24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İstanbul Haber Servisi - Son yõl- larda çift başlõ, dört kollu gibi gelişim ve yapõsal bozukluğu olan bebeklerin sayõlarõnda artõş olduğu belirtildi. An- kara Üniversitesi (AÜ) Tõp Fakültesi Öğretim Üyesi, Kadõn Hastalõklarõ ve Doğum Uzmanõ Prof. Acar Koç, anor- mal doğum riskini en aza indirmek için gebelik taramalarõna önem verilmesi ve çevresel risk etmenlerini kontrol altõ- na alõnmasõ gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Koç, anomali doğumlarõn arttõğõnõ vurgulayarak “Tarımsal ilaç, kimyasal maddeler, hormonlu gı- dalar gibi ürünler de insan sağlığı- na zararlıdır. Bu riskler anne kar- nındaki bebek için sorun yaratabi- lir” dedi. Prof. Dr. Koç, riski en aza indirmek için tarõm ilaçlarõ, kimyasal madde gibi ürünlerin denetimleri ve kontrollerinin yapõlmasõ gerektiğini ifa- de ederek “Örneğin gebeliğin özel- likle ilk dönemlerinde maruz kalı- nan röntgen ışınları (iyonize rad- yasyon), bebekte kromozom kırık- lıklarına, zekâ geriliğine veya ço- cukluk çağı kanserlerine yol açabi- lir. Öte yandan bugün hayatımızda çok sık karşılaştığımız güvenlik ka- pılarından geçiş gebeler açısından bir risk değildir. Çünkü buradaki radyasyon non-iyonizedir ve risk ya- ratmaz” diye konuştu. CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 ARALIK 2008 PAZAR 18 SAĞLIK Birileri devleti soyuyor Kan ürünleri ve diyaliz ilaçlarõnõn dağõtõmõnõn eczacõ odalarõnõn denetiminden çõkarõlmak istenmesinin bu alandaki ilaç simsarlarõnõn işine yarayacağõ savunuldu SİBEL BAHÇETEPE Kan ve kan ürünleri ile diyaliz ilaçlarõnõn eczacõ odalarõ aracõlõğõyla dağõtõmõna son ve- rilmek istenmesi suiistimalleri beraberinde getirecek. Eczacõlar, geçmiş yõllarda ilaç sim- sarlarõnõn sahte reçetelerle bu ilaçlarõ Sos- yal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) temin ederek devleti zarara uğrattõklarõnõ anõmsa- tarak dağõtõmõn eczacõ odalarõ aracõlõğõyla ya- põlmasõ gerektiğini vurguladõlar. İstanbul Ec- zacõ Odasõ Başkanõ Semih Güngör de ilaç dağõtõmõnõn eczacõ odalarõ aracõlõğõyla ya- põlmasõnõn ardõndan 650 bin kutu sözde he- mofili ilacõ sayõsõnõn 250 bin kutuya kadar indiğini söyledi. Sağlõk Bakanlõğõ’nõn 2008 Sağlõkta Uygulama Tebliği’ne (SUT) ve ge- çen günlerde Rekabet Kurulu kararõna gö- re, kan ve kan ürünleri ile diyaliz hastalarõ- nõn kullandõğõ ilaçlarõn eczacõ odalarõnõn de- netiminden çõkarõlmak istenmesi eczacõla- rõn tepkilerine neden oldu. İstanbul Eczacõ Odasõ Başkanõ Güngör, kan ürünleri, diyaliz, hemofili gibi ilaçlarõn en pahalõ ilaçlar listesinde yer aldõğõnõ ve bi- rilerinin bu alandan kâr elde etmek istedi- ğini anõmsatarak “Bu alan hep simsarların işine gelmiştir. 2000 yılında devlet bu iş- ten büyük zarar ettiğini görmüş ve dağı- tımın eczacı odaları aracılığıyla yapıl- masına karar vermişti” dedi. ‘Sahte hastaar söz konusuydu’ Özellikle kan ve kan ürünleri ve diyaliz ilaçlarõnõn 2 ile 15 bin YTL arasõnda deği- şen fiyatlarõnõn olduğunu anõmsatan Güngör, “Birileri bunun üzerinden devleti soyu- yor” diye konuştu. Geçmiş yõllarda çok sa- yõda hemofili hastasõ olduğunu ve ilaç re- çetelerinin eczacõ odalarõ kontrolünde ve- rilmeye başlanmasõnõn ardõndan varolan sözde hasta sayõsõnda azalmalar yaşandõğõ- nõ dile getiren Güngör, “Ne zaman ki ilaç- ların dağıtımını biz yapmaya başladık, kullanıldığı gösterilen ilaç sayısında ya- rıya yakın azalmalar yaşanmaya başladı. Oysa bu hastalıklar kronik hastalıklar ve hemen azalarak iyileşmeyen hastalık- lardır. Ne oldu da birden azalmalar oldu. Demek ki hep sahte hastalar söz konu- suydu ve hasta ortada yoktu” değerlen- dirmesinde bulundu. Anomali doğumlar artõyor İş hayatõnda IBS salgõnõ İstanbul Haber Servisi - Strese bağlõ sindirim sorunlarõ günümüzün ko- şuşturmalõ, gergin yaşam tarzõnõn ne- den olduğu modern bir salgõn hastalõk olarak ilerliyor. Giderek daha fazla sa- yõda insan mide rahatsõzlõklarõ ve sin- dirim sorunlarõ nedeniyle sosyal ya- şamlarõnda ve iş hayatlarõnda sõkõntõ- lar yaşõyor. Uzmanlar, en yaygõn stre- se bağlõ sindirim sorunlarõndan birinin hassas bağõrsak sendromu (Irritable Bo- wel Syndrome-IBS) olduğunu ve has- talõğõn her 4 kişiden birinde görüldü- ğünü söylüyorlar. Alman Hastanesi’nden iç hastalõklarõ uzmanõ Jan Klod Kayuka, hastalõğõn kramp tarzõnda ağrõ, gaz, şişkinlik ve dõşkõlama bozukluğuyla kendini gös- terdiğini ve genellikle orta yaşlõ ka- dõnlarda görüldüğünü söyledi. Hasta- lõğõn nedeninin tam olarak bilinmedi- ğini anõmsatan Kayuka, “Hassas ba- ğırsak sendromu olanlarda yapılan tüm tetkikler genellikle normal çı- kar. Bazı yiyecekler şikâyetlerin or- taya çıkmasına neden olabilir. Bun- ların başında süt, gazlı yiyecek ve içe- cekler, baklagiller gelir. Çikolata, fazla alkol alımı, kahve de olumsuz etki eder” dedi. Yeni araştõrmalarõn hastalõkta psi- kolojik iç çatõşma ya da stresin etkile- rini ortaya çõkardõğõnõ vurgulayan Ka- yuka, hastalarõn bağõrsak faaliyetleri- nin strese ve duygusal faktörlere göre değiştiğini anlattõ. Hassas bağırsak sendromu, koşuşturmalı, gergin yaşam tarzının neden olduğu modern bir salgın hastalık olarak ilerliyor. Medyada yanõltõcõ sağlõk haberleri Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR Medyada sağlõk haberleri çok defa üzerinde titizlikle durulmadan, gerçekliği ve bilime uygunluğu yeterince araştõrõlmadan ve sorgulan- madan veriliyor. Denetim mekanizmalarõnõn iyi işle- mediği, malpractice (hatalõ hekimlik) yaptõrõmlarõnõn ge- çerlilik kazanmadõğõ, halkõn bilimsel mantõk ve düşünce- ye hiç de yakõn olmadõğõ bir toplumda ciddiyetten uzak bu tutum, hasta ve engellilerin yersiz umutlara kapõlmasõna ve büyük zamansal ve para- sal kayõplara yol açõyor. Ay- rõca bu haberler sağlõk ala- nõnda bilim dõşõ, şarlatanca uygulamalara kolaylõk sağlõ- yor. Her derde deva olumsuz mantar gibi bir saçmalõk, hem de bir profesörün dilinden başka alanlarda, pekâlâ olum- lu programlar izlediğimiz bir TV kanalõnda yer alabiliyor. Kordon kanõndan elde edile- cek kök hücrelerin ne kadar işe yarayacağõ, bunun nasõl ti- cari amaçlarla kullanõldõğõ gazetemizde ve Bilim Tek- noloji ekinde defalarca iş- lendi. (Mustafa Çetiner) Uzmanlara soruldu mu? Şimdi, TV kanallarõnda ve gazetelerde travma sonucu felç olan ve yatağa bağlanan sevimli bir çocuğumuzun yakalandõğõ bu hastalõktan kurtulmasõ için çareler ara- nõyor ve resmen ayrõlmõş olan anne ve babanõn yeni bir çocuk yapmasõ öneriliyor. Bu yeni kardeşin doğumu ile kordon kanõndan elde edilecek kök hücrelerin ab- lasõnõ felçten kurtaracağõ ile- ri sürülüyor. Doğaldõr ki, bu haber tüm ülkede heyecan uyandõrõyor; ama ne yazõk, anne baba ayrõlmõş. Şimdi, milyonlar, ayrõ düşen anne ve babanõn şifa kaynağõ olacak bebeği nasõl üreteceklerini, nasõl bir çözüm bulunacağõ- nõ merak ediyor. Bu çareyi ileri sürüp sansasyonel haber yapanlar acaba zahmet edip yurdumuzda hiç de eksik ol- mayan konunun uzmanlarõ- na, varsaydõklarõ bu olasõlõğõn gerçekliğini, geçerliliğini sordular mõ? Var mõ böyle bir olasõlõk?.. Benzer binler- ce hasta için büyük umut yaratacak bu haberi yayõm- larken nasõl olur da böyle bir titizlik gösterilmez. Ben uzun yõllardõr tedavisi olmayan süreğen (kronik) hastalõklar- la ilgilenirim. Onlarõn bu ha- berlere büyük ilgi göster- diklerini, TV’lerdeki prog- ramlarõ heyecanla, umutla izlediklerini çok iyi bilen- lerdenim. Bir TV kanalõnõn haber programõ sõrasõnda yaptõğõ bu sunumu da bana hastalarõm haber verdi. Ha- beri veren Kanal D idi. Umut yaratılıyor Aynõ haberi, bizim taraf- sõzlõğõna güvenerek izledi- ğimiz Star TV’de de izledik. Yazõk ki hastalarõmõza üzü- lerek böyle bir felç tedavisi olmadõğõnõ söylemek zorun- da kaldõm. Son haftalarda kök hücrelerle ilgili bazõ umut verici haberler veriliyor. İs- panya’da bir hastanõn solu- num borusunun yeniden ya- põmõnda kök hücrelerden ya- rarlanõldõ ve iyi sonuç alõndõ. Yurdumuzda hayvan deney- lerinde mesane onarõmõ ger- çekleştirildiği bildirildi. An- cak bu başarõlõ çalõşmalarõ da yerli yerine koymak lazõm. Özlemle, sabõrsõzlõkla bekle- nen hasta organ yerine yeni- sini koymak değil bu başarõ- lanlar. Alzheimer tedavisi, kas distrofisi, ALS tedavisi değil. Henüz bu aşamaya va- rõlamadõ. Yurdumuzda bi- limsel unvanlar taşõyan in- sanlar tarafõndan da bu ko- nuda büyük umutlar yaratõl- dõğõna tanõk oluyoruz. Yüz binlerce insan büyük merak- la izliyor bunlarõ. Burada uz- man bilim insanlarõna cid- di sorumluluk düşüyor. Hal- ka doğrularõ aktarmak, yan- lõşlarõ düzeltmek gibi Her- bal Medicine adõ verilen bir alan var. Nebatlarla, otlarla tedavi. Paketler halinde satõ- şõ yapõlõyor. Nedir bunlar? Yeterli kanıt yok Hangi bilimsel çalõşmalar ve araştõrmalarla nasõl bir et- kinlik taşõyorlar, ortada ikna edici bir kanõt yok.. ama kul- lanõlõşlarõ çok yaygõn. Med- yadaki sağlõk haber başlõkla- rõ da çok önemli. “Kansere çare bulundu” gibi bir başlõk çok yanõltõcõ. “15 dakikada ozonla bel fıtığı tedavisi, kuşburnu romatizmaya çok iyi geliyor, keten tohumu tü- mörlerin oluşumunu önlü- yor, B 15 vitamini demansı önlüyor” gibi haberler çok yanõltõcõ. Akupunktur ve mag- netik yataktan defalarca söz ettim. Bir de tabii “Petek Dinçöz iki ay hamile kala- mayacak, Ajda Pekkan’ın ayağını fare ısırdı” gibi tüm yurtta ilgi ve heyecan uyan- dõran sağlõk haberleri var. Onlar ihmal edilemez kuş- kusuz, büyük önem taşõyor. Ve reyting arttõrõyor. Medya- mõzõn bilime, bilimselliğe önem ve öncelik vereceği günleri özlemle bekliyoruz . coskunoz@superonline.com ZAMAN VE PARA KAYBEDİLİYOR Kanser ilacı organı kabul ettiriyor 15 milyon yeni hasta Medicana International Ankara Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Bölümü’nden Uzm. Dr. Eren Çetin, dünyada ve Türkiye’de kan- ser vakalarını arttırdığını söyledi. Çetin, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 2000 yılında dünyada 10 milyon kişiye kanser tanısı ko- nulduğuna, 2020 yılında ise 15 milyon yeni kanser vakasının öngörüldüğünü vurguladı. Çeviri Servisi - Organ nakli can kurtarõyor. Tabii hastaya uygun organ bulunabilir ve na- kilden sonra bünye yeni organõ reddetmezse. Bünyenin organõ reddetmesine karşõ doktorla- rõn yõllardõr kullandõğõ bazõ terapiler var. ABD’deki Cincinnati Üniversitesi’nde görev- li bilim insanlarõ kanser tedavisinde kullanõ- lan “bortezomib” adlõ ilacõn bünyenin organõ reddetmesini engellediğini gözlemledi. Çalõş- mayõ yapan ekipten Steve Woodle, kanser ilacõnõn nakil sonrasõ yaşanan sorunlarõn gide- rilmesinde kullanõlmasõnõn resmi makamlarca onaylanmasõ için araştõrmalarõnõ yaygõnlaştõ- rarak sürdüreceklerini açõkladõ. Türkiye’de ve dünyada 100 do- ğumdan 2-3 be- beğin yapısal anomalili (kusur, sakatlık) olarak doğduğu belirti- lirken anomalile- rin Güneydoğu Asya ülkelerinde daha sık görüldü- ğü ifade edildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle