Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Tıp Kurumu'nun hazırladığı raporda, ASKl'nin resmi analizleri ışığında değerlendirme yapıldı
Kızılırmak suyunda kanser riskiZEYNEP ŞAHİN
ANKARA - Ankara'ya verilen Kı-
zılımıak suyundaki arsenik miktannm,
kaııser riski taşıdığı, Tıp Kurumu'nun
raporuyla da ortaya kondu. Suda, en
düşük düzey olan, 0.5 mikrogram/lit-
re arsenik bulunmasırun bile 100 bin
kişi için 10 binde bir kanser riski oluş-
tıırduğuna dikkat cckildi. Kızılınnak
suyunun hara halinde 12.1 mikrog-
ram/litre olan arsenik miktannın, lve-
dik Antma Tcsisi'nden çıkışında 1
mikrogramın altında gösterildiği an-
cak geleneksel antma yöntemleriyle
miktann bu kadar düşürülemeyeceği
vurgulandı.
Tıp Kururnu, hazırladığı "Kızılır-
raak Suyu Raporu" ile başkentte yak-
laşık bir aydır kullanılan Kızılınnak
suyunun içindeki zehirli kimyasal
maddeler olan "arsenik ve kadmi-
yum"a dikkat çekti. Tıp Kurumu
Başkanı Mehmet Altınok ile Tıp
Kurumu Genel Sekreteri Ali Rıza
Üçer'in imzasını taşıyan raporda, şu
dikkat çekici tespitlere yer verildi:
• Su kalitesi ne kadar kötü olursa ol-
sun, klorlama gibi basit dezenfeksiyon
işlemleriyle sudaki patojen organiz-
malar yok edilebilir ve bu suyu kul-
lananlarda ishal vakalan görülmez.
• Tıp Kurumu, hazırladığı "Kızılırmak Suyu Raporu" ile suyun içindeki zehirli kimyasal maddeler
olan "arsenik ve kadmiyum"a dikkat çekti. Kızılırmak suyunun ham halinde 12.1 mikrogram/litre
olan arsenik miktannın, îvedik Arıtma Tesisi'nden çıkışında 1 mikrogramın altında gösterildiği ancak
geleneksel antma yöntemleriyle miktann bu kadar düşürülemeyeceği vurgulandı.
Ama kullananlarda ishal görülme-
mesi, içnıe suyunun sağlık yönünden
sorunsuz olduğunu göstermez. Içme
suyu kalitesinde insan sağlığı için
esas önemli olan, basit antma işlem-
leri ile kolaylıkla bertaraf edilemeyen
toksik etkili kimyasal kirliliklerdir. Bu
kimyasal kirliliklerin etkisi, 15-20
yıl sonra, başta kanser olmak üzere çe-
şitli kronik hastalıkların artmasıyla or-
taya çıkar.
'1 mikrogram münıkün dcğil"
• Kızılırmak suyunun Ankara'ya ve-
rilmesinden 6 gün sonra, 13 Mayıs
2008 tarihli ASKÎ raporunda, ham ve
antılmış su numunesindeki değerlere
yer veriliyor. Buna göre, antılmamış
su ömeğindeki arsenik miktan 12.1
mikrogram/litre. lvedik'te antıldıktan
sonra ise arsenik değeri 1 mikrogra-
mın altında gösteriliyor. Geleneksel
antma yöntemleriyle, arsenik mikta-
nnın bu kadar düşük düzeylere nasıl
çekildiğinin açıklanması gerekiyor. Bi-
limsel literatür ışığmda, ASKl'nin
geleneksel antmasının ham sudaki
arsenik düzeyini 1 mikrogram/litreye
indirmesi mümkün değil.
• Dünyada, başta kanserojen etki-
si olmak üzere, insan sağhğına zarar-
h etkileri nedeniyle içme suyunda en
fazla sorun oluşturan toksik madde-
lerin başında arsenik geliyor. Arsenik,
Dünya Sağlık Örgütü tarafindan içme
sulanndaki en tehlikeli kimyasal kir-
lilik olarak kabul ediliyor. tçme su-
yunda yüksek oranlarda arsenik bu-
lunması; "mesane, akciğer, cilt, böb-
rek ve karaciğer kanseri"ne yol
açabiliyor. Aynca sinir sisteminde,
kalpte hasara neden olabiliyor. Dün-
ya Sağlık Örgütü, TSE ve Sağlık Ba-
kanlığı tnsani Tüketim Amaçlı Sular
Yönetmeliği'ne göre, 1 litre içme su-
yunda izin verilen en fazla arsenik de-
ğeri 10 mikrogram. Ancak içme su-
yunda 0.5 oranında arsenik bulunması
bile her 100 bin nüftıs için 10 binde bir,
1 mikrogram arsenik bulunması ise 5
binde bir kanser yapma riski taşıyor.
Sudaki arsenik artukça, kansere yol aç-
ma riski de artarken ihtimal yüzde 1 'e
kadar çıkıyor. Ankara içme sulannda
litrede 10 mikrogram arsenik olduğu
takdirde, Ankara'nın nüfusunun 4
milyon 140 bin olduğundan hareket-
le, yaşamlan boyunca Ankarahlardan
yaklaşık 250 kadın ve 490 erkekte me-
sane kanseri; 380 kadında ve 300 er-
kekte de akciğer kanseri gelişecek. Bu
içme suyundaki arseniğe bağh olarak,
1420 yeni mesane ve akciğer kanse-
ri vakası anlamına gelecek.
'Kadmiyum ölçümü yok'
• Kadmiyum, arsenikle birlikte,
sudaki en zehirli kimyasal olarak ka-
bul ediliyor. Ancak ASKİ Kızılır-
mak Suyu Analizi'nde, kadmiyum
Ölçümüne ait değerler yok. Kızılır-
mak'ın kadmiyum açısından da kirli
olduğu daha önce raporlandığına gö-
re, bu analizin artık yayımlanmama-
sı şüphe çekiyor.
• Kızılırmak Nelıri, 1150 kilomet-
relik güzergâhı boyunca tanmsal ilaç-
larla da etkileşim içinde oluyor. Ta-
nmsal ilaç kökenli toksinlere ait ana-
liz neden yapılmıyor?
• Kızılırmak güzergâhında, Kayseri
dışındaki illerde atık su antma tesis-
leri yok. Kanalizasyon sulan da Kı-
zılırmak'a kanşıyor.
'Yanlış bilgilendiriyor'
Inşaat Mühendisleri Odası Ankara
Şube Başkanı Nevzat Ersan ise "Şu
an itibanyla kente verilen Kızılır-
mak suyu, normal karışımın 5 kat
altında olduğundan, yapılan test-
lerde su değeri sağlık sımrları için-
de görünmektedir. Oysaki Kızılır-
mak projesi ile kente verilmesi
planlanan su miktan 750 bin met-
reküptür. Ancak Gökçek, 21 gün-
dür Ankara'ya Kızılırmak suyun-
dan en fazla 150 bin metreküp su
vermektedir. Geri kalanı ise Çam-
lıdere ve Kurtboğazı barajlann-
dan karşüanıyor. Gökçek, 'Kızılır-
mak suyu şehre veriliyor ve hiçbir has-
talık görülmüyor' diyerek halkı yan-
lış bilgilendiriyor. Karışım mikta-
nnın azlığı, yapılan testlerde su
değerini sağlık sımrları içinde gös-
teriyor" dedi. Ersan, diğerbarajlann
seviyeleri düşeceğinden ilerleyen gün-
lerde Kızılırmak suyunun 5 kat daha
fazla verileceğine işaret etti.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun, fiyat artışlannın siyasi güvenliği tehdit edebileceği uyansında bulundu
Iiderler gıda krizine çöziim arıyor
Dış Haberler Servisi - Birleşmiş. Mil-
letler'e (BM) bağlı Gıda ve Tanm Örgü-
tü (FAO) tarafindan ltalya'nın başkenti
Roma'da düzenlenen ve dünya liderleri-
nin bir araya geldiği toplantıda, son dö-
nemde dünyada milyonlarca kişiyi açlı-
ğın eşiğine getiren gıda krizi ele alınıyor.
Gıda fıyatlanndaki artışm son 30 yılın en
yüksek seviyesine çıkması ve bazı ülke-
lerde çatışma vc protestolara yol açma-
sınm ardından dün başlayan 3 günlük gı-
da zirvesinde konuşan BM Genel Sekre-
teri Ban Ki-mun, 2030'a kadar gıda
üretiminin yüzde 50 arttınlması ve gıda
ticaretinin önündeki engellcrin kaldınl-
ması gerektiğini beliıtti. Dünya liderleri-
ne tarıma daha fazla yatınm yapma çağ-
nsında bulunan Ban, gıda krizinin dün-
yada ekonomik ve toplumsal krizleri de
tctikleyebileceğine ve siyasi güvenliği teh-
dit edebileceğine dikkat çekti.
Ban'in zirvede liderlere tanm ve ti-
carete yönelik vergilerin azaltılması ve
tanmsal gıdalardan üretilen biyoyakıt
üretiminin sınırlandınlması için baskı ya-
pacağı ifade ediliyor. Bioyakıt üretimi-
ni savunan ABD, Kanada ve bazı Avrupa
ülkeleriyse FAO'ya gönderdikleri ortak
mektupta, bioyakıtın gıda krizinin temel
nedenleri arasından gösterilmesine kar-
şı çıktı.
Gıda tüketiminin özellikle gelişmiş ül-
kelerde artması, borsadaki spekülasyon-
lar, iklim değişikliğinin yol açtığı kurak-
lık ve sel gibi doğal telaketler ile biyoyakıt
üretimi, dünyada gıda fiyatlanmn giderek
artmasına yol açıyor. Son krizle birlikte
var olanlara ek olarak 100 milyondan faz-
la kdşinin daha açlık tehdidiyle karşı kar-
şıya kaldığını bildiren FAO, gelişmiş ül-
İcelerin tanmsal üretimi arttırmaması, ti-
caretin önündeki engelleri kaldırmaması
ve yoksul ülkelere yardım etmemesi ha-
linde, dünyayı küresel bir felaketin bek-
lediği uyansında bulunuyor. Uzmanlar,
yoksul ülkelerin bu yıl içinde gıda itha-
latında harcadığı paranın yüzde 40 dola-
yında arttığını ve bunun gıda krizini da-
ha da derinleştirdiğini söylüyor. FAO'ya
göre dünya nüfusunun beslenebilmesi
için tanmsal üretimin iki katına çıkanlması
amacıyla yılda 30 ila 50 milyar dolar ci-
vannda yatınm yapılması gerekiyor.
Sorunun çözümü için kararh adımlar
atılması gerektiğini kaydeden FAO Baş-
kanı Jacques Diouf, "Dünya silahlan-
maya 1200 milyar dolar harcama ko-
nusunda ciddiyse milyonlarca insanın
beslendiğinden emin oimalıdıı" diye ko-
nuştu.
Roma'da yapılan zirvede gıda krizinin
yanı sıra bazı Batılı ülkeler tarafindan
"diktatör" olarak nitelendirilen Zim-
babve Devlet Başkanı Robert Muga-
be'nin zirveye katılması da gündeme
danıga vurdu. Avustralya Dışişleri Bakanı
Stephen Smith, Mugabe'nin ülkesinde
halkın yoksulluğundan sorumlu olduğu-
nu ve zirveye katılmasının "ahlaksızlık"
olduğunu savunurken, Ingiltere Başbakanı
Gordon Brown da Zimbabve liderinin
katılunıru "şanssızlık" olarak nitelendirdi.
EMA ve TURMEPA Ei Ele 81 llde 810.000 Kişiye Eğitim Kampanyası
IMIZ ERIMESIN!
'Geleceğimiz Erimesin'
TEMA Vakfi ve Deniz Temiz DerneğiTURMEPA, kü-
resel ısınına ve iklim değişikliklerinin etkilerini a/.alt-
mak amacıyla "Geleceğimiz Erimesin" adlı eğitim
kampanyası başlattı. 2010 yılına kadar sürmesi plan-
lanan kampanyayla 81 ilde 810 bin kişiye çevre bilinci
eğitimi verilmesi hedefleniyor. Galata Köprüsü'nde-
ki Fish Point Restoran'da dün düzenlenen basın top-
lanüsında konuşan TEMA Kaynak Geliştirme ve Halk-
la tlişkiler Bölüm Başkanı Yeşim Bcyla, kampanya-
nın hayata geçmesi için 3 milyon YTL kaynağa ihti-
yaç duyduklaruu belirterek, "Kampanyamıza destek
vermek isteyenler 4014'e kısa mesaj gönderebilirler.
Gerekli kaynağı bulmamız durumunda eylül ayında
çalışmalanmıza başlayacağız" diye konuştu. TUR-
MEPA Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Jülide Ergin ise
küresel ısınmanın bir çevre sonınu olmaktan çıkarak
tehdit unsuru haline geldiğine dikkat çekerek, "BM
verilerine göre 2050'de 300 bin kişi küresel iklim de-
ğişiklikleri nedeniyle ölecek" dedi. Kampanya hak-
kında aynntıh bilgi www.tema.org.tr ya da www.tur-
mepa.org.tr internet adreslerinden edinilebilecek.
tzmir, susuzluğun eşiğinde
lzmir Büyükşehir Belediye Başkanı
Aziz Kocaoğlu, barajların su oranlan-
nın azaldığına dikkat çekerek "Verile-
re göre, lzmir yakın zamanda su kri-
ziyle karşı karşıya kalacak" dedi. Baş-
kan Kocaoğlu, birkaç yıl önce suyla do-
lu olan, ancak küresel ısınına ve yağış-
ların azlığı nedeniyle zemindeki top-
rağın çatladığı Tahtalı Barajı'nda ilçe
ve belde belediye başkanlanyla incele-
me yaptı. AKP'nin Acil Eylem Pla-
nı'nda Izmir'i susuzluk tehdidiyle kar-
şı karşıya olan iller arasına almadığını,
buna karşın durumun vahametini tes-
pit ettiklerini beliıicn Kocaoğlu, "2008
yazını yeni yeraltı kuyulan açarak ve
tasarruf yaparak 24 saat kesintisiz su
vererek atlatabileceğiz" dedi. Tahtalı'da
şu an 160 günlük su rezervi bulundu-
ğunu belirten Kocaoğlu, yeraltı ve yer-
üstü su kaynaklarının arttınlması için
Çamlı, Bostanlı, Değirmendere, Yiğit-
ler ve Gördes barajlan projelerinin ha-
zırlandığını söyledi. (Fotoğraf: AA)
2000'DE TÜRKİYE tLE ABD ARASINDA IMZALANDI
Nükleer işbirliği
anlaşması yürürlükte
ELÇİN POYRAZLAR
VVASH1NGTON -Türkiye ve ABD
arasmda 2000 yılında imzalanan nükle-
er enerji işbirliğine yönelik anlaşma yü-
rürlüğe girdi. ABD Dışişleri Bakanlı-
ğı'ndan yapılan açıklamada, iki ülke
arasındaki diplomatik nota
değişimiyle, "ABD- ^^KKM
Türkiye Nükleer - 4 ^
Enerjinin Barışçı |
Kullanımına tlişkin , ^^^â
İşbirliği Anlaşma- W ^ ^
sı"nın 2 Haziran t a r i h i n - ^ ^ ^ ^ ^ ^ *
de yürürlüğe girdiği kay- ^ B
dedildi. ^ ^ ^ ^
ABD ve Türkiye arasında ™
anlaşılmış, silahların yayılmasına
karşı koşullar ve kontroller altında,
banşçı nükleer işbirliği için kapsamh
bir çerçeve" getiren anlaşma ile Ame-
rikan ve Türk sanayi sektörlerine, iki
ülke arasında teknoloji, materyal, reak-
tör, nükleer araştırma ve nükleer güç
üretimiyle ilgili unsurlann paylaşımınm
hedeflendiği bclirtildi. Anlaşmanın "iki
yakın dost ve müttefikin güçlü, küre-
sel nükleer süahsızlanma rejimini
destekleme bağlılığınf' ortaya koydu-
ğunun vurgulandığı açıklamada, "ABD
ve Türkiye, Barışçı Nükleer îşbirliği
Anlaşması'nı yürürlüğe so-
karak, silahların yayıl-
masının önlenmesi ve
enerji güvenliğini güç-
lendirmede uzun ve
verimli bir ortaldık
yönündeki beklentile-
rine doğru önemli bir
adım attı" denildi.
jşamada anlaşmanın 15 yıllık bir
uonemi kapsayacağı, bu dönem sonun-
da tararlardan herhangi bir itiraz gelme-
diği sürece anlaşmanın beş yılda bir
kcndini yenileyeceği bildirildi. Söz ko-
nusu anlaşma 26 Temmuz 2000 yılında
imzalanmış, dönemin ABD Başkanı
Bill Clinton'ın onaymı almıştı.
EĞİTlMCÎLER MEB'E TEPKİLÎ
Çocukları ı
keneden kim•.
koruyacak?
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli
Eğitim Bakanlığf nın (MEB), "çevre bilinci ;
oluşturıılmasıın" gerekçe göstererek, öğren-r,
cileri bugün tüm yurtta çöp toplamakla görev-
lendirmesi velileri endi-
şelendirirken, eğitimci-
lerin tepkisini çekti. Ke-
ne tehdidinin her yerde
kendini gösterdiği ve
birbiri ardına ölümlerin
olduğu günlerde, ço-
cuklara böylesine riskli
bir iş yaptınlamayaca-
ğının altı çizilirken, ve-
lilere çocuklannı çöp
toplamaya göndermemesi çağnsı yapıldı.
Eğitim-lş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli
çocuklara çevre bilinci aşılanacak diye böylesi
tehlikeli bir dönemde kene ısırmasına açık ha-
le geleceklerini kaydetti. Böyle bir durumun
geri dönüşü olmayacağına işaret eden Adıbel-
li, "Bakanhk suç üstlenmeyecek tabii; illere,
öğretmenlere 'önlem ahnadınız' diye yükle-,
necek" dedi. Adıbelli, en hafif şekliyle paslı
bir çivi batsa, teneke bir yerini kesse ya da bö-
cek ısırsa, çocuklann göreceği zarann nasıl gi-
derileceğini sorarken, "Bu yaptırılan iş zaten
yasalara da aykırı, çocuğa angarya yükleni-
yor" diye konuştu.
Eğitim-Sen Ankara 2 No'lu Şube Başkanı ı(
Tuğrul Culfa ise temiz bir çevrede yaşama--
nın herkesin hakkı olduğunu ancak çevrenin
kirletilmesi konusunda en az etkiye sahip ço-r
cuklara da devletin asli görevi yaptınlmak isT
tendiğini söyledi. Culfa, "Çevre bilincini
gündelik çöp toplamaya indirgeyen bu zih-
niyet, vahim çevre talanı yaratılmasına göz
yummaktadır. Bu uygulamadan vazgeçil-
meli; tüm veliler öğrencilerini asli görevi
olmayan sözde çevre bilinci kazandırma
faaliyetine katnıayaı ak, gerekli yanıtı veı-
melidir" çağnsını yaptı.
Keneye bir kurban daha
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp,
Fakültesi Hastanesi'nde Kınm Kongo Ka-
namalı Ateşi hastahğı şüphesiyle tedavi gö-
ren bir kişi yaşamını yitirdi. Samsun Asar-
cık'a bağlı Armutlu köyünde yaşayan Seyit
Yalçınkaya'yı (26) beş gün önce evinin
bahçesinde kene ısırdığı belirtildi.
MEB - TURKCELL ÎŞBÎRLIĞÎ
Diyarbahrla *
•• •• ••
CİHAN ORUÇOĞLU
DİYARBAKIR - Milli Eğitim Bakanlığı;
(MEB) ve Turkcell'in işbirliğiyle hayata ge,-
çirilen "Gönül Köprüsü" projesi Diyarba-
kır'dan Istanbul'a ilk grubun gönderilmesiyle
başladı. Projeyle 81 ilden 100 bin öğrenci
farklı illeri ziyaret edecek.
Proje kapsamında ilk öğrenci grubu dün
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ve Turİc-
cell Genel Müdürü Süreyya Civil'in katıldı-
ğı törenle, Diyarbakır'dan Istanbul'a gönde-
rildi. Törende konuşan Çelik, tarih, kültür,
güneş ve güzellikler kenti olan Diyarba-
kır'dan ilk olarak gönül dolusu selamlar ilet:
tiklerini belirterek, "Bizim gönül köprülef i
kurmamıza ihtiyaç var. Ülkemizin her bir
köşesinin farklı güzellikleri var. Antalya
Diyarbakırlınındır, Diyarbakır Antalyalı-
nmdır. Bu sıradan bir gezi değil, hem tu-
rizm, hem coğrafya, hem tarih dersidir,
hem de gönüller arası köprü inşa etmek-
tir" dedi. Diyarbakır Valisi Hüseyin Avni
Mutlu da, proje kapsammda 780 Antalyalı
öğrencinin Diyarbakır'a geleceğini, 3 bin 780
Diyarbakırlı öğrencinin ise Çanakkale, Bali-'
kesir ve Istanbul'a gideceğini ifade etti.
Turkcell Genel Müdürü Civil de, projenin
çocuklann vizyonunu genişletmesi ve Türki-
ye'nin sahip olduğu kültürel güzellikleri görr
melerini sağlayacağım inandığını dile getirdi.
Proje kapsamında ilköğretimde 7 ve 8, or-
taöğretimde 9 ve 10'uncu sınıftaki öğrenciler
5'er günlük seyahatlerle illeri ziyaret edecek-
ler. Seyahatlerin ilk 3 günü Milli Eğitim Mü-
dürlükleri tarafindan, iki günü ise her öğren-
ciden sorumlu mihmandar aile tarafindan
planlanacak. Turkcell Genel Müdürü Civil Ve
Bakan Çelik de proje kapsamında mihman-
dar aile olarak çocuklan gezdirecekler.