25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2008 SALI 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI S S PB S PB PB PB PB B 9 12 14 13 17 15 17 16 14 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya B B B B S S B S B 14 14 10 10 9 8 3 5 17 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B S B S 16 16 10 12 8 10 7 2 9 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurdun batı kesimleri parçalı çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu geçecek. Yurdun iç ve doğu bölgelerinde gece ve sabah saatlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde iki ila dört derece artarken, batı kesimlerinde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo K 2 Helsinki K 2 Stockholm K 3 Londra Y 11 Amsterdam Y 11 Brüksel Y 9 Paris PB 11 Bonn Y 6 Münih Y 12 Yağmurlu Stockholm Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y Y PB Y Y Y PB Y Y 8 8 14 8 11 12 14 15 9 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı K K PB K K K K PB PB 2 7 7 4 6 8 0 18 13 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada ye yutturmaya çalıştığını ve türbanın “dışarıdan ithal” Müslümanlıkla uzak yakın ilgisi olmadığını anlatmaya çalıştı. Dinci basın olayı veya bir sözü saptırmakta gecikmedi. Vakit mi Akit mi her ne halt ise dinden başka sermayesi olmayan gazetenin her gün sağa sola sütunlar dolusu saldıran bir köşesinde türbanı başörtüsüne çevirerek, Deniz Baykal’ın din geleneklerine karşı çıktığını öne süren yayımlara girişildi. Toplum da türbanla başörtüsünü ayırmak gibi bir telaşın içinde değil. ??? Çağdaşlığın gerçek, bir numaralı kimliği olan laikliği üniversite öğretim üyeliğine kadar yükselmiş binin üzerinde sayıda olan “aydınların” sindiremediği bir ülkede türban ile başörtüsü arasındaki farkı topluma nasıl anlatacaksınız? Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu başörtüsünün “İslamın doğduğu andan itibaren, 1400 yıldır var olduğunu” söylüyor. Demek ki, İslam 1400 yıl önce neleri kabul ettiyse 1400 yıldır ufacık bir gelişme, bir değişim göstermeden yerinde sayıyor. Yeri değil ama insan sormadan geçemiyor. Acaba Sayın Bardakoğlu, derine inmeyen açıklamaları bir yana bırakarak örneğin İslama göre, (1400 yıldır süregelen) “kadın; aklen ve dinen dun, karakterce kötü, şeytani ve cehennemdekilerin çoğunluğunu oluşturan bir yaratık mıdır değil midir” diye aktarılan görüşün akla, mantığa uygun olmadığını ayetlere mi dayanır, yoksa başka veriler de var mıdır, bilememaçıklasa… …Örneğin iki kadının tanıklığı bir erkeğin tanıklığına eşittir gibi saçmalığın bugünkü dünyada yeri olmadığını din açısından kanıtlasa… …Veya Allah’ın erkekleri kadınlardan üstün yarattığı ve kadını erkeğin emrine verdiğini öne süren görüşlerin tamamen saçma, uydurma olduğundan söz açsa… …Laikliğin var olmakla yok olmak arasında savaş verdiği bir dönemde türbanı başörtüsü diye yutturmaya çalışanlara son açıklamalarıyla başta RTE’ye yardımcı olduğu kadar; hâlâ bu türden inançlara saplanıp kalanları aydınlatmış, artık dinin de akıl hizmetinde olanlara yardımcı olması gerektiğini savunanlara da yardım etmiş olmayacak mı? ??? Türbanın “belli bir siyasi eğilimi temsil eden partilerin haksız rekabetine son vermek” adı altındaki son girişimin; AKP ile MHP arasında dinci eğilimleri sömürüdeki yarışın yadsınamaz bir parçası olduğunu Bahçeli’nin yardımcısı Tunca Toskay ağzından kaçırdı. Tabii patronundan nasıl bir zılgıt yediyse elbette bilinmez; “Biz ne yaptığımızı biliyoruz, maliyetini de ödemeye hazırız, ‘hasadını’ da yapacağız” diye açıkladığı gerçeğin amacından saptırıldığını öne sürdü. Oysa “Hasadını yapacağız”ın hangi anlama geldiğini artık ilkokul öğrencileri bile açıklayabilir. Laik rejim içinde laikliğin içini boşaltmaya hizmet verirken MHP’nin; AKP’nin yerel seçimlerde de aynı silahı kullanarak kazanacağı oylara ortak olmayı yeğlediğini eski bir deyişle Toskay kadar “veciz biçimde” hiç kimse açıklayamazdı. Türban ve laiklik konusunda ha AKP kafası ha MHP kafası, fark etmez. Vakıflar Yasası’nda MHP aslanlar gibi kükreyip muhalefet yapıyormuş… AKP’ye ezelden karşıymış masallarını gel de sen külahıma anlat. Türbanla başörtüsünü aynı kefeye koymamak gerektiğini söyleyen Baykal’ı “gerilim politikası yapıyor” diye suçlayarak kendini aklamaya çalışan RTE ile MHP sözcülerinin açıklamaları arasında bir milimlik fark var mı, yok! Daha şimdiden türbanın her yerde serbest olması dile getiriliyor. RTE hasretle özlemle anımsadığı 1924 Anayasası’ndaki “Devletin dini İslamdır” ifadesinin anayasaya yazılmasını bakalım ne zaman isteyecek? Gerekçe hazır: Nüfusun yüzde 99’u Müslüman! Laiklik konusunda güvendiğimiz dağlara da kar yağdıktan sonra.. olmaz, olmaz demeyelim. Olur mu olur! Yargıtay Başkanvekili, bir kez daha AKP ve MHP’ye türban uyarısı yaptı GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY ‘Laikliğe dokunulamaz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yargıtay Başkanvekili Osman Şirin, üniversitelerde türbanı serbest bırakmak için anayasa değişikliği önerisi hazırlayan AKP ve MHP’yi sert bir dille uyardı. “Mutlaka sözler duyulmalı, dinlenmeli ve sorgulanmalıdır” diyen Şirin, yasama yetkisinin laiklik ilkesine dokunmaya olanak vermeyeceğine dikkat çekti. Şirin, laiklik ilkesinin doğrudan veya dolaylı olarak zayıflatılmasının kabul edilemeyeceğini vurguladı. Şirin, yaş haddinden emekliye ayrılan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi Başkanı Osman Güven Çankaya ile 8. Ceza Dairesi üyesi Ali Erol Özgenç için düzenlenen veda töreninde yaptığı konuşmada AKP ve MHP’ye uyarılarda bulundu. Şirin, sözlerine, “İçimden geldiği gibi konuşacağım’’ diyerek başladı. Emekli olan 2 arkadaşıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde 1960’da birlikte okuduklarını anımsatan Şirin, şöyle devam etti: “Türkiye’de 3 üniversite vardı. Her biri çağdaş görünümleriyle, o mükemmel tavırlarıyla, o coşkulu ve birbirini katiyetle ayırmayan giysileriyle eğitimlerini sürdürdüler. Ne oldu o bizim üniversitelerimize? Bugün kapılarında ‘İnancımın gereğidir’ diye bar bar bağrılıyor ve ‘İnancı gereğidir’ diye o bağırmalara kendi anlayışları doğrultusunda destek verenler, bugün Türkiye’nin gündemini sadece ve yalnız diğer gündemleri unutarak ya da gerilere öteleyerek anayasa ve yasa değişikliklerini konu ediyorlar.’’ “Kontrol edilemez bir hızla bugüne gelen ve çarşamba gününden itibaren de ivme kazanarak, devam edeceği belli olan bu davranış mutlaka yasama tarafından sorgulanmalıdır” diyen Şirin, “1960’ların fotoğrafını görüyoruz. O fotoğraf mı güzel, bugünkü fotoğraf mı güzel, diye mutlaka sorgulanmalıdır. Milli mücadeleyi onurla ve başarıyla yürüten yasama vazgeçilmezimizdir. Yasama, mutlak suretle yasalaşma kültürünü bu olayda da sorgulayarak gerçekleştirmek zorundadır. Ülke hepimizindir. Biz kendi dönemimizi belli bir yaşa getirmiş olsak da çocuklarımızın ve torunlarımızın dünyasını mutlaka mağrur etmek mecburiyetindeyiz” diye konuştu. Anayasanın özünü teşkil eden başlangıç bölümündeki kuvvetler ayrımının devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmediğini ifade eden Şirin, “Medeni bir işbölümü ve işbirliği olduğu ve üstünlüğün ancak anayasa ve kanunlarda bulunduğu hükmü bugün acaba ne durumda’’ diye konuştu. Anayasa değişikliği hazırlıkları evresinde Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 28 Eylül 2007’de yayımladığı bildiriden bölümler okuyan Şirin, şunları söyledi: “Başkanlar Kurulu, orada, anayasanın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez hükümleri korunmuş gibi görünse bile, başka maddelerde yapılacak değişikliklerle Cumhuriyetin temel ilkelerinin zaafa uğratılmasının benimsenemeyeceğini, Cumhuriyetin vazgeçilmez temel dayanağını oluşturan laiklik ilkesinin ve Yüksek Mahkeme kararlarıyla çerçevesi çizilmiş olan laiklik ilkesinin doğrudan veya dolaylı yeni düzenlemelerle zayıflatılmasının kesinlikle kabul edilmez olduğunu belirtmiştir. Bugün Yargıtay bu sözlerinin arkasındadır, hukuken arkasındadır, hukuki eylemlerle de arkasında olacaktır.’’ Emekli olan arkadaşlarına sağlık ve mutluluk dileyen Şirin, “Laikliğin güçlendiği bir ortamda yaşayın. Ve hepimiz hangi pozisyonda olursak olalım bu değerlere sahip çıkalım’’ diyerek sözlerini bitirdi. Emekliye ayrılan Çankaya da “Hâkim, değiştirilmesi teklif dahi edilemez ilkeler konusunda taraf olmalıdır’’ dedi. Özgenç ise “Cumhuriyetin kazanımlarını yok etmeye yönelik bir anayasa değişikliğinin kabul edilmeye çalışıldığını görmekteyiz’’ vurgusunu yaptı. Alman Bakan Anıtkabir’de Almanya İçişleri Bakanı Wolfgang Schauble, Ankara temasları kapsamında Anıtkabir’i ziyaret etti. Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu ile görüşen Schauble, Türkiye’nin AB’ye üyeliğine ilişkin, “Türkiye açısından yapılması gereken, müzakere sürecinin sakin bir şekilde takip edilmesi ve sonucun beklenmesidir” dedi. Schauble, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, içinde bulunulan modern dünyanın farklı dinlere, farklı milletlere mensup insanların bir arada yaşamasını öngördüğünü belirtti. (AA) anlamaya çalışır, toplumu sakinleştirmeye, birleştirmeye girişirlerdi. Bunun yerine tam tersi bir tavır takındıklarını görüyoruz. Bu tavır Türkiye’yi nereye götürür? Bize göre, iç çatışmanın içine sokar! İki partinin girişimi hemen her kesimde iç bölünmeleri de beraberinde getirdi. Şöyle düşünüyor olabilirler: Herkes birkaç gün bağırır çağırır, sonra susar... Hayır... Bu öyle bir olay değil. Tam tersine toplum içinde tartışıldıkça bugünden öngörmenin çok zor olacağı fay hatları yaratacak bir girişim. Şu değerlendirmemizi her fırsatta yinelememiz gerekecek: AKPMHP, türban sorununu çözmedi, başlattı! Eğer, bugünkü hava devam ederse, başlayan sorun yeni kıvılcımları da beraberinde getirecek. ??? 20. yüzyılda yeryüzünün neresinde nasıl bir terör yaşanmışsa, o acı Türkiye’de de yaşandı. Hem coğrafi konumumuz hem de iç dengelerimiz bunda önemli etken oldu. Soğuk savaş döneminde öne çıkan sağsol çatışması mı? Türkiye beş bin gencini yitirdi... Yeşil kuşak arayışlarının ortasına düşen AleviSünni çatışması mı? Anadolu sağduyusu çok ciddi sonuçlar doğurabilecek kıvılcımları, avuçlarının içinde acısını hissede hissede boğdu. Küresel mikro milliyetçilik dalgasından payını alan etnik terör mü? Zaman zaman dalgalanmalar yaşansa da Türkiye, PKK terörünün etnik savaşa dönüşmesini engelledi. ABD’nin Irak’ı işgalinden sonra PKK terörü içerik ve hedef değiştirdi. Uluslararası sorunlara dayalı örgütsel terör mü? Ermeni terör örgütü ASALA, 50’den fazla diplomat ve görevlimizi katletti. Türkiye, bir örgüt tarafından en çok diplomatı öldürülen ülke unvanını elinde tutuyor! ??? Bütün bu terör olaylarının başladığı ve yükseldiği dönemlere ilişkin araştırmalar, belgeseller yapıldığında en çok işlenen durum şudur: Dönemin yöneticilerinin zaafı! Pek çok görevli, sorumlu, emekliliğe ayrıldıktan sonra dönemin olaylarını anlatırken, siyasilerin bakış ve kavrama eksikliğine ilişkin yaşanmış örnekleri kamuoyuna aktarmıştır... Korkarız ki bugün, girişte sözünü ettiğimiz laikantilaik çatışmasının tohumları ekiliyor ve siyasi sorumlular bilerek ya da bilmeyerek bu tohumların en iyi şekilde yeşermesi için elinden geleni yapıyor. Hangi amaçla olursa olsun, toplumu kuşkuya ve gerilime iten her adım, yeniden değerlendirmeye muhtaçtır. Oysa AKP ve MHP, dediğimiz dedik, çaldığımız düdük havasında. Kimi densizleri bir kenara koyarsak hemen tüm siyasiler bu sürecin sancılı olacağı görüşünde birleşiyor, “bundan sonrasını yaşayarak görelim” diyor. Güzel... Yaşayarak öğrenmek, bir başka deyimle “deneyim” çok iyi bir okuldur... Ama küçük bir kusuru vardır: Çok pahalıdır! ankcum?cumhuriyet.com.tr Güvenlik güçlerine eylem hazırlığındaki 2030 kişilik terörist grup ağır kayıp verdi PKK’yle 50 gün sonra ilk temas MEHMET FARAÇ Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 16 Aralık’ta başlattığı sınır ötesi operasyondan 50 gün sonra PKK, ilk kez güvenlik güçleriyle sıcak temasa girdi ve büyük kayıp verdi. Yurtdışındaki gruplarının hareket kabiliyetini yitirmesi üzerine sınır içindeki terör hücrelerini eyleme yönlendirmeye çalışan örgüt, dondurucu soğuklar ve yaygınlaştırılan operasyonlar nedeniyle kıpırdayamıyor. Sınır ötesi operasyonlarda askeri ve lojistik merkezleriyle yaşam alanlarından oluşan 260 hedefin vurulmasının ardından büyük şok yaşayan PKK, Kandil çevresindeki güçlerini toparlamakta zorluk çekiyor. Hava operasyonlarından kurtulan militanlarını kar yağışı ve aşırı soğuklar nedeniyle Kandil’in İran sınırındaki kırsal alana çeken örgüt, sınır içindeki hücreleri de eskisi gibi kullanamıyor. Özellikle TunceliBingöl kırsalındaki hücrelerini ses getirecek eylemlere sürüklemeye çalışan örgüt, doğa koşullarına mağlup olurken operasyon tuzağına düşüyor ve giderek daha çok kayıp vermeye başlıyor. Askeri yapısında başgösteren dağınıklığı gidermekte güçlük çeken örgüt uzun süredir güvenlik güçleriyle karşılaşmaktan çekiniyor. Abluka altında tutulan teröristler, 25 Aralık’a kadar sürekli kaçış halinde oldular ve sık sık yer değiştirerek ayakta kalmaya çalıştılar. Ancak teröristler ilk hava herakâtından 10 gün sonra, 2526 Aralık 2007 günlerinde Şırnak’ın Küpeli Dağı bölgesinde güvenlik güçleriyle karşılaştılar ve 13 kayıp verdiler. PKK yöneticilerinden Murat Karayılan bu kaybın İsrail’in Türkiye’ye sağladığı istihbarat ve teknik destekten kaynaklandığını öne sürdü ve bu ülkeyi ilk kez açık biçimde tehdit etti. PKK bu kaybın ardından 3 Şubat’a kadar tamamen sessiz kaldı ve hiçbir eyleme girişemedi. Bu durum hava bombardımanının yaşam alanlarını yerle bir etmesi ve örgütün hareket kabiliyetini yüzde 80 oranında kaybetmesinden kaynaklandı. Diyarbakır’da, 4 Ocak’taki bombalı saldırıda 7 kişinin ölmesinin ardından tabanından da büyük tepki çeken örgüt, hem bu katliamı unutturmak hem de sınır ötesi operasyonun etkisiz kaldığı yolunda propaganda yapmak amacıyla Şırnak’tan sonra en etkili olduğu TunceliBingöl kırsalında harekete geçti. Dağlardan kırsala inen 20 kişilik terörist grubu Bingöl kent merkezi ile Karlıova ilçesi arasındaki Ortaçanak köyünün Karacehennem Ormanları’nda üslendi. Burayı hem barınma hem de yeni eylem planları için üs olarak kullanmaya çalışan militanlar, 1 Şubat’ta fark edildi. PKK yöneticileriyle telsiz görüşmeleri yaptıkları saptanan militanlar, güvenlik güçlerine yönelik eylem planını uygulamaya geçiremeden komandolar tarafından ablukaya alındı. Tunceli’den helikopterlerle getirilerek bölgeye indirilen komandolar zaman zaman eksi 15 dereceye düşen soğuklar ve yoğun kar yağışına karşın üç gün bölgeden ayrılmadı. Teröristlerle başlayan çatışma, pazar günü öğleden sonraya kadar devam etti ve 2030 kişilik gruptan 10 terörist öldürüldü. Diğer militanlar da kar kalınlığının yer yer bir metreyi aştığı dağlık kesime kaçtı. Örgütün 50 gün aradan sonraki eylem girişimi hezimetle sonuçlandı. PKK’ye Bingöl’de vurulan darbenin ardından eylem gruplarının kentlere sızmaya çalıştığı Şırnak’ta Bestler Dereler bölgesinde de yoğun operasyonlar başlatıldı. DTP’den ‘Kürtçe kullanın’talimatı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DTP’nin, yerel seçimlerin startının da verildiği üç günlük toplantının sonuç bildirgesinde, başta belediye başkanları olmak üzere il ve belediye meclis üyelerine kamusal alanlarda Kürtçe kullanılması talimatı verildi. DTP’nin Diyarbakır’da düzenlediği 3. Ekoloji ve Yerel Yönetimler Konferansı’nın sonunda 11 maddelik sonuç bildirgesi açıklandı. Yerel seçimler için çalışmaların da başlatıldığı toplantıda, Kürtçe kullanımından dolayı DTP’li belediye başkanlarının hakkında davalar açıldığı hatırlatılarak “Kürtçe kullanımından dolayı hakkında dava açılmayan belediye başkanımız neredeyse kalmamıştır. Uluslararası mevzuat ve meşruluk temelinde, resmi dil olan Türkçenin yanı sıra Kürtçe ve yerelde kullanılan dillerin, başta yerel yönetim olmak üzere tüm kamusal alanlarda kullanılmasının ve bu hakkın yasal güvence altına alınmasının takipçisi olunacaktır. Bu merhalede, yerel yönetimlerde resmi dilin yanı sıra Kürtçenin kullanımına devam edilecektir” denildi. Sonuç bildirgesinde halkın planlama, karar alma ve denetleme süreçlerine katılımı sağlanması ve “konfederal sisteme dayalı toplumsal demokrasinin” geliştirilmesi istendi. Toplantıda, DTP’de seçilecek siyasilerin de “DTP yemini” ile göreve başlaması karar altına alındı. Titancılara erken tahliye ? ESKİŞEHİR (AA) “Titan saadet zinciri” vasıtasıyla, yalan beyanlarda bulunarak 143 kişiyi dolandırdıkları gerekçesiyle 10 yıl hapis yatan 4 kişi tahliye edildi. Ankara ve Kadıköy asliye ceza mahkemelerince 25’er yıl hapis cezasına çarptırılan, daha sonra çıkan “şartla salıverme ve cezaların ertelenmesine” ilişkin yasadan yaralanan Kenan Şeranoğlu, babası Fevzi Barbaros Şeranoğlu ile Serdal Güldal ve Ahmet Hakan Baz, Eskişehir H Tipi Kapalı Cezaevi’nden tahliye edildi. Siyah çelenk protestosu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli subayların kurduğu derneklerin başkan ve yöneticileri, türban düzenlemesi konusunda AKP’ye destek veren MHP’yi siyah çelenkle protesto edecek. Türkiye Emekli Subaylar Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Türkiye Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimler Derneği ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği’nin başkan ve yetkililerinden oluşan bir grup, türban konusunda son gelişmelerle ilgili olarak tepkilerini göstermek amacıyla bugün 11.30’da MHP Genel Merkezi önüne siyah çelenk bırakacak. H.S’YE MÜEBBET HAPİS İSTEMİ GENELKURMAY: 70 HEDEF VURULDU Şırnak’a yürüyorlar DİYARBAKIR/İSTANBUL (Cumhuriyet) DTP tarafından “Operasyonlara Karşı Durmak ve Demokratik Çözüm için Şırnak’a Yürüyoruz” sloganlı etkinlik için Batman İl Örgütü’nce düzenlenen yürüyüş sonrasında 6 kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’da da DTP’li belediye başkanları halkı yürüyüşe davet için bildiri dağıttı. Bir grup DTP’li dün İstanbul’dan Diyarbakır’a hareket etti. DTP’nin operasyonlara karşı başlattığı ve 28 ilden yaklaşık 6 bin kişinin katılmasının planlandığı, “Operasyonlara Karşı Durmak ve Demokratik Çözüm için Şırnak’a Yürüyoruz” etkinliği nedeniyle DTP Batman İl Örgütü’nce dün yürüyüş düzenlendi. Merkez ilçe binası önünde toplanan DTP Kadın Kolları’na bağlı grup, Turgut Özal Bulvarı’ndaki PTT binasına kadar yürüdü. “İmralı kapatılsın”, “Operasyonlar durdurulsun” yazılı dövizler taşıyan grup, Abdullah Öcalan’ın sağlık koşullarının iyileştirilmesi ve operasyonların durdurulması taleplerini içeren mektupları, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Başbakanlık ve İnsan Hakları Avrupa Örgütü’ne gönderdi. PKK’li korucuya dava DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde görev yapan korucu H.S. hakkında 3 askerin şehit edilmesi, 2 yurttaşın öldürülmesi eylemlerine katılmaktan 6 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Yolçatı Köyü kırsalında bulunan sığınakta terör örgütünün Diyarbakır sorumlusuna yazılan mektup bulundu. Mektupta, yıllardır örgüte hizmet eden H. S’ye, karakol yoluna mayın döşeyerek 2 askerin şehit olması, askeri konvoya pusu kurarak bir başçavuşun şehit edilmesi, karakola ekmek götüren 2 kardeşin öldürülmesi ve 5 güvenlik görevlisinin yaralanması eylemlerini gerçekleştirdiği için 1 Kalaşnikof, 1 Çek yapımı tabanca ve 5 bin dolar ödül verildiği kaydedildi. Ayrıca, H. S’nin 10 bin dolar karşılığı katıldığı bir operasyonda yanındaki subay, astsubay ve korucuların öldürülmesi, bir köyde aşırı milliyetçi birkaç kişinin öldürülmesi teklifini kabul ettiği bilgileri yer aldı. H.S. evine düzenlenen baskında örgütün hediye ettiği Kalaşnikof marka silahla yakalandı. Terör kampları yerle bir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Hava Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları Irak’ın kuzeyindeki PKK terör örgütüne ait AvaşinBaysan ve Hakurk bölgelerindeki kampları vurdu. Genelkurmay’ın internet sitesinde yer alan açıklama şöyle: “Türk Hava Kuvvetleri’ne mensup savaş uçakları, Irak’ın kuzeyindeki AvaşinBasyan ve Hakurk bölgelerinde tespit edilen PKK/ Kongra Gel terör örgütüne ait hedefleri, 4 Şubat 2008 günü saat 3.00’ten itibaren icra edilen etkili bir hava harekâtı ile vurmuşlardır. Hava taarruzu esnasında, istihbarat kaynaklarınca tespit ve teyit edilen 11 adet hedef grubu (yaklaşık 70 hedef) ateş altına alınmış ve görevlerini başarıyla tamamlayan uçaklarımız saat 15.15 itibarı ile emniyetli bir şekilde üslerine dönmüşlerdir. Harekâtta terör örgütüne ait olduğu kesin olarak teyit edilen hedeflere taarruz edilmiş; bölgedeki sivil halkın harekâttan etkilenmemesi için azami hassasiyet gösterilmiştir.” Gül iki mahkumu affetti ? ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, iki mahkumu affetti. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada, felçli olan Derviş Uzun ile şizofreni hastası Mehmet Akatekin’in kalan cezalarının kaldırıldığı bildirildi. PKK’li sınırı geçerken yakalandı ? Haber Merkezi Jandarma ve sınır devriye ekiplerince Edirne’ye bağlı Bosnaköy’de yapılan kontrollerde, yasadışı yollardan yurtdışına gitmek isteyen 3 kişi yakalandı. Zanlılardan Ş.D’nin yakalandığı arazide yapılan aramada Ş.D. adına düzenlenmiş PKK Kongra Gel terör örgütüne ait belge ele geçirildi. İstanbul Eminönü’nde de bir kamyoneti durduran polis, yasadışı yollarla yurda giriş yaptığı belirlenen Pakistan ve Hindistan uyruklu 70 kişi ile kamyonet sürücüsünü gözaltına aldı. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle