Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 22 ARALIK 2008 PAZARTESİ
8 DIŞ BASIN dishab@cumhuriyet.com.tr
DEĞİŞEN DÜNYADAN
HÜSEYİN BAŞ
‘Yeşil Yakıtlar ve
Yeni Kolonyalizm’
Avrupa Birliği’ne dahil 27 ülkenin geçen hafta kü-
resel ısınmaya karşı enerji-iklim paketinde sonun-
da anlaşmaya varmaları, kuşkusuz, yıl sonunun
önemli gelişmelerinden biri. Ne var ki, AB’nin bu ya-
şamsal konuda anlaşmaya varması her şeyin çö-
züme ulaştığı anlamına gelmiyor. Küresel ısınma-
nın baş sorumlusu sera etkili gaz salımlarının
2020 yılına kadar yüzde 20 oranında aşağı çekil-
mesinin gerçekleşmesi için gerekli önlemlerin alın-
ması kolay değil. Son derecede çetin ve karmaşık
bir süreç henüz başlamış bile sayılmaz. Enerji üre-
timinin yüzde 20’sinin yenilenebilir enerjiyle karşı-
lanması, sera etkili gaz salımlarının, başta kar-
bondioksit olmak üzere azaltılması ve bunun salt
AB ülkeleriyle sınırlı kalmaması, gezegenin tüm ül-
kelerini kapsaması gerekiyor.
Bu konuda AB ülkeleri yanı sıra Çin ve Meksi-
ka’nın da somut adımlar attığı görülmektedir. Ni-
tekim Çin geçen haftaki yazımızda belirtildiği gibi,
sera etkili gaz salımında önemli paya sahip bazı ter-
mik santrallarıyla kimi çelik ve çimento
tesislerini kapatmıştır. Meksika da bu yönde somut
adımlar atmış, Çevre Bakanı’na göre sera etkili kar-
bon gazı salımını 2050 yılına kadar yarıya indire-
ceğini açıklamıştır. W.Bush’un yerini alacak yeni
ABD Başkanı Barack Obama’nın, selefinin aksi-
ne, çevre konusunu öncelikleri arasında görmesi-
ni de umut verici gelişmeler arasında saymak
mümkün. Ancak küresel ısınma gibi devasa bir so-
runla savaşta Kyoto’dan bu yana yerinde sayıldı-
ğı da bir gerçek. Hele önlemler lafta kalırken, son
verilere göre 2008’in, 1850’den bu yana en sıcak
yıllar arasında onuncu sırada yer aldığı düşünül-
düğünde...
20 Ocak’ta Beyaz Saray’a yerleşmesi beklenen
yeni başkan Obama’nın seçim kampanyası sıra-
sında öncelikleri arasına alacağını söylediği bio-ya-
kıt (Ethanol) sorunu da var. W.Bush yönetimi sıra-
sında, petrolden daha ucuz olması, çevreyi daha
az kirletmesi, ülkenin petrol üreticisi ülkelere ba-
ğımlılığını azalttığı gerekçesiyle ‘yeşil yakıt’ üretimi
benimsenmişti. Anlaşılan o ki, Obama da aynı yo-
lu izlemeyi sürdürecektir. AB ülkelerinin enerji-ik-
lim paketinde bio-yakıtın 2020 yılına kadar ulaşı-
mın ve ‘yeşil elektrik’ tüketiminin yüzde 10’unu kap-
sayacağının öngörülmesi bir başka tehlikeyi de çok-
tan gündeme taşımıştır. Bio-yakıt tüketiminin sö-
zü edilen düzeye getirilmesi için yoksul ülkelerden
bio-yakıt üretiminin ham maddesi ürünlerin üreti-
mine, yerel tarımın yiyeceğe dönük üretimlerin za-
rarına, daha fazla ihraç ayrıcalığı tanınması karar-
laştırılmıştır. Bu ise, söz konusu yoksul ülkelerde-
ki az beslenme, giderek açlık sorununu daha art-
tırmasına yol açacaktır. Açlığa karşı Katolik komi-
tesine göre Güney ülkelerinin gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkeler tarafından bio-yakıta uygun ürünler üre-
tilmesiyle ilgili çok sayıda projesi uygulama saf-
hasındadır. Benin, Fildişi Sahili, Le Togo, Mada-
gaskar, Kongo
Demokratik Cumhuriyeti, Kolombiya, Filipinler ag-
ro-yakıt konusunda düzineyle yabancı şirketlerin ye-
ni ‘av sahaları’ arasında yer almaktadır. Yerel hü-
kümetlerle ortaklaşa yapılan girişimler geniş tarım
alanlarında agro-yakıta dönük üretimlere ayrılmış
bulunmaktadır. Yiyeceğe dönük klasik tarımın rant
gerekçesiyle terk edilmesi ise kısa ve orta erimde
zaten var olan açlığı daha da dayanılmaz noktala-
ra getireceği kimse için sır değildir. Sözü geçen ül-
kelerde yabancılar yok pahasına kiralama ya da dü-
pedüz satın alınma yoluyla ele geçirilen geniş ta-
rım alanlarına sahip. Benin’in durumu bu konuda
çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. Benin Devlet Baş-
kanı Boni Yayi, ülkesini ‘Küçük Brezilya’ yapmak
iddiasındadır. Benin’in bir başka özelliği ise büyük
tarım alanlarının bakanlar ve vekiller tarafından yok
pahasına çoktan kapatılmış olmasıdır. Yabancı ser-
mayenin gelmesi ve agro-yakıt üretimi için gerek-
li ürünlerin üretimine geçildiğinde, yiyecek bulmakta
zorlanan halkın aç kalmasına karşın, yeni toprak sa-
hipleri ve yabancı sermaye grupları zenginleşmiş
olacaklardır. Benin yönetiminin el vermesiyle 2007
yılında 250 bin hektarlık tarım alanında İtalyan ser-
maye grubu Green Waves ayçiçeği üretimine geç-
miştir. Hükümet 2011 yılına kadar üç milyon hek-
tarlık tarım alanını yabancı sermayeye devretme-
yi planlamaktadır. Benin örneği çok sayıda güney
ülkesi için de geçerlidir.
Tarımsal çeşitliliği savunan sivil toplum örgütü
Grain’e göre yaklaşık 8 milyon hektar ekilebilir ta-
rım alanı bir avuç sermaye grubu tarafından ya uzun
yıllar için kiralanmış ya da satın alınmış bulun-
maktadır. Yoksul ülkelerin tarım alanlarının ele ge-
çirilmesinin tarihi yeni değildir. Bu yüzlerce yıldan
bu yana sürmektedir. Tahıl fiyatlarının yükselmesi,
tarım alanlarının giderek daralması karşısında ken-
di halkını doyurmakta zorlanacağı kaygısıyla paniğe
kapılan çok sayıda zengin ülke, yoksul ülkelerin ta-
rım alanlarını ele geçirmenin çabasındadır. Güney
Kore, Japonya, Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri ve
çoğu Batılı ülke, yoksul ülkelerin tarım alanlarına göz
koyan ülkeler arasındadır. Bio ya da agro-yakıt üre-
timi için, yoksul ülkelerin tarım alanlarına, gerçek
sahipleri yerel halkların aç kalmaları pahasına
zengin ülkeler tarafından el konulması, eskisinin tı-
patıp benzeri yeni bir kolonyalizmin adıdır.
Küba: İzolasyonun sonuna doğru
NORA VEIRAS
“Tarihi bir an.” Küba’nõn 16
Aralõk’ta, 1986 yõlõnda Latin
Amerika ülkeleri arasõndaki işbirliğini
gözetmek için kurulan Rio Grubu’na
katõlmasõ ile ilgili tüm yorumlar bu
kelimelerle başlõyor veya bitiyor. Zirveye
katõlan tüm devlet başkanlarõ, Raul
Castro ile dayanõşma arzularõnõ dile
getirirken, Brezilya Devlet Başkanõ Luiz
Inacio Lula da Silva da (yeni ABD
Başkanõ) Barack Obama’nõn zaferinin,
Küba’ya yönelik uluslararasõ ambargo
kaldõrõldõğõ takdirde gerçek anlamda
tarihi bir gün olarak
nitelendirilebileceğini söyledi. ABD ile
Küba arasõnda 16-26 Ekim 1962 tarihleri
arasõnda yaşanan füze krizi, tüm
Amerika kõtasõ hükümetlerinin Küba’ya
karşõ uyguladõğõ izolasyon politikalarõnõn
başlangõcõ olmuş ve aynõ dönemde
ABD’nin baskõsõ sonucu Küba,
Amerikan Devletleri Örgütü’nden
çõkarõlmõştõ.
Küba’nõn Rio Grubu’na katõlmasõ,
Küba Devlet Başkanõ’nõn dört katmanlõ
zirve boyunca (Güney Ortak Pazarõ -
MERCOSUR, Latin Amerika ve Karayip
Ülkeleri Zirvesi, Rio Grubu ve Güney
Amerika Uluslarõ Birliği - UNASUR)
elde ettiği tek başarõ değildi. Latin
Amerika ve Karayip Ülkeleri zirvesine
katõlan 33 ülkenin yüksek temsilcileri,
Castro diplomasisinin temel hedefi
doğrultusunda Küba’ya yönelik
sõnõrlamalarõn kaldõrõlmasõ için resmi
çağrõda bulundu.
Küba’nõn Rio Grubu’na dahil olmasõ
ve Raul Castro’nun bölgesel zirvelere
katõlõmõ Latin Amerika diplomasisinde
oyunun kurallarõnõn değişmesi anlamõna
geliyor. Küba’nõn bölgedeki ilişkilere
yeniden müdahil olmasõna önayak olan
Brezilya Devlet Başkanõ Da Silva, 16
Aralõk’ta Raul Castro’nun da davetli
olarak katõldõğõ MERCOSUR zirvesinin
açõlõşõnda yaptõğõ konuşmada, Küba’nõn
katõlõmõnõn herkes için oluşturduğu
öneme vurgu yaptõ. Castro’ya atfen “Bu
sizi aramızdan biri olarak sayacağımız
sayısız toplantıların ilki” diyen Da
Silva, söz konusu zirvenin ABD-
Meksika sõnõrõnõ çizen Rio Bravo
Nehri’nin güneyindeki bütün ülkelerin
“eksiksiz ve dış güçlerin katılımından
uzak” bir şekilde buluştuğu ilk zirve
olmasõna dikkat çekti.
RAUL CASTRO’NUN BAŞARISI
Bölgesel düzeyde büyük önem taşõyan
bu dört zirve, ülkesinin başõnda iki buçuk
yõlõ geride bõrakan Küba Devlet
Başkanõ’nõn ilk yurtdõşõ turunu
oluşturuyor. Daha önce Küba, Fidel
Castro’nun 8 yõldõr devam eden hastalõğõ
boyunca, 2005 yõlõnda ABD’nin dayattõğõ
serbest ticaret bölgesi planlarõna karşõ
Venezüella tarafõndan düzenlenen ve
Bolivya, Ekvador, Nikaragua ve
Honduras’õn katõldõğõ ALBA
(Amerikalar İçin Bolivarcõ Alternatif)
haricinde, bu tür zirvelerde temsil
edilmemişti. Uluslararasõ düzeyde,
Küba’nõn Rio Grubu’na katõlõmõ, ABD
hükümetinin adaya karşõ ambargoyu
devam ettirme çabalarõna karşõ Raul
Castro’nun bir zaferi olarak
nitelendiriliyor. George W. Bush
hükümetinin ticaret bakanõ Carlos
Guiterrez’in, aynõ gün ABD’nin
ambargoyu kaldõrmamasõ gerektiğini
belirten bir açõklama yapmasõnõ, bir
tesadüf olarak nitelendirmemek
gerekiyor. Bu açõklamalar hem
Brezilya’da toplanan Latin Amerika
ülkelerine bir uyarõ, hem de seçilmiş
başkan Barack Obama’ya dolaylõ bir
mesaj olarak değerlendirilebilir.
Gazetecilerin, Da Silva’nõn Obama ile
aralarõna arabuluculuk yapõp
yapmayacağõ konusunda yönelttiği
soruya Castro, “Bu konu çok
konuşuldu. Obama diyalog isterse biz
konuşuruz. İstemezse diyalog olmaz.
Hepsi bu” şeklinde yanõt verdi.
“50 senelik ambargonun altında
ezilen bir ulus adına, bu hukuk dışı ve
insan haklarına aykırı eylemin sona
erdirilmesi için bizden yakın desteğini
esirgemeyen Latin Amerika ve
Karayip ülkelerine teşekkür ederim.
İntikam amacı güden bu ambargoya
rağmen, Küba, tecrübelerini bölgedeki
işbirliği yararına kullanacaktır, çünkü
dayanışma ve enternasyonalizm, bizim
dünya ile olan ilişkilerimizin temelini
oluşturuyor” şeklinde konuşan Raul
Castro “sömürgecilik yerine dayanışma
üzerine kurulu bir bütünleşme
modelinin” gerekliliğine de vurgu yaptõ.
Başlõca uluslararasõ gözlemciler,
Küba’nõn yõllarca uzak tutulduğu bu
bölgesel oluşuma katõlõmõnõ yeni bir
dönemin başlangõcõnõn ilk işareti olarak
değerlendiriyor. Ambargonun reddine
yönelik uzlaşõ, Amerikan Dõşişleri’nin
Küba’ya karşõ uyguladõğõ politikalar
karşõsõnda ciddi bir engel oluşturuyor.
Dünyanõn krizle boğuştuğu şu günlerde,
ABD’nin bölgedeki tarihi stratejisinin
kendisinin de bir kriz içinde olduğunu
söylemek mümkün.
Courrier International’deki
Fransızcasından çeviren: Gökçe Algan
ve Onur Uygun (Pagina 12, Arjantin,
17 Aralık 2008)
Gazeteci El Zeydi’nin eylemi, Arap dünyasında hiçbir zaman olmadığı kadar isyan havası estiriyor
rak’tan bir çift ayakkabõI AİJAZ ZAKA SYED
B
ir yazar olarak, “Bir sabah kalkıp da
yazacak olay ya da konu bulamazsam
ne yaparım” diye düşünmek beni her
zaman endişelendirir. Ama sonra George W.
Bush gibi eğlenceli politikacõlar olduğu sürece
endişelenmem için sebep yok diye düşünürüm.
Onlar bize umut ve haftalarca yazacak konu
veriyor. Bakõn bize bu hafta ne vermiş! Sekiz yõla
nasõl da yakõşan bir final! ABD Başkanõ, yaklaşõk
altõ yõl önce işgal ettiği ülkeye yeni bir “sürpriz”
ziyarette bulunmayõ kararlaştõrmõş. 20 Ocak’ta
iktidarõ ve iki bitmemiş savaşõ Barack
Obama’ya devretmeden önce Bağdat’a yaptõğõ
dördüncü ve son ziyaret oldu bu. Bir kez daha
geleceklerini ve iktidarõ ona borçlu olan Iraklõ
politikacõlarõn gözünde hayranlõk uyandõrdõ. Ve
elbette Camp Victory’de Amerikan birlikleriyle
fotoğraf çektirme fõrsatõnõ kaçõramazdõ! Bush
hakkõnda gerçekten heyecan veren şey,
kendisinin sekiz yõl boyunca okuduğu metne
bağlõ kalõşõndaki kararlõlõk, kendisine ve
dinleyicilere anlattõğõ masallarõ tekrarlamakta bir
an bile duraksamamasõ. Irak Devlet Başkanõ
Celal Talabani’nin yanõnda durup gözünü
kõrpmadan “Savaş Amerikan güvenliği, Irak ve
dünya barışı için gerekliydi” dedi. ABD-Irak
güvenlik anlaşmasõnõ, “Irak halkının özgür
toplum özlemlerini gerçekleştirmesine destek
olma yolunda bir adım” diyerek kutladõ.
Özlemler? Daha geçen hafta, kendinden şüphe
ettiği ender anlardan birinde, ABC’den Charles
Gibson’a en büyük üzüntüsünün, bütün savaşõn
üzerine inşa edildiği Irak hakkõndaki istihbarat
raporlarõ olduğunu söyledi. Saddam’õn kitle imha
silahlarõna sahip olmadõğõnõ bilseydi yine de
Irak’õ işgal edip etmeyeceği sorulunca, cevap
hemen geldi: “Bu konuda tahminde
bulunamam!”
BUSH’UN YIKILMAYAN DUVARI
Bir yalan uğruna altõ yõllõk savaş, bir milyondan
fazla Iraklõ ölü, bir ülkenin tamamen çöküşü, 4
bin 500 Amerikan askeri ve trilyonlarca dolar
kayõp ve bize bu savaşõn gerekli olduğu
söyleniyor! Bush etrafõnda, gerçekleri ve olaylarõ
geçirmeyen yõkõlmaz bir duvar örmüş. El Bağdadi
televizyonundan Iraklõ gazeteci Muntazar el
Zeydi’nin, ABD liderine ayakkabõlarõnõ atarak
yõkmayõ umduğu bu duvardõ. Bush, Irak’a
vedasõnõn, tarihi bir ziyaret olmasõnõ istiyordu.
Öyle de oldu; Irak halkõ, Ortadoğu ve bütün baskõ
altõndaki halklar için. El Bağdadi muhabiri
ayakkabõlarõ fõrlatarak, belki de çizgiyi aştõ ve çok
fazla ileri gitti. İster beğenin ister beğenmeyin,
Arap-Müslüman
dünyasõnda Irak’ta
yaşananlar
hakkõndaki
düşünenleri
yakaladõ. El
Zeydi’nin birkaç
saat içinde
kahraman haline
gelmesi ve
Müslüman
dünyasõnda
televizyonlarõn
durmadan o
görüntüleri
gündeme getirmesi
sürpriz değil.
CNN, hür
dünyanõn lideri
hakkõndaki
görüntüleri
görmezden gelmeye
çalõşõrken kõsa
sürede görüntülerin
bütün dünyanõn
hayalini yansõttõğõnõ
anlayarak
Müslüman dünyasõnõn televizyonlarõnõ izlemeye
mecbur oldu. CNN’in 2003’te Saddam’õn
heykelinin Bağdat sokaklarõnda sürüklenişini,
heyecanlõ Iraklõlarõn ayakkabõlarõyla heykeli
dövüşünü tekrar tekrar göstermesini hatõrlayõn.
Bugün, farklõ bir hedef var. Irak’ta tarihin
kendisini tekrar ettiği açõk. Şok geçiren New
York Times, Bağdat’ta on binlerce Iraklõnõn
ellerinde ayakkabõlarõyla El Zeydi ile dayanõşma
amacõyla nasõl sokaklara döküldüğünü ve
ABD’nin Irak’tan bir an önce çekilmesini talep
ettiğini bildirdi. Zeki Times gazetesi
okuyucularõnõ, “Birine ayakkabıyla vurmak
Arap dünyasında büyük hakaret olarak kabul
edilir” diye bilgilendirdi. El Cezire normal yayõn
akõşõnõ keserek, telefonla arayan Arap
dünyasõndan izleyicilerin duygulu konuşmalarõnõ,
El Zeydi’ye “cesareti” ve “işgalciler”den
intikam vaat eden eylemi nedeniyle övgülerini
yansõttõ. Bush’un yeni müttefiki Muammer
Kaddafi’nin Libyasõ, Iraklõ gazeteciye “cesaret
ödülü” verileceğini açõklarken, Kaddafi’nin kõzõ
Ayşe, El Zeydi’yi “insan hakları” savaşçõsõ ilan
etti. Arap ülkelerinin sokaklarõndaki ruh hali
hiçbir zaman bu kadar isyankâr olmamõştõ.
Gazetecinin eylemi derinlerde yatan öfke
volkanõnõn patlamasõna yardõmcõ oldu. Bu
eylemde tüm işgalciler için çõkarõlacak dersler
var. Bush, Irak’a veda ziyaretinin tarihe
geçmesini istedi. Az tanõnan bir gazeteci tek
başõna gerçekleştirdiği isyan eylemiyle ziyareti
ölümsüzleştirdi. Ayakkabõ fõrlatarak bir devrim
başlatõlabileceği kimin aklõna gelirdi!
İngilizceden çeviren: Zeki Tezer (Arab News
19 Aralık 2008)
Bu eylemde
tüm işgalciler
için çõkarõlacak
dersler var.
Bush, Irak’a veda
ziyaretinin tarihe
geçmesini istedi.
Az tanõnan bir
gazeteci tek
başõna
gerçekleştirdiği
isyan eylemiyle
ziyareti
ölümsüzleştirdi.
Ayakkabõ
fõrlatarak bir
devrim
başlatõlabileceği
kimin aklõna
gelirdi!
Küba’nõn bölgesel sahneye
dönüşü, derin çalkantõlarõ da
beraberinde getiriyor. Şimdi
ABD’ye düşen, özellikle
ekonomik ambargoyu
kaldõrarak, Havana lehine bir
adõm atmak.
Küba lideri Raul Castro
VEFAT
Uşak Banaz Paşacık köyü nüfusuna kayıtlı Emin Bey ve Ayşe (Emine) Hanım’ın oğlu; Halil İbrahim Özkan ve
Esma Özkan’ın damadı; Ahmet Akın, Ömer Halis Akın ve Hasibe Atak’ın kardeşleri; Fahriye Akın’ın eşi;
Metin, Tekin, Ayşe, Neriman, Emine, Esma’nın babaları; Kenan Kuşcuoğlu,
Hasan Hüseyin Mersinli, Nihat Fırat, Radi Sefa Erdem, Atike Akın,
Ayşe Akın‘ın kayınpederleri; Özgür Kuşcuoğlu, Murat Kuşcuoğlu,
Tonguç Barış Akın, Onurcan Fırat, Mertcan Mersinli, Berk Mersinli,
Çağlar Akın, Çağdaş Akın ve Deniz Erdem’in dedeleri; Gizem Kuşcuoğlu, Arzu Kuşcuoğlu, Yasemin Akın’ın
eşlerinin dedesi; Gizer Kuşcuoğlu ve Bade Kuşcuoğlu’nun büyük dedeleri,
Merkez Lisesi Eğitim Enstitüsü öğretmeni ve İlköğretim Müfettişi
GALİP AGÂH AKIN
Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur.
Cenazesi 21.12.2008 Pazar günü (dün), Ulu Camii’de, ikindi namazı ardından kılınan
cenaze namazından sonra Yeni Mezarlık’ta aile kabristanına defnedilmiştir.
Dost ve akrabalarına duyurulur. Hepimizin başı sağ olsun.
TC EYÜP 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN
MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
SAYI: 2007/ 3363 Esas
Bir borçtan dolayõ hacizli ve aşağõda cins, miktar ve kõymetleri yazõlõ mallar satõşa
çõkarõlmõştõr.
Birinci açõk arttõrma 08.01.2009 günü saat 10.00-10.10’da Rami Cuma Mahallesi
Ayten Sokak No: 7 Eyüp adresinde açõk arttõrma ile yapõlacaktõr. Birinci açõk arttõrmada
menkul, tahmin edilen kõymetin % 60’õnõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan ala-
caklar varsa bu alacaklar mecmuunu ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma
masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle istekli bulunmadõğõ tak-
dirde 13.01.2009 günü aynõ yer ve saatte 2. arttõrma yapõlarak satõlacaktõr. Şu kadar ki
ikinci açõk arttõrmada arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ geç-
mesi ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesinin şart ol-
duğu, mahcuzun satõş bedeli üzerinden % 18 KDV’nin alõcõya ait olacağõ ve satõş şart-
namesinin icra dosyasõndan görülebileceği, masrafõ verildiği takdirde şartnamenin bir
örneğinin isteyene gönderileceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya
numarasõyla Dairemize başvurmalarõ ilan olunur. 06.11.2008
Konulan Değeri Adedi Cinsi ve Özellikleri
20.000,00 YTL 40 Sun-Fire marka doğalgaz sobasõ
14.400,00 YTL 80 600X1400 cm. Petek, Önmak
ekstra marka
Basõn: 68253