Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 31 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA 10 HABERLER İZMİR ASLİYE 1. TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN Esas No: 2008/836 Davacõsõ Toba Redüktör ve Makine San. İthalat İhracat ve Ticaret AŞ vekili Av.Cumhur Meydan olan iflas erteleme davasõ- nõn mahkememizde yapõlan açõk yargõlamasõnõn verilen tensip kararõ uyarõnca; Davacõ Toba Redüktör ve Makine San. İthalat İhracat ve Ticaret AŞ hakkõnda iflas erteleme kararõ verilmesi talep edilmiş ol- makla buna dair duruşma 02.02.2009 günü 11.20'de yapõlacak olup, iflas ile ilgili itiraz edenlerin yukarõda belirtilen duruşma gün ve saatinde mahkememizde hazõr bulunmalarõ, ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde alacaklõlarõn veya davaya müdahale veya itiraz edenlerin iflasõ gerektirir bir durum bulunmadõğõnõ ileri sürerek, mahkemeden davanõn reddini isteyebilecekleri hususun- da ilan yapõlmasõna karar verilmiştir. İşbu ilan tebliğ makamõna kaim olmak üzere ilan olunur. 25.12.2008 Basõn: 70000 ‘Askeri darbeye karşõyõm’ Doç. Dr. Ümit Sayõn, iddianamede yer alan sözlerini ‘duygusal’, ‘anlõk’ ve ‘mantõksõz’ sözler olarak nitelendirdi BAŞBAKAN ERDOĞAN’A TEPKİ ‘Gazeteciler siyasetçilerin personelideğil’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’õn gazetecilere yö- nelik “haber yapmadan bakana bildirin” önerisi meslek örgütleri tarafõndan eleştirildi. Başbakan Erdoğan geçen pazar günü Altõn- dağ’da partisinin bazõ belediye başkan adaylarõ- nõ açõkladõğõ toplantõda Doğu ve Güneydoğu’da sobasõ yanmayan okul haberlerini anõmsatarak “Eğer o okuldaki müdür, benim kaymakamı- ma, benim valime bunu bildirmiyorsa, bir başbakan olarak ben bunu nereden bileyim? Eğer sen de medya olarak dürüstsen, sami- miysen kalkıp da bunu böyle yapacağınıza il- gili bakanıma bir telefon açamaz mısın? ‘Sa- yõn Bakan böyle böyle. Şurada böyle bir sõkõntõ var, biz sizi haberdar etmek istedik’ de. Eğer o sıkıntı giderilmiyorsa, ondan sonra bunu ha- ber yap” demişti. TGC Başkanõ Orhan Erinç, Erdoğan’õn değerlendirmesinin hem gazetecilik mesleği, hem ifade özgürlüğü, hem de demokra- si konusundaki bilgi eksikliğini yansõttõğõnõ be- lirtti. Erinç, “Bu kez hedefe eğitim muhabirle- ri konulmuş. Partisi içindeki iletişim uzman- larının Sayın Başbakan’a gazetecilerin sayın ilgili bakanlığın müfettişleri değil, kamuoyu- nu bilgilendirmekle yükümlü kişiler olduğu- nu anlatmaları gerekiyor” diye konuştu. ÇGD Genel Başkanõ Ahmet Abakay, Baş- bakan Erdoğan’õn gazetecileri devlet memuru, gazeteleri de Başbakanlõk’a bağlõ birim ve ku- rumlar olarak gördüğünü kaydetti. Abakay, “Başbakan sürekli basına saldırmayı, akıl vermeyi bıraksın, yolsuzluğa, yoksulluğa çareler bulsun” diye konuştu. Siyasetçilerin gazetecileri kendi personeli gibi göremeyecek- lerini belirtenTGS Genel Başkanõ Ercan İpekçi de, gazetecilerin görevlerinin resmi makamlara bilgi vermek değil, kamu haberci- liği adõna elde ettiği bilgileri halka doğrudan ulaştõrmak olduğunu vurguladõ. HATİCE TUNCER / HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnda savun- masõ ve sorgusu alõnan tutuklu sanõk Cerrahpaşa Tõp Fakülte- si Adli Tõp Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Ümit Sayın, te- lefon dinlemelerine dayanarak önyargõlõ sonuç çõkarõmlarla suçlandõğõnõ söyledi. Suçlan- dõğõ ifadelerinde anlõk duygusal tepkiler, hayal ve fanteziler ol- duğunu anlatan Sayõn, “Bizler AKP’nin Türkiye’yi şeriat benzeri antilaik bir sisteme götürmek istediğini düşünü- yoruz. Eğer bu gerçekse as- kerin konuya müdahale et- mesi gerekir” diye konuştu. Darbe heveslisi olmadõğõnõ söy- leyen Sayõn, “Son yaşadıkla- rımdan sonra kesinlikle askeri darbeye karşıyım” dedi. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mah- kemesi tarafõndan Silivri Ce- zaevi Kampusu’ndaki salonda görülen Ergenekon davasõnõn 35. duruşmasõ gerçekleştirildi. Mahkeme Başkanõ Köksal Şen- gün, geçen günlerde kaybetti- ği ablasõnõn eşinin de vefat et- mesi nedeniyle duruşmaya ka- tõlamadõ. Mahkeme heyeti baş- kanlõğõnõ Hasan Hüseyin Öze- se üstlendi. Ümit Sayõn, kaçma ve delilleri yok etme olasõlõğõ ol- madõğõnõn altõnõ çizerek savun- masõna tahliyesini talep ederek başladõ. Sayõn, iddianamede de- rin ilişkiler içinde olduğu iddia edilen kişilerle ya hiç ya da bir- iki kez görüştüğünü ifade etti. Hayal ve fantezi Telefon görüşme kayõtlarõn- dan önyargõlar ile sonuç çõka- rõldõğõna dikkat çeken Sayõn, id- dianamede sõkça geçen Kema- list Türk Birliği’nin (KTB) in- ternet üzerinde bir dağõtõm gru- bu olduğunu söyledi. Yazõş- malardaki KTB’nin masonik tören düzenleyeceğine ilişkin ifadenin “o anlık hayal ve fantezi” olduğunu ifade eden Sayõn, şöyle devam etti: “İd- dianamede bomba yapım planları ile ilgili bilgi ger- çekdışıdır. Bahsedilen atom bombası yapımı için pluton- yum bularak atom bombası yapmak mümkün değildir. Burada yazılanların tümü fantezi ve hayaldir.” İnternet yazõşmalarõndaki “Örgütlü ve fikir üreten giz- li bir gruba ihtiyacımız var” cümlesini “o anki hayal ve fantezi akışına kapılarak” kullandõğõnõ belirten Sayõn, öldürülen Necip Hablemitoğ- lu’na ilişkin sözlerinin de dü- şünülmeden sarf edildiğini vur- guladõ. Eski İstanbul Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu’na telefonda “Hiçbir şey olmuyor hocam, asker satıyor ülkeyi” sözleri- nin duygusal ve anlõk bir de- ğerlendirme olduğunu ifade eden Sayõn. “TSK, ülkeyi kol- lama ve koruma görevini yap- mazsa ülkeye ihanet etmiş olacağı varsayımsal olarak bir gerçektir. Yalnız yorum- larımın tümünde ülkenin du- rumu hakkında o anki duy- gusallığa ait bir abartı mev- cuttur” dedi. “Bizler AKP’nin Türkiye’yi şeriat benzeri an- ti laik bir sisteme götürmek is- tediğini düşünüyoruz” diyen Sayõn, “Eğer bu gerçekse as- kerin konuya müdahale et- mesi gerekir. Çünkü laiklik anayasanın değiştirilemeyen ana ilkelerinden birisidir” di- ye konuştu. Ümit Sayõn, çapraz sorgu sõ- rasõnda, tutuklu sanõk Halil Be- hiç Gürcihan aleyhinde verdi- ği ek ifadeyi değiştirerek, “Gür- cihan için ‘kilit adamdõr’ de- dim. O zaman sanıkları tanı- mıyordum. Şu anda aynı fi- kirde değilim” dedi. Zihin kontrolü projesi MSN’de plutonyum ve atom bombalarõndan söz ettiği ko- nuşmalarõnõn gevezelik oldu- ğunu söyleyen Sayõn, “Plü- tonyum atom bombasının ara maddelerinden biri ancak normal laboratuvarda atom bombası yapmak çok zor. Zor koşullarda yapılan bir şey” dedi. Sayõn, “zihin kont- rolü” konulu projesinin, Kay- seri ADD, istihbarat okulu ve askeri bölgelerin de içinde ol- duğu pek çok yerde sunumunu yaptõğõnõ anlattõ. Bilgisayarõnda ele geçirilen ve YÖK üyelerinin isimleri- nin yanõnda “tarikatçı, Alman ajanı, cumhuriyetçi” gibi not- larõn yazõlõ olduğu belgeyi bil- mediğini söyleyen Sayõn, “Bu notları da delil yaratmak is- teyen polislerin yazdığını dü- şünüyorum. Bende bulunan Garih cinayetine ilişkin bel- gelerin orijinalleri adli tıpta ve dava dosyasında var. Bana is- mini hatırlamadığım bir ga- zeteci getirmişti. Kitap yaza- cakmış, düşüncemi sordu. İl- gilenmedim” dedi. Sayõn, Üzeyir Garih cinayeti sanõğõ Yener Yermez’i tanõ- madõğõnõ ve hiç görüşmediğini söyledi. Danõştay sanõğõ Al- parslan Arslan’õ tanõmadõğõnõ belirten Sayõn, Arslan’õ tanõdõ- ğõna ilişkin yazõnõn Fethullah- çõ polisler tarafõndan aleyhine hazõrlanan bir internet sitesinden alõndõğõnõ savundu. Savcõ Nihat Taşkın’õn “Er- genekon varlığına ilişkin ya- zı kaleme almışsınız. Bu sa- vunmanızla çelişiyor” demesi üzerine Sayõn, “Ben böyle bir örgütten değil, Türkiye için- de odaklanmış Fethullahçı gladyo gibi derin çetelerden söz ettim” dedi. Yazı okunamıyor Başkan Hasan Hüseyin Öze- se heyetin verdiği ara kararlarõnõ açõklamadan önce celse ara- sõnda “ Tuncay Güney’in de- ğişik isimlerle Türkiye’ye gi- riş yapıp yapmadığı konu- sunda” Emniyet’e yazõlan ya- zõya faksla cevap geldiğini an- cak okunamadõğõnõ duyurdu. Mahkeme heyeti, bu konuda ce- vabõn okunur halde gönderil- mesi için tekrar Emniyet’e ya- zõ yazõlmasõna karar verdi. Mahkeme heyeti Semih Tu- fan Gülaltay’õn Yeşil adõyla tanõnan Mahmut Yıldırım’õn öldürülmesine ve Almanya’da öldürülen uyuşturucu kaçak- çõsõ Ertuğrul Yılmaz’õn Düz- ce Cezaevi’nden kaçõrõlmasõ- na ilişkin iddialarõnõn dava dosyasõyla ilgili olmadõğõna karar verdi. Mahkeme heyeti emekli Bin- başõ Fikret Emek’in askeri mühimmat ile ilgili görülen da- va dosyasõnõn Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nden, Tun- cay Güney’in mülakat kasetle- rinin İstanbul Emniyet Müdür- lüğü’nden, Başbakanlõk’tan da- vayla ilgili olarak İstanbul Cum- huriyet Savcõlõğõ’na gönderi- len yazõlarõn suretinin Başkan- lõk’tan istenmesine karar verdi. Savcõlar hakkõndaki beyanlarõ için Doğu Perinçek hakkõnda suç duyurusunda bulunulmasõ- na hükmeden mahkeme heyeti, duruşmayõ 5 Ocak’a erteledi. ddianamenin bir “Ergenekon paranoyası” olarak kale- me alõndõğõnõ söyleyen Sayõn, “Bu paranoya düzeyi- ne çıkan mantık, bir potaya bir sürü insanı koy- muş, hepsini Ergenekon üyesi ilan etmiş, sonra da bunun nedenini birbirini tanımak olarak göster- miştir” dedi. “Sayın savcılar bir Ergenekon cana- varı yaratmışlar, her yerde bu canavarı ortaya çı- karmaktadırlar” diyen Sayõn, “Kuvayi milliye sözü tek başına Ergenekon örgütü ile bağdaştırılmakta- dır. İddianameyi okuduktan sonra bir engizisyon mahkemesinde yakılmak için yargılandığımı dü- şündüm. İddianame tamamen bir cadı avıdır” dedi. ‘ENGİZİSYON MAHKEMESİNDE YAKILMAK İÇİN YARGILANDIĞIMI DÜŞÜNDÜM’ İ Sabancõ suikastõ ve Evren’e suikast girişimi talimatlarõnõ vermekle suçlanõyordu Ercan Kartal’a müebbet hapis İstanbul Haber Servisi - “Saban- cı suikastı” ile “7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e suikast girişimi” ta- limatlarõnõ verdiği gerekçesiyle yeni- den yargõlanan terör örgütü DHKP/C’nin yöneticilerinden Ercan Kartal, yeniden ağõrlaştõrõlmõş müeb- bet hapis cezasõna çarptõrõldõ. İstanbul 14. Ağõr Ceza Mahkeme- si’ndeki duruşmaya, tutuklu sanõk Kartal katõldõ. Diğer sanõk Fadime Baştuğ’un gelmediği duruşmada, sanõk avukatlarõ hazõr bulundu. Du- ruşmada Kartal’õn avukatlarõndan Taylan Tanay, mahkeme heyetinin tarafsõzlõğõnõ yitirdiğini belirterek davadan çekilmesini istedi. Mahke- me heyeti bu istemi reddetti. Bunun üzerine Tanay, savunma haklarõnõn kõsõtlandõğõnõ, müvekkilleriyle ceza- evinde görüşemediklerini öne sürdü. Mahkemenin önceden verdiği kara- rõn, vicdani kanaate uymadõğõ için Yargõtay tarafõndan bozulduğunu id- dia eden Tanay, yeniden verilecek kararda Yargõtay’õn hükmüne uyul- masõnõ istedi. Ayrõca Tanay, davaya ilişkin AİHM’ye başvurduklarõnõ söyledi. Sanõk Kartal da 2 saat sü- reyle yazõlõ savunmasõnõ okudu ve savunmasõnda İsrail’in Gazze’ye yö- nelik yaptõğõ saldõrõlarõ lanetlediğini belirtti. Diğer sanõk Baştuğ’un avu- katõ Kamil Tekin Sürek de müvek- kilinin beraatõnõ talep etti. Davayõ karara bağlayan mahkeme, sanõklara isnat edilen suçlarõn terör örgütü DHKP/C’nin amaçlarõna uy- gun olduğunu belirterek Kartal’a, “Türkiye Cumhuriyeti Anayasa- sı’nın tamamını veya bir kısmını bozmaya ve TBMM’yi ıskata veya vazifesini yapmaktan mene teşeb- büs ettiği” gerekçesiyle ağõrlaştõrõl- mõş müebbet hapis cezasõ verdi. He- yet, Baştuğ’u da “yasadışı terör ör- gütü üyesi olmak” suçundan 6 yõl 3 ay hapis cezasõna mahkûm etti. DHKP/C’nin lider kadrosunda bulunmakla suçlanan Ercan Kartal’ın avukatı Tanay’ın ‘reddi hâkim’ talebi mahkeme heyetince reddedildi. Yargıcın acı günü İSTANBUL (AA) - “Ergenekon” davasõna bakan İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanõ Köksal Şengün’ün eniştesi İsmail Ceylan’õn cenazesi, İstanbul’da toprağa verildi. Ceylan’õn cenazesi, Sarõyer’deki Ali Kethüda Camisi’nde ikindi vakti kõlõnan namazõn ardõndan Garipçe Köyü Mezarlõğõ’nda eşinin yanõna defnedildi. Cenaze törenine katõlan Şengün, eniştesinin tabutuna bir süre omuz verdi. Köksal Şengün’ün ablasõ Hicret Ceylan da 1 Aralõk’ta toprağa verilmişti. CHP ve DP’den ortak aday ISPARTA (AA) - CHP Isparta Milletvekili Mevlüt Coşkuner, yerel seçimlerde, CHP ve DP’nin ortak aday konusunda anlaşmaya vardõğõnõ ve adaylarõnõn, 1994-1999 döneminde belediye başkanlõğõ yapan, Esnaf Odalarõ Birlik Başkanõ Mehmet Aybatõlõ olduğunu açõkladõ. Coşkuner, “Isparta’da DP gerçeği vardõr. Biz bunu göz ardõ etmeden DP’yi şemsiye olarak kabullendik ama bu, şu değil, ‘DP aday çõkarõyor da biz CHP olarak desteklemiyoruz’. Biz olayõn içerisindeyiz. Bizim ortak adayõmõz Mehmet Aybatõlõ” dedi. Süryanilerden özür diledi MARDİN (Cumhuriyet) - DTP lideri Ahmet Türk, Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Mardin Milletvekili Emine Ayna, Diyarbakõr Milletvekili Aysel Tuğluk ve Şanlõurfa Milletvekili İbrahim Binici ile birlikte Mardin’in Midyat ilçesinde tarihi ve turistik yerleri gezdi. Daha sonra Midyat Süryani Kültür Derneği’ni ziyaret ederek, Başkan Yuhanna Aktaş ve dernek üyeleriyle görüşen Türk, 1915 yõlõnda meydana gelen olaylar nedeniyle Süryanilerden özür diledi. Türk, “Belki bu zenginliklerin katledilmesinde bizim de, Kürtlerin de parmağõ var. Bugün bir Ermeni ve Süryani kardeşimizi gördüğümüzde onlara bakarken utanç duyuyoruz” dedi. SEDAT SİMAVİ ÖDÜLLERİ VERİLDİ ‘2008 mutlu bir yõl olmadõ’ İstanbul Haber Servisi - Türkiye Gazete- ciler Cemiyeti’nin (TGC) 32 yõldõr verdiği “2008 Sedat Simavi Ödülleri” sahiplerini buldu. Kadir Has Üniversitesi Kültür Merke- zi’nde önceki gece düzenlenen törende konu- şan TGC Başkanõ Orhan Erinç, 2008’in ba- sõn yayõn organlarõ için mutlu bir yõl olmadõ- ğõnõ belirterek, AKP iktidarõnõn ifade özgürlü- ğünün önündeki engelleri kaldõrmak ve gaze- tecilerin çalõşma koşullarõnõ düzeltmek bir ya- na, bu sorunlarõ daha da belirginleştirdiğini söyledi. Törende “Gazetecilik” dalõndaki ödül Hürriyet gazetesinden Nurettin Kurt’a, “Radyo” dalõnda BBC Türkçe Servisi’nden Faik Uyanık’a, “Edebiyat Ödülü” ise “Bir Gökkuşağı İnerse Nasıl” adlõ şiir kitabõyla Arif Damar’a verildi. “Sosyal Bilimler Ödülü”, “Sibirya’dan Anadolu’ya Taştaki Türkler” adlõ eseriyle Servet Somuncuoğ- lu’nun, “Fen Bilimleri Ödülü”, Doç. Dr. Muhittin Mungan’õn oldu.