03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2008 CUMARTESİ 16 KOBİ İ G E M E ’ D E N ‘ E X P O RT R A I N ’ P R O J E S İ hracatı Geliştirme Etüd Merİ kezi (İGEME), Hollanda ile iş yapma alanındaki eğitim kapasitesinin arttırılması projesi (EXPORTRAIN) düzenledi. Proje ile iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım alanındaki işbirliği geliştirilecek. Proje ile İGEME’nin mevcut eğitim stratejisinin gözden geçirilmesi ve geliştirilmesi, eğitim müfredat ve metotlarının geliştirilmesi ve 35 katılımcı ile eğiticilerin eğitimi için 3 çalıştay düzenlenmesi, en az 16 kişiden oluşan yerel eğiticiler havuzu oluşturulması, yetiştirilen eğiticiler ile Türkiye çapında en az 350 KOBİ temsilcisinin katılacağı 16 çalıştay düzenlenmesi, 16 çalıştay sonrasında seçilmiş Türk ve Hollandalı firmalar arasında eşleştirme çalışmaları yapılması öngörülüyor. ÜYAP Çukurova Konfeksiyon MakineT leri ve Konfeksiyon Yan Sanayi (KONFEKS) Fuarı açıldı. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, belediyelerin, iş sahası açmanın yollarını aradığını ve bunu gerçekleştirmenin gayreti içinde olduğunu belirterek “Bu ekonomi?cumhuriyet.com.tr G üncel A D A N A’ D A ‘ K O N F E K S 2 0 0 8 ’ F U A R I A Ç I L D I fuar da o anahtarlardan biri. Adana’ya kazandırılmak suretiyle bu fuarda buluşan satıcılar ve alıcılar, yeni yeni tezgâhlar ve fabrikalar kuracak, bunun sonucunda binlerce insanımıza iş sahası açacaklar” dedi. 23 Mart tarihine kadar açık kalacak fuara 21 ülkeden 230 firma ve temsilcisi katılıyor. M A R B L E F U A R I 2 6 M A RT ’ TA 4. MARBLE Uluslararası Doğal1 taş ve Teknolojileri Fuarı, 26 Mart Çarşamba günü 38 ülkeden 1097 firmanın katılımıyla açılacak. İZFAŞ Genel Müdürü Doğan İşleyen, fuarla ilgili düzenlediği basın toplantısında, doğaltaş sektöründe katılımcı sayısını hızla arttırarak İtalya’daki Verona’nın ardından dünyanın en önemli 2. fuarı olma özelliğini kazanan MARBLE’ın açık kaldığı 4 günlük sürede kent ekonomisine büyük hareketlilik getirdiğini söyledi. Fuara katılmak isteyen firma sayısının her yıl arttığını, bu yıl taleplere yetişebilmek için alan büyüklüğünü 40 bin metrekareden 42 bin 500 metrekareye çıkardıklarını, prefabrike holler kurduklarını kaydeden İşleyen, buna rağmen taleplerin tümüne yetişemediklerini dile getirdi. 50 ülkeye ihracat yapan Dalgakıran Kompressör’ün Yönetim Kurulu Başkanı Dalgakıran: Makine ithalatçılığını hazmedemem B aba Ömer Dalgakıran tarafından 1965 yılında Karaköy Perşembe Pazarı’nda 30 metrekarelik bir küçük atölyede kompresör ve diğer makinelerin tamiri ve küçük çaplı imalatla başlayan öykü önce 1986 yılında Topkapı’da 100 metrekarelik atölyeye geçilmesi, 3 yıl sonra ise işi ikinci kuşağın, Adnan ve Ayhan Dalgakıran kardeşlerin devralması ile birlikte farklı bir boyuta geçer. Adnan Dalgakıran şirketin genel müdürü olur ve 1990’dan itibaren hızla büyüme süreci başlar. 1991 yılında İmes Sanayi Sitesi’ne taşınan fabrika, 1998 yılında Samandıra’ya geçer. 2002’de yine Samandıra’da ikinci fabrika faaliyete geçer. Şu anda 18.000 m2 kapalı alanda yaklaşık 300 çalışanı ile Türkiye’nin en büyük kompresör fabrikası olarak hizmet veriyor. Adnan Dalgakıran yurtdışında 6 ülkede, Rusya, Ukrayna, Kazakistan, İran, Romanya ve Almanya şirketlerinin olduğunu ve başta Amerika, Rusya, Almanya, İngiltere, Kanada olmak üzere 50’ye yakın ülkeye ihracat yaptıklarını söylüyor. Dalgakıran Kompresör’ün stratejisinin katma değeri yüksek teknolojik ürünler üzerine kurulduğunu ve şirket cirosunun yüzde 4’ünün ArGe faaliyetlerine ayrıldığını belirten Adnan Dalgakıran, “ArGe departmanında 9 kişilik mühendis ekibi çalışıyor. Şu anda yeni bir fabrika kurma hazırlığımız var. Bu yatırım tamamlandığında Avrupa’nın 5 büyük üreticisinden biri olacağız. Şu anda üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyoruz” diyor. Dalgakıran aynı zamanda Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı Birlikleri Başkanı. Kendisinden daha önce basında da yer alan, “Türkiye’nin makine ithalatçısı bir ülke olmasını hazmedemiyorum” sözünü biraz açmasını rica ediyoruz: “Dünyada makine üretmeden zenginleşmiş ülke sayısı çok az. Bunlar da ciddi doğal kaynaklara sahip ülkeler. Türkiye’nin ithalat ve ihracatı arasındaki farktaki en büyük kalem bilindiği gibi enerji. Bundan sonra ise en büyük açık makine ithalatından geliyor. 2007 yılında Türkiye 9 milyar dolar makine ihracatına karşılık 22 milyar dolarlık ithalat ger ? Dalgakıran Kompresör’ün Topkapı’da başlayıp Samandıra’da 18 bin metrekarelik dev bir fabrika ile doludizgin süren öyküsü birçok KOBİ’ye örnek olacak düzeyde. Aynı zamanda Orta Anadolu Makine ve Aksamları İhracatçı Birlikleri Başkanı da olan Dalgakıran ile sektörü ve sorunlarını konuştuk. OSO’yu kurduk, maliyetleri düşürdük Sektörün en önemli girişimlerinden biri “Ortak satın alma organizasyonu”. Biliyorsunuz Türkiye’de ortak çalışma kültürü çok fazla gelişmiş değil. Nasıl oldu da böyle bir girişim başlatıldı ve şu anda nasıl gidiyor? Şirketlere yararı ne? Başkanı bulunduğum Makine İhracatçıları Birliği sektörün geleceğine yönelik pek çok proje başlatmıştır. Bunlardan biri kısaca OSO dediğimiz ‘Ortak satın alma organizasyonu’dur. Bu organizasyonda yer alan firmaların satın alma pazarlıkları yine bu ortak merkez tarafından gerçekleştirilmektedir. Şu ana kadar yaptığımız çalışmalarda pek çok ürünü girdi maliyetlerinde yüzde 5yüzde 30 arasında bir maliyet avantajını ortaklarımıza kazandırmış bulunmaktayız. Bunun dışında kaliteli ürün ve kalitesiz ürün ayırt etmeye yönelik olarak TURQUM kalite işareti uygulaması başlatılacak, aynı şekilde yurtdışında makine ticaret merkezleri kurma projesini hayata geçirmek için çalışmalar başlatılmıştır. Yine ileri teknoloji havzaları kurulmasıyla ilgili proje çalışmaları sürdürülmektedir. KOBİ’ler mutlaka birleşmeli Yine sizin sözlerinizi ele aldığımızda “gelecek 10 yıl içinde sektörde ciddi konsolidasyon yaşanacağına ve bundan en çok KOBİ’lerin etkileneceğine” vurgu yaptığınızı görüyorum. Bugün durum ne? Belli başlı hangi konsolidasyonlar yaşandı? Önümüzdeki dönemde yaşanacak konsolidasyon sürecine gelince Türk şirketlerinin en büyük sorunu sermaye yapılarının zayıf oluşu. Bu durum aynı sektörde çok sayıda üreticinin var olması durumunu doğurmaktadır. Dünyada rekabet etmenin en önemli ölçütü olan ölçek ekonomisinde üretim gerçekleştirmek bu kadar çoklu yapı içerisinde mümkün olmamaktadır. Bu durum kalite ve maliyet problemleri doğurmaktadır. Bir de bunun üzerine kayıt dışı üretimin yarattığı haksız rekabeti eklerseniz ortaya sağlıksız bir yapının oluştuğu gerçeği çıkar. Küreselleşmenin de getirdiği etkilerle yukarıda saydıklarımızı birleştirince önümüzdeki 5 yıl zayıf ve sağlıksız olanların hızla elendiği bir sürecin yaşanacağı aşikârdır. Bu durumda etkilenmeyecek olanlar finansmanı güçlü ölçek ekonomisine geçmiş, maliyet analizlerini iyi yapabilen, verimli ve kaliteli üretim yapan şirketler olacaktır. Bir başka deyişle önümüzdeki 10 yılda işadamı olabilmek için bugün sahip olduklarımızdan daha fazla yetenek, cesaret ve bilgiye sahip olmamız gerekir. KOBİ’lerin bu durumdan etkilenmemelerinin tek yolu hızla birleşmelerden geçmektedir. Yani küçük olsun benim olsun tarihi karışacaktır. çekleştirdi. Bu 22 milyar dolarlık ithalatın yüzde 80’inin Türkiye’de üretilmesi mümkün. Türk yatırımcısının tercihini Türk makinelerinden yana kullanması durumunda, Türkiye’nin ithalat ve ihracat açığında ve ca ri açığında dahi çok ciddi bir düzelme gerçekleşir. Evet Türkiye ihracatını ciddi anlamda arttırdı, ancak bu üretim artışı üretim araçlarının ithalatıyla gerçekleşti. Örneğin; tekstil sektörü 20 yılda 250 milyar dolarlık maki ne ithal etti. Kısaca söylemek gerekirse Türkiye ithal ettiği teknolojiyle üretim yapan bir ülke. Oysa teknoloji ithal eden değil, teknoloji üreten ülke konumuna hızla geçmesi gerekiyor.” Erkunt Traktör’ün gözü Trakya çiftçisinde CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI 23 MART 2008 PAZAR SAAT: 11.00 BU ÜLKENİN KARANLIĞA KARŞI DİRENEN İNSANLARI... T.C. ŞİŞLİ 1. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2007/1817 Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin, 2007/265 esas sayılı dosyasından, verilen yetki belgesi belgesine istinaden, Raif Yüksekova vekili Av. Abdurrahman Özgür tarafından, mahkememize açılan veraset davasında verilen ara karar gereğince; İstanbul, Üsküdar, Selamiali Mah., CN: 37, Hane No: 1819’da nüfusa kayıtlı, Karabet oğlu Ayeri’den olma, Üsküdar 1929 doğumlu muris Onnik Kolukısaoğlu’nun 19.03.1984 tarihinde, evli ve çocuklu olarak vefat ettiği; nüfus kaydında mirasçılarının eşi Surpik Kolukısaoğlu, çocukları Kalust Kolukısaoğlu ile Gaspis Kolukısaoğlu kaldığı, ancak adresin tespit edilemediği; Murisin 19.03.1984 tarihinde vefat etmesi sebebiyle, eşi Suprik Kolukısaoğlu’dan mirastan tercih hakkı sorulması gerektiği ve adreste olmadığından, adına tebligat çıkarılamadığı için, gazete ile ilan edilmek suretiyle tebliğine karar verilmiş olmakla; Muris Onnik Kolukısaoğlu’dan, eşi Suprik Kolukısaoğlu’na kalan mirastan Suprik Kolukısaoglu’nun mirastan mülkiyet veya intifa hakkını seçtiğine dair beyanının alınmak üzere 03.04.2008 günü, saat 11.30’da mahkemede hazır bulunması veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, gelmediği gibi vekille temsil ettirmediği takdirde, mirastan mülkiyet hakkın seçmiş sayılacağı, Suprik Kolukısaoğlu’na tebliğ olunmak üzere, ilan olunur. 10.03.2008 Basın: 15592 A nkara Sincan Organize Sanayi Bölgesi’nde üretilen ve tasarımı Türk mühendislere ait traktörlerin yüzde 40 yakıt tasarrufu sağladığını iddia eden Erkunt Tarım Makineleri Sanayii AŞ, Trakya çiftçisine yönelik pazar payını arttırmayı hedefliyor. Firmanın kurumsal ve ticari iletişim sorumlusu Bahar Ulutaş Terzioğlu, 1953 yılından bu yana Türk ve dünya otomotiv sanayiine yedek parça tedariki sağlayan Erkunt Grubu’nun 2003 yılın da Erkunt Tarım Makineleri Sanayii AŞ olarak faaliyete başladığını belirtti. İlk traktörü 2004 yılının Eylül ayında Türk çiftçisine sunduklarını kaydeden Terzioğlu, bugün ülke genelinde 4 bin 300 çiftçiye hizmet verdiklerini, Trakya’da Tekirdağ’dan sonra Kırklareli ve Edirne’de de yapılanma çalışması içinde olduklarını ifade etti. “Türkiye’de traktör sektöründe 38 firma faaliyet gösteriyor. Bugün Türkiye’de 20 yaşın üze rinde 650 bin traktörün değişmesi gerekiyor. Biz 4 yıl içinde yapılanmamızı tamamladığımız yerlerde 607080 beygir gücü sınıfındaki traktörler talebinde ilk 3 arasına girdik. Girdiğimiz bölgelerde yüzde 30 pazar payına sahibiz’’ diyen Terzioğlu, halen Bulgaristan, Macaristan, Sudan ve Romanya’da “ArmaTrac’’ adıyla 200 Erkunt traktörünün bulunduğunu, Makedonya ile ilgili de çalışmalarının sürdüğünü bildirdi. konulu kahvaltılı aydınlanma toplantısında DEĞERLİ BİLİM İNSANI Doç. Dr . ŞAHİN FİLİZ ile birlikteyiz SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ Lütfen Yer Ayırtınız! Tarih : 23 Mart 2008 Pazar, Saat:11.00 Yer : İTÜ MAÇKA KAMPUSU, ARIKOVANI SOSYAL TESİSLERİ – MaçkaİSTANBUL İletişim : 0 536 739 02 29 0 216 481 86 81 – 0 505 815 10 17 0 532 282 36 88 – 0 532 281 54 54 “MİKROFAŞİZMİN ÇEKİRDEĞİ TÜRBAN” S A T I R A R A S I Kâğıttan Kaplan iyi yolda” demenin söylemden öteye geçmediğini ne zaman kavrayacağız? 2007’nin reformlar açısından kayıp yıl olduğunu, piyasalarda daralmanın başladığı yıl olarak göremeden, ekonomide küresel dalgalanmanın başladığı bir süreci ciddiye almadan türban tartışmalarına, anayasa değişikliğine, YÖK tartışmalarına öncelik verilirse, bunların ekonomideki kırılganlığa zemin oluşturacağını nasıl göz ardı edebiliriz ya da piyasalarda başka nasıl bir sonuç bekleyebiliriz?.. Oysa dünyada gelişen koşulları önemseyen, kısa, orta ve uzun vadelerde mali piyasalarda ve ekonomide neler yapılacağına ilişkin bir “yol haritası” çıkarılarak yeni ekonomik program ortaya konulsaydı, küresel dalgalanmanın bedelini en az ödeyen ülkeler arasında yerimizi almış olurduk. Gerçekleri göremeden, milli gelir revizyonuyla göstergeleri iyileştirerek, ekonomimiz iyi yolda demenin, kâğıttan kaplan yapmaktan ne farkı var? Nobel ödüllü ABD’li ekonomist, Joseph Stiglitz, finans piyasalarında yaşanan krizin, “1929’daki Büyük Buhran”dan bu yana yaşanan en ciddi sarsıntı olduğunu söylüyor.. ABD’de başlayan ve diğer ülkeleri etkileyen küresel dalgalanma hız kesmeden devam ederken biz hâlâ “Bu dalgalanmadan en az etkilenen ülkeyiz” söylemini devam ettiriyoruz. Örneğin, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, küresel dalgalanmaya rağmen ekonominin eskiye oranla daha korunaklı olduğu ve güvenli liman olma özelliğini koruduğu görüşünü tekrarladı. Oysa yaşananlar hiç de öyle değil.. Örneğin, ‘Kara pazartesi’ diye tanımlanan haftanın ilk işlem gününde tüm dünya borsaları yüzde 34 sarsılırken, bizde de yüzde 8’e yakın bir düşüş yaşandı. Borsa’da 13 milyar dolarlık değer kaybı yaşanmasının ardından yabancı yatırımcının net para çıkışı günlük 100 milyon doları geçti. Geçen hafta cuma günü yabancılar Borsa’da net 63 milyon dolarlık satış yaparken pazartesi günü bu rakam 113 milyon dolara çıktı. Son bir haftada yaşanan dalgalanmanın da etkisiyle Borsa’daki yabancı payı yüzde 72’den 71’e geriledi. Yabancıların Borsa’daki 55 milyar doları ise 53 milyar 267 milyon dolara indi. İMKB’deki düşüşün bu denli yüksek olmasını, AKP’nin kapatılmasına, ekonomideki yaşanılan sarsıntıların faturasını Cumhuriyet Başsavcısı’na bağlayanlar işin ciddiyetini hâlâ kavrayamamışlar. Bir başka örnek de Hazine Müsteşarlığı açıklamasından: “Türkiye’deki yeni veya mevcut şirketler ile iştirak ettikleri yerli sermayeli şirketlerdeki ortaklık paylarına ilişkin transferleri içeren sermaye girişi ocak ayında yüzde 90 düşüşle 614 milyon dolar olarak gerçekleşti.” Bu bilgiler Ocak 2008 ayına ait.. Her iki örnekten de görüldüğü gibi küresel dalgalanmada en ağır bedeli ödeyen ülkeler arasında biz ilk sıradayız. Geçmişte olduğu gibi artık yabancı sermaye ve sıcak para girişi kolay değil. Cari açığımız 40 milyar dolara yaklaştı. Bu açığı kapatabilmek için yeniden borçlanmak, özelleştirme, varlık satışlarıyla bunu kapatmaya çalışmak ne denli gerçekçi olabilir?.. İhracatımız 107 milyar dolar. Elbette bu rakam ilk bakışta sevindirici. Oysa başta otomotiv, sanayi imalatı ve tekstil sektörü olmak üzere katma değeri giderek azalan üretimle ithalata dayalı ihracat artışı nasıl cari açığı kapatıyor iddiasını öne sürebilirler, bunu anlamak gerçekten çok güç. Anadolu’da tekstil ve konfeksiyon sektöründeki birçok sanayici, üretim yerine Pakistanlının, Çinlinin, Hindistanlının ürününü alıp satıyor. Sanayi ihracatı içinde işlenmiş ara malı ithalatının payı, enerji hariç yüzde 70 mertebesine dayandı. Yabancı sermaye istihdam yaratan doğrudan yatırımlar yerine finans sektörünü ve borsayı seçerse, bunları göremeden “ekonomi www.cumok.org T.C. KÜTAHYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) Esas No: 2008/85 Esas Davacı şirket Kütahya Önder Dogalgaz Yapı İnş. Mak. Bilişim San. ve Tic. Ltd. Şti. vekili, şirket yönetim merkezinin Kütahya’da bulunduğunu, şirketin dogalgaz kombi ile ilgili işletim sistemini kurmada satış ve montajıyla iklim SA marka klimanın bölge bayiiliğini yürüttüğünü, şirketin 2007 yılı içinde girmiş olduğu mali daralma sebebiyle, borca batık durumda bulunduğunu, birtakım tedbirler alınarak iflas etmeden de borçlarını ödeyerek, varlıklarını sürdürme iradesinde olduklarını bildirerek, tedbir istekli iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuştur. Bu şirketten alacaklılar ile ilgili tüm kişilerin yasal haklarının korunması amacıyla, ellerindeki belgeleriyle birlikte varsa tüm itiraz ve taleplerini, ilan tarihinden itibaren ilk duruşma günü olan, 02.04.2008 gününe kadar mahkememiz dosyasına bildirmeleri, İİK. 166/2 fıkrası gereğince ilan olunur. 03.03.2008 Basın: 15223 EDREMİT CUMOK ÇAĞRISI 23 MART 2008 PAZAR SAAT: 10.00 KAHVALTILI SÖYLEŞİ GÜNDEM YILLIK ÇALIŞMA PROGRAMININ OKUNMASI YENİ KARAR VE YÜRÜTME KURULU SEÇİMİ GÜNCEL KONULARIN KONUŞULMASI SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ YER: ZEYTİNLİ SPOR KULÜBÜ LOKALİ ALTINKUM PLAJI ZEYTİNLİ İLETİŞİM: 0505 588 47 87 0532 387 73 82 0533 810 07 71 KAHVALTI EDERİ: 5 YTL. www.cumok.org C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle