19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DEFNE GÖLGESİ TURGAY FİŞEKÇİ Dilek Yarımadası Kuşadası’nda on yıldır, Sunullah Arısoy adına bir şiir ödülü veriliyor. Bu ödülle, önemli turizm kentimizin adı, bir kültür etkinliği çevresinde anılıyor. Kültür etkinlikleri, kentlerin çağdaş yüzleridir. Bir kent ne denli gelişkin olursa olsun, adı kültür ve sanatla anılmıyorsa büyük bir eksiklik, yoksunluk söz konusudur. Kuşadası, kitle turizmiyle ilk tanışan yerlerden biri. Bunun ağır sonuçları da kentin her yanında görülebiliyor. Hiçbir denetime gelmeyen enine boyuna bir yapı mezarlığı… İnsanın dinlenmek için bu kente gelmesinin mantıklı bir nedenini bulabilmek zor. Gelen turistlerin giderek düşen nitelikleri de bir gösterge: Sivri topuklu disko ayakkabılarıyla Efes’in mermer yollarını aşındıran Ruslar mı ararsınız, yoksa 2500 yıllık Priene antik kentinin kalıntılarına bakıp, “Bu yıkıntılar İkinci Dünya Savaşı‘ndan mı kaldı?” diye soran Amerikalılar mı, hepsi burada. Oysa bu yöre antik çağ uygarlıklarının en önemli kalıntılarını barındırmasının yanında her yanından bin bir verimin fışkırdığı bir doğa mucizesi. Gürsel Tonbul’un emekle oluşturduğu Değirmen Çiftlik İşletmesi, ekolojik tarım alanında verdiği ürünlerle yörenin değerini bilen, arttıran bir kurum. Ürettiği zeytinyağlarının uluslararası yarışmalarda dünyanın en iyileri arasına girmesi, bu emeğin değer bulması adına sevindirici. ??? 1966’da ulusal park ilan edilerek doğa ve yabanıl yaşamın koruma altına alındığı Dilek Yarımadası da bu özel alanlardan biri. Yerleşime ve gecelemeye kapalı alan, yalnızca gündüz saatlerinde ziyarete açık. Issız kumsalları, kıyıya dek inen yemyeşil yamaçlarıyla herkesin kolaylıkla beğenisini kazanabilecek bir yeryüzü cenneti. Yüksekliği 1200 metreyi aşan dağlar, birbirinden derin kanyonlarla ayrılıyor. Bu kanyonlar doğa yürüyüşçüleri için bulunmaz yollar oluşturuyor. On yedi ile otuz beş kilometre arasında değişen yollar, park alanını kuzeyden güneye yürüyerek aşabilme olanağı sağlıyor. Bitki örtüsünün zenginliği de benzersiz. Yarımada içinde 804 tür bitki saptanmış. Bunlardan altısı, yeryüzünde yalnızca burada görülen türler. On sekizi ise Türkiye’de yalnızca burada bulunuyor. Bu benzersiz bitki çeşitliliği Avrupa Konseyi’nin de ilgisini çekmiş ve burayı, “flora bio genetik rezerv alan” ilan etmiş. Ulusal park alanı bitki çeşitliliğinin yanı sıra hayvan varlığıyla da dikkat çekici. Anadolu parsı da en son burada görülmüş. Bugün yürüyüşçüler en çok yaban atlarına rastlıyor. ??? Dilek Yarımadası’nın güney kıyısı, bir başka doğa mucizesi olan Büyük Menderes Nehri’nin denize döküldüğü alana açılıyor. Bugün Menderes Deltası da ulusal park sınırları içinde. Irmağın taşıdığı alüvyonlar o denli yoğun ki, iki bin yıl önce antik çağın liman şehirleri olan Priene ve Miletos bugün denizden dokuz kilometre içerde kalmış. Büyük Menderes, oluşturduğu lagünlerle, deniz içinde göller meydana getirmiş. Bu göllerde iki yüz elli kuş türü yaşıyor. Ulusal Parkta kuş gözlemciliği için de ziyaretçilere olanaklar sunuluyor. Ulusal Park’ın yamacında yer alan tek yerleşim Doğanbey köyü. 1924’te Rum halkının Yunanistan’a zorunlu göçüyle boşalmış. Son yıllarda bu boş evleri alanların yapıları onartmalarıyla güzel bir köy ortaya çıkmış ama yaşayan bir yer izlenimi vermiyor. Burada yine eski bir köy evinin onarılmasıyla açılan Ulusal Park Tanıtım Merkezi’nde çevre üstüne bilgilenmek olanaklı. Dilek Yarımadası, batı ucuna doğru Yunanistan’ın Sisam Adası’na öylesine yaklaşıyor ki, sıradan biri yüzerek karşı yakaya geçebilir. Bu yüzden iki kıyı da askeri koruma altında. Oysa iki kıyı bir barış parkı olarak birleşse, insanlar bir ülkeden bir ülkeye, tıpkı yörenin balıkları, fokları, kuşları gibi yüzebilse, daha insani bir dünyaya da yaklaşılmış olmaz mı? [email protected] Ödülü Cem Özer’le paylaşan Yetkin Dikinciler, “Nâzım olmaya çalıştım. En çok da layık olmaya çalıştım” sözleriyle dakikalarca alkışlandı. En İyi Erkek Oyuncu Ödülü’nü bir kez daha alan Mehmet Ali Kaptanlar salona “Venedik Taciri”nden bir alıntıyla seslendi. Sadri Alışık Oyunculuk Ödülleri sahiplerini buldu Kültür Servisi 13. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri Beşiktaş Belediyesi Mustafa Kemal Merkezi’nde önceki akşam törenle verildi. Kerem Alışık ile Berna Laçin’in birlikte sunduğu, Erol Büyükburç’un piyano eşliğinde ve Funda Arar’ın şarkılarıyla renklenen gece boyunca aralıklarla Sadri Alışık’ın oyunculuğu, oyunculuk üzerine görüşlerini içeren kısa filmler ve yakın zamanda kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezi öğrencilerinin gösterileri izlendi. Sinema Ödülleri’nde en iyi kadın oyuncu Nurgül Yeşilçay (Adem’in Trenleri) olurken en iyi erkek oyuncu ödülünü Yetkin Dikinciler (Mavi Gözlü Dev ) ile Cem Özer (Adem’in Trenleri) paylaştılar. En iyi yardımcı kadın oyuncu ödülüne Gülsen Tuncer (Suna), en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne Ali Atay (İyi Seneler Londra) değer görüldü. Onur Ödülü Müjde Ar’a, Umut Veren Oyuncu Ödülü Mustafa Üstündağ’a (Zeynep’in Sekiz Günü) verildi. Bu yıl için konduğu belirtilen seçici kurul özel ödülleri Fuat Onan (Fikret Bey) ile Ülkü Duru’nun (İyi Seneler Londra) oldu. Tiyatro Ödülleri’nde en iyi yönetmen Genco Erkal (Dostlar Tiyatrosu Sivas ‘93), en iyi kadın oyuncu Ayça Bingöl (Duru Tiyatro Bana Bir Picasso Gerek), en iyi erkek oyuncu Mehmet Ali Kaptanlar (Tiyatro Pera Venedik Taciri), en iyi yardımcı kadın oyuncu Özlem Türkad (İBŞT Bernarda Alba’nın Evi), en iyi yardımcı erkek oyuncu Burak Şentürk (İDT Savaş İkinci Perdede Çıkacak) seçildi. Müzikal ya da Komedi Ödülleri’nde ise en iyi kadın oyuncu Demet Tuncer (Tiyatro Kedi Müzikaldeki Hayalet), en iyi erkek oyuncu Mert Turak (İBŞT Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz), en iyi yardımcı kadın oyuncu Ezgim Kılınç (İBŞT Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz), en iyi yardımcı erkek oyuncu Okan Yalabık (Kent Oyuncuları 39. Basamak) oldu. Onur Ödülü Nedret Güvenç’e, Efes Pilsen Gençlik Özel Ödülü ‘Kürklü Merkür’le oyunuyla DOT oyuncularına verildi. İş Sanat’ta konser Ghetto’da üç ünlü Kültür Servisi İngiltere’nin en çok tanınan dönem çalgıları topluluğu Orchestra of the Age of Enlightenment (Aydınlanma Çağı Orkestrası) bu akşam 20.00’de İş Sanat’ta konser veriyor. Robin Ticciati’nin yöneteceği orkestra, Mozart, Gluck ve Haydn’ın yapıtlarını seslendirecek. Konserin solisti genç genç İskoç soprano Lisa Milne. (0 212 3161083) Kültür Servisi Erik Truffaz, Talvin Snigh ve Smadj 2 Mayıs Cuma günü saat: 22.30’da Ghetto’da sahneye çıkacaklar. İlk kez üçlü olarak bir araya gelen dünyaca ünlü üç sanatçının ardından gece etnik elektronik DJ setle sürecek. (0 212 251 75 01) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle