Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
inme gelecek!
Zira Türkiye, krizin ağırlığını hissedip toplu bir ön-
lem alma gereği duymayan tek ülke olarak cesaret-
le yoluna devam ediyor.
Şu gerçeğin altını kalınca çizelim:
Türkiye, birleşik kriz yaşıyor. Özellikle 2006’dan bu
yana, Kemal Derviş’in uygulamaya koyduğu planın
ömrünü doldurmasıyla birlikte iç dengelerin zorlan-
maya başlamasından kaynaklanan bir kriz vardı. Gi-
derek ağırlaşan bu kriz, küresel krizle birleşti, katla-
narak üstümüze geliyor!
AKP ekonomisi için uzun süren yalancı baharın so-
nuna geldiğimizi söyleyebiliriz. Başbakan’ın “İlle de
ambalajlı paket mi lazım?” diyerek örtmeye çalıştığı
gerçek bu. Erdoğan, paket diye elle tutulur bir şey
açıklayamayacağını görünce, çareyi teğet geçen
krizin inişe geçmekte olduğunu söylemekte buldu.
Paket sözcüğü Türk demokrasisinin ve ekonomi-
sinin çok alışık olduğu bir kavramdır. Geçmiş hükü-
metler de sık sık paket açıklarlardı. Özellikle ekono-
miye ilişkin olanlar şu tür başlıklarla duyurulurdu:
Acı paket... Sığ paket... Zam paketi... Yetersiz pa-
ket... IMF paketi... Satış paketi...
Bütün bu tanımlamaların ötesinde AKP yeni bir mo-
del daha geliştirdi:
Dağınık paket...
Belki de arkadaşlar toparlamaya çalışırlarsa daha
da dağıtacaklarını düşünüyorlar. Tek tek, parça par-
ça önlemler açıklamayı yeğliyorlar. Ancak, AKP’nin tüm
tarafları Erdoğan gibi düşünmüyor. Biten yalancı ba-
hara koşut olarak, AKP içi koalisyonun usul usul gev-
şemekte olduğunu görüyoruz. Devlet Bakanı Kürşad
Tüzmen, Başbakan’ın “her şey yoluna giriyor” dedi-
ği gün, ihracatın 2009 yılında yüzde 17 düşeceğini açık-
ladı. Bu rakam, görünen gidişe göre hayli iyimser!
AKP bürokrasisinde de ciddi fay hatları dikkati çe-
kiyor. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz’ın
AKP ile örtüşmeyen çıkışlarına alıştık. Örneğin geçen
hafta hem yurttaşları uyarma gereği duydu borçlan-
mamaları için, hem hükümeti uyarma gereği duydu
gidişi sağlıklı görmesi için.
Yılmaz’a Tasarruf Mevduat ve Sigorta Fonu (TMSF)
Başkanı Ahmet Ertürk de eklenmiş görünüyor. Ertürk,
2001 krizinden çıkış çabalarının bürokratı, CHP mil-
letvekili Faik Öztrak gibi krizin “V” değil, “L” şeklin-
de seyrettiğini söyledi. Yani, krizle gelen ani inişin ön-
lemlerle yükselişe geçip “V” yapacağı bir yapı yok, kriz-
le dibe vuruş aynı çizgide devam etme eğiliminde...
Krizin artık bir “inme” şeklinde geldiğini en iyi ifa-
de eden AKP’li Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin ol-
du. Şahin dün şöyle buyurdu:
“Hasta olan bir kişiye, sen hastasın denmez. İyisin
denir, iyiye gidiyorsun denir, ilaçları alırsan daha da
iyileşirsin denir. Muhalefetin eleştirilerini anlıyoruz ama,
ekonomiye böyle bakmak, moral vermek lazım...”
Hükümetin krize nasıl baktığını en iyi gösteren de-
meç bu...
Tabii Maliye Bakanı’nı da unutmamak lazım. Ke-
mal Unakıtan’ın saptaması da şöyle:
“Ekonomi o kadar sağlam ki; değil anayasa kitap-
çığı, ansiklopedi atsan bir şey olmaz!”
Çok doğru...
Kafa beton gibi sapasağlam olunca...
Ne atarsan at!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
6 milyon arttığını ilan ettiğinden beri kütüklerin bu ha-
liyle yapılacak bir seçimin şaibeli olacağını söylüyor.
Oysa, kütük sorunu yeni bir sorun değil.
Geçenlerde de öyküsünü yazdık: CHP Genel Baş-
kan Yardımcısı Onur Öymen, 2007 seçimlerinde son
nüfus sayımına göre seçmen sayısının saptanmadı-
ğını ve bu durumun seçim sonuçlarına olağanüstü oran-
da olumsuz etkilediğini örnekler vererek açıklamıştı.
Bir ölçüde MHP Öymen’e arka çıkan davranışlar
gösterdi.
CHP’ye gelince Öymen’in ortaya attığı kütük re-
zaletine sahip çıkmadı, seçimlerin omurgası olan bu
konuyu sorun yapmadı.
Ne yaptı? Örgütüne bir yazı gönderdi. İllerden kü-
tük rezaletini gösteren örnekleri toplayarak genel mer-
keze bildirmelerini istedi.
Ne oldu sonuç? Kütük rezaletiyle ilgili örnekler sap-
tamayı bırakın bir yana, CHP örgütünün yarısı genel
merkezden gelen yazıya yanıt bile vermedi.
Dörtte birinden şöyle böyle yanıtlar geldi.
Daha sonra neler mi oldu? Ört ki ölem! CHP Ge-
nel Merkezi, kütük sorununu rafa kaldırdı.
Altı milyon yeni seçmen açıklanıp, kütük sorunu pat-
layınca; parti genel başkanı son grup toplantısında, on-
ca aydır üzerine gitmediği kütük sorununu neredey-
se ulusal bir sorun olarak ele alan açıklamalar yaptı.
Bir buçuk yıl önce kütük rezaleti üzerine gidilsey-
di, sorunu çözme olanağı yakalanabilirdi.
CHP Genel Başkanı iş işten geçtikten sonra bugün
sorunu çözmek için anayasa değişikliği gerektiğine
varan açıklamalar yapıyor.
Gazetelerde, TV’lerdeki açık oturumlarda yerel
seçimler her açıdan ele alınıp tartışılıyor.
Hangi partinin oyunu yükselteceği, kimin oylarının
düşeceği üzerine varsayımlar yapılıyor.
Tartışmaların odağındaki üç il: İstanbul, Ankara, İz-
mir.
Bu iller üzerine kurulan mantık 2004 yerel seçim-
lerinde partilerin aldıkları oyların günün koşullarında
ne ölçüde değişeceğine dayanıyor.
2004 sonuçlarına göre bu illerde olası sonuçları ma-
saya yatırırsak:
İstanbul: Büyükşehir belediye başkanlığı seçimin-
de AKP yüzde 45.3, CHP 28.9 oy almış, aradaki fark
yüzde 16.4.
İki partinin aldığı oylarsa: AKP, 1.917.577, CHP
1.223.356.
Aradaki fark: 694.227!
CHP, iki parti arasındaki farkın kapanmaz bir fark
olmadığını biliyor ve bu nedenle çarşafa da, türbana
da sarılıyor.
Ankara: AKP yüzde 55.1, CHP 12.8. Aradaki fark:
Yüzde 38.
CHP, içinden bir aday çıkararak bu farkı kapata-
mayacağının bilincinde. SHP Genel Başkanı Murat
Karayalçın’ı aday yapması bu nedenden kaynak-
landığı gibi, asıl neden SHP’nin 2004’te aldığı sonuç;
CHP’ye Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni kazanma
umudunu veriyor.
2004’te Karayalçın’ın partisi SHP’nin aldığı oy
CHP’den daha fazla: Yüzde 20.9.
SHP’nin yüzde 20.9 oyuyla CHP’nin 12.8 oyu top-
lanırsa yüzde 33.7’ye doğru önemli bir sıçrama söz
konusu. CHP, AKP ile arasındaki yüzde 38.3’lük far-
kı böylece aşağıya çekeceğini ve günün koşulları da
bu rakama eklenirse Ankara’yı AKP’nin elinden ala-
bileceğini hesap ediyor.
Melih Gökçek, bu nedenle Karayalçın’ın adaylığı-
na karşı. Bir başka neden, SHP’nin 2004’te aldığı so-
nucun başkentte Kürt oylarına dayandığını öne sü-
rüyor.
Şayet SHP 2004’te aldığı oylar yitmediyse ve iki par-
tinin toplam oylarına yaşam koşullarının getireceği oy-
lar da eklenince CHP’nin başkenti alması elbette söz
konusu olabilir.
İzmir: 2004’te CHP yüzde 47.2, AKP 32.6. Fark: Yüz-
de 14.6.
Bu yüzdelere göre, CHP’nin 2009’da da ipi gö-
ğüsleyeceği söylenebilir amma:
2007 genel seçiminde AKP aradaki farkı önemli
oranda kapattı. CHP’nin yüzde 37.7 oyuna karşılık yüz-
de 31 oy aldı. Aradaki fark, yüzde 6.7’ye inmiş gö-
rünüyor.
RTE de bu son rakamlara güvenerek İzmir’i mut-
laka alacaklarını, almaları gerektiğini söylüyor.
CHP, parti içi kapışmaları bir yana bırakıp birlikte-
lik içinde seçimi kazanma hedefine yönelmezse.. bek-
lemediği bir sürprizle karşılaşabilir.
Global krizin giderek derinleştiği bir döneme giren
ülkede, geçen seçimlere dayanan sonuçlarda daha
ne gibi büyük değişiklikler olacağını bugünden ön-
görmek olanaksız.
Temennimizi yineleyelim: Bu seçim, AKP’nin büyük
ölçüde oy yitirdiğine tanık olmamızı sağlar ve gele-
ceğe dönük hayırlara vesile olur inşallahhh!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 4 ARALIK 2008 PERŞEMBECUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 18
Edirne Y 18
Kocaeli PB 23
Çanakkale Y 19
İzmir PB 22
Manisa PB 20
Aydın PB 22
Denizli PB 20
Zonguldak PB 22
Sinop PB 20
Samsun PB 19
Trabzon PB 19
Giresun PB 18
Ankara S 13
Eskişehir S 7
Konya S 6
Sıvas S 1
Antalya B 22
Adana B 23
Mersin B 23
Diyarbakır B 16
Şanlıurfa A 19
Mardin A 14
Siirt B 11
Hakkâri PB 9
Van PB 10
Kars PB 10
Oslo K - 1
Helsinki Y 5
Stockholm K 2
Londra Y 8
Amsterdam K 4
Brüksel K 3
Paris Y 6
Bonn K 3
Münih B 4
Berlin B 5
Budapeşte Y 10
Madrid Y 8
Viyana Y 4
Belgrad Y 15
Soyfa Y 16
Roma Y 13
Atina Y 21
Zürih Y 7
Moskova Y 6
Aşkabat B 10
Astana B 1
Taşkent B 15
Bakû B 10
Bişkek B 10
Tiflis B 14
Kahire B 27
Şam B 19
Yurdun kuzeybatı ke-
simleri parçalı ve çok
bulutlu, Edirne, Kırklare-
li ve Çanakkale çevrele-
ri sağanak yağışlı, diğer
yerler az bulutlu ve açık
geçecek. Gece ve sabah
saatlerinde iç ve Doğu
Anadolu ile Orta Kara-
deniz’in iç kesimlerinde
sis görülecek. Hava sı-
caklığında önemli bir de-
ğişiklik olmayacak.
Ergenekon tanıkları tartışmalı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yargõtay’õn yönteme uy-
gun dinlenmeyen tanõk beyanla-
rõnõn hükme esas alõnmamasõ yö-
nündeki emsal kararõ ile birlikte
Anayasa Mahkemesi’nin olasõ
iptal kararõ Ergenekon davasõ-
nõn gizli tanõklarõnõn durumunu
zora sokabilecek.
Yargõtay 10. Ceza Dairesi, gör-
üştüğü bir dosyada, gizli tanõkla-
rõn kovuşturma aşamasõnda uygun
biçimde dinlenmediğini gerekçe
göstererek bu tanõklarõn beyanla-
rõnõn hükme esas alõnamayacağõ-
na karar verdi. Dairenin bu kara-
rõ Ergenekon’da yaşanan gizli
tanõk tartõşmalarõ bakõmõndan da
emsal niteliği taşõyor.
Ergenekon soruşturmasõ sõra-
sõnda ifadeleri alõnan ve pek çok
suçlamaya ifadeleri dayanak ya-
põlan gizli tanõklarõn yararlanacağõ
Tanõk Koruma Yasasõ da tartõş-
malarõn odağõnda yer alõyor. Çün-
kü soruşturmayõ yürüten savcõ
Zekeriya Öz, gizli tanõklarõn ifa-
desini Tanõk Koruma Yasasõ’nõn
yürürlüğe girdiği 5 Temmuz 2008
tarihinden önce aldõ. Bu nedenle
gizli tanõklarõn ifadelerinin hukuki
geçerliliği tartõşmalõ hale geldi.
Kimi hukukçular, yasa henüz yü-
rürlüğe girmeden, bu yasa çerçe-
vesinde alõnan gizli tanõk ifade-
lerinin sanõklar aleyhine kullanõ-
lamayacağõnõ, bunun adil yargõ-
lanma ilkesiyle bağdaşmayaca-
ğõna işaret ettiler.
Tanõk Koruma Yasasõ’nda, ta-
nõklarõn mahkeme salonuyla
bağlantõlõ bir başka salonda, ses ve
görüntüleri değiştirilerek dinle-
nebilmesi öngörüldü. Yasaya gö-
re, gerekli görüldüğü hallerde
estetik cerrahiyle fiziki görünüm
ile adli sicil, askerlik, vergi, nü-
fus, eğitim, sosyal güvenlik ve
benzeri bilgi ve kayõtlar değişti-
rilecek, nüfus cüzdanõ, sürücü
belgesi, pasaport gibi resmi bel-
geleri yeniden düzenlenebilecek.
Ancak davada gizli tanõk ile sa-
nõğõn yüz yüze gelmemesinin,
çapraz sorgulama yapõlamamasõ-
nõn adil yargõlamaya engel oldu-
ğu görüşü öne çõktõ.
CHP dava açmıştı
CHP, Tanõk Koruma Yasa-
sõ’nõn temel hak ve özgürlükler-
le ilgili düzenlemelerinin anaya-
saya aykõrõ olduğu iddiasõyla
Anayasa Mahkemesi’ne dava aç-
mõştõ. Başvuruda, yasanõn, ana-
yasadaki yargõlamanõn açõklõğõ
ve uluslararasõ sözleşmelerdeki
eşitlik prensiplerine uygun ol-
madõğõ ve temel hukuk kuralla-
rõyla bağdaşmadõğõ belirtiliyor.
Dava halen Anayasa Mahkeme-
si’nin gündeminde bulunuyor.
Ergenekon davasõnda karar çõk-
madan önce Anayasa Mahkeme-
si’nin iptal istemine ilişkin vere-
ceği karar, davanõn geleceği açõ-
sõndan da önem taşõyor. Olasõ ip-
tal kararõ Ergenekon’un gizli ta-
nõklarõnõn korunmasõnõ ve ifade-
lerini zora sokacak nitelik taşõ-
yabilecek. CHP’nin iptalini iste-
diği düzenlemeler arasõnda, “Ta-
nığın, duruşma salonunda fi-
ziksel görünümünü engelleye-
cek tarzda mahkemece tayin ve
tespit edilecek bir usule göre,
dinlenmesine de karar verile-
bilir” hükmü de yer alõyor.
Ergenekon davasõnda gizli ta-
nõklarõn dinlenip, ifadelerinin
hükme esas alõnmasõ durumunda
temyiz aşamasõnda Yargõtay’õn
nasõl bir tutum alacağõ da merak
konusu oldu. Yargõtay’õn incele-
me sõrasõnda gizli tanõklarõn so-
ruşturma aşamasõnda henüz ya-
sanõn yürürlükte olmamasõ nede-
niyle usule uygun ifadeleri alõn-
madõğõ gerekçesiyle kararõ boza-
bileceği de belirtildi.
İstanbul Haber Servisi - Mardin’de 1995’te
öldürülen Albay Rıdvan Özden’in eşi Tomris
Özden, Ergenekon davasõ ile tekrar gündeme ge-
len eşinin ölümüne ilişkin kafasõndaki sorularõn
yanõtlanmaya başladõğõnõ söyledi. Veli Küçük’ün
içinde olduğu karanlõk işlerin 1992’de duyulma-
ya başladõğõnõ belirten Özden, eşini Mardin’e Kü-
çük’ün gönderdiğini ifade etti.
Gazetemizin sorularõnõ yanõtlayan Tomris Öz-
den, “Amerika’nın kendi yarattığı sorunu çöz-
me sürecini yaşıyoruz. ABD’nin Ortadoğu’da-
ki işi bitti. Şimdi başka bir yere yönelecek,
başka hesapları var. İktidarda CHP de olsa
askeri yönetim de olsa aynı şeyleri yaşıyor
olurduk. Amerika bunu çözmek istedi, çöze-
cektir” değerlendirmesini yaptõ. Özden, Tuncay
Güney ile ilgili bugün ortaya çõkan birçok şeyi
1999’da yayõmlanan “Susturulmuş Çığlıklar”
kitabõnda anlattõğõnõ, ancak kimsenin ilgilenme-
diğini kaydetti. Özden, eşinin ölümü ile ilgili ha-
ber yapmak isteyen Tuncay Güney, Ümit Oğuz-
tan ve Adnan Akfırat’õn elindeki birçok önemli
belgeyi kendisinden aldõğõnõ anlattõ.
“Güney, Küçük’e ‘halledildi o iş’ dedi”
Güney’den Flash TV’de “Umut Otobüsü” ile
ilgili çekim yaptõklarõ sõrada şüphelendiğini dile
getiren Özden, “Kulak misafiri olduğum bir iki
telefon konuşmasında Güney’in, ‘Veli Paşam,
evet yanõmõzda, halledildi o iş’ diye konuştuğu-
nu duydum. Güney, Kuzey Irak’ta muhabir
olarak görev yaptığını, istersem beni de yanın-
da götürebileceğini söyledi. Nasıl deyince ‘Kõ-
lõk değiştirip gideriz’ dedi. Oyuna getirildiğimi
düşündüm. 4-5 gün sonra program yayımlan-
madan Güney ve Oğuztan’ın işten ayrıldığını
öğrendim” diye konuştu. Özden, Küçük ile ilgili
de şu iddialarda bulundu: “Sakarya Alay Ko-
mutanı Haydar Aksu’nun düğünündeydik.
Eşim de Küçük de o dönem albaydı. Veli Pa-
şa’nın kızı geliyor denilince herkes kalktı.
Eşim alaycı şekilde güldü. Eşimle arka arkaya
oturdular. Küçük ‘Ne o Rõdvan memnun mu-
sun?’ dedi. O yolladı eşimi ölüme... Eşim de
‘Sayenizde komutanõm. Memnun değilim ama
bana her yer bir’ dedi. Küçük’ün baldızı iyi ar-
kadaşımdı. Ama o da mustaripti”
‘Küçük’ün karanlõk
işleri 16 yõldõr biliniyor’
Savcıya gözdağı
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yargõçlar ve Savcõlar
Birliği (YARSAV), yurt gene-
linde yasadõşõ dinleme kararlarõ-
na ilişkin Ankara Başsavcõlõ-
ğõ’nca verilen takipsizlik kararõ-
na itiraz etti. YARSAV’dan ya-
põlan açõklamada, yasadõşõ din-
lemeyi soruşturan savcõ Vahdet
Polatkan hakkõnda Adalet Ba-
kanlõğõ’nõn müfettiş görevlen-
dirdiğine dikkat çekildi.
YARSAV’dan yapõlan açõkla-
mada, Telekomünikasyon İletişim
Başkanlõğõ’nca jandarma dõşõnda
MİT ve emniyet tarafõndan ülke
genelinde iletişimin tespiti ve iz-
leme konusunda kararlar alõndõğõ
anõmsatõldõ. Bunun üzerine An-
kara Başsavcõlõğõ’na suç duyuru-
sunda bulunularak, bu tür karar-
larõ talep eden ve uygulayan MİT
ve emniyet görevlileri, TİB gö-
revlileri hakkõnda, ayrõca bu ka-
rarlar nedeniyle tüm verileri sis-
teme açan Türk Telekom ve GSM
sorumlularõ hakkõnda soruştur-
ma yapõlarak dava açõlmasõnõn ta-
lep edildiği kaydedildi. Açõkla-
mada, “Nasıl ki bir tutuklama
kararında isim, suç ve gerek-
çenin yer alması zorunlu ise ve
genel bir tutuklama kararının
infazı olanaklı değilse, suç ön-
cesi izleme kararları yönün-
den de durum aynıdır” denildi.
Açõklamada, bu olayla ilgili
soruşturma sürerken, Adalet Ba-
kanlõğõ tarafõndan yasadõşõ dinle-
meyi soruşturan savcõ Polatkan
hakkõnda müfettiş görevlendiril-
diği, bu yolla yasadõşõ dinlemeye
ilişkin soruşturmanõn etkinliği-
nin zedelendiği kaydedildi. Ada-
let Bakanlõğõ’nõn, jandarmanõn
dinleme kararõ için yasa yararõna
bozma yoluna gitmesine karşõn
MİT ve emniyet için aynõ yola
başvurulmadõğõ anlatõlan açõkla-
mada şöyle denildi: “Adalet Ba-
kanlığı’na başvuru yapılarak,
mutlaka yasa yararına bozma
yoluna başvurulması gerektiği
belirtilmiş, bu başvuruya yanıt
alınamamış, 1 Aralık 2008 gü-
nü randevu istemimiz de sayın
müsteşar tarafından yanıtlan-
mamıştır. Adalet Bakanlığı’nın,
bu konudaki soruşturmayı da
kapsar biçimde soruşturma
savcısı hakkında müfettiş gö-
revlendirmesi, hukuk devleti
ilkeleriyle bağdaşmamaktadır.”
Yargıçları izleme olasılığı
Ülke genelinde verilen izleme
kararlarõ nedeniyle görevde olan
11 bin yargõç ve savcõ ile 15 Ana-
yasa Mahkemesi Üyesi, 250 Yar-
gõtay Üyesi, 90 Danõştay Üyesi,
61 bin avukat için de izlenme ola-
sõlõğõnõn doğduğu belirtildi.
Ülkedeki herkesin terör şüphe-
si altõna sokularak izleme kapsa-
mõna dahil edildiğini kaydeden
YARSAV, “Hiçbir yargıç ve
savcı suç öncesi izleme ve ileti-
şim tespiti kapsamına sokula-
mazken, bu durum yargı ba-
ğımsızlığının varlığı için ge-
rekli iken, böyle bir olasılığın
yaratılması bile son derece va-
himdir. Ergenekon olarak ad-
landırılan davayı yürüten mah-
keme başkanının bu konudaki
sözleri, yargı bağımsızlığı yö-
nünden son derece önemlidir”
değerlendirmesinde bulundu.
Açõklamada, Adalet Bakanlõğõ
Müsteşarõ, ilgili Müsteşar Yar-
dõmcõsõ ve Ceza İşleri Genel Mü-
dürü hakkõnda, Yargõtay Birinci
Başkanlõk Kurulu’na “görevi kö-
tüye kullanmak suçundan işlem
yapılması” için suç duyurusunda
bulunulduğu bildirildi.
İstanbul Haber Servisi - Eski MİT Kontr
Terör Merkezi görevlisi Mehmet Eymür,
“Tuncay Güney, Eymür’ün adamıydı, Erge-
nekon savcısı Zekeriya Öz’ü Eymür yönlen-
diriyor” yönünde haberleri internet sitesinde
yayõmladõğõ açõklama ile yanõtladõ. Eymür, Gü-
ney, Fethullah Gülen, Abdullah Gül ve Tay-
yip Erdoğan’õ tanõmadõğõnõ, hiçbir siyasi par-
tiyle ilişkisinin olmadõğõnõ, Öz’ü ise yakõn tarih-
te, ifade vermek için gittiğinde tanõdõğõnõ belirt-
ti. Eymür, “Ergenekon soruşturması ile ilgim,
verdiğim ifadeler ile sınırlıdır. Doğu Perin-
çek ve grubun haricinde kimse hakkında
menfi bir bilgiye sahip değilim. Onurlu, ba-
ğımsız bir Türkiye’den yanayım, Atatürkçü,
Cumhuriyetçi, milliyetçi ve laikim. Terörün,
uyuşturucunun karşısındayım. Hırsızları,
vurguncuları, yobazları sevmem. İnançlara,
insan haklarına saygılıyım” dedi. Eymür ayrõ-
ca, 1997’de lağvedilen Kontr Terör Merke-
zi’nin, başarõlõ milli faaliyetler yürüttüğünü, teş-
kilatõn (MİT) en riskli operasyonlarõnõ üstlendi-
ğini, bu yolda 4 tane şehit verdiğini savundu.
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõnõ
yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Zekeriya Öz’e gön-
derdiği mektupta tehdit ve hakaret içeren ifadeler bulun-
duğu öne sürülen bir kişi hakkõnda, 4 yõla kadar hapis is-
temiyle iddianame hazõrlandõ. Şüpheli Ercan Tumri’nin
kendi adõnõ ve adresini yazarak Zekeriya Öz’ün görev
yaptõğõ başsavcõlõk adresine iki sayfalõk mektup gönderdi-
ği bilgisine yer verilen iddianamede, mektupta tehdit ve
hakaret içerikli sözlerin kullanõldõğõ anlatõldõ. İddianame-
de, şüphelinin üzerine isnat edilen suçu kabullendiği kay-
dedilerek, Tumri’nin, “Kamu görevlisine görevi nede-
niyle hakaret etmek” ve “tehdit” suçlarõndan 1,5 ile 4
yõl arasõnda hapis cezasõna çarptõrõlmasõ istendi.
Eymür: Tuncay
Güney’i tanõmõyorum
TOMRİS ÖZDEN
Gizli tanõklarõn Tanõk Koruma Yasasõ yürürlüğe girmeden önce alõnan ifadelerinin sanõklar
aleyhine kullanõlmasõnõn adil yargõlanma ilkesiyle bağdaşmayacağõna işaret ediliyor
Adalet Bakanlõğõ, yasadõşõ dinlemeyi soruşturan savcõ Vahdet Polatkan hakkõnda müfettiş
görevlendirdi. YARSAV, yasadõşõ dinleme kararlarõna ilişkin takipsizlik kararõna itiraz etti
TELEKULAK KOMİSYONU
Ankara’nõn
tamamõ dinlenir
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM “Telekulak” araştõrma komisyonu-
na bilgi veren Türkiye Bilgisayar Mühend-
isleri ve Programcõlarõ Derneği Başkanõ Yıl-
maz Sönmez, “herkesi dinlemenin müm-
kün olduğunu, dinlemek istenilen kişiye
telefon hediye ederek ruhu duymadan
dinleme yapılabileceğini” söyledi. Sön-
mez, “Telefonlarınızı özel görüşme yapa-
cağınız odanın dışında bırakın” dedi.
CHP’li Önder Sav’õn dinlendiği savlarõnõ
araştõrmak üzere kurulan komisyona bilgi
veren Sönmez, “Santral bazlı, havadan,
uydudan, lazer ve program yükleme ile
dinleme yapılabilir. Havadan dinleme
yapmaya elverişli antenleri büyükelçilik-
lerde görüyorum. Bir yazılım programıy-
la herkes dinlenir. Yazılım yüklediğiniz
bir telefonu dinlemek istediğiniz kişiye
hediye ederek dinleyebilirsiniz” dedi.
‘Kimse hayrına cep telefonu vermez’
Sönmez, 45 kilometrelik alandaki fre-
kanslarõ 60-70 bin dolarlõk yatõrõmla yaka-
lamanõn mümkün olduğunu söylerken; bazõ
üyeler “Ankara’nın tamamı yani” diyerek
tedirginliklerini ifade etti. Sönmez, frekans
bozucularõn dinlemeyi bir miktar önleyebi-
leceğini, ancak insan sağlõğõ üstünde ciddi
etkileri olduğunu bildirdi. GSM firmalarõ-
nõn dinleme yapõlabilecek yazõlõm yüklü
SMS’lerin önüne geçebileceğini anlatan
Sönmez, “TÜBİTAK dinlemeye karşı
frekansı bozan kripto yüklü yazılım üret-
ti, ancak yasal altyapı olmadığı için ha-
yata geçirilemedi” dedi. MHP’li Hasan
Özdemir’in “Kanadalılar cep telefonu
hediye etti. Bunlar da dinleniyor mu” so-
rusuna Sönmez, “Kimse hayrına cep tele-
fonu vermez” yanõtõnõ verdi.
Savcõ
Öz’e
tehdide
4 yõl hapis
istemi
Karabük Valiliği Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından ihti-
yaç sahibi 2 bin 242 aileye 75 ile 150 YTL arasında tutan miktarda toplam
242 bin YTL yardımda bulundu. Yardım almak için sabahın erken saatlerin-
de toplanan yurttaşlar uzun kuyruklar oluşturdu (üstte). İzmir Büyükşehir
Belediyesi’nin Kurban Bayramı öncesi yaptığı para yardımı ise ihtiyaç sahibi
yurttaşların banka hesabına yatırıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi 42 bin ai-
leye 100’er YTL bayram yardımı yaptı. İzmir’de ihtiyaç sahibi aileler adları-
na açılan hesaba yatırılan yardım paralarını kuyrukta beklemek zorunda
kalmadan çekmeye başladı. Yurttaşlar yardım haberini Büyükşehir Belediye
Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun evlerine gönderdiği bayram kartıyla öğrendi.
Valilik ve Belediye’nin ‘yardõm farkõ’
Fotoğraf: AA