03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER Şeriat propagandası yaptığı belirlenen Kumbaracı için müfettişler inceleme başlattı AVRUPA GÜRAY ÖZ Öğretmene soruşturma HİCRAN ÖZDAMAR Bir ‘Aydın’ Portresi Eskiden öyle değildi, şimdi günümüzün sorularından, sorunlarından birisidir: Aydın kime denir? Halktan, işçiden, köylüden, gerçeklerden yana olan, iktidarlarla arası iyi olmayan kişiye aydın denir. Bir koşulu daha var; tarafını yalnızca yüreğinde saklamayacak, onun için bir şeyler yapacak, onun için mücadele edecek. Yazacak, çizecek, yürüyecek, koşacak. Bir özelliği daha var; hep geleceğe bakacak, gelecekten yana olacak, geleceği karartmak isteyenlerle savaşacak. Bu nedenle, kadın hakları, çocuk hakları, hasta hakları, çevre, ille de çevre gibi duyarlılıkları olacak. Eskiden böyle değildi, sokakta aydın aranmazdı, gencinden yaşlısına, okumuşundan gördüğünü anlayıp anlatana aydın çoktu. Hepsi de işçiden, köylüden, memleketten yanaydı. Hepsinin ortak paydası muhalif olmaktı. Muhalif olmayan, aydın olmayı hak etmezdi. ??? Şimdi hak ediyor mu? Şimdinin “aydınları” muhalif olmayı gereksiz buluyorlar. İktidarla “ortaklık”tan söz ediyor, arada bir sözüm ona ortaklarına “bak, yollarımız ayrılır ha” demeyi muhaliflik sanıyorlar. Şimdinin sahte aydını ekonomi tartışmayı sevmiyor. Çünkü bu bapta iktidara yaranmak zordur. Zorda kalırsa, “büyümeden”, bilinmez bir gelecekte işlerin iyiye gideceğinden, “artan” ihracat rakamlarından bir şeyler döktürerek eyyamcılığını sürdürüyor. İthalat, ihracatın içinde ithalatın payı, bileşimi gibi sözlerden neredeyse nefret ediyor. Yoksulun enflasyonu ile zengininkini bir tutuyor. “Gelir dağılımı” dediniz mi yüzü kararıyor. Günümüzün “aydını”, kavramlarla oynamayı, onları tersyüz etmeyi pek seviyor. Muhafazakârlığın gittikçe koyulaşan rengini, yeni yeni keşfettiği “toplumun muhafazakârlığına” bağlayarak “halk öyleyse biz de bunu anlamalıyız” diyecek kadar zibidileşiyor. ??? Durup durup korkuyla geriye bakmaları, içlerindeki “aydın” tutarsızlığının dışavurumudur. Bir işadamından “ne olacak bu durum, Adam Smith öldü mü, yoksa Marx haklı mıydı?” benzeri sözler duyunca, sık sık yaptıkları gibi “nostalji takılıp” Marx’lı günlerini hatırlamaları, toplanıp eski günleri yâd etmeleri de bundandır. Şimdinin aydınını gerçeğinden ayırmak istiyorsanız, tek ölçünüz olmalıdır. Bakacaksınız; muhalif mi, değil mi? İktidarla ortaklıktan mı söz ediyor, yoksa onun ipliğini pazara çıkarmakla mı meşgul? İşçinin, köylünün hakkını hukukunu, sendikayı, derneği bir yana bırakmış, kitle korkağı sivil toplum örgütlerinde “Soros tarzı devrimcilik” yapıyorsa, bilin ki o bir muhalif değil, “ortak”tır. Avrupa’yı eleştirerek çağdaş olunabileceğine aklı ermez onun. Amerika gibi bir güce kafa tutulabileceğini düşünmek ona göre geriliktir. Emperyalizm lafı onun lügatinden çıkalı yıllar olmuştur. Kavramların içini, tıkanan, sömürüden, gizliaçık zorbalıktan çatlayacak hale gelen çağın olgularıyla didişerek, muhalif bir bakışla yeniden doldurmak gibi zahmetli bir iş yerine, tümüyle terk etmeyi tercih etmiş, “küçük ve büyük ortaklıkların” yolunu eski günlerin anılarından temizlemiştir. Ona göre tüm kavramların anası, sınıfları unutmuş, ne olduğu belirsiz, yoksulun hakkını tanımayan, iktidarların iktidar etme aracı olan “demokrasidir.” Kargadan başka kuş, “çoğunluk demokrasisi”nden başka “erdem” bilmez bizim “ortak” aydınımız. İktidar küçük ortağı, Avrupa, ABD büyük ortağıdır. En azından öyle olmasını hayal eder. Arada bir kendisini hesaba katmaz olan küçük ortağını büyük ortağına şikâyet etmesi de bundandır. Büyük ortakla fikri ve zikri ortaklığını küçük ortağına karşı koz olarak kullanmak ister. Kendine güldürür cümle âlemi. ??? Lafı uzatmayalım, okuru yormayalım. Ey okur, aydın olan muhalif olur. İktidarın borusunu öttürenlere, düdüğünü çalanlara, seni dikkate almayan bir “demokrasinin” methiyesini düzenlere aydın denilmez. Onları tanımak istiyorsan bir ipucu daha sana. Aydın olan kendinden söz etmez, kendiyle başlamaz sabahına. eposta: [email protected] ‘Önce türban görüşülür’ ? Haber MerkeziAnayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, türbanla ilgili anayasa değişikliğine ilişkin “Dört başı mamur bir rapor hazırlanmalı. Heyetin önüne geldiğinde kimse burası neden irdelenmemiş diye sormamalı’’ dedi. Kılıç’a göre türban kararı AKP’ye kapatma davası kararından önce çıkacak. Raportör Osman Can’ın raporla ilgili çalışmasının bir ay daha sürmesi beklenirken, tamamlanmasının ardından Başkan Kılıç’ın önüne gelecek. İZMİR İzmir’de Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu’nda öğrencilerine şeriat propagandası yaptığı belirtilen öğretmen Zehra Kumbaracı hakkında soruşturma başlatıldığı kaydedildi. Okulda öğrencisi bulunan birçok velinin geçen ay ilçe milli eğitim müdürlüğüne şikâyette bulunduğu, bunun üzerine müfettişlerin okulda inceleme yaptığı öğrenildi. Okulda dördüncü sınıfların dersine giren öğretmenin, son 4 yılda 5 okul değiştirdiği, öğrencileri türban takmaya zorladığı ve Adnan Oktar’ın “Ha ? İzmir’de Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu’nda dördüncü sınıfların dersine giren öğretmenin, son 4 yılda 5 okul değiştirdiği, öğrencileri türban takmaya zorladığı ve Adnan Oktar’ın “Harun Yahya” takma adıyla yazdığı şeriat yanlısı kitapları okuttuğu belirtilmişti. run Yahya” takma adıyla yazdığı şeriat yanlısı kitapları okuttuğu belirtilmişti. Öğretmenin son görev aldığı Yüzbaşı Şerafettin İlköğretim Okulu’nda da okul yöneticilerine “kâfirler”, “cehennemde yanacaksınız”, bazı öğrenci velilerine de “şeytan” dediği öğrenilmişti. Veliler, psikolojisi bozulan çocuklarını başka sınıflara aldırdıklarını, öğretmen hakkında da gerekenin yapılmasını beklediklerini söylediler. 33 mevcutlu sınıftan 9 öğrencinin kaydının başka sınıfa alındığı, bir öğrencinin de okulunu değiştirdiği vurgulandı. Sınıfta müfredata yönelik ders işlenmiyor” dedi. Öğrenci velisi Mehtap Öztürk de çocuğunun psikolojisinin bozulduğunu bildirerek “Çocuğum, gece sabaha kadar uyuyamamaya başladı. Gece sesler duyduğunu söylüyordu. Çocuğumun psikolojisi bozuldu. Kaydını başka sınıfa aldırdım” diye konuştu. Çocuklarının kaydını başka okula aldıran SebahattinÖzlem Tülek çifti de, öğretme ‘Psikolojileri bozuldu’ Öğrenci velisi ve Okul Aile Koruma Birliği Başkanı Gülten Ordudu, “Okul aile birliğinde yer aldığım için okulda bulunuyorum. Çocuklar hiç teneffüse çıkmıyor. Sınıfın kapısı içeriden kilitli tutuluyor. nin, çocukları için diğer öğrencilere “Arkadaşınız için dua edin, cehennemde yanmasın” dediğini söyledi. Özlem Tülek, çocuklarının kaydını başka okula aldıklarını belirterek öğretmenin sınıf içinde dini ve etnik ayrım yapmasını kabul etmediklerini kaydetti. Sebahattin Tülek de “Çocuğumuza karşı öğretmen tarafından yalnızlaştırma yaşatıldı. Öğretmen, çocuğumuzu hedef gösterdi. Bu durumda çocuğumuzun sağlığını düşünerek okulunu değiştirdik. Şimdi soruşturmanın neticelenmesini bekliyoruz” diye konuştu. ‘Gözyaşı Geceleri’ gösterisinde minikler ağladı Küçük çocuklar dehşete kapıldı RUJHAT AVŞAR Danıştay: Ağar yargılanacak ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay İdari İşler Kurulu, Mehmet Ağar’ın “Susurluk davası’’ kapsamında emniyet genel müdürü olduğu dönemle ilgili “suç işlemek amacıyla örgüt kurma’’ suçundan yargılanması yönündeki Danıştay 1. Dairesi’nin kararına yapılan itirazı reddederek, kararı onadı. Danıştay’ın bu kararı, iddianame yerine geçecek. Ağar, vali statüsünde olduğu için suç vasfına göre Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde önümüzdeki günlerde yargılanacak. Bolu’daki Kutlu Doğum Haftası etkinliğine yaklaşık 4 bin kişi katıldı. BOLU Kutlu Doğum Haftası kapsamında Bolu’da düzenlenen “Gözyaşı Geceleri” adlı etkinlikte izletilen sinevizyon gösteriminde bir kız çocuğunun babası tarafından diri diri gömülerek öldürülmesi birçok kişiyi ağlattı. Küçük çocuklar ise bu görüntüyü şaşkın bakışlarla izledi. Bolu Belediyesi, İl Müftülüğü ve Mimar Sinan Vakfı’nca Gençlik Spor İl Müdürlüğü’ne ait spor salonunda düzenlenen etkinliğe yaklaşık 4 bin kişi katıldı. Birçok kişi de salona dizilen sandalyelerde ve kilimlere oturarak etkinliği izledi. “Gözyaşı Geceleri” adlı etkinlikte ilk olarak sahneye oyunun yönetmeni Haşim Aktan çıktı. Sisler ardından sarıklı, cüppeli ve sakallı bir şekilde sahneye gelen Aktan, sinevizyon eşliğinde yaşamın bir oyundan ibaret olduğunu anlatan gösteriyi sahneye koydu. İlköğretim yaşındaki çocukların çoğunlukta olduğu gösteride sinevizyon anlatımında bir kız çocuğunun babası tarafından diri diri gömülerek öldürülmesi birçok kişiyi ağlattı. Küçük çocuklar ise bu görüntüyü dehşet içinde izledi. Bu sırada salondan görüntü almak isteyen gazetecilere oyun yönetmeni Haşim Aktan izin vermedi. Gösterinin ardından semazenler sema döndü. Gece yaklaşık 3 saat sürdü. Veli Küçük taburcu edildi ? KOCAELİ (AA) İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduda ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan emekli Tuğgeneral Veli Küçük, idrar yollarındaki sancı nedeniyle tedavi gördüğü Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nden taburcu edildi. Küçük, ambulansla tutuklu bulunduğu Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’ne götürüldü. DTP’liler ifade verdi ? ANKARA (AA) DTP Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Yüksek ile partili Selma Irmak talimatla ifade verdi. Yüksek, DTP’nin Tunceli’deki, Irmak ise Batman’daki kongrelerinde yaptıkları konuşmalar nedeniyle başlatılan soruşturmalar çerçevesinde Cumhuriyet Savcısı’na ifade verdi. EĞİTİMİŞ’TEN ÇARPICI TESPİTLER Okullar türbana teslim edildi ZEYNEP ŞAHİN AİHM, Küçük’ü haklı buldu ? STRASBOURG (AA) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), yazar Yalçın Küçük’ün yaptığı şikâyet başvurusunda, “Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) ifade özgürlüğüyle ilgili 10. maddesini ihlal ettiği’’ görüşüne vardı. Türkiye, karar gereği 3 bin Avro tazminat ödeyecek. Küçük, Güneydoğu sorunuyla ilgili yazdığı makaleler ve yaptığı açıklamalarda, “bölücü propaganda yapmak’’, “silahlı gruba yardımcı olmak’’, suçlarından, 1999 yılında 6 yıl 6 ay hapis ve para cezasına çarptırılmıştı. ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), okulları tamamen “türbana teslim ettiği” yurdun dört bir yanından örneklerle ortaya konuyor. Amasya’da bir okulda türbanlılar için özel kabin kurulması, Tokat Öğretmenevi’ne erkek ve kadınlar için ayrı ayrı mescit yapılması, Burdur’da bizzat okul müdürü talimatıyla türbanlıların açık lise sınavına alınması, pek çok ilde öğretmenlerin öğretmen odasında türbanla oturması, öğrencilerin teneffüse türban takıp çıkması örneklerden sadece birkaçı... Yurt genelinde okul gezilerine çıkan Eğitimİş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli, bazı illerde türban yasağının uygulanmadığını ortaya koyan manzaralarla karşılaştı. Ortaya çıkan tabloyu Cumhuriyet’e değerlendiren Adıbelli, şu bilgileri verdi: “Amasya’da ziyaret ettiğimiz bir ilköğretim okulunda, tıpkı mağazalardaki soyunma kabinleri gibi türban takanlar için kabinler kurulduğunu gördük. Tokat Öğretmenevi’nde kadınlar ve erkekler için ayrı ayrı mescitler yapılmış. Pek çok okulda öğretmenler, okulun içinde, öğretmenler odasında bile türbanıyla bulunuyor. Öğrenciler teneffüslere çıkarken türbanlarını takıyor, okul bahçesinde öyle dolaşıyor. Hatta türbana izin veren öğretmenlerinin dersine giriyorsa derste bile çıkarmıyor.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle