Katalog

1 HAZİRAN 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 19 Uçağını kaçırmak pahasına Deniz Baykal da Istanbul Oyuncak Müzesi'ni ziyaret etti Bir müzenin seyir defteri KULE CANBA SUNAY AKIN Oyuncak Müzesi'nin ziyaretçi defterinin sayfalan arasındaki samimi ve bir o denli iç- ten yazılmış itiraflar var. Özellikle "Büyük Kız Çağrı Kurtlar"ın duygulan, defterdeki, beni son günlerde en çok etkileyen yazılar- dan biri oldu. Diyor ki Sevgili Çağrı: "As- lında ilk başta hiç gelmek istememiştim. Hcııı şu son ayda uıii/.e gezmekten çok sı- kıldığım hem de müze oyuncaklarla ilgi- li olduğu için... Mecburen, kardeşim yü- zünden geldik. Ben, şahsen Sunay Akın'a gerçekten çok saygı duyar ve kitaplarını severek okunım. Aıııa gerçekten müzenin bu kadar etkileyici olacağını hiç tahmin etmemiştim. 16 yaşuıda biri olarak, çocuk olmaktan gurur duydııııı..." Ülkemizde müze gezmek biraz da "zo- runluluk"tan kaynaklansa da, doğru tasar- lanmış ve eserlerin çarpıcı bir şekilde ser- gilendiği müzeler önyargılan rahatlıkla yı- kabiliyor. Marmara Universitesi'nin üç öğ- rencisinin yazdıklan, bu duruma güzel bir ömek oluşturuyor: "Başlangıçta bu müzeye ödev amaçh gelmiştik. Fakat gezerken bu- ranın ne kadar emek harcanarak yapıl- mış, geçmişin izlerini taşıyan, harika bir yer olduğunu fark ettik. Bizi öyle bir ye- re gelmeye teşvik eden hocamız Vicdan Nalbur Taşdemir'e teşekkür ederiz." Açıldığı ilk günden beri, Faber Castell, Siemens, Honda, Isuzu, Aviva Sigorta, Rit- mix, Şölen Çikolata, Çmar Yayınlan gibi bi- ze eksiklerimizde ve etkinliklerimizde des- tek olan oyun arkadaşlanmızın yanında, mü- zemizin en büyük dostlanndan biri de Ka- dıköy Belediyesi Başkanı Selami Öztürk ol- muştur. Sayın Öztürk'ün, sorunlanmızla biz- zat ilgilenmesi için görevlendirdiği Sayın Düzgün Meriç, müzenin sokağını ve bah- çesini çağdaş kent anlayışmın en güzel ör- neğine dönüştürmüştür. Ne mutlu ki, Istanbul Büyükşehir Belediyesi de müzenin ziya- retçiler tarafindan kolayca bulunabilmesi için caddelere tabelalarımızı koymuştur. Bu ojumlu gelişmenin sonuçlan, müzemizin zi- yaretçi defterine yansimaya başladı bile. Iş- te, Süreyya Gök Tansuker'in yazdıklan: "Her şeyden önce öyle bir müze açmak- la hem hatıralanmı geri getirdiniz hem de çocuklanmıza büyük bir miras bıraktı- nız. Müzenizin adresini hiç bilmeden Yeniköy'den çıkük ve sanld kendi evimize gelir gibi müzenize ulaştık. Türldye'de bir yeri bulmak için koyulmuş ilk ve tek lev- halardı, diyebilirim. Tek kelimeyle teb- rikler..." 'Babadan oyuncakçı' Hakan Altuğ, Beşiktaş'taki "Galeri Al- tuğ"un sahibi... 0nun yazdıklan, hem bir oyuncakçı hem de Avrupa'da iki oyuncak müzesi gezmiş olması bakımından önemli... Diyor ki Sayın Altuğ: "Babadan oyuncakçı olarak, müzenin açıldığı günden beri zi- yaret etnıek istiyordum, kısmet bugüne imiş... Münih ve Prag oyuncak müzelerini de gezmiş birisi olarak, yaratmış oldu- ğunuz bu eserinizin muhteşem olduğunu çok rahat söyleyebilirim. Özellikle tema- tik olarak gerçekleştirdiğiniz odalarınız çok etkileyici. Türk nıalı oyuncakları gördüğümde hem çocukluğumu hatırla- dım hem de dükkânda tezgâhtarhk yap- tığım zamanları... O sürtmeli teneke oyuncaklar, ellerimi zamamnda az doğ- ramamıştı. Fatoş oyuncakların üretimi olan peluş bebekler ve hayvanlar bugün bile çok rahatlıkla satılacak kalitede." Bulut Müftüoğlu, adının altına "CHP Parti Meclisi Üyesi" yazmış... Neden mi?.. önce yazısını okuyahm: "Hani bazen insan ait olduğu ulusun bir parçası olmaktan yü- reği coşkuyla dolar ve taşar ya, siz benim için bu topraklarda yaşam kaynaklarım- dan birisiniz, iyi ki varsınız..." Bulut Müftüoğlu, müzeyi ziyaretleri sırasında De- niz Baykal'a eşlik edenlerden biri yalnızca!.. Sayın Baykal, uçağını kaçırma pahasına büyük bir titizlikle gezdi müzeyi. Samimi- yetle söylüyorum ki her vitrin karşısında oyuncak ve üretildiği dönem hakkında son derece bilgi sahibi olduğuna tanık oldum. Hatta pek çok vitrin karşısında, yanındaki- leri benden daha çok aydınlattığını itiraf et- meliyim. Dürüstlüğü konusunda herkesin hemfikir olduğu ve bu kadar çok bilgili bir insanın politik arenada neden yıpratılmak is- tendiğini, sanınm demokrasiye ve de çok- sesliliğe inanan herkesin düşünmesi gerekir. Oyuncak Müzesi'nin ziyaretçi defterinin sayfalan arasında yaptığımız bu yolculuğa da, herkese açık olan defterimize Sayın Baykal 'ın yazdıklanndan bir bölümle nok- ta koyalım: "Sayın Sunay Akın'ın bu pro- jeyi, bu düzeyde bir başarı ile gerçekleş- tirmiş olması, kültür yaşamımıza çok büyük bir kafkı oluşturmuştur... Bu mü- zenin ve onun arkasındaki anlayışın, fe- dakârhğın her türlü övgüyü hak eden bir büyük estetik kaliteyi temsil ettiğine iç- tenlikle inanıyonıın." 'Vagon Sahne'yi görmek için Avrupa Tiyatro Konveksiyonu'ndan dört gözlemci gelecek Avrupay dan Malatyay ya konıık var Kültür Servisi - Devlet Tiyatrolan Genel Müdür- lüğü ve Devlet Demiryollan Genel Müdürlüğü'nün iş- birliği ile düzenlenen 'Va- gon Sahne'yi görmeye 'ETC' Avrupa Tiyatroları Konvensiyonu'ndan dört gözlemci Malatya'ya geli- yor. 28 Mayıs 2008 Çar- şamba günü Ankara Ga- n'ndan 'Düğün ya da Da- vul' grubuyla hareket eden Vagon Tiyatro'nun yann Malatya Gan'ndaki göste- risine Vagon Sahne proje- si ortaklarmdan tsviçre Les Osses Tiyatrosu'ndan yö- netmen Jean Christophe Despond, Stuttgart Devlet Tiyatrosu'ndan proje so- rumlusu Christian Holtz- hauer, yazar-yönetmen Christian Tschirner ve dekoratör Aljoscha Beg- rich katılacak. 2008 yılı için Devlet Ti- yatrolan tarafindan Avrupa Birliği'ne sunulaıı Vagon Sahne'yle Doğu'dan-Ba- tı'ya kültür köprüsü kurma projesi, Mayıs 2008'de Va- lence-Fransa'da yapılan ETC Genel Kurulu'nda ko- nuşulmuş; projeye katıl- mak isteyen Almanya, ltal- ya, lsviçre, Slovenya, Sır- bistan, Romanya, Hırvatis- tan üye tiyatrolan katılım- cı olma isteklerini belirtmiş ve buna uygun taslak bir yol haritası belirlenmişti. Baş- langıç tarihi 2009 Mayıs olarak düşünülen bu proje- nin ön çahşmasmı yapmak, taslak yol çizelgesini geliş- tirmek, çalışma biçimini oluşturarak görev dağılı- mını yapmak ve Vagon Sahne'yi görmek, yerinde incelemelerde bulunmak üzere Malatya'ya gelecek olan konuk ekip 3 Hazi- ran'da dönecek. ONİKİLERİN SERGISI , 7 HAZİRANA DEK BAKRAÇ SANAT CALERISI NDE On iki kadın ressamın iç dünyalannayolculuk GiUnur Zaman'ın 'Beril in cal'e" adlı yapıtı. Kültür Servisi - Aynur Kö- mürcü, Asuman Düzgün, Bir- sen Özkan, Elvan Mirasoğlu, Hale Öztürk, Gülnur Zaman, Mihrişah Süerdaş, Mine Ülger, Sibel Ucal, Süheyla Şahin, Şi- rin lris ve Tülay Gürses'in tu- val üzerine yağlıboya yapıtla- nndan oluşan "Onikilerin Ser- gisi" Kozyatağı Bakraç Sanat Galerisi'nde açıldı. Ressam Ali Candaş bu sergi için "Çağdaş- lığı yakalamanın bir kulbu da sanattır. Birileri ne yapar, ne der bilinmez ama; bilinmesi gereken bir gerçeği de kulak ardı etmememiz gerekiyor. Bu ülkenin insanlarınm kültürel ve hatta sanatsal düzeyleri- nin bir şekilde yukarılara çe- kilnıesi gerek. tşte bu on iki in- san bunu yapıyor. Dilenir ki, heyecanlan, şevkleri kırılma- sın ve bu yolda başarı ile daha ilerilere ulaşabilsinler. Belki onlara sadece 'Görebildiğin ye- re kadar git, daha ilerisini de gö- rürsün. Yapabildiğiniz kadannı yapın, yann daha iyisini de ya- pabileceksiniz sevgili on iki ba- yan' demem yeterh'" diyerek, on iki ressam kadına desteğini dile getirdi. Sergi, 7 Haziran'a dek görülebilir. (Tel: 0216 3621826) ESÎNTÎLER ZEYNEP ORAL Yalnız ve Güzel Ulkem. Nuri Bilge Ceylan'ın Can- nes'da kazandığı ödül ve ödü- lünü alırken yaptığı konuşma herkes gibi beni de çok etkiledi. 'Tutkuyla sevdiğim yalnız ve gü- zel ülkeme..." Şu birkaç sözcüğe hepimiz farklı farklı anlamlar yükledik, hâ- lâ da yüklemeye devam ediyo- ruz. örneğin "tutkuyla sevmek" üzerinde durulmadı hiç... Ama ben inanıyorum ki Ceylan'ın bunca başarılı ve özgün filmler yapmasının kökeninde bu tut- kuyla sevmek var... Sadece ül- kesini, toprağını, suyunu, hava- sını değil, yaptığı işi de tutkuy- la seviyor. Ülkem çok güzel, ondan hiç kuşku yok. Ama ah ülkem aynı zamanda öyle çirkin ki... İnsan onuruna, yaşama, emeğe saygı göstermediği her an sizce de bi- raz daha çirkinleşmiyor mu?.. Üzerinde en çok durulan nok- ta ülkemizin "yalnızlığı" oldu. Hani dış dünya karşısında yal- nızlığı... Ama bence iç yalnızlı- ğı da konuşmamız gerek. İç yal- nızlığı, ruh yalnızlığını, yaraların derinleştirdiği yalnızlığı... Nuri Bilgi Ceylan gibi içine kapalı ve az konuşan, az ama öz konuşan bir insanın sadece dış dünya kar- şısındaki yalnızlığı kastettiğini sanmıyorum... Onu ayncafilm- lerindeki şiiri, tören sırasında birkaç sözcüğe sığdırdığı için de kutluyorum... ••• Geçen pazar, sahnede has bir şair gülümseyerek bize ba- kıyordu. Metin Altıok... Kırmızı Yayınları'nın düzenlediği Metin Altıok Şiir ödülü törenindeydik. Hem acıyı hem de bir arada ol- manın, paylaşmanın gücünü, taşıdığı umudu yaşıyorduk. Do- ğan Hızlan'ın dediği gibi "lyişa- irler yakılsa da her zaman oku- nacaklardı." O kadar çoktuk ki onupkuyanlar... "Üzgün Kediler Gazeli" kita- bıyla Haydar Ergülen ödülünü alırken "Tenha dilde sevdiğim, Metin Abi, şairim!" derken ço- ğalıyorduk... Sonra, Fazıl Say piyanosuyla ve besteleriyle, Genco Erkal ve Cüneyt Türel şiirleriyle, Sezen Aksu ve Gü- venç Dağüstün şarkılanyla, us- talığın, "starf/ğ(n"doruklanyla, en sıradan olabilme gücünü bir- leştirirlerken; bütün toplantıyı pır pır bir yürekle sunan Zeynep Altıok'un gözlerindeki kıvılcıma bakarken çoğalıyorduk... 2 Temmuz 93'te Sıvas'ta çir- kin ülkemin yalnızlaşmasına inat çoğalıyorduk! ••• Birkaç gündür ülkesini tut- kuyla seven, artık aramızda ol- mayan bir bilim adamını düşü- nüyorum. Arkeolog Prof. Kenan Erim'i... Tannça Af rodit'e adanmış Af- rodisias, siz bu yazıyı okuduğu- nuzda yeni sergi salonuna ka- vuşmuş olacak. Ahtik kentte or- taya çıkarılan rölyeflerin aslına uygun biçimde sergilendiği Se- basteion-Sevgi Gönül Salonu, Geyre Vakfı ve Yapı Kredi des- teğiyle açıldı. Müzeye eklenen bu yeni bölüm Cengiz Bektaş'ın eseri... • • Bir zamanların heykel sanatı merkezi Afrodisias'taki son ge- lişmeleri nasılsa ayrıntılarıyla önümüzdeki günlerde sizlerle paylaşacağım, gelelim Kenan Erim'in aklımdan çıkmamasına! Nasıl da müthiş bir tutkuyla sevmişti Afrodisias'ı. Ve yaşa- mını oraya adadı. 6O'lı yıllann ba- şında keşif ve kazı programlanyla orada çağdaş bir çalışma baş- lattı. Dünyanın heryerinden ora- ya mali katkı sağlamak, araştır- maları, kazıları sürdürebilmek için amansızca didindi. Geyre Vakfı, Afrodisias Sevenler Der- neği, hep o yıllann ürünü. Prof. Erim'i 1990'da yitirdik. Artık Af- rodisias'ta, kendi deyişiyle "sev- gilisinin koynunda" uyuyor... ••• 3 Haziran 2008 Nâzım Hik- met'in ölümünün 45. yılı Ülkesini, vatanını tutkuyla seven Nâzım Hikmet... Bugün Türkiye'nin en çok okunan şairi. Yani görü- yorsunuz işte yasaklar, hapisler engellemeler, baskılar, tehditler hiçbir işe yaramadı. Şu son aylarda iki kitap ya- yımlandı şaire ilişkin. (Yapı Kre- di Yayınlan) Biri "Bahtiyar 01 Nâzım" adını taşıyor. Eşi Vera Tulyakova'nın, şairin ölümünden sonra onunla sürdürdüğü "soh- betler"... Vera'nın kızı Anna Stepanova'nın geniş kapsamlı önsözüyle... (Rusçadan çevi- ren: Hülya Aslan) Bir başka kitap: "Hasretle" adını taşıyor. Melih Güneş'in hazırladığı kitap Ve- ra'nın ve Rusya Edebiyat ve Sanat Devlet Arşivi'nden Nâzım Hikmet'ten ve Nâzım Hikmet'e mektupları içeriyor. Tutkuyla sevdiğimiz bu yalnız ve güzel ülkede, Nâzım okumak, daha çok okumak gerek. Ben bugün onu "Tahirile Zühre Me- selesi" şiiriyle anıyorum: Tahir olmak da ayıp değil Züh- re olmak da hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabil- mekte yaniyürekte. Mesela birbarikatta dövüşerek Meşela. kuzey kutbunu keşfe giderken Mesela denerken damarlann- da bir serumu ölmek ayıp olur mu? Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değil- dir. aynlmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun di- ye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmesey- di artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirli- ğinden? Tahir olmak da ayıp değil Züh- re olmak da Hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. e-posta: zeynep@zeynepo- ral.com KÜLTÜR • SANAT • • • ««* www.perareklam.com.tr " YERYÜZÜNÜN RENKLERİ" İZMİR'de (0212) 293 89 78 Adalet, bu mülkiin temeli değil! Yönermen ROORiGO PLA MEHMET GÜNYELİ FOTOĞRAF SERGİSİ 23 Mayıs -15 Haziran 2008 A m b A Agora Alışvehş Merkezi !!!!!$&£, Balçova-İZMİR H««I8H. VHDII DMItl BIMfNh/ I.SCHII CARIOS SARIlfM l)«Nıı LAZONÂ YI4!âl4l€ Tel: 0216.360 14 58-386 35 56 www.topcuoglunakliyat.com.tr IAltunizadeCAPITOLSPECTRUM14 5547777 14:15-16:30-18:50-21:30 İBeyoğluALKAZAR 2932466 12:30-14:30-16:45-19:15-21:30 I Maçka CINEBONUS (G-MALL) 2324440 11:00 -11:45 -14:15 -16:45 -19:15 - 21:45 C/C.tesi 00: |ümrantyeCINEBONUS(MEYDAN) 4665800 11:30-13:45-16:15-18:45-21:15C/C.tesi23:45 AYGAZ LÜ < u. cc II istanbul Kültür Sanat Vakfı, Festival'in Medya Sponsorlan'na teşekkür eder. 5 I f HfiREB TTTTnı CMC« 0 oıonronK co 96.2 ekttU www.iksw.org •.ı«ı«Mr »-^«^ (PEczacıbası TURKCELL •4IWh I J r \