23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MART 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk, İP Genel Başkanı Doğu Perinçek ve eski İÜ Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’nun da aralarında bulunduğu 12 kişi gözaltına alındı Sabaha karşı operasyon İSTANBUL/ANKARA (Cumhuriyet) AKP hükümetinin yönetimindeki Türkiye’de dün sabaha karşı ancak baskı rejimlerinde rastlanılabilecek bir hukuka aykırılık yaşandı. Gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, İP Genel Sekreteri Ferit İlsever, İstanbul Üniversitesi eski rektörlerinden Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Serhan Bolluk’un da aralarında bulunduğu 12 kişi, aylardır süren ve hâlâ ne olduğu tam olarak kamuoyuna açıklanmayan “Ergenekon terör örgütü” soruşturması kapsamında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla sabaha karşı saat 04.30 sıralarında gözaltına alındı. Sabaha karşı baskın yapılarak evleri aranan İlhan Selçuk ve diğer 11 kişi 24 saat süreyle avukatları dahil kimseyle görüştürülmedi. Polis soruşturma çerçevesinde Ulusal Kanal ile Aydınlık dergisinin Ankara ve İstanbul’daki binalarında da aramaya yaptı. Selçuk’un sabaha karşı evi basılarak gözaltına alınması tepkilere neden olurken gazetemiz avukatları yasalara aykırı uygulamaya ve 83 yaşındaki Selçuk’un sağlık durumuna dikkat çektiler. Gözaltına alınanlar arasında işadamı İbrahim Benli, Perinçek’in koruması Yusuf Beşerik, gazeteci Adnan Akfırat, Aydın Gergin, Aykut Tokak, Mahir Güngör, Yusuf Tuncer de bulunuyor. Doğu Perinçek Selçuk’un evi 3 saat arandı Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle dava açmasının ardından, Atatürk ilkelerine sahip çıkan kişi ve kurumlara karşı başlatılan kampanyanın bir uzantısı olarak gazetemize yönelik olarak da düğmeye basıldı. Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla, kalemiyle 1950’lerden bu yana “karanlığa karşı aydınlanma”nın mücadelesini veren İlhan Selçuk’un evi dün sabah saat 04.30 sıralarında basıldı. Evi aranan ve bazı kitaplarına el konulan gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarı Selçuk, saat 07.30’da evinden çıkarılarak Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Selçuk’un avukatı Akın Atalay, İstanbul Emniyeti önünde yaptığı açıklamada soruşturmanın gizliliği nedeniyle kendilerine herhangi bir şey söylenmediğini aktardı. Aramada bilgisayar ve bazı malzemelerin alınmış olabileceğini kaydeden Atalay, şunları söyledi: “Şu anda iyi olduğuna dair yetkililerden bilgi aldık. Normalde bu İlhan Selçuk suçlarla ilgili gözaltı süresi 48 saattir. Yarın (bugün) sabah görüştüğümüzde kendisi ile ilgili daha ayrıntılı bilgi öğreneceğiz. Soruşturmanın gizliliği nedeniyle bize söylenen bir şey olmadı. Şu anda kendisine yöneltilmiş bir suçlama da yok.” kişinin bir suçu işlediğini düşündürecek emarelerin varlığına bağlanmıştır. Gözaltına alma işleminin yapılabilmesi için hem bu konuda soruşturma yönünden bir zorunluluk hem de kişinin suç işlediğini düşündürecek emarelerin olması gerekir” denildi. Dilekçede, Selçuk’un yıllardır aynı yerde ikamet ettiği ve istendiği zaman kendisine ulaşılacak konumda olduğu vurgulanarak “Kamuoyunun, yargının ve tüm Türkiye’nin gözü önünde olan, yaşamı ve yazılarıyla kamuoyunu aydınlatma görevini yürüten ve hatta devlet tarafından verilen yakın korumalarıyla devletin koruması altında bulunan gazeteciyazar İlhan Selçuk hakkındaki bu uygulama, hukuka ve adalete aykırıdır” görüşüne yer verildi. Kemal Alemdaroğlu Ceza Muhakemeleri Yasası’nın 145. ve 146 maddelerine atıfta bulunulan dilekçede, “Müvekkilin davetiye ile çağrılma ve gelmezse zorla getirilme olanağı varken bu olanak ve hükümler gözetilmeden müvekkilin yakalanarak gözaltına alınması usul ve yasaya aykırıdır. Kaldı ki zorla getirme kararı da ancak bir kişinin hakkında tutuklama kararı verilmesi veya yakalama emri düzenlenmesi için yeterli nedenler bulunan şüpheli hakkında verilebilecektir” ifadeleri yer aldı. İtiraz dilekçesiyle birlikte İlhan Selçuk’un 83 yaşında olduğu, hipertansiyon hastalığı ve akut miyokard enfarktüsü geçirdiğine ilişkin doktor raporu sunuldu. Doktor raporuna dayanılarak düzenli ilaç kullanarak yaşantısını sürdü ? Yargıtay Başsavcısı’nın AKP’nin kapatılması istemiyle dava açmasının ardından, Atatürk ilkelerine sahip çıkan kişi ve kurumlara karşı başlatılan kampanyanın bir uzantısı olarak gazetemize yönelik olarak da düğmeye basıldı. ? Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün talimatıyla, yıllardır düşünceleri ve kalemiyle “karanlığa karşı aydınlanma”nın mücadelesini veren İlhan Selçuk’un evi dün sabah saat 04.30 sıralarında basıldı. ? Evi aranan ve bazı kitaplarına el konulan Selçuk, saat 07.30’da evinden çıkarılarak Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. rebilen ve ağır hastalığı olan Selçuk’un usul ve yasaya aykırı gözaltı işlemine maruz kaldığının, sağlığı nedeniyle mağdur edildiğinin altı çizildi. Selçuk’un evinde yapılan aramada bilgisayarı götürülürken, gazetedeki odasında yapılan aramada da bilgisayarın hard diskine el konuldu. tan sonra uçakla İstanbul’a gönderildi. İstanbul’da önce emniyet müdürlüğüne götürülen Doğu Perinçek, daha sonra sağlık kontrolü için Fatih Adliyesi’ne götürüldü. Adliye çıkışında “Tayyip Erdoğan’ların suçları büyüyor. Altlarında kalacaklar. Suçları büyüyor. Kanunsuzca gözaltına alındık” diye bağıran Perinçek, yeniden Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Perinçek’in İstanbul Kartal’daki evi de arandı. Şule Perinçek, polislerin, eşinin kaleme aldığı 38 kitaba inceleyecekleri gerekçesiyle el koyduklarını söyledi. Eşzamanlı operasyon Ankara Emniyet Müdürlüğü ekipleri sabah saat 04.0004.30 sıralarında İP Genel Merkezi’ni basarak öğle saatlerine dek aramalarını sürdürdü. Polis ayrıca saat 04.0004.30’dan itibaren Ulusal Kanal ve Aydınlık dergisinin İstanbul ve Ankara’daki merkezlerine eşzamanlı olarak operasyon düzenledi. Ulusal kanal binalarındaki aramalarda belgelere ve bilgisayara el konularak emniyete götürüldü. Operasyon sırasında parti binalarının önünde toplanan partililer, baskını protesto ettiler. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele yetkilileri, Perinçek’in gözaltı işlemine ilişkin sürekli olarak itiraz ettiğini belirterek “Görevliler kimliklerini ibraz etmiş olmasına rağmen, sürekli zorluk çıkardı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gelene kadar görevlilerin polis olduğuna inanmadı” dediler. Emniyet yetkilileri baskın sırasında partide bulunanlarla kısa süreli bir ardebe yaşandığını, aramada 4 ruhsatsız silah bulunduğunu öne sürdüler. 8 ayda 39 tutuklama Ümraniye’de 12 Haziran 2007 tarihinde ele geçirilen patlayıcı maddelerle ilgili başlatılan ve Ergenekon adı verilen operasyon kapsamında emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün de aralarında bulunduğu 39 kişi tutuklu bulunuyor. Operasyon kapsamında tutuklu bulunanların bazılarının isimleri şöyle: Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın Sözcüsü Sevgi Erenerol, Doç. Dr. Ümit Sayın, Doç. Dr. Emin Gürses, gazeteciyazar Vedat Yenerer, yazar Orhan Tunç, Hayrettin Ertekin, Kuvayı Milliye Derneği Genel Başkanı emekli Kurmay Albay Mehmet Fikri Karadağ, “Susurluk Davası” hükümlüsü Sami Hoştan, Avukat Kemal Kerinçsiz, emekli binbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk, Binbaşı Fikret Emek, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, emekli Astsubay Oktay Yıldırım. İtiraz dilekçesi Gazetemiz avukatları ve Selçuk’un vekilleri Fikret İlkiz, Bülent Utku, Akın Atalay ve Tora Pekin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdikleri dilekçe ile İlhan Selçuk’un gözaltına alınması işlemine itiraz ettiler. İtiraz dilekçesinde, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 91. maddesi 2. fıkrasına gönderme yapılarak “Yasa, gözaltına alma işlemini soruşturma yönünden zorunlu olması ve Perinçek İstanbul’a getirildi İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek de, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın talimatı doğrultusunda Ankara’da partisinin genel merkezinden sabah saat 04.30’da Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alındı. Emniyet’e götürülen Perinçek, kimlik tespiti ve Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alındık İstanbul Barosu Başkanı, soruşturmanın uzatılarak ‘korkulacak bir örgüt varmış’ havasının yaratıldığını söyledi Kolcuoğlu: 9 aydır dava açılmıyor ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) Gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi İlhan Selçuk’un gözaltına alınmasına dayanak yapılan ve “Ergenekon çetesi” olarak adlandırılan soruşturmanın iddianamesi 9 aydır hazırlanmadı. 22 Temmuz’da AKP’nin yüzde 47 ile tek başına iktidara gelmesinin ardından ivme kazanan soruşturmada, muhalif ses ve isimler hep hedef oldu. İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, “Ergenekon operasyonu sürecinde 8 aydır her ay gözaltılar yaşanıyor ancak dava bir türlü açılmıyor” dedi. “Ortada suçlamalar var ama dava yok” diyen Kazım Kolcuoğlu, bu şekilde, operasyon süreci uzatılarak “ortada çok önemli ve korkulacak bir örgüt varmış” havasının yaratıldığını söyledi. Bu şekilde davanın sürüncemede bırakıldığını da vurgulayan Kolcuoğlu, şu açıklamayı yaptı: “Adeta bir hesaplaşma havası yaratılıyor. Gözaltına alınanların avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmeyerek bu kişilerin savunma hakkı da kısıtlanıyor. Gözaltına alınan isimler neden görüşme yasağıyla karşı karşıya bırakılıyor? Eski bir rektör ve bir gazete sahibine neden görüşme yasağı uygulanıyor? Hukuk devletinde herkesin kendini savunacak bir avukata ihtiyacı vardır. Bu durum hukuka aykırı. Ergenekon operasyonu kapsamında yaşanan gözaltıların şekli, hukuk devletine sığmayan bir uygulama. Hukuka uygun davranmak için Ergenekon davasının bir an önce açılması lazım. Bu şekilde adalete ulaşmak zor.” Soruşturma 2007 yılında başlamakla birlikte aslında ilk bilgi ve belgelerinin tohumu 2001 yılında atılmıştı. STV muhabiri ve kendisini Fethullah Gülen’in özel kalem müdürü olarak tanımlayan Tuncay Güney, 2001 yılında gözaltına alındı. Evinde yapılan aramalarda “Ergenekon yapılanması” adlı belgenin de yer aldığı çok sayıda belge bulundu. Dönemin İstanbul DGM Başsavcılığı’nca deliller değerlendirilirken Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü olan ve daha sonra görevden alınan Adil Serdar Saçan bu belgelerin TSK’ye yönelik bir operasyona işaret ettiği görüşüyle soruşturmanın derinleştirilmesi gerektiğini belirtti. Ancak dönemin İstanbul DGM Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, Güney ile ilgili soruşturmada ele geçirilen bilgi ve belgelerin “soyut” olduğu gerekçesiyle soruşturmada takipsizlik kararı verdi. kerek “çok büyüyeceğini” söylemişti. Gül’ün bu sözü söylediğinde temmuz ayında henüz soruşturma ünlülere sıçramamıştı. Ayrıca mevzuata göre de soruşturmalar gizliydi ve Başbakan ile bakanlar da dahil kimsenin bilgisi olamazdı. Nasıl olmuştu da Dışişleri Bakanı aylar öncesinden bugünleri görmüştü sorusu yanıtsız kaldı. Gül’ün bu açıklamasından günler sonra ilk tutuklama geldi. “Musa’nın Çocukları Tayyip ve Emine”, Abdullah Gül’ün yaşamına ilişkin “Musa’nın Gülü” ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç hakkındaki “Musa’nın Mücahidi” kitaplarının yazarı Ergun Poyraz, AKP’nin ikinci kez iktidara gelmesinden 5 gün sonra tutuklandı. Poyraz 8 aydır tutuklu olmasına karşın halen hâkim önüne çıkarılmadı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Şubat 2008’de katıldığı bir televizyon programında Ergenekon’un öncesi olduğunu ve gerisinin olacağını belirterek “Sonuna kadar gideceğiz. Bunlar, biz iktidara gelmeden önce zaten tespitlerimizdi” sözleri bu soruşturmanın amacına yönelik en dikkat çekici açıklamaydı. Ergenekon çetesine atılı suçlardan birisi de gazetemizin bombalanmasıydı. Gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk’un gözaltına alınması ile ilginç bir durum ortaya çıktı. Başyazarımız Selçuk, gazetemizi bombalayan çete ile aynı potada değerlendiriliyordu. Gözaltına alınan Doğu Perinçek’in genel başkanlığını yürüttüğü İşçi Partisi, geçen günlerde soruşturmayı yürüten savcı Zekeriya Öz hakkında, “suç ve suçlu imal etme girişiminde bulunma, görevi kötüye kullanma” iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştu. Atatürk arşivi bile arandı İstanbul Haber Servisi İP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel, Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı dün yaşanan hukuk dışı gözaltılar üzerine İP İstanbul İl Başkanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Önsel, İstanbul İl Başkanlığı ile Ulusal Kanal’da devam eden aramanın Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkartılan bir karar ile “Ergenekon Soruşturması” kapsamında yapıldığını belirterek, “Polis, partilerinin yanı sıra, aynı binadaki Ulusal Kanal ve Aydınlık dergisinde de arama yapıyor. Binamızın en alt katında bulunan Atatürk arşivini bile arıyorlar. Bunlar zıvanadan çıktılar. Bu tehlikeyi engelleyeceğiz. Türkiye artık AKP gibi şeriatçı bir partiyi kaldıramaz. Bu hükümetten kurtulmalıyız” dedi. Ulusal Kanal Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Büyükdağlı da, kanallarının, saldırı ve yayınını sürdürememe gibi bir durumla karşı karşıya kaldığını belirterek, binadaki aramalarda bilgisayarların hard disklerinin sökülmeye çalışıldığını söyledi. Büyükdağlı, bugün baskıya verilecek Aydınlık dergisinin de basılamama ihtimali olduğunu söyledi. Büyükdağlı, Ergenekon kapsamında gözaltına alınan aydınların Cumhuriyeti savundukları için gözaltına alındıklarını ifade ederek, “AKP’nin kapatılmasına destek verecek olan aydınlarımızı gözaltına aldılar. Ülkemizin satılmasına karşı çıkacağız” diye konuştu. Partililer yapılan basın açıklamasının ardından “Ya İstiklal Ya Ölüm”, “Hükümet İstifa Tayyip Erdoğan Fethullah’ın Yanına” sloganları attı. Çetenin adı 7 ayda çıktı Aradan geçen 6 yıllık sürenin sonunda Ümraniye’de Çakmak Mahallesi Güngör Sokak’taki bir gecekonduda 12 Haziran 2007 tarihinde, el bombaları, TNT kalıpları ve fünyeler ele geçirildi. Yedi ay boyunca isimsiz yürütülen ve netleştirilemeyen soruşturmada, Ocak 2008’de daha önce başsavcılığın takipsizlik verdiği belgelerden de hareketle, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, avukat Kemal Kerinçsiz’in de aralarında bulunduğu kişilerin gözaltına alınmasının ardından çetenin adı kondu. “Çete üyelerine” yönelik temel suçlama terör örgütü üyeliği ve bağlantılardı. Ancak hangi örgüt ve bağlantıların nasıl olduğu bugüne kadar ortaya konulamadı. Abdullah Gül Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, Ümraniye soruşturmasına dikkat çe Sabah 04.30 sıralarında İlhan Selçuk’un evini basan emniyet yetkilileri, 3 saatlik aramanın ardından Selçuk’un bilgisayarına el koydu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle