22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına yönelik girişimler yurt genelinde protesto ediliyor 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT ‘Laiklik yıpratılamaz’ ? Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, “Demokrasinin temelini oluşturan laiklik olmadan eşitlik ve özgürlük olamaz” dedi. Haber Merkezi Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasına yönelik girişimlere tepkiler sürüyor. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan, cumhuriyetçi tüm yurttaşların AKP’nin laiklik karşıtı girişimlerini kaygıyla izlediklerini belirtti. Bu arada Üniversitelerarası Kurul’un, (ÜAK) “türbanın üniversitelerde kabul edilemez” olduğunu açıklayan bildirisine de yurt genelinde destek yağıyor. Mersin’de Kadın ve Siyaset Derneği’nin (KASDER) öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum örgütleri temsilcileri de, TBMM’deki 50 kadın milletvekiline faks çekerek, “Türban için anayasa değişikliğine destek vermemeleri” çağrısında bulundular. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan Saylan , Taksim Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde yaptığı açıklamada, AKP iktidarının ve ortağı gibi hareket eden MHP’nin, anayasada değişiklik yaparak üniversitelere türbanla girilmesini serbest bırakmaya yönelik girişimlerini, devletin inançlar karşısındaki eşit davranma zorunluluğunu görmezden gelmek olduğunu vurguladı. Saylan, “Demokrasinin temelini oluşturan laiklik olmadan eşitlik ve özgürlük olamaz. Demokrasinin temelini oluşturan laiklik olmadan din ve vicdan özgürlüğü olamaz. Bu sı olmayışıyla bir kez daha dikkatleri üzerine çeken ÇÜ’de, bazı öğretim üyeleri ÜAK bildirisine destek verdiklerini, bildiriye imza attıklarını açıkladı. Açıklama, ÇÜ’de türban karşıtı olduklarını açıklayan Prof. Dr. Necmi Yaşar, Prof. Dr. Yaşare Aktaş Arnas, Prof. Dr. Cahit Erdem, Doç. Dr. Bülent Çukurova, Yrd. Doç. Dr. Osman Aslan, Yrd. Doç. Dr. Nuri Emrahoğlu, Yrd. Doç. Dr. Fatih Matyar, Yrd. Doç. Dr. Nihat Yavuz, Dr. Hasan Güner Berkant ve öğretim görevlileri Ömer Arslantaş, Akın Efendioğlu, Emre Sezgin adına yapıldı. Açıklamada özetle, “Hukukun üstünlüğü, Atatürk ilkeleri ve değerlerine bağlı, Cumhuriyetin kazanımlarının yok olmasına göz yummak istemeyen öğretim elemanları olarak ÜAK bildirisini destekliyorum” denildi. Atatürkçü Düşünce Derneği ve Eğitimİş’ten yapılan açıklamalarda, özellikle laiklik ilkesinin AKP hükümetince bilinçli olarak yıpratılmaya çalışıldığı belirtildi. Sezer Sonuç Alamadı DSP Genel Başkanı Sezer’in, “toplumun gerilmesine neden olan anayasa değişikliklerini” durdurması için Başbakan Erdoğan’a götürdüğü öneriden ne yazık ki sonuç alamadığı anlaşılıyor. Zeki Sezer, Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmeler başlamadan önce hem önerinin sahibi iki partinin genel başkanına, hem de Köksal Toptan’a ülkenin içeride ve dışarıda birçok sorunu bulunduğunu, ancak herkesin türban konusuyla meşgul olduğunu ve bu tartışmaların yarattığı gerginlikten kaygı duyduğunu söylemişti. Sezer “gelinen sürecin durdurulması ve gerginlik sona erdirildikten sonra ileride ortak bir çözümün bulunması” gibi son derecede saydam ve akılcı bir isteğini, geniş bir mutabakat platformuna oturtarak güçlendirmeyi de önermiş. Tam böyle mi söylemiş önerisini, bunu bilmiyorum. Ancak, açıklamalarının satır aralarından bana göre çıkarttığım somut istekler şöyle sıralanabilir: “Yükseköğrenim gören kız öğrencilerin kıyafet sorunları için anayasada bir değişiklik yapılması isteniliyorsa, görüşmelere bunun uygulanma yeri olan üniversitelerin yetkili organları ile başlanmalıdır. Sorunun politikacıları ilgilendirecek bölümleri için de TBMM Başkanı’nın girişimi ile parlamentoda temsil edilen siyasal partilerin oluşturacağı bir karma komisyon çalışmalıdır.” Anayasada yapılmasını istediği değişiklik için MHP desteğini almış olan Başbakan, çantasına yerleştirdiği bir fırsatı yarıda bırakmaktan yana olmadığını gösteren karşı önerisini dünkü grup konuşmasında yineliyor. DSP Genel Başkanı’na “Eğer bize hukuk noktasında bir katkınız olacaksa, biz buna açığız” dediğini söylüyor ve ekliyor: “Buyursunlar hukuken ne gibi katkıları varsa, nereden bize katkı gelirse gelsin, oturur konuşuruz ve onu da bu çözüm içine alırız.” Erdoğan’ın, bu önerisini, anayasaya türban için düşündüğü eklemeleri CHP ve DSP’nin de desteklemelerini sağlamak amacıyla yaptığı anlaşılıyor. Dahası böylelikle, 42. maddenin alacağı yeni biçimin, bu maddede Kanadoğlu’nun dünkü “Düzyazı”da değindiğim görüşünde vurguladığı nedenlerle, konunun Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesini de engellemeye yönelik olduğu ortaya çıkıyor. Zonguldak Demokrasi Platformu üyeleri dün Madenci Anıtı önünde toplanarak Atatürk Anıtı’na doğru yürüyüşe geçti. ülkenin yurttaşları olarak Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş ve uygar ülkeler düzeyine çıkma gereğinden asla ödün vermeyeceğiz” dedi. taslağında, yürürlükteki anayasada bulunan kadın erkek eşitliği hükmünün çıkarıldığını, yeni anayasa taslağında kadınların engelliler, yaşlılar gibi toplumun özel desteklenmesi gereken kesimi olarak kabul edilmesinin onaylanamayacağını söyledi. Taksim’deki gösterilere katılan yurttaşlar da, meselenin türban meselesi değil ılımlı İslam devletinin daha ileri aşaması olduğunu söyleyerek gelişmeleri kaygıyla izlediklerini, sokakta da baskıları hissetmeye başladıklarını belirttiler. Öte yandan Üniversitelerarası Kurul’un, (ÜAK) “türbanın üniversitelerde kabul edilemez” olduğunu açıklayan bildirisine Çukurova Üniversitesi öğretim üyelerinden de destek geldi. “Cehalete karşı durmaktan yılmadık, yılmayacağız” başlığıyla, ‘Kamuoyuna Duyuru’ şeklinde verilen ve “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na Destek Veren Öğretim Elemanları” olarak tanıtılan öğretim üyelerinin sayılarının giderek artmasının beklendiği öğrenildi. ‘Tehlikeli süreç’ Eğitimİş Başkanı İrfan Irmak yaptığı açıklamada, 5 Şubat 1937’de anayasada yapılan değişiklikle, anayasanın yeni 2. maddesinin, “Türkiye Devleti, cumhuriyetçi, milliyetçi, halkçı, devletçi, laik ve inkılâpçıdır. Resmi dili Türkçe’dir. Makarrı (başkenti) Ankara şehridir” denildiği anımsatılarak şöyle denildi: “Bu ilkenin aşılması için formüller arandığına tanık oluyoruz. Son olarak, iktidar partisinin girişimi ile başlatılan, ‘türbana serbestlik’ adımı da bu tehlikeli sürecin bir parçasıdır.” ADD’den yapılan açıklamada da, “Bu, ülkeyi kaosa sürükleyecek tehlikeli bir girişimdir” denildi. ADD’de dün 18.00’de gerçekleşen, “Türk Devriminde Laiklik İlkesi” konulu toplantıda ise ADD Adana Şubesi Gençlik Kolları üyeleri, konuyla ilgili görüş ve düşüncelerini açıkladı. Dinin siyasete alet edilmesi İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) ve İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin birlikte düzenlediği toplantıda da, türban tartışmalarının Türkiye’de dinin siyasete alet edilip edilmemesi sorunu haline geldiğine dikkat çekildi. Taksim’deki Orhan Apaydın Kültür Merkezi’nde düzenlenen toplantıda bildiriyi okuyan İKKB Koordinatörü Nazan Moroğlu, AKP’nin anayasa Bildiriye destek Üniversite kampusunda türbanlı öğrencilerin gezdiği, hatta derslerine bile girdiği belirlenen Rektör Prof. Dr. Alper Akınoğlu’nun ÜAK toplantısına katılmayışı, ÜAK’nin “türbanın üniversiteler için tehdit ve tehlike” olduğu vurgulanan bildirisinde imza ‘Politik bir tuzak’ Başbakan’ın DSP Genel Başkanı ile yaptığı 50 dakikalık görüşmede, anayasadaki değişiklikler yapılsın ama sıra Yükseköğrenim Kurumu Yasası’nın 17. maddesine gelince “kimin hangi katkısı olacaksa onu ele alırız” yanıtı, Sezer ve arkadaşlarını haklı olarak tatmin etmemiş. DSP’liler son derecede iyi niyetle yaptıkları önerilerine verilen yanıtı, “politik bir tuzak” olarak değerlendiriyorlar. Sezer’in Bahçeli ile yaptığı görüşmeden, DSP’nin eski koalisyon ortağı için ılımlı ve iyi niyetli değerlendirmeler yapmasına karşın MHP Genel Başkanı’nın dünkü grup konuşmasında “milliyetçiler dışında” ülkede yaşayan herkesi adeta azarlayan, hizaya gelmeye çağıran o evham dolu söylemi, cephede bu sorunun bir “davadan dönme” sorunu olarak değerlendirildiğini ortaya koymaya yetiyor. DSP Genel Başkanı’nın önceki gün çaldığı üçüncü ama bence en önemli kapının üstünde “Köksal Toptan. TBMM Başkanı” yazısı vardı. TBMM Başkanı’nın “Ne yapabilirim, bilemiyorum, düşüneceğim” dediğini anlatan Zeki Sezer, öyle anlaşılıyor ki, Sayın Başkan’ın da kendisi gibi bu sorunu “kimsenin eğitim hakkının elinden alınamayacağını, ama bu süreçte adım atılırken toplumu germeyecek bir uzlaşı ve diyaloğu ortaya koymak için” derhal harekete geçeceğini sanmış. “Düşüneceğim” diyen Meclis Başkanı ne düşünüyor bilmiyoruz. Oysa en azından bu gerginlik dosyasını bir “yuvarlak masa”ya taşıyamaz mıydı? ??? İyi de daha sorun, TBMM Genel Kurulu’ndaki görüşmeler başlamadan ülkenin anayasal kurumları, yani yargı organları, üniversiteleri, iş dünyası, medya ile siyasi partilerinin azımsanmayacak bir bölümü tarafından laiklik ilkesinin delinmesine yönelik bir girişim olarak değerlendiriliyorsa… Bu değerlendirmelere, yurttaşlar anayasal haklarını kullanarak karşı çıkıyorlarsa… Daha birkaç yıl önce, “Halk istiyorsa laiklikten de vazgeçilir” diyenlerin bugün kendi iktidarlarını laiklik için yeterli güvence olarak göstermelerinin bir anlamı olabilir mi? CHP Genel Başkanı Baykal, dün partisinin meclis grubunda yaptığı konuşmada, bu “olabilir mi” sorusunun yanıtını şöyle verdi: “Ciğeri kediye emanet edebilirim ama laikliğin korunmasını Erdoğan’a emanet edemem.” Laiklik ilkesinin 71. yılı Laikliği korumak için ant içildi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na girişinin 71. yıldönümünde iktidar ile muhalefet kanadından farklı mesajlar gelirken yapılan etkinliklerde laikliğin korunması için ant içildi. Laiklik ilkesinin kabülünün 71. yıldönümü nedeniyle yurt genelinde etkinlikler yapıldı. CHP Bursa İl Örgütü, ADD, ÇYDD ve Cumhuriyet Kadınları Derneği, Bursa’da Atatürk Anıtı önünde toplanarak laikliği korumak için ant içtiler. Eylemde okunan ortak bildiride, Atatürk devrimleri ile Cumhuriyet kazanımlarının 50 yıldır aşındırılıp yok edilmeye çalışıldığına dikkat çekildi. Antalya’da da CHP İl Örgütü Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önüne çelenk bıraktı. Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği’nden yapılan açıklamada da türbanla ilgili değişikliğin anayasanın 1, 2, 3 ve 4. maddelerinin yanı sıra Anayasa Mahkemesi’nin ve uluslararası mahkemelerin kararlarına da aykırı olduğu vurgulandı. Hacettepe, Ondokuz Mayıs Üniversitesi senatoları tarafından yapılan açıklamalarda da türban girişiminin laiklik ilkesini zayıflatacağına ve tehlikeli sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi. Zonguldak’ta gerginlik Zonguldak Demokrasi Platformu üyeleri dün Madenci Anıtı önünde toplanarak Atatürk Anıtı’na doğru yürüyüşe geçti. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve yurttaşın da destek verdiği eylemde Bayram Çiğdem adlı bir yurttaş da türban takarak değişikliği protesto etti. Eylemciler, sık sık “Başbakan türbanı Bahçeli’ye tak”, “Mustafa Kemal Atatürk’ün askerleriyiz” “Türkiye İran olmayacak”, “Ne şeriat ne darbe tam bağımsız Türkiye” sloganları attılar. Madenci Anıtı önünde Zonguldak Demokrasi Platformu adına bir konuşma yapan Baro Başkanı avukat Erol Mekik, “Laiklik ilkesi anayasamıza ilk kez 71 yıl önce bugün 5 Şubat 1937’de girmiştir. Ne tesadüftür ki, laikliğin anayasal bir ilke haline geldiği bugün bu ilkeye aykırı türbana ilişkin anayasa değişikliklerini tartışıyoruz” dedi. Atatürk Anıtı’na doğru yürüyüşe geçen eylemciler ve polis arasında zaman zaman gerginlik yaşandı. Etkinlik Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunulmasıyla son buldu. Üniversitelerde türbanın serbest bırakılmasını protesto eden grup Ulus’taki 2. TBMM binasına yürüdü. ‘Yılgınlık yok, direniş var’ ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP Ankara ve İstanbul il ve ilçe örgütleri, laiklik ilkesinin anayasaya girişinin 71. yıldönümü nedeniyle düzenledikleri etkinliklerde, üniversitelere türbanla girilmesini serbest bırakmaya yönelik girişimleri protesto etti. CHP Ankara İl Başkanlığı’nca, CHP Ankara ilçe başkanlıklarının da katılımıyla, “Laikliğin anayasaya girişinin 71. yıldönümü” nedeniyle düzenlenen eyleme yüzlerce kişi katıldı. Kadınların ön saflarda yer aldığı eylemde, katılımcılar, ellerinde tuttuğu gazetemiz Cumhuriyet’le, AKP ve MHP’nin üniversitelerde türban serbestliği girişimini protesto ettiler. CHP Ankara İl Başkanı Yaşar Çatak ve beraberindeki partililerle birlikte yaklaşık 500 kişilik grup, Ulus’taki Atatürk heykelinin önünde toplandı. “Türkiye laiktir laik kalacak”, “Tayyip türbanı Bahçeli’ye tak” sloganları atan grup, AKP’nin Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıma girişimine ve üniversitelerde türban serbestisine karşı imza topladılar. Gruptakiler, Yaşar Çatak’ın öncülüğünde, Atatürk heykelinin önüne üzerinde, “Laiklik anayasada. 71 Yıl. Sonsuza Kadar” yazılı bir çelenk bıraktılar. Yurttaşlardan destek CHP İstanbul İl Örgütü de dün Taksim Meydanı’nda bir araya geldi. İstiklal Caddesi üzerindeki Odakule önünde bir araya gelen il başkanı ve yöneticileri, ilçe başkanları ile partililer, slogan atarak Taksim Meydanı’na yürüyüşe geçti. “Yılgınlık yok, direniş var”, “Kahrolsun AKP, işbirlikçi MHP”, “AKP halka hesap verecek” dövizleri taşınan yürüyüşe yurttaşlar da alkışlarıyla destek verdi. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit?ekolay.net ‘Kadınlar kullanılıyor’ Mersin’de de Kadın ve Siyaset Derneği’nin (KASDER) öncülüğünde bir araya gelen sivil toplum örgütleri temsilcileri de, TBMM’deki 50 kadın milletvekiline faks çekerek “Türban için anayasa değişikliğine destek vermemeleri” çağrısında bulundular. Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Türk Kadınlar Birliği, CHP Kadın Kolları, DSP Kadın Kolları ve İşçi Partisi Öncü Kadın tarafından da imzalanan bildiriyi okuyan KASDER Başkanı Münevver Özgenç, dinin siyasete alet edilmesinde en fazla kadınların ve türban konusunun kullanıldığını söyledi. Adana’da da tüm ilericiyurtsever gençleri ‘Amerikan çarşafı’na karşı mücadeleye çağıran TKP’den yapılan açıklamada da, TBMM’de türbanla ilgili düzenleme oylanırken Ankara’da bir araya gelecek olan TKP’li öğrencilerin 13.00’te Yüksel Caddesi’nde türbanı protesto edeceği bildirildi. ELEFTHEROTİPİA GAZETESİ Gül: Kararlıyız Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, demokrasinin laiklik ilkesinin en güçlü teminatı olduğunu belirterek “Laikliğin varlığı ve hayati bir ilke olarak devamı konusunda Cumhuriyetimizin yüksek kararlılığını ve iradesini hiçbir tereddüde yer vermeyecek şekilde bir kez daha kamuoyuna ifade etmek isterim’’ dedi. TBMM Başkanı Köksal Toptan da “Cumhuriyetimiz, laiklik sayesinde demokrasi kültürünü olgunlaştırarak geliştirmiştir. Saygı ve hoşgörünün en büyük teminatı olan laiklik, bütün toplum kesimlerinin de bir arada yaşayabilmesinin güvencesidir” dedi. MHP binasında arbede Emekli subaylar tarafından MHP Genel Merkezi önüne bırakılan siyah çelengi parçalamak isteyen partililere polis müdahale etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli subaylar, türban serbestisini sağlayacak anayasa değişikliğine destek veren MHP’yi, genel merkeze “siyah çelenk” koyarak protesto etti. Türkiye Emekli Subaylar Derneği öncülüğünde Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği ve Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit, Dul ve Yetimleri Derneği üyeleri, yükseköğretimde türbanın serbest bırakılmasını öngören anayasa değişikliği çalışmalarını protesto etmek amacıyla MHP Genel Merkezi önünde bir araya geldi. Gruptakiler, üzerinde “Tarifsiz düş kırıklığımızla” yazılı siyah çelengi binayı çevreleyen korkulukların önüne bıraktılar. MHP’liler ise gruba “Biz Cumhuriyeti de devleti de sizden iyi koruruz” sözleriyle tepki gösterdiler. ‘Türkiye türbana doğru gidiyor’ MURAT İLEM Erdoğan: Hayati öneme sahip Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise laikliğin ayrıştırıcı değil, birleştirici bir ilke olarak yaşatılması gerektiğini belirtti. Erdoğan, “Laiklik ilkesinin, farklı inanç ve yaşama biçimleri için özgürleştirici bir güvence olarak ne kadar hayati bir öneme sahip olduğunu çok daha iyi görüyoruz” dedi. Mektup dağıttılar Dernek üyelerinin gitmesinin ardından polis barikatını aşan bazı partililer, çelenge saldırdılar. Emniyet güçleri olaya müdahale etti. Bu sırada kısa süreli arbede yaşandı. Partililer, arbedenin ardından genel merkeze geri döndüler. Emekli subaylar, çelengi bıraktıktan sonra gazetecilere, MHP milletvekillerine yönelik kaleme alınan mektubu dağıttılar. Mektupta, “Türban simgesini, anayasa ile meşrulaştırma girişimi, anayasanın değiştirilemeyecek temel ilkelerinden olan laikliğin zedelenmesine, Cumhuriyet kazanımlarının yıpratılmasına yol açacaktır” denildi. ATİNA Yunanistan’da yayımlanan Eleftherotipia gazetesinde Türkiye’deki türban sorunuyla ilgili bir yorum kaleme alındı. Gazetedeki yorumda özetle şöyle deniyor: “Türkiye’de siyasi İslamın AKP aracılığıyla türban yasağını kaldırarak yeniden Türk okullarına getirme çabalarını takip ediyorum. Öyle görünüyor ki türban tekelini hükümete bırakmak istemeyenMHP’nin anlaşılamayan nedenlerden dolayı DTP’nin desteğiyle türban sonunda şimdilik milli eğitim düzeyinde olmasa da, en azından üniversitelerde yasallaşacak. Mustafa Kemal Atatürk (...) ‘yeni Türkiye’ vizyonunu gerçekleştirmek amacıyla başka İslam gelenekleriyle birlikte türbanı da yasakladı. Ancak Türkiye’de ve başka yerlerde türbanın yeniden yasallaşmasının Türkiye’de ve dünyada genel olarak tutucu tezlere ve zihniyete dönüşe yol açacağını iddia edenler arasında yer almaktayım.” CUMHURİYET 07 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle