Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI B Y B Y Y Y Y Y B 19 20 23 19 23 22 23 23 20 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B B B B B PB 15 19 13 13 19 17 18 12 22 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars PB PB B PB B B Y Y Y 22 22 16 21 15 14 8 10 8 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun doğu ve batı bölgeleri parçalı ve çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Ege, Batı Akdeniz’in iç kesimleri, Doğu Karadeniz’in doğusu ile Doğu Anadolu’nun doğusu yağmur ve sağanak yağışlı geçecek. Hava sıcaklığı yurdun iç ve batı bölgelerinde 24 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih Y Y Y Y B Y Y Y Y 3 6 7 10 11 11 11 9 15 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y Y Y Y Y Y Y Y 15 15 21 17 19 19 20 22 17 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı PB PB Y PB B A Y B A 15 21 16 23 15 20 19 25 23 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ye yorumlandı, manşetlere geçti. Gerçek DMM Bey’in açıkladığı ve medyanın sağduyu olarak yansıttığı gibi mi? Açıklanan metin dikkatle okunursa AKP’nin amaçlarında dünden bugüne önemli ve yeni fazla değişiklik olmadığı görülebilir. İki aydır genel başkanları neler geveliyorsa, yol haritasında bunlar kapalı ifadelerle yineleniyor. Özetlemek gerekirse; AKP cephesinde önemli bir değişiklik yok! ??? Önce eleştirisel ağızlara bir parmak bal uzatılıyor. “Sayın genel başkanları” tarafından “tayin edilen çalışma grupları tarafından mahkeme sürecinin kendi mecrasında yürütülmesi” kararlaştırılıyor. Tabii medyamız bu kısa ifadeyi, AKP’de yargıya saygı ve alacağı kararı baştan kabullenmek diye yorumluyor. Oysa kazın ayağı böyle mi? AKP, genel başkanın (RTE’nin) saptayacağı “çalışma gruplarından” birini, örneğin Anayasa Mahkemesi kulislerini izlemeye memur edebilir. Bu grup artık geceleri mi olur yoksa gündüz gözüyle mi, bu yanı elbet bilinmez, örneğin Anayasa Mahkemesi Başkanı veya AKP anlayışına koşut gördükleri üyelerle görüşmeyle görevlendirilebilir. Bir diğer grup da Yüksek Mahkeme’ye sunulacak yazılı ve sözlü savunmaları toparlamak görevini üstlenebilir. ??? Ne var ki bütün bunlar AKP’nin yargıya saygısını ve güvenini yansıtmıyor. DMM Bey uzun uzadıya, tabii içinde bol miktarda ulusal irade, demokrasi ve parlamento sözcükleri geçen ve asıl amaç olan AKP’nin kapatmaya karşı duruşunu içeren ifadeler sıralıyor... “Elbette mahkeme süreci kendi içinde yürüyecektir” diyor demesine de, işte bu noktada AKP baklayı ağzından çıkarıyor: Amma ve de lakin; “ …ülkemizin istikrar ve huzurunu, birlik ve bütünlüğünü koruyacak tedbirler almak da siyaset kurumunun görevidir…” diyor. Bu görevi üstlenecek siyaset kurumu mevcutlardan hangisi? Elbette AKP! Açıklamada “çözüm zemini” olarak TBMM gösteriliyor. Böylece siyaset kurumunun ikinci ayağı ise kuşkusuz parlamento ve parlamentoda çoğunluğu elinde tutan AKP oluyor. Açıklamada bir de “siyaset kurumu içinde ‘mutabakat’ arayışlarının süreceğini” ifade eden satırlar var. Bu da bir başka uyutma yöntemi. AKP, CHP’nin ve koşulları kabul edilmeyen MHP’nin partiyi ve RTE’yi kurtarma amacıyla hazırlanacak anayasaya destek vermeyeceklerini adı gibi biliyor. Parlamentoda tek başına kalır, anayasa değişikliğini yeterli oyla geçiremezse, referanduma gitme yolunda muhalefeti suçlamaya hazırlanıyor. “Demokrasinin genişlemesi çabama kısır particilik dürtüleriyle karşı çıktılar, kapatılmamı engelleyecek anayasayı referanduma götürmek zorunda kaldım” demeye hazırlanıyor. Uzlaşma, çözüm olanakları ararken hangi kapıyı açarsan karşına AKP amaçları çıkıyor. ??? Eğri oturup doğru konuşalım. AKP’nin Merkez Karar ve Yürütme Kurulu’nda alınan kararların, RTE’nin iki aydır il il dolaşarak söylediklerinden bir santim farkı yok. Sadece MKYK kararı RTE’nin söylediklerini düzgün bir metinde toparlamış ve kimi yeni siyasal hikmetler ortaya atıyormuş gibi DMM Bey’in davudi sesiyle kamuoyuna sunuluyor. Pekâlâ AKP neyi açıklıyor? Şunu: AKP, Anayasa Mahkemesi’ndeki gelişmeleri kulisiyle, hukuksal yanıyla özenle izleyecek ve: Kararın aleyhte, partinin kapatılması ve RTE’nin siyaset dışı kalacağı biçimde çıkacağını kestirdiği gün: Partilerin kapatılmasını zorlaştırdığı ayağıyla parlamentoya AKP’yi ve RTE’yi kurtaracak anayasa değişikliğini getirecek! Kanıt mı? RTE ta kendisi. Bugüne dek herkese yutturduğunu sandığı alaturka siyaset oyunları… ‘Selçuk’un özel hayatı ihlal edildi’ Hukukçular, Ergenekon soruşturmasında Başyazarımız İlhan Selçuk’a özel hayatına ilişkin sorular yöneltilmesinin hukuksuz olduğunu vurgulayarak ‘Telefon dinlemede elde edilen özel hayata ilişkin bölümler derhal imha edilmeliydi’görüşünü kaydettiler İstanbul Haber Servisi Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarımız İlhan Selçuk’a Ergenekon soruşturması kapsamındaki sorgusunda, özel hayatına ilişkin sorular sorulmasının yasaya açıkça aykırı olduğunu ifade eden ceza hukukçuları, “Selçuk’un özel hayatının ihlal edildiğini” belirttiler. Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ümit Kocasakal, olayın sorgu için çağrılma süreci ve ifadenin alınmasında yöneltilen soruların içeriği olmak üzere iki boyutu olduğunu söyledi. Kocasakal, Yeni Ceza Muhakemesi Yasası’nın (CMY) 145. maddesinde, ifadesi alınacak ya da sorgulanacak kişinin davetiye ile çağrılacağı, gelmez ise zorla getirileceğinin yazdığını anımsatarak “Ne zaman zorla getirilebilir? Hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan kişiler... Bunun için de kişinin suçu işlediğine dair kuvvetli olguların olması gerekir. Kişinin kaçabileceği, delilleri karartabileceği ya da tanıkları baskı altında tutabileceği gibi emarelerin bulunması gerekir” dedi. Selçuk’un gözaltına alınması sürecinde bunların hiçbirinin olmadığına dikkat çeken Kocasakal, “Yasa kasten ihlal edildi, idare tamamen keyfi davrandı. Bence yetkiyi veren ve yerine getirenler, görevi kötüye kullanma suçu işledi” ifadesini kullandı. Kocasakal, CMY’nin 147. maddesine göre sorguya alınan kişiye suçun anlatılması gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Sorular da ancak ve ancak isnat edilen bu suça ilişkin olabilir. ‘Falan gün neredeydin, falancayı tanıyor musun’ gibi sorular sorulamaz. Bu özel hayatın gizliğini ihlaldir. 148. maddeye göre sorgulanan kişinin beyanı özgür ifadesine dayanmalı. Bu nedenle kişiye kötü davranma, işkence, ilaç verme, yorma, aldatma gibi müdahaleler yapılamaz. Oysa İlhan Selçuk gibi belirli yaştaki biri, sabaha karşı evinden alınıyor, aç bilaç yorgun bir halde sorgulanıyor. Bu yasak sorgudur. Bu süreç tamamıyla hukuksuz. Bir şeyleri bulandırma, örtbas etme amacı var.” ‘Ergenekon’da suç ne?’ Ceza avukatı Kemal Kumkumoğlu da şüphelilere ilişkin araştırma yapılırken telefon dinlemenin en son başvurulacak yöntem olduğuna dikkat çekerek “Dinleme, söz konusu suça ilişkin başka bilgi ve belgeye ulaşılamayan hallerde devreye girer. Oysa polis en baştan telefon dinleyerek en rahat yolu seçiyor” değerlendirmesini yaptı. Kumkumoğlu, telefon dinlemenin sonucunda elde edilen kayıtlardan, özel hayatla ilgili kısmın derhal imha edilmesi gerektiğini vurgulayarak “Hatta bu konu tekrar konuşulmamalı, savcı bile özel hayatla ilgili kısımlara bakmamalı” ifadesini kullandı. Hukuktaki, “Savunma suçlamayla başlar” ilkesinin altını çizen Kumkumoğlu, “Sorgulanan kişi, özel hayatının baskısını üzerinde hissetmemeli. Özel hayat konuları bir kenara bırakılarak sadece bahsi geçen suça ilişkin sorular sorulmalı. Özel hayata ilişkin soruları katiyen sorulamaz. Bireylerin özel hayatına yüksek özen gösterilmeli. Sorgulamada kişiye, suçlamanın temeli açıklanmalı. Oysa kimse henüz Ergenekon soruşturmasında suçun ne olduğunu, kimlerin bu suça katıldığını bilmiyor” dedi. Sorgulama AİHS’ye aykırı 14 Mart, 1 Nisan ve 6 Nisan eylemlerinin ardından yarın da tüm illerde sendikalar ve meslek örgütleri tarafından kitlesel eylemler gerçekleştirilecek.Ankara’da 12.30’da TBMM önünde buluşulacak. ‘KİŞİSEL VERİ’ TASARISI Irk, din ve özel yaşam verileri işlenemeyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kişisel Verilerin Korunması Yasa Tasarısı’yla kişisel veriler belirli şartlar dışında yalnızca ilgilinin rızasıyla kayıt altına alınabilecek. Kişilerin ırk, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ya da inançları, dernek, vakıf ve sendika üyeliği, sağlık ve özel yaşamları ve her türlü mahkumiyetleri ile ilgili kişisel veriler işlenemeyecek. Ancak kişisel verilerin, özel yaşamın ve aile yaşamının gizliliğinin korunmasını sağlayacak yeterli önlemlerin alınması şartıyla bazı durumlarda işlenmesi mümkün olabilecek. Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan tasarıya göre kişisel veriler üçüncü kişilere aktarılamayacak. Ancak aktarmayı isteyen gerçek ve tüzelkişilerin belirli bir olayda yasadan doğan bir görevini yerine getirmesi için bu bilgiye gereksinim duyması durumunda ya da milli güvenliğin ve milli savunmanın sağlanması, suçun önlenmesi, soruşturulması amacıyla yapılan istihbari faaliyetlerle ilgili olarak yasadan doğan bir görevin yerine getirilmesi için gerekli olması durumunda da kamu kurum ve kuruluşlarınca kişisel veriler ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılabilecek. Kamu kurum veya kuruluşlarının görev alanlarıyla ilgili konularda yapacakları talep üzerine, gizlilik esaslarına göre görev yapan personelin bilgileri hariç olmak üzere, kişilerin nüfus kayıt örnekleri ve adresleri bildirilecek. Kişisel takip yapılabilecek Herkes ilgili birimlere başvurarak, kendisiyle ilgili kişisel veri kaydedilip kaydedilmediğini öğrenme, kaydedilmişse bunları talep etme, verinin içeriğinin eksik ya da gerçeğe aykırı olması durumunda bunların düzeltilmesini, hukuka aykırı olması durumunda ise silinmesini, yok edilmesini ya da aktarımının engellenmesini ve buna göre yapılacak işlemlerin, verilerin açıklandığı üçüncü kişilere bildirilmesini isteme hakkına sahip olacak. Yasayla verilen görevleri yapmak üzere, Başbakanlığa bağlı Kişisel Verileri Koruma Kurumu kurulacak. Hukuka aykırı olarak kişisel verileri işleyen kişiler Türk Ceza Yasası uyarınca cezalandırılacak. Hükümet, SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı bir kez daha uyarılacak Emekçiler yarın Meclis önünde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipler Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası (SSGSS) Yasa Tasarısı’na karşı yarın TBMM önünde kitlesel eylem yapacak. DİSK, KESK, TMMOB, Türk Tabipler Birliği ve Türk Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan ortak açıklamada, SSGSS Yasa Tasarısı’na karşı yarın tüm illerde kitlesel eylem gerçekleştirileceği ve aynı gün saat 12.30’da TBMM önünde bir araya gelerek yasaya karşı tepki verileceği bildirildi. Açıklamada, yasa tasarısının sosyal devlet anlayışının tasfiyesi anlamına geldiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi: “Bu tasarı yasalaştığında hepimizin, tüm yurttaşlarımızın sağlık ve sosyal güvenlik hakları büyük tahribata uğrayacaktır. Bu tasarının yasalaşması halinde, sağlık hizmetlerimiz elimizden alınmış olacaktır. AKP hükümeti’ni 14 Mart’ta uyardık, 1 Nisan’da uyardık, 6 Nisan’da uyardık. Kulaklarını tıkadılar, emekçinin sesini duymazdan geldiler. AKP’yi uyarıyoruz, emek ve meslek örgütlerinin söylediklerini dikkate alın. Yüzünüzü IMF ve Dünya Bankası’na değil, çalışma ve emekçiye döndürün.” ŞEHİRHATLARI VAPURLARI Sendikalı işçilere taşeron baskısı İstanbul Haber Servisiİstanbul Deniz Otobüsleri (İDO) AŞ’ye 2005 yılında devredilen ve taşeronluğunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı BİMTAŞ AŞ’nin yaptığı şehirhatları vapurlarında görevli 80 işçi sendikaya üye oldukları gerekçesiyle işten atıldı. Türkİş’e bağlı Türkiye Denizcilik Sendikası (TDS) Genel Başkanı Turhan Uzun, sendika üyesi 116 işçinin yargıya başvurması üzerine taşeron firma yetkililerinin “ya davanızı geri alırsınız ya da sözleşmeniz iptal olur” yönünde tehditleriyle karşılaştıklarını belirterek, “Uzman denizcilerin anayasal hakları olan sendikaya üye olma hakları engelleniyor” dedi. TDS üyesi bir grup dün Karaköy’deki Şehirhatları İskelesi önünde BİMTAŞ’ın sendikalı işçiler üzerindeki baskısını protesto etti. Grup adına basın açıklaması yapan Turhan Uzun, şehirhatları personelinin İBB’ye devri sırasında işçilerin sendikaya üye olmaları konusunda anlaşma sağlandığını anımsatarak, İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın ve İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy’un sözlerini tutmadığını söyledi. Uzun, BİMTAŞ yöneticilerin işçilere, “bu sendika yakında kapanacak, boşuna üye olmayın” yönünde söylemlerde bulunduklarını kaydetti. Eskihisar İskelesi’nde görevli usta gemici Ufuk Kandakçı, İstanbul 3. İş Mahkemesi’nde davasının sürdüğünü belirterek, taşeron firma yetkilileri tarafından tehdit edildiği gerekçesiyle dün savcılığa suç duyurusunda bulundu. Galatsaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Köksal Bayraktar da dün Milliyet gazetesinde konuya ilişkin yayımlanan yazısında, Yeni Ceza Muhakemesi Kanunu’na (CMK) göre kişinin sorgulanması sırasında özel hayata ilişkin, iş ve aile ilişkilerini konu edinen soruların sorulamayacağına dikkat çekti. Prof. Bayraktar, yazısında şu görüşlere yer verdi: “Sorgulanan kişinin mesleki etkinliklerinin gün ve yer itibariyle ortaya konulması, davetlerden söz edilmesi, arkadaş çevresinden isimlerin sayılması, aile yaşantısının ortaya konulması ve bunlarla ilgili açıklama talep edilmesi, yorma, aldatma ve ruhsal müdahale olarak kabul edilebilir. Bu gereklilik ve özelllik Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3 a maddesinde de yer almaktadır.” SOSYAL GÜVENLİK YASASI Gazetemize yönelik molotofkokteylli saldırının sanığı Şinal’ın ifadeleri ortaya çıktı İşten ayrılana 90 gün sağlık hizmeti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda çalışanların birçok kazanılmış hakkını yok eden Sosyal Güvenlik Yasası’nın görüşmelerine devam edildi. Tasarının 42. maddesinde yapılan değişiklikle, işten ayrılan sigortalıların sağlık hizmetlerinden yararlanma süresi 10 günden 90 güne çıkarıldı. Genel kurulda, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda değişiklik öngören tasarının 2. bölümünün görüşülmesine devam edildi. Görüşmelerine geçen hafta başlanan 42. madde üzerinde hükmetin verdiği önergeyle değişiklik yapıldı. Kabul edilen önergeye göre, 18 yaşını doldurmayanlar, tıbben başkasına muhtaç olanlar, acil haller, iş kazası ve meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, koruyucu sağlık hizmetleri ve analık halleri dışında, sağlık hizmetlerinden yararlanmak için son 1 yıl içinde toplam 90 gün genel sağlık sigortası primi ödeme koşulu aranacak. BağKur ve Türkiye’de ikamet eden ve başka bir ülke mevzuatı kapsamında olmayan yabancı ülke vatandaşlarında bu süre 60 gün olacak. SSK’liler, zorunlu sigortalılıkları sona erdiği tarihten itibaren 90 gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanabilecek. Tasarıda bu süre 10 gün olarak yer almıştı. İlhan Selçuk’a suikast planı İstanbul Haber Servisi Gazetemize yönelik molotofkokteylli saldırı düzenlediği gerekçesiyle tutuklanan Bedirhan Şinal’ın polis ifadesi, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk’a suikast planını ortaya çıkardı. Suikast emrini ise mafya lideri Sedat Peker’in verdiği öne sürüldü. Milliyet gazetesinde dün Tolga Şardan imzasıyla yayımlanan habere göre, tutuklu sanık Şinal, ifadelerinde Selçuk’a suikast planını şöyle anlattı: ? Bayrampaşa’da, bana ve anneanneme yardım eden, 10 yaşından beri tanıdığım, çete suçundan cezaevine düşen Eyüp Ülkü Ocakları Başkanı Bora Ballı, Seyhun Zaim ve Sinan Çetin’le yattım. Bağımsız milletvekili adayı Tuncay Şeyranlıoğlu’nu öldüren Bayram Demir, Ballı’ya, İlhan Selçuk’un vurulması eyleminden bahsetti. ? Bora Ağabey’e bu işi yapıp yapamayacağını teklif etti. Bora Ağabey kabul etti, karşılığında ne alacağını sordu. O da “Güzel şeyler alacaksın. Sen de, biz de memnun olacağız” dedi. Akşam Ballı ile yalnız konuşurken “Bak Bedirhan, Selçuk istediği adamı getirir, istediğini götürür. Derin devlet ilişkisi var. Güçlü biri. Bu kadar büyük... Bu işi yaparsak senin de hayatın değişir. Anneannen daha iyi yaşar, ona para göndeririz” dedi. Suikast bedeli 20 bin YTL ? Bayram Demir, Bora Ağabey’e paranın nereden, ne şekilde alınacağını söyleyecekti. Bora Ağabey de bana cezaevinden parayı kimden ve nasıl alacağımı. 20 bin YTL alacaktım. Para anneanneme gelecekti. Ben cezaevine girdikten sonra anneanneme para vermeye devam edeceklerdi. Bana avukat tutup cezaevinde de bakacaklardı. ? Cezaevinde İlhan Selçuk konusu aklımdan çıkmıştı.Televizyonlarda Selçuk’un gözaltına alındığını duydum. Anneannemin cep telefonu çaldı. Seyhun arayıp “Oğlum, bizim sözümüz sizde geçmiyor mu? Biz sizin abiniz değil miyiz” dedi. Selçuk’un gözaltına alındığını belirterek işimi bitirmediğim için bana kızdı. “Kolunu, bacağını kıracağım, öldüreceğim” dedi. Telefonu alan Ballı, “Biz içerideyken bizi dinlemiyorsun. Bu işin dışarısı da var” dedi. ? Demir’in grubu, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç’i vuracaklarını söylüyordu. İnşaat ve diğer işlerine engel oluyormuş. Ballı sürekli Orhan Pamuk’u öldüreceğimizi söylüyordu. Pamuk’un 1 milyon dolara ev aldığını söylüyordu. ? Plana göre, Selçuk’u vuracağım silahı Ballı temin edecekti. Selçuk hakkında bilgi toplayacak durumda değildim. Oturduğu yeri ve gazeteyi, ne zaman gelip gittiğini bilmiyordum. Beni sürekli aramalarından dolayı ben de Cumhuriyet gazetesine yönelik bir eylem yapmayı düşündüm. Aklıma önce gazeteye ateş etmek geldi. Ancak basit olur diye vazgeçtim. Sonra aklıma el bombası atmak geldi. “Bunu yaparsam ağır mı olur” düşüncesine kapıldım. Sonra aklıma molotof atmak geldi. Hatemo da listedeydi ? Cezaevinde ben, Bora Ballı, Seyhun Zaim, Sinan Çetin’in olduğu ortamda, Rober Hatemo’nun İstiklal Marşı’nı bir i... gibi söylemesi nedeniyle ayaklarına sıkılması konusu görüşüldü. Eylemi cezaevinden çıktıktan sonra Seyhun yapacaktı. Sponsorluğunu Bayram üstlenecekti. İzmit çetesi diye bir grup vardı. Herkes eylemin yapılmasına destek olacaktı. Demir, eylemi yapacak kişiye 50 bin YTL vereceğini söylüyordu. C MY B C MY B