçbir sıkıntı yok. lşbirliğimiz de-
vam ediyor. Kolay değil bu mekanizma. Kendimi-
zi iyi anlattık. Artık bizim bir ajandamızm olmadı-
ğını ABD anladı.
- Konvoylar nasıl yürüyor?
- Tabii benim söylediğim PKK ile mücadele bağ-
lamında işbirliği. Tabii ki orada kim neyin kontro-
lünde, bunu bilemem. Bilmeden de bir şey söyleye-
mem.
- Barzani'nin söylem değişikliğinden bahsedi-
h'yor... Siz bu söylem değişikliğini mücadeleye iv-
me katacak bir unsur olarak görüyor nıusunuz?
- Gayet tabii, çatışmadan kimse fayda sağlamaz.
Onlan en iyi tanıyanlardan biriyim ben. Onlar da be-
ni tanır, ben de onlan tanınm.
değerlendiremeyiz" diye konuştu.
Büyükanıt, Kerkük'ün statüsünün referandum-
la tespit edilmesinin kararlaştınldıği, teknik adım-
lar atılmadığı için bunun gerçekleşmediğini anım-
sattı. Harekâtın başında Kerkük'te devlet binala-
nnın yağmalandığını, özellikle tapu kayıtlannın tah-
ıip edildiğini belirten Büyükanıt, lrak'ta devam eden
istikrarsızlığın güvenlik boyutu ile de Türkiye'yi
yakından ilgilendirdiğini anlatn. Büyükanıt sözlerini
şöyle sürdürdü: "Irak'ın toprak bütünlüğü, is-
tikrar ortamının sağlanması, Türkiye için de ha-
yati öneme sahiptir. Iraklıların insanca yaşa-
malannı büyük bir içtenlikle arzu ediyoruz. An-
cak bu hususun kısa ve orta vadede gerçekleş-
me olasılığı konusunda iyimser değiliz. Mevcut
yapınm kahcı lıale gelmesi durumunda Irak, her
türlü istikrarsızlığın merkezi durumuna gele-
cek ve Ortadoğu'da istikrara ulaşılamamasımn
temel nedenlerinden biri olacak. Bir ülke bu ka-
dar kan dökülen ortamdan istikrara götürüle-
mezse, bu konuda büyük endişe duyulur. Mez-
hepsel ve etnik çatışmaların bu denli yoğun ol-
duğu ortamda banşa ve huzura ulaşılabilir mi?"
Büyükanıt, Oıtadoğu'daki sorunlar kapsamında
lran'm durumunu da değerlendirdi. Uluslararası bas-
kı sonucunda İran'm Uluslararası Atom Enerjisi Ku-
rumu'nun ülkesinde denetleme yapmasını kabul et-
tiğini, ancak bunu anayasal sürecinden geçirme-
diğini vurgulayan Büyükanıt, lran'ın Türkiye ve
tüm dünya tarafindan hassasiyetle izlendiğini,
Tahran'm güven tesis etmesi gerektiğini bildirdi.
Büyükanıt, Suriye'nin Ortadoğu'da güvenliğin te-
sis edilmesi ve sürdürülebilmesi açısından kritik ül-
kelerden bir tanesi olduğunu söyledi. Büyükanıt,
Türkiye'nin öncülüğünde Suriye ile lsrail'in yeni
bir diyalog sürecine girmesi gerektiğini vurguladı.
Teröre uygun ortam
Irak'taki istikrarsızlığın başta PKK olmak üze-
re terör örgütlerinin gelişmcsi için uygun bir ortam
yarattığını, Şii-Sünni çatışmasından terör örgütle-
rinin güçlendiğini anlatan Büyükanıt, "Tarihi
bağlar, bu bölgedeki istikrarsızlığın her an
Ortadoğu'ya yayılması tehlikesini ortaya koy-
maktadır. Ayrıca Ortadoğu genelinde Hamas,
Hizbullah, Müslüman Kardeşler gibi örgütler
dc mevcut ortam içinde kendilerine yaşam
alanı bulabilmektedir" dedi. Terörün 11 Eylül'den
sonra uluslann gündemine geldiğini belirten Bü-
yükanıt, "Ortadoğu'daki terörün amaçları, he-
defleri ve ideolojileri birbirinden farklı olan te-
rör örgütleri tarafindan, bu örgütlerin uygu-
ladıkları politikalara, dolayh veya doğrudan ba-
zı devletler destek sağlamaktadır" dedi.
Başbuğ: PKK ile mücadelede İran'la koordineli hareket ediyoruz
Orgeneral Başbuğ.
TT^ara Kuvvetleri Komutanı
J y Orgeneral llker Başbuğ, terör
A. \ - örgütü PKK'yle mücadelede,
tran'la koordineli operasyonlar
düzenlendiğini söyledi. Başbuğ, "İran
güvenlik birimleri kendi sınırları
içerisinde bir operasyon başlattığında
biz de aynı anda kendi
topraklarımızda başlatıyoruz" dedi.
Başbuğ, Harp Akademileri'ndeki
sempozyuma verilen arada gazetecilerin
sorulannı yanıtladı. Başbuğ, terör
örgütleri PKK ve PJAK'la mücadelede
tran'la birlikte hareket ettiklerini
açıkladı. Başbuğ "Iran güvenlik
birimleri kendi sınırları içerisinde bir
operasyon başlattığında biz de aynı
anda kendi topraklarımızda
başlatıyoruz" dedi. Son 1-2 aydırbu
koordineli hareketlerc başvurmadıklarını
ancak daha önce bu tür operasyonlar
yapıldığını belirten llker Başbuğ, bundan
sonra da yapılabileceğinin işaretlerini
verdi. Bu yıl terörle mücadelede sınır
geçişlerine çok önem verdiklerinin altını
çizen Orgeneral Başbuğ, örgütün sınır
ötesi harekâtlarla büyük darbe aldığını
söyledi. Başbuğ, örgüt içerisinde büyük
bir dağınıklık olduğuna dikkat çekti ve
PKK içindeki Suriye kökenliler ile
Türkiye kökenliler arasında bir çatışma
olduğunu belirtti. Başbuğ'un sorulara
verdiği yanıtlar şöyle:
- TRT'den Kürçte yayın yapılmasımn
yararı olur mu?
- Bazı yayınlar var, ben söylemeyeyim.
Biliyorsunuz. Onların çok büyük etkisi
var. Eğer onlann etkisini kırarsa, elbette
yararlı olur.
- İran'la işbirliği yapıyor musunuz?
- İran'la istihbarat işbirliği yapıyoruz.
Eşzamanlı ve koordineli konuşuyoruz,
planhyoruz. Bütün gücümüzle,
imkânlarımız ölçüsünde Irak sınırını
kontrol altında tutuyoruz. Birinci öncelik
burası. îkinci öncelik îraıı sınırı. Yine de
terörist gruplann sızması olabilir. tçerde
terörle mücadele bütün boyutlarıyla
devam ediyor. Örgüt son harekâtlarla
önemli darbeler aldı. Aralık ayından
sonra özellikle, yönetimsel anlamda bir
kargaşa var örgütte.
ettiremeyecek'
Büyükanıt, bölgede sorunlarla boğuşan
ülkelere dratck sağlanması gerektiğini
söyledi. Büyükanıt, şöyle devam çtti:
"Eğcr destek sağlanmıyorsa, bizim de-
yimimizle diyorum ki, 'Gölge etmeyin
başka ihsan istemez'. Bazı Batılı strate-
jistlerce savunulan 'medeniyetler çatış-
ması' ve 'Haçlı seferleri' gibi kavram-
ların kullanılmasına, kahcı bölgesel is-
tikrar adına son vcrilmelidir. Bu ko-
nular gündemden düşürülmelidir."
Jeopolitik konumu, petrol ulaşım hatları,
doğal su yolları, ulaşım hatları üzerinde-
ki Türkiye'nin, laik ve demokrat yapısıy-
la bir istikrar ve denge unsurıı olduğunu
belirten Büyükanıt, şu değerlendinneyi
yaptı: "Son yıllarda, Türkiye'nin bu ya-
pısını bozmaya çalışan bazı mihrakla-
rın ortaya çıktığını da endişeyle izliyo-
ruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin önüne
birtakım sıfatlar takmaya çabşanlarm
olduğunu görüyoruz. Türkiye Cum-
huriyeti'nin yasal organları buna asla
izin vermeyecektir. Üzülerek ifade edi-
yorum, bu tür yaklaşımlar hepimizin or-
tak paydası olan demokrasi kavramımn
içine konularak Türkiye'ye dayatıl-
maya çalışılmaktadır. I leııı Avrupa'nın
hem de Ortadoğu'nun bir parçası olan
Türkiye, laik yapısıyla İslam dünyası-
nın tek örneğidir. Atatürk'ün kurduğu
cumhuriyet, geleceğimizin tek gerçeği-
dir ve bunu hiçbir güç değiştiremeye-
cektir. Cumhuriyetimizi ve onun temel
ilkelerini hiçbir güç kendisine biat et-
tiremeyecektir."
İsrail-Filistin
Türkiye'nin, lsrail ve Filistin'in gü-
venli ve tanmmış sınırlan içerisinde yan
yana yaşamalannı sağlayacak bir anlaş-
mayla çözümûn sağlanmasını destekledi- '
ğini ve bu konuda aktif bir çaba içinde ol-
duğunu belirten Büyükanıt, bazı aktörle-
rin bir tarafa yoğun bir politik destek ve-
rirken, diğer bazı aktörlerin diğer tarafa şid-
det desteği sağladığına işaret etti. Büyü- •
kanıt, mücadelenin siyasi destek ile silahlı
destek arasında kanh bir sahneyi ortaya
koyduğunu anlatarak, "Böyle ortamda
barışı sağlamak nıümkün değil" dedi.
PKK'nin iktnali
lsrail topraklannda yürütülen mücade-
leye dikkat çeken Büyükanıt, şu değer-
lendirmcyi yaptı: "Bu bölgeye roketler,
silahlar nasıl geliyor? Bunu düşünme-
miz gerekir. tsrail tüm limanlarım
kontrol altında tuttuğu lıalde bu silah-
lar bölgeye nasıl giriyor? Aynı soruyu
PKK için de soruyorunı? PKK bu silah
ve patlayıcıları nereden buluyor? So-
runa bölgesel değil, küresel açıdan
bakmak gerekiyor. Uluslararası ku-
ruluşlar ve kamuoyu bu konuda ne ka-
dar hassaslar? Terör örgütü geçmiş yıl-
larda ikmalini katırlarla sağlarken bu-
gün Irak'ın kuzeyinde bu ikmalin kam-.
yonlann oluşturduğu taşıt kafıleleriy-
le yapıldığını biliyoruz. Durum böy-
leyken 'teröre destek venniyoııım' demek
nasılsa... Bu konuda bildiklerimin hep-
sini bu sempozyum kapsamında açık-
laıııa şansına sahip değilim, ancak şu-
nu açıkça söyleyebilirim, dışarıdan des-
tek almadığı sürece terör örgütleri var-
lıklannı sürdüremez. Bu kesindir."