Katalog

21 MART 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab?cumhuriyet.com.tr 11 KKTC Cumhurbaşkanı Talat ile Rum lideri Hristofyas’ın önceliği, Lefkoşa’yı birleştirmek BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI İki eski dost bugün buluşuyor Talat ile Hristofyas, bu sabah, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi’nin konutunda bir araya geliyor. Yapılacak ilk görüşmede, başkent Lefkoşa’yı yarım asırdan bu yana ikiye ayıran Lokmacı sınır kapısının açılması yönünde tarihi bir kararın alınması bekleniyor. REŞAT AKAR LEFKOŞA KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas, bu sabah, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Michael Möller’in konutunda bir araya geliyor. Geçmişte, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ortak yanlarıyla dikkat çeken “iki eski dostun” bugün “lider” sıfatıyla buluşması, diplomatik gözlemciler tarafından “olumlu bir gelişme” olarak değerlendiriliyor. Talat ile Hristofyas arasında yapılacak ilk görüşmede, başkent Lefkoşa’yı yarım asırdan bu yana ikiye ayıran Lokmacı sınır kapısının açılması yönünde tarihi bir kararın alınması bekleniyor. Lokmacı’nın geçişlere açılması durumunda, Avrupa’nın bölünmüş en son kenti olan Lefkoşa birleşmiş olacak. Sömürgeci ve Dincilere Karşı ‘Diriliş’... Mustafa Kemal 1915’te Çanakkale zaferi ile İngiliz ve Fransız sömürgecileri durduruyor. Onların Çanakkale ve İstanbul boğazlarını ele geçirmelerinin engellenmesi sayesinde Avrupalı sömürgeciler Karadeniz’e giremiyor. Sovyetler Birliği 1917’de bu nedenle gerçekleşebiliyor. Mustafa Kemal Çanakkale’de İngiliz ve Fransızları durdurup sadece Kurtuluş Savaşı’nın ateşini başlatmıyor; aynı zamanda, Kurtuluş Savaşı’nda, “Avrupalı sömürgecilere karşı”, Anadolu’ya en büyük dış desteği sağlayacak bir gücün, Sovyetler Birliği’nin kurulmasına yol açıyor. Kurtuluş Savaşı, “Avrupalı işgalcilere karşı” kazanılıyor. Kapitülasyonların kaldırılmasından siyasal ve toplumsal devrimlere kadar değişimler, “Dinci düzen kaldırılarak” gerçekleştiriliyor. Dün Atatürk, Sovyetler Birliği’nden destek alarak Avrupalı (ve Amerikalı) sömürgecilere karşı, “çağdaş ve bağımsız bir ulus devletin” temellerini attı. Bugün ise “dinciler ABD ve AB ile birlikte”, Atatürk’ün kurduğu düzeni tersine çevirmek istiyorlar. ABD ve AB’nin Büyük Ortadoğu Projesi, “Türkiye’nin Atatürk Türkiyesi yerine, yeniden ılımlı İslama (şeriata) dönmesini istemektedir”. Dün Atatürk Türkiyesi “Asyalı güçlerle, Batı sömürgeciliğine karşı çarpıştı”. Bugün ise Cumhuriyet’in laik düzenini yeniden dinci bir yapıya dönüştürmek için, “işbirlikçiler Batılı sömürgecilerle birlikte çalışıyorlar”. Dün Atatürk, Sovyetler Birliği ile işbirliği yaparak sömürgecilere karşı savaştı ve Kurtuluş Savaşı’nı bu işbirliği ile gerçekleştirdi. Bugün ise Atatürk’e (ve Kurtuluş Savaşı’na) karşı çıkanlar, eski sömürgecilerle işbirliği yaparak işgalcileri yeniden bölgeye sokmak istiyorlar. İsrail, El Halil’de evleri yıktı İsrail yönetimi, Batı Şeria’daki bir köyde, “inşaat izni olmadığı” gerekçesiyle Filistinlilerin evlerini yıktı. El Halil kentinin güneyindeki Deyrat köyünde meydana gelen olayda bazı Filistinliler İsrail buldozerlerini engellemeye çalışırken kucağında çocuğunu tutan Filistinli bir kadın evinin yıkılışını gözyaşlarıyla izledi. İsrail yönetimi, verilen sözlere rağmen Filistin toprakları üzerindeki Yahudi yerleşimlerini kaldırmamakla ve tartışmalı bölgelerde yeni yerleşimlerin kurulmasına izin vermekle eleştiriliyor. (Fotoğraf: AP) Talat’a Londra’dan davet Kuzey Kıbrıs’ta temaslarda bulunan ve dün adadan ayrılmazdan önce Lokmacı sınır kapısını ziyaret eden Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Claudia Roth, buradaki bir işyerinin camına “Open the wall” (Kapıyı açın) diye yazmış, liderlere cesur kararlar alma çağrısında bulunmuştu. Bu arada Kıbrıs’ın üç garantör ülkesinden biri olan İngiltere, Hristofyas’tan sonra Talat’ı da resmen Londra’ya davet etti. Rum Haber Ajansı’na göre, İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avam Kamarası sözcüsü Malloch Brown, KKTC lideri Talat’ın Kıbrıs sorununun çözümü konusuyla ilgili olarak Londra’da temaslarda bulunacağını söyledi. Lord Maginis’in bir sorusunu yanıtlayan Malloch Brown, İngiltere Başbakanı Gordon Brown’un Hristofyas’ı da Londra’ya davet ettiğini ve iki ülke arasında güçlü ve yakın ikili ilişkilerin daha da geliştirilmesi konularının ele alınacağını belirtti. Malloch Brown, Britanya’nın hedefinin Kıbrıs’ın, Birleşmiş Milletler’in de katkısıyla yeniden birleşmesinin sağlanması olduğunu söyledi. Malloch Brown, bu işbirliği çerçevesinde Talat’ın Londra’ya davet edildiğini belirtirken “Bu iki toplum liderinin temaslarının hedefi, Kıbrıs sorununun çözüm çabalarını başarıyla sonuçlandırmaktır” dedi. Çanakkale’den işbirlikçilere... Turgut Özakman’ın yeni eseri Diriliş’i karıştırırken bütün bunlar aklımdan geçti.(*) Mustafa Kemal’in Çanakkale’de bir yıldız gibi parlayışı... Avrupalı sömürgecileri durdurması... Bu sayede 1917’de Sovyetler Birliği’nin kurulması... Mustafa Kemal’in Çanakkale’de yaktığı ateşi Kurtuluş Savaşı ile sürdürmesi... Avrupalı sömürgecilere karşı Sovyetler Birliği’ni arkasına alması... Bugün ise Batı’nın iktidara taşıdığı dincilerle yeniden Atatürk öncesi döneme dönme çabaları... Yargıtay Başsavcısı’nın girişimi, “Bu iki yaklaşım ve cephe arasındaki kırılma noktasıdır”. Ama en önemlisi; cephenin bir tarafında “aynen dün olduğu gibi Batı sömürgecileri” yer almaktadır. Mustafa Kemal, çözümü net olarak görmüş ve uygulamıştır; “Batı’dan gelen tehdide karşı, bölge ve Asya ülkeleri ile işbirliği yaptı”. Bu gerçek bugün de geçerli. Sorun yönetimdedir. Bunu uygulamak istemeyen yönetimler işbaşındalar. ABD ve AB’nin desteği ile iktidara getirilenler, “Bölgede Batı çıkarlarını korumak zorundadırlar”. Ancak bu çıkarların korunması sırasında, Türkiye’ye büyük bir bedel ödetiliyor. BOP’nin içinde yer alarak kendi kendini parçalayan bir Türkiye ortaya çıkıyor... Ekonomisi, piyasası, bankaları, limanları, Batı kapitalizminin denetimi altına sokulmuş bir ülke oluşturuluyor. Bu arada Kürdistan projesi ile ülkenin önemli bir bölümünün ayrıldığı yeni bir coğrafya isteniyor... Bütün bunlar yetmiyormuş gibi Atatürk’ün Türkiyesi yerine “Ilımlı İslamın egemen olduğu” bir ülkeyi tercih ediyorlar... Bunlar gerçekler, ne yapılması gerektiği biliniyor, her şey ortada... A’dan Z’ye bütün gücümüzü birleştirmek ve Atatürk Türkiyesi’ni kurtarmak zorundayız. Sömürgecilere karşı, dincilere karşı birlik olmalıyız. Önemli olan Türkiye’nin tarafında durmaktır. Bush, Priştine hükümetine askeri hizmet sunulmasını içeren kararname yayımladı ABD, Kosova’yı silahlandıracak DENİZ BERKTAY Amerikan yönetimi, bağımsızlık ilan eden Kosova, Arnavut hükümetiyle ikili ilişkisini askeri alandan başlatmaya hazırlanıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, silah satışının BM planı kapsamındaki silahlanma sınırlamalarını delmeyeceği güvencesi verirken hem ABD hem de nüfusunun dörtte biri Arnavut olan Makedonya, Kosova’nın Arnavut ve Sırp bölgelerine ayrılmasından endişeli. “BM gözetiminde bağımsızlık” öngören plana göre, Kosova hükümeti yalnızca NATO gözetiminde 2 bin 500 kişilik hafif silahlı güvenlik gücüne sahip olabilecek. Kosova Sırplarının, Priştine yönetimini tanımaması ve gelişmelerin Kosova’nın Sırp ve Arnavutlar arasında bölünme olasılığını arttırması da ABD yönetimini kaygılandırıyor. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Tom Casey, Kosova’nın bölünmesine kesin olarak karşı olduklarını ve Kosova’da ancak Ahtisaari’nin planının geçerli olacağını söyledi. Bulgaristan ve Hırvatistan gibi komşu ülkeler Kosova’nın bağımsızlık kararını tanırken nüfusunun dörtte biri Arnavutlardan oluşan ve 2001 yılında “Ulusal Kurtuluş Ordusu” adlı ayrılıkçı silahlı Arnavut örgütü ile mücadele etmek durumunda kalan Makedonya, Kosova’daki gelişmelerin kendisine yayılacağı kaygısı içinde. Makedonya Devlet Başkanı Branko Traykovski, Kosova’nın etnik gruplar arasında bölünmesinin olabilecek en kötü senaryo olduğunu ve bunun Balkanlar’da zincirleme etkilerinin olabileceğini söyledi. Türkiye’nin de bulunduğu 30’dan fazla ülke, Kosova’nın bağımsızlığını tanımış durumda. KİEV Kosova’nın Sırbistan’dan bağımsızlığının başdestekçisi olan Amerikan yönetimi, Priştine hükümetiyle ikili ilişkisini silah satışıyla başlatıyor. ABD Devlet Başkanı George W. Bush’un önceki gün imzaladığı kararnameye göre, ABD yönetimi, bundan böyle Kosova’ya silah ve savunma hizmetleri sağlayabilecek. Bush’un kararnamesinde, Kosova’ya silah ve savunma hizmetleri sağlanmasının “hem ABD’nin güvenliğine hem de dünya barışına hizmet edeceği” ifadesi yer alıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, BM’nin Kosova özel temsilcisi Martti Ahtissari’nin planı uyarınca Kosova’ya uygulanan askeri sınırlamanın ihlal edilmeyeceği belirtilerek Sırbistan ve Rusya’dan gelecek tepkiler yatıştırılmaya çalışıldı. Kosova’ya İZMİR 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ SATIŞ MEMURLUĞUNDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI DOSYA NO: 2008/1 SATIŞ Mahkemece satışı suretiyle, ortaklığın giderilmesine karar verilen, İzmir ili, Narlıdere ilçesi, Narlıdere mahallesi, pafta no: 22iIII C, ada no: 8288, parsel no: l’de, 840.00 m2 miktarlı arsa vasfında olan gayrimenkuldur. Satışa konu taşınmaz, Huzuk mah. Koçyiğit sokak no: 35 Karaca apt., Narlıdere, İzmir adresindeki APARTMANIN GÜNEYİNDE YER ALAN (KUZEYİNDE DOĞU SOKAK, BATISINDA DEVAM EDEN HADİ BEY APARTMANI İNŞAATI, DOĞUSUNDA KOÇYİĞİT SOKAK OLAN) BOŞ ARSADIR. Bilirkişi raporunda, taşınmazın muhtelif katlı apartman şeklindeki, yapılaşma faaliyetinin çok yoğun olduğu, yaygın bir yapılaşma oluşmuş, yeni gelişen kenar bir konut bölgesinin sınırları içindeki, geniş iki ayrı ara sokağa cepheli konumda olup, üzerinde herhangi bir yapının olmadığı, BOŞ durumda olduğu belirtilmiştir. Taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesinde 6785 sayılı kanunun 11. maddesi gereğince, şerh 6785/1605 sayılı yasanın 42. maddesi gereğince şerhler mevcut olup, taşınmaz bu şerhler ile yükümlü olarak ihale edilmiştir. Taşınmazın imar durumu yazısında, ayrık nizam 12,80 m (çatı katsız) 4 kat inşaata müsadeli, derinliği krokiye göre, ön bahçe mesafesi 5.00 m, arka bahçe mesafesi h/2, komşu mesafesi krokiye göre, çatı meyli %33. İnkişaf bölgesinde konut alanına isabet etmekte olup, yolkanal bedeli ödendikten sonra, yazılı nizamda inşaat yapılacağı yazılı bulunmaktadır. SATIŞ ŞARTLARI: İHALESİ İZMİR İKİNCİ SULH HUKUK MAHKEMESİ KALEMİNDE YAPILACAKTIR. MUHAMMEN BEDELİ: 700.000,00 YTL ’dir. 1. İHALESİ : 05/05/2008 günü, saat: 14.0014.15 arasında yapılacaktır. Bu arttırmada verilecek bedel masrafları ile birlikte muhammen bedelin %60’ını bulmadığı takdirde, ikinci ihalesi yine 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde, 10 gün sonraya bırakılacaktır. II. İHALESİ: 15/05/2008 Günü, Saat: 14.0014.15 arasında yapılacaktır. Bu arttırmada, taşınmaz masrafları ile birlikte muhammen bedelinin %40’ının altında satılmayacaktır. İhaleye girmek isteyenlerin %20 nakti teminatlarını, satış memurluğunca yazılacak bir müzekkere ile, Akbank Adliye bürosunda açılacak bir satış hesabına yatırmak zorundadırlar. İhale bedelinden başka tapu alım harcı, ihale pulu bedeli ve katma değer vergisi alıcısına aittir. İhaleye girmek isteyenler, satış şartnamesini okumuş ve münderecatını aynen kabul etmiş sayılırlar. Daha fazla malumat almak isteyenlerin Mahkememiz Satış Memurluğuna başvurmaları İLAN OLUNUR. 13/03/2008 (Basın: 15023) ACI KAYBIMIZ Osmanlı Balkan Ordusu Makedonya Dömeke Süvari Livası Komutanı Miralay Mahmut Nedim’in Torunu, Balkan Savaşlarında İşkodra Kalesi Savunması Mürettep Fırka Komutanı Miralay Mehmet Sadık Bey ve Merhume Melek Peyker Hanım’ın oğlu, Merhum Bedri Sirmen, Merhum Fahrettin ve Merhum Şerafettin Gücüyener’in kardeşleri ile Nusret Uludoğan’ın ağabeysi, Naim Uludoğan’ın kayınbiraderi ve Ülkü Uludoğan’ın dayısı, Merhume ŞükranGediz ve Değer Değer’in enişteleri, Merhume Zehra Hiraman Gücüyener’in sevgili eşi, Nur Coşkun ve Ali Gücüyener’in biricik babaları, Alev Coşkun ve Jülide Gücüyener’in saygın kayınpederi, Gonca ve Ece Coşkun’un çok sevgili dedeleri, Armağan Coşkun ve Tuncay Öznal’ın büyükbabaları, Yasemin ve Başak Coşkun’un büyük dedeleri, Genelkurmay Spor Teşkilatı Başkanı (19541955) Beden Terbiyesi Genel Müdürü (19641967) USAŞ Yönetim Kurulu Başkanı(19741976) Kıdemli Kurmay Albay NURETTİN GÜCÜYENER (H. Okulu 1933, H.Akademisi 1941) Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 21 Mart 2008 Cuma (bugün), Levent Camii’nde kılınacak ikindi namazından sonra, Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verilecektir. AİLESİ lüğünün 2007/10404 sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ilân olunur. (İ.İf.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 15046) C MY B C MY B DOSYA NO: 2007/10404 Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, kıymeti, adedi, evsafı; 1TAPU KAYDI: Eskişehir, Merkez, Akçağlan Mah. 877 ada, 651 parselde kayıtlı, 1.Kat 9 nolu bağımsız bölüm, 110 M2 yüzölçümlü mesken. 2İMAR DURUMU: Müdürlüğümüz dosyasında mevcuttur. 3ÖZELLİKLERİ: Eskişehir İli, Kurtuluş Mah. İnal Sok. No: 17/3 de kain olup, halen mesken olarak kullanılan taşınmaz, giriş, L salon, 2 oda, mutfak, banyo ve wc mahallidir. Salon, giriş, odaların taban kaplaması laminat, kapı doğraması ahşap, giriş kapısı çelik kapı, pencere doğraması PVC ısı camlıdır. Mutfak tezgahı ve dolapları mevcuttur. Banyo ve wc taban ve duvarları tavana kadar seramik kaplıdır. Zemin + 5 katlı yapının 1. katında yer alan taşınmaz, merkezi sistem ısıtmalıdır. Meskenin elektriği ve suyu mevcuttur. Mesken belediye alt yapı hizmetlerinden yararlanmaktadır. Şehir merkezindedir. İmarda bitişik nizam, 6 kat mesken sahasına isabet etmekte, ticari bölgededir. Meskenin yapı sınıfı, yıpranması, arsa payı ve piyasa alım satım rayiçleri dikkate alındığında, kıymeti: 110.000,00YTL. değerindedir. SATIŞ ŞARTLARI: l) Satış 16 Mayıs 2008 Cuma günü saat 10.00 10.15 arasında, Eskişehir Büyükşehir Belediye Müzayede Salonu’nda açık artırma suretiyle yapılacaktır. Bu artırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa, alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok artıranın taahhüdü baki kalmak şartıyla 26 Mayıs Pazartesi günü, saat 10.00 10.15 arasında, Eskişehir Büyükşehir Belediye Müzayede Salonda ikinci artırma yapılacaktır. Bu artırmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok artırana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artırım bedelinin malın tahmin edilen kıymetinin %40’ını bulması ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2) Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. %1 KDV., Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu alım harcı ve masrafları ile teslim ve tahliye masrafları alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve tapu satım harcı satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla, diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını, hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını, dayanağı belgeler ile On beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklarıdır. 4) İhaleye katılıp, daha sonra ihale bedelini yatırmamak suretiyle, ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın, Dairemizce tahsil olunacaktır. Bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği taktirde isteyen alıcıya bir sureti gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin Eskişehir 1. İcra Müdür ESKİŞEHİR 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI Gerçek taraflar hangileri?.. Türkiye’de yaşamakta olduğumuz çatışmanın, “sadece Atatürkçülerle dinciler arasında olduğunu zannetmek çok yanlıştır. Sahnenin önünde Atatürkçüler ile dinciler görülmesine karşın kuliste çok geniş ve derin bir çatışma var”. (**) BOP’u yürüten Batı, dincilerin arkasında. O zaman şu sorulara yanıt arayalım; Sahnenin önünde, “Ben dincilere karşı Atatürk Cumhuriyeti’nin yanındayım” diyenlerin yüzde kaçı gerçekte, “Batı’nın Türkiye ve bölge üzerindeki sömürgeciliğine karşı”? ABD, AB ve işbirlikçi dinciler arasında oluşturulan cepheye, “bütünüyle karşı çıkıyorlar mı?” Yoksa “Ben sadece dinci işbirlikçiye karşıyım, diğer işbirlikçiler beni ilgilendirmez mi diyorlar?” Sahnenin önündeki cepheler ile kulisteki cepheleri bir bütün olarak görmezsek, sadece kendimizi kandırmış oluruz... Açık işbirlikçiler yanında “örtülü işbirlikçileri” de görmeliyiz. (*) T.Özakman, Diriliş, Bilgi Yayınevi 2008 (**) Bıçak Sırtındaki Türkiye, Truva, 2008 www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali DANİMARKA’DA IRKÇI SALDIRI Türk genci komada Dış Haberler Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da ırkçı saldırıya uğrayan 16 yaşındaki Deniz Özgür Uzun komadan çıkamadı. Doktorlar gencin beyin ölümünün gerçekleştiğini belirtti. Önceki gün Kopenhag’ın Amager semtinde gazete dağıttığı sırada 3 Danimarkalı gencin önce sözlü ve fiziksel saldırısına uğrayan Deniz, başına beyzbol sopası ve çekiçle vurulması sonucu komaya girdi. Kopenhag Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırılan gencin beyin ölümünün gerçekleştiği ve aspiratörün kapatılması istendi ancak ailesi bir süre daha beklemek istediklerini söyledi. Deniz’in annesi Gülşen Uzun, olayı “vahşet” olarak nitelendirerek, “Biz Türk, Kürt, Danimarkalı, yabancı yerli diye bir ayrımcılık bilmezdik” diye konuştu. Baba Ali Kozak da, “Danimarka’da giderek artan yabancı düşmanlığına bir dur demek lazım” dedi.