Katalog

23 NİSAN 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 ‘Nükleersiz Dünya’ kampanyası Türkiye Yeşilleri, toplanan 600 mektubu AKP milletvekillerine göndererek nükleer santral ihalesinin durdurulmasını istedi masını sağlamak amacıyla kamİstanbul Haber Servisi Türpanya başlattıklarını vurguladı. kiye Yeşilleri, “Nükleersiz TürKampanyanın 3. gününde 600 kiye, Nükleersiz Dünya” kammektuba ulaştıklarını belirten panyası kapsamında topladıklaAkdeniz, “ ‘Nükleersiz!’ kamrı 600 mektubu, AKP milletvepanyası nükleer ihale iptal edikillerine göndererek nükleer santlinceye kadar devam edecek. ral ihalesinin durdurulması için İlk hedefimiz ihalenin sonuçlaçağrıda bulundu. İnternet üzerinnacağı 24 Eylül 2008 günü. den yazılan mektupların en çok ‘www.nukleersiz.org’ adlı interBaşbakan Recep Tayyip ErdoTürkiye Yeşilleri Galanet adresi üzerinden yazılan ğan ile Kültür ve Turizm Bakatasaray Postanesi önünmektupları, her hafta çıktısını nı Ertuğrul Günay’a gönderilde basın açıklaması yaptı. alarak posta yoluyla her hafta diğine dikkat çekildi. GalatasaTBMM’ye göndereceğiz” deray Postanesi önünde bir araya di. Akdeniz, Çernobil Nükleer Santralı’nın patlamasıgelen Türkiye Yeşilleri adına basın açıklamasını yapan nın 22. yıldönümünde 26 Nisan Cumartesi günü Kadıkampanya sorumlusu Ayşe Akdeniz, Türkiye’yi nükköy’de “Nükleer Santral İstemiyoruz” mitingi düleer çıkmaza sürükleyen nükleer santral ihalesini durzenleyeceklerini belirtti. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) durmak ve milletvekillerinin bu yönde bir girişim yap GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Birinci Meclis’i Kutlarken... Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun tam 88’inci yılı. Birinci Meclis’le ilgili çok şey söylendi, söyleniyor. ‘Kurtuluş Savaşı’nı yapan Meclis’ ‘Egemenliği ulusa veren Meclis’ ‘En demokratik Meclis’ Bu tanımların doğruluğu, biraz da tarihsel gerçeklere nasıl bakıldığıyla ilgilidir. ‘Doğru da ne kadar doğru’ sorusunun yanıtlarıyla ilgilidir. Kurtuluş Savaşı’nın önderi Mustafa Kemal, kurtuluşun, ancak milletin de katılımıyla başarıya ulaşabileceğini biliyordu. Millete mal edilmeyen bir direnişin, dönemin en güçlü işgacilerine karşı yeterli olmayacağını biliyordu. Biliyordu, çünkü, genç bir subay olarak yer aldığı Osmanlı ordusunun, millet desteği olmadan Balkan Savaşları’nda nasıl perişan olduğunu görmüştü. ‘Saltanat’ların sonunun geldiğini de görmüştü. ‘Millet Meclisi’ fikri bu görüşten doğdu. Kurtuluş, ancak milletin ‘topyekun’ ayaklanmasıyla sağlanabilirdi. Mustafa Kemal, Nutuk’ta da böyle söyler: ‘Milleti ayaklandırmak gerekiyordu.’ Mustafa Kemal, milleti Millet Meclisi’yle ayaklandırdı. Kurtuluş Savaşı’nı Millet Meclisi’yle verdi. Ama ne acıdır ki, Kurtuluş Savaşı’nı Millet Meclisi’yle verirken o Millet Meclisi’yle de, deyim yerindeyse savaşmak zorunda kaldı. Çünkü, bırakınız yeni bir devletin, Cumhuriyetin kuruluşu yolunda çıkardığı güçlükleri, kurtuluş savaşı yolunda engel çıkaranlar da o Meclis’te az değildi. Gizli kararları gizlice İstanbul hükümetine ve dolayısıyla işgalcilere uçuranlar mı dersiniz? Savaşan ordunun gücü ve zayıflıkları hakkında ileri geri, uluorta konuşup düşmana güç ve bilgi verenler mi dersiniz? Mustafa Kemal’e başkomutanlık yetkisini vermemek için yırtınanlar mı dersiniz? Daha zafer kazanılmadan Anadolu’yu anahtar teslimi İstanbul’a bırakmak isteyenler mi dersiniz? Hepsi o Meclis’te mevcuttu. O Meclis’te gerçekten ve inanarak ‘ulusal egemenlik’ yanlısı olanlar, bir avuç azınlıktı. ??? Büyük Taarruz devam ederken, henüz zafer kazanılmamışken, henüz Kurtuluş Savaşı bitmemişken... Birinci Meclis’teki o gerici çoğunluğun neler yaptığı biliniyor. Hepsi kayıtlarda, arşivlerde... İşi yarım bıraktırmak için ne numaralar çevirdikleri, ne oyunlara başvurdukları da biliniyor. Daha İzmir’in dumanları tüterken, daha Marmara ve Trakya’da düşman askerleri cirit atarken, işgal donanmasının denizcileri Dolmabahçe önlerinde balık tutarken, Mustafa Kemal’i devre dışı bırakmak için nasıl çırpındıkları da biliniyor. Ama olmadı. Birinci Meclis’teki o çoğunluğun gücü yetmedi. Çünkü karşılarına aldıkları irade o kadar kolay yutulur bir lokma değildi. Hepsinden daha akıllı, hepsinden daha güçlüydü. O kadar ki, ‘kurtuluş’ için o Meclis çoğunluğuna papuç bırakmadığı gibi ‘kuruluş’ için de bırakmadı. O Meclis’teki ittifak başka zamanlarda hesaplaşmak üzere, Cumhuriyetin önünden çekildi. Birinci Meclis’i kutlarken... Tarihsel bazı gerçekleri de hatırlamakta yarar var. hikmet.bila@ntv.com.tr Zübeyde Hanım’ın balmumu heykeli evinde Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, Mustafa Kemal Atatürk’ün Latife Hanım ile tanıştığı yıllardaki görüntüsünü yansıtan ilk balmumu heykelini, Karşıyaka’daki Latife Hanım Köşkü için yaptı. Köşkte, Zübeyde ve Latife hanımların ilk balmumu heykellerinin de sergileneceği açıklandı. Büyükerşen, daha önce Londra’daki Madam Tussauds Müzesi’nde sergilenen Atatürk’ün balmumu heykeli yapımında çalıştığını, Anıtkabir, Kayseri, Samsun, İnebolu ve Harp Akademileri için de Atatürk’ün balmumu heykelini yaptığını belirtti. Büyükerşen Köşkte sergilenecek Latife Hanım ve Zübeyde Hanım’ın balmumu heykellerinin de Türkiye’de ilk defa yapıldığını kaydetti. (AA) ‘Yarı Resmi Gaste’ okurla buluşuyor ZUHAL AYTOLUN Yaklaşık 25 yıldır karikatürleriyle okuyucuyla buluşan Emre Ulaş, şimdilerde mizah dergilerinin takipçilerini sevindirecek yeni bir yayınla karşımıza çıkıyor: Yarı Resmi Gaste. Genellikle iktidarların mizahının yapıldığını, işin medya kısmında mizaha çok yer verilmediğini söyleyen Ulaş, zamanla “gazetelerin mizahı”nı yapma fikrini geliştirmiş. “Medya aktörleri en az politikacılar kadar çizilmeyi hak ediyorlar” düşüncesiyle yola çıkan Yarı Resmi Gaste, yalnızca iktidara muhalefet değil, konjonktür denilen dayatmalara ve günlük yaşamda rahatsız olduğumuz her şeyin karşısında duruyor. Bütün tepkileri iktidarların çektiğini ancak onlara çanak tutanların da farkında olmak gerektiğini söylüyor Ulaş. Bu anlamda mizahın farkındalık yaratma ve sorgulatma gücüne her zaman ihtiyaç olacağını vurguluyor. “Her gün köşelerde nasıl demokrat, nasıl insan hakları ve fikir özgürlüğü savunucusu olduklarını ballandıra ballandıra anlatıyorlar. Aynı ‘demokrat’ yazarı televizyonda başka konuşmacıların söz hakkına müdahale ederken görüyoruz” diyor. (www.resmigaste.com) Çocuklara tüm yurtta ücretsiz aşı İstanbul Haber Servisi “ 3. Ulusal Aşı Haftası” nedeniyle çeşitli eczacı ve doktorlardan oluşan Aşı Çalışma Grubu’nun düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de binlerce çocuğun aşı yetersizliği nedeniyle hasta olduğu ya da yaşamını yitirdiği belirtilerek, aşılama programlarının Avurupa Birliği standartlarıyla uyumlu olması gerektiği vurgulandı. İstanbul Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selim Badur tüm çabalara karşın bugün hâlâ binlerce çocuğun önlenebilir hastalık riski altında bulunduğunu söyledi. Toplantıda 10 farklı aşının sağlık ocakları, ana çocuk sağlığı merkezleri ve aile hekimliği merkezlerinde ücretsiz olarak yapıldığı vurgulandı. C MY B C MY B