22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MART 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi?cumhuriyet.com.tr AKP hükümetinin hazırladığı KamuÖzel İşbirliği Tasarısı’yla tek yetkililik dönemi kapanıyor 13 İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Garanti AKP’den para devletten OLCAY BÜYÜKTAŞ AKP hükümetinin hazırladığı kamu harcamalarıyla ilgili düzenlemeleri içeren tasarıların en etkini olabilecek KamuÖzel İşbirliği tasarısı, içerdiği ‘yenilikler’ nedeniyle tüm dikkatleri üzerinde topladı. TEPAV’ın da bütçe dışı fon uygulamasına yeniden işlerlik kazandıracağı için eleştirdiği tasarı, pek çok yeniliğin yanı sıra maliyede temsilin el değiştirmesini de amaçlıyor. “Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Kamu Kesimi ile Özel Sektör İşbirliği (KÖİ) Modelleri Çerçevesinde Gerçekleştirilmesine İlişkin Kanun Tasarısı Taslağı” maliyede ciddi değişik Biz Bu Filmi Çok Gördük... 40 küsur yılın alışkanlığı, hastalık gibi bir şey.. İçinde olamadığım dünkü işçi direniş eylemleriyle ilgili, televizyon haber kanallarında dolanıp duruyor, havayı koklamak istiyorum. Saatler geçiyor, sizinle paylaşacağım bu yazıya gecikeceğim için sinirleniyorum; eylemlerin havasını koklayacağım, haberleri hiçbir büyük haber kanalında bulamıyorum; şimdilerde suyu çıkarılmış “son dakika” uyarılı haberlerin tümünde ya Fenerbahçe’nin eşleşmesi, ya Ankara doğalgaz ihalesi, bir de Davos’un İstanbul’a taşındığı söylenen toplantısının uzun uzun sunumları var. Ana haber saatlerinde yarım dakikayı bulmayan kısa haberlerden sonra gecikmiş olarak karşınıza çıkmak zorunda kaldım... Böylece işçi, emek haklarının arandığı eylemler için geçerli olan geleneksel sansürün boyutlarını bir kez daha görmüş olduk. Haberler haber değeri çerçevesinde verilirse, emekçilerin besbelli devam edecek direnişlerinde medyatik katkı olmaması kaygısıyla gelen sansür ortada; en sıradan bir işveren örgütünün, hükümet üyelerinin katıldıkları her etkinliğin, “son dakika” anonsu ile çarşaf çarşaf verilen, dakikalar, saatler süren canlı yayınları olurken ülke çapında geniş katılımlı, Emek Platformu çatısı altında yapılan bu genel direniş kelimenin tam anlamıyla es geçiliyor. Hesapça direnişin gücü, etkinlik gazı, havası alınıyor. Zaten işin içinde olan işçiler, emekçiler de biliyorlar ki, sosyal güvenlik haklarının çok ağır gasp edilmesi anlamında olan “sosyal güvenlik reformu” yasası ile başlarına gelenleri anlamamaları, algılamamaları için, çok ciddi bir sansür, çıkar ittifakı var. Sendikaların göreceli daha örgütlü, moral değerler anlamında güçlü oldukları Batı demokrasilerinde, bizdeki paketten çok daha hafif kazanılmış sosyal güvenlik haklarını budama projelerinde yer yerinden oynuyor. Öncelikle başta sendikaları, yandaş demokratik meslek örgütlenmeleri, siyasi partiler.. gereken uyarıları zamanında yapıyorlar. Elbette işçinin, emekçinin haklarına ilişkin duyarlılığı, bilinci de daha üst düzeylerde. ??? Bizdeki sadaka düzeninde, ırklar, mezhepler, dinler ayrımcılığı sarmalında işçilik refleksi kaybolmuş, örgütsüz yapılanma yok. Hele siyasi iktidar kadroları ile kanka ilişkilerinde, liderliğini kurtarma kaygısında tiplemeler akla gelmez. Siz Başbakan Erdoğan’ın işçi ve sendika liderlerini direnmemeleri için tehdit ederken, “İşinizi bitiririm” anlamına gelen en çarpıcı sözlerinin ayrımında olmayabilirsiniz; şifreli anlattı; “Yetki sistemi ile oynar, otomatik aidat düzenini ortadan kaldırır, zaten Türkiye çapında 700 binlere inmiş sendikalı, toplusözleşme hakkını kulanabilen işçilerin örgütlerini darmadağın ediveririm” dedi. Aslında iktidara en yakın, siyasi koruma ile var olan işçi kamu çalışanı konfederasyonları eyleme karşı baştan havlu attılar. Türkİş, en büyük konfederasyonun sendikaları, liderlik kadroları da, benzer korku ve kaygılarla, ancak tabandan tepki geldiği için, kerhen Emek Platformu eylemlerinin içindeler. Eylemin başarısı için anlamlı bir çalışma yapmadılar. Sizin anlayacağınız bir zamanlar bahar eylemleri, yaz direnişlerinde örnekleri yaşanan, tabandan gelen başkaldırının kaçınılmaz, sansürlenen direnişleri ile karşı karşıyayız.. biz bu filmin benzerlerini çok gördük yani... Dünya emek tarihinin grevle birlikte yaşanmış en büyük katılımlı, en uzun süreli işçi direnişi; büyük madenci direnişini frenlemek üzere, Özalizm, siyasetmedyasermaye ittifakında tam sansür uygulamışlar, bir ay boyunca Zonguldak’ta yaşananları yok saymışlardı. Ne büyümesini durdurabildiler, ne de kırabildiler... Biraz önce sözünü ettiğim bahar eylemleri, yaz direnişlerinde de aynı proje, işçinin hak arayışını engelleme, frenleme gündemdeydi. Kırılamadı; çünkü işçi, emek hareketlerinin kimi dinamikleri vardır ki.. fren tutmaz. Bizim ülkemizin işçisi örgütsüz, genellikle çok fazla mütevekkildir. Ama kaybedecek bir şeyinin kalmadığını anladığı bir nokta vardır ki.. direnme refleksi harekete geçtiğinde, onu kimse durduramaz. 40 yılı geçmiş gazetecilik, habercilik, işçi eylemlerinin içinde olmanın gözlemlemeleri ile iddia ediyorum ki, o noktaya gelinmişse, ister birkaç yüz işçilik işyeri eylemi direnişi olsun, isterse ülke çapında bir hak arayışının tepkisi, dipten gelen bu dalganın önünde kimse kalamaz... Sosyal güvenlik reformu yasası ile hakların gasp edilmesi projesine karşı, dipten gelen dalgada o noktaya gelinip gelinmediğini kesin söyleyemem elbette. Ama sezgilerim dipten gelen dalganın hafife alınmayacak bir noktaya ulaştığı yolunda.. Erdoğan’dan gelen tehditlerin, medya sansürünün, işveren karşı çıkışlarının, kimi sendika liderlerinin satışlarının ne ölçüde fren olabileceğini göreceğiz. Parası olana sağlık, mezarda emeklilik, işçiler, emekçiler için öyle boş verilecek projeler hiç değiller... soner@cumhuriyet.com.tr ? AKP tarafından hazırlanan tasarının ‘Risk Paylaşımı ve Garantiler’ bölümünde “Alım garantisi, KÖİ modelinin özelliğine göre, idare ve/veya gerekli hallerde Maliye veya Hazine tarafından verilebilir” hükmü yer alıyor. likler öngörüyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) Mali İzleme Raporu’nda kamuoyu tarafından sorgulanması gerektiği uyarısında bulunduğu önemli noktalardan birini ‘temsil’ özelliği oluşturuyor. Tasarının Risk Paylaşımı ve Garantiler bölümünde “Alım garantisi, KÖİ modelinin özelliğine göre, idare ve/veya gerekli hallerde Maliye Bakanlığı veya Hazine Müsteşarlığı tarafından verilebilir” hükmü yer alı ? Kamunun hizmet aldığı özel şirketlere garanti vermeyi ve borçları üstlenmeyi amaçlayan tasarı, maliyede temsilin el değiştirmesine yol açtığı gibi, 10 milyon YTL’ye kadar olan projelerde YPK’nin yetkilendirme koşulu da istenmiyor. geleceği belirtiliyor. Hazine’yi tek temsil merci olmaktan çıkarmayı amaçlayan tasarıyla, işlerin DPT bünyesinde kurulacak bir genel müdürlük tarafından yürütülmesi planlanıyor. yor. TEPAV raporunda, “Devleti yükümlülük altına sokan her türlü mali riski (garantiler gibi) bilmesi ve takip etmesi gereken Hazine Müsteşarlığı’nın bu riskler konusunda garanti vermesi gereken tek merci olması ilkesi, bu taslakta göz ardı edilmektedir” denildi. Böylece garantiyi kim verirse versin yükün her zaman olduğu gibi Hazine üzerinde kalacağı ve Hazine’nin müdahil olamadığı bazı süreçlerin kamu adına yükümlüsü haline YPK yetkisi de yok Tasarı ayrıca belli bir tutara kadar Yüksek Planlama Kurulu (YPK) tarafından yetkilendirme de aramıyor. Tasarının üçüncü bölümünü, yetki sürecine ilişkin 6. maddede “Proje tutarı 10 milyon YTL ’ye kadar olan projelerde idareler YPK tarafından yetkilendirme aranmaksızın DPT Müsteşarlığı’nın olumlu görüşü ile bu kanun kapsamında ihaleye çıkabilirler. Bu limit, her yıl Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan Program Kararnamesi ile belirlenir” ifadesi yer alıyor. Ayrıca, halen uygulanan ve şimdiye kadar daha çok yüksek maliyetli yapişletdevret, yapişlet, yapkiralama ve işletme hakkı devri modelleri tek bir çerçevede birleştirilerek bu modellerin değişik türlerinin uygulanmasına olanak sağlayan KÖİ’ye şimdiye kadar dahil edilmeyen eğitim, kültür ve genel idare altyapısı gibi alanlar da tasarı ile kapsama alınıyor. GÖKÇEK’E YALANLAMA EGO’nun doğalgaz işine en yüksek teklifi Kutman ve ortağı Energaz verdi Karayalçın: İddialar gerçek dışı Ekonomi Servisi SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in başkentte, SHP döneminde doğalgazın yüzde 140 kârla satıldığına ilişkin iddiaların gerçek dışı olduğunu belirtti. Belediye başkanlığı döneminde BOTAŞ’tan alınan gazın maliyetine yalnızca doğalgazda çalışan personelin ücretleri ile doğalgaz için alınmış olan dış kredinin geri ödemesinin yansıtıldığını ve bir tek kuruş kâr konulmadığını savunan Karayalçın, “O dönemde duyarlılıkla uyguladığımız saydam belediyecilik anlayışının gereği olarak da hemşehrilerimize gönderdiğimiz doğalgaz faturalarının arkasında bu uygulamanın açıklaması yapılmış ve dökümü verilmiştir. Çok dikkat edilmesi gereken bir başka husus da bir yandan doğalgaz yatırımları yapılırken öte yandan dış kredilerin ve BOTAŞ’tan yapılan alımların düzenli ve sürekli olarak ödenmesidir. Sayın Melih Gökçek, doğalgazda herhangi bir yatırım olmadığı halde hem kendi ifadesiyle doğalgazı yüzde 12.14 kârla satmakta hem de hemşerilerimizden topladığı parayı 1996’dan bu yana BOTAŞ’a ödememektedir. Zaten Ankara’da mutlaka kamunun elinde bulunması gereken doğalgazın bugün satılıyor olmasının nedeni belediye yönetiminin becerisidir!’’ dedi. Gökçek’in skandal ihalesi ? Saat 14.00’te Altınpark’ta yapılması gereken ihale ve firma tekliflerinin yer aldığı kapalı zarflar, ihale komisyonu tarafından katılımcılar ve basının bulunmadığı bir ortamda açılırken ihale boyunca ilginç sahneler yaşandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Anakent Belediyesi Başkanı Melih Gökçek’in “3 milyar dolar bekliyorum” dediği EGO’nun doğalgaz işlerini devralan Başkent Gaz ihalesine 1 milyar 610 milyon dolar teklif geldi. İhaleye en yüksek teklifi şaibeli Kuşadası Limanı ve Galataport ihalelerinden tanınan Global Menkul Yatırım’ın sahibi Mehmet Kutman ve ortağı Energaz verdi. İhalede skandal yaşandı. Saat 14.00’te Altınpark’ta yapılması gereken ihalede firma tekliflerinin yer aldığı kapalı zarflar ihale komisyonu tarafından katılımcılar ve basının bulunmadığı bir ortamda açıldı. Ankara Anakent Belediyesi Genel Sekreter Vekili ve İhale Komisyonu Başkanı Zübeyir Arık, ihaleye girer girmez katılımcılardan Güriş firmasının teşekkür ederek çekildiğini ve teklif veren 7 katılımcıdan ZorluPetrogaz’ın “katılımcılardan en düşük teklif veren yüzde 20’sinin elenmesi” hükmü Salonda at pazarlığı ısrarı İhale, 1 milyar 600 milyon dolarla en yüksek teklifi veren Global YatırımEnergaz konsorsiyumunun tek kalmasından sonra yeni bir artırıma gitmemesi üzerine İhale Komisyonu üyesi Ahmet Arslan’ın (sağda) mikrofonu kaparak ortalığı kızıştırmasıyla ilginç bir şekle büründü. Arslan 5 dakika süren ısrarlı ricaları ve baskısı sonrasında Kutman (solda), sabırsızlıkla ihale fiyatını 1 milyar 610 milyon dolara çıkardı. Daha sonra Komisyon Başkanı Zübeyir Arık (sağdan ikinci) ve Global Yatırım Holding Başkan Vekili Erol Göker’in de katıldığı kutlama sahneleri sergilendi. ihale dışı kaldığını açıkladı. Arık, ihaleye katılan firmaları Akfen, Çalık, GaznaturelNurol, Limak, Electromed, Global YatırımEnergaz olarak sıraladıktan sonra 6 firma ile 15’er dakikalık görüşme yapacaklarını belirterek, 1.5 saat ara verdi. Aradan sonra ihaleye yeniden başlanacağı sırada salonda bulunan 2 kişi ayağa kalkarak, “Yanlış yapıyorsunuz başkan, bu ihale gerçekleştirilemez. Halkın enerji hakkı engellenemez” diyerek tepkilerini dile getirdiler. Bu kişiler belediyenin güvenlik görevlilerince dışarıya alınırken Arık, “Görüşmelerde hiçbir fir ma en yüksek teklifi geçemediği için katılımcılardan yazılı teklifleri istenecek ve en düşük teklif veren üç firma elenecektir” açıklamasını yaptırdı. Global’den Mehmet Kutman’ın açıklama istemesi üzerine Arık, “En üst teklifi okuyacağız, sonra onun üstünde teklif bekliyoruz” yanıtını verdi. Arık, mola isteyen yatırımcılara, “Sadece 3 görüşme odamız var” derken, komisyon üyelerinden belediye meclisi üyesi Ahmet Arslan, katılımcıların tekliflerini yazdığı sırada “Arkadaşlar yukarıda konuştuğumuz gibi sizlerden Arap atı gibi performans görelim biraz” diyerek katılımcıları heveslendirmeye çalıştı. Arık, bu safhada teklifleri alıp ihale dışı kalan üç firmayı Akfen, Gas NaturelNurol, Limak olarak açıkladıktan sonra en yüksek teklif olan 1 milyar 606 milyon dolardan açık artırmaya başlanacağını söyledi. Çalık’ın çekildiğinin anlaşılmasının ardından Electromed de teşekkür ederek ihaleden çekildi. Böylece yılda 200 milyon dolar net kârı olan şirket, 8 yıllık kârına Rekabet Kurulu ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun görüşleri alındıktan sonra Melih Gökçek’in onayıyla Kutman’a devredilecek. İzgaz’da özelleştirme süreci başladı NERİMAN ÖZCAN Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bölgeye doğalgaz dağıtımını gerçekleştiren kendisine bağlı İzgaz’ı 25 yıllığına özelleştirme kararı aldı. Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, düzenlediği basın toplantısında, 4646 sayılı Doğalgaz Piyasası Kanunu gereği özelleştirilecek İzgaz’ın 200 bin abonesi, 340 milyon YTL yıllık cirosu olduğunu, ihale şartnamesinin 12 Mayıs’ta açıklanacağını, ihalenin de 10 Temmuz’da yapılacağını açıkladı. İzgaz’ın son 4 yıl içinde 80 milyon YTL borcu ile 35 milyon dolar kredi borcunu ödediğini, halen Hazine’ye 286, BOTAŞ’a 80 milyon YTL borcu bulunduğunu anlatan Karaosmanoğlu, ihaleden elde edilecek kaynakla köprüler, kavşaklar, sosyal hizmetler yapılacağını söyledi. Karaosmanoğlu Sabancı, meyve sebze ambalajı için fabrika kurdu ŞEHRİBAN KIRAÇ GÜNÜN İÇİNDEN ANTALYA Oluklu mukavva sektöründe faaliyet gösteren Olmuksa, Antalya’da 6 milyon dolarlık yatırımla hayata geçirdiği yeni fabrikasının açılışını dün düzenlediği bir törenle gerçekleştirdi. Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan fabrika ile özellikle yaş meyve ve sebze sektörü için yeni ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunulması hedefleniyor. Sabancı Holding ve ABD’li International Paper ortak yatırımı olan Olmuksa, Edirne, Gebze, İzmir, Adana, Manisa ve İnegölBursa fabrikalarından sonra Antalya’da da üretime başladı. Antalya OSB’de bulunan ve toplamda 35 bin metrekare alana kurulu olan fabrikanın açılışında konuşan Sabancı Holding Üst Yöneticisi Ah ? Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulan fabrika ile özellikle yaş meyve ve sebze sektörü için yeni ürünlerin geliştirilmesine katkıda bulunulması hedefleniyor. met Dördüncü, Antalya’da faaliyete geçirdikleri ortak yatırıma büyük önem verdiklerini söyledi. Olmuksa Genel Müdürü Tuğrul Arıkan, 2007’de toplam 250 bin tonluk üretim kapasitesi ile çalıştıklarını söyledi. Arıkan, 6 milyon dolarlık yatırım ile inşa edilen tesis ile kapasitelerini yüzde 78 arttırmayı planladıklarını kaydetti. Yıllardır Antalya’da satış ofisi ile hizmet verdiklerine dikkat çeken Arıkan, “Büyüyen müşterilerimize daha hızlı servis verme gerekliliğini görünce yatırım kararı aldık” dedi. Olmuksa Genel Müdürü Arıkan. TAV, teklif verdi TAV Hava limanları Holding AŞ, Abu Dabi Uluslararası Havalimanı ihalesi ilk turuna tek başına teklif verdi. Yapılan açıklamada, TAV’ın Abu Dabi Uluslararası Havalimanı tarafından yapılacak değerlendirme sürecinin iki aşamalı olduğu, ilk aşama sonunda yeterli görülen katılımcıların ikinci aşama için davet edilecekleri kaydedildi. Aselsan ve Roketsan’dan stratejik işbirliği Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş ile Roketsan Roket Sanayi ve Ticaret A.Ş, stratejik işbirliği anlaşması imzaladı. Aselsan ve Roketsan tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, 12 Mart tarihinde imzalanan anlaşma kapsamında tarafların başta roket ve füze sistemlerinin geliştirilmesi ve üretimi olmak üzere yurt içi ve dışına yönelik projelerde işbirliği yapacakları bildirildi. Godiva’nın parası tamamlandı Ülker Bisküvi, Godiva şirketleri hisselerinin devralınmasına yönelik 950 milyon dolar tutarındaki kredi sözleşmesini Yıldız Holding ve Ülker Çikolata ile birlikte imzaladıklarını, devralacağı yüzde 25.23 hisse için kredinin 240 milyon dolarını yüklendiğini bildirdi. CUMHURİYET 13 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle