05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 ŞUBAT 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Baykal, türban tartışmaları ve Genelkurmay Başkanı Büyükanıt’ın sözlerini değerlendirdi 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA ‘Tek güvence halktır’ Işıklı, CHP üyeliği için başvurdu ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SBF öğretim üyeliğinden geçen günlerde yaş haddi nedeniyle emekli olan Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, parti üyeliğine kaydolmak için CHP Çankaya İlçe Başkanlığı’na başvurdu. Daha önce de Çankaya ilçesinden CHP üyesi olan Işıklı, 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından YÖK üyeliğine atandığı dönemde parti üyeliğinden istifa etmişti. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’ın türbanla ilgili sözleri anımsatılarak yöneltilen “Bu açıklamayı ‘cumhuriyetin savunma mekanizmaları’ kapsamında mı görüyorsunuz?” sorusuna “Türkiye’nin laik, demokratik bir cumhuriyet olarak ayakta kalmasının güvencesi, hukukun ve milletin iradesinin dışında hiç kimsedir. Hukukun dışında hiçbir kurumdan bekleyişimiz yoktur” yanıtını verdi. Baykal, dün NTV’nin sorularını yanıtladı. Türban önerisiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini kaydeden Baykal, “Biz siyasetçiye uyarımızı yapıyoruz, yargı organına görevini hatırlatıyoruz” dedi. Baykal, değişikliğin referanduma götürülmesi olasılığıyla ilgili soruya “Hukukun özü, temel hak ve On Yıl Önce On Yıl Sonra... Bir okur serzenişte bulundu dün sabah: “Ergenekon’un peşine takılmış gidiyorsunuz. Başrolde Veli Küçük var. Bilinen bir isim.” Ardından ekledi: “Eski Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş tarafından hazırlanan ‘Susurluk Raporu’nda ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım’a ait olduğu belirtilen ‘0 542 214 50 ...’ numaralı cep telefonunun Giresun Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Veli Küçük’ün üzerinden çıktığını biz on yıl önce zaten biliyorduk.” Arşivden 1998 yılındaki haberlere baktım okurun uyarısı üzerine... On yıl geçmişti aradan... Dönemin CHP Sıvas Milletvekili Mahmut Işık, Başbakan Mesut Yılmaz’ın yazılı olarak yanıtlaması için soru önergesi vermiş ve şöyle demişti: “Susurluk Raporu’nda belirtildiği gibi bu cep telefonu size Macaristan’da saldıranlar başta olmak üzere JİTEM Komutanı Nurettin Ata, Sedat Peker, Sami Hoştan, Abdullah Çatlı, öldürülen Ömer Lütfü Topal’a ait kumarhane telefonları, Hadi Özcan ve pek çok telefondan 0 542 214 50 ... numaralı telefon aranmış mıdır?” Dün sabah eski CHP Sıvas Milletvekili Mahmut Işık’la konuştum. Işık, 3 Mart 1998’de verdiği yazılı soru önergesine dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın gazete haberlerinde çıkan “cep telefonu”yla ilgili haberlerin doğru olmadığı yönünde yanıt verdiğini söyledi. Unutkan bir toplumuz!.. ‘Susurluk Raporu’nu, Sıvas katliamını, Gazi olaylarını, ‘Yüksekova Çetesi’ni çoktan unuttuk... ??? “Ergenekon Çetesi” adı verilen olayın üzerine gitmesine gidelim de bazı sorulara yanıt arayalım... Başta Veli Küçük olmak üzere ‘Susurluk Raporu’nda adı geçen Sami Hoştan ve diğerleri neden tutuklandılar? “Halkı Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik ve örgüt kurmak...” Peki, bu arada Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu, Rahip Santoro cinayetleri ve Malatya katliamının üzerindeki sis perdesi kaldırıldı mı? Hayır!.. Malatya katliamı sanıklarından Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım, Hamit Çoker, Cuma Özdemir, Salih Gürler’in üçüncü ağır ceza mahkemesinde ilk yargılamalarında (24 Kasım 2007) ilginç bir durum ortaya çıkmıştı. Neydi bu? Sanıklar ifade vermeye hazır değillerdi... İlk duruşmada sanıkların katliam öncesi 106 ayrı cep telefonu kullandıkları, aralarında özel harekâtçı ve savcıların da bulunduğu yetkililerle ilişki kurduklarını gazete haberlerinden öğreniyordu kamuoyu... Daha sayayım mı ilişkiler zincirinde kimler vardı? Saadet Partisi Kahramanmaraş milletvekili adayı Ömer Polat, İranlı gazeteci Celal Ali Ahmet, bazı jandarma subay ve astsubayları, askerlik dairesinde memur Hacı Durak, bazı polisler, Hizbullah bağlantılı olduğu öne sürülen Adıyamanlı Vural Bülent Aral... Bu saydığım isimler gazete haberlerinde yer aldı... İşin ilginç yanı katliam sanıklarından Cuma Özdemir’in tutuklu bulunduğu Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’ndeki terzihaneye ütülenmek için gönderdiği ceketinden cep telefonu sim kartı çıktı... ??? “Ergenekon Çetesi”nin üzerine giderken Susurluk, Hrant Dink, Necip Hablemitoğlu, Rahip Santoro, Malatya katliamı üzerindeki “sis perdesi”nin neden kaldırılmadığını, son on beş gündür yapılan Hizbullah, El Kaide operasyonlarını unutuyoruz... Malatya katliamı sanıklarından Emre Günaydın’ın hastane odasında çekilen görüntüsü ve ses kayıtlarından 42’si niçin kanıt olarak sayılmadı? Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’na gönderilen giysiler aynı torbaya neden konuldu? Katliama ilişkin en önemli ipuçlarını sağlayacak olan 46 parça giysinin üzerindeki kan lekeleri birbirine karıştığı için kimin kimi bıçakladığı anlaşılamadı... Bir daha sorayım: “Ne diyorsunuz?” ? Türban önerisiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’ne gideceklerini kaydeden Baykal, “Biz siyasetçiye uyarımızı yapıyoruz, yargı organına görevini hatırlatıyoruz” dedi. Türban sorununun çözümünde hukukun dışında hiçbir kurumdan bir bekleyişlerinin olmadığını belirten Baykal, “Kimse gölge etmesin, başka bir şey istemiyoruz. Bu yanlışlıklar, maalesef, herkesin yüksek sorumluluğu altında yaşanan bir süreçle ortaya çıkmıştır’’ dedi. özgürlüklerin ana ilkeleri, laiklik maddesi halkoyuyula, oylamayla, seçim sonuçlarıyla baskı altına alınıyor. Laiklik halkoyuyla kabul edilmedi. Demokratik süreçle kabul edilmedi, doğrudur. Demokrasiyle kabul edilmedi ama demokrasiyle, oylamayla, çoğunlukla kaldırabilirsiniz. Şeriatı halkoylamasına koyarsanız, ona göre hüküm çıkar. Bunu demokrasi diye kabul etmek, demokrasinin ne olduğundan habersiz olmak demektir” karşılığını verdi. Baykal, “Cumhuriyet demokrasiyi doğurdu. Demokrasi cumhuriyeti boğmamalıdır. Demokrasiyle cumhuriyeti boğarsanız, bir süre sonra elinizde demokrasi de kalmaz” uyarısında bulundu. Baykal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt’ın türban konusundaki açıklaması anımsatılarak yöneltilen “Daha önce Yargıtay ve Danıştay’dan gelen açıklamaları ‘cumhuriyetin savunma mekanizmaları’ olarak değerlendirmiştiniz. Bu da aynı kapsamda mı” sorusuna şu karşılığı verdi: “Artık Türkiye yaşadığı deneyin sonucunda görmeye başladı ki, bu konularda halkın kendisinden başka güvence yoktur. Hiçbir kurumun bu konuda yapabileceği hiçbir şey yoktur, bu ortaya çıkmıştır. O nedenle bizim hukukun dışında hiçbir kurumdan bir bekleyişimiz yok. Kimse gölge etmesin, başka bir şey istemiyoruz. Bu yanlışlıklar, maalesef, herkesin yüksek sorumluluğu altında yaşanan bir süreçle ortaya çıkmıştır. Bu geldiğimiz noktaya kolektif sorumluluklarla gelinmiştir. Bundan sonra iş vatandaşın, milletin ve hukukundur. ‘Hukuku yeniden tarif ederiz, hukuku etkisizleş Erdoğan’ın kabul trafiği ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, askeri başdanışmanı Korgeneral Nusret Taşdeler, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri Tahsin Burcuoğlu ve MİT Müsteşarı Emre Taner ile ayrı ayrı görüştü. Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Çankaya Köşkü’nde gerçekleşen dünkü haftalık olağan görüşmeden önce askeri başdanışmanı Korgeneral Taşdeler’i kabul etti. 35 dakika süren görüşmenin ardından Erdoğan, MGK Genel Sekreteri Burcuoğlu, ardından da MİT Müsteşarı Taner’i kabul etti. tiririz. Hukuk, Anayasa Mahkemesi kim oluyor, onların da haddini bildiririz’ demek mümkündür. Bu, tabii, Türkiye’deki gerilimi farklı bir düzeye taşır. Şimdi o çatışmaları yaşıyoruz. Yani meşru, demokratik, anayasal, hukuki zeminde biz çağdaş, laik bir cumhuriyet olma mücadelesini götürme durumundayız. Bu çerçevede millete, milletin sağduyusuna, aklına mantığına güveniyoruz. Kendimize, hukuka, sağduyuya güveniyoruz ve görevimizi de öyle yapıyoruz.’’ Erdoğan’ın “Laikliğin güvencesi benim” sözlerini eleştiren Baykal, “Bu, artık laiklikle ilgili güvence kalmadığının itirafıdır. Laiklik konusunda sicili bozuk bir siyaset adamı olarak onun güvence vermesini bırakınız, en parlak sicili olan kişi bile, ‘güvence benim’ diyorsa, bir sıkıntı vardır” görüşünü dile getirdi. KAVGA SERTLEŞİYOR ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Bahçeli’den TÜSİAD’a ağır eleştiri ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, kendisine tepki gösteren TÜSİAD’a yanıt verdi. Bahçeli, yaptığı yazılı açıklamada, TÜSİAD’ın “başörtüsü sorununun çözümü için başlatılan siyasi süreç hakkındaki değerlendirmelerini içeren dünkü (önceki günkü) açıklamasının ‘kendileri bakımından vicdanlarını temizleme telaşı olarak görülmesi’ gerektiğini’’ ifade etti. TÜSİAD’ın “Türkiye’nin milli çıkarlarını ve milli birliğini ilgilendiren konulardaki duruşunun herkesin malumu olduğu’’ görüşünü dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti: “Aynı kuruluşun AKP’nin son 5.5 yıldır izlediği ve bugün Türkiye’yi bir bataklığa sürükleyen ekonomik politikalarının en hararetli destekçisi olduğu; Türkiye’nin bölünme modelleri ve parçalanma reçetelerinin çağdaşlaşma adına misyonerliğini yaptığı; AB hayal yolculuğunda AKP’ye koltuk değneği olmayı içine sindirebildiği ve 22 Temmuz seçimlerinden önce, şimdi şikâyet ettiği sözde ekonomik ve siyasi istikrarın sürmesi gerekçesiyle AKP’yi desteklediğini açıkça ilan ederek taraf olduğu da bilinen bir gerçektir. Bu gerçekler karşısında, bu kuruluşun ‘Türkiye’nin Atatürk’ün çağdaş medeniyet seviyesine erişme hedefinin gereği olan, Batı normlarını esas alan demokratikleşme sürecinden’ dem vurması, sadece tebessümle karşılanabilecektir.” Türkiye’nin ortak milli ve manevi değerleri etrafında birleşmenin bir vatanseverlik borcu olduğunu belirten Bahçeli, “Bu alandaki sicili bilinenlerin, bu değerlerle ilişkisi sadece cüzdanlarıyla sınırlı olanların milliyetçilikten, demokrasi üslubu ve sicilinden bahsetmeleri sapla samanı karıştırmaktan başka bir anlam ifade etmeyecektir’’ dedi. CHP: Göç araştırılsın ? ANKARA (ANKA) CHP, kırsal alanlardan şehirlere doğru yaşanan iç göç hareketinin nedenleri ve sonuçlarının araştırılması için Meclis araştırması açılmasını istedi. Türkiye’nin iç göçte son 50 yılda ‘rekor kırmış’ bir ülke olduğu belirtilen önergede, buna rağmen bir göç araştırmalar merkezinin bile olmadığı kaydedildi. Önergede, “Göçü durdurmak istiyorsak, şu anda yüzde 30 civarlarında olan tarımdaki nüfusu yüzde 15’e çekmek yerine aksine yüzde 3132’lere yükseltmemiz gerekmektedir” denildi. [email protected] Gül, Katar’a gidecek ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Katar Emiri Şeyh Hamid bin Halife el Tani’nin resmi davetlisi olarak 57 Şubat arasında Katar’a resmi ziyarette bulunacak. Cumhurbaşkanı Gül, 5 Şubat Salı günü Ankara’dan Katar’ın başkenti Doha’ya hareket edecek. Gül ile işadamları ve gazetecilerin yer aldığı heyet de Katar’a gidecek. Cumhurbaşkanı Gül ve beraberindekiler, 7 Şubat Perşembe günü Türkiye’ye dönecek. MHP, iktidar ortağı gibi Türban konusundaki uzlaşmaya kadar birbirlerine sert eleştiriler yönelten iki parti arasından şimdi su sızmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türban uzlaşmasına kadar AKP’ye sert eleştiriler yönelten MHP, bugünlerde iktidarın ortağı gibi hareket ediyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, AKP dışında CHP başta olmak üzere siyasi partiler, TÜSİAD ve sivil toplum örgütlerini eleştiriyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, türban uzlaşmasına kadar birbirlerine sert eleştiriler yöneltmişlerdi. Seçimler öncesinde Erdoğan’ı “inanç hortumcusu” olarak nitelendiren Bahçeli, “Dini hassasiyetleri istismar, milli hassasiyetleri tahrip ederek milli ve manevi bünyemizde ağır hasara neden olan ‘inanç hortumcusu’ Sayın Başbakan ve AKP zihniyeti, 83 yıllık maziye sahip milli, demokratik, laik, hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni anayasal sınırlarını zorlayarak yeniden yorumlama çabası içine girmiştir” demişti. Başbakan Erdoğan da geçmişte MHP’ye sert eleştiriler yöneltmişti. Erdoğan, “Bunlar ırkçı, ayrımcı, kafatasçı, bunlar milliyetçi değil” demişti. hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/ 343 72 69 Prodi’den ‘ölüm ilanına’ teşekkür ? ROMA (AA) İtalya’da Başbakan Romano Prodi’nin, hükümetin güvenoyu alamamasının ardından kendisi hakkında ölüm ilanı ve taziye mesajı yayımlayan karikatüristi telefonla arayarak teşekkür ettiği ortaya çıktı. İtalyan basınındaki haberlere göre, L’Unita gazetesinde çalışan ünlü karikatürist Laura Pellegrini, teşekkür için kendisini arayan kişinin başbakan olduğuna inanamadı. Pellegrini kendisine ayrılan sayfayı, karikatür yerine Prodi hakkındaki ölüm ve taziye mesajlarıyla doldurmuştu. Üniversitelerde yasağı kaldıran anayasa önerisi bugün Anayasa Komisyonu’nda görüşülecek Türban maratonu başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversitelerde türban yasağını kaldıran anayasa değişikliği önerisi, bugün TBMM Anayasa Komisyonu’nda görüşülecek. Önerinin genel kuruldaki görüşmeleri, 69 Şubat günlerinde gerçekleştirilecek. Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kimsenin kendisini Anayasa Mahkemesi’nin yerine koyarak fikir beyan etmemesi gerektiğini söyledi. Önerinin TBMM Genel Kurulu’nda ilk tur görüşmelerinin 6 Şubat Çarşamba, ikinci tur görüşmelerinin de 9 Şubat Cu ? Anayasa Mahkemesi’nin türban yasasını iptal edeceği yönündeki görüşlere tepki gösteren Cemil Çiçek, kimsenin kendini mahkemenin yerine koymaması gerektiğini söyledi. AKP’li Burhan Kuzu da, Orgeneral Büyükanıt’ın sözlerine ilişkin yaptığı “şahsi kanaatidir” yorumunu Genelkurmay Başkanı’nı öven sözlerle düzeltmeye çalıştı. martesi günü gerçekleştirilmesi hedefleniyor. TBMM Genel Kurulu, 8 Şubat Cuma günü de çalışacak. Cemil Çiçek, TBMM’de gazetecilerin anayasa değişikliğine ilişkin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi’nce değişikliğin iptal edilebileceği yönündeki yorumların anımsatılması üzerine Çiçek, “Kimse, kimsenin yetkisine karışmasın.” dedi. Herkesin görev ve sorumluluğunun belli olduğunu, kendilerinin yasama görevini yapacaklarını kaydeden Çiçek, “Onlar yargılama görevini yapacaktır. Onun için şimdiden bir kısım makamların, mercilerin kararlarına kimse ipotek koymasın, herkes hukuka saygılı olsun” diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün, anayasa değişikliğinin halkoylamasına götürülmesi konusunda görüşlerinin sorulması üzerine, temel hak ve özgürlüklerle ilgili konuların halkoylamasına sunulmasının doğru olmadığını söyledi. Büyükanıt’a övgü TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Büyükanıt’ı türbana ilişkin açıkla maları nedeniyle övdü. Kuzu, şunları kaydetti: “Genelkurmay Başkanı, ‘Bizim görüşümüz belli, bu konuya girmek istemiyorum’ diyerek, fevkalade ağırbaşlı, sorumlu devlet adamı görünümü, çizgisi ve o sıfatla konuşmuştur. Dolayısıyla fazla söyleyecek bir şey yok. Sayın Genelkurmay Başkanı, benim eskiden beri, zaman zaman yakından da görüşebildiğim, çok sevdiğim, saygın bir komutandır. Bunu da hiçbir saikle söylemiyorum. Sadece bir açıklama olarak kabul edilebilir.” CUMHURİYET 05 K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle