28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada kadar sözcük bulunuyor. Türkçenin zenginliğinin tümünü ortaya koyan bir çalışma değil ama, en azın- dan ne kadar geniş bir alanda kullanıldığını gösteren bir eser. Yıllarca varlığı bilinen Divanü Lügat-it Türk an- cak 20. yüzyılın başında bir rastlantı sonucu orta- ya çıktı. Elde ne yazık ki, Kaşgarlı Mahmut’un ka- leminden çıkmış kopya yok. İran asıllı Muhammed bin Ebu Bekir’in 1265’te Şam’da tamamladığı kop- ya var. 1910’da 33 liraya bir sahaftan alınan eser- de Türkçenin 30’dan fazla lehçesine yer veriliyor. Kırgız, Karluk, Savur, Kıpçak, Oğuz, uzayıp gidiyor... Kaşgar, Çin’in Sincan Uygur Özerk Cumhuriye- ti sınırları içinde. Kaşgarlı Mahmut’un da Kaşgar’a 45 kilometre uzaklıkta Opal köyünde doğduğu ka- bul ediliyor. Bölgenin başkenti Urumçi’de Uygur- larla bir akşam Çin mutfağı eşliğinde sohbet ede- lim dedik. Bir otelin özel salonuna davet ettiler. Adı tanıdıktı: Kaşgarlı... Uygurlar bugün Arap alfabesini kullanmalarına karşın Türkçeyle, hatta Türkiye Türkçesiyle barı- şıklar. Gezim sırasında Sincan radyosunda Çalı- kuşu, radyo tiyatrosu olarak yayımlanıyordu. Türkçemiz 11 milyon kilometrekarelik bir alan- da, yaklaşık 300 milyon kişi tarafından 21 ana grup- ta kullanılıyor. Kaşgarlı Mahmut’un derleyip to- parladığı 9 bin sözcük 100 bini geçti. Dil; bir ulusun varlığını ve devamlılığını sağlayan en önemli, en tanımlayıcı unsur. Türkçe, gerek an- latım gücü gerekse sözcük zenginliği bakımından dünyanın sayılı dilleri arasında ise bunda önemli un- sur köklerinin derinliği... Asya steplerine sadece kafanın etrafındaki tas- la değil de içindeki beyinle yaklaştığımızda bugünkü dil zenginliğimizi katlayacak hazineler bizi karşıla- yacaktır. Kaşgarlı Mahmut’un çağdaşı Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig’i (Mutluluk Veren Bilgi) ara- dan geçen 10 yüzyıla karşın hâlâ güncelliğini ko- ruyan, yaşamın içinden süzülüp gelen söylemler içe- riyor... Ülke için toprak neyse dil de odur. Her ikisi de sadece sahiplenilmek değil aynı zamanda gelişti- rilmek ister. Türkçemizin güncel sorunları ayrı bir yazı konusu, bugün tarihsel boyutlarıyla yetine- ceğiz... Son 15 yılda art arda yeni devletlerin çıktığı Or- ta Asya’ya yüzyıllar önce ilk giden İtalyan gezgin- ler şu adı vermişler: Türk dilli alan! Dil, sadece insanların değil yerine göre toprak- ların da tarifini verir. İtalyan gezginlerin yaptığı tanımlama, sonraki yıl- larda da benimsendi ve belgelerde, yayımlarda ço- ğunlukla bu ad kullanıldı. Türkçenin anlatım gücüyle ilgili de söylenebile- cek çok şey var; bir örnek aktarmadan geçeme- yeceğim... Değişimi anlatmak deyince aklıma ilk Kazak şa- ir Abay gelir. Uçsuz bucaksız Kazak steplerinin de verdiği duyguyla şiire şöyle dökmüş değişimi: Gün ardından gün doğar / İlerleme değişmez / Fikir fikri kovalar / Yele binsen yetişmez! 2008 Kaşgarlı Mahmut yılı kutlu olsun! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada mülkiyet ve azınlık haklarına saygı, sendikal haklar, si- villerin ordu üzerindeki denetimi... Kuşku yok AB’nin öne sürdüğü eleştirilerde haklı olanlar da var, haksız olanlar da... Bizim (üstelik başındaki bakan AB ile müzakerele- ri yürütmekle sorumlu) Dışişleri Bakanlığımızdan AB eleştirilerini göğüsleyecek bir açıklama yapılmadı. Zaten bakanlık hangi haklı gerekçeyle AB eleştiri- lerine karşı çıkan bir açıklama yapabilir ki?.. Örneğin dokunulmazlıkların hiçbir Batı demokrasi- sinde bulunmadığını, bir an önce kaldırılması gerek- tiğini savunuyor Avrupa Birliği… AB, yargı dahil he- men her alanda yolsuzlukların söz konusu olduğunun altını çiziyor. Önümüzdeki yıllarda izlenecek politikaları içeren Ulu- sal Program’da bu iki önemli sorunun çözümüne uğ- raş verileceğini ifade eden tek satır yok. Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının bütçesi görü- şülürken dış politikada kimi açmazların yanı sıra bu iki önemli soruna değinen ve hükümetin görüşünü so- ran muhalefet milletvekillerinin sorusu karşısında Bakan Ali Babacan dut yemiş bülbül! Susuyor ve sonra hükümet başkanı ikide bir, “Söy- le AB! Türkiye’yi üye olarak bünyene alacak mısın al- mayacak mısın?” diye üst perdeden nutuklar atıyor. Ama madem ki üye olmaya talip oldun, öyleyse AB kurallarına uymak ve eksikliğini saptadığı kimi konu- larda gerekeni yapmak zorunda olduğunu unutuyor. AB kurallarına karşı AB’yi suçlayarak, tam üyelik yo- lunda her çabayı gösterdiğimizi söyleyerek bir yere va- rılamayacağını bildiği halde.. üye olmayı pek arzula- madığı izlenimini vererek sadece AB’de değil Türki- ye’de de kuşkular yeşermesine olanak sağlıyor. AB, 2004’ten beri Yunanistan’la iyi komşuluk iliş- kileri yürütemediği ve Kıbrıs Rum Yönetimi’ne kara ve deniz limanlarımızı açmadığı gerekçesiyle hükümeti sert biçimde eleştiriyor. O kadar ki örneğin Güney Kıbrıs’a limanları açma- dığımız için önemli olan kimi başlıkları müzakereye aç- mıyor. Doğal olarak müzakereler tıkanıyor, ilerlemiyor. Eleştirilerin kaynağı hükümetin izlediği politika! Bu politika kazdığı kuyuya kendi düştü diye de özet- lenebilir. Şayet bugün Kıbrıs Rum Yönetimi’ne limanları açmadığımız için AB’den sert eleştiriler geliyor ve “Tür- kiye ile müzakerelerin hızı, öne sürülen koşulların ye- rine getirilmesine” bağlanıyorsa… …Bu durumun başlıca sorumlusu (RTE ile birlikte) bugün her türlü sorumluluktan arınan Çankaya’daki AKP’lidir. Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ni tanımayı da, bugün koşul (dayatma) olarak önümüze konulan limanlar so- rununu da çözeceğini üstelik yazıyla AB’ye taahhüt eden RTE ile Türk diplomasisini başarılı kıldığı iddia edilen dün dışişleri bakanı, bugün Çankaya’daki AKP’lidir. Bu ikilinin sorumluluğunu kanıtlayan tarihler ve bel- gelere göz atalım: 17 Aralık 2004’te üyelik için bir söz, bir tarih alma- dan Çankaya’daki AKP’linin yüksek diplomasi be- cerisiyle hükümet; Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ni tanı- mayı… …29 Temmuz 2005’te; Rum Yönetimi’ne kara ve deniz limanlarını açmayı vaat eden yazılı bir belgeyi… Kıbrıs sorununa ait kimi görüşlerimizi içeren bir ek pro- tokolle birlikte kabul etti. AB, Eylül 2005’te Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımamı- zı ve limanları açmamızı dayatan bir açıklama yaptı ve… Yunanistan ile iyi ilişkiler yürütmemizi.. ve de Rumlara limanlarımızı açmamızı yineledi. Üstelik 2005 Temmuzu’nda ek protokolde yazdı- ğımız Kıbrıs’la ilişkilerle ilgili görüşleri tanımadığını ilan etti. Hükümet AB’ye yazıyla verdiği sözleri yerine ge- tirmiyor. AB de 8 başlığı donduruyor. Müzakere ko- nusu yapmıyor. Yazılı sözlü belgelerle ya vaat ettiğin koşulları ye- rine getir diyor, ya da?.. AB ile müzakereler neden işlemiyor diye başka so- rumlu aramaya gerek yok. İşte bir Başbakan.. ileriyi düşünmeden AB’ye bol keseden vaatlerde bulunan o hükümetin içinden çıkmış, şimdi Çankaya’da dış si- yasette büyük çalımlar atan AKP’li! AB ile ilişkilerde böyle bir hükümetle nereye kadar? ankcum@cumhuriyet.com.tr SAYFA 14 ARALIK 2008 PAZARCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 15 Edirne Y 13 Kocaeli PB 16 Çanakkale Y 16 İzmir Y 16 Manisa B 13 Aydın Y 15 Denizli B 14 Zonguldak PB 15 Sinop PB 14 Samsun PB 12 Trabzon PB 13 Giresun PB 11 Ankara S 6 Eskişehir S 8 Konya S 8 Sıvas S - 3 Antalya B 19 Adana PB 18 Mersin S 11 Diyarbakır S 9 Şanlıurfa PB 12 Mardin S 7 Siirt PB 10 Hakkâri S 1 Van S 3 Kars S - 3 Oslo PB - 1 Helsinki PB 3 Stockholm PB 4 Londra B 5 Amsterdam B 6 Brüksel B 5 Paris K 2 Bonn B 5 Münih B 2 Berlin PB 8 Budapeşte Y 7 Madrid Y 10 Viyana Y 6 Belgrad B 11 Soyfa Y 12 Roma Y 16 Atina Y 17 Zürih B 5 Moskova PB - 1 Aşkabat PB 8 Astana PB - 7 Taşkent B 11 Bakû PB 7 Bişkek PB 11 Tiflis B 11 Kahire PB 20 Şam B 18 Yurdun batı ve iç ke- simleri parçalı çok bu- lutlu, Marmara’nın Ba- tısı ve kıyı Ege sağanak yağışlı, diğer yerler par- çalı az bulutlu geçe- cek. Yurdun iç ve doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecek. Hava sı- caklığında önemli bir değişiklik olmayacak. IŞIL ÖZGENTÜRK ‘GeleceğimizElimizdenAlındı!’ Yunan ekonomisi neredeyse durma noktasõna gelmiş. Sürekli Türk düşmanlõğõ pompalamak bile iktidarlarõ ayakta tutmaya yetmiyormuş.. görünen o. Ve dünya, “iyi bir gelecek umudunu” tümüyle yi- tirmiş gencecik insanlarõn isyanõnõ izliyor. Bunun Ati- na ile sõnõrlõ kalmayacağõnõ söylemek müthiş bir psikoloji ya da sosyoloji bilgisi gerektirmiyor. Bu isyan tüm Av- rupa’yõ saracak.. çünkü Avrupalõlar, bizim gibi, kriz- lere bağõşõklõ değiller. Ve bu küreselleşme ve tüketim belasõ sürerse hep birlikte yok olacaklarõnõ bilecek ka- dar akõllõ ve insan haklarõ konusunda, özellikle kendi- leri söz konusu olduklarõnda, son derece duyarlõdõrlar. Bakalõm işler nasõl gelişecek? Sendika geleneği son derece kuvvetli olan Avrupa’yõ neler bekliyor? İtalyan sendikalarõ ilk uyarõ grevlerine başladõlar bile. Pembe bayram günleri boyunca Rusya’da bizi izle- yen ikinci haber, özel jetleriyle Washington’a gidip Amerikan Senatosu’na kendileriyle ilgili yardõm pa- ketinin önemini anlatan ve yardõm için adeta yalvaran otomobil devlerinin üst düzey yöneticilerinin bunu ba- şarõp başaramayacaklarõydõ. Çoğu, bir dolar karşõlõğõ bü- tün bir yõl çalõşacaklarõnõ söyledilerse de, Washington ikna olmadõ ve “Ne yaparsanız yapın kardeşim” de- di, “bizden size para yok!..” Obama’nõn işi zor. Amerika da isyancõdõr. Ve gelelim bize; ne olmuş yani.. Bizde yõllardõr işsiz olanlara bir milyon işsiz daha katõlmõş. Bu işsizlerin büyük ço- ğunluğu da üniversite mezunu kaliteli işsizlermiş. Ki- mi taksicilik, kimi garsonluk yapõyor, kimi de çöpçü ola- rak çalõşõyormuş.. kentin zengin semtlerinde köpek gez- dirmek epey para getiren bir iş olmuş. İşsizlikten kimileri eve kapanmõş, kimileri kendini uyuşturucuya vermiş; kimileri, evet kimileri intihar et- miş. Olabilir. Burasõ Türkiye... Bu arada çok güzel kadõnlarõna imrenerek baktõğõmõz ve topyekûn hepsine Nataşa adõnõ verdiğimiz Rusya’da işler düzelmeye başlamõş. Çünkü çok şanslõlar.. iyi ya da kötü yanlarõyla komünist bir düzenden geliyorlar, alt- yapõ onlar tarafõndan çoktan yoluna konmuş; şimdi pet- rol ve doğalgaz geliriyle, kendilerini süslüyorlar. Şim- di Rusya’nõn parasõ ve Putin gibi KGB’den gelen mil- liyetçi bir lideri var. Ve hâlâ romantizmini koruyan muh- teşem vefalõ bir halkõ... isilozgenturk gmail.com ANKARA (AA) - Sosyal Güvenlik Kuru- mu (SGK), geçen yõl yaşlõlõk ve özürlü aylõ- ğõ alan 17 bin 29 kişinin aylõklarõnõ “yersiz ödeme” gerekçesiyle iptal etti. Bu kişilere yak- laşõk 18 milyon YTL borç tahakkuk ettirildi. Alõnan bilgiye göre 2022 sayõlõ “65 Yaşı- nı Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun” kapsamõnda, kuruma ge- çen yõl 402 bin 846 evrak geldi. Bunlardan ilk defa aylõk talebinde bulunan 151 bin 331 kişiden 48 bin 232’sine yaşlõlõk, 51 bin 456’sõna özürlü aylõğõ olmak üzere toplam 99 bin 688 kişiye aylõk bağlandõ. Sağlõk Kurulu, 107 bin 200 özürlüye ait ra- porlarõ inceleyerek 70 bin 247’sine olumlu, 22 bin 713’üne ara karar, 9 bin 347’sine ia- de kararõ, 4 bin 833’üne ret kararõ verdi. Bu kararlar doğrultusunda aylõk bağlama ve yazõşma işlemleri yapõlmak suretiyle iş- lemler sonuçlandõrõldõ. 11 bin 500’ü yaşlılık aylığı Ayrõca geçen yõl başta ölüm olmak üzere, evlenme, muhtaçlõğõn kalkmasõ, vatandaşlõk hakkõnõ kaybetme, zaman aşõmõ, tahsis ka- rarõnõn iptali, sakatlõğõn kalkmasõ ve sosyal güvenlik kuruluşlarõndan aylõk alõnmasõ ne- deniyle 11 bin 572 yaşlõlõk, 1084 bakõma muhtaç özürlü ve 4 bin 373 özürlü olmak üze- re toplam 17 bin 29 kişinin yersiz aldõklarõ be- lirlenen aylõklarõ kesildi. Bu kişilere 17 milyon 852 bin 748 YTL borç tahakkuk ettirildi. SGK Primsiz Öde- meler Genel Müdürlüğü aracõlõğõyla, 2022 sa- yõlõ kanun kapsamõnda, muhtaç durumda bu- lunan yaşlõ ve özürlülere, yaşlõlõk aylõğõ (65 yaşõndan büyükler), 65 yaşõndan büyük ba- kõma muhtaç özürlü aylõğõ, özürlü aylõğõ (18 yaşõndan büyük yüzde 40-69 özürlüler), ba- kõma muhtaç özürlü aylõğõ (18 yaşõndan bü- yük yüzde 70 ve üzeri özürlüler) ve özürlü ya- kõnõ aylõğõ (18 yaşõndan küçükler) bağlanõyor. Kişilerin durumlarõnda meydana gelen de- ğişiklikle aylõk bağlama şartlarõnõn kalkma- sõ ve ölüm hallerinde aylõklar kesiliyor. Aylõk alanlardan ölenlerin listesi, TC kim- lik numaralarõna göre, Merkez Nüfus İdare- si Sistemi’nden aylõk periyotlar halinde elek- tronik ortamda temin ediliyor. Aylõklar, hak sahiplerine, 1 Mart tarihinden başlamak üze- re üçer aylõk dönemler halinde peşin olarak ödeniyor. Aylõğõn başlangõç tarihi ile dönem arasõndaki haklar ayrõca ödeniyor. 17 bin aylık iptal edildi Baykal kadõnlarla çarşafõ tartõştõ GÜRSU KUNT ANTALYA - Antalya’da ka- dõnlarõn türbanlõ üye kaydõ eleş- tirisiyle karşõlaşan CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, “Özel yaşamda kimin ne giyeceğine kimse karışamaz. Yasak olan, yanlış olan bu kıyafeti devlete getirmek. Kamusal alana ta- şımak. Biraz sevecen olalım, bi- raz saygı gösterelim. Bundan korkmaya gerek yok” dedi. Baykal, bayram tatilini geçir- diği Antalya’daki evinden An- kara’ya doğru yola çõkarken yol- dan geçen kadõnlarõn, türbanlõ üye kaydõyla ilgili eleştirileriy- le karşõlaştõ. Emekli bir öğret- men, “Ne türban ne de çarşaf. Ben Atatürk devrimini uygu- layalım diyorum” deyince Bay- kal şunlarõ söyledi: “Yöresel şartlar içinde, böl- gesel âdet diye Anadolu’nun Erzurum’unda, Horasan’ın- da da bunu kullanan insanı kı- namayacağız. Ona da saygı- sızlık yapmayacağız. Ben sizi anlıyorum. Ama siz de bunu anlayın. Türkiye’ye bunu an- latmak lazım. Tabii ki bunu herkes yapsın diye örnek gös- termiyoruz. Öyle olan insan- lara daha bir saygıyla ve sev- giyle yaklaşalım. Tabii bunu tartışma konusu yapmak doğ- ru değil. Herkes uygun gör- düğü şekilde çıksın. Tabii ki hepimiz en çağdaş kıyafetler- le çıkılmasını tercih ederiz.” ‘Saygı gösterelim’ Bir başka kadõn ise “Başka- nım yanlış yaptınız. O çarşaf- lıları niye aldınız partiye. Bu yüzden oy vermeyecek kaç ta- ne CHP’li tanıyorum. AKP oy- lar bölünsün diye böyle tuzak hazırladı. Yapma paşam, etme. Atamın partisi bu. Çok üzül- dük. CHP’nin oyları bölüne- cek” yorumunu yaptõ. Özel ya- şamda kimin ne giyeceğine ka- rõşmanõn kimsenin hakkõ olma- dõğõnõ vurgulayan Baykal ise “Yasalar da size bu yetkiyi vermiyor. Her insan nasıl uy- gun görürse, ailesinden, gele- neğinden, göreneğinden ne gö- rürse, giyinebilir, kuşanabilir. Buna saygı göstermek lazım. Yasak olan, yanlış olan bu kı- yafeti devlete getirmek. Ka- musal alana bunu taşımak” di- ye konuştu. Baykal, bir başka ka- dõnõn “Çarşafı meşrulaştırma- ya çalışıyorsunuz” sözlerine şöyle karşõlõk verdi: “Benim çarşafı ne gayri meş- rulaştırmaya, ne de meşrulaş- tırmaya gücüm yeter. Böyle bir şey olmaz. Bu Türkiye’nin top- lumsal yaşamının bir parçası ise, giderek azalan bir parçası ise zaman içinde daha da aza- lacaksa, bunu herkesin doğal karşılaması lazım. Olan şeklini de düşmanlık konusu yapma- yalım. Yani ne olur, biraz se- vecen, biraz anlayışlı davrana- lım. Onu giyme durumunda olan insanlara, bu tavrı takı- nınca oluyor mu? Siz böyle söyleyince gayri meşru bir şey yapmış gibi hissediyor insanlar. Alınıyor, kırılıyor. Bundan korkmaya gerek yok. En büyük korku, gereksiz yere insanları- mızı karşımıza almak ve düş- man muamelesi yapmaktır. He- pimiz aynı toplumda yaşıyo- ruz. Onun da çocuğu şehit olu- yor. Atatürk’ü evine fotoğraf olarak koymuş. Ama üzerindeki kıyafeti seninki gibi değil diye niye kızıyorsun ona.” ‘Ülkeyi parçalamayalım’ Cumhuriyet değerlerinin yõp- ratõldõğõ yönündeki bir yoruma da yanõt veren Baykal, Cumhuriyet değerlerinin korunmasõ yönün- deki en büyük mücadeleyi parti- sinin verdiğinin altõnõ çizdi. Bay- kal, “Türkiye’yi bölmeyelim, parçalamayalım. Sizin anlayı- şınıza ihtiyacımız var. Sana göre yanlış giyiniyor, bana gö- re de yanlış giyiniyor olabilir, ama o ayrı bir iş. Bırak kendi yanlışını kendisi yapsın. Bak çarşaf giyenler yüzde ikiye düş- müş. Bir süre sonra belki or- tadan kalkacak” dedi. Baykal daha sonra Güllük Cad- desi’nde gözlüğünü tamir ettirdi. Baykal, bazõ gazetelerde yer alan kõzõ Aslı Baykal Ataman’a ait araca yasak park nedeniyle trafik cezasõ kesildiği yönündeki ha- berleri de yalanladõ. Emniyet Müdürlüğü’nden yapõlan yazõlõ açõklamada da park cezasõ habe- rinin doğru olmadõğõ belirtildi. Yurt Haberleri Servisi - Meteoroloji uzmanlarõ, İç Anadolu Bölgesi’nde kar uyarõsõ yaparken, hava sõcaklõğõ Erzurum ve Ardahan’da eksi 27 derece ölçüldü. İzmir ve Antalya’da ise yurt- taşlar yazdan kalma günlerin keyfini sürdü. Uzmanlar, Türkiye’nin batõsõnõn Ege’den baş- layarak yağõşlõ havanõn etkisine gireceğini açõkladõlar. Doğu Anadolu Bölgesi, Sibirya üzerinden ge- len yüksek basõnç sisteminin etkisi altõna girdi. Bölgede, gece en düşük hava sõcaklõklarõ, eksi 27 dereceyle Erzurum ve Ardahan’da ölçülür- ken, diğer illerde gece en düşük hava sõcaklõkla- rõ Kars’ta eksi 21, Erzincan’da eksi 12 ve Iğ- dõr’da eksi 6 derece olarak kaydedildi. Sõvas’ta soğuk hava nedeniyle Kõzõlõrmak Nehri’nde özellikle akõntõnõn az olduğu bölümler tama- men, akõntõnõn yoğun olduğu bölümler ise kõs- men buz tuttu. Tarihi Eğri Köprü civarõnda õr- mağõn tamamen buzla kaplandõğõ görüldü. Yet- kililer, bölge genelinde soğuk hava şartlarõnõn, 17 Aralõk’a kadar sürmesinin beklendiğini be- lirttiler.Yurdun batõsõnda ise dün de güneş ken- dini gösterdi. Hava sõcaklõğõnõn 15.4 derece ola- rak ölçüldüğü İzmir’de dün en yüksek sõcaklõk 17 dereceye kadar çõktõ. Uzmanlar, bugün ak- şam saatlerinde Bolu, Eskişehir, Ankara çevre- sine ulaşacak yağõşlarõn kõsa süreli ve hafif karla karõşõk yağmur şeklinde görüleceğini belirttiler. Yurt Haberleri Servisi - Kurban Bayramõ tatili sona ererken, yollar yine kan gölüne döndü. Yozgat’ta meydana gelen trafik kazasõnda aralarõnda 6 aylõk bir bebeğin de bulunduğu 5 kişi öldü. Yozgat’tan Yerköy ilçesine giden Harun Demir (18) yönetimindeki oto- mobil ile İstanbul’dan Erzurum’a giden Mürsel Kerti’nin (60) kullandõğõ araç dün sabaha karşõ saat 03.00 sõralarõnda E-88 karayolunda çarpõştõ. Çarpõşma sonrasõnda iki otomobilde de yangõn çõk- tõ. Yangõn uzun uğraşlar sonucu sön- dürülürken, araçtaki Mürsel Kerti ile eşi Necla Kerti (50), gelini Kübra Kerti (21) ve 6 aylõk torunu Elif Buse Kerti ile diğer otomobilin sürücüsü feci şekilde can verdi. Polis olayla ilgili soruşturma başlatõrken, kazada yaşamõnõ yitiren Harun Demir’in İzmir Gaziemir Hava Astsubay Okulu’nda öğrenci olduğu ve 6 ay sonra göreve başlayacağõ öğre- nildi. Samsun, Edirne, Artvin, Bursa, Eskişehir, Konya, Aydõn, Kayseri, Hatay ve Adana’da meydana gelen tra- fik kazalarõnda ise 9 kişi öldü, 46 kişi yaralandõ. Tatil dönüş trafiğinin baş- lamasõ nedeniyle Bolu Dağõ geçişinde dün uzun kuyruklar oluştu. Bolu Meteoroloji Müdürlüğü yetki- lileri, sürücüleri Bolu Dağõ’nda bekle- nen kar yağõşõ ve buzlanma konusunda uyardõ. Yağõşõn bölgede uzun süre etkili olmayacağõnõ belirten yetkililer, hava- sõcaklõğõnõn sõfõr derecenin altõna düş- mesinin beklendiğini, bunun da güzer- gâhta buzlanmaya neden olabileceğini bildirdiler. Türkiye Esnaf ve Sanatkâr- larõ Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanõ Bendevi Palandöken, bay- ram tatilinin ilk 7 gününde meydana ge- len kazalarda 119 kişinin öldüğünü, 647 kişinin yaralandõğõnõ vurgulayarak sürücülerin dikkatli olmalarõnõ istedi. Yurtta kar uyarısı Tatilde yollar kan gölüne döndü ‘Yersiz olarak’ yaşlõlõk ve özürlü aylõğõ alanlar 18 milyon YTL borçlu çõkarõldõ CHP lideri ‘yanlõş olanõn bu kõyafeti kamusal alana taşõmak olduğunu’ söyledi Baştarafı Arka Sayfada CHP’ye çarşaflı kadınların üye yapılması eleştirileriyle karşılaşan Baykal, “Özel yaşamda ki- min ne giyeceğine kimse karışamaz. Biraz sevecen olalım, biraz saygı gösterelim” diye konuştu. KIZILIRMAK BUZ TUTTU Bayram tatilinin ilk 7 günündeki kazalarda 119 kişi öldüğü, 647 kişi yaralandõ Yozgat’ta meydana gelen kazada, aralarında 6 aylık bir bebeğin de bulunduğu 5 kişi yaşamını yitirdi. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle