Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Fethullahçı Sarmal...
Bizim neo-liberallerin sık sık kullandıkları “de-
mokrasi”,“özgürlük”, “insan hakları”, “hoş-
görü” gibi kavramlar neyi amaçlıyor?
Kendilerini “demokrat aydın” olarak tanımlayan
dönek Marksistler, gelir dağılımındaki eşitsizliğe,
sömürüye karşı “sınıfsal siyasi mücadele”yi
niçin hiç gündeme getirmiyorlar?
İki sorunun yanıtı zaten belli.
Sabah akşam CHP’yi eleştiren bu kesimler, sos-
yalist bir oluşumun içinde de yer almıyorlar.
Ne CHP’yi beğeniyorlar, ne DSP, SHP’yi ne de
sosyalist partileri.
Hemen hemen tümü Fethullah Gülen’in “hoş-
görü” kavramına sarılıp ağa, aşiret, şeyh, şıh yö-
netimini demokrasi ve özgürlüklerin simgesi ola-
rak gösteriyor.
Bugün Güneydoğu’da yaşanan olay bu!
Bir yandan alt ve üst kimlik tartışması, öte yan-
dan “onurlu Kürtler-onursuz Kürtler” kavramı
sözde demokrasi-özgürlük simgesi olarak elden
ele dolaşıyor; DTP ve AKP arasındaki çekişme teh-
likeli bir yörüngeye giriyor.
Eylemin öncülüğünü ROJ TV ve Fethullahçıla-
rın Samanyolu TV - Zaman gazetesi yapıyor.
Emperyalizme karşı dik duruşu olanlar, Atatürk
posterlerini, ay yıldızlı bayrağımızı evlerinin pen-
cerelerine ve balkonlarına asan bireyler korku tü-
nelinden geçiyor, kiminle konuşsam şöyle diyor:
“Bu Ergenekon savcıları bizi de içeriye alır
mı?”
Türkiye “Fethullahçı gladyo”nun yarattığı
“korku tüneli”nden geçiyor...
Fethullahçıların 90’lı yıllardaki adamı olan Tun-
cay Güney’i Irak’ın kuzeyindeki Erbil ve Süley-
maniye’de iki okulu açmakla görevlendiren Fet-
hullah Gülen değil miydi?
Yazılarımı ve kitaplarımı okuyanlar bilir... Tun-
cay Güney, 1994 yılında Erbil ve Süleymaniye’de
iki okul açmıştı. Görev Fethullah Gülen tarafından
verilmiş, Feza Eğitim Kurumları şirketi iki oku-
lu açmıştı.
Peki, iki okulun araç ve gereçleri nasıl ulaştırıl-
mıştı Erbil ve Süleymaniye’ye?
Kızılay ve Kızıl Haç’ın kamyonlarıyla!
O yıllar olayı şöyle anlatmıştım:
“Erbil ve Süleymaniye’de açılan iki okulda yak-
laşık 22 öğretmen ABD pasaportu taşıyordu.
Araç ve gereçleri taşıyan kamyonlara gelince. Kı-
zılay’ın kamyonları MİT’in, Kızıl Haç’ınkiler ise
CIA’nındı.”
Benim sık sık değindiğim bu olayı Fethullahçı-
lar ne tekzip etti ne de yargıya taşıdı... MİT ya-
lanlama göndermedi.
Tuncay Güney’in Fethullahçılarla ilişkisini her-
kes bilir...
2001 yılında dolandırıcılık suçundan gözaltına
alınan Tuncay Güney’in polis sorgusunda Fet-
hullah Gülen’le olan ilişkileri yok mu?
Var!
Haydi Zaman gazetesi ve Samanyolu o ifade-
leri yayımlasın!
İki de bir Cumhuriyet gazetesine saldıran, İlhan
Selçuk ve Mustafa Balbay’ı diline dolayan Fet-
hullahçı Zaman ve Samanyolu TV, Tuncay Gü-
ney’in tarikata yönelik açıklamalarına bir baksın!
Tuncay Güney sorgulanmadan “Ergenekon”
açığa çıkmaz...
Şimdilerde Güneydoğu’yu kuşatan Fethullah-
çılar ilginç bir yayın politikası izliyor, “hoşgörü”
ve “dinler arası diyalog” adı altında, emperya-
lizmin ağa babası ABD’nin Büyük Ortadoğu Pro-
jesi’nin bir ayağını yaşama geçirmek için canla
başla çalışıyor.
Alevi yurttaşlarımızın Ankara’da düzenledikle-
ri mitingi kışkırtmak isteyen Fethullahçılara dikkat
edilmesi gerekir!
Bizim “demokrat aydın” kimliğiyle dolaşan dö-
nekler de onları alkışlıyor.
Neo-liberalizmin sömürü çarkı, gelir dağılı-
mındaki eşitsizlik, Türk ve Kürt emekçilerinin sı-
nıfsal siyasi mücadelesi “hoşgörü” örtüsü altın-
da işliyor!
Bugünlerde CHP Genel Başkanı Deniz Bey’e
yanaşmak için ilginç bir yöntem izleyip manşet atı-
yorlar:
“Baykal’dan zihniyet devrimi!”
Türkiye küresel ekonomik bunalımın kıskacına
çoktan girdi...
Fabrikalar kapanıyor, işçi çıkarmalar sürüyor...
Küreselleşen dünyada ekonomik sömürü emek-
çilerin kanını emiyor vampir gibi.
Türkiye gibi yoksul ülkelerin bireyleri “sömürü
çarkı”nın içinde ufalanırken ağızlarına emzik ve-
riliyor:
“Çok kültürlülük, altüst kimlik demokrasinin ve
özgürlüklerin vazgeçilmezidir.”
Kimilerine bu emzik tatlı geliyor ve düşleriy-
le yaşamaya başlıyor...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Bakan Şahin’e
301 sorusu
ANKARA (AA) -
DTP Diyarbakõr
Milletvekili Selahattin
Demirtaş, Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin’in
yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na
sunduğu soru
önergesinde, miting veya
yürüyüşe katõlan ve örgüt
aleyhinde slogan atan
çocuklarõn, TCY’nin 220
ve 314. maddeleri
kapsamõna alõnarak örgüt
üyelerinden daha fazla
cezalandõrõldõğõnõ
savundu. TCY’nin 301 ve
220 ile Terörle Mücadele
Kanununun 7.
maddelerinin
uygulamasõyla kaç kişi
hakkõnda dava açõldõğõnõ
soran Demirtaş, bu
kişilerden kaçõ hakkõnda
mahkûmiyet kararõ
verildiğinin açõklanmasõnõ
istedi.
Dini Ankara’ya
geliyor
ROMA (AA) - İtalyan
Senatosu Dõşişleri
Komisyonu Başkanõ
Lamberto Dini’nin,
TBMM Dõşişleri
Komisyonu Başkanõ
Murat Mercan’õn davetlisi
olarak bugün Ankara’ya
geleceği açõklandõ.
Dini’nin iki gün sürecek
Ankara ziyareti sõrasõnda
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan
tarafõndan da kabul
edileceği belirtildi.
‘Şüphe varsa
itiraz edimeli’
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim Kurulu
(YSK) Başkanõ
Muammer Aydõn, dün
katõldõğõ bir televizyon
programõnda martta
yapõlacak yerel seçimlere
ilişkin askõya çõkarõlan
seçmen kütükleriyle ilgili
yaptõğõ açõklamada,
“Seçmen kaydõrõldõğõ,
hileli nakiller olduğu
şüphesi varsa itiraz
mekanizmasõ
kullanõlabilir” dedi.
Aydõn, seçim takviminin
1 Ocak 2009 tarihinde
başlayacağõnõ kayderek,
yurttaşlarõn ve siyasi
partilerin kütüklerde
yanlõşlõk tespit etmesi
halinde bir an önce
itirazlarda bulunmasõ
gerektiğini belirtti.
Emekliler, AKP’yi
protesto etti
ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yoksulluk
sõnõrõnõn altõnda
yaşadõklarõnõ belirten
DİSK’e bağlõ Tüm
Emekliler Sendikasõ
(Emekli-Sen) üyesi
emekliler, AKP Adana İl
Örgütü önünde yaptõklarõ
basõn açõklamasõyla
AKP’yi protesto etti.
Emekli-Sen Adana Şube
Başkanõ Veli Yeşilbağ,
“Krizin faturasõnõ bizlere
ödetecekler. Bunu kabul
etmiyor ve AKP’yi
protesto ediyoruz” dedi.
2 milyon YTL’lik
operasyon
ANTALYA (AA) -
Antalya, İstanbul ve
İzmir’de düzenlenen
eşzamanlõ operasyonda,
interaktif banka hesap
şifrelerini elde ederek
Türkiye genelinde
yaklaşõk 2 milyon
YTL’lik dolandõrõcõlõk
yaptõğõ öne sürülen suç
örgütü ortaya çõkarõldõ.
Operasyonda biri kadõn
11 kişi, Antalya ve bazõ
ilçelerinde yakalandõ.
İstanbul ve İzmir’de de
çok sayõda suç örgütü
üyesinin gözaltõna alõndõ.
Çarşaflõ üyeleri savunurken yaptõğõ tek parti dönemi eleştirisi yeni bir kriz yarattõ
TÜREY KÖSE
ANKARA - CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal’õn
“Cumhuriyet döneminde
Atatürk Bulvarı’ndan kılığı
kıyafeti müsait olmayan in-
sanları geçirmiyorlardı; po-
turlu, şalvarlı birtakım in-
sanlar böyle Ankara’ya ge-
lip bulvara girmiyordu. Tek
parti zihniyeti o idi” sözle-
riyle çarşaflõ üyeleri savun-
masõ partide tartõşma yarattõ.
Bazõ milletvekilleri, tepkileri-
ni Baykal’a mektup yazarak
dile getirmeye hazõrlanõyor.
‘Reddi miras mı?’
İstanbul Milletvekili Necla
Arat, “tek parti uygulama-
ları” başlõğõ altõnda yapõlan
göndermelerin milletvekillerini
çok rahatsõz ettiğini vurgula-
yarak şunlarõ söyledi: “Hepi-
miz biliyoruz ki karşıdev-
rimci çevreler Cumhuriyet
tarihi boyunca CHP’yi yıp-
ratmak için böyle söylence-
ler üretti. Sayın Genel Baş-
kanımızın siyasi taktik hatası
yaptığını düşünüyorum.
Adeta bu söylencelerin bir
bölümü meşrulaştırıldı. An-
latılanların tarihsel anlamda
herhangi bir kanıtı yok. Bu-
na dayanarak çarşaf ola-
yında bunu gündeme getir-
mek çok doğru olmadı. Bi-
zim şu anda kılık kıyafete
dönük bir karşı çıkışımız
yok, biz düşünce ve eylem-
lerle ilgiliyiz. Derdimiz ör-
tünenlerle değil, örttüren-
lerle. Kadınların insan hak-
larının çiğnendiğini, ihlal
edildiğini ve bunun kutsalla,
gelenekle meşrulaştırılma-
ya çalışıldığını görüyoruz.
Geleneklerin, halkın değer-
lerinin muhafaza edilmesi
öne sürülerek çarşaf günde-
me getirilirse, yarın biri de
çıkar kan davalarını, berdel
olaylarını, töre cinayetlerini
pekâlâ aynı muhafazakâr
kalıp içerisine sokabilir. ‘Tek
parti’ ifadesi CHP için kul-
lanılır. Genel Başkan reddi
miras mı yapıyor diye dert-
lenen arkadaşlar oldu hak-
lı olarak. Tek parti döne-
mini antidemokratik ol-
makla suçluyorsak, 2000’li
yıllara geldiğimizde sosyal
demokrat bir partide yete-
rince demokrasi uygulanıyor
mu bunu sorgulamız gere-
kir. 97 milletvekilinin bu si-
yaset değişikliğinden hiç ha-
beri olmadı.”
‘Aslını inkâr ediyor’
Ankara Milletvekili Eşref
Erdem, “Bu sözlerin genel
başkanın ağzından yanlış-
lıkla çıkmış olmasını te-
menni ederim” sözleriyle ra-
hatsõzlõğõn dile getirirken; Ay-
dõn Milletvekili Fatih Atay
“Kendi şahsi görüşüdür,
CHP’nin görüşü olamaz
bunlar. Aslını inkâr ediyor.
CHP’ye oy vermiş insanlar
genel başkan gibi düşün-
müyor. Genel başkan yol
ayrımındaysa kendisiyle il-
gili karar versin” dedi.
‘Vatandaşın gündemi
yoksulluk ve açlık’
Gaziantep Milletvekili Ya-
şar Ağyüz, “Vatandaşın gün-
deminde çarşaf ve giyim ku-
şamdan ziyade yoksulluk ve
açlık var. Onlara güven ve-
recek tek parti olan
CHP’nin o sorunlara çözüm
önerileriyle gündeme gel-
mesinden yanayım. Ayrıca
çok yanlış anlaşılmalara
meydan verecek tek parti
dönemini tartışmaya açma
özlemi içinde bekleyen si-
yasetçilere de bu olanağı
vermememiz gerektiğine ina-
nıyorum” görüşünü dile ge-
tirdi. İstanbul Milletvekili Nur
Serter ise “Tek parti vurgu-
suna dayalı eleştiride ters
bir nokta görmüyorum. Bel-
li bir dönemin karalanması
şeklinde algılamadım, bu-
gün gelinen süreçte öyle bir
beklentiye sahip çıkmanın
CHP’ye yakışmadığına dö-
nük mesaj olarak algıladım”
diye konuştu.
Eski CHP Genel Başkanõ
Altan Öymen de NTV’nin
sorularõnõ yanõtlarken “Şimdi
Zaman gazetesi veya Yeni
Şafak gazetesi ‘Aferin Bay-
kal’a’ diye söylüyorlar. Ama
yarın diyelim o şalvar konu-
sunda daha yeni açılımlar
yapsa veya din konusunda
başka şeyler de yapsa gene
başka şeyler istenecek. Bu
noktada tarihi süreç de göz
önünde tutulursa ben şu so-
nuca varıyorum; CHP oldu-
ğu gibi olmalıdır” dedi.
Baykal’õn türban ve çarşaf açõlõmõnõ savunurken verdiği örnekler
milletvekillerinin tepkisini çekti. Neclat Arat, “Derdimiz örtünenlerle değil,
örttürenlerle” derken tek parti dönemini eleştiren Baykal’a ‘‘Tek parti dönemini
antidemokratik olmakla suçluyorsak, 2000’li yõllara geldiğimizde sosyal demokrat
bir partide yeterince demokrasi uygulanõyor mu, bunu sorgulamamõz gerekir’’
yanõtõnõ verdi. Baykal’a en sert tepki ise Aydõn Milletvekili Fatih Atay’dan geldi:
“Genel Başkan yol ayrõmõndaysa kendisiyle ilgili karar versin.”
CHP GİRİŞİMDE BULUNUYOR
6milyonluk
seçmenartışıiçin
araştırmaistenecek
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkanõ Deniz
Baykal, adrese dayalõ
sistemle seçmen kü-
tükleri güncellenirken
seçmen sayõsõnõn 6 mil-
yon artmasõyla ilgili
kuşkulara dikkat çeke-
rek, CHP’nin konunun
araştõrõlmasõ için giri-
şimde bulunacağõnõ
söyledi.
Kurultay hazõrlõklarõ
ile ilgili olarak il tem-
silcilerinden oluşturu-
lan komisyonlar dün
CHP genel merkezinde
toplandõ. Tüzük ve
program komisyonu
toplantõlarõnda, prog-
ram ve tüzük taslakla-
rõna son biçimi verile-
cek. Baykal, toplantõ
öncesinde gazetecilerle
sohbet ederken, “tek
parti” dönemini eleş-
tirdiği sözlerine yönel-
tilen eleştiriler anõmsa-
tõldõğõnda “söylediği-
nin çok açık olduğu-
nu” belirtti. Baykal,
eleştirileri nasõl değer-
lendirdiği sorusu üzeri-
ne de, “Bunu söyleyen
o çevrelere sorun. Bi-
zim söylediğimiz çok
açık, herkes kendine
göre yorumluyor” de-
mekle yetindi.
Adrese dayalõ sis-
temle seçmen kütükle-
ri güncellenirken seç-
men sayõsõnõn 6 milyon
artmasõyla ilgili kuşku-
lara dikkat çeken Bay-
kal, CHP’nin konunun
araştõrõlmasõ için giri-
şimde bulunacağõnõ söy-
ledi. Baykal, listelere
itiraz süresinin yetersiz
olduğunu bildirdi. Bay-
kal, gazetecilere de “Siz
seçmen listenizi kont-
rol ettiniz mi, çok
önemli! Yapın bunu.
Ben de kontrol ettim”
dedi. Baykal, “Parma-
ğa boya da sürülme-
yecek artık, çift yazı-
lımlar nasıl kontrol
edilecek? Yazlığından,
köyünden ötürü in-
sanlar iki yere de ka-
yıt yaptırmış olabilir.
Ne olacak bunlar?
Şimdi geçen seçimin
başarısı ne olacak?
‘Ben 5. sõradaydõm, ilk
4 kişi seçimde, yeni
seçmenler varmõş ben
milletvekili seçileme-
dim mağdur oldum’ di-
ye birileri dava açarsa
ne olacak” açõklama-
sõnõ yaptõ.
MYK’de
yeni yapılanma
CHP’nin 21 Aralõk’ta
toplanacak tüzük ve
program kurultayõna su-
nulacak taslaklar üze-
rinde çalõşmalar sürdü-
rülüyor. Yeni tüzük tas-
lağõna göre, MYK ye-
niden yapõlandõrõlacak.
MYK üyesi sayõsõ
21’den 15’e düşecek.
Genel Başkan yardõm-
cõlarõnõn sayõsõ arttõrõ-
lacak. Tüzüğün 8 mad-
desinde yapõlmasõ ön-
görülen değişiklikler
sonrasõnda “güçlü ge-
nel sekreterlik” döne-
mi sona ermiş olacak.
14. olağanüstü kurul-
tayda tüzük taslağõnõn
kabul edilmesi duru-
munda Baykal, PM içe-
risinden yeni MYK
üyelerinin seçilmesini
isteyebilecek. Yeni ya-
põlanmada genel sekre-
ter yardõmcõlõklarõ ve
genel saymanlõk kaldõ-
rõlarak, bu görevler ge-
nel başkan yardõmcõla-
rõna verilecek. Bu ara-
da Murat Karayal-
çın’õn CHP Ankara il
başkanlõğõna başvura-
rak CHP üyesi olduğu
öğrenildi.
Belediyeye ait Anfa şirketine 2004 yõlõnda verilen güvenlik ihalesinde
de usulsüzlük iddialarõ gündeme gelmiş ancak soruşturma engellenmişti
Gökçek’in sonucu belli ihaleleri
MURAT KIŞLALI
ANKARA - Ankara Ana-
kent Belediye Başkanõ Melih
Gökçek’in, 2008’de Kamu İha-
le Kurulu’nun iptal kararõna
karşõn belediye şirketi Anfa’ya
verdiği Ankara park, bahçe ve
mezarlõklarõ güvenliği ihalesinin
2004 ayağõnda da Kamu İhale
Kurumu tarafõndan İçişleri Ba-
kanlõğõ soruşturmasõ istendiği
ortaya çõktõ.
Kamu İhale Kurulu’nun 25426
sayõ ve 7 Nisan 2004 tarihli Res-
mi Gazete’de yayõmlanan kara-
rõna göre Kamu İhale Kurumu, 6
Ocak 2004’te yapõlacak “An-
kara parkları, yeşil alanları,
piknik alanları ve mezarlıkla-
rı koruma ve güvenlik işi iha-
lesi” ile ilgili 29 Aralõk 2003’te
isimsiz bir ihbar mektubu aldõ.
Mektupta “İhalenin şartname-
sinin belediye çalışanları ile
Anfa şirketi elemanları tara-
fından hazırlandığı, yasaya gö-
re gizli olması gereken yakla-
şık maliyetin herkes tarafından
bilindiği, büyükşehir beledi-
yesine ait Anfa Limited Şirke-
ti’ne verileceği” belirtildi. “İd-
diaların somut ve ciddi nitelikte
olduğu anlaşıldığından, iddia-
ların incelenmesine geçilme-
sine karar veren” kurum, 28
Ocak 2004 tarihinde düzenledi-
ği Esas İnceleme Raporu’nda
“incelenen ihale işlemleri ile il-
gili olarak iptal kararı veril-
mesi veya düzeltici işlem tesi-
si mümkün bulunmadığından,
kanuna ve ilgili mevzuata ay-
kırılığı tespit edilen ihale iş-
lemleriyle ilgili olarak gereki-
yorsa inceleme ve/veya soruş-
turma yapılmak üzere konu-
nun idarenin bağlı olduğu İç-
işleri Bakanlığı’na bildirilme-
sine karar verilmesinin uygun
olacağına” karar verdi.
Kurumun 28 Ocak 2004 tarihli
Esas İnceleme Raporu’ndaki bu
ifadelere karşõn, kurumun karar
organõ kurul, 9 Nisan 2004 tarihli
kararõnda, 13 Şubat 2004 tarih-
li yeni bir Esas İnceleme Rapo-
ru’nu dikkate alarak “İhbar
mektubunda ilan edilen ihale-
nin belli bir firmaya verilece-
ği soyut bir şekilde iddia edil-
miş ve yürürlükteki mevzuata
göre nasıl ve ne şekilde bir
aykırılığın olduğu somut ola-
rak bilgi ve belgelere dayan-
dırılmamıştır. Açıklanan ne-
denlerle iddiaların yerinde ol-
madığına” kararõ verdi.
Kurulun, gelen ihbar mektubu
ve buna ilişkin hazõrlanan kurum
raporundaki “2004 güvenlik
ihalesinin Anfa’ya verileceğinin
önceden belli olduğu” yönün-
deki iddialarõ dikkate almamasõna
karşõn, Anfa, belediyenin 2004
yõlõndaki işlerini aldõ.
İTÜ’de faşist saldırıya tepki
ANKARA-İSTANUL (Cumhuriyet) - İstanbul
Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) önceki gün sol görüşlü
öğrencilere yönelik gerçekleştirilen faşist saldõrõ, dün
üniversitenin Maçka ve Maslak’taki yerleşkelerinde
kitlesel gösteri ile protesto edildi. Polisin ve üniver-
site yönetiminin saldõrganlarõ bir an önce belirleye-
rek yargõ önüne çõkarõltõlmasõnõ isteyen öğrenciler, sal-
dõrõda yaralanan öğrencilerden Çağdaş Ali De-
de’nin durumunun ciddiyetini koruduğunu, Ali As-
ker Tatar, Ali Duman ve Can Özbaran’õn tabur-
cu edildiğini belirttiler.
İTÜ Maçka yerleşkesi önünde dün sabah saatlerinde
bir araya gelen 300’e yakõn öğrenci “Tayyip faşist-
lerini alda git” “İTÜ’de katil var” “Katil AKP, te-
tikçi MHP” pankart ve dövizleri ta-
şõdõlar. Öğrenciler sõk sõk “İTÜ
kapısı, faşizme kapalı”, “Faşizme
karşı omuz omuza”, “Sancak
dergisi kapatılsın”, “İTÜ’de fa-
şist istemiyoruz” sloganlarõ attõlar.
Burada öğrenciler adõna açõklamayõ
okuyan Burcu Yanar, üniversitede
15 kişilik ülkücü faşist bir grubun
kampus içerisinde herkesin gözü önünde sa-
tõr ve bõçaklarla arkadaşlarõna saldõrdõğõnõ be-
lirterek, “Saldırganların görüntüleri hem basında,
hem de İTÜ yönetiminin elinde mevcut. Saldır-
ganların bir kısmının üniversitemizde olmadığı tes-
pit edildi. Yaşanan bu olayın rastlantı olmadığı,
son dönemde üniversitesine sahip çıkan, ülkesin-
de yaşananlara ses çıkaran ve kitlesel bir şekilde
ilerici aydın tepkiler veren Maçka Kampusu’nda
meydana gelmesi düşündürücü. Bizler ilerici,
yurtsever gençler olarak, üniversitemizde bu in-
sanların barındırılmasını istemiyoruz” dedi. Açõk-
lamanõn ardõndan bir süre slogan atan öğrenciler ya-
rõm saatlik oturma eyleminin ardõndan dağõldõlar. İTÜ
Maslak yerleşkesi yemekhane önünde toplanan bir
grup öğrenci de rektörlük binasõ önüne
dek yürüdükten sonra şikâyet dilekçele-
rini rektörlüğe ilettiler.
Öte yandan dün Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde de
karşõt görüşlü öğrenciler arasõnda kav-
ga çõktõ. Öğleden sonra “Orta Avlu” ola-
rak tabir edilen bahçede, öğrenci gruplarõ
arasõnda bilinmeyen bir nedenle tartõşma
çõktõ. Tartõşmanõn büyümesi üzerine her
iki öğrenci grubu da birbirlerine taş ve so-
palarla saldõrdõ. Olaylarda 2 kişi yaralandõ.
Baykal kõzdõrdõ
İTÜ öğrencileri, 4 arkadaşlarını yaralayan saldırganların adalete hesap vermesini istedi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)