07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 17 Yatraktör Aydın Türkaydın: "Mazot yatlara 1 lira, traktörlere 3 lira. Çiftçi tarlasını yatla sürecek!" Tel: 0,212.343 72 74 Faks: 0.212.343 72 60Elektronik posla: [email protected] - Dinleme, yabancıları da korkutmuş... "Korkmasınlar çünkü artık yabancı sayılmazlar!" Israil Dışişleri Bakanı Mossad ajanı çıkmış. Olmamasına şaşardık! Tahrik llker Çamkır: "Sapanca'da şortla gezen kürekçileri dövdüler. Artık erkeklerden de tahrik oluyorlar!" Ufalama Sami Aktaş: "Fransa; AB nüfusunun yüzde 5'inin üstündeki ülkeleri üyeliğe referandumla alacakmış! Fransa'ya yardım olsun diye Türkiye'yi ufalamaya çalışıyorlar ya!" Demedi Muammer Selek: "Ali Babacan'ı yanlış anlamayalım. Türkiye'deki Müslümanlar sıkıntı yaşıyor dedi, dinciler sıkıntı yaşıyor demedi." YENİ bir muhtıradan söz ediyor Kemal Öncü. Ama yenisine geçmeden önce eskilerini anımsatarak söze giriyor ve şöyle diyor: "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'ndaki laiklik ilkesine ilişkin kaygılarından ötürü Türk Silahlı Kuvvetleri konuştu, adına 'E-Muhtıra' dendi; 'Asker konuşmasın' denildi. Bunun üzerine koro 'Asker konuşmasın, E-Muhtıra' diye tekrarladı. Üniversitelere türbanla girilmesini sağlamak üzere anayasada değişiklik yapılınca bu kez asker ne konuştu ne de E-Muhtıra yayımladı. Fakat Üniversiteler Arası Kurul toplanarak bu konudaki kaygılarını dile getirdi. Ne var ki profesörler asker değil sivildi ve o yüzden 'Asker konuşmasın' denilemedi, 'Profesörler konuşmasın' denildi. Koro tekrarladı: Profesörler konuşmasın. Muhtıralar AKP'nin kapatılması istemiyle dava açılınca yaklaşık 2 ay boyunca yargıya içerden ve dışarıdan yapılan saldırılar sonucu yargı kendini savunmak üzere konuşmak zorunda kaldı ve bir bildiri yayımladı. Yargıçlar da asker değil sivildi. O yüzden 'Asker konuşmasın' denilemedi, 'Y-Muhtıra' denildi, 'Yargı siyasetle uğraşmasın, durumdan vazife çıkarmasın' denildi. Koro, 'Y-Muhtıra, yargı siyasetle uğraşmasın, konuşmasın' diye tekrarladı. Dışişleri Bakanı Türkiye Cumhuriyeti'ni Avrupa Birliği'ne şikâyet etti, 'Türkiye'de sadece gayrimüslim azınlıklar değil, Müslüman çoğunluk da dini özgürlüklerle ilgili sorunlar yaşıyor' dedi. Ali Babacan adındaki bakanın bu sözleri üzerine bir başka Ali, Diyanet Işleri Başkanı Ali Bardakoğlu 'Ülke nereye gidiyor tereddütlerine yol açacak bu tartışmalar tarihimize de haksızlık olur. Dini konuların siyasi tartışmalara basamak yapılmasını doğru bulmuyoruz' diyerek Dışişleri Bakanı'nı eleştirdi ve onun şahsında tüm siyasetçileri uyardı. Yani "Y-Muhtıra' mantığıyla hükümete bu kez de 'D- Muhtıra' geldi. Diyanet Işleri Başkanı da asker değil bir sivildi. O yüzden ona da 'Asker konuşmasın' diyerek saldırmak olanağı yoktu. Du bakali n'olçek? 'Asker konuşmasın' denilemiyor. 'Efendi bu senin işin değil, Diyanet'in işi' denilemiyor. 'Bu bir D-Muhtıradır, Diyanet dünya işlerine karışmasın' denilecek mi? Ve koro tekrarlayacak mı: Bu bir D- Muhtıradır. Diyanet dünya işlerine karışmasın!" SESSİZ SEDASJZ (!) Vezirköprü'deki şeriat özentileri SAMSUN'UN Vezirköprü ilçesinden haber geldi. Istanbul'un fethini bahane ederek Vezirköprü Anadolu Teknik ve Endüstri Lisesi Müdürlüğü'nün 29 Mayıs gecesi okul bahçesinde düzenlediği kutlamanın davetiyesindeki şeriat mastürbasyonu ile ilgili olarak Kaymakam Adem Arslan'ın onay vermediği bildirlldi. Kaymakamın uyarısı üzerine okul müdürlüğünün şeriat mastürbasyonlu davetiyesi iptal edilmiş; yenisi bastırılmış. Çok iyi... Âncak; dağıtımına izin verilmeyen şeriat mastürbasyonlu davetiye Vezirköprü'den yola çıkıp u Istanbul'a kadar geldiğine ve gazeteye yazı konusu olduğuna göre yeteri kadar denetlenmemiş bir... Ikincisi; şeriat mastürbasyonlu ya da mastürbasyonsuz, Vezirköprü'de Istanbul'un fethini kutlayacak okul müdürüne sormak gerekmez miydi: Sen Istanbul'un düşman işgalinden kurtuluşunu kutladın mı ki fethini kutlamaya kalkışıyorsun! Haddini bil, otur oturduğun yerde ve sana verilen görevi yap. Türkiye'nin pisliklerden anndırılabilmesi için Ismet Inönü'nün dediği gibi; bu ülkenin namuslu insanları en az namussuzlar kadar cesur olmakla yükümlü. ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCİ Ruşen Keleş'e Armağan Türkiye'ye Yol Haritası Kentle ilgili hangi konularda aklınız kanşık? Diyelim ki şu önlenemeyen "plansız kentleşme"... Çoğu belediyeler, neden iki- de bir plan değişikliği yaparak ona buna imar rantı sağlarlar? Hele hükümetler, neden merke- zi yetkilerini buııu önlemek için değil; kendi kayırdıklan yatı- nmcılara ayncahklı imar hakkı için kullanırlar? tşte size her yönüyle rehber bir kitap: "Kent ve Planlama". Üstelik "Geçmişi Koruyarak Geleceği Tasarlamak" için de yol gösteriyor... Diyelim ki şu içtenliksiz "po- litika'Mar... Ülkenin geleceği öngörülür- ken, acaba kentlerin geleceği de gözetiliyor mu? Ya da kentlerin ge- leceğine karar ve- rilirken, bunun ül- keyi de doğrudan etkileyeceği önem- seniyor mu? Kent- ler para kazanma uğruııa yaşarulmaz hale gelirse, ülke gelişmiş mi olur? tşte size her yö- nüyle rehber bir ki- tap: "Kent ve Po- litika". Üstelik "Antik Kentten Dünya Kentine" uzanan de- ğerlendimıelerle. Diyelim ki şu duyarsız "yerel politikacı"lar... "Yatınm" düşkünü yerel yö- neticiler, kentsel projelerle ilgi- li kararlanm neden uzmanların önerileri yerine yüklenicilerin beklentilerini gözeterek alrrlar? Merkezi yönetimlerin yöresel değerleri gözetmeyen yatırıın- lanııa neden direnmez, hemen teslim olurlar? tşte size her yönüyle rehber bir kitap; "Yerellik ve Politika". Üstelik "Küreselleşme Süre- cinde Yerel Demokrasi"yi de irdeleyerek... Diyelim ki "çevre" düşman- lığı... Şu karar vericilcr, çevrenin kendileri ve torunlan için de önemli olduğunu unutacak kadar "gözü kara" nasıl olabiliıicr? Para uğruna dünyanm yaşanıl- maz kıhnmasına aldınııayanlar, nasıl "insan" olabilirler? tşte size her yönüyle rehber bir kitap; "Çevre ve Politika". Üs- telik "Başka Bir Dünya Özle- mi"nin tüm gereklerine de yer vererek... Diyelim ki göstennelik "de- mokrasi"ler... Seçilmişler, çok geçmeden neden seçenleri unutup sadece çıkarcılann politikacısı oluyor- lar? Özellikle şu kent düşmanı imar kayırmalan, "demokratik" denen yetkilerle nasıl yapılabi- lir? lşte size her yönüyle rehber bir kitap; "Deınokrasi ve Politika". Üstelik "Hııkuk, Yönetim ve tktisat Üzerine" de katkı ve açı- nımlarla... • * • Ve diyelim ki tüm bu konu- ların, neden ve sonuçlannı; na- sıl bir bilimsel çahşmayla de- rinlemesine kavıayabileceğini- zi merak etmeye başladınız... Kcntin planlamayla; planla- nıanın politikayla; politikanın yerellikle; yerelliğin demokra- siyle; demokrasinin çevreyle ve tümünün "insan"la, "top- lum"la, "gelecek kuşaklar"la ilişki- sini kurabilecek bir bilim dalı var mı- dır? Aynı bilim dalmı. en doğru, en yalın, en birikimli ve en anlaşılır Türkçcyle öğreten, anlatan, özümseten ve her- kesle paylaşan bilim insanlan var mıdır? lşte size her yö- nüyle rehber bir kitap dalıa; "Kentbilime Adanan Bir Ya- şam: Ruşcn Keleş". Üstelik yukanda değinilen 5 kitaptaki 100'denfazlayazann, nasıl bir "birikim"den esinlen- diklerini gösteren; akıl almaz bir çalışkanlığm ve inanümaz bir üretkenliğin öyküsüyle birlikte "sır"lannı da içererek... ••• "Türkiye'nin Kentbilim Ho- cası" Prof. Dr. Ruşen Keleş'e, tam 6 kitaptan oluşan bu anlamlı "armağan" Siyasal BilgilerFa- kültesi'nin bir geleneği. Editör- lüğü üstlenen Prof. Dr. Ayşegül Mengi diyor ki: "50 yıldan bu yana kentleşme, yerel yöne- timler ve çevre politikaları alanında öncü çalışmalarıyla yol gösterici olan«saygın bir bi- lim insanı için hazırlanan bu dizi, kapsam ve hacmiyle bir ilk oldu." Emek veren ve katkıda bulu- nan herkesi içtenliklc kutluyor; biz de sevgili hocamıza diyoruz ki: "Siz de ülkemize ve kuşak- tan kuşağa hepimize tanımla- namaz değerde bir armağan- sınız." (lmge Kitabevi Yaym- lan) [email protected] KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK [email protected] ÇtZGÎLİK KÂMİL MASARACI [email protected] HARBİ SEMİH POROY HAYAT EPtK TİYATROSU MVSTAFA B/LG/JV hetiyatrosu @ mynet.com SU KULAKLAH BIZÖE OLACAKTI KI... '£<\ HEVALLA. ı A J İS TEbî&tNÎ bUYAN tSTEMEbÎGINÎ bUYMAYAN TARIIITE BUGUN MÜMTAZ ARIKAN 4 Husiran www.mumtaz-arikan.com MOTTEF/KLBR İ344 'TB BUGÜN, S. OÜNYA SAVAÇl ıçıNDE, MÜT- T&FİK AME&ICAN VE İHGİUZ ASKER-İ KUVUETLBtİ, İmv/A'HIN KAÇKENTİ KOMA'yA GIRDİ. 134-S'TE SİCİLYA'yA CIKAPMA yAMNMVTTEFita.GR, İTALYAN VE ALMAAİ /KUVVETLBRJyiM SAVAŞA- KAK KJJZEye POĞKU İLEJU£MİŞLEiePİ. 194A y/LI BA?LA£/NMtc/,JX)jeuj MOAITE G4SS/A/O CAKP/ŞMAIA&/HMH YENİK Ç/ASAıV AIMAN- LAK ÇE/dCMEY/ £ÜBl>ÜBÜG/£EAI, MÜTTEfiK- LEfZ "AÇIIC KBNT*C*-~) ROMA'YA GİRDİ! O ) AÇt/C KEMT-- ASKBKİ BİR HEDt-J? OLMA- SINA /CAeşM, MÜLTÛR DE6£IZL£g.i NEPEMİYLE SALDtRI VE 8OMBA£P/MANO4N ZAKAR GÖKME MESİ İÇİN PÜÇMAMA AÇlK TUTULAN KENT. PANO DENİZ KAVUK^UOĞLU Umut: Sosyalizm Sosyalizm, 150 yıldırolduğu gibi bugün de varsılı da- ha varsıl, yoksulu ise daha yoksul kılan kapitalizme-li- beralizme verilen en gerçekçi yanıt, sömürü düzenine karşı en gerçekçi seçenektir. Sosyalizm, toplumculuktur. Sosyalistler, toplumun her bireyinin, başta özgürlük ve demokrasi olmak üzere in- sanlığın tüm evrensel değerlerine eşit biçimde layık ol- duğuna inanırlar. Sosyalizm, insanların siyasette, eko- nomide, kültürde, sosyal yaşamda eşit şansa sahip ola- cakları bir düzendir. Şans eşitliğinin olmadığı yerde özgürlükten söz edi- lemez; eşit olmayan birey özgür olamaz. Kapitalist dü- zende, düzenin sahibi olan, varoluşu sömürüye daya- nan varsıl da özgür değildir, tutsaktır, kapitalist düze- nin motoru olan hırsının tutsağıdır. Kendisi tutsak olan başkasına özgürlük veremez. Kapitalist devlet de varsıllann devletidir. Temel işlevi, tüm kurumlanyla yoksullara, emekçilere, çalışan ke- simlere karşı varsılların haklannı, onların varoluş ko- şullarını korvımaktır. Sosyalistler bu gerçeği bilerek örgütlenmeli, bu gerçeği bilerek savaşım vermelidirler. Kapitalist düzende çalışan kesimlere, emekçilere, yok- sullara verilen her türden haklar, özündakapitalist dev- letin çaresiz durumlarda vermek zorunda kaldığı ödün- ler, sus paylandır. Çalışan kesimler, emekçiler, yoksullar kendilerine tanınan bu "haklar"m, verilen ödünlerin, al- dıklan sus paylarının her an geriye alınabileceklerinin bilincinde olmalıdırlar. Savaşımla alınmayan, direnerek korunmayan hiçbir hakkın kalıcılığı yoktur. ••• Sosyalistler, kendilerini özgürlükçü, demokratik, da- yanışmacı, eşitlikçi bir düzene götürecek yolu yine ken- dileri açacaklar, bu savaşım sürecinde özgürleşecek- lerdir. Bir bireyin özgür olduğuna inanması, bunu du- yumsaması, sahip olabileceği en güzel duygudur. Salt bu duyguyu tadabilmek için bile bir yaşam boyu savaşım vermeye değer. Çağımızda insana özgürlük duygusunu tatma olanağı veren tek dünya görüşü sos- yalizmdir. Sosyalizm, tikelci bir dünya görüşü değildir, içinde farklı görüşlere yer vermelidir. Ancak kendi içinde fark- lı yöntemsel görüşler barındıran bir sosyalizm sağlıkh olabilir. Dolayısıyla 21. yüzyıl sdlyalizmi sağlıklı ve güç- lü olabilmek için kendi içinde çoğulcu olmalıdır. Çağ- daş sosyalist örgütlenme aynı hedef doğrultusunda yo- la çıkan, fakat yöntemlerinde farklılıklar taşıyan "sos- yalist" akımları bünyesine almalıdır. Sosyalist örgüt- lenmede çoğulculuk ilkesi, sosyalist düşüncenin ge- lişmesinde, sosyalist düşüncelerin hayatta karşılıkları- nı bulmasında en önemli ve vazgeçilemez itici güçtür. Sosyalist örgütlenme, kendisini "sosyalist" olarak ta- nımlayan herbireyi kucaklamalıdır. Hersiyasal/ideolojik düşünce gibi sosyalist düşünce de tartışarak gelişir. Ideolojiler, özgür düşünen, düşüncelerini özgürce ifa- de edebilen bireyler tarafından zenginleştirilir. ••• Dünyanm durumu da Türkiye'nin durumu da ortadadır. Nesnel koşullar son 150 yılın hiçbir kesitinde olmşdı- ğı kadar sosyalizmin lehinedir. Dünyanm hammadde kaynakları hızla tükenmekte- dir. En zengin petrol rezervlerinin tüketim ömrü en faz- la 50 yıldır. Hammadde kaynaklannın tükenmesine ko- şut olarak savaş tehlikesi de büyümektedir. Küresel em- peryalizm, varolmakla çökmek arasındaki seçimini eninde sonunda 3. Paylaşım Savaşı'ndan yana yapa- caktır. Afrika kıtası kısa erimde açlıkla karşı karşıyadır. Küresel ısınma yeryüzünde iklim değişikliklerine yol açmakta, Kuzey Kutbu'nda buzullar çözülmekte, in- sanlığı büyük tehlikeler beklemektedir. Türkiye'nin emperyalizme karşı borç yükümlülükle- ri artmakta, aynı süreçte varsıl daha varsıllaşırken hal- kın geniş kesimleri hızla yoksullaşmaktadır. Gün, umutlan yeşertme günüdür. Gün, umudun ne- rede olduğunun bilincine varma günüdür. Gün, öz- gürlüğe giden yolları açmaya başlama günüdür. Umut da, özgürlük de gelen gündedir. Umut, sosyalizmdir. www.denizkavukcuoglu.blogspot.com www.dka vukcuoglu @ superonline.com B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Mardin yö- -| resine özgü, « "iktebet" de ^ denilen ve 3 haşlanarak ha- 4 zırlanan içli c köfte. 2/ Ta- ^ nmda kullanı- O lan azotlu güb- 7 re... Cevizin g yeşil kabuğu _ ve yaprağı. 3/ Ulusal ya da yöresel konulardan esinle- nerek oluşturulmuş müzik yapıtı. 4/ Yüksek ve çevresi açık yer. 5/ Aşık ve bilye oyunlarında kullanılan, içi oyu- lup kurşun akıtıla- rak ağırlaştırılmış boyalı kemik... Sı- cak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç. 6/ Sod- yum elementimn simgesi... Notada durak işare- ti... Yöntem, çare. II Maddi şeylere değer ver- mediği için üstüne başına özenmeyen, derbeder kimse. 8/ tnce ve uzun metal çubuk... Tasvir. 9/ Cinsel zevkleri çağrıştıran, cinsel istek uyandı- ran... Panama'nın plaka imi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Tandırda susuz olarak pişirilen bir tür kebap... Kuzu sesi. 2/ Bir etkinliğin geçici olarak durdu- rulduğu süre... Baskın gelen, ezici. 3/ Mürek- kepbalığından elde edilen koyu siyah boyaya ve bu boyayla yapılmış resme verilen ad... Telefon sözü. 4/ Uzun tüylü bir köpek cinsi. 5/ Halka bi- çiminde mercan adacığı... Ergenlik çağına ula- şamamış erkek çocuk. 6/ Önde gelen, tanınmış sa- natçı... Avcmın saklanıp av hayvanı beklediği yer. II Eskiden arkeolojiye verilen ad. 8/ Titan ele- mentinin simgesi... Doğal ayıklanma sonucu genetik olarak bclli bir ortama uyarlanmış bitki ya da hayvan topluluğu. 9/ Bfetı Avrupa'da bir ır- mak... Peru'nun başkenti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle