Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
"Nerede iyi öğretmen varsa, iyi okul orasıdır."
Türkçe
- 8 -
Bundan sekiz hafta önce başlayarak okuyucularımıza her cumartesi
yarım sayfa boyutunda TÜRKÇE başlıklı bir yazı dizisi sunuldu.
Bu dizi istanbul Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji tarafından
hazırlanmıştı. Amaç, anadilimizin doğru kullanımına katkı
sağlamaktı.
ilköğretimin ilk sınıfından ortaöğretimin son sınıfına dek bütün
derslerin kitapları Türkçe yazılıyor, konular sınıflarda Türkçe
işleniyor, değerlendirmeler Türkçe yapıhyor. Buna karşın yüksek
öğretimde anadili öğretiminin yetersiz olduğu ileri sürülüyor, on
biryıllık Türkçe öğretimi yetmiyor, birde üniversitelerde Türkçe
öğretilmeye çalışılıyor. Dershanelerin ezberci yaklaşımı ve çoktan
seçmeli testlerle sınavlara hazırlık çalışmalan, okulları da hemen
kendine benzetti, tüm ülke düzeyinde bir öğretim aymazhğı içine
düşüldû.
istanbul Kültür Koleji ve Kültür2000 Koleji üç yıldır aralıksız farklı
bir anadili programı uyguluyordu. Bu programda düşünmenin ana
kaynağı, sözcük, tümce. bölümce (paragraf) kavramları üzerine
düşünsel nitelikii alıştırmalar veriliyordu. Programın yola çıkış
noktası bir ülkenin okullarında gençlere yeterince anadili bilinci
verilemiyorsa, öteki derslerden hiçbirinin gereğince
öğretilemeyeceği, öğretilenlerin sindirilemeyeceği, salt belleklere
yığılacağı, düşünceye dönüştürülemeyeceğigörüşüydü. Hazırlanan
bölümcelerle bütün ülke ilkûğretim ve ortaöğretim anadili
öğretmenlerine el uzatılıyordu. En önemli düşünme aracı anadi-
limize dayah çalışmalarla tüm ülkemizin kırk bin köyündeki
ilköğretim, en küçük ilçesindeki lise öğretmenlerine ulaşmak
amacıyla girişildi bu çalışmaya.
Çalışmanın ilk sayısında, alıştırmaların üç gruba, kamu ve özel
kurum sınavlarına hazırlananlara, basın yayın organlarına ve
öğretmenlere yardımcı olabileceğini belirtmiştik. Sınavlara
hazırlanan ve basın yayın organlarında çalışan arkadaşlarımızdan
birgeridönüş almadık. Ancak öğretmen arkadaşlarımızdan çok
yapıcı eleştiriler aldık ve bu eleştirilerin ışığında alıştırmalar
üzerinde çeşitli değişiklikler yapılacak. Dahası istanbul Kültür
Koleji, Kültür2000 Koleji ile Cumhuriyet, 2008-2009 eğitiın yılında
öteki branşlarda bu anlamda, bilgiyi düşünceye dönüştüren
çalışmalan sürdürebilir.
Açıklama
Bu tür çalışmalarla hem bildiklerimizi pekiştirmiş,
unuttuklarımızı anımsamış, hem de bilmediklerimizi
öğrenmiş olacağız. Bu çalışmanın amacı sınav
değil öğretimdir.
Bir insanın kendi kendini denetlemesi kadar yararlı
bir değerlendirme yoktur. Eğitimde bu tür
çalışmalara "Öğrenirken ölçen, ölçerken öğreten
yöntem." denir.
Aşağıda, bir soru köküne dayalı yargılardan kimileri
doğru, kimileri yanlıştır. Alıştırmayı okuyunca soru
kökündeki yargının sonundaki ayraç içine "doğru,
yanlış, bilmiyorum' anlamına gelen (D, Y, B)
imcelerinden (harf) birini yazarak yanıtlayın. (D),
soru kökünde verilen yargının doğruluğunu; (Y)
yargının yanlış olduğunu gösterir. Bölümceden
(paragraf) soru kökündeki yargının doğruluğu,
yanlışlığı hakkında kesin karar veremediğiniz du-
rumlarda da alıştırmayı bilmiyorum anlamına gelen
(B) imcesiyle yanıtlayın. Bir kişinin bilmediğini
bilmesi, doğruya giden yolu bulabileceğini gösterir.
Ayrıca alıştırmanın doğruluğuna, yanlışlığına ilişkin
yanıtınızı defterinize kesinlikle kısaca yazın. Kalem
yazma aracı değil, düşünme aracıdır.
Türkçe - 8
"Bu anaokulunun bütün gezintilerde olduğu gibi alay
başım Gamsız çekiyordu. Gamsız, san tüylü, ihtiyar bir
mahalle köpeğiydi. İnsan gibi anlayışlı, insanlara çok
bağlı bir hayvandı. Galiba başıboş, sevecen, yumuşak,
sokulgan davranışlan yüzünden ona mahallede "Gamsız"
demişlerdi. Gcrçektc o, köpeklerin cn gamlısı idi; birkaç
sene evvel büyük bir acıya uğramıştı. Dört yavrusunun
zehirlendiğini, gözüniin önünde kıvrana kıvrana
öldüklerini görmüştü. Onları götüren süprüntti arabasının
arkasından uzaklara kadar gitmiş, bir hafta geri
dönmemişti."
1. Bu bölümcenin ilk tümcesindc cn öndc gitnıek
anlamında bir deyim kullanılnuştır. ( )
2. Bölfimcede adı geçen köpcğc bu adın niçin verildiği
bölümcenin üçüncü tümcesinde açıklanıyor. ( )
3. Gamsız'ın dış görünüşü ikiııci tümcede anlatüıyor.
( )
4. Gamsız'a niçin "Gamsız" adı verildiği bölümccde
açıklanmamış. ( )
5. Bölümcenin bütününden Gamsız'ın insana
benzetildiği sonucu çıkarılabilir. ( )
II.
"Bilgisayar oyunları karşısında büyülenmiş gibi
saatlerce oturan çocukJar bir süre sonra olaylar karşısında
tutarsız tepkiler göstermeyc başhyor; uykusuzluk çekiyor,
arkadaşlanndan uzaklaşıyor, okuldaki başarısı düşüyor.
Daha ileri aşamalarda televizyon ışıklarına ve bilgisayar
oyunlanna duyarlı bir çeşit sara hastalığına yakalanıyor."
6. Bu bölümcede bilgisayar oyunlarının kimileri az
da olsa iyi uıııa kimilerinin de çocuklar üzerinde
kötü sonuçlara yol açacak niteliktc olduğu
belirtiliyor. ( )
7. Bölümcede bilgisayar oyunlarının çocuklar
üzerindeki etkileri "tutarsız tepkiler" sözcükleriyle
açıklanıyor. ( )
8. Bölümcedeki 2. tümcenin başuıa bir "çünkü"
sözcüğü getirilebilir. ( )
9. 2. tümcedeki üç yükleın, bir özne tarafından
yapüıyor. ( )
10. Bölümcenin 2. tümcesinde bilgisayar oyunlarının
çocukları duyarlı bir duruma getirdiği
vurgulanıyor. ( )
III.
(1) Dil konusunda Ataç'ın tuttuğu yol eleştirilebilir.
(2) Aşırıhklan, tutmanuş önerileri bile Türkiyenin ve
Türkçenin geleceğinden yanadır. (3) Okullarda Türkçe,
edebiyat derslerinde dilin bir düşünme aracı olduğunun
üstünde durulmasını, metinlerin bu yöntemle işlenmesini
istiyordu. (4) Özellikle dilbilgisi öğretimi, bir lakım
kurallar bellenmesi güriişünde değildi Ataç. (5)
Sözcüklerk, tiimceJer/e JcuruJan ciüşünseJ sorunlann bir
matemarik problemini çözer gibi öğrencilerin o sorunlar
üzerinde düşündürülmesinden yanaydı. (6) Ataç için
sözcüklerle düşünmek, rakamlarla düşünmekten daha
önemliydi. (7) Öte yandan Ataç, Türk yazarının her
kullandığı dilin nereden geldiğini, hangi geçmijimizle
yüklü olduğunu bilmesini istiyordu. (8) Bu konu üstiine
tutarlı, inandırıcı yazılarıyla, konuşmalanyla gençlerin
dil devrimine katıhnalarını sağlamıştı Ataç.
11. Bu bölümcede yazar düşünceyi geliştirme
yollarından tanımlanıa, örnekleme, karşılaştırma,
tanık gösterme yollarından "örnekleme"
yöntcminc başvurnıuştur. ( )
12. Bölümcenin 4. tümcesindeki anlatım bozukluğu,
bu tümcedeki yantümce yüklcminin kişiyc
bağlanması ile giderilebilir. ( )
13. "Ama Ataç'ın asıl istediği, insanoğlu kullandığı
dilin bilincinde olnıalı." tümcesi, bölümcenin 5.
tümcesi olarak kullanılabilir. ( )
14. "Ayrıca Ataç'a göre, Türkçenin geçirdiği
aşamaların da bilinmcsi gerekiyordu." tümcesi
bölümcenin yedinci tünıcesinin yerine konabilir.
( )
15. Türkçemizde kimi sözcükler özel - genel anlamlı
sözcüklcr adı altında ikiye ayrılabilir. Bu
bölümcenin son tümcesindeki "tutarlı" sözcüğü
bu duruma örnek olarak gösterilebilir. ( )
YAN1TLAR
1. (D) "Alay başmt çekmek" en önde gitmek anlamına
gelen bir deyimdir.
2. (Y) Gamsız'a bu adın verilmesi dördüncü tümcede
anlatüıyor.
3. (D) Gamsızın san tüylü, ihtiyar bir köpek olduğu
ikinci tümcede belirtiliyor.
4. (Y) Gamsız'a Gamsız adının verildiği dördüncü
tümcede açıklanmış.
5. (D) Bu bölümceden Gamsızın insana benzetildiği
sonucu çıkabilir.
6. (Y) Bölümcede genellikle bilgisayar oyunlarının
çocuklar üzerindeki olumsuz sonuçlarından söz
ediliyor.
7. (D) Bilgisayar oyunlarının çocuklar üzerindeki
olumsuz etkileri "tutarsız tepkiler" sözcükleriyle
açıklanıyor.
8. (7,) Getirilemez, bölümceye göre sara hastahğı
bilgisayar karşısmda geçirilen saatlerin artmasımn
sebebi değil, sonucudur.
9. (D) 2. tümcedeki "çocuklar" öznesi bu üçyüklemin
de öznesidir.
10. (Y) 3. tümce de bilgisayar oyunları "çocuklar"ı değil,
"sara " hastahğını duyarlı duruma getiriyor.
11. (Y) Matematikle dilbilgisini yanyana getirerek
karşılaştırma yolıtna haşvıırmuştur.
12. (D) 4. tümcedeki "bellenmesi" vantümceyüklemi,
"belletilmesi" biçimindeyazılırsa anlatım bozukluğu
giderilebilir.
13. (Y) Bu tümce, bölümcenin 3. tümcesi olmalıdır.
14. (D) Bu tümceyle bölümcenin yedinci tümcesi arasında
anlam ilgisi kurulabilir.
15. (Y) Buyargıyayanıt olarak "tutarlı"sözcüğü değil,
"yazı" sözcüğü örnek verilebilir. Çünküyazı sözcüğü
genel; makale, mektup, öykü vb. sözcükler özel
anlamlı sözcüklerdîr.
Çanakkale'de, Eceabat-Gclibohı karayolunun 15 saat trafiğe kapatümasm ııe-
den olan yangında 200 hektar alan zarar gördü, hayvanlar telef oldu.
Türkiye yanıyor
Antalya üç koldan yanarken Gelibolu'da kontrol
altına alınan yangın ihmal nedeniyle tekrar büyüdü
MEHMET CELEN/GÜRSU KUNT
ÇANAKKALE/ANTALYA - Ecea-
bat-Gelibolu karayolu üzerinde etkili olan
orman yangını kontrol altına ahnmasına
karşın yeterli güvenlik çemberi oluşru-
rulmaması nedeniyle yeniden büyüdü.
200 hektar alanın zarar gördüğü olayda
Orman Bölge Müdürlüğü'nün ihmali bu-
lunduğu öne sürüldü. Antalya'da Gazi-
ler Köyü onnanlık alanı ile Manavgat il-
çesine bağlı Taşağıl Beldesi'nin Kara-
veliler mevkiinde de dün yangın çıktı.
Eceabat'a bağlı Yalova köyü sınırla-
rında geçcn çarşamba günü başlayan yan-
gın, önceki gün kont-
rol altına alınmıştı.
Ancak soğutma çalış-
malan ve güvcnlik
çemberi oluşturulma-
sında yetersiz kalın-
ması nedeniyle önceki
akşam saatlerinde II-
gardere köyü yakın-
larında alevler yeni-
den parladı. Lodosun
da etkisiyle şiddetini arttıran yangına,
THK'den kiralanan uçaklar yetersiz ka-
lınca, tstanbul Büyükşehir Belediyc-
si'nden ııçak yardımı istendi. Bu arada
Tekirdağ, Edinıe ve Bursa'dan da takviye
ekipleryola çıkarıldı. Cennet Koy, Ma-
den Adası ve Karayollan Kampı bölge-
lerini tehdit eden yangına 6 uçak, 1 he-
likopter, 75 arozöz, 12 iş makinesi ve 375
yangın işçisinin yanı sıra 2. Kolordu'ya
bağlı birliklerlc müdahale edildi.
Etkisini önceki gece de sürdüren yan-
gın nedeniyle Eceabat-Gelibolu karayolu
taşıt trafiğine 15 saat kapalı rutuldu. Yaz-
lıklar bölgesinde bulunan yurttaşlar da
evlerini terk etti. Yangın dün sabah sa-
atlerinde havadan yapılan müdahalc-
lerle kontrol altına alınabilirken, 100 hek-
tan ormanlık olmak üzere toplam 200
hektar kül oldu. Vali Yardımcısı Bahir
Altunkaya, yangını başlattığı öne sü-
rülen 2 kişinin nöbetçi mahkeme tara-
fından tutuklandığını söyledi.
A NTALYA'DA ÜÇ YANGIN
Antalya'nın Kemer ilçesine bağlı
Göynük beldesindeki Göynük Kanyo-
nu'nda geçen çarşamba günü başlayan
yangın kontrol altına alı-
nırken dün Manavgat il-
çesine bağlı Taşağıl Bel-
desi'nin Karaveliler mev-
kiinde yangın çıktı. Ma-
navgat'ta rüzgârın ve
bölgedeki bitki örtüsü-
nün özelliği nedeniyle
hızla yayılan yangın do-
layısıyla bölgedeki yer-
leşim yerlerinde yaşa-
yanlar tahliye edildi. 10 hektarhk alanın
zarar gördüğü yangına, 13 arozöz, 5
uçak, 2 helikopter, 3 dozerle müdahale
edildi. Yangının hızının akşam saatle-
rinde kesilmesinin ardından bölgedeki
tahliye işlemleri durduruldu. Yetkililer,
yangını kontrol altına almak için çalış-
malann sürdürüldüğünü belirtti. An-
talya'ya bağlı Gaziler köyü yakınların-
daİci ormanlık alanda da yangın çıktı.
Antalya Orman Bölge Müdürü Recep
Kaşan, yaşlı ağaçlann için için yan-
masının uzun sürdüğünü, yangının 3-4
gün daha devam edebileceğini söyledi.
TEMA'NIN ÇAĞRISIYLA IŞIK KAPATMA EYLEMİ YAPILDI
Enerji tassarrufu için
10 dakika karanlık
tstanbul Haber Servisi - TEMA
Vakfi'nın "enerji verimliliğine dikkat
çekmek" amacıyla başlattığı 10 daki-
kalık "ışık kapatma" eylemi dün ak-
şam saat 21.00'de gerçekleştirildi.
Işık kapatma eylemi Enerji Bakanı
llilıııi Güler, istanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş, dün-
yaca ünlü çevre analisti Lester R.
Brown ve TEMA Vakiî Onursal Baş-
kanı Hayrcttin Karaca'nın katılı-
mıyla Miniatürk'te başlatıldı. Minia-
türk'teki bazı eserlerin ışıklannın 10 da-
kika arayla kapatıldığı etkinliğin ar-
dından SantralistanbuTda düzenlenen
"Uygarhğı Kurtarnıak için Harekete
Geçmek" konulu konferansta konuşan
R. Brown, enerji çevresel etkiler hak-
kında bilgiler sundu. Konferansta ko-
nuşan Bakan Güler de Türkiye'nin gü-
neş enerjisi potansiyelini tamamıyla
kullanması halinde, ürettiği elektri-
ğin 2 katı kadar üretim yapabileceği-
ni bildirdi. Işık kapatma eylemi saat
21.00'de Ankara ve İstanbul'da da
gerçekleştirildi. Eyleme TBMM de
destek vererek 10 dakika boyunca
ışıkları kapattı. Etkinlik kapsamında
Boğaziçi Köprüsü'nün ışıklannın da 10
dakikalığuıa kapaülmasının planlandığı,
ancak güvenlik nedeniyle izin alına-
madığı için uygulanamadığı öğrenildi.
UAÖ MÜLTECİLERİN SORUNLARINA DİKKAT ÇEKTİ
'Zor koşullardayaşıyorlar'
celil.altin@kultur.k12.tr
*
ÎKEK
İSTANBUL
KÜLTÜR
EĞİTİM
KURUMLARI
tstanbul Haber Servisi - Uluslararası
Af Örgütü (UAÖ) Türkiye sözcüsü
Zeynep Kıvılcım Forsman, Türkiye'de
kayıtlı yaklaşık 13 bin mültecinin bu-
lunduğunu ifade ederek "Sığınmacılar
yerleştirildikleri uydu kcntlerde zor
ekonomik ve sosyal koşullarda yaşı-
yorlar. Dicle Nehri'nde 23 Nisan 2008
tarihinde 4 kişinin ölümüyle sonuç-
lanan sınır dışı olayı göz önüne alın-
dığında, uluslararası hukuk stan-
dartlarına uynıayan uygulamalar son-
landırılmalıdır. Türkiye'de iltica ala-
nında yapılan reformlara hız kazan-
dırılmalı" dedi.
Taksim Gezi Parkı'nda toplanan bir
grup UAÖ üyesi ve Türkiye sözcüsü
Forsman, mültecilerin sorunlannı ka-
muoyuna anlattı. Grup üyeleri İnsan
Haklan Evrensel Beyannamesi'nin 60.
yıldönümüyle çakışan Dünya Mülteci-
ler Günü'nde "tltica bir insan hakkı-
dır" dövizleri taşıdılar. Irak'tan kaçan 2
milyon mültecinin Suriye ve Ürdün'de
yaşadığını belirten Forsman, "Suriye ve
Ürdün mültecilere verdiği desteği ge-
ri çekiyor. Bunun yanında Avrupa'da
en çok nıülteci kabul eden tsveç, Irak-
UAÖ üyeleri "tltica bir insan hakkıdır" dö-
vizleri taşıdılar. (ClHAN ORUÇOĞLU)
lıları geri gönderiyor. İnsanlar çare-
sizce kaçtıkları korkunç durumlara
geri gönderiliyorlar. tspanya ve İtal-
ya gibi Avrupa Birliği üyesi ülkeler, sı-
nır kontrolleri ve göçmcnlerin girişi-
ni engellemek için Kuzey ve Barı Af-
rika'daki ülkelerle işbirliği içinde sı-
kı önlemler alıyor" dedi.
GEÇMIŞTEN
GELECEGE
ORHAN ERİNÇ
Çelişkiler Ülkesi
Türkiye'nin dünyanın sayılı çelişkiler ülkesin-
den biri olduğunu söylerken yanılmayacağımı sa-
nıyorum.
Tabii medyaya bakarsanız bu yargımın göre-
ce olduğunu ileri sürme hakkı bulunanların ço-
ğunlukta bulunduğu da bir gerçek.
Ama vereceğim iki somut örnek gene de benim
haklı olduğumu göstermeye yeter gibi geliyor.
*••
Bu satırları yazarken, Avrupa Şampiyonası
çeyrek final maçı oynanmamıştı.
Siz bu satırları, yarıfinale Hırvatistan'ın mı yok-
sa Türkiye'nin mi kaldığını bilerek okuyacaksınız.
Bu nedenle yaptığım, falcıhk düzeyinde kalacak.
Türkiye'nin yarıfinale çıkmış olmasını dilemekle ye-
tinmek zorundayım.
Ama bildiğim kadanyla, dileğimde yalnız deği-
lim. Bursa'da perşembe gecesi spor gazetecile-
rinin de aramızda bulunduğu yemekte, futbol ko-
nusunda uzman meslektaşlanmızın Portekiz'e kar-
şı Almanya'yı istediklerine tanık olduk.
Nedeni açıktı.
Almanya'nın kazanmasından yana olanlar, bu
ülke ulusal takımının, Portekiz'inkinden daha
"dişimize göre" olduğuna inanıyorlardı.
Yemek yediğimiz yerdeki gelişkin dev ekrana
karşın Portekiz-Almanya maçını izleyemedik.
Çünkü yayın hakkını alan ATV, yayını şifreli yap-
maya karar vermişti. Herhalde bir hikmeti vardı.
O nedenle de merakımızı, cep telefonlanndan ma-
çı izleme mutluluğuna ulaşmış meslektaşlarımı-
za ulaşarak giderebildik.
Ama Türkiye'nin önceki maçlarını televizyondan
izleyen biri olarak çelişkimizi anlatabilirim.
Euro 2008 sürecinde Çek Cumhuriyeti maçı dı-
şında yandaşları ile çelişen tek ulusal takım Tür-
kiye'ydi.
öteki ülkelerin yandaşları bayraklarındaki renk-
leri taşıyan formaları, flamalar ve şapkalarla ulu-
sal takımlarını izlerken bizimkiler kımnızı-beyazlı for-
malarla turkuaz renkli formalı oyuncularımızı izli-
yorlardı.
Hep bir ağızdan "kırmızı-beyaz" diye ya da bir
bölümü "kırmızı" derken öteki bölümü "beyaz" di-
ye tezahürata alışmışken düştükleri çelişki orta-
daydı.
Bu çelişkiye karşın seyircilerin ulusal takımı des-
tekleme ve coşturma konusundaki başarısını
daha da övgüye değer bulduğumu itiraf etmeli-
yim.
*••
Bir süredir yandaş medya sayesinde Adalet ve
Kalkınma Partisi'nin (AKP) başarıları ya da gad-
re uğramış olmasıyla yatıp kalkıyoruz. Neredey-
se "varsa yoksa AKP" görüntüsüyle örtülü bir or-
tamdayız.
Pompalanan görüşe göre AKP gün geçtikçe da-
ha da güçleniyor, ekonomi derseniz; her şey tı-
kınnda gidiyor. Dünyanın en güçlü ülkeleri bile eko-
nomik krizde kıvranırken, Türkiye'nin durumu
güllük gülistanlık.
Ortalık böyleyken Isviçreli yatırım bankası Cre-
dit Suisse pişmiş aşa su katıvermiş. 24-25 Ma-
yıs günlerinde yaptırdığı anket sonuçları, AKP yan-
daşlarının çizdiği tablo ile tam bir çelişki yaratıyor.
Arkadaşımız Murat Kışlalı'nın haberini önce-
likle okuyacağınız için anket verilerini yinelemi-
yorum.
Işte Türkiye böyle bir ülke...
oerinc@cumhuriyet.com.tr
MERSİN 8. tCRA MÜDÜRLÜĞÜ
GAYRİMENKULÜN AÇ1K ARTIRMAİLANI
Sayı: 13.03.1.ICD.1.33.00.08-2007/6732
A- SATILMASINA KARAR VERİLEN G.MENKÜLÜN CtNSt,
KIYMETİ, ADEDİ EVSAH: a - ffit 127. MADDEYE GÖRE SATIŞ
İLANININ TEBLlGl:Adrcslcri lapuda kayıtlı olmayım alııkadarlara. ;
göndcrilcn tcbligaılann lebliğ imkansızlığı halinde ı^bu salış ilanı tcb~
liğ ü/ere ilanen tebhğ ohınıır. Akıcaga malısubcn ihalcnin yapılması ve-
ya satış bedelinin sıra cctvcli yapılmadan ipoıek alacakhsına ödenece-
Jindcn alakadarların sacısı laklp ederek HK..nun 142. nıaddeyc göre iti-
razlan olanlanıı bu hakkını 7 gün içcrisinde kullandıklanna dair dosya-
mua derkenar etmeleri, (ltK.nun 83 100-142-151, M.K.nun 789-777
md. göre leblig olunur.) 1 -TAI'U KAYDI: 1 - Mersin ili, Belcnkeşlik
K.dc kain, Fakıpınarı mevkii. 22 cilt, 2104 sayfa. 2098 parsel numara-
sında kayıllı 300.0 m2 mikuınııda lapuda arsa niteliginde kayıtlı taşm-
maz, Taşınmaz Mersin Merkez Soğueak Belediyesı, 1/1000 ölçeklı
lmar planı dahilinde aynk nizam 2 kat konut alar olarak işaretli olup,
Mersin Sogucak Beldesi-Kepirli küyü asl'altının 200 m. balı tarafinda
bulunmaktadır, Pelit villalannın üsi tarafinda olup Sağucak Bekdiye-
Sİ'nİI) altyapı hizmellerinden yararlanmaktadır. Girij kısmında üzeri be-
lon kaplı. demir kapılı garaj buhmmakladır. Binanın kuzey kısmı teras-ı
laıımış üzeri bcto hatıllı derzlı taş duvar ve çeijitli meyve ağaçlan bulun-
makıadır. ûsl kısınıdaki terasta profil denıirden tavlar yapılmıslır. bina-
nın ön kısmında yuvarlak havuz nıeveul olup. adresi Pelit Caddesi, No:
11. Sojjucak beldesidir. Arsa içcrisinde tripleks villa bulunmakuıdır,
tüm cepheler açıktır, alt kısmıııda binn otıutımunun yansı kadar bodmm
kaı bulunmakta, zcnıin katta salon. nıutlak. wc ve ön kısımda tcras bu-
lunmaktadır, zcmin katın oturumu 72.00 m2. ve 20.00 m2 leras mevcut-
tur. Üsı kalla yatarodaları ve banyo bulunmaktadır, binanın kapılan alı-
sap. ginş kapısı çeiik, peııcereleri alüminyum dogramadan imaİ edilmiş
olup ıçi alçı sıvalı ve saten boyalıdır, dışı dış ccphe boyası ile boyalı
olup, alt katta pencerelerin dış kısmı demir korkulukludur, alttaıı gırış
kısmında binanın yan oturumu kadar müstemıiat kısmı bulunmaktadır,
zemin döşemesi seramik kaplı olup. ıslak alanlann zcmini seramık kap-
lı, duvarlan tavana kadar l'ayans kaplı olup, binanın I kalına yan kısım-
daki mermer merdivenden çıkılmakta olup, inşaat alanı 200.00 m2'dir.
Taşınmaz Mersin ilinin yaylahk olarak aranılan bölgesinde ve konum
olarak iyi bir mevkide, nemden ve gürültüden uzak bulunmaktadır.
Elektrik ve su aksamlan tamamdır.TAKDÎR EDİLEN KTYMETl:
120.000.00 VTL'DİR. İMAR DURUMU: Mcrkcz Sogucak Belediyesi
1/1000 öleekli imar planı dahilinde aynk nizam 2 kaı konut alanı olarak
ışaretlıdirB-SATIŞ ŞARTLARI1. BİRİNCÎ SATIŞ: 11.08.2008 PA-
ZARTESİ günû, Saat 14.00-14.10 arasında. Mersin Istıklal Cad. No: f
67 de özel Idare tşhanı, K. 6, 8. lcra Mûdürlügü odasında açık arttınna
suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada lahmin edileıı kıyınelin % 60'ına ve
rüçhanll alaeaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve salış masraflarını
geçmek ş.ırtıyla ihale olunur. 2. Böyle bir bedcl ile alıcı çıkmazsa en
çok artıranın taahüdC baki kalmak şarııyla 21.08.2008 l'KRŞEMBE gü-
nü aynı yer ve aynı aatlerde ikinci artırmaya çıkaıılacaktır. Bu aıtırma-
da da bu mikıar eldc edilememişse gayrimcnkul en çok artıranın taahhü-
dü saklı kalma üzere artınna ılanında gösterilen müddct sonunda en çok:
arıırana ıhale edileccktir. Şu kadar kı, artırma bedelinin malın tahmin
edile kıymeıin % 40'ını bulması ve satış isteyenin alacajiına rüçhanı
olan alacakların toplammdan l'azla olması ve bundan başka, paray çev-
rilme ve paylaştırma masrallannı geçmesi lazımdır. Böyle lazla bedelle
alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 3. Artımıaya iştirak edeceklerin,
uıhmin edilen kıymeıin % 20'si nispctindc pey akçesi vcya bu miktar
kadar milli bir bankanm temina mektubunun verilmesi lazımdır. Satış
peşin para iledir, alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzcrc mehil veri-
lebilir. Tcllaliye rcsmi ve 1/2 tapu harcı ihale bcdelindc ödenir. Danıga,
K-DV, 1/2 Tapu alım harcı masrallan alıcıya ailtir. Bırikmiş vergiler
satış bcdelinden ödcnır. 4. Ipotek sahibi alacaklılarladıger ilgililerin (•),
bu gayrimcnkui üzerindeki haklarını hususiyle faız ve masrafa dair olan
iddialannı dayana| belgcler ile onbeş gün içinde dairemizc bildirmeleri
lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşma-
dan hariç bırakılacaklardır. 5. Ihaleyc katılıp daha sonra ıhale bedelini
yatırmamak suretiyle ihalcnin feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefil-
leri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve do-
ğan zararlardan ve ayrıca tcmerriit faizi aynca hükme hacct kalmaksı-
zın Daircmizce tahsi olunacak, bu fark, varsa önccliklc tcminat bcde-
linden alınacaklır. 6. Şartname, ılan tarihinden itibarcn hcrkesin göre-
bilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği taktirde isteycn alıcıya
bir ünıeği göndcrilebilir. 7. Satışa işlirak edenlerin şartnamcyi görmüş
ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak iste-
yenlerin 2007/6732 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüzc başvur-
malan ilan olunur. 28.05.2008 (•) Ilgililer tabirine inifak hakkı sahip-
lcri de dahildir. Basın: 32864