Katalog

27 MART 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER AKP yönetimi, milletvekilleriyle görüşerek anayasa değişikliğine ilişkin önerileri alıyor 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Referandum açmazı EMİNE KAPLAN Fişleme Ustası... “Besleme Medya”nın ya da “Çete Medyası”nın tetikçileri, bir yandan CIA öte yandan “Fethullahçı Gladyo”nun ellerine ulaştırdıkları bilgilerle Cumhuriyet, Hürriyet, Vatan, Milliyet gazetelerini, laik demokratik Cumhuriyetten yana tavır koyan gazeteleri hedef gösteriyorlar... Ankara’nın siyasi kulislerinden gelen haberlerde, bazı gazetecilerin ve yazarların özel yaşamları “Fethullahçı Gladyo”nun takibinde... Ergenekon Çetesi’yle Cumhuriyet gazetesi arasında ilinti kuran Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu, Şeyh Şamil, “Fethullahçı Gladyo”nun çok sevdiği adlar mı? Yanıtını verenler verir!.. Oray Eğin’in Akşam gazetesinde Fehmi Koru’yu anlatan yazısının (24 Mart 2008) başlığı şöyleydi: “Fişlemeler üst katta, Fehmi Bey bakıyor...” Fehmi, hep üst katta oturur... “Fethullahçı Gladyo”yla bağları eskiye dayanır... 1994 yılında Ali Kırca’nın “Siyaset Meydanı”nda, 1957 yılında Manisa Lisesi’nden Mersin Lisesi’ne giderken aldığım yedi zayıf notlu “tasdikname”mi, ne yapmış etmiş bulmuş, ekranlarda göstermişti: “Lise diploması yok!” On dört yıl önce Ali Kırca’nın yanında şöyle yanıt vermiştim Fehmi’ye: “Gazeteye gel, odamda münasip bir zamanda gösteririm sana, merak ediyorsan!..” Fehmi, bu kez bir başka belge çıkarmıştı. 1981 yılında gözaltında işkencedeyken ailemin emniyet müdürlüğüne verilmek üzere “Ege Üniversitesi Psikiyatri Kliniği”nden aldığı rapordu. O raporda, alkol tedavisi gördüğüm yazılıydı... Ailem, ben gözaltındayken bana işkence yapılmaması için öyle bir yola başvurmuştu... Fehmi, o raporu da gösterip seslendi: “Delidir bu adam!” ??? 1957 yılında Manisa Lisesi’nden aldığım tasdiknameyle, 1981 yılındaki rapor bende yoktu... Fehmi nereden bulmuştu bunları? Devlet içinde örgütlü “Fethullahçı Gladyo”dan... Fehmi Koru bugün hiç de yalnız değil. Abdullah Gül’le canciğer kuzu sarması. Birkaç TV’de program yapıyor, Yeni Şafak’ta iki yazı döktürüyor... Fehmi paraya para demiyor!.. Oray Eğin, Fehmi’yi anlatan yazısında ilginç bir saptama yapıyor: “Artık fiili olarak gazeteciliği bırakan ve kendini adadığı siyasi hareketin bir anlamda propaganda bakanlığını yapan Koru ise Türkiye’nin iyice gerildiği bir ortamda o en sadık okurunun kulağına kar suyu kaçıracak yazılar yazıyor. Örümcek Adam’ın ‘Büyük güçle beraber büyük sorumluluk gelir’ ilkesini de duymamış belli ki. Daha evvel orada burada ‘Ben biliyorum, şu isimler gözaltına alınacaktı’ diye konuşurken ihtimal verilmemişti. Sonradan fısıldadığı isimler gözaltına alınınca yakınındakiler ona kulak kesilmenin öneminden bahsetmişti.” Fehmi Koru, on dört yıl önce köktendinci terör örgütlerini, örneğin İslami Hareket’i, Hizbullah’ı “Sözde İslami Hareket, sözde Hizbullah” diye nitelememiş miydi? Fehmi Koru o zaman da “yazı tetikçisi”ydi, şimdilerde ise fişleme ustası, çırağı “Şeyh Şamil”le, Ali Bayramoğlu’yla birlikte... Bunlar sözde demokrat, hepsi bu!.. Laik demokratik Cumhuriyetin çınarı İlhan Selçuk ilginç açıklamalar yapıyor... Ne diyor İlhan Ağabey: “(...) Medyanın önemli bölümü dincilerin, Fethullah’ın elinde. Bu gücü nasıl kullandığı da ayrı bir konu. AKP’yi Fethullah ve ABD’den ayrı tutamayız...” Devam ediyor İlhan Ağabey: “Ergenekon soruşturması siyasete alet edilmek isteniyor. Bende Türkiye’de laik orduyu ve bağımsız yargıyı tasfiye edecek bir operasyon mu, kuşkusu doğdu. (...) Bu dava geniş çaplı bir dava, ciheti askeriyeye yönelen bir tarafı da var. Benim kaygım şu: Türkiye’de yargının ve ordunun içine de uzanan bir operasyonun hazırlığı yapılıyor.” ??? CIA denetimindeki Fethullahçı “Taraf”ın yazarı ne yazmıştı: “Darbeci Kemalistlere Türkiye’yi dar edeceğiz!” Ya Fethullahçı sermayenin eline geçen Sabah gazetesinin yayınlarına ne diyeceksiniz? Hıncal Uluç’un o muhteşem yazısı her şeyi apaçık sergiliyor... Nereye götürülmek isteniyor Türkiye beyler, paşalar? Ne diyorsunuz fişlenen bilim insanları, kurmay subaylar, sendikacılar, işçiler, aydınlar, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler? Korkup susacak mıyız? Yıldıramazlar bizi, susturamazlar... Cumhuriyet, demokrasinin, özgürlüklerin kalesidir!.. O kaleyi çökertemezler!.. ??? İlhan Selçuk’un gözaltı süresince Sky TV’nin Genel Yayın Yönetmeni Serdar Akinan’a ve ekibine; Erdoğan Akdaş’a ve kaptanlığındaki Haber Türk’e ve çalışma arkadaşlarına, Akşam gazetesinden Mustafa Dolu ve Rıza Zelyut’un Sky’daki yürekli konuşmalarına teşekkür eder, gözlerinden öperim... Paksüt: Rapor hazır değil ? ANKARA (AA) Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, “bazı basın yayın organlarında AKP’nin kapatılmasına ilişkin iddianamenin ilk incelemesini yapmakla görevlendirilen raportörün, ilk inceleme raporunu hazırladığı ve AKP’nin kapatılması yönünde görüş bildirdiği’’ şeklindeki haberlerin gerçekdışı olduğunu söyledi. Başkanvekili Paksüt, “Bu tür gerçekdışı ve yargı sürecine zarar verici nitelikteki haberlerin sorumluluk taşıyan basın yayın organlarınca kullanılmaması uygun olacaktır’’ dedi. ANKARA AKP yönetiminin, Anayasa Mahkemesi’nde açılan kapatma davasını ortadan kaldırmak için hazırlıklarına başladığı anayasa değişikliği partide sıkıntı yarattı. Bazı milletvekillerinin “Dava sürecinde anayasa değişikliği doğru değil, hele halkoylamasına gitmek kaosa yol açar” görüşünü sohbetlerde dile getirmeleri, sivil toplum örgütlerinin sağduyu ve uzlaşma çağrıları üzerine AKP yönetimi, milletvekilleriyle gruplar halinde görüşerek “nabız yoklama” operasyonu başlattı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin anayasa değişikliğine ilişkin partisinin ortaya koyduğu çerçeveyi açıklaması, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın gerilimin düşürülmesi ve sivil toplum örgütlerinin sağduyu çağrısının ardından gözler AKP’ye çevrildi. Parti ? AKP içinde kapatma davası sürecini etkileyecek anayasa değişikliğine karşı çıkan milletvekilleri artınca parti yönetimi, gruplar halinde milletvekilleriyle görüşerek önerilerini alma yoluna gitti. Bazı milletvekilleri, “Sadece siyasi parti kapatmayla ilgili anayasa değişikliğinin getirilmesi yanlış olur, hele referandum kaosa yol açar” görüşünü dile getiriyor. içindeki anayasa değişikliği paketinden rahatsız olan ve tepki gösteren milletvekillerinin sayısı da giderek artıyor. Gelişmeler karşısında kafası karışan parti yönetimi, milletvekilleriyle gruplar halinde görüşerek önerilerini alıyor. Toplantılarda, anayasa değişikliğinin nasıl getirilmesi konusunda milletvekillerine görüşleri soruluyor. Bazı milletvekilleri, anayasa değişikliğinin zamanlamasının doğru olmadığını belirterek, “Açılan bir dava var. Salt bu davadan kurtulmak için anayasa değişikliği yapılması hiç doğru değil. Madem demokrasi, hukuk ve özgürlük isteniyor; o zaman özgürlükleri genişleten yeni anayasa taslağı gündeme getirilmeli. Sadece parti kapatmaya dönük bir anayasa değişikliği olmaz. Hele halkoylamasına gidilmesi kaosa yol açar, rejim krizine dönüşür. Bu da hiç istenmeyen gelişmelere neden olabilir” görüşünü dile getirdiler. AKP yönetimi, milletvekilleriyle görüşmenin tamamlanmasının ardından nasıl bir strateji izleyeceğini netleştirecek. Yurtdışı gezisini tamamlayarak yurda dönmesinin ardından hazırlanan anayasa önerisi taslağı ile milletvekillerinin görüşleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunulacak. AKP’nin önünde anayasa değişikliği için fazla bir seçenek bulunmuyor. MHP’nin AKP’nin istediği düzenlemeleri kabul etmemesi nedeniyle bu parti ile uzlaşma zor görünüyor. CHP’nin baştan reddetmesi nedeniyle AKP’nin gideceği diğer adres ise DTP. DTP’nin kendisini de kurtaracak bir formüle evet diyebileceği kaydedilirken, uzlaşma sağlansa bile iki partinin oyu 367’ye ulaşmıyor. AKP içinde DTP ile yapılacak bir uzlaşmaya karşı çıkan çok sayıda milletvekili bulunuyor. Bazı AKP’li milletvekilleri, “Eğer DTP ile bu konuda bir ittifak yapılırsa parti kendi sonunu hazırlar” görü şünü dile getiriyor. AKP’nin önündeki son seçenek ise halkoylamasını göze alarak anayasa değişikliği paketini tek başına TBMM gündemine getirmek. Ancak parti içindeki karşı görüşler nedeniyle paketin TBMM Genel Kurulu’ndan halkoylamasını gerektirecek 330 çoğunluğa ulaşması riskli bulunuyor. AKP’nin TBMM’deki sandalye sayısı 340. TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın oy kullanamaması nedeniyle oylama sırasında bu sayı 339’a düşüyor. Parti içindeki mini anayasa paketine olan tepkilerin oylamaya katılmama ya da çekimser oy olarak yansıması durumunda fire yaşanabileceği ve 330’a ulaşılamayacağı kaygısı yaşanıyor. Anayasa değişikliğine 330’un altında oy çıkması durumunda paket reddedilmiş sayılacak ve 1 yıl süreyle aynı düzenleme bir daha getirilemeyecek. Cargill için yeni yasa ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyunda “Cargill yasası” olarak bilinen ve tarım arazilerinin tarım dışı amaçlarla kullanıma açılmasını öngören tasarı, dün TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Yasaya göre, 11 Ekim 2004 tarihinden önce gerekli izinler alınmadan tarım dışı amaçlı kullanıma açılmış olan arazilerin, istenilen amaçla kullanımı için bir yıl içinde başvuru yapması gerekecek. Söz konusu arazi ve tesislerin istenilen amaçla kullanımı için çeşitli kurumlardan alınması gerekli ruhsat, izin gibi işlemler, bakanlığa başvuru tarihinden başlayarak iki yıl içinde tamamlanıncaya dek başvuru sahipleri faaliyetlerine devam edecek. Bu süre içinde gerekli izinleri alamayanların üretim faaliyetleri durdurulacak. Gerilim yatışmadan anayasa değişikliğine kalkışılmaması gerektiğini söyledi Toptan’dan AKP’ye uyarı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Köksal Toptan, siyasi partilerin kolay kapatılmaması gerektiğini, ancak anayasa değişikliğinin zamanlamasının doğru olmadığını söyledi. “Bu gerilim yatışmadan anayasa değişikliğine kalkışılmamalı” diyen Toptan, zamanlama konusunda partilerarası görüş alışverişinde bulunulmasında yarar olduğunu söyledi. Toptan, sivil toplum örgütlerinin sağduyu çağrısını desteklediğini belirterek “Türkiye’nin şiddetle bir yumuşama ortamına ihtiyacı var” dedi. TBMM Başkanı Toptan, Anayasa Mahkemesi’ndeki kapatma davasından kurtulmak için anayasa değişikliğine hazırlanan AKP’ye uyarılarda bulundu. Toptan, anayasa değişikliğini şimdi yapmanın hiç doğru olmayacağını belirterek “Parti kapatmaların zorlaştırılması, bazı kesin ve açık kurallara bağlanması görüşünü ben de destekliyorum. Bu yönde kapsamlı bir düzenleme yapılabilir, ama şimdi zamanı değil. Bu gerilim yatışmadan, ortam tam olarak normalleşmeden anayayasa değişikliğine kalkışılmamalı” ifadesini kullandı. ‘Kaz Dağları ağlar, Bakan Güler’ Kaz Dağları ve Madra Dağı’nda yürütülen altın arama çalışmalarının durdurulmasını isteyen çevre sakinleri ve çevrecilerin oluşturduğu “Kaz Dağları ve Madra Dağı Çevre Platformu”, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde eylem yaptı. Otobüslerle bakanlık önüne gelen platform üyeleri, burada “Ölüler altın takamaz”, “Kaz Dağları ağlar, Bakan Güler”, “Ferman sizinse dağlar bizimdir”, “Maden Yasası değiştirilsin” sloganları attı. Yöresel kıyafetli kadınların da yer aldığı eylemde grup üyeleri, ellerinde “Ölüler altın takmaz”, “Altınsız yaşanır, oksijensiz yaşanmaz”, “Kaz Dağı’nın altını zeytindir” yazılı dövizler ve Kaz Dağları’nın fotoğraflarını taşıdı. Öte yandan, GÜMÇED Edremit Körfezi Şubesi Başkanı Mehmet Akif Öznal ve beraberindeki heyet, Kaz Dağları ile Madra Dağı’ndaki başta altın olmak üzere maden arama faaliyetlerinin durdurulması amacıyla topladıkları 100 bin imzayı, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu’ya sundu. (AA) ‘Parti kapatmak zorlaştırılmalı’ Toptan, gazetecilerin “Parti kapatılmasının zorlaştırılması konusunda anayasa değişikliği yapılmasına karşı mısınız” sorusu üzerine, “Karşı değilim. Ancak zamanlaması konusunda belki partilerarası bir görüş alışverişinde bulunmakta, tartışmakta yarar var diye düşünüyorum’’ dedi. Bir soru üzerine Toptan, Meclis’teki liderlerle görüşmenin gündemimde olmadığını söyledi. Soysal: Ocaktan istifa etmeli ? ANKARA (AA) TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde oluşturulan Hrant Dink cinayeti alt komisyonu üyeliğinden ayrılan CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, Alt Komisyon Başkanı ve AKP Bursa Milletvekili Mehmet Ocaktan’ın istifasını istedi. Soysal, “ilgili kişilerin ifadelerine başvurmayı gerekli görerek’’ çalışmalarını sürdürme kararı alan Alt Komisyon Başkanı Ocaktan’ı eleştirdi. Komisyonun, önce çalışmalarını tamamladığını duyurduğunu, sonra yeniden çalışmalarına başladığını anımsatan Soysal, Ocaktan’ın “gayri ciddi’’ bir tutum içinde olduğunu ileri sürdü. CHP’DE BAŞKANLIK YARIŞI Erdem ekibinden Oran’a destek ANKARA (Cumhuri Hazır Giyim Sanayii Mecyet Bürosu) CHP’de ku lis Başkanlığı görevlerini rultay yarışı başlarken, işa yürüten ve çeşitli sivil topdamı Umut Oran da “de lum kuruluşlarında etkin olarak görev yağişimi başlatpan Umut Oran, mak” için genel Milliyet gazetebaşkanlık yarışısinde Devrim Sena gireceğini vimay’a verdiği açıkladı. Prof. Dr. röportajda, “Çok Süheyl Batum’u sayıda CHP degenel başkan adalegesinden, milyı çıkarma giriletvekili, PM şimlerinden soüyesi ve MYK nuç alamayan eski genel başkan Umut Oran üyesinden çağrılar almaya başlayardımcısı, Ankara Milletvekili Eşref Er dım. Sonunda hep birdem ve arkadaşlarının likte benim aktif siyaseOran’ın adaylığını destek te atılmama karar verdik” açıklamasını yaptı. ledikleri kaydedildi. Oran, “bir ekipten çok; CHP’nin son Parti Meclisi (PM) toplantısında ku değişimin, umudun, yerultayın 2627 Nisan ta ni bir geleceğin adayı olrihlerinde toplanması ka mak istediğini, değişimin rarı alındı. Kurultayın ilk yolunu açmak istediğigünü genel başkanlık, ikin ni” bildirdi. Oran’ın parci günü ise PM seçimi ya tide Ankara Milletvekili pılacak. Haluk Koç ve Eşref Erdem, Sinop MilTolga Yarman’ın ardın letvekili Engin Altay’ın dan Umut Oran da genel da aralarında bulunduğu başkanlığa aday olacağını çeşitli kesimlerin temsilcileriyle görüşmeler yaptığı açıkladı. Türkiye Giyim Sanayi öğrenildi. Eşref Erdem’in cileri Derneği Başkanı, Umut Oran’ın adaylığına Türkiye Konfeksiyon ve olumlu baktığı kaydedildi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Sarıgül: Boşanmadık ? İstanbul Haber Servisi Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül yaptığı yazılı açıklamada, 26 Mart 2008 tarihli Takvim gazetesinde, “Sarıgül ayrılık getirdi” başlıklı bir haberi anımsatarak, şunları kaydetti: “Söz konusu haberde yer alan ifade ve iddialar tamamen gerçekdışıdır. Eşim Aylin Sarıgül ile boşanmamız söz konusu olmadığı gibi, haberde adı geçen üçüncü şahıslarla da herhangi bir ilgim bulunmamaktadır.” C MY B C MY B