Katalog

SAYFA CUMHURİYET 23 ŞUBAT 2008 CUMARTESİ 6 HABERLER TSK, terör örgütüne yönelik hava harekâtının ardından baharı beklemeden K. Irak’a girdi PKK’ye kara operasyonu ANKARA/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 1998 yılından sonra ilk kez Kuzey Irak’ta kara harekâtı başlattı. Sayıları 3 ile 10 bin arasında olduğu belirtilen askerler, Hakkâri’nin Çukurca ilçesinden Kuzey Irak’a girdi. Diyarbakır’dan kalkan savaş uçaklarının da destek verdiği operasyon, sınırın ötesindeki peşmergeleri ve sivil halkı da hareketlendirdi. Çok sayıda peşmerge Türk askerinin bulunduğu bölgelere kaydırıldı. PKK ise TSK ile Zap ve Zagros Dağı’nda sıcak temas, başladığını duyurdu. TSK, 1998 yılında binlerce askerin katıldığı “Murat” adlı büyük çaplı son sınır ötesi harekâttan 10 yıl sonra Kuzey Irak’ta PKK’lilere yönelik ilk kapsamlı operasyonu başlattı. Önceki gün Kuzey Irak’ta Zap, Behdinan, Bradost, Serçeman, Çiyaye Bene, Hakurk, Deraluk, Lolan, Hinere, Rekkan, Berine, Zuyetkan bölgelerinin, Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki 3. Jandarma Taktik Alay Komutanlığı’nda konuşlu uzun menzilli topçu birliklerince dövülmesinin ardından, akşam saatlerinde savaş uçaklarının bombardımanı başladı. Bölgedeki 4 köprü havaya uçurularak, teröristlerin kaçması engellenmeye çalışıldı. Bombardıman sürerken Çukurca ilçesine Hakkâri ve Van’dan binlerce asker kaydırıldı. Bu birliklerin Çukurca’nın 49 No’lu sınır taşı ile Uzundere beldesine bağlı Üzümlü köyü arasındaki sınırdan 10 kilometre içeri girdiği belirtildi. Ancak bu bilgi resmi kaynaklarca doğrulanmadı. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Bir Yazının Analizi Bir konunun ayrıntıları için internette dolaşırken, geçen yıl 7 Nisan tarihinde Radikal gazetesinde yayımlanan “Türkiye ABD’nin Ortadoğu Modeli” başlıklı bir yazı dikkatimi çekti. “Washington Post” gazetesinden çevrilmiş Steven A. Cook imzalı yazı kavram kargaşası yaratma ustalığının bir örneği olduğu için üzerinde durmak istedim. Yazar, ABD Dış İlişkiler Komisyonu düşünce kuruluşu üyesi imiş. Bu kurulun ne türden düşünceler üretmekle görevli olduğu Bay Cook’un yazısında açık biçimde görülüyor.. ??? Alt başlığa şu cümle çıkarılmış: “Ortadoğu’yu özgürleştirme, bu bölgede daha açık siyasi sistemler geliştirme projesi…” İlk bakışta pek masum görünüşlü iki kavram üzerinde duralım: “özgürleştirme” ve “daha açık siyasi sistemler geliştirme”… Ve soralım: ABD emperyalizmi neden bu kadar ilgili bu kavramlarla, özelikle de Ortadoğu bakımından? Çok fazla demokrat olduğu için mi? Ortadoğu ülkelerine ve halklarına sevgisinden mi? Yoksa daha fazla ve daha rahat sömürmek için mi? Günümüzdeki ABD yönetiminin ve AB üyesi ülkelerdeki yönetimlerin, Ortadoğu halklarının özgürlüğü ve bu ülkelerdeki siyasal sistemlerin “daha açık” olması konularında, bu kavramların özüyle, özgürlük ve demokrasinin içeriğiyle ilgili bir kaygı taşımayacakları çok açık. Yurttaşlarını ikinci sınıf insan olarak gördükleri bu gibi ülkelerdeki siyasal sistemleri ne diye dert edinsinler? Öyleyse asıl amaç, emperyalizmin doğasına tam bir uygunlukla, boyunduruk altına alma (hegemonya) ve sömürüden başka bir şey olamaz. ??? Söz konusu yazının bir yerinde şöyle bir tanımlama yapılmakta: “Mısır, Türkiye, Cezayir üniformalı kişiler yönetmese de askeri egemenlik altındaki ülkeler…” İrdelemeye çalışalım: Tarihsel kökenleri, toplumsal yapıları farklı ülkeler bir arada anılıyor. Osmanlı egemenliğinden Fransız boyunduruğuna geçmiş, bu boyunduruktan çok yıllar sonra kurtulsa da “travma”nın derin izlerini taşıyan Cezayir’le; büyük bir imparatorluğun mirasçısı, hiçbir zaman sömürge olmamış, 20. yüzyılın ilk çeyreğinde de modern Cumhuriyete dönüşmeyi başarmış Türkiye aynı kefeye konuluyor. Mısır apayrı bir tarih, başka bir sosyal laboratuvar. Yazıdaki yakıştırmanın (ve yapıştırmanın) bilimsellikle, ciddi bir toplumbilimsel yaklaşımla ne gibi bir ilgisi olabilir? ??? Yazar devam ediyor: “Uzun süre genel kanı, güçlü Türk ordusunun, son derece laik ve her şeyden önce Mustafa Kemal Atatürk ve subaylarının 1923’te kurdukları rejimi korumaya kararlı olduğu yönündeydi… AKP 2002’den bu yana sistematik biçimde ordunun kolunu kanadını budadı... Her ne kadar Türkiye’deki güvenlik anlayışlı devleti kökünden sökmek zaman alsa da Ankara kesinlikle demokratik bir noktada…” Cahil ve ahmak Amerikalı düşünce üreticisinin bir papağan ezberciliğiyle sıraladığı bu saçmalıkların hangi birinden başlamalı: “Son derece laik” ne demek? Laiklik ya olunan ya olunmayan bir şeydir? Az ya da çok laik olunmaz. “Mustafa Kemal Atatürk ve subaylarının 1923’te kurduğu rejim…” Böyle bir cümleyi ancak, Türkiye’nin Cumhuriyet öncesindeki yüzyılda başlayarak süren ve hâlâ da sürmekte olan çağdaşlaşma arayışlarından, sancılarından, dönüşümlerinden habersiz biri kurabilir. ABD sömürgeciliğinin adamından bunun tersini beklemek anlamsızdır. Gelelim “güvenlik anlayışlı devlet” ve bu “devleti kökünden sökmek” kavramlarına… “Washington Post” yazarına ve Türkiye’deki yandaşlarına şunu söylemekle yetineceğim: Dünyanın hayrı için öncelikle yapılması gereken bir şey varsa, o da Kuzey Amerika’daki saldırgan anlayışlı devletin kökünden sökülmesidir… ??? ABD’li Cook’un saçmalıklarını sonuna kadar sıralayıp irdelemeye yerim yeterli değil. Belli ki Türkiye’de (ve Ortadoğu’da) demokrasiden, “açık siyasi sistem”den anladığı, bu ülkelerin güvenlik anlayışlarından vazgeçmeleri, ordularının kol ve kanatlarının budanması ve iş başına (Irak’ta ve günümüz Türkiye’sinde olduğu gibi) işbirlikçi iktidarların gelmesidir. Tıpkı Türkiye’deki yandaşlarının da düşündükleri ve savundukları gibi… Durum bu kadar açık ve seçiktir. Bir not: KESK’e bağlı Sağlık Emekçileri Sendikası yöneticilerinden Meryem Özsöğütçü, bir ayı aşkın süredir Sincan F Tipi kadın hapishanesinde tutuklu. Suçlama konusu, suçu ve suçluyu övmek. Bana ulaşan bilgilerle ve zaten genel olarak da bilindiği üzere asıl neden, Özsöğütçü’nün devrimci kişiliği, emek savaşımında öne çıkmış olması. Yazıyı gazeteye göndermek üzere olduğum sırada (cuma) Ankara’da duruşması vardı. Serbest bırakılmış olduğunu umarım. Bu konuyu izleyeceğim. A.B. 44 terörist öldürüldü, 5 şehit ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TSK’nin, Irak’ın kuzeyindeki terör örgütü PKK’ye yönelik önceki akşam başlattığı kara harekâtında toplam 44 terörist etkisiz hale getirildi, 5 asker şehit oldu. Operasyonda, terör örgütünün lider kadrosunun panik halinde güneye doğru kaçarak bölgeyi terk etmeye çalıştığı bildirildi. Genelkurmay, dün saat 23.30’da, kara harekâtına ilişkin açıklama yaptı. Açıklamada, harekâtın 2. Ordu Komutanlığı sevk ve idaresinde Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı birlikleri tarafından planlandığı şekilde sürdüğü vurgulanarak “22 Şubat 2008 tarihinde terör örgütü mensuplarıyla çıkan çatışmada 24 terörist etkisiz hale getirilmiş, çok sayıda terörist yaralanmıştır. Ayrıca temas bölgesinde en az 20 teröristin daha topçu ve silahlı helikopterler tarafından etkisiz hale getirildiği değerlendirilmektedir. Söz konusu çatışmada 5 personelimiz şehit olmuştur. Sıcak temas durumu bazı noktalarda kesintilerle devam etmektedir” denildi. Açıklamada, etkisiz hale getirilen teröristlerin kesin sayılarının, söz konusu hedef bölgelerine ulaşıldıktan sonra ayrıca değerlendirileceği belirtilerek şunlar kaydedildi: “Elde edilen istihbari bilgiler, özellikle sözde lider denilen kadronun panik halinde güneye doğru kaçarak bölgeyi terk etmeye çalıştığını göstermektedir.” H Bu sırada Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde KaAVA DESTEKLİ OPERASYON to Dağı’na dün sabah saatlerinde hava destekli operasyon başlatıldı. Harekâta onlarca Cobra tipi saldırı, Sikorsky tipi nakliye helikopterleri katılıyor. Cobra’ların havadan keşif, gözetleme, izleme ve ateş desteği sağladığı operasyonda, özel kuvvetlerden oluşan timler teröristlerin olduğu bölgelere gece havadan Sikorsky helikopterleriyle indirildi. Gece yapılan harekât kapsamında çok sayıda komando teröristlerin kaçış noktalarını tıkamak amacıyla kritik noktalara atıldı. TSK birliklerinin bölgede konuşlanmasının ardından sıcak temas sağlandığı haberleri geliyor. UZEY IRAKLILARLA KARŞI KARŞIYA K GELİNDİ AMA ÇATIŞMA OLMADI Silopi ilçesinde ise onlarca askeri araç ve personel, Kapalıköy yakınlarında Hezil Çayı üzerindeki seyyar köprülerden Zaho’ya bağlı Dornak köyüne geçti. Araçlar personelin inmesinin ardından yeniden Türkiye tarafına dönerken burada askeri birliklerle Kuzey Iraklıların karşı kar Genelkurmay Başkanlığı, harekât ile ilgili fotoğrafları kendi internet sitesinde yayımladı. GENELKURMAY’DAN AÇIKLAMA şıya geldiği ancak herhangi bir çatışma olmadığı belirtildi. Kanimasi ve Bamerni’deki birliklerde de tankların hareketlerinin yerel halk ve peşmergeler tarafından engellendiği ileri sürüldü. Sınırın geçildiğinin resmen açıklanmasının ardından dün her iki yakada da hareketli saatler yaşandı. PKK, Fırat Haber Ajansı aracılığıyla yaptığı açıklamada Zap’taki ServeHerekol alanında ve Zagros’taki Basya alanında çatışmaların başladığını duyurdu. Örgütün silahlı kanadı, yaşanan çatışmalarda herhangi bir kayıplarının söz konusu olmadığını öne sürdü. Operasyon çerçevesinde Türk askerlerinin SeveHerekol sınır hatlarını geçtiğini ve Çukurca’ya bağlı Gere tepesinde de askeri yığınak yapıldığını belirten HPG, Bamerni ve Kanimasi bölgelerinde de tankların harekete geçtiğini açıkladı. Bölgede Türk tanklarının üslerinden çıkışının da KDP güçleri ve bölge halkınca engellendiği öne sürüldü. Bölge genelinde tüm koruculara operasyonlara hazır ol maları yolunda talimat verildiği belirtilirken, sınırın Türkiye kesiminde ise Habur ve Diyarbakır ile Batman’daki askeri havaalanlarında büyük hareketlilik görüldü. TANK BİRLİĞİNE DÖNDÜ 60 Önceki akşam Habur’a giden tankların geri dönüşü nedeniyle, sınır kapısı bir süre sivil geçişlere kapatıldı. Bölgedeki basın mensupları da dahil sivillerin Habur gümrüğüne yaklaşmaları yasaklandı. 60 kadar tank çok yoğun güvenlik önlemleri altında Habur’dan gelerek, birliklerine geçti. Diyarbakır’daki 2 Hava Kuvvet Komutanlığı’na bağlı 8. Ana Jet Üssü’nden havalanan bomba yüklü F16’lar, sınır kesimine doğru yöneldi. Uçaklar iki buçuk saat kadar sonra üsse geri döndü. Türk uçaklarının Zap bölgesinde bulunan PKK’lilerin “şehitlik” olarak adlandırdığı mezarlığı hedef alarak tümüyle tahrip ettiği bildirildi. ‘Hedefe ulaşılınca dönülecek’ enelkurmay’ın harekâta resmiyet kazandıran açıklaması dün internet sitesinden duyuruldu. Harekâtın hedeflerine değinilen Genelkurmay açıklaması şöyle: “Türk Silahlı Kuvvetleri; yurtiçindeki operasyonlarına devam ederken, Irak’ın kuzeyinde üslenmiş PKK/KongraGel terör örgütü mensuplarını etkisiz kılmak ve bölgedeki örgütsel altyapıyı kullanılmaz hale getirmek maksadıyla, 21 Şubat 2008 günü saat 10.0018.00 arasında, belirlenen hedefleri karada konuşlu uzun menzilli silahlar ve Hava Kuvvetleri’ne mensup uçaklar ile etkili bir şekilde vurmuştur. Başarıyla icra edilen ateşle taarruzdan sonra, aynı gün saat 19.00’dan itibaren Hava Kuvvetleri ile desteklenen bir sınır ötesi kara harekâtı başlatılmıştır. Bugüne kadar icra edilmiş olan hava operasyonlarının devamı niteliğindeki kara harekâtının hedefi, PKK/KongraGel terör örgütü olup; sivillerin ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne düşmanca bir harekette bulunmayan yerel unsurların harekâttan olumsuz etkilenmemeleri için gerekli hassasiyetin gösterilmesine devam edilecektir. Irak’ın toprak bütünlüğüne ve istikrarına özel bir önem veren Türk Silahlı Kuvvetleri, planlanan hedeflere ulaşılmasından sonra, en kısa zamanda yurtiçine dönecektir. İcra edilen harekâtın, bölgenin teröristler için kalıcı ve güvenli bir üs bölgesi olarak kullanılmasını önleyerek, Irak’ın istikrar ve iç barışına da katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Basın mensuplarının operasyon bölgelerine girmemeleri, kendi can güvenlikleri ve harekâtın emniyeti açısından önem taşımaktadır.” G GENELKURMAY’DA EŞZAMANLI OLARAK İZLENİYOR Harekâtı Kalyoncu yönetiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak’ın kuzeyine yönelik kara harekâtı korgeneral düzeyinde komuta ediliyor. Diyarbakır’daki 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Bekir Kalyoncu’nun komutasındaki harekât, Genelkurmay Harekât Başkanlığı’ndaki simülatörlerden eşzamanlı olarak izleniyor. TSK’nin sınır ötesi kara harekâtı Türk ordusunun teknolojiyi kullanKorgeneral ma düzeyini de ortaya koydu. Hedef Kalyoncu, iki tespiti konusundaki elektronik istih hafta önce eşi barat araçlarının son dönemde gösZerrin terdiği etkinlik biliniyor. Harekâtın Kalyoncu’yu başlamasının ardından bölgedeki geyitirmişti. lişmeler, harekâta sağlanan hava ve topçu desteği Genelkurmay Harekât Başkanlığı’ndaki simülatörden eşzamanlı olarak izleniyor. Komutanlar, savaş uçakları, helikopterler ve topçuların vurduğu hedefi anında görebiliyor. Hükümetin siyasi direktifinin ardından ilk kez gerçekleştirilen kara harekâtını genel olarak Malatya’da konuşlu 2. Ordu gerçekleştiriyor. Harekâtın bütün lojistiği 2. Ordu çerçevesinde sağlanıyor. Harekâta komuta eden komutan ise Bekir Kalyoncu. 7. Kolordu Komutanı olarak görev yapan Kalyoncu daha önce Genelkurmay Harekât Başkanlığı da yapmıştı. TSK’nin başarılı komutanları arasında gösterilen Kalyoncu daha sonra Diyarbakır’daki görevine atanmıştı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Talabani’yi; Başbakan Erdoğan da Bush ve El Maliki’yi aradı Operasyon öncesi telefon diplomasisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki PKK mevzilerine yönelik başlattığı kara operasyonu öncesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’yi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Irak Başbakanı Nuri el Maliki’yi aradı. Erdoğan önceki gece yarısından sonra da operasyona ilişkin olarak ABD Başkanı George Bush ile telefon görüşmesi yaptı. ALABANİ’YE DAVET T Gül ve Erdoğan muhataplarına operasyonun sadece PKK’ye yönelik olduğu, Irak’ın toprak bütünlüğünü hedef almadığı mesajı verdiler. Çankaya Köşkü’nden yapılan yazılı açıklamada, “Sayın Cumhurbaşkanımız, dün (önceki) akşam Irak Cumhurbaşkanı Sayın Talabani ile kısa bir telefon görüşmesi yapmıştır. Bu görüşmede Sayın Cumhurbaşkanımız, 1 Önceki gün (perşembe) başlayan kara operasyonunun amacı hakkında bilgi vermiş, 2 MGK’nin, Irak ile ikili ilişkileri bütün alanlarda geliştirme yolunda karar aldığını bildirmiş, 3 Irak Cumhurbaşkanı’nı Türkiye’ye davet etmiştir” denildi. Erdoğan’ın Iraklı muhatabı ile yaptığı görüşmeye ilişkin resmi açıklama ise Irak Başbakanlık Sözcüsü Ali Debbağ’dan geldi. Debbağ’a göre Erdoğan, “Operasyon PKK’ye yönelik olacak. Irak halkını hedef almıyoruz” deyince El Maliki de, Türkiye’nin Irak’ın sınırlarına saygı göstermesi ve kendisini askerle karşı karşıya gelmekten uzak tutması gerektiğini söyledi. Nuri el Maliki, “güvenliğin ve istikrarın görüşmeler yoluyla sağlanması” görüşünü yineledi. El Maliki, Türkiye’nin güvenlik istikrarını desteklediğini ve PKK’yi de her iki ülke için tehdit ve tehlike oluşturan “terörist bir örgüt” olarak bildirdiğini söyledi. DIŞİŞLERİ’NE BİLGİ YOK IRAK Ancak Türk Dışişleri Bakanlığı Irak’ın Ankara Büyükelçiliği’ne kara operasyonuna ilişkin bilgi vermedi. Bu nedenle de operasyondan Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari’nin haberi olmadı. Zebari, Türk askerinin Irak’a girdiğini öğrenince, Ankara Büyükelçisi Sabah Ümran’a Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan operasyona ilişkin bilgi alması talimatını verdi. Bunun üzerine Büyükelçi Sabah, dün saat 14.00’te Dışişleri Bakanlığı’na giderek Türkiye’nin Irak Koordinatör Vekili Murat Özçelik ile görüştü. Büyükelçi Ümran, operasyon konusunda Özçelik’ten bilgi aldı. Özçelik, Türkiye’nin terorizme karşı kendisini savunma hakkı olduğunu ve yapılan harekâtın sivil halkı değil terör örgütünü hedef aldığını iletti. Irak’ın operasyona ilişkin Türkiye’ye protesto notası vermemesi dikkat çekti. ataol b?cumhuriyet.com.tr Faks: (0212) 343 72 64 Talabani’nin ziyareti gecikecek ? BAĞDAT (AA) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Türkiye’ye davetini kabul ettiğini, ancak şu an durumun hassasiyeti nedeniyle ziyaretin büyük ihtimalle gerçekleşmeyeceğini belirtti. Irak Dışişleri Bakanı, ABD, Türkiye ve Irak arasındaki üçlü toplantıların tekrar yaşama geçirilmesini de istedi. CUMHURİYET 06 K