29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Cumhurbaşkanı ‘oy hesabı’ yaptı, düzenlemede hukuka aykırılık bulmadı POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA 5 Gül türbanı onayladı Ergenekon sorusu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan “Devletin içinde Ergenekon olayı ile ilgili süreci yavaşlatmaya çalışan unsurlar var” sözlerine açıklık getirmesini istedi. Özyürek, Başbakan Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde “Siz iktidarken devletin kurumları içinde Ergenekon tipi örgütlerle mücadeleyi engelleme ya da yavaşlatma varsa, siz mi yeterince dirayet sahibi bir iktidar değilsiniz, yoksa aslında böyle bir yavaşlatma olmadığı halde, bir yandan işini yapan bürokratları töhmet altında bırakmak, öte yandan gündem değiştirerek gittikçe ağırlaşmakta olan sorunları kamuoyunun dikkatinden kaçırmak mı istiyorsunuz” sorularını yöneltti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, AKP ve MHP’nin üniversitelerde türban serbestisini sağlamak amacıyla TBMM’den geçirdikleri anayasa değişikliğini onayladı. “Oy hesabı” da yapan Gül, değişikliğin TBMM’de grubu bulunan 4 siyasi partiden 3’ünün desteği ve toplam 411 oy ile kabul edildiğini belirterek “Bu, genel seçimlerdeki oyların yaklaşık olarak yüzde 80’ine tekabül etmektedir” dedi. CHP, değişikliği hafta içerisinde Anayasa Mahkemesi’ne götürüyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 12 Şubat’ta Çankaya Köşkü’ne gönderilen anayasa değişikliğini 10 gün sonra onayla Bazı Sorular... 12 Eylül’le hesaplaşmadan Çetin Emeç’ten Muammer Aksoy’a; Bahriye Üçok’tan Uğur Mumcu’ya; Turan Dursun’dan Ahmet Taner Kışlalı’ya; Musa Anter’den Hrant Dink’e; Necip Hablemitoğlu’dan Rahip Santoro’ya, cinayetlerin arkasındaki “büyük patron” ortaya çıkarılabilir mi? Bu soruya “evet” yanıtı verebilmemiz için siyasal erkin kararlılığı, toplumun ise duyarlılığı gerekir... Gerisi içi boş laflardır!.. Kanlı Pazar’lar, Çorum, Kahramanmaraş, Gazi Mahallesi olayları, 2007’deki Malatya katliamı... Cumhuriyet’in bombalanması, Danıştay’a yapılan kanlı saldırı... Şimdi bir soru: “Ergenekon’un ucu nereye dek uzanacak? Susurluk’un üzerindeki giz perdesi 13 yıl sonra kalkacak mı?” İçişleri Bakanı bir süre önce buyruk verdi: “Hrant Dink dosyası yeniden açılsın!” Evet açılsın!.. Tetikçilerin arkasındaki güçler kimse ortaya çıkarılsın... Bir nokta var, unutmayalım... Toplum oyalanmasın!.. Bunca yıldır laikliği, demokrasi ve özgürlükleri savundum, gücüm yettiğince “devlet içinde örgütlü silahlı çete”den söz ettim... Muammer Aksoy cinayetiyle Hrant Dink cinayetinin benzer noktaları var. Bu iki cinayetle birlikte Turan Dursun, Çetin Emeç ve Necip Hablemitoğlu suikastlarını da yan yana koyabilirim... İnanılmaz benzerliklerden birisi yakından ve silahla öldürülmeleri... Polisin, jandarmanın görevi belge ve bilgi toplamak. Yargı da bu bilgiler ve belgeler ışığında yargı sürecini başlatır. Türkiye’de pek çok faili meçhul siyasi cinayet olayında, “tetikçi”ler yakalandıktan sonra nedense bağlantıları bulunamıyor ya da bulunmak istenmiyor. Örnek mi, Rahip Santoro, Hrant Dink, Malatya katliamı, Cumhuriyet ve Danıştay saldırısı... Salt tetikçiler yakalandı... Peki ötekiler kim? 1990’lı yıllara bakalım!.. ??? Uğur Mumcu’nun katledilişinin üzerinden tam 15 yıl geçti... Bombalı saldırıyı düzenleyen tetikçilerin ardındaki asıl güçlere bugüne kadar ulaşıldı mı? Unutanlara hatırlatayım: Beykoz’da Hizbullah’ın İlim Grubu’na yönelik 17 Ocak 2000 tarihinde düzenlenen operasyonda elde edilen CD ve disketlerdeki bilgiler üzerine, Uğur Mumcu suikastının faillerini yakalamak amacıyla 21 Şubat 2000 tarihinde “UMUT” (Uğur Mumcu Uzun Takip) operasyonuna başlanmıştı. Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı suikastının faili olarak 14 Mayıs 2000’de Ankara’da gözaltına alınan Necdet Yüksel’in de yer göstermesi sonucu, Sincan’da çok sayıda patlayıcı, silah ve mühimmat bulunmuştu. Peki sonra ne oldu? UMUT davası sekizinci yılını geride bıraktı; Yargıtay’ın ikinci bozma kararından sonra duruşmalar halen sürüyor. Ferhan Özmen dışında tutuklu sanık bile yok!.. Cem Ersever’i kimler öldürdü? Behçet Cantürk ve Savaş Buldan dosyası niçin kapatıldı? Az önce değindiğim “faili meçhul siyasi cinayetler” ve katliamlarda tek bir örgüt yoktur. Tetikçileri bulanlar da tek bir örgütün elemanları değildir. Bu konuda en denemiyli ülke İtalya’dır... Acaba Türkiye faili meçhul cinayetleri çözmek için İtalya’yla işbirliği yapmayı düşündü mü? Bir başka önemli nokta daha var: İçerideki çetelerin dışarıyla bağlantıları... Ben bu yazıyı atv’de Tayyip Bey’i dinledikten sonra yazıyorum... Daha önce bu konuda pek çok yazı yazdım... İki yıl önce Cumhuriyet üç kez bombalandı. Birinci ve ikinci bombayı ne medya verdi ne de polis gazeteye gelip inceleme yaptı. Saldırı hiç önemsenmedi!.. Üçüncü bomba 11 Mayıs 2006’da öğleden sonra atıldı... İşte o gün polis yetkilileri gazeteye geldi, ardından da Danıştay’a yapılan kanlı saldırı yaşandı. Hrant Dink cinayeti öncesinde devletin elinde istihbarat bilgileri yok muydu? Vardı!.. Peki neden Dink uyarılmadı ve koruma altına alınmadı? ??? Faili meçhul siyasi cinayetler, devlet içinde örgütlü çeteler, El Kaide, Hizbullah, Müslüman Kardeşler... Bugüne dek hangi faili meçhul cinayetin sonuna dek üstüne gitti; Güneydoğu’yu kuşatan El Kaide’yle ilgili ne yaptı? Tayyip Bey, Ergenekon örgütünün derinliğinde ne bulacaksa bulup açıklasın!.. Hürriyet’te Mehmet Y. Yılmaz’ın altını çizdiği gibi Tayyip Bey altı yıldır iktidarda değil mi? Öyle uzantılardan filan yakınmamalı Tayyip Bey, hükümet, devlet içindeki gizli oluşumları, çetelermeteler ne varsa ortaya çıkarmalı. Gerekçelerin arkasına sığınıp, Mehmet Y. Yılmaz’ın deyişiyle “mazlum rolü” oynamamalı!.. ? Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamada düzenlemeyle anayasanın 10. ve 42. maddelerine eklenmesi öngörülen hükümlerin anayasada zaten var olan hükümleri daha ayrıntılı bir şekilde “tavzih ve teyit ettiği”, eğitim ve öğretim hakkını güçlendirmeyi hedeflediği savunuldu. dı. Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada, düzenlemeyle anayasanın 10. ve 42. maddelerine eklenmesi öngörülen hükümlerin anayasada zaten var olan hükümleri daha ayrıntılı bir şekilde “tavzih ve teyit ettiği”, yasa önünde eşitlik ilkesi ve eğitimöğretim hakkını güçlendirmeyi hedeflediği savunuldu. genel ilkelerine, Cumhuriyetin temel niteliklerine ve anayasa değişikliğine ilişkin şekil kurallarına aykırı bulunmamıştır” denilen açıklamada şöyle denildi: “Diğer taraftan, anılan kanun TBMM’de grubu bulunan dört siyasi partiden üçünün desteğine ve milletvekillerinin geniş bir mutabakatına dayalı olarak 411 oyla kabul edilmiştir. Bu, genel seçimlerdeki oyların yaklaşık olarak yüzde 80’ine tekabül etmektedir. Çeşitli kamuoyu araştırmalarında da sorunun çözümü konusunda genel bir eğilimin ortaya konduğu görülmektedir.” Yasaların yayımlanması için öngörülen süre içinde söz konusu düzenlemeyle ilgili girişimlerden bir sonuç alınamayacağının anlaşıldığı belirtilen açıklamada, şöyle denildi: “Bu sebeplerle, anılan kanun Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından anayasanın 89. ve 104. maddeleri uyarınca ya ‘Yüzde 80’e tekabül’ “İncelenen kanunla yapılan düzenlemeler hukukun yımlanmak üzere Başbakanlık’a gönderilmiştir. Bununla birlikte, bazı vatandaşlarımızın endişelerinin de anlayışla karşılanmasında ve bu endişeleri giderecek düzenlemelerin hayata geçirilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanımız bu kaygıların giderilmesi konusunda azami hassasiyet ve özenin gösterilmesi gereğine inanmaktadır. Ayrıca diğer temel hak ve hürriyetleri güçlendirecek düzenlemelere hız kazandırılması ve Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecinin gerektirdiği reformlara öncelik verilmesi de Sayın Cumhurbaşkanımızca gerekli görülmektedir.” T EK KRİTER YANDAŞLIK ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TTK’de AKP kadrolaşması FIRAT KOZOK Başbakan Erdoğan Leman dergisine bir dava daha açtı. Bu karikatürü “görülen lüzum üzerine” yeniden yayımlıyoruz. Hisarcıklıoğlu uzlaşı aradı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun, türbana ilişkin anayasa değişikliği Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanmadan önce CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve DSP Genel Başkanı Zeki Sezer ile görüştüğü ve bir uzlaşı aradığı öğrenildi. Ancak Hisarcıklıoğlu’nun görüşmelerden bir sonuç elde edemediği, bunun üzerine de Gül’ün anayasa değişikliğini onayladığı öğrenildi. Soru önergeleri yanıtlanmıyor ? İstanbul Haber Servisi Milletvekillerinin soru önergelerini zamanında yanıtlamayanların en başında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan geliyor. DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız’ın, TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesini, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil dün yanıtladı. Pakdil’in açıklamasına göre, milletvekillerinin soru önergelerini süresi içinde cevaplandırmayanların ilk sırasında 170 önergeyle Başbakan Erdoğan yer alıyor. İkinci sırada 97 önergeyle İçişleri Bakanı Beşir Atalay bulunuyor. ANKARA Başkan ve Başkan Yardımcısı’nın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in çalışma yöntemine isyan ederek art arda görevlerinden istifa ettiği Talim ve Terbiye Kurulu’nun (TTK) üye yapısı, kuruldaki AKP kadrolaşmasını da gözler önüne seriyor. TTK’deki dikkat çeken üyelerden bazıları şöyle: Ahmet Ergün Bedük: Bir süre önce kamuoyunun gündemine gelen, aptes suyunun her derde deva gösterildiği, tarikat ve cemaatlerin övgüyle anlatıldığı din kültürü ve ahlak bilgisi kitaplarına rehberlik eden kurulun üyesi olan Bedük, 2000 yılı öncesi çoğunluğu dini içerikli birçok kitaba onay veren komisyonda yer aldı. Ancak kitaplara verilen onaylar daha sonra iptal edildi. Bakanlık müfettişleri, Bedük’ün de aralarında bulunduğu 35 kişinin kitap inceleme görevlerine verilmemesini istedi. Bedük bunun üzerine görevden alınarak bakanlık uzmanı yapıldı. Ancak AKP iktidarıyla birlikte Bedük yeniden değer kazandı. Bakan Çelik, Bedük’ü TTK üyesi yaptı. Ancak kararnamesi 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’den döndü. Bedük’e ikinci ödül de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından verildi. Gül, Bedük’ün üyeliğini onayladı. Zübeyir Yılmaz: Bakan Çelik tarafından göreve getirildi. 22 Temmuz seçimlerinde AKP’den milletvekili aday adayı olmak için görevinden istifa etti. Siyasi kimliğini çok net bir tavırla ortaya koyan Yılmaz, aday gösterilmeyince görevine döndü. Abdulvahap Özpolat: Van’da Hüseyin Çelik’in çocuklarının öğretmenliğini yaptı, çocuklarına özel ders verdi. Hüseyin Çelik döneminde, önce Yayın Kültür Daire Başkanlığı, Program Daire Başkanlığı, arkasından Programlardan Sorumlu Kurul Başkan Yardımcısı oldu. Merdan Tufan: Bakanlık müfettişliğinden kurul başkan yardımcılığına yükseldi. Hüseyin Çelik’in yakın ekibi içerisinde yer alıyor. Prof. Dr. İrfan Erdoğan’ın istifasının ardından boşalan kurul başkanlığına vekâlet ediyor. Muammer Yıldız: Çelik’le birlikte Kırıkkale Üniversitesi’nden geldi. Eşinin çarşaflı olduğu belirtiliyor. İbrahim Bükel: Bakan Çelik’in üniversite yıllarından yakın arkadaşı. [email protected] CHP mahkemeye başvuracak Gül’ün onayının ardından dava konusu edilecek anayasa değişikliğine ilişkin Anayasa Mahkemesi’nin vereceği karar tarihsel nitelik taşıyacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Hakkı Suha Okay, önümüzdeki hafta içerisinde türban serbestisine yönelik anayasa değişikliğini Anayasa Mahkemesi’ne götüreceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül’ün, düzenlemenin 411 milletvekilinin oyuyla kabul edildiğine ilişkin görüşünün anımsatılması üzerine Okay, “Hukuka aykırılıkta yüzde 80 destek bir şey ifade etmez. Önemli olan, düzenleme hukukun kurallarına uygun mu değil mi? Anayasanın değiştirilemez maddelerine uygun mu değil mi? Önemli olan bu. Laiklik ilkesinin arkasından dolanarak, bunu bypass ederek bir anayasa değişikliği yapılması ağır bir hukuk ihlalidir” dedi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, değişikliğin anayasanın değiştirilemez nitelikteki laiklik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Anayasa Mahkemesi’nin hafta içinde yayımlanan gerekçeli kararında “aşırı” durumlarda anayasa değişikliklerinde esasa ilişkin inceleme yapılabileceğini ifade ettiğini belirten Türk, “Buna bile gerek yok. Anayasa Mahkemesi’nin içtihatları açık. Burada söz konusu olan Cumhuriyetin değiştirilemez niteliklerinden birisidir. Anayasanın ilk üç maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Buna aykırı bir düzenleme laiklik ilkesini zedeler, bu açıdan incelenebilir. Anayasa Mahkemesi, bu teklif geçersizdir, yok hükmündedir diyebilir” dedi. Yargı çözecek Açılacak davada Anayasa Mahkemesi’nin vereceği iptal ya da “yokluk” kararı türban yolunu tamamen kapatabilecek. Mahkemenin yokluk kararı türbanın siyasetçilerin elinden tamamen alınması ve hiçbir şekilde düzenleme yapılamayacağı anlamını taşıyacak. Hükümetin çıkardığı örtülü af, çok sayıda AKP’linin, ceza alsalar bile hapse girmesine engel olacak hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 ‘Aile hekimliği’nde kısmi iptal ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Yasa’nın 3. maddesinin son fıkrasının ikinci tümcesinde yer alan ve bir sağlık kurumunda hasta sevk oranlarının fazla olması halinde aile hekimi ve aile sağlığı elemanlarına yapılacak ödemelerde yüzde 20’ye kadar indirim yapılmasına olanak sağlayan tümceyi iptal etti. CHP’li 125 milletvekili Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Af Erdoğan’ı da kurtarıyor EMİNE KAPLAN ANKARA AKP hükümetinin temel ceza yasalarına uyum yasasıyla getirdiği örtülü af, hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere bazı AKP yöneticileri ve milletvekillerini de kurtarıyor. Erdoğan’ın, görevi ihmal, taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik; AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat’ın, basın yoluyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek; AKP Grup başkanvekilleri Sadullah Ergin ve Nihat Ergün’ün de seçim ? AKP hükümetinin çıkardığı ‘örtülü af’ yasası kapsamına, hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan Başbakan Tayyip Erdoğan başta olmak üzere AKP yöneticileri ve milletvekilleri de giriyor. Erdoğan, zimmet dışında görevi ihmal, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik suçlarında örtülü aftan yararlanabilecek. yasaklarına muhalefet suçları örtülü af kapsına giriyor. Erdoğan ile çok sayıda milletvekili dokunulmazlıkları hemen kalksa ve yargılansalar bile suçları “erteleme” kapsamına gireceği için ceza almayacaklar. AKP hükümetinin temel ceza yasalarına uyum yasasıyla getirdiği örtülü af, TBMM’de dokunulmazlık dosyası bulunan milletvekillerini de kapsıyor. Yasaya göre yargılama sonucunda hükmolunan ceza 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise mahkeme, hükmün açıklanmasının belli koşullarla geri bırakılmasına karar verebilecek. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi durumunda sanık 5 yıl süreyle denetime tabi tutulacak. Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik önlemlerine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilecek. Yargıtay’ın “dolaylı af” olarak nitelendirdiği bu düzenlemeyle hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan milletvekilleri de af kapsamına girebilecek. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın görevi ihmal, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazan lık, resmi evrakta ve kayıtlarında sahtecilik suçları nedeniyle hakkında 2 dokunulmazlık dosyası bulunuyor. Erdoğan’ın zimmet dışındaki suçları af kapsamına giriyor. Halil Ürün de kapsamda “Suçu ve suçluyu övme” suçundan hakkında dokunulmazlık dosyası bulunan bazı DTP’li milletvekilleri de af kapsamına girerken, eşini dövdüğü gerekçesiyle hakkındaki dava süren eski AKP Konya Milletvekili Halil Ürün de 2 yıla kadar hapis cezası verilmesi durumunda cezaevine girmekten kurtulabilecek. CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle