04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER "Nerede iyi öğretmen varsa, iyi okul orasıdır." Türkçe - 8 - Bundan sekiz hafta önce başlayarak okuyucularımıza her cumartesi yarım sayfa boyutunda TÜRKÇE başlıklı bir yazı dizisi sunuldu. Bu dizi istanbul Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji tarafından hazırlanmıştı. Amaç, anadilimizin doğru kullanımına katkı sağlamaktı. ilköğretimin ilk sınıfından ortaöğretimin son sınıfına dek bütün derslerin kitapları Türkçe yazılıyor, konular sınıflarda Türkçe işleniyor, değerlendirmeler Türkçe yapıhyor. Buna karşın yüksek öğretimde anadili öğretiminin yetersiz olduğu ileri sürülüyor, on biryıllık Türkçe öğretimi yetmiyor, birde üniversitelerde Türkçe öğretilmeye çalışılıyor. Dershanelerin ezberci yaklaşımı ve çoktan seçmeli testlerle sınavlara hazırlık çalışmalan, okulları da hemen kendine benzetti, tüm ülke düzeyinde bir öğretim aymazhğı içine düşüldû. istanbul Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji üç yıldır aralıksız farklı bir anadili programı uyguluyordu. Bu programda düşünmenin ana kaynağı, sözcük, tümce. bölümce (paragraf) kavramları üzerine düşünsel nitelikii alıştırmalar veriliyordu. Programın yola çıkış noktası bir ülkenin okullarında gençlere yeterince anadili bilinci verilemiyorsa, öteki derslerden hiçbirinin gereğince öğretilemeyeceği, öğretilenlerin sindirilemeyeceği, salt belleklere yığılacağı, düşünceye dönüştürülemeyeceğigörüşüydü. Hazırlanan bölümcelerle bütün ülke ilkûğretim ve ortaöğretim anadili öğretmenlerine el uzatılıyordu. En önemli düşünme aracı anadi- limize dayah çalışmalarla tüm ülkemizin kırk bin köyündeki ilköğretim, en küçük ilçesindeki lise öğretmenlerine ulaşmak amacıyla girişildi bu çalışmaya. Çalışmanın ilk sayısında, alıştırmaların üç gruba, kamu ve özel kurum sınavlarına hazırlananlara, basın yayın organlarına ve öğretmenlere yardımcı olabileceğini belirtmiştik. Sınavlara hazırlanan ve basın yayın organlarında çalışan arkadaşlarımızdan birgeridönüş almadık. Ancak öğretmen arkadaşlarımızdan çok yapıcı eleştiriler aldık ve bu eleştirilerin ışığında alıştırmalar üzerinde çeşitli değişiklikler yapılacak. Dahası istanbul Kültür Koleji, Kültür2000 Koleji ile Cumhuriyet, 2008-2009 eğitiın yılında öteki branşlarda bu anlamda, bilgiyi düşünceye dönüştüren çalışmalan sürdürebilir. Açıklama Bu tür çalışmalarla hem bildiklerimizi pekiştirmiş, unuttuklarımızı anımsamış, hem de bilmediklerimizi öğrenmiş olacağız. Bu çalışmanın amacı sınav değil öğretimdir. Bir insanın kendi kendini denetlemesi kadar yararlı bir değerlendirme yoktur. Eğitimde bu tür çalışmalara "Öğrenirken ölçen, ölçerken öğreten yöntem." denir. Aşağıda, bir soru köküne dayalı yargılardan kimileri doğru, kimileri yanlıştır. Alıştırmayı okuyunca soru kökündeki yargının sonundaki ayraç içine "doğru, yanlış, bilmiyorum' anlamına gelen (D, Y, B) imcelerinden (harf) birini yazarak yanıtlayın. (D), soru kökünde verilen yargının doğruluğunu; (Y) yargının yanlış olduğunu gösterir. Bölümceden (paragraf) soru kökündeki yargının doğruluğu, yanlışlığı hakkında kesin karar veremediğiniz du- rumlarda da alıştırmayı bilmiyorum anlamına gelen (B) imcesiyle yanıtlayın. Bir kişinin bilmediğini bilmesi, doğruya giden yolu bulabileceğini gösterir. Ayrıca alıştırmanın doğruluğuna, yanlışlığına ilişkin yanıtınızı defterinize kesinlikle kısaca yazın. Kalem yazma aracı değil, düşünme aracıdır. Türkçe - 8 "Bu anaokulunun bütün gezintilerde olduğu gibi alay başım Gamsız çekiyordu. Gamsız, san tüylü, ihtiyar bir mahalle köpeğiydi. İnsan gibi anlayışlı, insanlara çok bağlı bir hayvandı. Galiba başıboş, sevecen, yumuşak, sokulgan davranışlan yüzünden ona mahallede "Gamsız" demişlerdi. Gcrçektc o, köpeklerin cn gamlısı idi; birkaç sene evvel büyük bir acıya uğramıştı. Dört yavrusunun zehirlendiğini, gözüniin önünde kıvrana kıvrana öldüklerini görmüştü. Onları götüren süprüntti arabasının arkasından uzaklara kadar gitmiş, bir hafta geri dönmemişti." 1. Bu bölümcenin ilk tümcesindc cn öndc gitnıek anlamında bir deyim kullanılnuştır. ( ) 2. Bölfimcede adı geçen köpcğc bu adın niçin verildiği bölümcenin üçüncü tümcesinde açıklanıyor. ( ) 3. Gamsız'ın dış görünüşü ikiııci tümcede anlatüıyor. ( ) 4. Gamsız'a niçin "Gamsız" adı verildiği bölümccde açıklanmamış. ( ) 5. Bölümcenin bütününden Gamsız'ın insana benzetildiği sonucu çıkarılabilir. ( ) II. "Bilgisayar oyunları karşısında büyülenmiş gibi saatlerce oturan çocukJar bir süre sonra olaylar karşısında tutarsız tepkiler göstermeyc başhyor; uykusuzluk çekiyor, arkadaşlanndan uzaklaşıyor, okuldaki başarısı düşüyor. Daha ileri aşamalarda televizyon ışıklarına ve bilgisayar oyunlanna duyarlı bir çeşit sara hastalığına yakalanıyor." 6. Bu bölümcede bilgisayar oyunlarının kimileri az da olsa iyi uıııa kimilerinin de çocuklar üzerinde kötü sonuçlara yol açacak niteliktc olduğu belirtiliyor. ( ) 7. Bölümcede bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki etkileri "tutarsız tepkiler" sözcükleriyle açıklanıyor. ( ) 8. Bölümcedeki 2. tümcenin başuıa bir "çünkü" sözcüğü getirilebilir. ( ) 9. 2. tümcedeki üç yükleın, bir özne tarafından yapüıyor. ( ) 10. Bölümcenin 2. tümcesinde bilgisayar oyunlarının çocukları duyarlı bir duruma getirdiği vurgulanıyor. ( ) III. (1) Dil konusunda Ataç'ın tuttuğu yol eleştirilebilir. (2) Aşırıhklan, tutmanuş önerileri bile Türkiyenin ve Türkçenin geleceğinden yanadır. (3) Okullarda Türkçe, edebiyat derslerinde dilin bir düşünme aracı olduğunun üstünde durulmasını, metinlerin bu yöntemle işlenmesini istiyordu. (4) Özellikle dilbilgisi öğretimi, bir lakım kurallar bellenmesi güriişünde değildi Ataç. (5) Sözcüklerk, tiimceJer/e JcuruJan ciüşünseJ sorunlann bir matemarik problemini çözer gibi öğrencilerin o sorunlar üzerinde düşündürülmesinden yanaydı. (6) Ataç için sözcüklerle düşünmek, rakamlarla düşünmekten daha önemliydi. (7) Öte yandan Ataç, Türk yazarının her kullandığı dilin nereden geldiğini, hangi geçmijimizle yüklü olduğunu bilmesini istiyordu. (8) Bu konu üstiine tutarlı, inandırıcı yazılarıyla, konuşmalanyla gençlerin dil devrimine katıhnalarını sağlamıştı Ataç. 11. Bu bölümcede yazar düşünceyi geliştirme yollarından tanımlanıa, örnekleme, karşılaştırma, tanık gösterme yollarından "örnekleme" yöntcminc başvurnıuştur. ( ) 12. Bölümcenin 4. tümcesindeki anlatım bozukluğu, bu tümcedeki yantümce yüklcminin kişiyc bağlanması ile giderilebilir. ( ) 13. "Ama Ataç'ın asıl istediği, insanoğlu kullandığı dilin bilincinde olnıalı." tümcesi, bölümcenin 5. tümcesi olarak kullanılabilir. ( ) 14. "Ayrıca Ataç'a göre, Türkçenin geçirdiği aşamaların da bilinmcsi gerekiyordu." tümcesi bölümcenin yedinci tünıcesinin yerine konabilir. ( ) 15. Türkçemizde kimi sözcükler özel - genel anlamlı sözcüklcr adı altında ikiye ayrılabilir. Bu bölümcenin son tümcesindeki "tutarlı" sözcüğü bu duruma örnek olarak gösterilebilir. ( ) YAN1TLAR 1. (D) "Alay başmt çekmek" en önde gitmek anlamına gelen bir deyimdir. 2. (Y) Gamsız'a bu adın verilmesi dördüncü tümcede anlatüıyor. 3. (D) Gamsızın san tüylü, ihtiyar bir köpek olduğu ikinci tümcede belirtiliyor. 4. (Y) Gamsız'a Gamsız adının verildiği dördüncü tümcede açıklanmış. 5. (D) Bu bölümceden Gamsızın insana benzetildiği sonucu çıkabilir. 6. (Y) Bölümcede genellikle bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz sonuçlarından söz ediliyor. 7. (D) Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri "tutarsız tepkiler" sözcükleriyle açıklanıyor. 8. (7,) Getirilemez, bölümceye göre sara hastahğı bilgisayar karşısmda geçirilen saatlerin artmasımn sebebi değil, sonucudur. 9. (D) 2. tümcedeki "çocuklar" öznesi bu üçyüklemin de öznesidir. 10. (Y) 3. tümce de bilgisayar oyunları "çocuklar"ı değil, "sara " hastahğını duyarlı duruma getiriyor. 11. (Y) Matematikle dilbilgisini yanyana getirerek karşılaştırma yolıtna haşvıırmuştur. 12. (D) 4. tümcedeki "bellenmesi" vantümceyüklemi, "belletilmesi" biçimindeyazılırsa anlatım bozukluğu giderilebilir. 13. (Y) Bu tümce, bölümcenin 3. tümcesi olmalıdır. 14. (D) Bu tümceyle bölümcenin yedinci tümcesi arasında anlam ilgisi kurulabilir. 15. (Y) Buyargıyayanıt olarak "tutarlı"sözcüğü değil, "yazı" sözcüğü örnek verilebilir. Çünküyazı sözcüğü genel; makale, mektup, öykü vb. sözcükler özel anlamlı sözcüklerdîr. Çanakkale'de, Eceabat-Gclibohı karayolunun 15 saat trafiğe kapatümasm ııe- den olan yangında 200 hektar alan zarar gördü, hayvanlar telef oldu. Türkiye yanıyor Antalya üç koldan yanarken Gelibolu'da kontrol altına alınan yangın ihmal nedeniyle tekrar büyüdü MEHMET CELEN/GÜRSU KUNT ÇANAKKALE/ANTALYA - Ecea- bat-Gelibolu karayolu üzerinde etkili olan orman yangını kontrol altına ahnmasına karşın yeterli güvenlik çemberi oluşru- rulmaması nedeniyle yeniden büyüdü. 200 hektar alanın zarar gördüğü olayda Orman Bölge Müdürlüğü'nün ihmali bu- lunduğu öne sürüldü. Antalya'da Gazi- ler Köyü onnanlık alanı ile Manavgat il- çesine bağlı Taşağıl Beldesi'nin Kara- veliler mevkiinde de dün yangın çıktı. Eceabat'a bağlı Yalova köyü sınırla- rında geçcn çarşamba günü başlayan yan- gın, önceki gün kont- rol altına alınmıştı. Ancak soğutma çalış- malan ve güvcnlik çemberi oluşturulma- sında yetersiz kalın- ması nedeniyle önceki akşam saatlerinde II- gardere köyü yakın- larında alevler yeni- den parladı. Lodosun da etkisiyle şiddetini arttıran yangına, THK'den kiralanan uçaklar yetersiz ka- lınca, tstanbul Büyükşehir Belediyc- si'nden ııçak yardımı istendi. Bu arada Tekirdağ, Edinıe ve Bursa'dan da takviye ekipleryola çıkarıldı. Cennet Koy, Ma- den Adası ve Karayollan Kampı bölge- lerini tehdit eden yangına 6 uçak, 1 he- likopter, 75 arozöz, 12 iş makinesi ve 375 yangın işçisinin yanı sıra 2. Kolordu'ya bağlı birliklerlc müdahale edildi. Etkisini önceki gece de sürdüren yan- gın nedeniyle Eceabat-Gelibolu karayolu taşıt trafiğine 15 saat kapalı rutuldu. Yaz- lıklar bölgesinde bulunan yurttaşlar da evlerini terk etti. Yangın dün sabah sa- atlerinde havadan yapılan müdahalc- lerle kontrol altına alınabilirken, 100 hek- tan ormanlık olmak üzere toplam 200 hektar kül oldu. Vali Yardımcısı Bahir Altunkaya, yangını başlattığı öne sü- rülen 2 kişinin nöbetçi mahkeme tara- fından tutuklandığını söyledi. A NTALYA'DA ÜÇ YANGIN Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı Göynük beldesindeki Göynük Kanyo- nu'nda geçen çarşamba günü başlayan yangın kontrol altına alı- nırken dün Manavgat il- çesine bağlı Taşağıl Bel- desi'nin Karaveliler mev- kiinde yangın çıktı. Ma- navgat'ta rüzgârın ve bölgedeki bitki örtüsü- nün özelliği nedeniyle hızla yayılan yangın do- layısıyla bölgedeki yer- leşim yerlerinde yaşa- yanlar tahliye edildi. 10 hektarhk alanın zarar gördüğü yangına, 13 arozöz, 5 uçak, 2 helikopter, 3 dozerle müdahale edildi. Yangının hızının akşam saatle- rinde kesilmesinin ardından bölgedeki tahliye işlemleri durduruldu. Yetkililer, yangını kontrol altına almak için çalış- malann sürdürüldüğünü belirtti. An- talya'ya bağlı Gaziler köyü yakınların- daİci ormanlık alanda da yangın çıktı. Antalya Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan, yaşlı ağaçlann için için yan- masının uzun sürdüğünü, yangının 3-4 gün daha devam edebileceğini söyledi. TEMA'NIN ÇAĞRISIYLA IŞIK KAPATMA EYLEMİ YAPILDI Enerji tassarrufu için 10 dakika karanlık tstanbul Haber Servisi - TEMA Vakfi'nın "enerji verimliliğine dikkat çekmek" amacıyla başlattığı 10 daki- kalık "ışık kapatma" eylemi dün ak- şam saat 21.00'de gerçekleştirildi. Işık kapatma eylemi Enerji Bakanı llilıııi Güler, istanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dün- yaca ünlü çevre analisti Lester R. Brown ve TEMA Vakiî Onursal Baş- kanı Hayrcttin Karaca'nın katılı- mıyla Miniatürk'te başlatıldı. Minia- türk'teki bazı eserlerin ışıklannın 10 da- kika arayla kapatıldığı etkinliğin ar- dından SantralistanbuTda düzenlenen "Uygarhğı Kurtarnıak için Harekete Geçmek" konulu konferansta konuşan R. Brown, enerji çevresel etkiler hak- kında bilgiler sundu. Konferansta ko- nuşan Bakan Güler de Türkiye'nin gü- neş enerjisi potansiyelini tamamıyla kullanması halinde, ürettiği elektri- ğin 2 katı kadar üretim yapabileceği- ni bildirdi. Işık kapatma eylemi saat 21.00'de Ankara ve İstanbul'da da gerçekleştirildi. Eyleme TBMM de destek vererek 10 dakika boyunca ışıkları kapattı. Etkinlik kapsamında Boğaziçi Köprüsü'nün ışıklannın da 10 dakikalığuıa kapaülmasının planlandığı, ancak güvenlik nedeniyle izin alına- madığı için uygulanamadığı öğrenildi. UAÖ MÜLTECİLERİN SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ 'Zor koşullardayaşıyorlar' [email protected] * ÎKEK İSTANBUL KÜLTÜR EĞİTİM KURUMLARI tstanbul Haber Servisi - Uluslararası Af Örgütü (UAÖ) Türkiye sözcüsü Zeynep Kıvılcım Forsman, Türkiye'de kayıtlı yaklaşık 13 bin mültecinin bu- lunduğunu ifade ederek "Sığınmacılar yerleştirildikleri uydu kcntlerde zor ekonomik ve sosyal koşullarda yaşı- yorlar. Dicle Nehri'nde 23 Nisan 2008 tarihinde 4 kişinin ölümüyle sonuç- lanan sınır dışı olayı göz önüne alın- dığında, uluslararası hukuk stan- dartlarına uynıayan uygulamalar son- landırılmalıdır. Türkiye'de iltica ala- nında yapılan reformlara hız kazan- dırılmalı" dedi. Taksim Gezi Parkı'nda toplanan bir grup UAÖ üyesi ve Türkiye sözcüsü Forsman, mültecilerin sorunlannı ka- muoyuna anlattı. Grup üyeleri İnsan Haklan Evrensel Beyannamesi'nin 60. yıldönümüyle çakışan Dünya Mülteci- ler Günü'nde "tltica bir insan hakkı- dır" dövizleri taşıdılar. Irak'tan kaçan 2 milyon mültecinin Suriye ve Ürdün'de yaşadığını belirten Forsman, "Suriye ve Ürdün mültecilere verdiği desteği ge- ri çekiyor. Bunun yanında Avrupa'da en çok nıülteci kabul eden tsveç, Irak- UAÖ üyeleri "tltica bir insan hakkıdır" dö- vizleri taşıdılar. (ClHAN ORUÇOĞLU) lıları geri gönderiyor. İnsanlar çare- sizce kaçtıkları korkunç durumlara geri gönderiliyorlar. tspanya ve İtal- ya gibi Avrupa Birliği üyesi ülkeler, sı- nır kontrolleri ve göçmcnlerin girişi- ni engellemek için Kuzey ve Barı Af- rika'daki ülkelerle işbirliği içinde sı- kı önlemler alıyor" dedi. GEÇMIŞTEN GELECEGE ORHAN ERİNÇ Çelişkiler Ülkesi Türkiye'nin dünyanın sayılı çelişkiler ülkesin- den biri olduğunu söylerken yanılmayacağımı sa- nıyorum. Tabii medyaya bakarsanız bu yargımın göre- ce olduğunu ileri sürme hakkı bulunanların ço- ğunlukta bulunduğu da bir gerçek. Ama vereceğim iki somut örnek gene de benim haklı olduğumu göstermeye yeter gibi geliyor. *•• Bu satırları yazarken, Avrupa Şampiyonası çeyrek final maçı oynanmamıştı. Siz bu satırları, yarıfinale Hırvatistan'ın mı yok- sa Türkiye'nin mi kaldığını bilerek okuyacaksınız. Bu nedenle yaptığım, falcıhk düzeyinde kalacak. Türkiye'nin yarıfinale çıkmış olmasını dilemekle ye- tinmek zorundayım. Ama bildiğim kadanyla, dileğimde yalnız deği- lim. Bursa'da perşembe gecesi spor gazetecile- rinin de aramızda bulunduğu yemekte, futbol ko- nusunda uzman meslektaşlanmızın Portekiz'e kar- şı Almanya'yı istediklerine tanık olduk. Nedeni açıktı. Almanya'nın kazanmasından yana olanlar, bu ülke ulusal takımının, Portekiz'inkinden daha "dişimize göre" olduğuna inanıyorlardı. Yemek yediğimiz yerdeki gelişkin dev ekrana karşın Portekiz-Almanya maçını izleyemedik. Çünkü yayın hakkını alan ATV, yayını şifreli yap- maya karar vermişti. Herhalde bir hikmeti vardı. O nedenle de merakımızı, cep telefonlanndan ma- çı izleme mutluluğuna ulaşmış meslektaşlarımı- za ulaşarak giderebildik. Ama Türkiye'nin önceki maçlarını televizyondan izleyen biri olarak çelişkimizi anlatabilirim. Euro 2008 sürecinde Çek Cumhuriyeti maçı dı- şında yandaşları ile çelişen tek ulusal takım Tür- kiye'ydi. öteki ülkelerin yandaşları bayraklarındaki renk- leri taşıyan formaları, flamalar ve şapkalarla ulu- sal takımlarını izlerken bizimkiler kımnızı-beyazlı for- malarla turkuaz renkli formalı oyuncularımızı izli- yorlardı. Hep bir ağızdan "kırmızı-beyaz" diye ya da bir bölümü "kırmızı" derken öteki bölümü "beyaz" di- ye tezahürata alışmışken düştükleri çelişki orta- daydı. Bu çelişkiye karşın seyircilerin ulusal takımı des- tekleme ve coşturma konusundaki başarısını daha da övgüye değer bulduğumu itiraf etmeli- yim. *•• Bir süredir yandaş medya sayesinde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) başarıları ya da gad- re uğramış olmasıyla yatıp kalkıyoruz. Neredey- se "varsa yoksa AKP" görüntüsüyle örtülü bir or- tamdayız. Pompalanan görüşe göre AKP gün geçtikçe da- ha da güçleniyor, ekonomi derseniz; her şey tı- kınnda gidiyor. Dünyanın en güçlü ülkeleri bile eko- nomik krizde kıvranırken, Türkiye'nin durumu güllük gülistanlık. Ortalık böyleyken Isviçreli yatırım bankası Cre- dit Suisse pişmiş aşa su katıvermiş. 24-25 Ma- yıs günlerinde yaptırdığı anket sonuçları, AKP yan- daşlarının çizdiği tablo ile tam bir çelişki yaratıyor. Arkadaşımız Murat Kışlalı'nın haberini önce- likle okuyacağınız için anket verilerini yinelemi- yorum. Işte Türkiye böyle bir ülke... [email protected] MERSİN 8. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ GAYRİMENKULÜN AÇ1K ARTIRMAİLANI Sayı: 13.03.1.ICD.1.33.00.08-2007/6732 A- SATILMASINA KARAR VERİLEN G.MENKÜLÜN CtNSt, KIYMETİ, ADEDİ EVSAH: a - ffit 127. MADDEYE GÖRE SATIŞ İLANININ TEBLlGl:Adrcslcri lapuda kayıtlı olmayım alııkadarlara. ; göndcrilcn tcbligaılann lebliğ imkansızlığı halinde ı^bu salış ilanı tcb~ liğ ü/ere ilanen tebhğ ohınıır. Akıcaga malısubcn ihalcnin yapılması ve- ya satış bedelinin sıra cctvcli yapılmadan ipoıek alacakhsına ödenece- Jindcn alakadarların sacısı laklp ederek HK..nun 142. nıaddeyc göre iti- razlan olanlanıı bu hakkını 7 gün içcrisinde kullandıklanna dair dosya- mua derkenar etmeleri, (ltK.nun 83 100-142-151, M.K.nun 789-777 md. göre leblig olunur.) 1 -TAI'U KAYDI: 1 - Mersin ili, Belcnkeşlik K.dc kain, Fakıpınarı mevkii. 22 cilt, 2104 sayfa. 2098 parsel numara- sında kayıllı 300.0 m2 mikuınııda lapuda arsa niteliginde kayıtlı taşm- maz, Taşınmaz Mersin Merkez Soğueak Belediyesı, 1/1000 ölçeklı lmar planı dahilinde aynk nizam 2 kat konut alar olarak işaretli olup, Mersin Sogucak Beldesi-Kepirli küyü asl'altının 200 m. balı tarafinda bulunmaktadır, Pelit villalannın üsi tarafinda olup Sağucak Bekdiye- Sİ'nİI) altyapı hizmellerinden yararlanmaktadır. Girij kısmında üzeri be- lon kaplı. demir kapılı garaj buhmmakladır. Binanın kuzey kısmı teras-ı laıımış üzeri bcto hatıllı derzlı taş duvar ve çeijitli meyve ağaçlan bulun- makıadır. ûsl kısınıdaki terasta profil denıirden tavlar yapılmıslır. bina- nın ön kısmında yuvarlak havuz nıeveul olup. adresi Pelit Caddesi, No: 11. Sojjucak beldesidir. Arsa içcrisinde tripleks villa bulunmakuıdır, tüm cepheler açıktır, alt kısmıııda binn otıutımunun yansı kadar bodmm kaı bulunmakta, zcnıin katta salon. nıutlak. wc ve ön kısımda tcras bu- lunmaktadır, zcmin katın oturumu 72.00 m2. ve 20.00 m2 leras mevcut- tur. Üsı kalla yatarodaları ve banyo bulunmaktadır, binanın kapılan alı- sap. ginş kapısı çeiik, peııcereleri alüminyum dogramadan imaİ edilmiş olup ıçi alçı sıvalı ve saten boyalıdır, dışı dış ccphe boyası ile boyalı olup, alt katta pencerelerin dış kısmı demir korkulukludur, alttaıı gırış kısmında binanın yan oturumu kadar müstemıiat kısmı bulunmaktadır, zemin döşemesi seramik kaplı olup. ıslak alanlann zcmini seramık kap- lı, duvarlan tavana kadar l'ayans kaplı olup, binanın I kalına yan kısım- daki mermer merdivenden çıkılmakta olup, inşaat alanı 200.00 m2'dir. Taşınmaz Mersin ilinin yaylahk olarak aranılan bölgesinde ve konum olarak iyi bir mevkide, nemden ve gürültüden uzak bulunmaktadır. Elektrik ve su aksamlan tamamdır.TAKDÎR EDİLEN KTYMETl: 120.000.00 VTL'DİR. İMAR DURUMU: Mcrkcz Sogucak Belediyesi 1/1000 öleekli imar planı dahilinde aynk nizam 2 kaı konut alanı olarak ışaretlıdirB-SATIŞ ŞARTLARI1. BİRİNCÎ SATIŞ: 11.08.2008 PA- ZARTESİ günû, Saat 14.00-14.10 arasında. Mersin Istıklal Cad. No: f 67 de özel Idare tşhanı, K. 6, 8. lcra Mûdürlügü odasında açık arttınna suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada lahmin edileıı kıyınelin % 60'ına ve rüçhanll alaeaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve salış masraflarını geçmek ş.ırtıyla ihale olunur. 2. Böyle bir bedcl ile alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahüdC baki kalmak şarııyla 21.08.2008 l'KRŞEMBE gü- nü aynı yer ve aynı aatlerde ikinci artırmaya çıkaıılacaktır. Bu aıtırma- da da bu mikıar eldc edilememişse gayrimcnkul en çok artıranın taahhü- dü saklı kalma üzere artınna ılanında gösterilen müddct sonunda en çok: arıırana ıhale edileccktir. Şu kadar kı, artırma bedelinin malın tahmin edile kıymeıin % 40'ını bulması ve satış isteyenin alacajiına rüçhanı olan alacakların toplammdan l'azla olması ve bundan başka, paray çev- rilme ve paylaştırma masrallannı geçmesi lazımdır. Böyle lazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 3. Artımıaya iştirak edeceklerin, uıhmin edilen kıymeıin % 20'si nispctindc pey akçesi vcya bu miktar kadar milli bir bankanm temina mektubunun verilmesi lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzcrc mehil veri- lebilir. Tcllaliye rcsmi ve 1/2 tapu harcı ihale bcdelindc ödenir. Danıga, K-DV, 1/2 Tapu alım harcı masrallan alıcıya ailtir. Bırikmiş vergiler satış bcdelinden ödcnır. 4. Ipotek sahibi alacaklılarladıger ilgililerin (•), bu gayrimcnkui üzerindeki haklarını hususiyle faız ve masrafa dair olan iddialannı dayana| belgcler ile onbeş gün içinde dairemizc bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma- dan hariç bırakılacaklardır. 5. Ihaleyc katılıp daha sonra ıhale bedelini yatırmamak suretiyle ihalcnin feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefil- leri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve do- ğan zararlardan ve ayrıca tcmerriit faizi aynca hükme hacct kalmaksı- zın Daircmizce tahsi olunacak, bu fark, varsa önccliklc tcminat bcde- linden alınacaklır. 6. Şartname, ılan tarihinden itibarcn hcrkesin göre- bilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteycn alıcıya bir ünıeği göndcrilebilir. 7. Satışa işlirak edenlerin şartnamcyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak iste- yenlerin 2007/6732 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüzc başvur- malan ilan olunur. 28.05.2008 (•) Ilgililer tabirine inifak hakkı sahip- lcri de dahildir. Basın: 32864
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle