25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2008 PERŞEMBE 4 HABERLER Van’da vali ve emniyet müdürü hakkında suç duyurusunda bulunuldu, Diyarbakır’da yine olay çıktı DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ortak Akıl Nasıl Bulunacak? Türkiye hızla gerginlik ve karmaşa ortamına doğru sürüklenirken, İlhan Selçuk’un başlattığı sağduyu çağrısına katılanlar çoğalıyor. Ama ne yazık ki, Tayyip Erdoğan’ın çıkışları, iktidarın bu uyarılara kulak asmamakta ve Türkiye’yi hızla kaosa doğru sürüklemekte kararlı olduğunu gösteriyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın iddianamesi, Erdoğan yanlısı cephenin bütün eleştirilerine ve saldırılarına karşın, iktidar tarafından ciddi bulunmuşa benziyor. Öyle ya, eğer iddianamenin içi kimilerinin ileri sürdüğü gibi boş olsa, nasıl olur da, Anayasa Mahkemesi’nin on bir yargıcından yedisi kapatma yolunda karar verebilir? Ama iddianameyi okuyup, Anayasa Mahkemesi ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin eski kararlarını da göz önünde bulundurunca, kapatma kararının ciddi bir olasılık olduğunu düşünenler çoğalıyor. Bir noktayı vurgulamak isterim. “Karar kapatma yönünde çıkar” demek istemiyorum. Kimse böyle bir iddiada bulunamaz. Kararı yargıçlar verecek. Ama öyle görünüyor ki, AKP’liler de, ciddi olarak kapatma kararı olasılığının güçlülüğünü düşünmekteler. ??? AKP’liler görünüşe göre iki yöntem düşünmekteler. Bunlardan birincisi, anayasa değişikliği yaparak Yüksek Mahkeme’nin kapatma yetkisini elinden almak veya pratikte anlam ifade etmeyecek bir kerteye düşürecek biçimde kısıtlamak. Ama burada anayasanın kendisi bir engel olarak önlerinde durmakta. Her şeyden önce, anayasanın “mahkemelerin bağımsızlığı” ile ilgili 138. maddesi var. AKP’nin kapatılma davasını gören Anayasa Mahkemesi’nin bu yetkisini daraltacak ya da kaldıracak bir değişiklik, “görülmekte olan bir dava hakkında Yasama Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz veya herhangi bir beyanda bulunulamaz” diyen 138. maddenin ikinci fıkrasının hükmüyle çelişmeyecek mi? Amacının yargının yasama karşısındaki bağımsızlığını korumak olduğu açıkça anlaşılan bu fıkra tartışmayı bile yasaklamışken, onu da aşıp, yargının yetkisini sınırlamak ve böylelikle onu yasama yoluyla etkisiz kılmak anayasaya aykırılık olmayacak mı? Yoksa anayasa değişikliği, hiç müzakere edilmeden, konuşmadan mı geçirilecek? Böyle bir davranış da, şekil şartının ihlali olmayacak mı? ??? Bir an için, üzerinde çok tartışılacağını sandığım 138. maddeyi bir yana bırakalım. Hakkında anayasa gereği, Anayasa Mahkemesi’nde dava açılmış olan bir partinin, yargıyı yasamada oylarına dayanarak etkisizleştirmesi, “Cumhuriyetin nitelikleri”ni sıralarken, “demokratik laik hukuk devleti” vurgulayan 2. maddesinde hukuk devleti ilkesiyle çelişmeyecek midir? Anayasanın 4. maddesi 2. maddeyi de değiştirilemeyecek ve değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeler arasında saydığına göre, AKP’nin oylarıyla 69. maddede yapılacak olan bir değişiklik, 2. maddenin kanuna karşı hile yoluyla değiştirilmesi anlamını taşıyarak, 4. maddeyi de çiğnemiş olmayacak mı? Bu durumda, Anayasa Mahkemesi 69. madde değişikliğini yalnız şekil açısından değil, esas açısından da incelemek durumunda kalmayacak mı? Kaldı ki, yukarıda da belirttiğimiz gibi, herhangi bir müzakere yapılmadan anayasa değişikliğine gidilemeyeceğine göre, değişiklik usulen de sakat olmayacak mı? Bütün bunları iktidarın kafası almıyor. Çünkü iktidar, demokraside hukuka ve yargıya saygının temel olduğunu anlamak istemiyor. Bu da Türkiye’yi gerdikçe geriyor, karıştırdıkça karıştırıyor. Ama bunda da şaşacak bir yan yok. Tayyip Bey ve örgütü artık gerginlikten medet umuyor. İkinci yöntem olan erken seçim önerisini de yarın ele alacağım. Nevruz gerilimi sürüyor DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Van Barosu, Nevruz kutlamaları sırasında çıkan olaylarda sorumlu oldukları gerekçesiyle vali ile emniyet müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu. Diyarbakır’da olayların protesto edilmesi için düzenlenen gösteride eylemciler polisin havaya ateş açmasıyla dağıtıldı. Gösteride PKK lehine sloganlar atıldı. Van Barosu, 22 Mart’ta Nevruz kutlamasına güvenlik güçlerinin müdahale etmesiyle çıkan olaylara ilişkin Van Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Van Barosu Başkanı Ayhan Çabuk, olayların sorumlusunun Van Valisi Özdemir Çakacak ve Emniyet Müdürü Salih Kesmez olduğunu belirtti. 1992 yılından bu yana izinli olarak yapılan kut ? Nevruz kutlamaları sırasında çıkan olaylarda yaralanan iki kişinin sağlık durumları ciddiyetini koruyor. Muş’ta, Nevruz gösterilerine katılanlara yönelik gözaltılar devam ederken Diyarbakır’daki kutlamalar sırasında meydana gelen olayları protesto etmek isteyen göstericiler arasında gerginlik yaşandı. Polis göstericileri havaya ateş açarak dağıttı. lamaların sorunsuz sona erdiğini anımsatan Çabuk, Vali Çakacak’ın kutlamaların ısrarla 21 Mart’ta yapılması yönündeki tutumunun olayların çıkmasına neden olduğunu söyledi. tur. Kendilerine sağladığı yetkiyi aşarak kötüye kullanan, ilin mülki amiri olan valiyi, emniyet müdürünü bu olayların sorumlusu olarak görüyoruz. Bundan dolayı haklarında cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduk” dedi. Olaylarda yaralananların tedavilerinin Van’daki Yüzüncü Yıl Üniversitesi Hastanesi’nde devam ettiği, kurşunlarla ağır yaralanan Ramazan Dağ ve Bedri Işık’ın hayati tehlikelerinin sürdüğü belirtildi. Olaylarda gözaltına alınan 158 kişiden 58’i önceki gün savcılığa sevk edildi. Zanlılardan sadece 8’i tutuklanırken, dün de kalan zanlılardan 60’ının sorguları tamamlandı, savcılığa çıkarıldı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesindeki olaylarda gözaltına alınan18 kişinin sorgusu sürüyor. Hakkâri Barosu’na bağlı 17 avukat, güvenlik güçlerinin gözaltında bulunanlara işkence ve kötü muamelede bulunduğunu belirterek savcılığa, İlçe Emniyet Müdürü hakkında suç duyurusunda bulundu. Muş’ta ise DTP İl Örgütü, Fırat Üniversitesi Muş Meslek Yükseko kulu ile bazı evlere baskınlar düzenlenerek izinsiz Nevruz kutlamasında yasadışı slogan attıkları gerekçesiyle aralarında DTP Muş İl Başkan Yardımcısı Hanifi Sezgin, DTP Gençlik Merkezi üyesi Hüseyin Orhan’ın da bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Malazgirt’te gözaltına alınan 16 kişiden 8’i tutuklandı. Polis müdahale etti Diyarbakır’da 5 Nisan Eşit Özgür Yurttaş Derneği tarafından Van, Hakkâri ve Yüksekova’da Nevruz kutlamalarına yapılan müdahaleyi kınamak amacıyla düzenlenen açıklamada olay çıktı. Basın açıklamasının ardından çıkan arbedede, polis havaya ateş açınca kalabalık gruplar halinde ara sokaklara dağıldı. ‘Orantısız güç kullanıldı’ Çabuk, Emniyet Müdürü Kesmez’le ilgili olarak da “Güvelik güçlerinin topluluğu dağıtmak için kullandığı aşırı ve orantısız gücün yarattığı öfke olayların büyümesine, neredeyse şehrin tüm cadde ve sokaklarına yayılmasına neden olmuş MÜFETTİŞLERİN ÖN RAPORU Albay Öz: Polisten bilgi gelmedi ? Hrant Dink’in öldürüleceğini bildiği halde işlem yapmadığı öne sürülen eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, polisin jandarmaya bilgi vermediğini savundu. Öz, “Bu şahısların cinayeti işleyeceğini herkes bilse, bizim haberimiz olur ve tedbir alırdık” dedi. AYŞE SAYIN Diyarbakır’da yapılan basın açıklamasının ardından arbedede çıktı. Polis göstericileri havaya ateş açarak dağıttı. (Fotoğraf: AFP) ‘Uzun namlulu silahla vuruldu’ Yüksekova’daki Nevruz gösterilerinde yaşamını yitiren İkbal Yaşar’ın kesin ölüm nedeni belirlendi fakat olaydaki sis perdesi hâlâ aralanmadı DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde Nevruz kutlamaları sırasında ölen İkbal Yaşar’ın otopsi raporunda ölüm nedeni olarak uzun namlulu silah yarası gösterildiği bildirildi. Yüksekova’da 23 Mart günü Nevruz kutlamaları sırasında 29 yaşındaki İkbal Yaşar’ın göğsüne isabet kurşunla ölmesinin ardından ilçede gerginlik günlerce sürdü. Yaşar’ın ölümünün ardından Hakkâri Valiliği’nden yapılan yazılı açıklama Yaşar’ın ölümünün Yüksekova’daki yasadışı gösteriye müdahaleyle ilgisi olmadığı ve kendisinin daha önce uyuşturucu kaçakçılığından sabıkası olduğu belirtildi. nerek öldürüldü” şeklinde iddialar ortaya atıldı. Ancak bu konuda resmi yetkililerin açık bir beyanı olmadı. Olayların ardından gece yarısı apar topar gömülen ancak ailesinin itirazı üzerine çıkarılarak binlerce kişinin katıldığı törenle başka mezara gömülen İkbal Yaşar’ın otopsi raporu da açıklandı. Yaşar’la ilgili olarak hazırlanan “ölü muayene ve otopsi tutanağı”nda ölüm nedeni olarak “uzun namlulu silah yarası” gösterildi. ‘İkinci kez toprağa verildi’ Bu açıklamanın ardından İkbal Yaşar’ın ölümüyle ilgili olarak “Uyuşturucu kaçakçılığı rantının bölüşümü nedeniyle hasımları tarafından olaylar fırsat bili asirmen?cumhuriyet.com.tr ‘SAVCI GÖNDERİN, ÇALIŞALIM BİRDAL: MÜDÜR GÖREVDEN ALINSIN ELEBAŞI OLAN 3. KİŞİ ARANIYOR Danimarka’dan Roj TV çağrısı MAHMUT GÜRER ‘Meclis’in iradesi havada kaldı’ larının, “teknik neANKARA denlerle” 21 Mart (Cumhuriyet Büyerine farklı tarihrosu) DTP Milletlerde kutlanmasının vekili ve TBMM İngereğinin ortaya çıksan Haklarını İnceleme Komisyonu tığını savundu. BirÜyesi Akın Birdal, dal, Siirt Emniyet Nevruz kutlamalaMüdürü Cumali Aydın’ın kendisinin rına sert müdahalede aralarında bulunye izin verdikleri geduğu DTP’li milletrekçesiyle Siirt, Van vekillerinin elini sıkve Hakkâri valileri mamasına “Bu ile Siirt Emniyet Akın Birdal. olayların peşini bıMüdürü’nün görevrakmayacağız” diyerek tepden alınmasını istedi. Parlamentoda basın toplan ki gösterdi. Bu konuda TBMM tısı düzenleyen Birdal, Nevruz Başkanı Köksal Toptan’a da bahane edilerek yapılan izin şikâyette bulunduklarını ansiz gösterilerde yaşanan olay latan Birdal, “Elimizin havalara değindi.Birçok il ve ilçe da kalması, TBMM’nin irade verilen izinler nedeniyle desinin havada kalmasıdır. kutlamalarda sorun yaşanma Bir halkın iradesinin havadığını, izin verilmeyen illerde da kalmasıdır. Bu konud, diise olayların çıktığını ifade ğer siyasi partileri de ilgieden Birdal, Nevruz kutlama lendirmektedir” dedi. Kanlı baskında 2 kişi gözaltında CEMİL CİĞERİM ANKARA Danimarka üzerinden yayın yapan Roj TV bir türlü kapatılamazken Türkiye’ye ziyarette bulunan Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller’in ilginç bir öneride bulunduğu öğrenildi. Möller’in, Dışişleri Bakanı Ali Babacan ile yaptığı görüşmede, “Türk bir savcı ve polisler, Danimarka makamlarıyla bizim ülkemize gelerek kanıtlar üzerinde birlikte çalışsın” önerisini ilettiği belirtildi. Ankara’nın da öneriyi kabul ettiği bildirildi. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, Möller önceki gün Ankara’ya düzenlediği ziyarette, Türkiye’nin Roj TV ile ilgili baskıları üzerine ilginç bir teklifte bulundu. Buna göre Möller, Türkiye tarafından belirlenecek bir savcının Kopenhag’a giderek dava üzerinde Danimarkalı savcı ile birlikte ülke yasaları kapsamında ortak çalışmasını önerdi. Bunun yanı sıra Möller, savcıyla birlikte delil incelemede deneyimli birkaç polisin de gelerek deliller üzerinde Danimarkalı meslektaşlarıyla beraber inceleme yapması teklifinde bulundu. Bu öneriye Türkiye ise beklemeden “tamam” yanıtı verdi. C MY B C MY B laşılan minibüsün, merkezi İstanbul’daSAMSUN Bafki bir temizlik şirra Belediyespor Kuketine ait olduğu lübü’nü basarak teksaptandı. Polis salnik direktör Sedat dırganları yakalaGezer ve kaleci antmak için Bafra ve renörü İsmail Samsun’da peş peşe Kurt’u öldüren, kubaskınlar yaptı. Bu lüp müdürü Ergin baskınlar sırasında Özarslan’ı yarala3 zanlıdan 2’si gece yan iki saldırgan yayarısı yakalandı. kalandı. Elebaşı olSaldırının nededuğu söylenen üçün Saldırıda ölenler top niyle ilgili birçok cü kişi aranırken sal rağa verildi. (AA) iddia ortaya atıldı. dırının kulüp müdürünün tar Samsun Emniyet Müdürlütıştığı kişiler tarafından ger ğü, olayın kulüp müdürüyle çekleştirildiği belirtildi. bir tartışmadan kaynaklandıOlaydan sora tüm ipuçları ğını açıkladı. Saldırıda bahis nı değerlendiren polis, önce mafyasına ilişkin iddiaları saldırganların olayda kullan SporToto Teşkilat Müdürü dığı 34 KU 299 plakalı mini Bekir Yunus Uçar yalanlabüsü ilçe merkezine 20 kilo dı. Uçar, kayıtların incelendimetre uzaklıkta terk edilmiş ğini ve şüpheli bir durum buhalde buldu. Arızalandığı an lunmadığını söyledi. ANKARA Gazeteci Hrant Dink cinayetiyle ilgili gelen ihbarların “gereğini yapmamakla” suçlanan eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, mülkiye müfettişlerine verdiği ifadede, “Cinayetin işleneceğini basından öğrendim” dedi. Öz, polisi de kendilerine bilgi vermemekle suçladı. TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu içindeki Hrant Dink cinayetini araştırma alt komisyonu, cinayetle ilgili ihbarların gereğini yapmayarak görevini ihmalle suçlanan Albay Ali Öz’ü dinlemeye hazırlanıyor. Albay Ali Öz’le ilgili en önemli iddia ise Dink davasının son duruşmasında, Trabzon İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli jandarma astsubay O.Ş. ile jandarma uzman çavuş V.Ş’nin verdikleri ifadede, cinayeti önceden öğrendiklerini ve durumu bildirdiklerini belirterek, “Komutanımız Dink suikastını örtbas emri verdi” yönündeki suçlamaları. Öz, Bilecik’ten Bursa’ya atanarak görev yeri değiştirilmişti. Cumhuriyet’in ele geçirdiği mülkiye müfettişlerinin ön inceleme raporunda Öz, cinayetle ilgili olarak şu görüşleri Albay Ali Öz dile getiriyor: Basından öğrendim: 17 Şubat 2006 tarihinde Hrant Dink’in öldürüleceği bilgisinin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü tarafından, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili birimlerine gönderildiğini, basın yayın yoluyla öğrendim. Polis bilgileri paylaşmadı: Dink cinayetine geniş açıdan bakıldığında poliste cinayetle ilgili somut bir bilgi mevcuttur ve bu bilgi Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ilgili makamlarıyla paylaşıldığı halde, mevzuat gereği jandarmayla paylaşılması gerekirken, paylaşılmamıştır. Coşkun İğci isimli şahsın jandarmaya önceden bilgi verdiği iddiası da bir faraziyedir. Hayal’in işlediği asayiş suçları: Yasin Hayal’in (cinayetin azmettiricisi) karıştığı suçlara bakıldığında darp, tehdit ve asılsız ihbar gibi basit asayiş suçlarıdır. Yasin Hayal’in patlayıcı madde olayına kadar karıştığı suçlarla takibini gerektirecek bir durum bulunmamaktadır. Herkes bilse biz de bilirdik: Cinayetin ardından bu olayın meydana geleceğinin herkes tarafından bilindiği iddiaları ortaya atılmaktadır. Bu olayı herkesin bilmesinin mümkün olmadığını, sadece o grup içindeki birkaç kişinin bilebileceğini değerlendiriyorum. O. S’nin babasının bile oğlunun bu cinayeti işleyebileceğine dair bir bilgisi yoksa, nasıl herkes bilebilir. Bu şahısların cinayeti işleyeceğini herkes bilse, bizim haberimiz olur ve tedbir alırdık.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle