Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 HAZİRAN 2008 CUMA
HABERLER
DUNYADA BUGUN
ALI SIRMEN
AKP'nîn Büyuk Kulak
Demokrasisi
Türkiye'de bir tevatür, AKP ile iç ve dış yandaşlan
tarafından sistematik olarak yayılmaya çalışılıyor.
"Recep Tayyip Erdoğan, özgüriükçü demokrat bir
kişidir, onun iktidannda Türkiye, AB'ye uyum
sağlamak amacıyla çoğulcu demokrasinin ku-
rumlarını oluşturup yaşama geçirmeye çalışmak-
tadır" yolundaki aslı astarı olmayan düşünce
topluma kabul ettirilmeye çabalanıyor.
Oysa, en fazla oyu almış olanın mutlak sultast-
nı herkese demokrasi diye takdim etmeye çalışan
Tayyip Bey'in çoğulculukla uzaktan yakından il-
gisi yok. Türkiye'nin AKP iktidarı döneminde ne
denli özgüriükçü bir rejime kavuştuğunun gös-
tergesi ise, herkesin dinlendiğinin ortaya çıkma-
sıyla en görmeyenlerin bile yadsımayacağı biçimde
ortaya çıktı.
Türkiye artık herkesin büyük kulak tarafından din-
lendiği veya bu korku ile yaşadığı bir ülke haline
geldi. O kadar ki, sorumlu (yani kanunen sorum-
lu demek istiyorum) Bakan Binali Yıldınm bile, din-
lenmeye karşı en iyi tedbirin konuşmamak oldu-
ğunu hiç çekinmeden açıkça söyledi.
Son olarak Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Ankara 11.
Ağır Ceza Mahkemesi'nin jandarmaya ülke ge-
nelinde izleme izni vermesiyle ilgili kararını, Ada-
let Bakanlığı'nın başvurusu üzerine bozma kara-
rı olaya yeni bir boyut kattı ve Türkiye'de yargı bir
kez daha AKP iktidarının demokrasiyi çiğneme gi-
rişimine karşı çıktı.
•••
Olayı biraz daha iyi kavrayabilmek için, bu din-
leme yetkisinin nereden kaynaklandığını görmek
gerekir.
Delil toplama ve dinlemeyle ilgili esas kanun, 4.12
2004 tarihli 5271 sayılı olan ama Haziran 2005'te
yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu. Bu ya-
sanın AKP'nin büyük demokratik girişimlerinden
biri olduğu ileri sürülmüş, buna karşı bazı kişiler
de, polisin elinin kolunun bağlandığını söylemiş-
lerdi.
CMK'nin yürürlüğe girmesinden çok kısa bir sü-
re sonra AKP, "Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıl-
masına Dair Kanunu 3.7.2005 tarih ve 5397 sayı
ile TBMM'den geçinviştir". "4.7.1934 tarihli ve 2559
sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun ek
7'nci maddesine aşağıdaki fıkralar eklenmiştir" di-
ye başlayan kanunun 1. maddesi, telekomüni-
kasyon yoluyla yapılan iletişimin tespiti, dinlenmesi,
sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, kayda alın-
masının nasıl olacağını düzenler ve bu konuda ağır
ceza mahkemesi hâkiminin yazılı emrinde, hak-
kında tedbir uygulanacak kişinin kimliğl, iletişim
aracının türü, kullandığı telefon numaraları veya ile-
tişim bağlantısını tespite imkân veren kodundan
belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı, süre-
si ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenle-
rin belirtileceği vurgulanırken (madde 1, fıkra 3 -
4) hemen ardından "Istihbarat faaliyetlehnde, bu
maddede belirtilen suçlann önlenmesi amacıyla ve
hâkim kararı alınması koşuluyla teknik araçlarla iz-
leme yapılabilir" diye başlayan 6. fıkrada, yukarı-
da saydığımız koşullar yok sayılarak, bir izinle top-
tan dinleme yapabilmenin yolu açılmış bulun-
maktadır.
• * *
Kuşkusuz ki, AKP'nin eseri olan bu yasanın 1.
maddesinin 6. fıkrası şimdiye kadar uygulandığı
şekliyle, hem "Herkes haberleşme hürriyetine sa-
hiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır" diyen ana-
yasanın 22. maddesine hem de Avrupa Insan Hak-
ları Sözleşmesi'ne aykırıdır.
5397 sayılı kanun, dinleme ile ilgili kararların ve
yazılı emirlerin Emniyet Genel Müdürlüğü Istihbarat
Daire Başkanlığı tarafından yerine getirileceğini
söylerken aynı zamanda Başbakanlık'a bağlı Te-
lekomünikasyon İletişim Başkanlığı ile (TİB) yine
aynı statüde Istihbarat Daire Başkanlığı kurulma-
sını öngörüyordu.
Bunlardan birincisinin başına Fethi Şimşek, ikin-
cisinin başına ise Ramazan Akyürek getirildi. Her
iki isim de muhalefet tarafından tarikat bağlantı-
ları dolayısıyla sık sık gündeme çıkarıldı.
Yargıtay 9. Dairesi'nin kararına neden olan ise,
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dinleme yet-
kisini jandarmaya da veren kararına TlB'in itirazı
oldu.
Yargıtay 9. Dairesi'nin kararı yalnızca jandar-
manın yapacağı dinleme ile ilgili kabul edilme-
melidir. YARSAV Başkanı ömer Faruk Emina-
ğaoğlu'nun da belirttiği gibi, yurt çapında dinle-
me yetkisi yalnızca jandarma ile sınırlı olmamalı-
dır ve TİB Başkanı'nın aynı girişimi Emniyet Is-
tihbaratı için de yapması gerekmektedir.
Görüyorsunuz, kendisini demokrat diye sunan
AKP, bütün vatandaşları dinletiyor. llımlı Islamın
demokrasisinin gerçek yüzü budur.
[email protected]
LATİF OKUL, DAVAYI KAZANDI
TRTMüşoviri 2 bin
YTL tazminatödeyecek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu)
TRT'nin eski Yayın De-
netleme Kurulu Başka-
nı Latif Okul, kendisi-
ni "PKK işbirlikçisi"
olmakla suçlayan Ge-
nel Müdür Müşaviri
Tuğrul Utku'ya karşı
başlattığı hukuk müca-
delesini kazandı.
Latif Okul, Tuğrul Ut-
ku'nun haber dairesi
başkanı olduğu dönem-
de, kendisini kastede-
rek "PKK işbirlikçisi,
kızı dağa çıktı, terö-
risttir" dediği gerekçe-
siyle Utku'yu mahke-
meye vermişti.
Davayı görüşen An-
kara 12. Sulh Ceza
Mahkemesi, konuyla il-
gili tanıklan dinledikten
sonra kararını açıkladı.
Mahkeme, suçun işleniş
biçimi ve Utku'nun
amacı gözetilerek Tuğ-
rul Utku'nun 100 gün
karşılığı adli para ceza-
sıyla cezalandırılması-
na karar verdi. Cezayı 2
bin YTL'lik para ceza-
sına çeviren mahkeme,
adli para cezasımn öden-
memesi durumunda
hapsc çevrilmesini ka-
rarlaştırdı.
Diyanet Işleri Başkanı Bardakoğlu, projenin ılımlı Islam ve uluslararası siyasetle ilgisinin olmadığını söyledi
'Hadis projesi reform değil'• Hadis projesinin özellikle
Batı basınında "Türkiye
Islamda reform yapıyor"
şeklinde yorumlandığını
ammsatan Prof. Dr. Ali
Bardakoğlu, "Bu çalışma ne
bir reform, ne bir devrim, ne
de siyasi bir konudur" dedi.
F1RAT KOZOK
ANKARA - Diyanet îşleri Baş-
kanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu,
"Hadis projesi bir reform, devrim,
revizyon hareketi değildir. Ilımlı
tslam veya herhangi bir uluslar-
arası siyasetle alakası yoktur" de-
di. Bardakoğlu, îslam coğrafyasın-
da yanlış yorumlamalara neden ol-
nıaması için projenin amacını anla-
tan Arapça duyuru hazırladıklannı
söyledi.
Diyanet Işleri Başkanlığı'nın arhk
sona geldiği hadis projesi farklı yo-
nımlara neden oluyor. özellikle Ba-
tı basını, projeyi "Islamda reform"
olarak yansıtırken "Proje acaba
ılımlı tslam projesinin bir parça-
sı mı" sorusu da akla geliyor.
Diyanet tşleri Başkanı Prof. Dr. Ali
Bardakoğlu, projenin üzerinde birkaç
yıldır çalıştıîdarını belirterek "Ku-
ran tefsiri ve hadis çahşmalarının
tarihi Diyanet'in kuruluşuna ka-
dar dayanır" dedi. Atatürk'ün de
başkanlığın kurulmasının ardından
tslam dininin topluma daha sağlık-
lı ulaştınlabilmesi için çalışma ya-
pılmasını istediğini anımsatan Bar-
dakoğlu şöyle devam etti:
"Bu projeye 4-5 yıl önce başla-
dık. 70-80 akademisyen, uzman
görev aldı. Bu yıl sonunda ta-
mamlanacak ve 4-5 cilt yayımla-
tĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
[email protected]
nacak. Bugüne kadar 180 bin ha-
dis tarandı. Bu projede hadisler
gruplandırılacak, yorumlanacak,
bunlardan ne anlamamız gerekti-
ği belirtilecek. 'Bu hadisler günü-
müz insanma ne anlatıyor' konusu-
nu öne çıkaracak ve gündelik ya-
şama yanıt verecek."
'Batdılar akıllarından
geçeni kâğıda döküyor'
Projenin özellikle Batı basının-
da "Türkiye tslamda reform ya-
pıyor" şeklinde yorumlandığını
anımsatan Prof. Dr. Ali Barda-
koğlu, "Bu çalışma ne bir re-
form, ne bir devrim, ne de siya-
si bir konudur.
Diyanet'in kendi asli görevle-
riyle ilgili toplumu tslamın temel
kaynaklarının bilgisiyle buluş-
turma görevinin bir parçası-
dır. Biz sadece peygamber efen-
dimizin hadislerini 21. yüzyıl in-
sanıyla buluşturmak ve getirdiği
mesajı aktarmak istiyoruz" di-
ye konuştu.
Batı basınının olup biteni tam
anlamadığı için kendi akıllarından
geçeni kâğıda döktüğünü vurgu-
layan Bardakoğlu, "Batılılarm
bu hadis projesini tam anla-
dıkları kanaatinde değilim. Ya-
yınlar da onu gösteriyor. Hatta
Batılılar Islam ülkelerinden bir
kısmına bu projeyi Türkiye din-
de reforma yapıyor diye saptı-
rarak aktarıyorlar" diye ko-
nuştu.
ABD'DE KONFERANS
Gülen 7
küresel oyuncu
yapma çabası
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ln-
giltere'nin ardından Fethullah Gülen ha-
reketi konulu bir konferans da ABD'nin Ge-
orge Town Üniversitesi'nde 14-15 Kasım
tarihlerinde gerçekleştirilecek. Büyük oran-
da ABD'nin "ılımlı Islam" modelinin
tartışıldığı platform haline gelen konfe-
ranslar dizisinin bu seferki konusu ise
"Küresel Dünyada tslam: Düşüncede ve
Pratikte Fethullah Gülen Hareketi" ola-
cak. Konferanta, ABD'nin çeşitli üniver-
sitelerinde görev yapan 15 akademisyen
Gülen hareketi kapsamında, gençlik, aile,
eğitim, milliyetçilik, terorizmin yanı srra
"Fethullah Gülen'in dünyadaki rolü ve
etkileme gücü" konusunu ele alacak.
Teksas'taki Rice Üniversitesi'nde 4 yıl
önce düzenlenmeye başlanan Fethullah
Gülen konferanslannın bir yenisi de 14-15
Kasım'da ABD'nin George Town Üni-
versitesi'nde gerçekleştirilecek. Yine ABD
kaynaklı olan "Türk Çalışmaları Ensti-
tüsü" ile "Rumi Forum" sponsorluğun-
da gerçekleştirilen konferansta, 15 farklı ko-
nu Fethullah Gülen'in bakış açısıyla de-
ğerlendirilecek. Bu konular ise "Eğitim,
yardım kuruluşları ve yoksullukla ınü-
cadele, çevreyi korumak, radikalleşme
ve şiddet, Fethullah Gülen'in dünyada-
ki rolü ve etkileme gücü, Gülen hareketi
ve geleneksel tslam: tslami gelenek ve
modernleşme" ile "göç ve zorunlu goç"
şeklinde sıralanıyor.
ADALET BAKANI ŞAHÎN'E YANIT VERDÎLER: BİZDE DOSYA BEKLEMEZ
Dışişleri'nden Ayfer Kaya savunması
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanhğı, Roze-
rin kod adli terörist Ayfer Ka-
ya'nın serbest bırakılmasında Dış-
işleri'nin ihmalinin olabileceği
imasında bulunan Adalet Bakanı
Mehmet Ali Şahin'e yanıt verdi.
Dışişleri Bakanhğı'nın, Alman-
ya'nın Münih eyaleti Yüksek Mah-
kemesi tarafından tutukluluk du-
rumu kaldnılan terör örgütü üyesi
Ayfer Kaya'nın iadesi talebine
ilişkin bütün ek bilgileri "zama-
mnda" Alman makamlanna ilettiği
belirtildi.
Diplomatik kaynaklar, Dışişleri
Bakanlığı'nın konuyla ilgili tüm
belgeleri anında Türkiye'nin Ber-
lin Büyükelçiliği aracıhğıyla Alman
makamlanna ilettiğini belirtti.
Cumhuriyet'e değerlendirme ya-
pan diplomatik kaynaklar, "Bizde
dosya beklemez. Adalet Bakan-
lığı'nın bize gönderdiği dosyayı
aynı gün bir nota ile karşı tara-
fa iletiriz" görüşünü dile getirdi-
ler.
Türkiye'nin Berlin Büyükelçili-
ği yetkilileri de belgelerin zama-
nında Almanya Dışişleri Bakanlı-
ğı'na iletildiğini belirttiler. Münih
Eyaleti Yüksek Mahkemesi söz-
cüsü Margerete Nötzel ise "Tür-
kiye'den istenen ek bilgiler za-
manında gelmediği veya yeterli
görülmediği" için tutukluluk ha-
linin kaldınldığını öne sürdü.
Almanya'nm Ankara Büyükel-
çisi Eckart Cuntz ise terör örgü-
tü üyesi Ayfer Kaya'nın iadesi ta-
lebine ilişkin Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan istenen ek bilgilerin Alman
makamlanna iletildiğini, ancak bu
bilgilerin "nıahkemece yetersiz
bulunduğunu" söyledi.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR
Değişik Ruh Hallerim
Üzerine...
Haftada 6 gün yazı yazmak ve Türkiye
gibi gündemi neredeyse hiç değişme-
yen bir ülkede yazmak kolay mıdır, zor
mudur? Bazılarına bakarsanız kolaydır,
hemen her sabah yeni bir sürprizle kar-
şılaşmamız mümkündür. Aslında bizde
sürprizler sabahları değil de genellikle
cuma akşamları yürürlüğe giriyor.
Hükümetimiz, ordumuz, yargımız
borsayı fazla sarsmamak için sürpriz-
lerini İMKB kapandıktan sonra açıkla-
mayı tercih edlyor. Bu kadar sürprize
açık bir ülkede, sürprizin bu kadar dü-
zenli bir şekilde açıklanması da ilginç
değil mi?
Bir başka iddla ise gündemin sürek-
II değiştiğidir. Bir yönüyle bakarsanız
gündem sürekli değişiyor. Ömeğin hep
aynı isimli partiler kapatılmıyor. Her
seferinde değişik isimlerdeki partiler ka-
patılıyor, bu nedenle gündem sürekli de-
ğisiyor denebilir.
işkence hep aynı kişilere yapılmıyor.
Tutuklama hep aynı toplumsal grupla-
rayönelmiyor. örneğin askeri darbeler
döneminde ideolojik fark gözetmeksi-
zin bütün yasal siyasi partilerin liderle-
ri içeri atılabiliyor.
• • •
Bu sabah Cumhuriyet'teki odama
Meryem Özsöğüt'ün sendikacı arka-
daşları geldiler. Meryem, bir basın
açıklaması sonrası evi basılarak "örgüt
üyellği" gerekçesiyle tutuklanan bir
sendikacı.
Olayı arkadaşları şöyle aktardılar:
"10 Aralık 2007 tarihinde Ankara'da,
DHKP-C üyesi olduğu gerekçesiyle
Kevser Mırzak öldürüldü. Bu olayı
protesto etmek için bazı kitle örgütleri
ortaklaşa bir basın açıklaması yaptılar.
Meryem özsöğüt de yöneticisi olduğu
SES'İ (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emek-
çileri Sendikası) temsilen bu açıklama-
ya katıldı. 8 Ocak 2008 tarihinde saba-
ha karşı evi basılan Meryem özsöğüt, tu-
tuklanarak Ankara Sincan Kadın Kapa-
lı Hapishanesi'ne gönderildi.
Tutuklanma gerekçesi ise evinde bu-
lunan yüzlerce kitap arasından seçilen
ve bütün kitapçılarda bulunan Mahir
Çayan'/n 'Bütün Yazılar' adli kitabıydı.
Bu kitap gerekçe gösterilerek kendi-
sine 'Yasadışı örgüte Üyelik'fen dava
açıldı. Evi basılarak gözaltına alman ve
tutuklanan sadece Meryem özsöğüt de-
ğildi. Ankara Gençlik Derneği Başkanı
ve üyeleri ile Ankara Temel Haklar ve öz-
gürlükler Demeği üyeleri de tutuklandılar.
Davanın ilk duruşması 22 Ocak 2008
tarihinde yapıldı. Tutuklu bulunan 12ki-
şiden 7'si tahliye edilirken aralannda Mer-
yem özsöğüt'ün de bulunduğu 5 kişinin
tutukluluğuna devam kararı verildi.
Ikinci duruşma 26 Mart Salı günü An-
kara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde
görüldü. Bu duruşmada da Meryem öz-
söğüt serbest bırakılmayarak dava 15
Mayıs tarihine ertelendi.
Davanın üçüncü duruşması ise 15
Mayıs 2008 tarihinde görüldü. Bu du-
ruşmada da Meryem özsöğüt serbest
bırakılmayarak dava 9 Temmuz 2008 ta-
rihine ertelendi.
Ankara'daki baskılar sadece bunun-
la da sınırlı değil. Bu süreç içerisinde An-
kara Mimarlar Odası Sekreteri mimar
Alev Şahin de 8 Mart mitingine katıldığı
gerekçesi ile evi basılarak tutuklandı.
Meryem özsöğüt cezaevindeyken
SES Yönetim Kurulu'na bütün grupla-
nn desteğiyle ve oybirliğiyle yeniden se-
çildi."
•••
6 aydır tutuklu bulunan adresi belli, bir
sendika yöneticisi Meryem özsöğüt'ün
tutuksuz yargılanması mümkünken,
mahkeme neden böyle davranıyor, an-
layabilmek çok zor.
Bunları düşünürken bu kez Hrant
Dink cinayetinde yeni yayımlanan gö-
rüntüler, yeni tartışmaları da beraberinde
getirdi. Görüntülere yansıyan bir kişi ci-
nayetten çok kısa süre önce telefonla
konuşuyor. Her şeyi dinleyebilen istih-
barat kurumları bu kişinin kim olduğu-
nu hiç merak etmemişler anlaşılan.
Yoksa kimliğini hemen bulabilirlerdi...
Güzel ve umutlu yazılar yazmayı öz-
ledim diyebilirim. Neden bu ülke sürekli
bu tür acılar ve sıkıntılar içinde yaşa-
maya mahkûm edlliyor?
Neden hâlâ düşünce suç olmaktan ve
devletin ve şiddet yanlısı örgütlerin
hedefi olmaktan çıkmıyor?
•••
Gazetecilik yaşamımın önemli bir
bölümünü korkular, baskılar ve acılar
içinde geçirdim. Toplum ne yaşıyorsa,
onun bir fazlasını biz gazeteciler yaşı-
yoruz...
Umudu yaşatmalıyız, bunca engele
rağmen...
Umut olmadan yaşam olmuyor...
KazaBLanKa
Reı/an = =
0212 243 65 65
www.kazablankarevan.com
T.C. BEYKOZ 2. ASLÎYE HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2007/185
Davacı K. H. vekili tarafından, davalılar Beykoz Nüftıs Müdürlüğü, Ali Haydar Top-
taş, Gülhan Toptaş, Şeref Toptaş aleyhine mahkememize açılan, Soybağınm düzeltil-
mesi ve Nüfus kaydının iptali davasının yapılan yargılaması sırasında alınan ara kara-
n gereğince; Davalı ALİ HAYDAR TOPTAŞ'A "Kılılı Beldesi Türkoğlu Kasabası Kah-
ramanmaraş" adresinde tebligat yapılamadığından, yapılan zabıla araşhrmasında da ad-
resi tesbit edilemediğinden, duruşmanın atılı bulunduğu 25/06/2008 günü, saat
10:15'te Davalının Mahkememizde hazır bulunması veya kendini bir vekil ile temsil
ettirmesi, aksi takdirde yargılamaya yokluğunda devam edilerek karar verileceği hu-
susu, ILANEN tebliğ olunur. 12/05/2008 (Basın: 31219)
ı-