29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 ŞUBAT 2008 SALI 18 TAKIM HAKAN’A EMANET G.Saray Teknik Direktörü Feldkamp dünkü idmanın son anlarında sahadan ayrılırken, takımı Hakan Şükür’e emanet etmesi dikkat çekti. Kalli, golcü futbolcuya “Hakan ben gidiyorum, takım sana emanet’’ derken, Hakan da “Tamam o zaman, idman bitti’’ diye espri yaptı. Şükür, idman sonrası tesislere gelen kızları Zeynep ve Buse’yle saha içinde oynadı. Hakan çalışma sonrası “F.Bahçe maçında rövanş için avantajlı bir skor almadık. Kaçırdığım pozisyonda destek ayağıma darbe aldım. Ama o statta yapılan şeyler pek görülmüyor. Avrupa Şampiyonası’nda milli takımda olmak istiyorum. Ama olmazsa bu ülkenin vatandaşıyız, onları destekleriz” dedi. SPOR ULUSAL TAKIMA SEÇİLDİ Sarı Kırmızılılar derbi öncesinde toplantılar yaptı, oyuncular yöneticileri motive etti İDMANDA FRİKİK ŞOV Sarı Kırmızılı takımda sakatlığı büyük tartışma konusu olan Lincoln, dünkü antrenmanda frikikten attığı gollerle dikkat çekti. Önce takımdan ayrı koşan Brezilyalı yıldız daha sonra Fırat’ın koruduğu kalede frikik çalıştı. Birbirinden şık goller atan Lincoln’e taraftarlar da destek verdi. Öte yandan Bouzid dünkü idmana çıkmazken genç savunmacının A.Gücü’yle transfer görüşmesinde olduğu bildirildi. Derbi sonrası teknik direktör Feldkamp’ın oyuncularını soyunma odasında kutladığı ve genç futbolcularına teşekkür ettiği bildirildi. Alman teknik adamın oyuncularına “3 maçta 19 gol atan bir takıma pozisyon vermediniz. Bu istediğiniz zaman yapabileceklerinizi gösteriyor. Her maça böyle konsantre olmanızı istiyorum” dediği öğrenildi. Bobo. Alex’e geldi Bobo’yu aldı Spor Servisi Beşiktaş’ın golcü futbolcusu Bobo, Brezilya Ulusal Takımı’nda çağrıldı. Özel bir davet üzerine Türkiye’ye gelen Sambacıların teknik direkörü Dunga’nın önceki günkü F.BahçeG.Saray derbisinde Alex’i izleyip Bobo’yu kadroya alması dikkat çekti. Dunga, önceki günkü Fiorentina maçında sakatlanan Milan’ın genç yıldızı Pato’nun yerine Siyah Beyazlıların golcüsü Bobo’yu ulusal takıma çağırdı. Brezilyalı oyuncu, Dunga’nın görev vermesi halinde 6 Şubat’ta İrlanda karşısında ilk kez ulusal formayı giyecek. Dün Beşiktaş Kulübü’ne Brezilya Futbol Federasyonu tarafından tebliğ edilen bu haberden sonda Bobo, idman öncesi arkadaşları tarafından alkışlarla karşılandı. Bugün Brezilya kampına katılması beklenen Bobo’nun yanı sıra Dunga kadroya Werder Bremenli Diego’yu da ulusal takıma aldı. Bu arada Beşiktaş’ın yeni transferi Gordon Schindelfeld, sağlık kontrolünden geçti. SiyahBeyazlıların Hırvat futbolcusuna, Kadıköy Acıbadem Hastanesi’nde çeşitli sağlık kontrolleri uygulandı. G.Saray’a ‘yerli’ doping CUMHUR ÖNDER ARSLAN G.Saray yaşadığı tüm sorunlara karşın Kadıköy’de F.Bahçe karşısında sergilediği futbolla gündeme damgasını vururken hafta içinde Sarı Kırmızılı camidaki gelişmeler bu sonucun habercisi gibiydi. Geçen hafta pazartesi günü ligdeki A.Gücü galibiyeti sonrası özgüvenini geri kazanan futbolcular Fortis Türkiye Kupası’nda F.Bahçe’yle eşleşince bu durumu kendilerine fırsat olarak gördü. Sakat futbolcuların çokluğu teknik direktör Feldkamp’ı bir hayli düşündürmesine karşın özellikle Arda, Mehmet Topal, Uğur, Serkan ve Barış gibi genç isimler kendilerini derbiye özel bir şekilde hazırladı. Kalli, antrenmanlarda futbolcularıyla sık sık toplantı yaparken bu 4 isme ayrı görevler yükledi. Takım içinde sakatlıklar nedeniyle yaşanan sorunu en iyi şekilde gören Sarı Kırmızılı genç isimlerin bu durumu antrenmanlar sonrası sürekli kendi aralarında konuştuğu öğrenildi. Bunun dışında Kadıköy’de 1999 yılından bu yana maç kazanamamanın yarattığı baskı ve stres de takım içinde önemli bir motivasyon kaynağı oldu. Öyle ki Sarı Kırmızılı takıma katılalı çok kısa bir süre olan Emre Güngör dahi Şükrü Saracoğlu’nda kazanamamanın kendilerine aşırı bir konsantrasyon unsuru yüklediğini söyledi. G.Saray’ın, F.Bahçe karşısındaki etkili futbolundaki bir diğer unsur ise hafta içinde Sarı Lacivertli camiada oluşan ‘Maçı rahat kazanırız’ havasıydı. Sarı Kırmızılı kulübün sürekli eleştirilmesine karşın, F.Bahçe’nin internet sitesinde yer verdiği “Şölene buyrun. Fark yemek dahi onurdur” ifadeleri futbolcuları etkileyen bir diğer faktördü. Polat’ı futbolcular motive etti Maç öncesi Florya’da bir yandan transferle uğraşan başkan yardımcısı Adnan Polat, Futbol AŞ Genel Müdürü Adnan Sezgin ve yönetici Haldun Üstünel’e en büyük morali futbolcuların verdiği öğrenildi. F.Bahçe karşısında Lincoln, Linderoth, Nonda ve Song’un yokluğunda sahaya 11 Türk futbolcuyla çıkan G.Saray’da Polat’ın maç sonrası “Brezilya milli takımına karşı oynadık” sözlerinin aslında Sarı Kırmızılı futbolculara ait olduğu ortaya çıktı. Derbi öncesi Haldun Üstünel’le birlikte Florya’ya giden Adnan Polat futbolcuların hırsını görünce çok etkilendi. Polat’ın futbolculara moral vermekten çok oyuncuların deneyimli yöneticiye güven aşılayıcı sözler söylediği kaydedildi. Sarı Kırmızılı futbolcularla sohbet eden Polat’a oyuncuların “F.Bahçe değil, Brezilya milli takımı ile oynayacağız. Gurur mücadelemiz olacak” dedikleri öğrenildi. Görüşlerini aldığımız Adnan Sezgin ise “Ortam ne olursa olsun sonuçta F.Bahçe’ye karşı oynuyoruz. Kadıköy’de aldığımız sonuç ve gösterdiğimiz performans futbolun gerçeğidir. Sahaya çıkıp en iyi şekilde mücadele ederseniz rakip kim olursa olsun fark etmiyor” dedi. Selçuk Şahin ve Mehmet Topal, F.BahçeG.Saray maçındaki futbollarıyla göz doldurdu Derbide gençleri kazandık HİLMİ TÜRKAY Fenerbahçe Galatasaray arasındaki ‘kupa’ derbisini geride bıraktık. Derbinin kazananı olmadı, kazanmaya yakın olan taraf Galatasaray’dı. Daha iyi oynadılar, daha iyi mücadele ettiler ve net 5 gollük pozisyonu değerlendiremediler. Oysa maç öncesinde Fenerbahçe büyük favoriydi, geçmişte kazanılan farklı skorlar iyiden iyiye Sarı Lacivertlileri havaya sokmuştu, ama bu kez Fenerbahçe’nin, Fenerbahçelinin istediği olmadı. Eksik kadrosuna karşın Sarı Kırmızılı ekip müthiş tempoda bir oyun oynadı, bir daha karşılarında bu kadar kötü bir Fenerbahçe bulurlar mı orasını bilemeyiz. Ama görünen şuydu ki Galatasaray’da bir tane dahi yabancı oyuncu yoktu, buna karşın Fenerbahçe tam 6 yabancı ile oynadı. Seyir zevki güzel bir oyundu, Fenerbahçe kötü de oynasa top iki KURALAR ÇEKİLDİ ‘ZICO DA ZORLANACAK’ Fenerbahçe’nin başarılı futbolcusu Selçuk Şahin, Maldonado transferinden sonra kendisinin de oynadığı bölgede rekabetin arttığını belirterek, Zico’nun seçimlerinde zorlanacağını söyledi. Selçuk, Maldonado transferi konusunda ise, “O kale önünde gidip geliyordu. Doğrusu oyun nefesleri kesiyordu. Sahada 22 futbolcu arasında en çok dikkatimi çeken iki kişi vardı; biri Fenerbahçe’deki Selçuk Şahin diğeri de Mehmet Topal... İkisi de orta alanda inanılmazı gerçekleştirdiler. Aurelio’da son zabölgede eksik görülmüş ki transfer yapılmış. Appiah ve Tümer takımdan ayrıldı. O bölgede ben ve Aurelio oynuyordum. Kemal şans bulduğu zamanlarda iyi oynadı. Kim iyi olursa hoca ona formayı verir” diye konuştu. manlarda düşüş gözleniyordu, bu maçta da öyle oldu. Ve bu işi Selçuk devraldı, rakip takımın hücumlarını kişisel çabası ile gidermeye çalıştı, sonra da Lugano’nun kırmızı kart görüp oyun dışı kalmasının ardından onun yerine geçti, burada da mükemmel iş ler yaptı. Tribünlerden “Selçuk... Selçuk...” seslerinin yükseldiğini duyduğumda önce inanamadım, çünkü geçmişte aynı tribünlerden Selçuk’a “Yuh” sesleri yükselmişti. Selçuk Şahin’in Fenerbahçe’deki 4.sezonu..Yaşı 27. İstanbulspor’dan 2003 yılında Sarı Lacivertlilere geçiş yapmıştı. Her geçen gün gücüne güç katıyor. Ve Mehmet Topal. Geçen yılın ortasında Çanakkale’den geldi, yaşı 22 .Son haftaların Fenerbahçe’deki en başarılı ismi olan Alex’e göz açtırmadı,maç başlarken yapıştı kendisine bitine kadar da bırakmadı, son derece soğukkanlıydı, Brezilylalıya karşı sert bir hareketi falan da olmadı. Alex kitlenince de Fenerbahçe bitti. Sonuçta dostluğa yakışır bir derbiden Türk futbolu iki yeni isim kazandı. Biri Selçuk Şahin diğeri de Mehmet Topal... Bundan daha güzel ne olabilir ki... Avrupa’da yolumuz açık Spor Servisi Ülkemizi Euroleague’de temsil eden Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker’in TOP 16’daki rakipleri belli oldu. Bu yıl “Final 4”un oynanacağı İspanya’nın başkenti Madrid’de yapılan kura çekiminde Lacivert Beyazlılar; Panathinaikos, Montepaschi Siena, Partizan, Sarı Lacivertlilerse Lietuvos Rytas, TAU Ceramica ve Aris TTBank ile eşleşti. Fenerbahçe Ülker ilk iki maçını deplasmanda Aris ve TAU Ceramica ile oynayarak başlarken Efes Pilsen, Panathinaikos ve Siena ile evinde mücadele ederek gruplara başlayacaklar. Sarı Lacivertlilerin Asbaşkanı Mahmut Uslu sakatlıkların önemli olduğunu ve Aris’i Semih iyileşmezse yenmelerinin zor olduğunu söylerken Lacivert Beyazlıların Genel Menajeri Engin Özerhun iyi bir grupta bulunduklarını ve çarpraz eşleşmede de avantajlı olduklarını dile getirdi. ?O2@@)K? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @? @?hf? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@L ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@)X?@@@?@@@@e?/X?e?@f)X?@e?@h)X?@e?@e@?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?@?eN@f?V/Xe?@L??J@)?@[email protected]?J@)?@e?@e@?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@?@?e?@gN1eJ@1??7Y??@e?@e7He?7Y??@e?@e@?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?@@@??@g?@e7Y@?J@@@?@e?@?J5?@?J@@@?@e?3L?@?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@U?@?e?@g?@e@@@?*U?@?@e?@?*U?@?*U?@?@e?V/T5?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@V1?@?e?@hf@?V/X@?@e?@?V/T5?V/X@?@fV+Y?e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@?@@@??@f?@@?f@??V4@?@@@?@eV+Y??V4@?@@@h? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@6X?@@@@6K?e@@@6K??O@Ke@@@@f@@@6X??@@@@6K??@@@6Xe? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@?@@@@e?J@@@@1??@@@@@@6X@@@@1e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@?@@@@e?7@@@@@??@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@e?@@@@@@L?@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@e?@@@@@@1?@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@eJ@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@(Y@@@@@@@@@@@?@@@@e7@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e@@@@@W@@@@@?@@@@e@@@@@@@@?@@@@@@@?@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@1?@@@@@@Y@@@@@@@@@e@@@@@@@@?@@@@@@@?@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@5?@@@@@@@@@@?@@@@@@@@@@@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@V4@@@@@@@@@@@@@@@0Y@@@(Y?@@@@@@@@@@?@@@@@@@0?4@@@@@@@e? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@(Y ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@? @@Y? ? ?@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@@ GÖRÜŞ / HALİT DERİNGÖR Ders Almak Gerekir Türkiye Kupası yarı finalinin ilk maçında F.Bahçe ile G.Saray yenişemedi. Artık her ikisinin de umutları Ali Sami Yen’de yapılacak olan maça kaldı. Bu maç öncesi Fenerbahçe kâğıt üzerinde favori gösteriliyordu ama bu sahaya yansımadı. G.Saray büyük bir onur mücadelesi verdi. Ve Fenerbahçe’yle berabere kaldı. Futbol bilginleri ve otoriteleri ne derler bilmiyorum. Ama ben bu yollardan gelen bir kişi olduğum için maçı çok beğendim. Her iki takım da erkekçe, İngiltere’de izlediğimiz maçlar gibi oynadı. Son günlerde göremediğim bir derbi maçıydı. Ben bu maçı bir hikâyeyle özetlemek istiyorum. Bu hikâyeyi yıllar önce de yazmıştım. Belki benim yazılarımı okuyanlar bunu anımsarlar. Bu hikâyeyi hiç kimse kendi yorumlarıyla başka yönlere çekmesin. Mısır’da bir kont yaşıyormuş, onun da bir aslanı varmış. Uzun süre onunla haşır neşir olmuş. Sonraları aslanı da yaşlanmış. Dişi, tırnağı dökülmüş. Uyuklamaya başlamış. Kedilerin, köpeklerin, kargaların maskarası olmuş. Ama bir gün yaşlı başlı bu aslanın kişiliği geri dönmüş. Etrafında ne kadar mahluk varsa, hepsini parçalamış... Sonra da dağa kaçmış, yeniden hayatına dönmüş. Son yıllarda hepimizin bildiği gibi Galatasaray eski güçlerinden bir hayli uzakta gibi. Ama yine de ligin başındalar. Maç öncesi yapılan tüm anketlerde Galatasaray’a hiç kimse şans vermiyordu. Hatta onları hafife alan yazılar yazıldı. Ama bu Galatasaray için motivasyon oldu. Genç oyuncuları ile Fenerbahçe’nin Brezilya modeli takımına karşı başa baş bir futbol sergilediler. Bundan yıllarca önce Galatasaray hepimizin bildiği UEFA Kupası’nda şampiyon olmuştu. Gerek Galatasaray camiasında gerekse medyada “Fenerbahçe annesinin liginde oynasın” diye birtakım küçültücü sözler yazıldı. İşte, bu olay da Fenerbahçe’yi ateşledi ve bir onur mücadelesine yüceltti. Galatasaray karşısında devamlı farklı galibiyetler almıştı. Hatta içinde çok farklı skorlar da vardı. Kendi sahasında 9 maçtır da kazanıyordu Fenerbahçe. Zaman zaman iki takımın da böyle onur mücadeleleri olmuştu. Bu mücadele öncesinde hangisinin galip geleceği tahmin edilemezdi. Galatasaray bir yenilik yaptı. Yabancı yok. Fenerbahçe ise küçük bir Brezilya. Ama görüldüğü gibi sahada hiç farkları yok. Bundan da ders almak gerekir. Futbol gençlik ve dinamizm oyunudur. Hafife alınmaz. 90 dakika takımların koordinasyon içinde olması gerekiyor. Dünyanın en büyük oyuncularını yan yana getirseniz de bunlar olmayınca derbi maçlarında başarılı olmak zordur. Ulusal takımlar teknik direktörü, kadroya girmek isteyen oyunculara mesaj gönderdi Terim: Kapımız herkese açık NEVZAT DİNDAR Ulusal Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim, Avrupa Şampiyonası kadrosunun belirlenme sürecisinde herkese eşit mesafede olduklarını söyledi. Yarın İsveç’le yapılacak hazırlık maçı öncesi, Swissotel’de basının karşısına çıkan tecrübeli teknik gündemdeki konuları değerlendirdi. “Açıklayacağımız ana kadar her oyuncu kadroya adaydır. Öncelikle tutkulu ve heyecanlı bir oyuncu grubuyla çalışmak istiyoruz” diye konuşan başarılı teknik adam, “Fizyoloji, psikoloji ve beslenme konusundaki uzman arkadaşlar yanımızda olacak” dedi. Terim, 11 Mayıs’tan önce Ulusal Takım’ı açıklamayı düşündüğünü söylerken, şöyle devam etti: “20+3 (3 kişi kaleci kontenjanı) kişilik kadrodan fazla isimle kampa gidebiliriz. 28 Mayıs’ta şampiyonada oynatacağımız kadroyu teslim edeceğimiz. 26 Mart’ta bir hazırlık maçı daha var. Büyük ihtimalle Belarus’la olacak. Yine mayıs ayının sonunda FinlandiyaSlovakyaUruguay ile hazırlık maçları yapacağız. Bu maçlar turnuvadaki gibi 4 gün arayla olacak. Euro 2008 için favori göstereceğim takım yok. Buraya giden 16 takımın gönlünden de kupayı kazandırmak var” Terim’in toplantıda dikkat çektiği noktalardan biri de oyun felsefesiydi... “Ben ve ekibim ataktan, oynamaktan, çeşitlilikten ve kazanmaktan yana olan anlayışımızdan vazgeçmeyeceğiz.” Futbolun yönetimindeki kaos ortamının zararlarını ise Terim, şu sözlerle anlattı: “Genel olarak kalıcı başarılar isteyen bir ülkeyiz. 30 ayda göreceğim 3. yönetim. Başarı istikrar ortamında sağlanır. Yabancı sayısının ne olduğu önemli değil. Önemli olan belli kriterleri koymak.” 1. KOŞU: F: Alkılıç (1), P: Kurtbaş (2), PP: Yalçınkaya (3), S: Kanık (4). 2. KOŞU: F: Çeşmeli Güzeli (4), P: Sahil (10), PP: Sonia Dor (13), S: Atoş (3). 3. KOŞU: F: Bezek (6), P: Senemhan (11), PP: Sudan (5), S: Sultancan (9). 4. KOŞU: F: Golanlı (5), P: Kara Sado (7), PP: Repla (1), S: Boran (3).5. KOŞU: F: Kısa Haber (5), P: Zarıpınarı (13), PP: Porto Fino (11), S: Mıss İda (9). 6. KOŞU: F: Poisen (7), P: Delani (3), PP: Santa Barbara Grl (8), S: A Drop Of Love (2). 7. KOŞU: F: Berrin (4), P: Selluma (3),PP: Canısı (1), S: Odincan (5). 8. KOŞU: F: Join The Cause (7), P: Ay Tatlısı (1), PP: Bir Ben Star (2),S: Heartbeat (6). 9. KOŞU: F: Srıpekanbeyi (13), P: Percy (15), PP: Mr Private (10), S: Golden Hero (11). ALTILI GANYAN 5 5 13 11 9/6 7 3 8 4 3 5 1 7 13 15 10 11/16 Fatih Terim. ? Ercan Taner’in köşesini haber yoğunluğu nedeniyle yayımlayamıyoruz. ? EPosta: hderingor?hotmail.com ? İnternet sitesi: www.halitderingor.net 30 Ocak Çarşamba günü Star gazetesinde bir haber yayımlandı. Başlığı: “Ulusoy’a son darbe. Yargıdan bir tokat daha.’’ Hani AKP iktidarının özerk futbola müdahale ettiğini, kendi yandaşlarına yol açmak için baskı uyguladığını iddia ederiz ya, sonunda bu baskı ve müdahalenin belgesi de yayımlanmış oldu. Hem de iktidarın futbolu ele geçirme operasyonlarının konu edildiği hiçbir haberden adı eksik olmayan Hasan Doğan’ın gazetesinde. Yani tam adresinde. Manşetten verilen haberde, Haluk Ulusoy’un son genel kurulda alınan kararların iptali için kendisine yakın delegelere 13 ayrı dava açtırttığı ve tüm davaların reddedildiği duyurulmuş. Bu davaların İstanbul, Ankara, Trabzon, Adana ve Bolu’da açıldıkları bilgisi eklendikten sonra, bir de dava listesi yayımlanmış. Birkaç örnek vermek gerekirse “Tepecik Belediyespor tarafından Büyükçekmece SHM’ye dava açıldı, yetkisizlik kararı verilerek dosya Bakırköy 2. SHM’ye sevk edildi. Adanaspor ve Bayram Akgül tarafından Adana 5. SHM’ye dava açıldı, reddine karar verildi. Arsinspor tarafından Arsin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açıldı, dosya bilirkişiye sevkedildi. Zeytinburnuspor tarafından Ba P E R D E A R K A S I / TUĞRUL YENİDOĞAN Hasan Ağabey Sendromu kırköy 7. SHM’ye dava açıldı, reddedildi...’’ TFF Yönetim Kurulu Yedek üyesi ve Orduspor delegesi Bülent Nuri Yazıcıoğlu tarafından Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne dava açıldı. Duruşma 28 Şubat’ta görülecek” şeklinde devam eden uzun bir liste yayımlanmış. Ne yalan söyleyeyim, biz de gazetecilik yapıyoruz, ama böyle bir haberi yazabilmenin yolunu yordamını henüz keşfedemedik. Düşünüyorum da, Türkiye’nin her ilindeki yüzlerce adliyeye muhabir gönderip “TFF ile ilgili açılan bir dava olup olmadığını” sormaktan başka bir yöntem gelmiyor aklıma. Geriye bu haberi yapabilmek için son bir yöntem kalıyor: Adalet Bakanlığı’nın veritabanını kullanmak. Yani bu konuyu kafaya takıp yakın takibe almış bazı ağabeylerden yardım almak. Alenen ve fütursuzca iktidar olanaklarını kullanmak. İşin acı yanı, söz konusu listenin içerisinde henüz duruşma günü gelmeyen dava olduğu halde, haberde tüm davaların reddedildiği duyuruluyor. Lütfen elinizi vicdanınıza koyup düşünün. Ülkenin herhangi bir adliyesinde görev yapan bir yargıç olsanız, böyle bir listenin yer aldığı haberi okuduğunuzda nasıl bir mesaj alırsınız? “Birileri bu konudaki her adımımızı takip ediyor” endişesine kapılır mısınız, kapılmaz mısınız? Üzerinizde herhangi bir baskı hisseder misiniz, hissetmez misiniz? Açıkca söylemekte yarar var. Federasyon seçim kulislerinde herkes tarafından konuşulan tek isim var. O da Hasan Doğan. Kimi “Hasan Ağabey Başbakan’ın mesajını iletti, yeni yönetimde yer alacağım” diyor, kimi “Hasan Bey stat işimi halledecek” diye iddia ediyor, kimi de Hasan Ağabeyinden uygun bir işaret beklemeye hâlâ devam ediyor. Kimi zaman Şenes Erzik, kimi zaman Özhan Canaydın, olmadı Abdullah Kiğılı başkanlık için ikna ediliyor. İkna etme görevini de hep aynı isim, Hasan Doğan üstleniyor. Sayın Doğan’ın futbol geçmişinin çok eskilere dayanmadığını biliyorum. Futbolculuğu veya yöneticiliği yok. Yanlış biliyorsam düzeltir. Açıklama gönderir. Başbakan’a yakın olduğunu biliyorum. 2004 yılında “Bugün sünnet, yarın deniz” benzeri bir operasyonuyla Beşik Eposta: tugrulyenidogan?yahoo.com taş genel kurul üyesi yapıldığını da. Hemen ardından Levent Bıçakcı başkanlığındaki federasyonun başkanvekilliğine seçildiğini biliyorum. O kadar. Ancak 2006’dan bu yana Haluk Ulusoy’u devirip yeni bir federasyon oluşturma operasyonlarının tümünde geçen tek isim olarak onun adını duyuyorum. Erman Toroğlu çağrısını Erzik için yapmıştı, ben aynı çağrıyı Hasan Doğan için yapıyorum. “Bu işlerle ilgilenmiyorum, uzağım” tarzı açıklamalarınızı artık bir yana bırakın. Lütfen ortaya çıkın, isminizle, cisminizle Türk futbolunu yönetmeye aday olduğunuzu açıklayın. Hem bizleri 2 senedir yaşamakta olduğumuz “Hasan Ağabey sendromundan” uzaklaştırın, hem de televizyon sahibi bir medya patronunun başkanlığındaki federasyonun naklen yayın ihalesinde nasıl bir yol izleyeceğini merak etmekten kurtarın. “Kanal 24’ün patronuyum. Bizim kanal da maç yayımlıyor. İleride olası naklen yayın ihalelerinde, televizyon sahibi bir federasyon başkanı olarak sıkıntıya düşerim” diye çekinmeyin, korkmayın. Ne olur bizleri 2 senedir sabah akşam yaşamakta olduğumuz şu ‘Hasan Ağabey sendromundan’ bir an önce kurtarın. CUMHURİYET 18 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle