Katalog

SAYFA CUMHURİYET 18 ŞUBAT 2008 PAZARTESİ 8 TÜRKİYE İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Aydın Denizli Zonguldak Açık İstanbul HABERLERİN DEVAMI K B K B B B B B K 1 2 1 1 5 3 6 2 0 Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya K K K K K K K K B 1 1 4 1 3 4 6 6 8 Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y K K K K K K K 12 12 7 7 6 8 1 4 3 Trabzon Ankara İzmir Hakkari Antalya Adana Ş.Urfa Erzurum Bütün bölgelerimiz çok bulutlu, Marmara’nın batısı, Kıyı Ege ve Batı Akdeniz kıyıları dışında kalan tüm bölgelerimiz kar yağışlı geçecek. Yağışlar Orta ve Doğu Karadeniz, İç Anadolu’nun kuzeydoğusu, Doğu Akdeniz’in iç kesimleri ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da etkili olacak. Hava sıcaklığı Akdeniz ile İç Anadolu’nun doğusunda azalacak, diğer yerlerde önemli bir değişiklik olmayacak. Çok bulutlu DIŞ MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Münih PB PB PB PB PB PB PB B B 8 4 7 9 7 9 8 6 7 Berlin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Y 8 PB 8 Y 14 PB 8 PB 7 PB 3 PB 10 Y 7 B 6 Moskova Aşkabat Astana Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam Karlı Stockholm K PB PB PB PB B Y Y Y 1 3 9 7 7 9 2 12 11 Londra Berlin Moskova Belgrad Madrid Ankara Taşkent Tahran Kahire Sulu kar Gök gürültülü Parçalı bulutlu Sisli Bulutlu Yağmurlu TBMM Başkanı Toptan: Üniversitelere bıraksaydık çözülebilirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanı Köksal Toptan, üniversitelerde türban serbestisi için anayasa değişikliğine gerek olmadığına inandığını belirterek, “YÖK Yasası değişikliğine bile gerek yoktu. Bunu sadece üniversitelerimize bıraksaydık, YÖK’e bıraksaydık, orada bile çözülebilirdi” dedi. TBMM Başkanı Köksal Toptan dün TRT2’de soruları yanıtladı. Laikliğin anayasaya 1937’de girdiğini, ancak Türkiye’nin ondan daha önce laikliği benimsediğini kaydeden Toptan, “Ancak 1937’den bu yana ‘laisizm’ dediğimiz sistem bize yerleşmiş değil” dedi. Türbanlı kız öğrencilerin üniversitelere girebildikleri dönemde öğrenciler arasında hiçbir sorun çıkmadığını ileri süren Toptan, Türbanlı öğrencilerin derslere alınmamasına türbansız öğrencilerin tepki gösterdiğini iddia etti. Toptan, “O çocuklarımızı, o kızlarımızı bir temel hak olan eğitim hakkından yoksun bırakırsak ne olacak? O çocukları lise mezunu olarak bırakmanın ne faydası var” dedi. Türbana üniversitede serbesti tanınırsa bunun ilköğretime kadar ineceği, kamu kurumlarına yayılacağı endişelerinin dile getirilmesinin de yanlış olduğunu ileri süren Toptan, “Hele hele türbanlıların türbansızlar üzerine baskı kurması düşünülemez bile” görüşünü savundu. Türbana karşı gösterilerde, başı örtülü insanların da yer aldığını, o nedenle “korkuya mahal olmadığını” belirten Toptan, şunları söyledi: “Aslında bana sorarsanız, anayasa düzenlemesine bile gerek yok. Bu çözülebilirdi. YÖK Kanunu’na bile gerek yok. Çözülebilirdi... Bunu sadece üniversitelerimize bıraksaydık, YÖK’e bıraksaydık orada bile çözülebilirdi. Ama böyle bir süreç başladı. Sonunda çıkacak olan ne olursa olsun Türkiye’yi kötüye götürecek, Türkiye’yi kendi ana ekseninden başka taraflara döndürecek başka bir girişime Türkiye kesinlikle şahit olmaz.” Adım adım batırdılar ? Baştarafı 1. Sayfada GÜNDEM ? Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY haksız rekabet yaratarak Tekel ürünlerini vurdu. Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu’nun (YDK) “Tekel 2006 Yılı Raporu”nda, “20022005 yıllarına ilişkin dönem içinde piyasada sert paket sigara markalarına yönelen yoğun talebin karşılanamayışı, Tekel satışlarını miktar ve tutar olarak büyük ölçüde düşürmüş ve Tekel’in pazar payı kaybını hızlandırmıştır” denildi. Sert paket makinelerinin geç alınmasında, yeniymiş gibi gösterilen kullanılmış makinelerin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın izniyle kiralanması, ancak bu işlemin usulsüzlükler nedeniyle daha sonra iptal edilmesi rol oynamıştı. Makinelerin kiralan dığı şirketten Maliye Bakanı’nın oğlu Abdullah Unakıtan’ın çaycısına 30 bin dolar gönderilmesi üzerine Hazine, yapılan alışverişi “anlaşmalı iş” olarak nitelendirerek suç duyurusunda bulunmuştu. YDK raporunda ÖTV düzenlemeleri nedeniyle Tekel’in uğratıldığı kayıplar ise şöyle sıralandı: ? Tekel sigara satışlarında 2002 yılında yüzde 68.6 olan pazar payı, Mayıs2007 tarihinde yüzde 30.9 dolayına inmiştir. Pazar kaybının 2004’te yüzde 17 ve 2005 yılında yüzde 19 gibi büyük oranlara çıkmasında sigaradaki ÖTV sisteminde yapılan değişikliklerin Tekel ürünleri açısından haksız rekabet yaratması birinci derecede etken olmuştur. ? 2003 yılında Tekel’in toplam satışları içindeki tahakkuk eden vergilerin oranı yüzde 44 iken, 2007 yılının birinci altı aylık döneminde yüzde 60 düzeyine çıkması ve 2006 yılı sonundaki (vergi hariç) 915 milyon YTL net satış hasılatının Haziran 2007 tarihinde 383 milyon YTL düzeyine kadar inmesi, haksız rekabetin boyutlarını vurgulamaktadır. Haksız ÖTV düzenlemeleri ? 27 Ağustos 2004’te yürürlüğe giren ÖTV uygulamaları sonucunda Tekel’e göre daha avantajlı duruma geçen sigara firmaları daha uygun satış fiyatları ile pazar paylarını arttırırken, Tekel pazar kaybının 2004 yılında, önceki yıla göre yüzde 17 büyüdüğü saptanmıştır. ? 27 Temmuz 2005’te yürürlüğe giren kararname ise diğer sigaralarda ÖTV yükünü azaltırken sadece Türk tütününden üretilen sigaraların ÖTV yükünü arttıran hükümler getirmiştir. Bu uygulama sonucunda Tekel’in yerli sigara satışları 2006’da yüzde 24 oranında azalmıştır. ? 13 Şubat 2007 tarihindeki kararname hükümleri ve de Kasım 2007 tarihindeki yeni ÖTV düzenlemesi haksız rekabet oluşturan vergi yüklerini kaldırmamış, aksine Samsun, Maltepe gibi yerli sigaraların vergi yüklerini öncesine göre daha da arttırmış, Şubat 2007 tarihli satış fiyatlarına göre vergi yükü kısa ürünlerde yüzde 63, uzun ürünlerde yüzde 74 yükseltilmiştir. Teklif süresi doluyor Tekel için son gün ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yılın büyük özelleştirmelerinden biri olan Tekel Sigara ihalesinde geri sayım başladı. Üçüncü kez ihaleye çıkılacak Tekel Sigara’da, son teklifler bugün alınacak. Varlık satışı yöntemiyle gerçekleştirilecek ihaleyle, Tekel’e ait 6 sigara fabrikası satılacak. İhaleye, ilginin yoğun olması bekleniyor. İhalede geçici teminat tutarı 30 milyon dolar olarak belirlenirken özelleştirme kapsamında İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları satılacak. İhale, kapalı zarf içinde teklif almak ve görüşmeler yapmak suretiyle pazarlık usulüyle gerçekleştirilecek. Üçüncü ihalede fiyat aralığının 1.5 ile 1.8 milyar dolar arasında olacağı tahmin edilirken taksitli ödemede vade süresinin uzun tutulması gibi alternatiflerle şartların kolaylaştırıldığı öğrenildi. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın teklif veren firmaları aynı gün içinde açıklaması beklenirken ihale komisyonunun incelemeyi tamamlayamaması durumunda teklif veren firmalar yarın öğlene kadar açıklanacak. Tekliflerin değerlendirilmesi aşamasında ihale komisyonu kapalı zarf usulüyle verilecek teklifleri inceleyecek ve daha sonra firmalar, bire bir pazarlığa çağrılacak. Hüseyin Tanrıverdi İzmir’de aşure şenliği İzmir’de Aleviler aşure şenliğinde bir araya geldi. Alevi Bektaşi ve Yöre Dernekleri Platformu’nun Halkapınar Spor Salonu’nda düzenlediği şenliğe binlerce Alevi yurttaş katıldı. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Turan Eser ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Başkanı Turgut Öker’in de katıldığı şenlikte konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Aleviliğin Türkiye’de laikliğin, demokrasinin ve özgürlüğün çimentosu olduğunu söyledi. Şölende Erdal Erzincan, Emre Saltuk, Tolga Sağ, Dertli Divani, Mercan Erzincan, Gani Pekcan ve Öznur Korkmaz da sahne aldı. (Fotoğraf: AA) Gül olabilir! 9 Şubat Cumartesi günü AKPMHP ortaklığıyla inşa edilen türban değişikliğini TBMM 411 oyla kabul etti. Değişiklik hafta sonunu Meclis’te geçirdi. Pazartesi günü Köşk’e çıkacaktı. Olmadı, TBMM Başkanı Köksal Toptan, “bir de ben inceleyeyim” dedi. Sonuçta salı günü türban değişikliği Köşk’e çıktı. Bugün yedinci gün. Gül, hâlâ inceliyor... Bu hafta ne yapar? Doğal süreç, Gül’ün salı sabahı gelen değişikliği, akşam onaylamasıydı. Günün geç saatlerine bırakması da, Resmi Gazete’ye mükerrer baskı yaptırmayayım, düşüncesinden olabilirdi! Gül, yedi gündür inceliyor. Maddeleriyle, gerekçeleriyle birlikte topu topu 2 tam sayfalık metin. Her sayfayı 100’er kez okusa, iki günde bitirir! Gül açısından görünen şu: Aşağı baksa tabanı, yukarı baksa devlet kurumları! ??? AKP’nin MKYK toplantısından şu kararın çıktığı konuşuluyor: YÖK Yasası’nın ek 17. maddesine ilişkin değişikliği, Anayasa Mahkemesi kararından sonraya bırakalım! Bu değerlendirmeyi sütuna yatırdığımızda şu çıkıyor: 1 AKP, Gül’ün onaylamama olasılığının olmadığını düşünüyor. 2 Onaylamadan sonra CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne gideceğini öngörüyor. 3 Mahkemenin, değişikliği gündemine alma olasılığının yüksek olduğunu değerlendiriyor. 4 Bütün adımları, Anayasa Mahkemesi’nin kararından sonra atmayı hedefliyor. Yol haritasında dikkati çeken bir şey var: MHP görünmüyor! AKP’nin başlangıçtaki düşüncesi, Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu değişikliği gündemine alamayacağı yönündeydi. Onlara göre, mahkeme anayasa değişikliklerine sadece şekil yönünden bakabilirdi. Şekli de çok iyi şekillendirdikleri için sorun yoktu. Arkadaşların bu görüşünün değiştiğini görüyoruz. Gül’ün kararının ardından, önümüzdeki dönemin biçimlendiricisi yargı olabilir! ??? Ankara’nın yüksek katlarında bunlar olurken, üniversite yerleşkelerinde neler oluyor? Büyük kentlerdeki tartışmalar kamuoyuna hemen yansıyor. Ya Anadolu’nun küçük yerleşim yerlerindeki üniversiteler? Düzce Üniversitesi’nde bir grup öğretim üyesi, kız öğrencilerin genel durumu nedir, sorusunu yanıtlamak üzere bir araştırma yapmış. 1068 kız öğrenciyle değerlendirme yapmışlar. Sonuçların birkaçını paylaşalım: Başını örttüğünü söyleyen yüzde 8. Başını örtenlerden, bunu kendi irademle yapıyorum diyen yüzde 65, burs aldığım için örtüyorum diyen yüzde 15... Örtmeyen ama ailesine ‘örtüyorum’ diyen yüzde 8. Serbest olursa, ailem ört diye baskı yapar diyen yüzde 17. Baskı yapmaz ama, telkinde bulunur diyen yüzde 20, ailem bana bu yönde karışmaz diyen yüzde 57. Tablo, üniversitelerden başlayan bölünmenin toplumun derinliklerine de yayılacağını gösteriyor! ankcum?cumhuriyet.com.tr AKP’li vekilin ‘salyalı’ yanıtı KAYSERİ (Cumhuriyet) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, türbanın üniversitede serbest bırakılması girişimi sonrası basında çıkan haberlere tepki göstererek, “Siz varın ağzınızdan akan salyalarla manşetler oluşturun, bizim için vız gelir tırıs gider” dedi. AKP Kayseri İl Gençlik Kolları kongresinde konuşan Tanrıverdi, türbanın üniversitelerde serbest bırakılması için yapılan anayasa değişikliğinin TBMM’den geçtiği günün, Türkiye için “dönüşüm noktası” ve “kırılma noktası” olduğunu söyledi. Türbanın temel hak ve özgürlük olduğunu savunan Tanrıverdi, “Tepkilerin dozunu öylesine yükselttiler ki değerli arkadaşlarım, ağızlarından akan salyalarıyla manşetler oluşturdular. ‘TBMM’de kaosa kalkan 411 el’ diye manşet attılar.Yazıklar olsun onlara. Bunlar kendi kişisel menfaatlerini, çıkarlarını düşündükleri için böylesi bir manşet attılar. Bakınız buradan ifade ediyorum, milletvekili arkadaşlarımla birlikte biz bu ellerimizi kaos için kaldırmadık. Türkiye’nin geleceği için kaldırdık” diye konuştu. Türban yasağını “Türkiye’nin ayıbı” ve “kara leke” olarak nitelendiren Tanrıverdi, “AKP, bu sorunun çözülmesini arzu etti, bir parti de ortak oldu, mecliste karar alındı.Artık üniversiteye giden kız kardeşlerimiz, giyimi kuşamı yüzünden üniversite kapılarından geri döndürülmeyecek’’ dedi. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. ASLI HÜSEYİNOĞLU Belçika heyetine eleştiri TBB, Sabancı cinayeti davasının sürüncemede bırakıldığını vurgulayarak bu konuda Belçika’nın tutumuna tepki gösterdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Barolar Birliği (TBB), Belçika’nın, Sabancı Holding Otomotiv Grubu Başkanı Özdemir Sabancı cinayetiyle ilgili davayı yıllarca sürüncemede bıraktığına işaret ederek, davanın başlıca sanığının kaçmasından iki yıl sonra Belçika adaletinden “ciddi ve saygı duyulacak bir yargılama beklemenin, tek kelimeyle saflıktan başka bir şey olmadığını’’ bildirdi. TBB’den yapılan yazılı açıklamada, Özdemir Sabancı cinayetiyle ilgili yargılamanın ön hazırlıklarını sürdüren Belçikalı heyetin Türkiye temasları eleştirildi. Açıklamada şöyle denildi: “Yıllarca sürüncemede bırakılmış olan bu davada, başlıca sanığın da kaçmasından iki yıl sonra Belçika adaletinden ciddi ve saygı duyulacak bir yargılama beklemek, tek kelimeyle saflıktan başka bir şey değildir. Belçika’ya şu gerçeği hatırlatmak zorundayız; çağdaş devlet için en temel insan hakkı olan can güvenliğini sağlama görevi, başkasının yaşam hakkını ortadan kaldıran kişilerin yargılanmasını engellemeyi değil, sanıkların, düzgün ve hızlı biçimde yargılanmasını gerektirir. Terör örgütlerini ve terör sanıklarını kollayıp koruyan, adalete ve insan haklarına saygısız tavırları art arda sergileyen bir devletin, bu konularda başkalarına ders vermeye kalkışması, kutsal bildiğimiz hukuk değerleri açısından hüzün verici bir durumdur.’’ Yabancılar da ilgileniyor Tekel’in özelleştirilmesinde şu ana kadar bilgi odası ve yatırımcılara yönelik alan gezileri düzenlendi. Bu arada, Tekel Sigara’nın özelleştirme ihalesi ile ilgilenenler arasında, Doğan Grubu, JTI, BAT, Imperial Tobacco, Korean Tobacco gibi büyük firmalar bulunurken Cinven yatırım fonuyla Amerikalı ve İngiliz yatırım fonlarının da ihaleyle yakından ilgilendiği belirtiliyor. Üçüncü kez ihaleye çıkarılacak Tekel Sigara’nın pazar payı yüzde 3839 civarında bulunurken 2006 yılında 1999 milyon YTL faaliyet kârı elde etti. Tekel Genel Müdürlüğü’ne ait 3 anonim şirket ve bunlara bağlı 6 fabrika, 56 yaprak ve 2 tuz işletmesi müdürlüğü, 39 başmüdürlük ve 15 bin personel bulunuyor. 12 bin 869’u gıda, 195’i maden işkolunda olmak üzere toplam 13 bin 64 işçi istihdam ediliyor. Bunlardan 12 bin 12’si daimi işçi kadrosunda yer alıyor. Samsun’da Koç’un adayı kazandı Haber Merkezi CHP’nin İzmir, Samsun ve Bursa il kongreleri dün gerçekleştirildi. İzmir ve Bursa’da Genel Başkan Deniz Baykal’ın desteklediği adaylar kazanırken Samsun’da genel başkan adayı ve Samsun Milletvekili Haluk Koç’un desteklediği aday kazandı. CHP İzmir İl Kongresi, TBMM Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay’ın divan başkanlığında Narlıdere Atatürk Kültür Merkezi’nde yapıldı. Seçimde, Kemal Karataş 546 delegeden 366’sının oyunu aldı. CHP İzmir İl Başkanlığı görevine “atanarak” başlayan Kemal Karataş, dünkü kongreden “seçilerek” çıkmış oldu. CHP Samsun İl Kongresi’nde Baykal’ın desteklediği Yılmaz Türkoğlu ile Koç’un desteklediği İhsan Kalkavan il başkanlığı için yarıştı. Yapılan seçim sonucu Kalkavan yeni il başkanı oldu. Bursa kongesini ise Deniz Baykal’ın atadığı İl Başkanı Gürhan Akdoğan kazandı. ‘Bir beklentimiz yok’ Belçika’dan gelen heyetten ve içeriği açıklanmayan incelemeden, adaletin gerçekleşmesi yolunda bir beklentimiz yoktur. Türkiye Barolar Birliği olarak AB’nin ‘başkenti’ durumundaki DİSK Genel Kurulu, başkan ve yönetim kurulu üyelerinin belirlenmesiyle sona erdi Çelebi yeniden DİSK Genel Başkanı İstanbul Haber Servisi Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) 13. Olağan Genel Kurulu dün yapılan seçimlerle sona erdi. İki dönem DİSK Genel Başkanlığı görevini yürüten Süleyman Çelebi, yeniden DİSK Genel Başkanlığı’na seçildi. DİSK 13. Olağan Genel Kurulu, Caddebostan Kültür Merkezi’nde dün yapılan seçimlerde genel başkan ve yeni yönetim kurulunun belirlenmesiyle sona erdi. DİSK Olağan Genel Genel Kurulu’na 385 delege ve 10 doğal delege olmak üzere 395 delege katıldı. Genel başkanlık için yapılan seçime tek aday olarak giren ve halen DİSK genel başkanlığı görevini yürüten Süleyman Çelebi, kullanılan 308 oydan 246’sını alarak yeniden seçildi. İkinci dönemini dolduran Genel Sekreter Musa Çam ise yönetime adaylığını koymadı. Genel başkanlık seçiminin ardından yapılan seçimle de yönetim kurulu belirlendi. 249 oyun geçerli kabul edildiği yönetim kurulu seçiminde, yeni yönetim, Ali Rıza Küçükosmanoğlu, Celal Ova, İsmail Yurtsever, Nuri Selim, Muzaffer Subaşı isimlerinden oluştu. Seçimlerin ardından yeni DİSK Yönetim Kurulu üyelerini kürsüye davet ederek kısa bir konuşma yapan Çelebi, delegelere birlik mesajı verdi. Genel kurul sürecinde kırgınlıkların yaşanabildiğini, ancak seçimlerin sona ermesiyle birlikte, kırgınlıkların da bitmesi gerektiğini söyleyen Çelebi, DİSK’in bu yeni döneminde tüm gücün işçi sınıfının yeni kazanımlar elde etmesi için birleştirilmesi gerektiğini belirtti. CUMHURİYET 08 K