Katalog

21 HAZİRAN 2008 CUMARTESİ CUMHÜRİYET SAYFA HABERLER 5 Çarşallı kadında iki tabanca • tstanbul Haber Servisi - Bakırköy Adalet Sarayı'nın bahçesinde "adam öldürmek" suçıından yargılanan oğlunun duruşmasına gelen çarşaflı kadının üzerinden çifte tabanca çıktı. Bakırköy 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde toruııu Sinan Arslan ile birlikte yargılanmakta olan oğlu Cemil Arslan'ın duruşmasına gelen Hanım Arslan'ın üzerini arayan polis memurlan iki silahla karşılaştı. Torunu Sinan Arslan ile birlikte gözaltına alınan Hanım Arslan "Cinayet sebebiyle tehdit alıyorduk. Bu yüzden kendimi korumak için silahla adliyeye geldim" dedi. Çarşaflı kadın ve torunu savcılığa sevk edildi. Yazıcıoğlu: Kan kaybediyoruz • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanı Mustafa Said Yazıcıoğlu, Kızılcahamam'da AKP ilçe başkanlığında kapatma davasma ilişkin sorulan yanıtladı. Yazıcıoglu, davanın ekonomiye değişik yansımalan olacağına ilişkin spekülasyonlar yapildığının belirtilmesi üzerine "Dava dolayısıyla kan kaybediyoruz. Herkes görüyor. Yann eğer olumsuz bir şey olursa bu kan kaybı daha fazla olur. Ama Türkiye bunun hepsinin üstesinden gelir" dedi. Terör kurbanı 30 kişi amldı • ÖMERLİ (AA) - Mardin'in Ömerli ilçesine bağh Pınarcık köyünde 20 Haziran 1987'dePKK'nin katlettiği 30 kişi mezarlan başında anıldı. Teröristlerce katledilen 17'si çocuk 6'sı kadın 30 kişiyi anmak amacıyla köy meydanında tören düzenlendi. Ömerli Kaymakamı Banş Demirtaş törende yaptığı konuşmada, devlet ve millet düşmanlannın artık gizlenmeye gerek duymadığını, fikirlerini, kinlerini ve zehirlerini demokrasi ve hukuk düzeni adı altmda apaçık olarak ortaya döktükleriııi söyledi. Özaçıkgöz için suç duyurusu • ANKARA (ANKA) - DYP Genel Başkanı Avukat Çetin Özaçıkgöz hakkında Ankara Cumlıuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu. Bayram Çetin, Özaçıkgöz'ün avukathk yaptığı dönemde ofisinde 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile çekilmiş fotoğrafim gördükten sonra davalanna bakması için vekâletname verdiğini, Özaçıkgöz'ün ise, tahsil ettiği paralan kendisine ödemediğini belirtti. Başsavcılık olaya ilişkin soruşturma başlattı. îsviçreli yatınm bankası Credit Suisse'in seçim anketinde oy oranı yüzde 40'ın altına düştü AKP'ye destek düşüyor MURAT K1ŞLALI ANKARA - Îsviçreli yatınm bankası Çredit Suisse'in ka- patma davası sonrası yaphrdı- ğı seçim ankctine göre AKP'nin oy oram yüzde 40'uı altına düştü. Temmuz 2007 seçimlerinde AKP'ye oy ve- renlerin yüzde 27'si yeniden AKP'ye oy vermeyeceklerini açıklarken hükümeti başanlı bulanlann oranı yüzde 47'den 31'e, Başbakan Tayyip Er- doğan'ın güvenilirlik düzeyi ise yüzde 63'ten yüzde 35'e düştü. Credit Suisse'in 2 Haziran 2008 tarih ve "Türkiye: Ka- patılma davası sürecinde AKP'ye destek kesiliyor" başhklı raporunda, "Ulaştığı- mız güvenilir ve karşılaştırı- labilir kamuoyu anketlerine ve 24-25 Mayıs tarihlcrinde bizim yaptırdığımız kamuo- yu anketi, eğer milletvekili seçimleri bugün yapılacak olsaydı, AKP'nin Temmuz 2007 seçimlerinde gösterdiği • Credit Suisse, önceki seçimlerde sonuca en yakın tahminde bulunan fırmalardan birine 24-25 Mayıs tarihlerinde seçim anketi yaptırdı. Türkiye genelindeki 33 ilde 2 bin 386 kişi arasında gerçekleştirilen ankete göre erken genel seçimler bugün yapılsaydı AKP, Temmuz 2007'deki başanlı perförmansını sergileyemeyecekti. Kararsızlann dağıtılması sonucunda ortaya çıkan tabloya göre AKP'ye destek Ocak 2008'den bu yana neredeyse yüzde 15, Temmuz 2007'den bu yana da yüzde 7 düştü. başarıyı tekrarlayamayaca- ğuu ortaya koyuyor. AKP'ye destek ocak ayından bu ya- na 15 puan, 2007 seçimle- rinden bu yana ise 7 puan ge- riledi" denildi. Credit Suisse raporunda şu ifadeler yer aldı: • Erken seçim ciddi olası- lık: AKP ile ilgili kapatma davasından olası bir yasaklama karan çıkması durumunda, ya- saklı olacaklann ara seçimle- re katılabilmelerine ilişkin ya- sal belirsizlik olması, AKP'nin gelecek aylarda erken genel se- çim olasılığına daha ciddi bir şekilde yaklaşacağını gösteri- yor. • Başanlı flrmaya anket: Bu gelişmeler netincesinde kı- sa dönem önce Türkiye'de bir kamuoyu anketi yaptırdık. Yüzde artı/eksi 1.5'lik hata payı bulunan kamuoyu anketi 24-25 Mayıs tarihlerinde Tür- kiye genelindeki 33 ilde 2 bin 386 kişi arasında gerçekleşti- rildi. Anketi bizim adımıza yapan firma, AKP'nin Tem- muz 2007 seçimlerindeki des- tek oranının yüzde 47 seviye- sinde olacağmı başanyla tah- min eden birkaç anketör fır- madan birisiydi. • AKP'ye destek düşüyor: Anket sonuçlan, erken genel seçimler bugün yapılsaydı, AKP'nin Temmuz 2007'deki başanlı perförmansını sergile- yemeyeceğini ortaya koyuyor. Kararsızlann dağıtılması so- nucunda ortaya çıkan tabloya göre AKP'ye desteğin Ocak 2008'dcn bu yana neredeyse yüzde 15, Temmuz 2007'den bu yana da yüzde 7 düştüğünü gösteriyor. • AKP yüzde 40'ın altmda: Bugünkü durumda AKP'ye destek 2006'dan bu yana en düşük seviyesine inerek yüzde 40'ın hemen altında yüzde 39.7 olarak belirlendi. • AKP'yi artık destekle- meyenler: Temmuz 2007'de AKP'ye oy verdiklerini açık- layan katıhmcılann yüzde 27'si AKP'yi bugün destekleme- diklerini bildirdiler. • Hükümet başansız: AKP Hükümeti'ni başansız bul- duklannı açıklayanlann oranı Eylül 2007'de yüzde 31'den bugün yüzde 47'ye çıktı. • Karamsarlık artıyor: Geçen ocak ayında katılımcı- lann sadece yüzde 29'u Tür- kiye'nin gelecek 1 yıllık gö- rünümünü karamsar bulduk- lannı belirtirken bu oran bugün yüzde 52'ye yükseldi. • Erdoğan'a güven kay- boldu: Başbakan Tayyip Er- doğan'a güven son 4 ayda keskin bir şekilde azaldı. Ocak ayında Erdoğan'a büyük güven duyduğunu ifade eden katı- lımcılann oranı yüzde 63 iken, mayıs ayında bu oran yüzde 35'e düştü. • Yeni parti gerek: Anke- te katılanlann yüzde 46'sı Tür- kiye'de yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu düşünüyor. • Sorumluluk AKP'nin: Katılımcılann yüzde 43'ü ül- kede politik gerginliğin art- masından AKP'yi sorumlu tu- tuyorlar. • Ekonomi kilit: Yukanda açıklanan sonuçlar ve anket- lerin diğer verileri seçmen tercihlerinin gelecek aylar- daki ekonomik gelişmelere bağlı olarak belirleneceğini gösteriyor. OARAN'DANBAĞIŞ'A YANIT: CHP'den destek almamız söz konusıı olaınaz ELÇİN POYRAZLAR VVASHINGTON - Washington merkezli Hudson Enstitüsü Kı- demli Araştırmacısı ve Avrasya Politikaları Merkezi Direktörü Zey- no Baran, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Türkiye-ABD Parla- mentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ege- men Bağış'm kendisine yönelik suçlamalarına cevap vererek CHP'den destek almasının söz konusıı olamayacağını belirtti. Baran açıklamasında, 10 Haziran tarihli Inter- national Herald Tribune gazetesinde yayımlanan "Türkiye'nin Ruhu İçin Verilen Mücade- le" başhklı makalesi- nin, Bağış'tan "son de- rece ölçüsüz bir tepki aldığını" kaydetti. Ba- ğış'ın, "Bütün dünya- nın profesyonel mili- tanları 'analist" örtüsü altında Türkiye'ye, Türk seçmenine ve hü- kümetimize dış med- yada saldırmaya baş- ladı, diyecek kadar ile- ri gitttiğini" belirten Baran, Hudson Enstitü- sü ve kendisinin AKP muhalifliği yapma kar- şılığında ana muhalefet partisi CHP'den destek aldığının ima edildiğini söyledi. Baran açıkla- masında, "Bu kesinlik- le doğru değildir. Ne Hudson Enstitüsü'nün ne de benim -gerek doğrudan gerekse do- layh yollardan- CHP'den ya da des- tekçilerinden herhangi bir destek almamız söz konusu olamaz. Bağış, yazımla ilgili tabii ki kendi fikirlerini belir- tebilir, ancak bu, Ba- ğış'm Hudson ve be- nimle ilgili kendi ger- çeklerini yaratmaya hakkı olduğu anlamuıa gelmez"dedi. Bağış'ın, daha önce de kendisine karşı benzcr saldmlarda bulunduğunu söyleyen Baran, Türkiye'de darbe ihtimalinin göz ardı edi- lemeyeceğini yazdığı, 2006'da Newsweek'te çıkan makalesinin he- men ardından, Bağış'ın kendisini "darbeci" ilan ettiğini ve "Psikolojik tedaviye ihtiyacı var" dediğini belirtti. Erdoğan: îhtiyacımız olan şey heyecan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye içine kapalı değil, tam tersine, dünyaya açık bir ülke. Îhtiyacımız heyecandır, coşkudur, birlik ve beraberliktir. Estek köstek değil. Öne geçip engel koymak değil, bir ağaç dikmektir. Bu ülkede kim taş üstüne taş koyarsa başımızın üstünde yeri var" dedi. Trabzon'un Değirmendere bölgesinde Forum Trabzon Ahşveriş ve Yaşam Merkezi'nin açılışını yapan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, günübirlik tartışmalara kimsenin aldanmaması gerektiğini, Türkiye'nin sağlam bir yapıya sahip olduğunu söyledi. Yabancı yatırımcıların Türk insanına güvendiğini ve uzun vadeli projeler hazırladığını belirten Erdoğan, "Bütün bunlar bizim ne kadar kararlı, tutarlı politikalar uyguladığımızın; siyasi, sosyal ve ekonomik tutarlıbk açısından ne kadar olumlu durumda olduğumuzun göstergesidir" diye konuştu. (Fotoğraf:AA) CHP kayıp trflyonun peşinde Atilla Kart, 'Abdullah Gül'le ilgili kovuşturmaya yer yok' kararma tepki gösterdi, karara Hazine adma itiraz edilmesi gerektiğini söyledi Atilla Kart ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, "kayıp trilyon" davasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le ilgili olarak verilen kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karan TBMM gündemine taşıdı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yanıtlanması istemiyle verdiği soru önergesinde Ankara Cumhuriyet Savcıhğı'nın kararınm "Adaiet Bakanlığı'nın tavsiye, tel- kin ve yönlendirmeleri doğrultu- sunda hukuki dayanaktan yok- sun bir şekilde tesis edildiğini" vurgulayan Kart, "bu karara karşı Hazine adına Ankara Defterdarhğı Muhakemat Müdürlüğü ile Mali- ye Bakanhğı Baş Hukuk Müşa- virliği ve Muhakemat Genel IMü- dürlüğü'nün itiraz etme sorumlu- lukları olduğunu" bildirdi. Kart, Başbakan Erdoğan'a "Ada- let Bakanı'nın 'görevini doğru ve tarafsız yapmadığı' kanısını uyan- dıran ilgili savcı hakkında ilgili mevzuattan doğan yetkilerini kul- lanmasını sağlayacak nusınız? Ma- liye Bakanhğı Hazine avukatları- nın itiraz yoluna başvurmaları konusunda üstünüze düşen uyarı sorumluluğunun gereğini yapa- cak mısınız" sorulannı yöneltti. Kart, "duyuru ve uyan" başlığıyla yaptığı yazılı açıklamada da, Aııka- ra Cumhruiyet Savcıhğı'nın Cum- hurbaşkanı Gül ile ilgili karannın "hiçbir yasal ve anayasal dayana- ğı olmadığını" bildirdi. AKP, kamuda görev yapan ve SP'ye yakın çizgideki isimlerle yollannı ayırmaya başladı Milli Görüşçülere tasfiye ÖZCAN YAŞAR Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), görüş aynlığına düş- tükleri için bir süre önce gö- revden aldıkları "Milli Gö- rüş" kökenli bürokratlann tas- fıyesine Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Şev- ket Kazan'm, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a "Böldünüz, bölüneceksiniz" mesajının hemen ardından ye- nidcn hız verdi. • AKP'nin kadrolaşma fiıryasında koltuklanm korumayı başaran Milli Görüş kökenli bürokratlar koltuklanm kaybetmeye başladı. Özellikle Şevket Kazan'ın kapatma davasma ilişkin açıklamalannın ardından tasfiye süreci hız kazandı. AKP, devlet kademesinde faks emriyle görevinden alındı. sonra belediyelerde ve devlet ve belediyelerde görev yapan SP'ye yakın çizgideki bürok- ratlarla yollannı ayınyor. Bunun en somut örneği geçen hafta içinde Türk Hava Yollan'nda (THY) yaşandı. Uzun yıllar ls- lam KaÛcınma Bankası'nda ça- hşan ve 2005 yılında THY'de Halkla llişkiler Başkanı olarak göreve getirilen Hamdi Irmak "Milli Görüş" kanadına yakın bir isim olarak bilinen Imıak'ın, THY Yönetim Kurulu kara- nyla görevden alınması ve ka- rann kendisine gece yansı teb- liğ edilmesinin, Kazan'm AKP hakkında yaptığı açıklama ile aynı saatlere denk gelmesi dik- kat çekti. AKP'nin hükümet olduktan kademelerinde görev verdiği ve sonrasında görüş aynlığı ya- şadıklan için yollannı ayırdı- ğı isimlerin sayısı da hızlı bir atış gösterdi. İGDAŞ Genel Müdürü Levent Tüfekçi, ka- patılan Refah Partisi 'nin ilçe başkanı ile Saadet Partisi'ne yakın bir isim olarak bilinen lstanbul Halk Ekmek Genel Müdürü Ömer Bilgiseven de AKP iktidarının görevden al- dığı isimler arasında. Istan- bul'un planlamasından so- rumlu bir isim olan ve lstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın çocukluk arkadaşı Ali Yılmaz Örnek de görevden alman isimler ara- sında yer alıyor. AKP'nin, son dönemde tasfiye çalışma- lannı yoğunlaştırdığı bir baş- ka nokta ise 22 Temmuz se- çimlerinde aday olmayan Ab- düllatif Şener ekibi. POLİTİKA HİKMET ÇETİNKAYA Tuzla'da Ölıim Oyunu... AKP'nin kapatılma davasma, "sıkmabaş"a gösterilen duyarlılık, tepki neden Tuzla'daki iş cinayetlerine karşı gösterilmiyor... Belki günlerdir bu soruya yanıt arıyorum... Şükran Soner'in, Güngör Uras'ın, UmurTa- lu'nun sık sık değindikleri gibi Tuzla'da ardıiar- kası kesilmeyen iş cinayetlerinin başlıca so- rumlusu emek sömürüsü yapan tersane pat- ronları... Işçiyi sömüren patron, kâr-üretim patlaması yaptığından, kuralsız, yasadışı düzende para- sına para katıyor... Peki, yasaların uygulanmasını denetleyecek AKP hükümeti neden izleyici konumunda bu- gün? Tersane patronları AKP hükümetiyle, özellikle Tayyip Bey'le çok sıkı bir ilişkide... 2008 yılındayız... Türkiye'de emekçi kesim örgütsüz; sendikalar etkisiz... Türkiye 2008 Haziranı'nda, 12 Eylül 1980 fa- şizminin meyvelerini topluyor... Amaç örgütsüz ve tepkisiz bir toplum ya- ratmaktı, başarıldı. Insan yaşamı acılarla, hüzünlerle, sevinç er- le doludur... Bir yoldur yaşam!.. Yasak engellerinin kaldırıldığı 27 Mayıs 1960 sonrasını anımsayın... Aydınlanmacılık, ilericilik, solculuk, Marx, En- gels, Lenin'den oluşan bir evren Türkiye'ye ka- pısını aralamıştı... llhan Selçuk, yıllar önce yazdığı "Ayraç" bbş- lıklı yazısının bir bölümünde şöyle der: "Eh ordu ilerici değil miydi? Hareket Ordüsu, Kemalist devrimlerin ordusu, ileriye yürüyüşün yolunu açmıştı; aydınların arkasındaydı. Birden solculuk modası başladı. Ben senden daha dev- rimci, sen benden daha sosyalistL Ne gûzel şey!.. Ardında dağ gibi bir güvence var: Ordu/. Derken 12 Mart bütün hışmıyla gelmez mi?.. Üniformalı sağ egemenleşmez mi?.. 27 Ma- yıs'/a açılan parantez 12 Mart'la kapanıyordu; artık solculuk, sosyalizm, devrimcilik zora ko- şuluyordu, pabuç pahalıydı." ••• 1950 öncesi ve sonrası Marksizm Türki- ye'nin en büyük düşmanıydı... 12 Eylül 1980 askeri darbesi solu vurdu, sos- yalistleri, devrimcileri ezdi; faşistleri, dincileri, ta- rikat şeyhlerini ise baş tacı etti. DİSK, Türk Dil ve Tarih Kurumlan kapatıldı... Eli kanlı faşist katiller devletin verdiği "yeşil pa- saportla" yurtdışına kaçarlarken zorunlu din dersleri getirildi, emekçilerin aldığı haklar ise gasp edildi... Bugün Tuzla'daki işçi ölümleri, patronların yasadışı uygulamaları, siyasal erkin bunlara göz yumması, Kenan Paşa ve arkadaşlarının onlara verdiği armağan sepetinden kaynaklanıyor... llhan Ağabey'in, yıllar önce yazdığı "Ayraç" bu- güne ışık tutuyor ve aynı soruyu gündeme geti- riyor: "Marksizm aşıldı mı?" Aşılmak değişimin temel kuralıdır... Insanlığın bilim tarihi Marx'la başlamadı, elbet Marx'la noktalanmayacak... Sosyalizm ölmediL Kapitalizm olduğu sürece sosyalizm yaşa- yacak... Emekçilerin örgütlü gücü, vahşi kapitalizmin, mafya tipi taşeron yapıların, ucuz emek pe- şinde koşan gözü doymayan patronların yüzü- ne bir gün mutlaka şamar gibi inecektir. Tuzla'da Amerika'nın 193Q'larda yaşadığı bir mafya düzeni var... Tersane işçilerinin büyük çoğunluğu taşeron üzerinden olduğundan sendikasız... ••• Örgütlü sendikal yapılanma birincil koşul!.. Tuzla'da bugüne dek hiçbir önlem alınmadı... Niteliksiz gurbetçi işçiler taşeron firmalarca gün- deliği 17 liradan çalıştırıldı. Suçlu işverendir... Olay basite indirgenemez!.. Ben de Şükran Soner gibi medyanın olayla- ra bakışı karşısında dehşete düşüyorum... Sanki işveren, sendika, uzman bir masaya otur- muş, Tuzla'daki iş cinayetlerinin önlemini almış... Kamuoyunu "salak" yerine koyanlara sorum şu benim: "Bu oyunu daha ne kadar oynayacaksınız? Başbakan Tayyip Bey'in tersane patronlarıy- la yaptığı görüşme nasıl sonuç verecek?" [email protected] Faks numaramız: 02126 343 72 69 HİKMET ÇETİNKAYA FETHULLAHÇI GLADYO Fethullahçılar her yerde örgütleniyorlar. internette kurmay alboylann, yarbayların, binbosıların, astsubaylann, askeri-sivil memuıların, askeri okul öğ'rencilerinin "soyağocını" çıkaran adres belli. 0 adreste oturanlar kurmay subaylara, astsubaylara, askeri-sivil memurlara, askeri okul dğrencilerine "TSK'yc sızmıs vatan hoinleri" diyebiliyor... Bu kitap; örgütlenmenin bugün gcldiği t noktayı, yani 'Fethullahçı Glodyo'yu anlatıyor. 0.212 51211 72 GUNIZİ YAYINCILIK [email protected]