Katalog

6 ŞUBAT 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Sakarya’da kuş gribi tespit edildi ? SAKARYA (Cumhuriyet) Sakarya’nın Kaynarca ilçesine bağlı Yeniçam köyünde ölen kümes hayvanlarında kuş gribi virüsü tespit edildi. Bölgedeki köylerde çok sayıda hayvan öldürüldü.Beyaz Et Sanayicileri Derneği ve Damızlıkçılar Birliği üyesi Haşim Gürdamar, Sakarya’da kuş gribi vakasının köy tavuğunda ortaya çıktığını, entegre tesisler için tehlikenin söz konusu olmadığını belirtti. 3 Turhan Selçuk SÖZ ÇİZGİNİN GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Son Uyarılar AKPMHP ittifakı hiçbir uyarıyı dinlemiyor. Ama uyarılar da şekil değiştiriyor. Yaklaşan tehlikenin ne kadar büyük olduğunu gören yargı organları ve üniversiteler, türbancı ittifakı son bir kez daha uyarmak gereğini duyuyorlar. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Senatosu adına Rektör Prof. Dr. Ferit Bernay’ın yaptığı açıklama, bu ‘son uyarı’lardan biri. Üniversite Senatosu’nun tavrı açık: “Bu hafta içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde görüşülecek olan ve yaklaşık son on beş yirmi yıldır toplumumuza inançsal ve siyasal bir simge olarak sokulmaya çalışılan ‘türban’ giysisinin, üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin anayasa değişikliği kabul edilirse, Cumhuriyetimizin en temel ilkesi olan laiklik ilkesi onarılamaz bir biçimde zedelenmiş olacaktır. Ayrıca, Cumhuriyet tarihimizde kadınlarımıza devletimizin birçok ülkeye öncü olacak bir biçimde verdiği demokratik haklar düşünüldüğünde, bugün yalnızca kadınlarımız üzerinden yapılan bu tartışma, inançsal ve siyasi indirgemecilik, düşündürücü ve kaygı vericidir. Sonuçlarının nereye varacağı belli olmayan bu anayasa değişikliği girişimi, Türk toplumunun vicdanında yasalar yoluyla; rahatsızlık, baskı, bölünme ve de akıl parçalanmalarına neden olacaktır. Böyle bir durum, kuşkusuz bir ülkeyi parçalamak isteyen güçlerin istediği ortamın ortaya çıkmasına neden olabilir.” Dörtbeş satırda özetleyelim: Laiklik onarılmaz biçimde zedelenir. Nereye varacağı belli olmaz. Durum kaygı vericidir. Parçalanma tehlikesi doğar. Bundan daha ciddi uyarı olur mu? ??? Gelelim, Yargıtay’ın son uyarısına… Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin aynı açıklıkla uyarıyor: “Kontrol edilemez bir hızla bugüne gelen ve çarşamba gününden itibaren ivme kazanarak devam edeceği belli olan bu davranış mutlaka yasama tarafından sorgulanmalıdır. 1960’ların fotoğrafını görüyoruz; o fotoğraf mı güzel bugünkü fotoğraf mı güzel diye mutlaka sorgulanmalıdır.” Tek cümlede özetleyelim: Türban ittifakı kontrolü kaybetmiştir. ??? Bu iki uyarı haftalardır yapılan uyarılardan sadece ikisi… Ana muhalefet partisi, yüksek yargı organları, (asla türbana sokulmayı kabul etmeyecek olan Aleviler de dahil) sivil toplum örgütleri, uyarı üstüne uyarı yaptılar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını hatırlattılar. Anayasa Mahkemesi kararını hatırlattılar. Hukuku ve hukukun üstünlüğünü hatırlattılar. Anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif bile edilemez maddelerini hatırlattılar. Artık, ‘kaygı verici’ diyorlar, ‘tehlikeli’ diyorlar, ‘üniversiteler ve ülke çatışma ortamına sürüklenir’ diyorlar. Dinleyen kim? İştaha bozuk bölgeler neden oluyor ? WASHINGTON (AA) Aşırı şişmanlığa beynin iştahı kontrol eden bazı bölgelerindeki bozuklukların neden olabileceği ortaya çıktı. Güney California Üniversitesi’nden Sebastien Bouret ve ekibi, yaptığı araştırmada, aşırı kilo alma eğilimi gösteren farelerin iştahı kontrol etmekte anahtar rol oynayan beyinlerinin bazı bölümlerinde, aşırı kilolu olmayan farelerinkine göre anormallikler olduğunu gösterdi. Alışveriş merkezi inşaatı durduruldu ? İstanbul Haber Servisi Bahçelievler’deki İstanbul Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi yanında yapılan bir alışveriş merkezinin inşaatı, hastaneye zarar verdiği gerekçesiyle mahkeme kararıyla durduruldu. Bakırköy 6. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmada davayı karara bağlayan yargıç, Kartaltepe’deki taşınmaz üzerindeki kazı çalışmalarının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını kararlaştırdı. Ücretsiz kitabın maliyeti 1 milyar YTL ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, TBMM’de milletvekillerinin sözlü soru önergelerini yanıtladı. Çelik, 20032008 yılları arasında ücretsiz kitap dağıtım maliyetinin, 1 milyar 22.5 milyon YTL olduğunu bildirdi. “MEMLEKETİMDEN İNSAN MANZARALARI” Türkiye’de 15 29 yaş arasındaki kadın nüfusun yüzde 60’ı, ne okula gidiyor ne de işe Kızlar evlerinde oturuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından yapılan araştırmaya göre, Türkiye’de 15 29 yaş grubundaki kızların yüzde 60’ı, 25 29 yaş grubundaki kızların da yüzde 66’sı hem okula gitmiyor hem de çalışmıyor, “evde oturuyor.” TİSK Araştırma Servisi, genç nüfusta “atalet oranının’’ tespitine yönelik bir araştırma yaptı. Araştırma, OECD’nin “Eğitime Bakış 2007’’ verileri, OECD’ye üye ve aday 30 ülke arasında öğrenim görmeyen, istihdam edilmeyen ve iş aramayan genç kızların çağ nüfusuna oranının (atalet ora ? OECD’ye üye ve aday 30 ülke arasında öğrenim görmeyen, istihdam edilmeyen ve iş aramayan genç kızların çağ nüfusuna oranının açık arayla en yüksek Türkiye’de olduğu ortaya konuldu. Türkiye’de 15 29 yaş grubu kızların yaklaşık yüzde 60’ı, 25 29 yaş grubundakilerin ise yüzde 66’sı hem eğitimin hem de istihdamın dışında. nının) açık arayla en yüksek Türkiye’de olduğunu ortaya koydu. Buna göre, Türkiye’de 15 29 yaş grubu kızların yaklaşık yüzde 60’ı, 25 29 yaş grubundakilerin ise yüzde 66’sı hem eğitimin hem de istihdamın dışında. Genç kızlarda atalet oranı Türkiye’de 15 19 yaş grubunda yüzde 47.5’e, 20 24 yaş grubunda yüzde 58.3’e, 25 29 yaş grubunda yüzde 65.8’e yükselirken, buna karşılık bu oran, OECD genelinde sırasıyla yüzde 6.7, yüzde 13.2 ve yüzde 20 düzeylerinde gerçekleşti. Bu konuda Avrupa ülkeleri ortalaması OECD’den de düşük ve sırasıyla yüzde 3,9, yüzde 10 ve yüzde 17.1 oldu. Türkiye’de oranların Batı Avrupa’nın 5 katı ve Türkiye’deki durumun, “Meksika’dan bile çok daha kötü’’ olduğu bildirilen araştırmaya göre, çalışma hayatının başlangıç ve gelişme devresine rastlaması gereken 25 29 yaş dönemindeki kızlardan üçte ikisinin “ev kızı’’ durumunda bulunması, sorunun büyüklüğünü ifade ediyor. Gençlikte atalet oranı, erkekler dahil edildiğinde de OECD’nin en yüksek oranını yansıtıyor. Türkiye’de 15 29 yaş grubundaki erkek ve kızların yüzde 35’i atıl durumda bulunuyor. Bu oran, OECD genelinde yüzde 9, AB genelinde ise yüzde 7 olarak gerçekleşti. “Çağdışı nitelikteki bu durumun alarm zili olarak kabul edilmesi’’ gerektiği ifade edilen araştırmada, “Genç kızların eğitim ve istihdamdan dışlanmasına son verecek bir seferberlik başlatılarak ‘kadının yeri evidir’ yaklaşımı terk edilmelidir’’ görüşüne yer verildi. Araştırmada, bu büyük kitle, çalışma hayatına ve ekonomiye katılmadığı takdirde ülke ekonomisinin taşıyamayacağı bir sosyal yardım yüküyle karşı karşıya kalacağı ve kalkınmanın riske gireceği vurgulandı. hikmet.bila@ntv.com.tr YÜZDE 50’Sİ RUHSATSIZ Hasar gören bölgede enkaz kaldırılırken hayat normale dönmeye başladı DİSK BAŞKANLAR KURULU: Sanayi kuruluşları kayıt dışı İstanbul Haber Servisi İstanbul’da 30 bin sanayi kuruluşunun yalnızca 12 bininin kayıtlı olduğu kentte, tonlarca kimyasal maddeyi kendi depolarında saklayan imalathanelerin sayısı ise bilinmiyor. Yanıcı, parlayıcı, patlayıcı maddelerle ilgili imalathane ve depolardan valilik, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü, büyükşehir belediyesi, ilçe belediyeleri ve kaymakamlıklar sorumlu. Eğer söz konusu madde maytap ise büyükşehir ve ilçe belediyelerinin sorumluluk alanına giriyor. Dinamit ise kaymakamlık ve valilikten izin alınması gerekiyor. Bu maddelerin ticareti yapılacaksa Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nün onayı isteniyor. Ruhsatın dışında büyükşehir belediyesinin çevre ve koruma daire başkanlığı da yanıcı, parlayıcı ve patlayıcı maddelerle ilgili hava ve çevre kirliliği denetimlerini yapıyor. Enkaz temizleniyor İstanbul Haber Servisi Zeytinburnu’na bağlı Davutpaşa’da 23 kişinin ölümüne, 116 kişinin de yaralanmasına neden olan patlamaların ardından olay yerinde enkaz kaldırma çalışmalarında son aşamaya gelindi. Yaklaşık 200 kamyon hafriyatın çıktığı enkaz kaldırma çalışmaları ardından bölgeye dün elektrik verilmeye başlandı. Tamamıyla boşaltılan iş merkezi enkazında, bilinenin dışında can kaybına ilişkin bulguya da rastlanmadı. Patlama sonucu hasar gören işyerlerinde tamirat çalışmaları sürerken, bölgede hayat normale dönmeye başladı. Davutpaşa Çiftehavuzlar Caddesi’ndeki iş merkezi ve çevresinde perşembe gününden itibaren geniş güvenlik önlemleri alan polis, yıkım çalışmalarının sona yaklaşmasıyla çevre işyerlerine kontrollü olarak girişe izin verdi. Yıkım ve enkaz kaldırma işlerinden sorumlu yetkililer, iş merkezinin yukarıdan aşağıya doğru, kesilerek kontrollü bir şekilde yıkıldığını kaydettiler. Örgütlenmenin önündeki engeller kalksın İstanbul Haber Servisi DİSK Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, Zeytinburnu Davutpaşa’da bir iş merkezinde meydana gelen patlamanın ardından yeniden gündeme gelen iş güvenliğinin sağlanmasını, iş cinayetlerinin önlenmesi için sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istedi. Konfederasyonun Genişletilmiş Başkanlar Kurulu tarafından yayımlanan bildiride, günlerdir yetkililer tarafından yapılan açıklamaların hiçbir dayanağının bulunmadığı belirtilerek “Bu kez Davutpaşa’da, dün Tuzla tersanelerinde, yarın bir başka işyerinde gerçekleşen ve gerçekleşecek olan ölümlerden bugün kameralar önünde timsah gözyaşları dökenler sorumludur. Sorumlular, sürekli işsiz üreten ekonomi politikalarından vazgeçmeyen, beslendikleri kayıt dışı alanı, merdiven altı ekonomiyi kollayan, ülkeyi ucuz emek pazarına dönüştüren, gelinen noktayı yeterli bulmayarak, en ağır ve giderek ağırlaşan yaşam ve çalışma koşullarını bu ülke çalışanlarına reva görenlerdir” denildi. Türkiye’de çalışanların yüzde 66’dan fazlasının kayıt dışı olduğuna dikkat çekilerek, kayıtlı çalışanların yarısının da asgari ücret karşılığında yasal haklarından habersiz, uygunsuz koşullarda çalıştığı kaydedildi. AKANLIĞA ÇAĞRI B Patlama sonucu hasar gören işyerlerinde tamirat sürerken bölgeden yaklaşık 200 kamyon hafriyat çıktı. ESNAF ŞİKÂYETÇİ Patlamalarda işyerleri hasar gören çevre esnafı, zararlarının karşılanmasına yönelik herhangi bir destek görmediklerini belirterek “Maddi hasarlarımızın tespiti için bilirkişi heyeti gönderilmedi” dedi. Patlamanın meydana geldiği iş merkezinin yakınında çorap atölyesi olduğunu belirten Hüseyin Çakmak, patlama gününden beri zararlarıyla ilgili yetkililere ulaşamadıklarını kaydetti. Bir grup işyeri sahibi ise zararlarının karşılanması için hukuki yollara başvuracaklarını dile getirdiler. Öte yandan, patlamayla ilgili soruşturma kapsamında görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı Ali Haydaroğlu’nun olay yerinde incelemelerde bulunduğu bildirildi. Bilirkişi heyetinin ön raporunda da patlamanın meydana geldiği maytap ve havai fişek imalathanesinde aşırı oksidan ve yanıcı maddeler kullanıldığı kaydedildi. ÇOK BAŞLI DENETİM Denetimdeki çok başlılık ve kadro yetersizliği tehlikenin boyutlarını gözler önüne seriyor. İstanbul, kimyasal madde imalathane ve depolarının yanı sıra akaryakıt istasyonları nedeniyle de tehdit altında. İstanbul genelindeki LPG istasyonlarından yalnızca 11 tanesi ruhsatlı, 129 tanesi ise ruhsatsız. İstasyonların gerekli güvenlik önlemlerinden yoksun olduğunu belirten uzmanlar ‘bomba istasyonları’ olarak adlandırdıkları bu tesislerin şehir dışına taşınması gerektiğini belirtirken yurttaşlar, belediyenin bu konudaki duyarsızlığını eleştiriyor. ‘TÜRKİYE’DE KURALLARA UYGUN TEK ÜRETİCİ VAR’ İstanbul Haber Servisi Havai Fişek Üreticileri, Satıcıları ve Atıcıları Derneği (HÜSAD) Başkanı Arif Coşkun, Türkiye’de havai fişek üretiminde çalışabilecek nitelikli personel sayısının az olduğunu belirterek “Türkiye’de yasal yollardan havai fişek satışı yapan 17 ithalatçı firma dışında mevzuata ve tüzüklere uygun olarak çalışan bir tek üretici firma var. Bu firma dışında yasal izni olan başka bir firma yok” dedi. Coşkun yaptığı açıklamada, havai fişek ve piroteknik ürünlerin gerekli güvenlik önlemleri alınmadan üretilmesinin tehlikeli olduğuna vurgu yaparak “Güvenlik tedbirleri alındığı takdirde riski çok az olan havai fişekler belirlenmiş kurallar çerçevesinde depolanmalıdır. ” dedi. Davutpaşa’daki patlamanın havai fişekle değil patlayıcılarla ilgili olduğunun altını çizen Coşkun, “İşyerinin 4 kez mühürlendiği halde mühürü kopararak üretimine devam etmesi de ayrıca düşündürücüdür” dedi. ÖLDÜKTEN SONRA ‘SİGORTALI’ OLDULAR ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Zeytinburnu’ndaki bir iş merkezinde meydana gelen patlamada ölenlerden işyerinde çalışıp da sigortasız olanların sigortalı sayılarak ailelerine yardım edileceğini açıkladı. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, patlamanın meydana geldiği iş merkezinde çalışanların bir bölümünün sigortasız ve her türlü güvenceden yoksun çalıştırıldıklarının, basın yayın organlarında gündeme geldiği ifade edildi. “506 sayılı Yasa’nın 6. maddesinin amir hükmüne göre, işe alınanlar kendiliğinden sigortalı sayılmaktadırlar’’ denilen açıklamada, bu nedenle işyerinde ölenlerin yapılan incelemelerden sonra sigortalı kapsamında sayılacakları bildirildi. Bu kapsamda, ölenlerin ailelerine gelir bağlanacağı belirtildi. Kazada yaralananların sağlık masraflarının da rahatsızlıklarının devamı süresince kurum tarafından karşılanacağı belirtildi. DİSK’in bildirisinde bu konudan sorumlu olan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, değişen denetim politikaları sonucu, kamusal denetim sorumluluğunu yerine getirmediği ifade edildi. Bildiride, acilen yapılması gerekenler şöyle sıralandı: “Devlet ve işverenler, çalışanların haklarının olduğu ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiği gerçeğini göz önünde bulundurmak zorundadır. Emekçilere, insan onuruna yaraşır iş koşulları sağlanmalıdır. Sendikal örgütlenme, çalışma ilişkilerinin haklar temelinde gerçekleşmesinde en etkin denetim ve yaptırım aracıdır. Bu gerçek doğrultusunda kurgulanacak bir toplu çalışma ilişkileri sistemi, tüm çalışanların sendikalara üye olma hakkını güvenceye alacak biçimde gerçekleştirilmelidir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı varlık nedenini hatırlamaya, ülkede çalışanların korunmasından sorumlu olarak yapmakla yükümlü olduğu gerekli ve yeterli girişimleri gerçekleştirmeye davet ediyoruz.” CUMHURİYET 03 K