06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Yargıtay Başsavcısı laikliğe aykırı faaliyetler nedeniyle kapatma davası açtı HİKMET ÇETİNKAYA 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ AKP’ye soğuk duş İLHAN TAŞCI Ege’de Yağma... Tayyip Bey, kendisi gibi düşünmeyen herkese “yalancı” diyor; TV ekranlarına çıkan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik sendikacılara, “gerçekleri görmüyorsunuz” diye kafa tutuyor. AKP iktidarı uluslararası finans çevrelerinin, IMF’nin, Dünya Bankası’nın desteğini almak için sosyal güvenlikle ilgili sözde “reform” yasası hazırlıyor... Tarikatçı sermaye kayıt dışı ekonomiden nemalanıyor, milyar dolarlarla oynayıp medya sektörünü neredeyse ele geçiriyor... Ortada “reform” kelimesi dolaşıyor... Emekçiler dün eylem yaptı! Bundan bir olumlu sonuç çıkar mı? Demokrasiyi araç olarak gören, yargı bağımsızlığını bir kenara iten, Türkiye’yi tarikat şeyhlerine teslim eden, Arap şeyhlerine güzelim kıyılarımızı peşkeş çekenler, “ben hukuk mukuk” tanımam diyor açıkça... İki gündür Ege’deyim... Uşak, Aydın, Muğla üçgeninde dolaştım... Marmaris’in Osmaniye Köyü’ndeki manganez madeni arama çalışmalarında çok sayıda ağaç kesildi... Karaçamlar, palamutlar yok oldu... Marmaris’te demokratik kitle örgütleri ayakta... Osmaniye Köyü’ndeki on iki noktada ağaçlar kesilip 980 metre uzunluğunda, beş metre genişliğinde yol açıldı... Muğla ve Aydın yöresinde bugüne dek 6831 sayılı Orman Yasası’nın 16. maddesi ve 5177 sayılı Maden Yasası’na göre, 1216 kurum ve kuruluşa maden arama izni verildi... Evet aynen böyle!.. Şimdi 2 bin 181 hektar alanda arama çalışması yapılırken orman yok oluyor... Eski Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin bir yıl önceki sözleri aklıma geliyor “orman yağması” karşısında... Osman Pepe şöyle demişti: “Bu kanunla anasına kızan, ormanın, kentin en güzel yerinde taşocağı ruhsatı alıyor...” ??? Ege’nin Aydın ve Muğla yörelerinde 216 kurum ve kuruluşa feldispat, mika, krom, kömür, kuvarist, kalker, manganez, mermer, alüminyum, kayrak taşı için “maden arama izni” verildi. Özellikle Aydın ve Muğla’da “arıcılık” yaygın... Türkiye’nin bal üretiminin yüzde 30’u, Muğla’dan karşılanıyor. Çam balı üretiminin ise yüzde 80’i Muğla çevresinde. Muğla Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ziya Şahin dertli... Diyor ki: “Muğla’da bulunan mermer ve taşocakları, turizm atıkları ve termik santrallar arıcılığı tehdit ediyor. Doğal çevre yok oluyor. Kuraklığın yanı sıra çam ağaçlarının kesilmesi bizi çok üzüyor.” Muğla ve Aydın yöresi turizmin yüreğidir... 17.5 kilometreye bir maden arama izni düşen yörede insanlar çaresiz... Bal üreticileri soruyor: “1 milyon arı kovanı ne olacak?” Evet ne olacak? Çünkü kovanların yüzde 40’ında arılar topluca öldü... Dağları, denizleri, ırmakları, gölleri, ovaları satan bir siyasal iktidar... Örneğin yargı kararlarıyla kapatılan Uşak Kışladağ Altın Madeni yeniden açıldı. Çevreciler soruyor: “Türkiye’de anayasa askıya mı alındı?” Danıştay Altıncı Dairesi Kışladağ Altın Madeni için yürütmeyi durdurma kararı vermesine karşın, Uşak Valiliği madeni açtı... Avukat Arif Ali Cangı diyor ki: “Kışladağ Altın Madeni Eldorado Gold’un. Yargı yürütmeyi durdurdu. Uşak Valiliği açtırdı. 6 Mart 2008’de Kışladağ’da üretim yeniden başladı.” Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararı ortadayken Kışladağ Altın Madeni’ne neye dayanılarak izin verildi? Kışladağ, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde değil mi? Kışladağ’da Türkiye Cumhuriyeti yasaları neden uygulanmıyor? Türkiye, demokratik hukuk devleti değil mi? ??? Bu olup bitenler karşısında insanın yüreği sızlıyor... Kaz Dağları delik deşik ediliyor, Toroslar’da kıyım sürüyor, Erzincan zehirleniyor, Tunceli Ovacık’tan aynı haberler geliyor... Türkiye karış karış satılıyor beyler, paşalar! Muhalefet ise olayın farkında değil!.. TESAV’da konferans ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Ekonomi ve Sosyal Araştırmalar Vakfı’nda (TESAV), bugün “Türk Siyasetinde Son Gelişmeler” konulu bir konferans düzenlenecek. Eski CHP Milletvekili Berhan Şimşek’in konuşmacı olacağı konferans, saat 14.00’te vakfın “Ahmet Rasim Sokak, No: 10 / 2 Çankaya” adresindeki genel merkezinde başlayacak. MHP’den Erdoğan’a tepki ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, yaptığı açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, “PKK’yi, parlamento çatısı altında bulunan DTP, terör örgütü olarak ilan etmedikçe, ben kendileriyle görüşmem” açıklamasını eleştirerek “Aslında Sayın Başbakan, DTP ile görüşme zemini içinde, bu açık seçik ortada” dedi. Vural, yaptığı açıklamada, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ile DTP’lilerin yaptığı görüşmenin içeriğinin açıklanması gerektiğini söyledi. ANKARA Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, AKP’nin “laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği” gerekçesiyle kapatılması istemiyle dava açtı. İddianamede, 5 yıl süreyle siyaset yasağı istenen 71 kişi arasında ilk üç sırada Başbakan Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yer aldı. Ayrıca, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı başta olmak üzere 11 belediye başkanı hakkında da siyaset yasağı istendi. Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, iki yazılı uyarısının dikkate alınmamasının ardından dün AKP’nin ? Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya’nın iddanamesinde “Siyasal İslamın temel düsturu şeriattır” ifadesi yer aldı. İddianamede, milletvekili ve parti yöneticilerine yönelik yapılan soruşturmaların göstermelik olduğu değerlendirildi. “temelli kapatılması” istemli dava açtı. Yalçınkaya, dava iddianamesi ile 17 klasörden oluşan delilleri bizzat Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’a iletti. Cumhuriyet AKP hakkında kapatma istemli iddianameyi ele geçirdi. İddianamede, parti kapatma nedenleri hem ulusal hem de uluslararası hukuk yönünden irdelendi. kalmayarak devlet ve toplum kurallarını da düzenleme iddiasında olduğu vurgulandı. İddianamede, “Siyasal İslamın temel düsturu şeriattır. Siyasal İslam ve onun anayasası niteliğindeki şeriat demokratik değil, totaliterdir. Siyasal İslam demokrasiyi bir araç, şeriatı da bir amaç edindiği için demokrasinin kendisini korumaya ilişkin kural ve kurumlarının takibinden kurtulmak için kaynağını da yine şeriat düzeninden alan takıyye yöntemini kullanmaktadır” denildi. İddianamede, milletvekili ve parti yöneticilerine yönelik yapılan soruşturmaların göstermelik olduğu değerlendirilirken bu soruşturmaların partiyi sorumluluktan kurtarmadığı da kaydedildi. İddianamede, AKP’nin yenilikçiyiz söyleminin gerçeği yansıtmadığı, kapatılan RP ve FP ile bağını koparmadığına dikkat çekilerek “AKP’nin tüzük ve programı incelendiğinde, soyut metinlerde hedeflenen laiklik karşıtı modele yönelik hükümlerin yer almadığı görülmektedir. Ancak davalı parti, laiklik karşıtı eylem ve söylemleriyle ya salara ve anayasaya aykırı olarak tüzük ve programının ötesine geçmiştir” denildi. İddianamede, Tayyip Erdoğan’ın bazı sözlerine de yer verildi. İmajı erozyona uğrattılar İddianamede, AKP’nin iktidarı boyunca Türkiye’nin uluslararası alanda laik ülke imajının erozyona uğradığına dikkat çekilerek “Dünya ülkeleri, özellikle AB ülkeleri nezdinde Türkiye bir ‘ılımlı İslam Cumhuriyeti’ modelinde algılanmıştır” denildi. İddianamede şu değerlendirme yapıldı:“AKP’nin iktidara gelişinin hemen ardından çerçevesi anayasa ve Yüksek Mahkeme kararlarıyla belirlenmiş laiklik ilkesinin anayasadaki tanımının yeterli olmadığı söylemiyle tartışmaya açarak aşındırmaya çalışılması, laik devletin bütün inançlara eşit mesafede olması, ancak dünyevi ilişkilere ilişkin konularda devletin akıl ve bilimin ışığında ve dinden bağımsız olarak düzenleme yapma yetkisini görmezden gelerek ‘ulemaya danışma, af yetkisi maktulün mirasçılarına aittir’ gibi söylemlerle dini hükümleri referans gösterme çabaları, din ve vicdan özgürlüğünü sınırsız ve kısıtlanamaz bir hak gibi topluma benimsetilmesi ve benimsetilen bu inanç üzerinden türbanın üniversitelerde serbest bırakılması ve bu serbestinin giderek tüm kamusal alana yaygınlaştırılması için partili milletvekillerinden belediye başkanlarına kadar ortak bir söylem kullanılmaya başlanılması, eğitimin müfredat da dahil olmak üzere Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı olarak dinselleştirilmesi, devlet kadrolarında siyasal İslamcı bir yapının oluşturulması, özellikle üst düzey atamalarda liyakat ve kariyer yerine dini inanç ve aidiyetin ölçüt olarak öne çıkarılması, çoğulcu demokrasinin kuvvetler ayrılığı ve hukukun üstünlüğü prensibine dayandığı ilkesini göz ardı ederek ve parlamento çoğunluğunu kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın değiştirilemez ve değiştirilmesi dahi teklif edilemez laiklik ilkesinin ortadan kaldırılmaya kalkışılması, bu eylemlerin davalı partinin genel başkanı, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri ile teşkilatlarında ve ayrıca yerel yönetimlerde görev alan partililerin kararlı, ısrarlı ve süreklilik gösteren beyan ve fiilleri ile işlenmesi, davalı partinin, temel hak ve özgürlüklerin geçerli olduğu laik ve demokratik bir hukuk devletini değil, din kurallarının geçerli olduğu, referanslarını dinden alan bir toplumsal modeli gerçekleştirmeyi amaçladığını, bu tür eylemlerin partinin genel başkanından başlayarak her kademesince kararlılık ve yoğunlukla işlenmesi suretiyle laiklik karşıtı eylemlerin odağı haline geldiğini ortaya koymaktadır.” Takıyye yöntemi İddianamede, Türkiye’de laiklik ilkesinin gelişimi ve tanımı irdelenirken Türkiye’de siyasal İslamın yalnızca kişi ile Tanrı arasındaki alanla sınırlı GÜL ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART ‘Herkes dikkatli düşünmeli’ DAKAR (AA) AKP hakkında kapatılması istemiyle açılan davayı değerlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kendisinin siyaset üstü olduğunu belirtirken “herkesin çok çok dikkatli düşünmesi gerektiğini’’ söyledi. Senegal’de konakladığı oteldeTürk gazetecilerle bir araya gelen Gül, AKP hakkındaki kapatma davasına ilişkin soruları yanıtladı. Gül, “Meclis’te bu kadar çoğunluğu olan bir iktidar partisiyle ilgili yapılan bu taleplerin Türkiye’ye ne kazandıracağı, ne kaybettireceği düşünülmeli. Herkesin çok çok dikkatli düşünmesi lazım. Tüm bunların neticeleri hep düşünerek, herkesin böyle büyük bir sorumluluk içinde hareket etmesi gerekir’’ dedi. Umut Kitabevi davası ? VAN (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Şemdinli ilçesinde Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’ne el bombası atılması olayıyla ilgili tutuksuz yargılanan astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ve PKK itirafçısı Veysel Ateş’in, Van Askeri Mahkemesi’nde yargılandıkları davanın ikinci duruşması dün yapıldı. Mahkeme Başkanı Yarbay Yücel Savrul, Seferi Yılmaz’ı tanık olarak dinlemek istedi. Olayla ilgili bilgisi sorulan Yılmaz, daha önceki ifadelerine başka bir şey eklemeyeceğini, mahkeme tarafından yöneltilen soruları yanıtlamayacağını belirtti. Yılmaz, “Baskı altındayım, azar işitiyorum’’ dedi. Mahkeme heyeti, duruşmayı 6 Haziran’a erteledi. [email protected] İddianamede laik devletin İslami bir yapıya dönüştürülmeye çalışıldığı belirtildi ‘Toplumda ayrışma başladı’ Başsavcılığın iddianamesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, Fethullah Gülen’in yurtdışında kurduğu okulları bir ticari şirket olarak değerlendirilip temas ve işbirliği yapılmasına yönelik genelge göndermesi de delil sayıldı. dan cesaret alan partili belediye başkanlarının dini içerikli ve birçoğu din dışı hurafelerle donatılmış kitapların basım ve dağıtımını yaptıkları kaydedildi. İddianamede, AKP’li belediye başkanlarının ramazan ayında cami cami dolaşarak imamlık yaptıkları bilgisine yer verilirken, devletin en önemli kadrolarının birçoğunun tarikatçı faaliyetleri ve kimlikleriyle bilinen yöneticilere teslim edildiği vurgulandı. AKP kapatma davasına sert tepki gösterdi. Toplantının ardından hazırlanan açıklamayı Genel Başkan Yardımcısı Fırat okudu. TGS’den açlık grevine destek ? İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Sendikası, Business Channel’da 3 aydır maaş alamayan çalışan adına kamera servisinde görevli Yavuz Dönmez’in, işvereni protesto etmek amacıyla başlattığı bir günlük açlık grevine destek için önceki gün Dönmez’i ziyaret etti. TGS İstanbul Şubesi Başkanı Gürsel Eser, yaptığı açıklamada, “Business Channel’da iş güvencesiz çalışanlar ücretlerini zamanında ve tam olarak alamıyor. Bu, zor koşullarda çalışan basın emekçilerinin en doğal haklarının gaspı anlamına gelir” dedi. Danıştay saldırısı Danıştay’ın türban kararı üzerine Gül’ün, “Doğrusu bunu kaygıyla karşılıyorum ve hayretler içinde kaldık. Türkiye’nin giderek demokratikleşme eğilimine ters bir davranıştır bu. Bu yaklaşımın altında negatif özgürlükler anlayışı vardır. Bu anlayış bildiğiniz gibi otoriter, diktatör rejimlerin felsefesidir” dediğine dikkat çekilen iddianamede, Alparslan Arslan’ın karar oturumundaki sözleri alıntılanarak “Sanıkların son duruşmadaki sözleri bile eylemi hangi saiklerle yaptıklarını, laikliği savunanları ve laik Cumhuriyeti bekleyen tehlikeleri göstermeye yeterlidir” denildi. AKP’nin laik devleti dönüştürme çabaların İlk sırada Erdoğan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, eski Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, Tayyar Altıkulaç, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Güldal Akşit, Egemen Bağış, Hayati Yazıcı, Dengir Mir Mehmet Fırat, Zafer Üskül, Hüsnü Tuna, Fatma Şahin, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Cüneyd Zapsu’nun da aralarında bulunduğu 71 kişi hakkında siyaset yasağı istendi. Ayrıca, Isparta Belediye Başkanı Hasan Balaman, Eyüp Belediye Başkanı Ahmet Genç, Beyoğlu Belediye Başkanı Misbah Demircan, Kocaeli Büyükşehir Belediye Bşakanı İbrahim Karaosmanoğlu, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz gibi başkanlara da siyaset yasağı getirilmesi istendi. 71 kişinin tamamına 5 yıllık süreyle siyaset yasağı istendi. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Büyük bir ayıp’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Partisi hakkındaki kapatma davası haberini genel merkezde alan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aralarında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’in de bulunduğu hukukçu kurmaylarıyla toplandı. Toplantıya daha sonra bakanlar ve parti yöneticileri de katıldı. Toplantıya gelişte gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, “Türkiye’nin iyiye gitmesini ve ileriye gitmesini istemeyen çevreler çok önemli yerlere sızmışlar. Türkiye bununla hesaplaşacaktır, meraklanmayın. Katiyen bunu ciddiye almayın. İddianameler her zaman yazılır’’ ifadelerini kullandı. Toplantının ardından hazırlanan açıklamayı Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat okudu. Türkiye demokrasisinin “büyük bir ayıpla karşı karşıya bırakıldığını” ileri süren Fırat, “Milletimizin uzun yıllar boyunca ağır bedeller ödeyerek elde ettiği demokratik ve ekonomik kazanımların bir kalemde silinip gitmesine hiçbir surette izin vermeyeceğiz” dedi. Yargı üyelerini hedef alan Fırat, “Bir kısım yargı makamları, hukuku, iktidar mücadelesinin aracı haline getirmemelidir. Demokrasi ve hukuk karşı karşıya getirilemez, getirilmemelidir” değerlendirmesinde bulundu. Hedefin Türk demokrasisi ve millet iradesi olduğunu ileri süren Fırat, “Dünyadaki itibarımıza yapılacak en büyük haksızlık budur” dedi. ‘PKK’nin Avrupa kasası’ yakalandı ? Dış Haberler Servisi Abdullah Öcalan’ın tercümanı ve sevgilisi olduğu iddia edilen Ayfer Kaya’nın Almanya’da tutuklanmasının ardından, terör örgütü PKK’nin Avrupa’daki önemli isimlerinden Nedim Seven de İtalya’da yakalandı. İtalya Adalet Bakanlığı, gözaltına alınan Seven’in yakalanmasıyla ilgili olarak dün gece Ankara’yı bilgilendirdi. “PKK’nin Avrupa’daki kasası” olarak bilinen Seven, 2007’de Fransa’da PKK’ye yönelik kara para operasyonu sırasında gözaltına alınmış, “adli takip sistemi” içerisinde serbest bırakıldıktan sonra eylül ayında izini kaybettirmişti. Siyasi İslamcılar bürokraside İddianamede “Davalı parti, iktidar olmanın getirdiği güç ve olanaklarla devleti İslami bir yapıya dönüştürmeye çalışırken bürokrasi kadrolarının da siyasal İslamcılardan oluşturulmasına özel bir önem vermiş, İslami kimlikleriyle öne çıkanları atamada özel bir gayret göstermiştir” denildi. YÖK Başkanı’nın seçildiği gün mahkeme kararlarına uymayacağı açıklamasına de yer verildi. İddianamede, toplumun dindar olanlar – olmayanlar diye ikiye ayırmaya başladığına da vurgu yapıldı. Harbiyeli heykeli açıldı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)Merhum Prof. Dr. Tankut Ektem’in tasarladığı son eser olan “Harbiyeli’’ heykeli, törenle Kara Harp Okulu’nda açıldı. Törene Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt da katıldı. İhsanoğlu’na yeniden onay ? DAKAR (AA) İslam Konferansı Teşkilatı (İKT) Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ikinci dönem genel sekreterliğine Senegal’de süren zirvede onay çıktı. Dakar’da süren İKT zirvesinin kapanış oturumunda Suudi Arabistan ve birkaç ülkenin temsilcilerinin önerisiyle, İhsanoğlu’nun ikinci dönem genel sekreter olması önerildi. Oylamada katılımcı ülkelerin liderleri alkışlarla öneriye kabul oyu verdi. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle