05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 ARALIK 2008 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Fethullahçı Sarmal... Bizim neo-liberallerin sık sık kullandıkları “de- mokrasi”,“özgürlük”, “insan hakları”, “hoş- görü” gibi kavramlar neyi amaçlıyor? Kendilerini “demokrat aydın” olarak tanımlayan dönek Marksistler, gelir dağılımındaki eşitsizliğe, sömürüye karşı “sınıfsal siyasi mücadele”yi niçin hiç gündeme getirmiyorlar? İki sorunun yanıtı zaten belli. Sabah akşam CHP’yi eleştiren bu kesimler, sos- yalist bir oluşumun içinde de yer almıyorlar. Ne CHP’yi beğeniyorlar, ne DSP, SHP’yi ne de sosyalist partileri. Hemen hemen tümü Fethullah Gülen’in “hoş- görü” kavramına sarılıp ağa, aşiret, şeyh, şıh yö- netimini demokrasi ve özgürlüklerin simgesi ola- rak gösteriyor. Bugün Güneydoğu’da yaşanan olay bu! Bir yandan alt ve üst kimlik tartışması, öte yan- dan “onurlu Kürtler-onursuz Kürtler” kavramı sözde demokrasi-özgürlük simgesi olarak elden ele dolaşıyor; DTP ve AKP arasındaki çekişme teh- likeli bir yörüngeye giriyor. Eylemin öncülüğünü ROJ TV ve Fethullahçıla- rın Samanyolu TV - Zaman gazetesi yapıyor. Emperyalizme karşı dik duruşu olanlar, Atatürk posterlerini, ay yıldızlı bayrağımızı evlerinin pen- cerelerine ve balkonlarına asan bireyler korku tü- nelinden geçiyor, kiminle konuşsam şöyle diyor: “Bu Ergenekon savcıları bizi de içeriye alır mı?” Türkiye “Fethullahçı gladyo”nun yarattığı “korku tüneli”nden geçiyor... Fethullahçıların 90’lı yıllardaki adamı olan Tun- cay Güney’i Irak’ın kuzeyindeki Erbil ve Süley- maniye’de iki okulu açmakla görevlendiren Fet- hullah Gülen değil miydi? Yazılarımı ve kitaplarımı okuyanlar bilir... Tun- cay Güney, 1994 yılında Erbil ve Süleymaniye’de iki okul açmıştı. Görev Fethullah Gülen tarafından verilmiş, Feza Eğitim Kurumları şirketi iki oku- lu açmıştı. Peki, iki okulun araç ve gereçleri nasıl ulaştırıl- mıştı Erbil ve Süleymaniye’ye? Kızılay ve Kızıl Haç’ın kamyonlarıyla! O yıllar olayı şöyle anlatmıştım: “Erbil ve Süleymaniye’de açılan iki okulda yak- laşık 22 öğretmen ABD pasaportu taşıyordu. Araç ve gereçleri taşıyan kamyonlara gelince. Kı- zılay’ın kamyonları MİT’in, Kızıl Haç’ınkiler ise CIA’nındı.” Benim sık sık değindiğim bu olayı Fethullahçı- lar ne tekzip etti ne de yargıya taşıdı... MİT ya- lanlama göndermedi. Tuncay Güney’in Fethullahçılarla ilişkisini her- kes bilir... 2001 yılında dolandırıcılık suçundan gözaltına alınan Tuncay Güney’in polis sorgusunda Fet- hullah Gülen’le olan ilişkileri yok mu? Var! Haydi Zaman gazetesi ve Samanyolu o ifade- leri yayımlasın! İki de bir Cumhuriyet gazetesine saldıran, İlhan Selçuk ve Mustafa Balbay’ı diline dolayan Fet- hullahçı Zaman ve Samanyolu TV, Tuncay Gü- ney’in tarikata yönelik açıklamalarına bir baksın! Tuncay Güney sorgulanmadan “Ergenekon” açığa çıkmaz... Şimdilerde Güneydoğu’yu kuşatan Fethullah- çılar ilginç bir yayın politikası izliyor, “hoşgörü” ve “dinler arası diyalog” adı altında, emperya- lizmin ağa babası ABD’nin Büyük Ortadoğu Pro- jesi’nin bir ayağını yaşama geçirmek için canla başla çalışıyor. Alevi yurttaşlarımızın Ankara’da düzenledikle- ri mitingi kışkırtmak isteyen Fethullahçılara dikkat edilmesi gerekir! Bizim “demokrat aydın” kimliğiyle dolaşan dö- nekler de onları alkışlıyor. Neo-liberalizmin sömürü çarkı, gelir dağılı- mındaki eşitsizlik, Türk ve Kürt emekçilerinin sı- nıfsal siyasi mücadelesi “hoşgörü” örtüsü altın- da işliyor! Bugünlerde CHP Genel Başkanı Deniz Bey’e yanaşmak için ilginç bir yöntem izleyip manşet atı- yorlar: “Baykal’dan zihniyet devrimi!” Türkiye küresel ekonomik bunalımın kıskacına çoktan girdi... Fabrikalar kapanıyor, işçi çıkarmalar sürüyor... Küreselleşen dünyada ekonomik sömürü emek- çilerin kanını emiyor vampir gibi. Türkiye gibi yoksul ülkelerin bireyleri “sömürü çarkı”nın içinde ufalanırken ağızlarına emzik ve- riliyor: “Çok kültürlülük, altüst kimlik demokrasinin ve özgürlüklerin vazgeçilmezidir.” Kimilerine bu emzik tatlı geliyor ve düşleriy- le yaşamaya başlıyor... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Bakan Şahin’e 301 sorusu ANKARA (AA) - DTP Diyarbakõr Milletvekili Selahattin Demirtaş, Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in yanõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde, miting veya yürüyüşe katõlan ve örgüt aleyhinde slogan atan çocuklarõn, TCY’nin 220 ve 314. maddeleri kapsamõna alõnarak örgüt üyelerinden daha fazla cezalandõrõldõğõnõ savundu. TCY’nin 301 ve 220 ile Terörle Mücadele Kanununun 7. maddelerinin uygulamasõyla kaç kişi hakkõnda dava açõldõğõnõ soran Demirtaş, bu kişilerden kaçõ hakkõnda mahkûmiyet kararõ verildiğinin açõklanmasõnõ istedi. Dini Ankara’ya geliyor ROMA (AA) - İtalyan Senatosu Dõşişleri Komisyonu Başkanõ Lamberto Dini’nin, TBMM Dõşişleri Komisyonu Başkanõ Murat Mercan’õn davetlisi olarak bugün Ankara’ya geleceği açõklandõ. Dini’nin iki gün sürecek Ankara ziyareti sõrasõnda Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafõndan da kabul edileceği belirtildi. ‘Şüphe varsa itiraz edimeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Başkanõ Muammer Aydõn, dün katõldõğõ bir televizyon programõnda martta yapõlacak yerel seçimlere ilişkin askõya çõkarõlan seçmen kütükleriyle ilgili yaptõğõ açõklamada, “Seçmen kaydõrõldõğõ, hileli nakiller olduğu şüphesi varsa itiraz mekanizmasõ kullanõlabilir” dedi. Aydõn, seçim takviminin 1 Ocak 2009 tarihinde başlayacağõnõ kayderek, yurttaşlarõn ve siyasi partilerin kütüklerde yanlõşlõk tespit etmesi halinde bir an önce itirazlarda bulunmasõ gerektiğini belirtti. Emekliler, AKP’yi protesto etti ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - Yoksulluk sõnõrõnõn altõnda yaşadõklarõnõ belirten DİSK’e bağlõ Tüm Emekliler Sendikasõ (Emekli-Sen) üyesi emekliler, AKP Adana İl Örgütü önünde yaptõklarõ basõn açõklamasõyla AKP’yi protesto etti. Emekli-Sen Adana Şube Başkanõ Veli Yeşilbağ, “Krizin faturasõnõ bizlere ödetecekler. Bunu kabul etmiyor ve AKP’yi protesto ediyoruz” dedi. 2 milyon YTL’lik operasyon ANTALYA (AA) - Antalya, İstanbul ve İzmir’de düzenlenen eşzamanlõ operasyonda, interaktif banka hesap şifrelerini elde ederek Türkiye genelinde yaklaşõk 2 milyon YTL’lik dolandõrõcõlõk yaptõğõ öne sürülen suç örgütü ortaya çõkarõldõ. Operasyonda biri kadõn 11 kişi, Antalya ve bazõ ilçelerinde yakalandõ. İstanbul ve İzmir’de de çok sayõda suç örgütü üyesinin gözaltõna alõndõ. Çarşaflõ üyeleri savunurken yaptõğõ tek parti dönemi eleştirisi yeni bir kriz yarattõ TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn “Cumhuriyet döneminde Atatürk Bulvarı’ndan kılığı kıyafeti müsait olmayan in- sanları geçirmiyorlardı; po- turlu, şalvarlı birtakım in- sanlar böyle Ankara’ya ge- lip bulvara girmiyordu. Tek parti zihniyeti o idi” sözle- riyle çarşaflõ üyeleri savun- masõ partide tartõşma yarattõ. Bazõ milletvekilleri, tepkileri- ni Baykal’a mektup yazarak dile getirmeye hazõrlanõyor. ‘Reddi miras mı?’ İstanbul Milletvekili Necla Arat, “tek parti uygulama- ları” başlõğõ altõnda yapõlan göndermelerin milletvekillerini çok rahatsõz ettiğini vurgula- yarak şunlarõ söyledi: “Hepi- miz biliyoruz ki karşıdev- rimci çevreler Cumhuriyet tarihi boyunca CHP’yi yıp- ratmak için böyle söylence- ler üretti. Sayın Genel Baş- kanımızın siyasi taktik hatası yaptığını düşünüyorum. Adeta bu söylencelerin bir bölümü meşrulaştırıldı. An- latılanların tarihsel anlamda herhangi bir kanıtı yok. Bu- na dayanarak çarşaf ola- yında bunu gündeme getir- mek çok doğru olmadı. Bi- zim şu anda kılık kıyafete dönük bir karşı çıkışımız yok, biz düşünce ve eylem- lerle ilgiliyiz. Derdimiz ör- tünenlerle değil, örttüren- lerle. Kadınların insan hak- larının çiğnendiğini, ihlal edildiğini ve bunun kutsalla, gelenekle meşrulaştırılma- ya çalışıldığını görüyoruz. Geleneklerin, halkın değer- lerinin muhafaza edilmesi öne sürülerek çarşaf günde- me getirilirse, yarın biri de çıkar kan davalarını, berdel olaylarını, töre cinayetlerini pekâlâ aynı muhafazakâr kalıp içerisine sokabilir. ‘Tek parti’ ifadesi CHP için kul- lanılır. Genel Başkan reddi miras mı yapıyor diye dert- lenen arkadaşlar oldu hak- lı olarak. Tek parti döne- mini antidemokratik ol- makla suçluyorsak, 2000’li yıllara geldiğimizde sosyal demokrat bir partide yete- rince demokrasi uygulanıyor mu bunu sorgulamız gere- kir. 97 milletvekilinin bu si- yaset değişikliğinden hiç ha- beri olmadı.” ‘Aslını inkâr ediyor’ Ankara Milletvekili Eşref Erdem, “Bu sözlerin genel başkanın ağzından yanlış- lıkla çıkmış olmasını te- menni ederim” sözleriyle ra- hatsõzlõğõn dile getirirken; Ay- dõn Milletvekili Fatih Atay “Kendi şahsi görüşüdür, CHP’nin görüşü olamaz bunlar. Aslını inkâr ediyor. CHP’ye oy vermiş insanlar genel başkan gibi düşün- müyor. Genel başkan yol ayrımındaysa kendisiyle il- gili karar versin” dedi. ‘Vatandaşın gündemi yoksulluk ve açlık’ Gaziantep Milletvekili Ya- şar Ağyüz, “Vatandaşın gün- deminde çarşaf ve giyim ku- şamdan ziyade yoksulluk ve açlık var. Onlara güven ve- recek tek parti olan CHP’nin o sorunlara çözüm önerileriyle gündeme gel- mesinden yanayım. Ayrıca çok yanlış anlaşılmalara meydan verecek tek parti dönemini tartışmaya açma özlemi içinde bekleyen si- yasetçilere de bu olanağı vermememiz gerektiğine ina- nıyorum” görüşünü dile ge- tirdi. İstanbul Milletvekili Nur Serter ise “Tek parti vurgu- suna dayalı eleştiride ters bir nokta görmüyorum. Bel- li bir dönemin karalanması şeklinde algılamadım, bu- gün gelinen süreçte öyle bir beklentiye sahip çıkmanın CHP’ye yakışmadığına dö- nük mesaj olarak algıladım” diye konuştu. Eski CHP Genel Başkanõ Altan Öymen de NTV’nin sorularõnõ yanõtlarken “Şimdi Zaman gazetesi veya Yeni Şafak gazetesi ‘Aferin Bay- kal’a’ diye söylüyorlar. Ama yarın diyelim o şalvar konu- sunda daha yeni açılımlar yapsa veya din konusunda başka şeyler de yapsa gene başka şeyler istenecek. Bu noktada tarihi süreç de göz önünde tutulursa ben şu so- nuca varıyorum; CHP oldu- ğu gibi olmalıdır” dedi. Baykal’õn türban ve çarşaf açõlõmõnõ savunurken verdiği örnekler milletvekillerinin tepkisini çekti. Neclat Arat, “Derdimiz örtünenlerle değil, örttürenlerle” derken tek parti dönemini eleştiren Baykal’a ‘‘Tek parti dönemini antidemokratik olmakla suçluyorsak, 2000’li yõllara geldiğimizde sosyal demokrat bir partide yeterince demokrasi uygulanõyor mu, bunu sorgulamamõz gerekir’’ yanõtõnõ verdi. Baykal’a en sert tepki ise Aydõn Milletvekili Fatih Atay’dan geldi: “Genel Başkan yol ayrõmõndaysa kendisiyle ilgili karar versin.” CHP GİRİŞİMDE BULUNUYOR 6milyonluk seçmenartışıiçin araştırmaistenecek ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, adrese dayalõ sistemle seçmen kü- tükleri güncellenirken seçmen sayõsõnõn 6 mil- yon artmasõyla ilgili kuşkulara dikkat çeke- rek, CHP’nin konunun araştõrõlmasõ için giri- şimde bulunacağõnõ söyledi. Kurultay hazõrlõklarõ ile ilgili olarak il tem- silcilerinden oluşturu- lan komisyonlar dün CHP genel merkezinde toplandõ. Tüzük ve program komisyonu toplantõlarõnda, prog- ram ve tüzük taslakla- rõna son biçimi verile- cek. Baykal, toplantõ öncesinde gazetecilerle sohbet ederken, “tek parti” dönemini eleş- tirdiği sözlerine yönel- tilen eleştiriler anõmsa- tõldõğõnda “söylediği- nin çok açık olduğu- nu” belirtti. Baykal, eleştirileri nasõl değer- lendirdiği sorusu üzeri- ne de, “Bunu söyleyen o çevrelere sorun. Bi- zim söylediğimiz çok açık, herkes kendine göre yorumluyor” de- mekle yetindi. Adrese dayalõ sis- temle seçmen kütükle- ri güncellenirken seç- men sayõsõnõn 6 milyon artmasõyla ilgili kuşku- lara dikkat çeken Bay- kal, CHP’nin konunun araştõrõlmasõ için giri- şimde bulunacağõnõ söy- ledi. Baykal, listelere itiraz süresinin yetersiz olduğunu bildirdi. Bay- kal, gazetecilere de “Siz seçmen listenizi kont- rol ettiniz mi, çok önemli! Yapın bunu. Ben de kontrol ettim” dedi. Baykal, “Parma- ğa boya da sürülme- yecek artık, çift yazı- lımlar nasıl kontrol edilecek? Yazlığından, köyünden ötürü in- sanlar iki yere de ka- yıt yaptırmış olabilir. Ne olacak bunlar? Şimdi geçen seçimin başarısı ne olacak? ‘Ben 5. sõradaydõm, ilk 4 kişi seçimde, yeni seçmenler varmõş ben milletvekili seçileme- dim mağdur oldum’ di- ye birileri dava açarsa ne olacak” açõklama- sõnõ yaptõ. MYK’de yeni yapılanma CHP’nin 21 Aralõk’ta toplanacak tüzük ve program kurultayõna su- nulacak taslaklar üze- rinde çalõşmalar sürdü- rülüyor. Yeni tüzük tas- lağõna göre, MYK ye- niden yapõlandõrõlacak. MYK üyesi sayõsõ 21’den 15’e düşecek. Genel Başkan yardõm- cõlarõnõn sayõsõ arttõrõ- lacak. Tüzüğün 8 mad- desinde yapõlmasõ ön- görülen değişiklikler sonrasõnda “güçlü ge- nel sekreterlik” döne- mi sona ermiş olacak. 14. olağanüstü kurul- tayda tüzük taslağõnõn kabul edilmesi duru- munda Baykal, PM içe- risinden yeni MYK üyelerinin seçilmesini isteyebilecek. Yeni ya- põlanmada genel sekre- ter yardõmcõlõklarõ ve genel saymanlõk kaldõ- rõlarak, bu görevler ge- nel başkan yardõmcõla- rõna verilecek. Bu ara- da Murat Karayal- çın’õn CHP Ankara il başkanlõğõna başvura- rak CHP üyesi olduğu öğrenildi. Belediyeye ait Anfa şirketine 2004 yõlõnda verilen güvenlik ihalesinde de usulsüzlük iddialarõ gündeme gelmiş ancak soruşturma engellenmişti Gökçek’in sonucu belli ihaleleri MURAT KIŞLALI ANKARA - Ankara Ana- kent Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in, 2008’de Kamu İha- le Kurulu’nun iptal kararõna karşõn belediye şirketi Anfa’ya verdiği Ankara park, bahçe ve mezarlõklarõ güvenliği ihalesinin 2004 ayağõnda da Kamu İhale Kurumu tarafõndan İçişleri Ba- kanlõğõ soruşturmasõ istendiği ortaya çõktõ. Kamu İhale Kurulu’nun 25426 sayõ ve 7 Nisan 2004 tarihli Res- mi Gazete’de yayõmlanan kara- rõna göre Kamu İhale Kurumu, 6 Ocak 2004’te yapõlacak “An- kara parkları, yeşil alanları, piknik alanları ve mezarlıkla- rı koruma ve güvenlik işi iha- lesi” ile ilgili 29 Aralõk 2003’te isimsiz bir ihbar mektubu aldõ. Mektupta “İhalenin şartname- sinin belediye çalışanları ile Anfa şirketi elemanları tara- fından hazırlandığı, yasaya gö- re gizli olması gereken yakla- şık maliyetin herkes tarafından bilindiği, büyükşehir beledi- yesine ait Anfa Limited Şirke- ti’ne verileceği” belirtildi. “İd- diaların somut ve ciddi nitelikte olduğu anlaşıldığından, iddia- ların incelenmesine geçilme- sine karar veren” kurum, 28 Ocak 2004 tarihinde düzenledi- ği Esas İnceleme Raporu’nda “incelenen ihale işlemleri ile il- gili olarak iptal kararı veril- mesi veya düzeltici işlem tesi- si mümkün bulunmadığından, kanuna ve ilgili mevzuata ay- kırılığı tespit edilen ihale iş- lemleriyle ilgili olarak gereki- yorsa inceleme ve/veya soruş- turma yapılmak üzere konu- nun idarenin bağlı olduğu İç- işleri Bakanlığı’na bildirilme- sine karar verilmesinin uygun olacağına” karar verdi. Kurumun 28 Ocak 2004 tarihli Esas İnceleme Raporu’ndaki bu ifadelere karşõn, kurumun karar organõ kurul, 9 Nisan 2004 tarihli kararõnda, 13 Şubat 2004 tarih- li yeni bir Esas İnceleme Rapo- ru’nu dikkate alarak “İhbar mektubunda ilan edilen ihale- nin belli bir firmaya verilece- ği soyut bir şekilde iddia edil- miş ve yürürlükteki mevzuata göre nasıl ve ne şekilde bir aykırılığın olduğu somut ola- rak bilgi ve belgelere dayan- dırılmamıştır. Açıklanan ne- denlerle iddiaların yerinde ol- madığına” kararõ verdi. Kurulun, gelen ihbar mektubu ve buna ilişkin hazõrlanan kurum raporundaki “2004 güvenlik ihalesinin Anfa’ya verileceğinin önceden belli olduğu” yönün- deki iddialarõ dikkate almamasõna karşõn, Anfa, belediyenin 2004 yõlõndaki işlerini aldõ. İTÜ’de faşist saldırıya tepki ANKARA-İSTANUL (Cumhuriyet) - İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) önceki gün sol görüşlü öğrencilere yönelik gerçekleştirilen faşist saldõrõ, dün üniversitenin Maçka ve Maslak’taki yerleşkelerinde kitlesel gösteri ile protesto edildi. Polisin ve üniver- site yönetiminin saldõrganlarõ bir an önce belirleye- rek yargõ önüne çõkarõltõlmasõnõ isteyen öğrenciler, sal- dõrõda yaralanan öğrencilerden Çağdaş Ali De- de’nin durumunun ciddiyetini koruduğunu, Ali As- ker Tatar, Ali Duman ve Can Özbaran’õn tabur- cu edildiğini belirttiler. İTÜ Maçka yerleşkesi önünde dün sabah saatlerinde bir araya gelen 300’e yakõn öğrenci “Tayyip faşist- lerini alda git” “İTÜ’de katil var” “Katil AKP, te- tikçi MHP” pankart ve dövizleri ta- şõdõlar. Öğrenciler sõk sõk “İTÜ kapısı, faşizme kapalı”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Sancak dergisi kapatılsın”, “İTÜ’de fa- şist istemiyoruz” sloganlarõ attõlar. Burada öğrenciler adõna açõklamayõ okuyan Burcu Yanar, üniversitede 15 kişilik ülkücü faşist bir grubun kampus içerisinde herkesin gözü önünde sa- tõr ve bõçaklarla arkadaşlarõna saldõrdõğõnõ be- lirterek, “Saldırganların görüntüleri hem basında, hem de İTÜ yönetiminin elinde mevcut. Saldır- ganların bir kısmının üniversitemizde olmadığı tes- pit edildi. Yaşanan bu olayın rastlantı olmadığı, son dönemde üniversitesine sahip çıkan, ülkesin- de yaşananlara ses çıkaran ve kitlesel bir şekilde ilerici aydın tepkiler veren Maçka Kampusu’nda meydana gelmesi düşündürücü. Bizler ilerici, yurtsever gençler olarak, üniversitemizde bu in- sanların barındırılmasını istemiyoruz” dedi. Açõk- lamanõn ardõndan bir süre slogan atan öğrenciler ya- rõm saatlik oturma eyleminin ardõndan dağõldõlar. İTÜ Maslak yerleşkesi yemekhane önünde toplanan bir grup öğrenci de rektörlük binasõ önüne dek yürüdükten sonra şikâyet dilekçele- rini rektörlüğe ilettiler. Öte yandan dün Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde de karşõt görüşlü öğrenciler arasõnda kav- ga çõktõ. Öğleden sonra “Orta Avlu” ola- rak tabir edilen bahçede, öğrenci gruplarõ arasõnda bilinmeyen bir nedenle tartõşma çõktõ. Tartõşmanõn büyümesi üzerine her iki öğrenci grubu da birbirlerine taş ve so- palarla saldõrdõ. Olaylarda 2 kişi yaralandõ. Baykal kõzdõrdõ İTÜ öğrencileri, 4 arkadaşlarını yaralayan saldırganların adalete hesap vermesini istedi. (Fotoğraf: ALİ AÇAR)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle