23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ ???? 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI PB S PB PB B B B B PB 11 17 15 12 17 16 18 15 13 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya PB PB PB PB S S S B PB 13 11 13 10 9 10 4 0 18 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B S 17 17 12 14 10 11 11 3 2 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Yurtta yağış beklenmiyor. Yurdun kuzey ve batı kesimleri parçalı çok bulutlu, diğer yerler az bulutlu geçecek. İç ve doğu bölgelerimizde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sıcaklığı tüm yurtta 24 derece artacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB Y B B 6 4 7 13 12 11 11 11 13 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih B Y Y Y PB PB PB PB PB 12 15 18 13 13 16 14 16 14 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm Y 5 PB 10 K 10 K 6 Y 10 K 4 Y 2 PB 20 PB 18 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu GÜNCELCÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada nıt aramak gerekmiyor mu: Yarıdan az çoğunluğun oylarıyla ülkenin yıllardır bin bir çabayla eriştiği çağdaşlığa karşı, hükümetin ılımlı İslam adı altında yutturmaya çalıştığı icraatına ses çıkarılmasın mı? Bu çağrıya uzunca bir süre direndi kimi önemli kurumlar... 2007 seçimlerinde AKP yine tek başına iktidara gelinceye, milliyetçi MHP dinci yüzünü göstererek bir AKP’liyi Çankaya’ya çıkarıncaya kadar… Oktay Akbal cancağızımın kulakları çınlasın; ekmeklerden önce kurumlar bozuldu. Erdoğan Teziç gibi laik Cumhuriyeti savunan, Atatürk devrimlerini sindirmiş, üniversiteleri dinci geleneklere terk etmeyen bir anayasa hukukçusunun hesabı görüldü. İktidar “Dediklerimizi yapmasın da görelim” dediği birini, ODTÜ’nün karanlık dehlizlerinden çıkardı. YÖK’ün başına getirdi ve adı, AKP iktidarına ram olmuş biri olarak geçmeye aday YZ Özcan’ı üniversitelerin başına oturttu. ??? Bu kişi koltuğu ısıtmadan RTE iktidarının türban sevdasına bağlılığını ilan ve ispat eyledi. Üniversiteler bugün çağdaş ilim yuvaları olarak değil, AKP sayesinde din emri diyerek başına türban takmakla ünleniyor. YÖK’ün başına öyle birini seçti ki iktidar; bir telefon, bir demeç. “Emrin olur” diyor. Böylece, RTE hedefe ulaştı: Ülkenin geleceğini yetiştirmekle görevli bir Cumhuriyet kurumunu temel amacından kopararak, açıkladığı amaca uygun, “sadece kendi işine bakması gereken” bir kuruma dönüştürdü. YÖK Başkanı’nın son ve taze marifeti tartışılıyor. Henüz emekliliği gelmediği için bünyeden çıkarıp atamadığı laikliğin, devrimlerin yanı başında “bir taraf” olan ilim adamlarını, bugüne dek hiçbir YÖK Başkanı’nın kullanmayı aklının ucundan geçirmediği yöntemlerle “bertaraf” etmeye girişti. Üniversitelere verilen kadro izinlerini iptal etti. Başvuruları süren kadroları da dondurma kararı aldı. RTE ülkede bölünme yok diyedursun; Bay Özcan aracılığı ile üniversiteyi bir kez daha ikiye böldü. ??? Devlette kadrolaşma son aşamada, artık üst düzeyde. 2007’ye kadar ele geçiremediği büyük kaleleri, başındakini ezerek; içeriden, ya yasa yoluyla ya da başka yöntemler kullanarak ele geçiriyor. Bu arada kimi idari düzenlemeler yaparak; din yoluyla, kömür para dağıtarak ele geçiremediği, örneğin devrim ışıklarıyla yıkanan aydınlığın çoğunlukta olduğu İzmir gibi bir ilde yerel yönetimi ele geçirmek için, CHP’nin kalesi diye nitelenen Karşıyaka ve Konak’tan kimi mahalleleri kopararak iki yeni ilçeyle yerel seçimlere gitmeyi planlıyor. “Böl ve kazan” yöntemiyle bütünlük içindeki belediyeleri parçalıyor... Bu adam, özde değil, sözle idare eden, doğruları söylemeyen bir başpehlivan! Minder kenarında söylüyor, bağırıyor, hadi bükemediğin bilekle yeniden kapışmaya, dedikleri zaman, yok diyor. Galibiyeti hakem kararıyla ele geçirdiği Meclis çoğunluğuna dayanarak çıkaracağı yasa ile hak etmeyi yeğliyor. ??? Her kurum kendi görevini yapmalı, iktidarın rejime gölge düşüren ve geleceğe kaygı ile bakılmasına olanak sağlayan girişimlerine, uygulamalarına sessiz kalmamalı... Genelde anlayış, temel felsefe bu değil mi? Evet bu! Asker dün K. Irak’a yıllardır beklenen kara harekâtını başlatarak kurumsal görevini yerine getiriyor. Tabii içten dileğimiz, elbette askerimizin K. Irak’ta yüzünün ak olması, yüzümüzü ak çıkarması. Sevindirici bu olguya karşın unutmamak gerek: Asker; terör, ülkenin bütünlüğü, devrimler ve laiklik gibi temel konularda “bitaraf” olamaz. Bir taraftır. Bir diğer dileğimiz de şu: Bir hafta süreceği söylenen kara operasyonunu Irak topraklarında sürekli kalacak bir konuma getirmek, Türkiye sınırı karşısındaki bölgede bir tampon bölgeye yerleşmek gerekiyor. PKK şaşkınlık yaşıyor Kara harekâtında ilk müdahale Dağlıca saldırısını planlayan teröristin denetimindeki bölgeye yapıldı. Harekât örgütteki dağınıklığı arttıracak MEHMET FARAÇ GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 16 Aralık’ta başlattığı sınır ötesi operasyonlarda yaşam alanı olarak kullandığı 260 merkezi kaybeden PKK, hiç beklemediği anda başlayan kara operasyonunun şaşkınlığını yaşıyor. Son 68 günde güvenlik güçleriyle üç kez karşılaşan ve 23 kayıp veren örgüt, geri plana çekildiği bir dönemde başlayan operasyon nedeniyle kontrolünü yitiriyor. Kara harekâtındaki ilk müdahalenin, Dağlıca saldırısını planlayan “Ape Hüseyin” kod adlı teröristin denetimindeki Zagros bölgesinin Basya kampına yapılması dikkat çekiyor. PKK’nin 16 Aralık’ta başlayan dört sınır ötesi hava operasyonundan ne denli büyük çapta etkilendiğini anlamak için örgütün eylem tarihine bakmak yetiyor. Dağlıca operasyonuna kadar gelen süreçte, bir hafta içinde 25 askeri şehit eden örgüt, tek taraflı ateşkes döneminde bile görülmeyen bir suskunluk yaşıyor. Bu suskunluğun mevsimsel gerekçesi, PKK’yi her yıl kış ay larında önemli oranda geri plana itiyordu. Ancak bu yıl yaşanan suskunluğun en önemli gerekçesi, TSK’nin 16 Aralık’tan itibaren aralıklarla yaptığı hava operasyonları. PKK tarihinin en büyük yıkımı ve ablukasıyla karşılaştığı bu operasyonlarda, tek taraflı ateşkes dönemlerinde bile yaşamadığı pasif konumda ayakta kalmaya çalışıyor. Örgütün eğitim, barınma, lojistik merkezlerinin yüzde 60’ının enkaza dönüştürüldüğü hava operasyonları, PKK’yi salt askeri tahribata uğratmadı, aynı zamanda ciddi bir psikolojik çöküşe de sürükledi. Hava operasyonlarının ardından örgütte yoğunlaşan kaçışlar bu çöküntüyü derinleştiriyor. sız olacağı yolunda propaganda yürütüyor, bunun mayıs ayında yaşanabileceği yolunda görüşler ileri sürüyordu. Dün başlayan kara harekâtı PKK açısından biraz da sürpriz oldu. Hava operasyonları nedeniyle zaten dağınık gruplar halinde Kandil çevresi, İran kırsalında barınmaya çalışan örgütün kimi unsurları da sivil yaşama dönerek Kuzey Irak’ta PKK’nin toparlanmasını bekliyordu. Büyük sarsıntı PKK, 16 Aralık’tan bu yana artık eylem hücrelerinin bir bölümü dağılmış, yönetim kademesi yeraltına ya da geri plana çekilmiş, sevk ve idare konusundaki yeteneğini önemli oranda yitirmiş bir örgüt profili çiziyor. Bu aynı zamanda 1984 yılının ağustos ayından bu yana terör eylemleri yürüten bir örgütün, aksiyonunu yitirmesi değil, önümüzdeki süreçte giderek savunma pozisyonundan bile uzaklaşacağı anlamına da geliyor. PKK artık varlığını toparlanma ve sivil unsurlar arasına sığınıp bekleme pozisyonunda kalarak korumaya çalışırken Kuzey Irak kırsalındaki kimi kampları da örgüt tabanını dağıtmama çabasıyla ayakta tutmayı hedefliyor. Kara harekâtının, PKK’nin sınıra yakın bölgelerdeki varlığını tamamen enterne etmesi halinde örgütün kışı sorunsuz geçirmeyi hedefleyen yurtiçindeki birimleri de büyük sarsıntı geçirecek. Son olarak 4 Şubat’ta Bingöl kent merkezi ile Karlıova ilçesi arasındaki Ortaçanak köyünün Karacehennem Ormanları’nda eylem için harekete geçen ve 10 kayıp veren örgütün kırsaldaki birimlerinin hareket kabiliyeti de önemli darbe yiyecek. Basya sembolik hedef Kara harekâtında TSK birlikleri genellikle Irak sınırından 10 kilometre içeride olan Zap ve Zagros alanlarını hedef alıyor. PKK’nin “Dr. Bahoz Erdal” kod adlı Suriyeli Fehman Hüseyin yönetimindeki ana karargâhı Zap kampında yer alıyor. Avaşin Basya, Hakurk ve Haftanin kamplarının bulunduğu Zagros sahası ise geçen yılın 21 Ekim gecesi, 12 askerin şehit edilmesi, 16 askerin yaralanması, 8 askerin de kaçırılmasıyla sonuçlanan Dağlıca baskınının sorumlusu olarak gösterilen eski asteğmen, “Ape Hüseyin” kod adlı Kadri Çelik’in denetiminde bulunuyor. TSK’nin önceki akşam saat 19.00’daki ilk müdahalesinin Basya alanına yapıldığı ve teröristlerle ilk çatışmanın da burada çıktığı bildiriliyor. TSK birliklerinin Dağlıca saldırısının bu sahada planlanması nedeniyle Basya kampını sembolik olarak hedef seçtiği tahmin ediliyor. Dün öğle saatlerindeki çatışmanın yaşandığı SeveHerekol bölgesi ise Fehman Hüseyin adlı teröristin denetiminde bulunuyor. Kara harekâtı PKK’yi tamamen bitiremezse de örgütteki dağınıklığı arttıracak. Ancak bu aşamada belki de en çok, üç gün önce Hollanda’da, “TC için mahşer günlerini başlatıyoruz” açıklamasını yapan PKK’nin sabotaj birimi Teyren Azadiya Kürdistan’ın (TAK) tehdidiyle siyasallaşan PKK’nin içteki faaliyetlerine odaklanmak gerekiyor. Mayısta bekliyorlardı PKK, son bir yıldır TSK’nin hava operasyonlarıyla örgütü hedef alacağını biliyordu. Ancak örgüt yöneticileri son aylarda yaptıkları açıklamada, yakın zamanda bir kara harekâtına olasılık vermiyordu. PKK hem kış hem de coğrafi koşullar nedeniyle yapılacak bir harekâtın başarı ğı asker rakamı şöyleydi: ABD’nin bölgede tuttuğu asker sayısından fazla olmalı! Bu yakın geçmiş anımsatmasından sonra bugüne gelelim... Türk ordusu, önceki gün akşam saatlerinde 10 bin kişilik bir kuvvetle Irak’a girdi. Genelkurmay Başkanlığı operasyon açıklamasında 3 noktanın altını çizdi: 1 Sadece terör örgütüne yöneliktir. 2 Sınırlı bir süreyle yapılacaktır. 3 Planlanmış, sınırlı bir bölgeyi kapsayacaktır. Sürenin ilk aşamada 1 hafta kadar olması planlanıyor. Tabii karargâhtaki hesap cepheye uyarsa... ??? Girişte yakın geçmişi anımsatmamızın nedeni şuydu: Türkiye uzunca bir süredir, terörle köklü mücadelenin Irak sınırının düz bölümünde bir güvenlik hattı oluşturulmasını gerektirdiği görüşünü savunuyor. İlk verilere göre, son operasyon böyle bir amaca yönelik değil. Öncelikle, terör örgütünün lojistik desteğinin yüzde 80’ini sağlayan Irak’ın kuzeyinde “temizlik” hedefleniyor. Örgütün kamplarının hemen tümü Türkiye sınırının 1030 kilometre güneyinde. Operasyona AB ülkeleri çok soğuk yaklaştılar. Bir an önce bitmesini istediler. Ama asıl olan ABD’nin tavrı... Zira, güney komşumuz! Bir süredir, Genelkurmay Başkanlığı ile ABD yetkilileri arasında yoğun bir trafik vardı. Operasyonun bu trafikte pişirildiği anlaşılıyor. Dışişleri üst düzey yetkilisi Bryza, dün sabah şu görüşü kamuoyuna duyurdu: “İyi haber değil. Beklenen gelişme. Yeni bir aşamaya gelindi.” Açıklamanın Türkçesi şu: ABD, 20032007 arasındaki tavrını değiştiriyor. Türkiye ile hareket etmeyi ve Türkiye’yi karşısına değil, yanına almayı hedefliyor. İlk akla gelen soru şu: ABD neden Türkiye politikasında değişiklik yaptı? Önümüzdeki günleri bu sorunun yanıtını aramakla geçireceğiz. İlk söyleyebileceğimiz şu: ABD, başta Afganistan olmak üzere bölgede Türkiye’yi daha çok yanında görmek istiyor. Belki önümüzdeki günlerde Türkiye, ABD’nin Afganistan için istediği ek asker talebini masaya yatıracak! ??? Terör, bu tür operasyonlarla tamamen biter mi? Bitmez... Türkiye’nin Irak’a operasyon düzenlerken iç barışına da büyük özen göstermesi gerekiyor. Umudumuz yok denecek kadar az ama, DTP’nin terörle arasına bir mesafe koyması gerekiyor. Hükümetin bu mücadeleye “orduya havale edilmiş bir çalışma” gözüyle bakmayıp, oy kaygısını da bir kenara koyup tam destek vermesi gerekiyor. Operasyon, Türkiye’nin, bütünlüğüne yönelik saldırılara sessiz kalamayacağını ortaya koyan bir kararlılık... Sadece terör örgütüne değil, her türlü destekçilerine karşı... ankcum?cumhuriyet.com.tr Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) önceki akşam başlattığı kara harekâtının ardından Kuzey Irak’taki Zaho ve Duhok bölgesindeki cadde ve sokaklar boşaldı. Kuzey Irak yönetiminin İçişleri Bakanlığı’nın ve Barzani’nin evinin bulunduğu caddede peşmergeler düzenli şekilde güvenlik önlemi alıyordu, kontroller yapılıyordu. Operasyonun başlamasının ardından caddenin boşaldığı gözlendi. Sokaklar boşaldı DANIŞTAY’A SALDIRI DAVASI Uzmanlar, kontrolü elde tutmak için harekâtın devamının geleceğini belirtiyor Savcılar kararı temyiz edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Danıştay 2. Dairesi üyeleri ve gazetemize yönelik saldırılarla ilgili davada verdiği karar, cumhuriyet savcılarınca sanıklar aleyhine temyiz edilecek. Ankara Cumhuriyet Savcıları Salim Demirci ve Kubilay Taştan, kararı temyiz etmek üzere mahkemeye süre tutum dilekçesi verdi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına ilişkin süre tutum dilekçesi veren savcılar, sanıklar Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, İsmail Sağır, Tekin İrşi, Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Aykut Metin Şükre ile Salih Kurter hakkındaki kararları, gerekçeli kararın tebliğ edilmesinin ardından temyiz edecek. Birlikler bahara kadar kalabilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli general ve terör uzmanları, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyine düzenlediği kara harekâtını değerlendirdiler. Bölücü terör konusundaki çalışmalarıyla bilinen Nihat Ali Özcan, bundan sonra uygulanacak büyük stratejinin ipuçları açısından harekâtın önemli olduğunu dile getirdi. Emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı, harekâtın ön alıcı olduğuna dikkat çekti. Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu ise harekâtın tamamlayıcı, alan hâkimiyeti açısından bazı birliklerin bahar aylarına kadar orada kalabileceğini dile getirdi. Operasyona ilişkin değerlendirmeler şöyle: Terör uzmanı Nihat Ali Özcan: Harekâtın amacı PKK üzerinde sürpriz etkisi yaratmak ve inisiyatifi elde tutmak. Bu büyük bir stratejinin parçası ve bundan sonra devam edecek diye düşünüyorum. ABD ile koordineli yapıldığı için bölgede ciddi bir siyasi etkisi olmayabilir. Operasyon cezalandırma, koruma, önleme amaçlarıyla yapılır. Aynı zamanda Türkiye’ye girişleri engelliyor. Psikolojik etkisi ve bundan sonraki olacaklar hakkında ipucu vermesi açısından önemli. Emekli Tuğgeneral Cihangir Dumanlı: Bu ön alıcı bir harekât. Terör örgütü kışın mağaralara çekiliyordu, yazın eylem yapmaya yöneliyordu. Harekât uzun zamandan beri bekleniyordu. ABD’nin oyalaması sonucunda bugünlere kaldı. İki hedef belirtiliyor, teröristleri ve altyapıyı imha etmek. Uzun süredir konuşulduğu için teröristleri fazlasıyla imha edeceğini düşünmüyorum. Ama harekâtın gece başlaması taktik bir baskındır. Beklenen altyapının imha edilmesi, buna ulaşılır. Bu mücadelede sadece ateş destek vasıtalarıyla sonuç alınmaz, mutlak ayağınızı basmanız lazım. Türkiye’nin kararlılığı ve örgüte zarar vermesi açısından önemli harekâttır. Ama anlaşıldığı kadarıyla bu ABD’nin koyduğu sınırlarda yapılıyor. Bu tamamen bizim inisiyatifimizdeki bir harekâttan ziyade böyle görüyor. Bütün bunların sonucu baharda belli olacak. Terör uzmanı Ercan Çitlioğlu: Hava harekâtlarıyla PKK’nin eğitim ve lojistik merkezleri imha edildi. Hava harekâtıyla yumuşatılan hedeflerinin kara harekâtıyla etkisiz hale getirilmesi gerekir. Bence sürpriz etkisi taşımıyor. Kış koşulları en uygun zamanlama. PKK kış döneminde harekât kabiliyetini kaybediyor. Eğitimleri, donanımları yok. Kışı ateşkes süreciyle geçirmeleri bundan kaynaklanıyor. Oysa TSK’nin her türlü hava koşulunda operasyon yapabilme olanağı var. Bunu kullanması askeri taktik gereği. PKK’nin bahar aylarına kadar, kendini toparlamasına müsaade edilmemesi gerekiyor. Bunu tamamlayıcı harekât olarak görmek mümkün. Bir diğer amacı da Türkiye kırsalındakilerle Kuzey Irak’takilerin iletişimini kesmek. Bu, hedeflerin ele geçirilmesi açısından önemli. Harekât sonrasında oradaki alan hâkimiyetini sağlama bağlamında bazı birliklerin bahar aylarına kadar orada konaklayabileceklerini düşünüyorum. siz, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan, emekli Albay Fikri Karadağ’ın da aralarında yer aldığı 32 kişi tutuklu bulunuyor. 12 Haziran 2007’de İstanbul Ümraniye’de bir gecekonduya yapılan baskında 27 adet el bombası, TNT kalıpları ve fünye ele geçirilmişti. El bombalarının Cumhuriyet’e atılan bombalarla aynı kafileden olduğu belirlenmişti. Kız kardeşler ifadelerini çekti ? Dış Haberler Servisi Almanya’nın Ludwigshafen kentinde meydana gelen ve 9 Türk yurttaşının yaşamını yitirdiği yangından sonra, binanın kapı eşiğinde bir kundakçı gördüğünü söyleyen Aylin ve Bedriye adlı kız kardeşlerin bu ifadelerini geri çektikleri bildirildi. Bu kızların daha önce verdikleri ifadelerin, şu ana kadar olayın bir kundaklama olduğu yönündeki tek ipucu olduğu belirtildi. Yangını araştırmakla görevlendirilen Frankenthal Savcısı Lothar Liebig, “Kızların söyledikleri bir psikolog tarafından değerlendirilmeli’’ dedi. Müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı Terör ve organize suçlara bakmakla görevli Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, Alparslan Arslan 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı. Arslan ayrıca, toplam 68 yıl 9 ay hapis cezası da almıştı. Müebbet hapisle cezalandırılan Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Erhan Timuroğlu ise çeşitli hapis cezalarına da çarptırılmıştı. Sanık Süleyman Esen, toplam 17 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılırken, Tekin İrşi de toplam 10 yıl 2 ay 15 gün hapse mahkum edilmişti. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Aykut Metin Şükre, Ayhan Parlak ve Salih Kurter’in ise beraatlarına karar vermişti. 1. KOŞU: F: Gamzelim (4), P: Buruşli (1), PP: Gülüm Fedai (5), S: Demir Kraliçe (2). 2. KOŞU: F: Nesmiyana (8), P: Balsultan (5), PP: Albey (1), S: Mansure (7). 3. KOŞU: F: Altaybey (3), P: Benjamin (2), PP: Emrahbey (4), S: Arhat (1). 4. KOŞU: F: Küçük Aysu (6), P: Işık (4), PP: Seyhatçı (9), S: Nurfidan (8). 5. KOŞU: F: Maharadcha (2), P: Tarrant (4), PP: Negresgo (3), S: Şahinbey (9). 6. KOŞU: F: Mayuşka (4), P: Omerta (5), PP: Coşkunprenses (1), S: Maya Visyo (2). 7. KOŞU: F: Tekelioğlu (6), P: Zigana (9), PP: Fermande (10), S: Beybora (3). 8. ALTILI GANYAN KOŞU: F: Delanı 3 6 2 4 6 13 (8), P: Momentum 2 4 4 9 14 (14), PP: Poisen (4), 4 9 3 10 4 S: Rains Of Fire 1 9 10 (10). Ergenekon operasyonu 10 kişi gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi Ümraniye’de ele geçirilen patlayıcılara ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında İstanbul ve Antalya’da 10 kişi gözaltına alındı. Terörle Şube Müdürlüğü ekiplerince yürütülen Ergenekon operasyonu kapsamında 4 ayrı ilde eşzamanlı olarak düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınanlar arasında Sakarya Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emin Gürses, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Ümit Sayın, gazeteci Vedat Yenerer, Orhan Tunç ve Noel Baba Barış Konseyi Başkanı Muammer Karabulut bulunuyor. Soruşturma kapsamında, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve avukatı Kemal Kerinç Karadeniz’in son duruşması ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamuoyunda dikkatle takip edilen davalara yıllardır bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin (eski Ankara 1 No’lu DGM) başkanı Mehmet Orhan Karadeniz, dün son kez bir duruşmaya başkanlık yaptı. Duruşmanın ardından çalışma arkadaşlarıyla mahkeme salonunda hatıra fotoğrafları çektiren Orhan Karadeniz’in 14 Mart’ta yaş haddinden emekliye ayrılacağı bildirildi. CUMHURİYET 08 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle