25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Yurtdışındaki yeşil sermaye mağdurlarına, AKP’yi 2. kez seçerlerse sorunlarının çözüleceği söylenmiş AVRUPA GÜRAY ÖZ Avrupa’daki camilerde oy avı ZEYNEP ŞAHİN Eskimeyen Zamana Övgü FRANKFURT/Main Cumhuriyet gazetesinin Frankfurt bürosu iki küçük kasabanın, Walldorf’la Mörfelden’in ortalarında, irili ufaklı işyerlerinin, sanayi kuruluşlarının bulunduğu bir yerdedir. MörfeldenWalldorf evvel eski solun kalesi sayılan yerleşim bölgesidir. Walldorf sosyal demokrattır. Mörfelden ondan biraz daha solda, sosyalistlerin, komünistlerin epeyce oy aldığı, belediye meclisine temsilcilerini yolladıkları bir küçük kasabadır. Bürodan çıktım, çayırların içinden, ıslatmayan bir yağmurun altında Mörfelden tren istasyonuna, Bahnhof’a doğru yürüdüm. Kasaba sakinleri için hâlâ anlam taşıyan, vefa duygularıyla konulmuş sokak isimlerini okuyarak ilerledim. Liebknecht sokağını boydan boya yürüdüm. Heine sokağını geçince trenlerin uğultusu, raylar üzerinden kayıp giden hışıltısı ulaştı kulağıma. Osman’dan ödünç aldığım kırık şemsiyeyi açtım. Beyaz saçları, yumuşak bakışlarıyla gülerek yaklaşan yaşlı hanımefendi, “Yenilenme zamanı gelmiş şemsiyenizin, delikanlı” dedi. Delikanlı lafına fazla takılmayın, Almanlar yaşını başını almışlara özellikle “delikanlı” derler. Güldüm. “Haklısınız ama yine de işe yarıyor” diye mırıldandım. SBahn sessiz ve kınayan bakışlarla kafalarını sallayan, hızlanan yağmura kaygıyla bakan Alman teyzeler, gürültücü Türk gençleriyle doluydu. Frankfurt Hauptbahnhof ana tren istasyonu hiç değişmemişti. ??? Almanya hiç değişmez mi? Galiba değişmez. Değişmeyen görüntünün altında tıkır tıkır işleyen bir sistemin cansıkıcı uğultusudur duyduğunuz uğultu. Alman politik dünyası kendinden, yerinden memnun sistem adamlarından oluşuyor. Muhafazakârlar yıllar sonra kendilerine gelen ve sosyal demokrat destekle sürdürdükleri iktidarlarından mutludurlar. Sosyal demokratlar belki de muhafazakârların desteğiyle kurabilecekleri bir hükümetin düşüyle sıranın kendilerine gelmesini, neoliberal politikaların ayrıntılarında sürdürdükleri “mücadelenin” sonuç vermesini bekliyorlar. Daha soldakilerin iktidar düşleri yoktur. Var olmanın, sistemin vazgeçilmez parçası olmanın dayanılabilir, koruyucu rahatlığı içindedirler. Sistem onların dayanılabilir eleştirilerine, arada bir rahatlama sağlayan muhalefetlerine muhtaçtır. ??? Türkiye ise başka bir hamurdandır. Bizde kavgalar şiddetlidir. Uzaktan bakınca daha net görünen ülkemin siyasetinde hilenin, desisenin her türünün, oyunların en çetrefilinin büyük bir maharetle oynandığını daha iyi anlayabiliyorum. Milliyetçi muhafazakâr dünyanın karanlık güçlerinin iç hesaplaşmalarına yurtseverlerin karıştırılmak istenmesindeki sır buradan daha iyi görülebiliyor. Çetelerin arkasındaki güçlerin sırıtan yüzlerini bir sis perdesinin arkasında bırakabilmek için olgular birbirine karıştırılırken, sokak başlarına yerleştirilmiş sahte iz sürücüleri, medyadaki köşelerinden borazan çalmaktadırlar. Sıvas’taki yangının külü soğumamış, Çorum’un, Maraş’ın yangını bunca yıla rağmen sönmemiş, Susurluk’ta açığa çıkan çetenin üyeleri, yönlendiricileri yeniden işbaşına geçmişlerdir. Sisin dumanın arkasında görevdedirler. Gerçekte izler, gerçeği kuşkuya yer bırakmayacak açıklıkta göstermektedir, ama şu devirde her türlü abra kadabra mümkün, maktulü katil ilan etmek mubahtır. Neoliberal yanılgının soldan devşirme çığırtkanlarıysa katilleri, azmettiricileri değil, yurtseverleri kendilerine hedef seçmişlerdir. Seçimleri yerinde ve ideolojiktir. Şimdi yeniden antikomünizmi hortlatmanın zamanıdır. Yurtseverleri hedef tahtasına oturtmak, ucuz “demokratlık” modadır. Demokratlığın gerçek ölçülerini gözlerden kaçırmanın, yoksulların, var olan azıcık sosyal hakları her gün biraz daha tırpanlananların yer almadığı bir “siyaseti”, bir “demokrasiyi” rahatlıkla içine sindirmenin zamanıdır. ??? Frankfurt’ta Mörfelden’de Liebknecht sokağından Heine sokağına dönerken bunları düşündüm. Yağmur sessizce yağıyordu. İçimde buruk bir sevinçle dolaştım sokaklarda. Yarın Römer meydanında bir karnaval havasında geçecek 1 Mayıs törenlerini izleyeceğim. Peki benim ülkemde işçiler, emekçiler, meydana çıkabilecekler mi? Çiçekler içinde, neşe içinde, hak aramanın kararlılığıyla, gururuyla yürüyebilecekler mi? Eskimeyen zamandaki tazeliği anlayabilecek mi insanlar? eposta: guray.oz@cumhuriyet.com.tr ANKARA AKP’nin, 22 Temmuz Genel Seçimi öncesi yurtdışındaki milli görüş camilerinde “oy avcılığına” çıktığı öğrenildi. Yeşil sermaye mağduru yurttaşlar, kendilerinden AKP’yi ikinci kez seçmelerinin istendiğini, bu kez sorunlarının çözüleceği vaadinde bulunulduğunu belirterek, “Başka bir parti gelirse ya da koalisyon olursa sizinle kimse ilgilenmez” dendiğini de vurguladı. AKP’nin iktidarı süresince hiçbir şey yapmadığı yeşil sermaye mağdurlarından, 22 Temmuz öncesi oy isteme atağına kalktığı; gümrüklerde kullanılan oylarda yüzde 56.75’lik oran ile birinci çıkmasının ardında da bu atağın olduğu bilgisi alındı. Gümrüklerde, 228 bin 19 seçmen oy kullanmış, bunların 128 bin 694’ü ise AKP’ye oy vermişti. Bu oy oranı ? AKP’nin, iktidarı süresince hiçbir şey yapmadığı yeşil sermaye mağdurlarından 22 Temmuz öncesi oy isteme atağına kalktığı; gümrüklerde kullanılan oylarda yüzde 56.75’lik oran ile birinci çıkmasının ardında da bu atağın olduğu bilgisi alındı. ‘Milli Görüş camileri’nde yapılan ‘bilgilendirmeler’de hem tehdit hem de vaatte bulunulduğu öğrenildi. yüksekliğinin arkasında “milli görüş camileri”nin olduğu öğrenildi. Yeşil sermaye mağduru gurbetçi yurttaşlardan oy isteyen AKP’nin, bu camilerde, açıktan ya da gizli bilgilendirmelerle “hem tehditte hem vaatte bulunduğu” bilgisi alındı. da yeşil sermayeye yatırım yapmamızı söyleyenlerin partisiydi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve birçok bakanı, biz buradaki milli görüş camilerinden tanıyoruz. Bizim sorunumuza çözüm bulacaklarını, giden paralarımızı alabileceğimizi düşünmüştük. Ama AKP hükümeti 5 yılda sadece yalan ve dolan hükümeti oldu; bizi görmezden geldi” dedi. Doğan, bunun üzerine yurtdışında yaşayan gurbetçilerin ve onların Türkiye’de yaşayan yakınlarının “kesinlikle AKP’ye oy vermeme” kararı aldığına dikkat çekerek “Bu AKP için önemli bir oy kaybı demekti. Bunun farkında oldukları için seçimden önce harekete geçtiler” diye konuştu. Doğan, AKP’ye oy toplamak için milli görüş camilerinin kullanıldığına vurgu yaparak, “Bu camilere giden, ibadet eden kişilere yoğun bir propaganda yapıldı. ‘AKP hükümeti geçen sefer kötü bir ekonomi devraldı. Bir yandan CHP muhalefetiyle uğraştı, öbür yandan ekonomiyi düzeltmeye çalıştı. Onun için sizin sorunlarınızla ilgilenemedi. Şimdi ekonomi düzeldi ama seçim geldi. Eğer 2. bir AKP hükümeti gelirse paralarınızı alabilirsiniz. Ama başka bir parti gelirse ya da koalisyon olursa, sizinle kimse ilgilenmez’ diyerek bizlerden oy istediler” bilgisini verdi. Doğan, haklarını aramaya çalışan gurbetçi yurttaşların üstü kapalı tehdit edildiğini de belirterek, basına bilgi vermeye devam etmeleri, muhalefet partilerinden yardım istemeleri, seslerini duyurmaya çalışmaları halinde zarar göreceklerinin söylendiğini kaydetti. Doğan, “Eğer bu şekilde davranmaya devam edersek, başta Almanya’da olmak üzere geçinmek için bulunduğumuz ülkeden aldığımız sosyal yardımların kesilebileceğini söylediler” diye konuştu. Hem tehdit hem vaat Yeşil sermaye mağduru yurttaşlardan, Almanya’da yaşayan Hanifi Doğan, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, 22 Temmuz öncesi milli görüş camilerinin AKP’ye oy isteyenlerle hareketlendiğini söyledi. Doğan, “Bir önceki seçimde bunlara oy vermiştik, çünkü zamanın ‘Mağduriyeti kullandılar’ AKP’nin milli görüş camileri aracılığıyla gurbetçilerin mağduriyetini kullandığını belirten Doğan, “Yeşil sermaye vurguncularından hesap sorulmasını istiyoruz. Ailelerimiz dağıldı, insanlar hastalandı, intihar edenler oldu. Ama bunların sorumlularına hiçbir şey olmadı” dedi. ŞİKÂYETÇİ OLDULAR SORUŞTURMA AÇILDI Öğretmen ve öğrenciye müdür dayağı Hayal için bildirim yok ? İstanbul Haber Servisi Gazeteci Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin yargılanan Yasin Hayal’in, 2005 yılında Trabzon’daki bombalama olayıyla ilgili cezasını çekmek üzere gönderildiği Bayrampaşa Cezaevi’nden tahliyesinin ardından takip edilmesi amacıyla İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne herhangi bir bildirim yapılmadığı belirtildi. Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, dün bir gazetede yayımlanan “İstanbul polisi Hayal’i es geçti’’ başlıklı haberde, “İstanbul polisinin Yasin Hayal’i takip etmeye gerek görmediğinin belirlendiği’’ şeklinde bir iddiaya yer verildiği dile getirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çayyolu’ndaki bir ilköğretim okulu müdürünün, 1 öğretmen ile 2 öğrenciyi dövdüğü iddia edildi. Dövüldüğü iddia edilen öğretmen ve 2 öğrencinin velisi, jandarmaya başvurarak okul müdüründen şikâyetçi oldu. Öğretmen ve öğrenciler, daha sonra Ankara Adalet Sarayı’ndaki Adli Tıp Kurumu’nda sağlık kontrolünden geçirildi. İddialara göre, Çayyolu Ümit İlköğretim Okulu 7. sınıfa öğrencileri S.A. (13) ve Y.K. (13), fen bilgisi öğretmenleri Pakize Ummak’ın bilgisi dahilinde laboratuvara gittiler. Okul müdürü Semiha U, iki öğrenciyi “gürültü çıkardıkları” gerekçesiyle dövdü. Sınıflarına dönen öğrencilerin yüzündeki kızarıklıkları gören fen bilgisi öğretmeni Ummak da müdür Semiha U’nun yanına giderek duruma tepki gösterdi. Afla dönen öğretmenin türban ısrarı İSKENDERUN (Cumhuriyet) Hatay’ın İskenderun ilçesinde sınıf öğretmeni olarak görev yaparken 8 yıl önce derslere türbanlı girdiği gerekçesiyle Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla memurluktan çıkarılan Sultan Kekeç (41), afla geri döndü. Kekeç, okulda türban takmaktan vazgeçmedi. İskenderun’a bağlı Bitişik köyündeki ilköğretim okulunda görev yapan Sultan Kekeç, Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne uymadığı gerekçesiyle 2000 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’na şikâyet edildi. İncelemeler sonucunda 27 Eylül 2000’de “Milli eğitimin temel amaç ve ilkeleri, öğretmenlik mesleğinin önemi ve özelliği, suçun niteliği” göz önüne alınarak 657 sayılı kanunun 125/ea maddelerine göre, devlet memurluğundan atıldı. Ancak 4 Temmuz 2006’da çıkarılan “Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında 5525 Sayılı Kanun” üzerine Kekeç, yeniden görevine döndü. Fotoğraf: SERDAR AĞIR Bir süre izin aldı Aynı okulda göreve başlayan Kekeç, türban takmaktan vazgeçmedi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda okul bahçesinde düzenlenen törene de türbanla katılan Kekeç, basın mensuplarının çekimleri sırasında öğrencilerin yanından uzaklaşarak velilerin arasına karıştı. Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri, Kekeç ve okul müdürü hakkında soruşturma başlatıldığını açıkladılar. Kekeç’in de bir süreliğine izne ayrıldığı öğrenildi. 27 yıllık öğretmen Müdür Semiha U. ise Ummak’a, “Sen kim oluyorsun da benden hesap soruyorsun’’ diye çıkıştı. Tartışmanın büyümesi üzerine Semiha U’nun, Ummak’a “saldırdığı’’ öne sürüldü. Yüzünde darp izleri bulunan Ummak, okula görevlendirmeyle gittiğini belirterek “27 yıllık meslek hayatımda ilk kez böyle bir şeyle karşılaştım’’ dedi. SSK kuyruğu 1 kilometreyi buldu TBMM’de kabul edilen Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın geç emekli olma yaptırımından etkilenmek istemeyenler, eski sisteme göre sigortalı olmak için son başvuru tarihi olan 30 Nisan’a bir gün kala SSK Bölge Müdürlükleri önünde kilometreleri bulan kuyruklar oluşturdular. Alsancak’taki SSK İzmir Bölge Müdürlüğü önündeki kuyruk, ara sokaklardan da dolanarak Cumhuriyet Alanı’na dek uzadı. Yıldırım’ın ifadesi alındı ? İstanbul Haber Servisi Reklamcı Özol Yici’yi öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Deniz Yıldırım’ın, “Ergenekon soruşturması’’ kapsamında ifadesi alındı. Tutuklu bulunduğu Bayrampaşa Cezaevi’nden Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne getirilen Yıldırım, “Ergenekon Soruşturması’’nı yürüten cumhuriyet savcısının odasına çıkarıldı. “Şüpheli’’ sıfatıyla ifadesi alınan Yıldırım, daha sonra jandarma eşliğinde tekrar cezaevine gönderildi. Bekar, AKP’li Yenimahalle Belediyesi’nde sürekli, kadrosu ile ilgisiz işlerle yıldırılmak isteniyor Sendikalı şef araç sayıyor görevlendirilmesinde “hukuka uygunluk bulunmadığını” tespit etti ve beleANKARA KESK’e bağlı Tüm Beldiyenin kararını iptal etti. Bunun üzerine Sen’in Ankara 2 No’lu Şube Sekreteri Bekar, 10 Ağustos 2007’de buradan alıHüseyin Bekar, AKP’li Yenimahalle Benarak tekrar merkeze çekildi. Ancak bu kez lediyesi’nin baskılarıyla mücadele ediyor. de belediyenin girişinde bulunan iki adımBekar, şef kadrosunda olmasına karşın lık bir kulübede, adeta “mesai hapsine” belediye tarafından önce Mamak çöplübaşladı. Bekar, hiçbir iş yapmasının olağüne “çöplük memuru” olarak yollandı. naklı olmadığı bu kulübede, belediyeye geŞimdi ise buradan alınarak len giden araçları saymak, Yenimahalle Belediyesi binakayıt altına almakla gö? Tüm BelSen’in Ankara 2 No’lu Şube Sekreteri olan Hüseyin sının kapısının önündeki kurevli olduğunu söyledi. lübede, “gelen giden araçYenimahalle BelediyeBekar, şef kadrosunda olmasına karşın AKP’li Yenimahalle ları saymak” üzere görev Belediyesi tarafından geçen yıl Mamak çöplüğüne “memur” olarak si’nin bu kararını da yarlendirildi. yollandı. Mahkeme, belediyenin kararını iptal etti. Bekar şimdi ise gıya taşıyan Bekar, şimAKP’li Yenimahalle Beledi yine hukuktan çıkacak Yenimahalle Belediyesi binasının kapısının önündeki kulübede, diyesi’nin baskılarıyla 2 yılsonucu bekliyor. Bekar, “gelen giden araçları saymak” üzere görevlendirildi. dır mücadele ettiğini belirtişef kadrosundaki birinin yor Hüseyin Bekar. Yenimabu tür işlerde görevlendihalle Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlü yıt altına almak, döküm sahasında kar rilemeyeceğini, “çöplük memuru” gibi bir ğü’nde çalışan ve Tüm BelSen’in Anka şılaşılan sorunların çözümü için çalış tanımın ise bulunmadığını belirtirken “Bera 2 No’lu Şube Sekreteri olan, çalıştığı mak, rapor hazırlamak ve oluşacak lediyeye sendikal görevlerimi yürütemüdürlüğün Tüm BelSen İşyeri Temsil mağduriyetleri belediyenin Temizlik bilmem için merkez binada başka bir biciliği’ni de yapan Bekar, sürekli kadrosuy İşleri Müdürlüğü’ne bildirmek”ti. rime verilmem için dilekçe yazdım. Çünla ilgisiz işlere verildiğini, atıl durumda bukü bu yasada da var; ben işyeri temsillunacak şekilde görevlendirildiğini, bu ‘Kulübede mesai hapsi’ cisi olduğum için çalışanlarla bir arada Tuvaleti dahi bulunmayan, çöplüğün bulunup sendikal faaliyette bulunmam nun arkasında da belediye yönetimine “yakın ya da yandaş olmamasının” bu içindeki “işyerinde” aylarca çalışan Be lazım. Ama verilen yanıtta sadece, ‘Söz lunduğunu anlatıyor. Belediyenin, sendi kar, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nde konusu isteğiniz müdürlüğümüzce uygun kasının örgütlenmesinden ve faaliyetle dava açtı. Mahkeme, Bekar’ın çöplükte görülmemiştir’ denildi” dedi. ZEYNEP ŞAHİN Gazeteciye hapis istemi ? İstanbul Haber Servisi “Şarkıcı Fazlı Teoman Yakupoğlu’nun bazı fotoğraflarını yayımlayarak, özel hayatın ve soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiği, ayrıca basın yoluyla hakaret suçunu işlediği’’ öne sürülen gazeteci H.Ç. hakkında 3 yıl 4 ay ile 11,5 yıl arasında hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, haberde kullanılan fotoğrafların, şarkıcıyı kamuoyu önünde küçük düşürdüğü iddia edildi. rinden rahatsız olduğunu da söyleyen Bekar, aslında şef kadrolu bir memur. Bekar, geçen yıl Yenimahalle Belediyesi tarafından Mamak çöplüğünde görevlendirildi. Bekar’a verilen iş ise Yenimahalle Belediyesi’nin burada bulunan birimi için “yüklenici firma ve belediye araçlarına yön göstermek, günlük sefer sayılarını ve çöp tonajlarını ka ‘Meme’de kemoterapi etkisiz’ ? WASHINGTON (AA) Kemoterapi yönteminin meme kanserini tamamen ortadan kaldıramamasının nedeninin, bu tedavinin tümörün kök hücrelerini yok etmemesi olabileceği bildirildi. ABD’nin Baylor Tıp Fakültesi’nden Dr. Michael Lewis, “Şu an uygulanan kemoterapinin sık sık başarılı olamamasının nedenlerinden birinin, tedavinin tümörü yok etmesi ancak kök hücrelere dokunmamasıyla açıklanabileceğini” söyledi. Lewis, tümörlerle daha etkili mücadele için izlenmesi gereken yolun, özellikle kök hücreleri hedef alan ilaçların geliştirilmesinden geçtiğini ifade etti. Anadolu Yakası’nda ekolojik pazar ? İstanbul Haber Servisi Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği tarafından Şişli Belediyesi ortaklığı ile Türkiye’de ilk kez Bomonti’de kurulan Ekolojik Pazar, 119 Mayıs tarihleri arasında İstanbul’un Anadolu Yakası’nda oturanlara Meydan Alışveriş Merkezi’nde hizmet verecek. Küresel ısınmaya dikkat çekmek için ekoloji konulu etkinlikler çerçevesinde kurulacak olan pazar, Ümraniye’deki alışveriş merkezinin açık hava meydanında yer alacak. İspanyol mimar Alejandro Zaera Polo tarafından tasarlanan Meydan Alışveriş Merkezi, çevreci mimarisi ile dikkat çekiyor. Bekar, Yenimahalle Belediyesi’nin girişinde bulunan iki adımlık kulübede araç sayıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle