23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 ŞUBAT 2008 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Özyürek, iktidarın MHP ile vardığı mutabakata uymamasına şaşırmadıklarını söyledi 5 ‘AKP’ye güvenilmez’ AYŞE SAYIN Erdoğan’ın Sansür Özlemi Nereden Geliyor? “çıkarttım” dediği Milli Görüş Başbakan Recep Tayyip gömleğini ve kurucusu Necmettin Erdoğan’ın medyaya meydan Erbakan’ın 12 Eylül döneminde okuması geçen haftanın bir cezaevi günlerinde yaşanan bir numaralı gündem maddesiydi. olayı anımsattı. SP Genel Başkanı Erdoğan türban yasağının Recai Kutan, bu olayı 12 Eylül’den kaldırılması nedeniyle hükümete yıllar sonra kaleme aldığı yüklenen medya gruplarını “Kirazlıdere Tutukevi’nin eleştirirken, gazetelerde yer alan Penceresinden 12 Eylül” adlı çıplak kadın fotoğraflarından kitabında şöyle anlatıyor: yakındı: “14 MSP’linin yattığı koğuşun adı “Bizi çarşafa sokacaklar, diyorlar. Selamet Koğuşu’ydu. Yani insaf. Affedersiniz, Herkesin imrendiği koğuş gazetelerinin baş bizim koğuştu. Çünkü en köşelerinde bu toplumun temiz, hiç sigara ahlak değerleriyle içilmeyen, hoş sohbetler tamamen ters düşen yapılan ve kilere bitişik çırılçıplak kadın resimlerini olan koğuş bizimkiydi. siz basıyorsunuz. Tutukevinde en çok İlavelerinizde her şey aranan, ihtiyaç duyulan tamamıyla ortada. Bugüne şeylerden birisi de hiç kadar ne yapıldı, hangi şüphesiz gazetelerdir. Her müdahale yapıldı, yasama ve yürütme olarak. Bizim Başbakan Erdoğan sabah nöbetçi er gazeteleri getirir. Bu yaptığımız veya yapacağımız herhangi bir şey mi gazeteler ilk önce sansür için ‘sabık zaptiye nazırı’ Oğuzhan (Asiltürk) var? Yaptık mı, hayır. O zaman Bey arkadaşımıza teslim edilir. nedir bu feryat? Ne haliniz varsa Müstehcen resimler varsa, hepsini görün.” tek tek keserek çöpe atardı. Her Erdoğan, bir yandan “Ne haliniz günkü gibi bugün de gazeteler varsa görün” diyordu ama diğer geldi, müstehcenlik yönünden yandan da “bu fotoğraflara Oğuzhan Bey’in sansüründen müdahale edebileceği ama geçti. Ondan sonra gazeteleri etmediği” mesajını veriyordu. dikkatli incelemeye başlardık.” Erdoğan’ın bu açıklamaları, ‘Türkiye’nin rejim sorunu yok’ ? BURSA (AA) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, basında, bazı yazarların köşelerinde son günlerde “neler oluyor’’ sorusunun sorulmaya başlandığını belirterek “Türkiye’nin ne rejim sorunu vardır, ne başka bir sorunu vardır. Türkiye’nin konuşmaya, birbirini dinlemeye, dayanışmaya, kardeşlik hukukunu geliştirmeye ihtiyacı vardır’’ dedi. Sosyal güvenlik konusundaki çalışmaların da haksız eleştirilerle karşı karşıya olduğunu savunan Çelik, “Herkese söylüyoruz; 65 yaş 2028’den sonra olacak, 9 bin prim günü 2028’den sonra olacak” dedi. ANKARA Üniversitelerde türban serbestisine ilişkin anayasa değişikliğini MHP’nin desteğiyle Meclis’ten geçiren AKP’nin, YÖK Yasası’nın ek 17. maddesiyle ilgili değişikliğe yanaşmaması iki parti arasında gerilim yarattı. MHP yönetimi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün anayasa değişikliğini onaylamasından hemen sonra ek 17. madde değişikliğinin gündeme alınmasını isterken AKP, CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı başvurunun sonucunun beklenmesi gerektiğini savunuyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek ? MHP, Gül’ün anayasa değişikliğini onaylamasını AKP ise CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne yapacağı başvurunun sonucunun beklenmesi gerektiğini savunuyor. AKP’nin ek 17. maddeyle ilgili MHP ile vardığı mutabakata uymamasının kendilerini hiç şaşırtmadığını söyledi. “Türban ittifakı”nı oluşturan iki partinin değiştirilmesi konusunda yazılı mutabakat yaparak kayıt altına aldığı YÖK Yasası’nın ek 17. maddesiyle ilgili değişikliğe AKP’nin türbanın “çene altından bağlanması”na tabanından gelecek tepkiler ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal olasılığı nedeniyle mesafeli davranması, çatlağa yol açtı. MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, AKP’ye bir kez daha mutabakat anımsatması yaparken partisinin yeni stratejisini Cumhurbaşkanı Gül’ün anayasa değişikliği paketiyle ilgili kararını açıklamasından sonra belirleyeceklerini söyledi. Paçacı, Cumhurbaşkanı Gül’ün değişikliği onaylamasından hemen sonra ek 17. madde değişikliğinin gündeme alınmasını istediklerini belirtti. ‘Deneyimler gösterdi’ CHP’li Özyürek ise AKP’ye hiçbir zaman güvenilmeyeceği ni, geçmişte yaşadıkları deneyimlerin ortaya koyduğunu belirtti. Özyürek, geçen dönem Türk Ceza Yasası görüşmelerinde CHP olarak buna defalarca tanıklık ettiklerine dikkat çekti. AKP’nin bu değişikliği kendisine göre çözüm formülü bulana kadar ya zamana yayacağını ya da uyutacağını kaydeden Özyürek, MHP’nin bundan sonra yapabileceği bir şey olmadığını vurguladı. Özyürek, “MHP, anayasa değişikliğinde gitti kuzu kuzu oylarını vererek AKP’ye teslim oldu. Oysa MHP iyi bir taktik gütmüş olsaydı, ek 17. maddeyi anayasa değişiklikleri ile eşzamanlı çıkarabilirdi” görüşünü savundu. Davutpaşa’da ruhsatsız işyerinde meydana gelen patlama için rapor hazırlandı 23 ölümden 7 kurum sorumlu ? TMMOB Kimya Mühendisleri Odası’nın hazırladığı rapora göre patlamadan 5 bakanlık ve 2 belediye sorumlu. ZEYNEP ŞAHİN ANKARA Ruhsatsız bir havai fişek fabrikasında meydana gelen ve 23 kişinin canına mal olan Davutpaşa’daki patlamanın sorumluluğunun 5 ayrı bakanlığa ve 2 ayrı belediyeye ait olduğuna dikkat çekildi. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası (KMO), İstanbul’un Zeytinburnu ilçesine bağlı Davutpaşa semtinde 31 Ocak Perşembe günü meydana gelen patlamaya ilişkin bir rapor hazırladı. Faciaya dönüşen ve 23 kişinin öldüğü, 117 kişinin de yaralandığı patlamanın sorumluları, KMO’nun hazırladığı raporla belirlendi. KMO Başkanı Hasan Küçük’ün imzasını taşıyan raporda, olayla ilgili olan kurumlar şöyle sıralandı: İçişleri Bakanlığı ve dolayısıyla İstanbul Valiliği. İşyerinin kurulacağı yerin 1/1000 veya 1/2000 ölçekli halihazır haritası üzerinde çizilmiş ve Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’nca onaylanmış mevzi imar planı, bakanlıkça onanmış inşaat projesi gerektiğinden Bayındır Türkiye AB’ye nasıl girer? AB Türkiye Delegasyonu 1. Müsteşarı Diego Mellado, 8 Şubat günü MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı’yı ziyaret etti. İspanyol Mellado’nun ziyareti sırasında güncel gelişmeler değerlendirilirken, söz döndü dolaştı MHP’nin “AB karşıtlığı”na geldi. Dellado’nun, “AB’ye neden karşısınız” diye sorduğu Paçacı, Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ve Almanya Başbakanı Merkel’in Türkiye’yi dışlamaya yönelik tavırlarına dikkat çekti. AB’nin Türkiye’yi almamak için akla hayale gelmeyecek güçlükler çıkardığını vurgulayan Paçacı, eleştirisini bir fıkrayla pekiştirdi: “AB, tam üyelik için almak istediği ülkeleri bir ön elemeden geçiriyormuş. Önce Bulgaristan’ı çağırmışlar ve ‘İlk atom bombası ne zaman atıldı’ diye sorulmuş. ‘1945’ cevabı alınınca Bulgaristan’a ‘Tamam geç, AB’ye alındın’ demişler. Daha sonra Romanya temsilcisi çağrılmış, ona da ‘İlk atom bombası nereye atıldı’ diye sormuşlar, ‘Japonya’ yanıtını alınca, ona da ‘Tamam sen de geç, AB’ye alındın’ denmiş. Sıra Türkiye’ye gelmiş, ‘İlk atom bombası hangi tarihte, nereye atıldı, ölenlerin adları, adreslerini bulun getirin’ denmiş...” Paçacı, “Bu fıkra AB’nin Türkiye’ye bakışını çok net özetliyor” deyince, Mellado, AB’nin sadece Fransa ve Almanya’dan oluşmadığını vurguladı ve ülkesi İspanya’nın desteğini de çok net ifade etti: “Merak etmeyin biz size o isimleri, adresleri bulup vereceğiz...” ‘Ortak düşman ABD’dir’ ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) üyeleri, ABD Başkanı George Bush ve Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın kuklalarını yaktılar. HÖC üyeleri, “Ortak Düşman Amerika’’ yazılı pankartla, ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin karşısındaki Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nin önünde toplandı. “Ne ABD, ne AB, bağımsız Türkiye’’, “Halkız, haklıyız, kazanacağız’’ ve “Kahrolsun ABD, bağımsız Türkiye’’ sloganlarını atan grup adına yapılan açıklamada “Anadolu halkı, Amerika’yı lanetlemeye, işgal ve katliamlarına ortak olmamaya, bedeller ödeme pahasına mücadeleye devam edecektir’’ denildi. Zeytinburnu Davutpaşa’da bir fabrikada meydana gelen patlamada 23 kişi yaşamını yitirmişti. lık ve İskân Bakanlığı. 3194 Sayılı Yasa’nın 21. madde hükümlerine göre alınmış yapı ruhsatı gerektiğinden, Zeytinburnu Belediyesi. 14.07.2005 tarihli İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik kapsamında, işyerinin özelliğine (parlayıcı, patlayıcı) göre 1. sınıf “gayri sıhhi müessese” olduğundan, İstanbul Anakent Belediyesi. 5564 Sayılı Kimyasal Silahların Geliştirilmesi, Üretimi, Stoklanması ve Kullanımının Yasaklanması Hakkında Yasanın Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar ile yasa kapsamındaki Toksik Kimyasal Maddeler ve Prekürsorleri ile Farklı Kimyasal Maddelerin Bildirimlerinin Yapılması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’ndan imalat belgesi alması gerektiği için, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. Çevre ve Orman Bakanlığı. 1475 Sayılı İş Yasası’na ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü’ne göre alınacak izin nedeniyle, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı. Raporda, “Buna göre, 7 kurumdan izin alınarak çalışması gereken bir işletmenin, söz konusu kurumların bilgisi olmadan yıllarca çalışabiliyor olması, ihmal değil daha vahim bir durumdur” vurgusu yapıldı. Ayrıca, söz konusu işyerinde kimya yüksek mühendisi, kimya mühendisi ya da kimyager bulundurulmasının zorunlu olduğuna da dikkat çekilerek, “Ancak gerekli kurumlardan izinsiz çalışan bir işletmenin, kimya mühendisi istihdam etmesi de beklenemez” denildi. ‘Cargill vesilesiyle...’ ABD’li tatlandırıcı devi olarak bilinen Cargill, Türkiye’de her dönem iktidarlarla arasını iyi tutmayı bilen bir şirket. AKP hükümetiyle de arasından “su sızmıyor”. Öyle ki; Tayyip Erdoğan’ın “Başbakan” sıfatıyla ABD’ye yaptığı ilk ziyarette, ABD yönetimi tarafından Bursa’da fabrika kuran Cargill’in “sorunun çözülmesi” ricası iletildi. Sorun malum: Cargill, Bursa’da birinci sınıf tarım arazisi üzerine kaçak olarak fabrika kurunca, yargı bu uygulamaya “dur” dedi. Cargill, mahkeme kararlarını hiçe sayarak faaliyetlerini sürdürmeye devam etse de bu yargı kararı hep “başını ağrıttı”. AKP hükümeti “izin almadan tarım arazileri üzerine işletme kuranlara af” getiren bir yasayı geçen dönem Meclis’ten geçirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto etti. AKP inatla düzenlemeyi yeniden geçirdi. Ancak bu kez, Anayasa Mahkemesi “tarım arazilerinin bütünlüğünü bozduğu” gerekçesiyle düzenlemeyi iptal etti. Yüksek mahkemenin kararı da AKP’yi durduramadı. AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, yeni bir yasa önerisiyle konuyu yeniden Meclis gündemine getirdi. Öneri geçen hafta TBMM Çevre Komisyonu ile Tarım Komisyonu’nda görüşüldü ve muhalefetin sert eleştirilerine karşın AKP oylarıyla kabul edilerek genel kurul gündemine indi. Şimdiye kadar bu düzenlemenin Cargill için yapılmadığı, Cargill’i kapsamadığını savunan AKP’den ilk kez açık “itiraf” geldi. Çevre Komisyonu’ndaki görüşmeler sırasında CHP’li Tacidar Seyhan, “Bu Cargill’i kurtarma teklifidir” deyince; Karapaşoğlu “Cargill vesile oldu” itirafında bulundu. Yargı kararlarının hiçe sayıldığı eleştirilerine verdiği yanıt, Karapaşaoğlu’nun yargıya bakışını da net olarak ortaya koydu: “Cargill’in çalışması yasal. Kaldı ki mahkemelerin verdiği her kararın doğru olduğunu da düşünmüyorum...” Diplomatların büyük bölümünün Köşk’teki davete katılmak istemediği öne sürüldü Büyükelçilerden Gül’e tavır ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün 2003 yılından sonra emekli olan 70 büyükelçiye plaket vermek için yaptığı davete, diplomatların büyük bölümü katılmak istemedi. Büyükelçilerin Gül’ün düzenlediği törene katılmak istememesinde, hükümetin büyükelçilere yönelik tutumunun etkili olduğu belirtiliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, türbanlıları Büyükelçilik binasına sokmadığı için dönemin Almanya Büyükelçisi Mehmet Ali İrtemçelik’e halkın önünde tepki göstermesi, geçen dönemdeki bazı ziyaretler sırasında büyükelçilerin görüşmelere dahi alınmaması gibi konuların ve bunların tümünün Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde gerçekleşmesinin de büyükelçilerin davete katılmamasında etkili olduğu öğrenildi. Bazı büyükelçilerin de, Cumhurbaşkanı Gül’ün, seçiliş tarzı ve “tarafsız hareket etmediği” gerekçesiyle törene katılmak istemediğini ilettiği belirtildi. Gül’ün, plaket törenini, daveti reddetmeyen büyükelçiler ile mayıs ayında gerçekleştireceği ifade ediliyor. iletişimin güçlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapıldığını bildirdi. Sözcü Levent Bilman bu bağlamda, emekli büyükelçilere, daha önce olduğu üzere plaket verilmesinin de çalışmalar arasında olduğunu belirtirken konuyla ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü kaydetti. Bilman, şunları söyledi: “Bulunulan aşamada, 17 Şubat 2008 tarihli Hürriyet gazetesinde ifade edildiği şekilde, bu konu Cumhurbaşkanlığımıza henüz intikal ettirilmediği gibi, emekli büyükelçilere plaket tevdii için belirlenmiş bir düzenleme ve Cumhurbaşkanlığı’nca yapılmış şifahi veya yazılı resmi bir davet söz konusu olmamıştır.” Birleşik Kamuİş kuruldu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’ndan (KESK) ayrılanlarca kurulan 5 ayrı Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamuİş) adıyla bir çatı altında bir araya gelme kararı aldı. EğitimSen’den 2005”te ayrılarak Eğitimİş’in kurulmasıyla başlayan sürece, Birleşik Sağlıkİş, Birleşik Büroİş, Kültür Sanatİş ve Yerelİş’in katılmasıyla konfederasyon oluşturuldu. Dışişleri yalanladı Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Levent Bilman ise Dışişleri Bakanlığı’nda emekli büyükelçiler ve mensuplarıyla ‘Gemicik’ satıcıları ve ‘zinaya hapis’ isteyenler... AKP iktidarı, ikinci döneminde kadrolaşma konusunda daha rahat ve pervasız ilerliyor. Hasan Doğan’ın Futbol Federasyonu Başkanlığı’na seçilmesi ve Prof. Dr. İzzet Özgenç’in YÖK Başkanvekilliği’ne atanması dikkat çekici son adımlar. Hasan Doğan’ın öyküsünü tekrar anımsatalım: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Ahmet Burak Erdoğan’ın İngiltere’deki eğitimin masraflarını işadamı Remzi Gür üstlenmişti. Gür, Erdoğan’ın çocuklarına verdiği bursun tutarını “inançları gereği” açıklayamayacağını, ama “muhtaç insanlara” hep yardım ettiğini söyledi. Ahmet Burak Erdoğan’a Allah “Yürü ya kulum” demiş olmalı ki, koskoca armatör oldu. Hasan ve Hüseyin Doğan’dan bir gemi babasının deyişiyle “gemicik” satın aldı. Hasan Doğan’ın ablası, Erdoğan’ın çocuklarının eğitim masraflarını üstlenen işadamı Remzi Gür’ün eşiydi... YÖK Başkanvekilliği’ne atanan Prof. Dr. İzzet Özgenç, Başbakan Erdoğan’ın belediyecilik günlerinden arkadaşı, hukuk danışmanı. Kamuoyu kendisini bir de “zina” tartışmalarından tanıyor. 2004 yılında yeni TCK’nin görüşüldüğü alt komisyonda “danışman” olararak görev yaparken “Bir başkasıyla zina yapan evli kişi, diğer eşin şikâyeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” düzenlemesini içeren önerge vermişti. Gelen sert tepkiler üzerine bu öneriden vazgeçilmişti... BATMAN’DA GERGİNLİK AZERBAYCAN BASINI CHP ilçe kongresi iptal ? GAZİANTEP (Cumhuriyet) CHP’nin Gaziantep, Şehitkamil ilçe kongresi, Yüksek Seçim Kurulu’nun talebiyle Şehitkamil İlçe Seçim Kurulu tarafından iptal edildi. Şehitkamil İlçe Başkanı adayı Ali Şimşek, “CHP’ye kayıtlı olmayan üyelerin delege gösterilerek seçim sonuçlarında hile yapıldığı” iddasıyla 30 Aralık’ta yapılan ilçe kongresinin iptali için başvuruda bulunmuştu. DTP’li milletvekiline polis copu ŞIRNAK/BATMAN (Cumhuriyet) Şırnak’ın Cizre ilçesinde Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirilmesinin yıldönümü dolayısıyla düzenlenen gösteride bir gencin ölümünün ardından gerginlik sürüyor. Batman’da yürümek isteyen bir gruba müdahale eden polis 15 kişiyi gözaltına aldı. Göstericileri sakinleştirmek isteyen DTP Batman Milletvekili Bengi Yıldız ve Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan polis tarafından tartaklandı. Başına darbe alan Kalkan’a “4 gün iş göremez” raporu verildi. Yıldız, “Kafama peş peşe coplar inmeye başladı. Parmağım zedelendi. Polisler hakkında davacıyız” dedi. Cizre’de ise önceki gün bir grup tarafından indirilen Türk bayrağı yerine asıldı. Ayrıca gösterilerin yaşandığı İdil Caddesi’nde polis, mahalleli çocuklara futbol topu dağıttı. ‘PKK Karabağ’a yerleşiyor’ iddiası Dış Haberler Servisi Azerbaycan basını, Kuzey Irak’tan kaçan PKK’li teröristlerin Ermenistan’ın işgali altındaki Yukarı Karabağ’a yerleştirildiğini öne sürdü. Azeri gazeteleri, İsrail gizli servisi MOSSAD’ın da konuyla ilgili bir dosyayı Ankara’dan sonra Azeri yetkililere sunduğunu yazdı. TSK’nin Kuzey Irak’ta yaptığı hava operasyonundan önce buradaki Kürt ailelerin İran üzerinden Azerbaycan’a geldiği yönünde iddialar ortaya atan Azeri gazeteleri, son 2 günde PKK’lilerin Yukarı Karabağ ve Ermenistan’a yerleşmeye başladıklarını bildirdi. Muhalif Müsavat gazetesi, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı’nın terörle mücadele konusundaki müşaviri Frank Urbancik’in Azeri yetkililerle bu konuda görüşmeler yaptığını yazdı. Gazete, Laçin’e 56 teröristin aileleri ile birlikte yerleştiğini öne sürdü. Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan parlamentokulisi@gmail.com CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle