25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 16 MART 2008 PAZAR 14 KÜLTÜR kultur?cumhuriyet.com.tr Ulusal marşımızın bestecisi Üngör’e de tıpkı şairi Mehmet Akif’e olduğu gibi gereken saygıyı göstermeliyiz SANATA BAKIŞ SELMİ ANDAK İstiklal Marşı var, ‘besteci’ si yok ERSİN ANTEP İDSO Genç Yıldızlar İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası 78 Mart konserlerinde asla anılardan silinmeyecek, gerçek bir müzik şöleni yaşattı. Programda genç orkestra şefi Burak Tüzün’ün yönettiği, Max Bruch’ün (18381920) “Keman ve Viyola İçin Op. 68 Konçertosu”, D. Şostakoviç’in (19061975) “1. Viyolonsel Konçertosu” ve bestecimiz Yalçın Tura’nın (1934) ilk seslendirilişi olan “2. Senfonisi” yer aldı. Orkestrada başkemancı Ayşe Özbekligil görev üstlenmişti. Genç orkestra şefi Burak Tüzün 1970 yılında Ankara’da doğmuş, Ankara Devlet Konservatuvarı’nda Semra Bayraktar’ın keman bölümü öğrencisi olmuş, 1992 yılında Prof. Servet Ganiev’in sınıfından lisans derecesi kazanmış. Aynı yıl Anadolu Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’na sanatçı öğretim elemanı olarak kabul edildi. Bilkent Üniversitesi Senfoni Orkestrası Şefi Alfred Mişurin’in orkestra şefliği çalışmalarına katıldı. 1996 yılında Çaykovski Moskova Devlet Konservatuvarı Opera ve Senfoni Şefliği bölümüne katıldı. Rusya Devlet Sanatçısı Prof. Leonid Mikoleyev’nin yanında çalıştı. 2004 yılında Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası’nın ilk şefi. Eskişehir, Ankara ve İstanbul’da “Atatürk’ün Doğumunun 125. Yılı Kutlama Konserleri”ne katıldı. “Genç Yıldızlarımız” konserinde izlediğiniz viyola sanatçısı Esra Pehlivanlı Ankara’da 1977 yılında doğdu. Müziğe Ankara Devlet Konservatuvarı öğrencisi olarak başladı. Sonra Belçika’da Maestro Mikhail Kugeh’in yanında çalıştı. Esra Pehlivanlı birçok uluslararası yarışmalarda çeşitli ödüller kazandı. Barok Müzik’ten Modern müziğe kadar geniş bir repertuvar sahibidir. Günümüzde bestecileri ile birlikte viyola repertuvarının yeni eserlerini başarıyla seslendirmektedir. Esra Pehlivanlı Türkiye, Belçika, Hollanda, Almanya, Fransa, Polonya, Danimarka, İtalya, Avusturya ve Lüksemburg, Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde başarılı konserlere katılmıştır. “Genç Yıldızlarımız” serisinde keman partisyonunu seslendiren viyolonselist Özcan Ulucan 1973 yılında Bulgaristan’ın Sumen kentinde doğmuş, müzik eğitimine altı yaşında başlamış, ilk konserini dokuz yaşında iken piyanist kız kardeşi Birsen Ulucan ile vermiş, on üç yaşında ise Sumen Filarmoni Orkestrası eşliğinde başarıyla sunmuş, sonra Varna ve Kristov Müzik Okulu dört yıl onunla birlikte konserler vermiş. Genoveva Burova ile verdiği konserler ilgiyle karşılanmış, Özcan Ulucan ailesiyle birlikte Türkiye’ye göç etmiş, Saim Akçıl’ın öğrencisi olmuş. 1993 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Konservatuvarı’nda olumlu çalışmaları nedeniyle dikkati çekmiş ve aynı yıl Türk Eğitim Vakfı’nın bursunu kazanarak İngiltere’ye gitmiş ve Londra’da Guildhall Müzik Okulu’nda Mitrah Neoman ile iki yıl solistlik eğitimi görmüş ve üstün başarıyla sanat çevrelerinin övgüsünü kazanmış. Özcan Ulucan 19951998 yıllarından Ankara Devlet Konservatuvarı’nda master kazandı. Sonra Eczacıbaşı Vakfı’nın katkısı ile Almanya’ya gitti? Özcan Ulucan 2002 yılından itibaren kız kardeşi piyanist Birsen Ulucan ve kemancı kardeşi Ayşen Ulucan ile birlikte çalışmalarında başarılar kazanmaktadırlar. İzlediğimiz “Genç Yıldızlarımız” etkinliğinde dikkati çeken en önemli olay, hiç kuşkusuz viyolonselist Benyamin Sönmez’in anılardan silinmeyecek olan, yarattığı ve yaşattığı müzik atmosferidir. Dünya çapında bir müzik otoritesi olan Rostropoviç’in belirttiği ve yorumladığı görüşe göre: Yeni viyolonsel jenerasyonunun en yetenekli temsilcilerinden biri, 24 yaşındaki Türk çellist Benyamin Sönmez’dir! 2007 yılında Meclis’in aldığı kararla 12 Mart; “İstiklâl Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” olarak kutlanmaya başladı. Ne yazık ki, bu yılki kutlamalarda da marşın bestecisi Üngör’ü anımsayan olmadı. İstiklal Marşı’nın şiiri yazıldıktan sonra bestesini yapan çok olmuştur. Ancak Üngör’ün bestesi, resmen kabul edilmiş ve benimsenmiştir. 12 Mart etkinliklerinde düzenlenen “İstiklal Marşı okuma yarışmaları” şiir okuma biçiminde yapılmakta; bestenin güzel okunması ya da sahibi akla getirilmemektedir. Cumhuriyet müzik kurumları için büyük emek harcayan Osman Zeki Üngör’e vefasızlık gün geçtikçe artmaktadır. Cumhuriyet’in ilk 11 yılında “Müzik Kurumları Müdürlüğü” gibi önemli bir kuruculuk görevini üstlenen Üngör; keman sanatçısı ve orkestra şefi olarak yurtdışına ilk davet edilenlerdendir. Orkestra, okul gibi müzik kurumlarını tırnaklarıyla kazıyarak kurup yeşertmiştir. Yine de onun en özel yanı, İstiklal Marşı’nın bestecisi olmasıdır. İstiklal Marşı; günümüzde yetersiz müzik öğrenimi ve genel işitsel oranın değişiminden ötürü gerektiği gibi söylenememektedir. Sol minör tonunda söyleme zorluğu yaşanan marşın kolay söylenmesi amacıyla 2006’da Orkestra Şefi Rengim Gökmen’in öncülüğünde bir tasarı 2006 yılında gerçekleştirilmişti. Daha rahat söylenebilecek mi mi Olimpiyatlara 500’ün üzerinde okul katıldı 10 ilde Felsefe Olimpiyatları yapıldı Kültür Servisi Türkiye Felsefe Kurumu (TFK) Çocuklar İçin Felsefe Birimi’nin 9 Mart Pazar günü on merkezde düzenlediği 12. Türkiye Felsefe Olimpiyatı sonuçlarını belirleyecek olan ön seçici kurul İstanbul SaintBenoit Fransız Lisesi’nde toplandı. Ankara, Antalya, Bursa, Erzincan, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Samsun, Mersin ve Şanlıurfa merkezlerinden 500’ün üzerinde okulun katıldığı olimpiyat sonuçları hafta sonu açıklanacak. Başarılı öğrenciler bu yıl 1722 Mayıs günleri Romanya’da gerçekleşecek olan Dünya Felsefe Olimpiyat’ında Türkiye’yi temsil edecekler. Türkiye Felsefe Kurumu Çocuklar İçin Felsefe Birimi’nin yaratıcı düşünme ve araştırma ruhunu geliştirmek, düşünme uğraşısının kendi başına değerini göstermek, düşünsel etkinliklerle ilgili yarışma ruhu yaratmak amacıyla düzenlediği olimpiyatta bu yıl da üç filozoftan birer alıntı verilerek gençlerin 4 saatlik süre içinde felsefe birikimleriyle açıklamaları istendi. Nuran Direk başkanlığında on merkezden gelen lise felsefe öğretmenlerinden oluşan ön seçici kurul; nör tonunda besteci İsmail Sezen’in orkestrasyonuyla yapılan orkestralı ve korolu kayıtlar; benim de metnini yazdığım yoğunçalarla Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca okullara ve elçiliklere gönderilmişti. Yazık ki kayıt henüz gerektiği biçimde dağıtılamadı. Kaydın daha geniş bir kesime yayılması ve özellikle satışa sunulması gerekiyor. Bir de Osman Zeki Üngör adını daha geniş kesime duyuracak yazılı ve görsel yayınları; TRT, Bakanlık ve basın kuruluşları eliyle oluşturmak gerekiyor. Bir ulusal marşımız varsa; tıpkı şairi Mehmet Akif’e olduğu gibi bestecisine de gereken saygıyı göstermeliyiz. 12 Mart 2009’da Üngör’ü de anımsamak dileğiyle... “Adalet devletin orta direğidir; çünkü siyasal topluluğun temeli haktır ve hak neyin adaletli olduğuna karar vermenin ayracıdır.” Aristoteles’in Politika yapıtından, “Geleneklerin örtüsünün açılması ve gelenekle aktarılanın açığa çıkarılışı, bu çağın insanı için özel bir görevdir.” M.Heidegger’in, Varlık ve Zaman yapıtından, “Söylenmemiş olanı söylemek için, dilde önceden söylenmiş olanı işitmek gerek.” Taylan Altuğ, Dile Gelen Felsefe yapıtından seçilen alıntılardan biri üzerine yazılan denemeleri okumaya başladı. Son okumaya TFK Başkanı İoanna Kuçuradi de katılacak. CUMHURİYET 14 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle