02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 14 ARALIK 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B YORUM ÖZTİN AKGÜÇ Kürt Sorunu mu Emperyalizmin Oyunu mu? Açıkçası meşrebi belli, kimlerin sözcülüğünü yaptığı bilinen, kamuoyunda etkisinin artması için şişirilmiş kazip şöhretlerin yorumlarını, tar- tışmalarını okumaktan, dinlemekten çok; sade va- tandaşın yorumuna, değerlendirmelerine daha faz- la önem veririm. Olanak ölçüsünde bire bir, yüz yüze görüşmelerle onların çeşitli konularda gö- rüşlerini öğrenmeye çalışırım. Geçenlerde bir sürücü ile konuşuyordum. Sü- rücü kendisinin Kürt kökenli olduğunu söylüyor; konunun PKK tartışmasına dönüşmemesi için de hemen “Kürt kökenliyim ama PKK sempatizanı de- ğilim” diye ekliyordu. Kafamı kurcalayan bir so- ruyu sordum. “Kürt ya da Kürt kökenli olarak ken- dilerini nitelendiren topluluk veya topluluklar, he- men tüm Ortadoğu’ya dağılmış durumda; ancak Kürt sorunu diye eylemler yalnız ülkemizde yapı- lıyor. Gerçekte Kürt sorunu varsa, bunun yalnız Tür- kiye’yi hedef almaması, tüm Ortadoğu’yu ilgilen- dirmesi gerekmez mi? Halbuki diğer ülkelerde PKK’nin ya da yan kuruluşlarının Türkiye’de olduğu kadar kapsamlı terör eylemlerine giriştiklerini gör- müyoruz. Kürt sorunu -eğer varsa- yalnız Türki- ye’nin sorunu olarak mı algılanmalı?” Sürücü arkadaş, PKK’yi Kürtlerin bir örgütlen- mesi olarak değil, uluslararası bir örgütlenme ola- rak görüyor; PKK’yi Kürt kökenlerinden soyutlu- yor ve şu örneği veriyordu. Oğlu askerliğini ya- parken PKK’liler ile çarpışmaya girişmiş; öldürü- len PKK’lilerin arasında sünnetsiz olanlar varmış. “Ermeniler dahil, farklı ülkelerin vatandaşları, Kürt kökenli olanların dışında da PKK’ye destek verenler var” diyor. Kürt sorunu diye ileri sürülen olaylara, Kürt kökenli olanların dışındakilerin de karışma- sı, desteklenmesi kafada bazı sorular doğuruyor. Salt insancıl sorun olarak bazı idealistler (!), insan hakları savunucuları (!) PKK’ye destek veriyorsa, teröre katılıyorsa, bu kişilerin “Irak’ta, Filistin’de, Afganistan’da yaşanan olaylar karşısında nere- desiniz?” sorusuna da cevap vermeleri gerekiyor. PKK, sadece Türkiye’den dağa çıkanlardan oluş- muyorsa, PKK, uluslararası bir örgüt niteliğinde ise, Türkiye af çıkarsın önerisinin amacını iyi niyete bağ- lamak da zorlaşıyor. Diğer bir soru, PKK silahları nereden alıyor, na- sıl finanse ediyor? Herhalde Kandil Dağı silah en- düstrisinin merkezi değil; PKK uluslararası bir ör- güt niteliğini alıyorsa, destekçileri de diğer dev- letler demektir. Silahları kimlerin ürettiği, kimlerin finansman desteği verdiği ve vereceği de belli. PKK, eroin kaçakçılığı ile finansman gereksi- nimlerini karşılıyor ya da Kürt kökenli vatandaş- ların maddi destekleri ile silahlanıyor savı, kan- dırmaca, insanları budala yerine koymak gibi ge- liyor. Kürt kökenli vatandaşlarımızın en az bir bölü- mü de PKK’nin ardında emperyalist güçlerin ol- duğunu, PKK’yi bir tehdit aracı olarak kullandık- larını biliyor. Olayın garip tarafı, sorunu bizim kun- dakçılar ile işbirliği yaparak çözmeye kalkışmamız. PKK gerçekten uluslararası bir örgüt mü? Kürt kö- kenlilerin dışında da en azından destekçisi, görev alanı, teröristi yok mu? Zaman zaman yabancı medyada bu grup için “rebel” (asi), başkaldıran sözcükleri de kullanılıyor. Bir ülkenin vatandaşları ayaklanırsa, belki asi, başkaldıran sözcüğünün kul- lanılması doğru olur. Irak, Suriye, İran, Ermenis- tan hatta Batılı ülkeler vatandaşlarının Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı başkaldırısından, ayrılıkçı ol- malarından söz edilebilir mi? PKK, yalnız Türkiye’den dağa çıkanların bir ör- gütü değil ki, Güneydoğu’da alınacak önlemler- le sorun çözülsün. Türkiye kuşkusuz Doğu ve Gü- neydoğu’nun kalkınması için özel plan ve prog- ramlar uygulamalı, bu bölgelerin gönenç (refah) dü- zeyini yükseltmeye çalışmalıdır. İstanbul, Ankara başta olmak üzere israf edilen milyarlar, bu böl- genin kalkınmasına ayrılabilir. Ancak sorunun çözümü için, PKK’nin arkasında kimlerin olduğunu, kimlerin destek verdiğini, PKK’nin asıl işlevini gör- mek gerekir. Dersim, Şeyh Sait isyanlarının ardında o dö- nemin emperyalist gücü İngiltere vardı. Şimdi şu soruyu sormamız gerekir: ABD, GOP ya da BOP planını ne zaman yürürlüğe koydu? PKK’nin bu plandaki yeri ne? Olaya doğru tanı koymadan çö- züm bulunamaz. AB ile, Barzani ile görüşmekle de sorun çözülmez. Belki de sadece emperya- listlerin oyununa gelinmiş olunur. Bõçak gibi kesilen satõşlar kampanyalarla bayramda hareketlense de üretici kazançlõ yõllarõ unuttu Satõş var, kâr yok MURAT GÜLDEREN Türkiye’de de etkisini hõzla hissettirmeye baş- layan global kriz nede- niyle sezona indirimlerle giren tekstil ve hazõr gi- yim sektöründeki üreti- ciler, bayram dönemi sa- tõşlardan memnun olsalar da kârlõ dönemleri unut- tuklarõnõ belirtiyorlar. Markalar arasõ belki de en büyük rekabetin ya- şandõğõ bu dönemde pa- zar ve müşteri kaybet- memek için neredeyse zararõna satõş yapan üre- ticiler 2008’in “kâr yılı değil ar yılı” olduğunu vurguluyorlar. Bayram- larõn değişmez lezzeti tat- lõ ve şekerleme pazarõnda da yüzde 20’lik bir düşüş yaşandõğõnõ belirten sek- tör temsilcileri krizle bir- likte tatlõnõn dahi lüks tüketim yerine kondu- ğundan yakõnõyorlar. Çe- şitli sektör temsilcilerinin aktarõmlarõ şöyle: Yüzde 30 küçülme Yemek İstanbul Genel Müdürü Hüseyin Boz- dağ: Krizin etkisinin Tür- kiye’de hissedilmesiyle birlikte son iki ayda fab- rikalarõn yüzlerce işçi çõ- karmasõyla toplu yemek pazarõ yüzde 30 oranõnda daraldõ. Türkiye’de geçen yõl 6.5 milyar dolar olan pa- zarõn büyüklüğü 5.5 mil- yara kadar geriledi. Or- ganik üretime geçmeye başlamõşken bununla il- gili tüm çalõşmalarõ da as- kõya almak zorunda kal- dõk. Bütçemizi dengede tutmaya çalõşõyoruz. Ala- caklarõmõzõ dahi topla- yamõyoruz. Tarõm Ürünleri Hubu- bat Bakliyat İşleme ve Paketleme Sanayicileri Derneği Başkanõ Tevfik Dinçer: Mercimek, kuru fasülye, nohut, pirinç gi- bi birçok gõda ürününün fiyatlarõ düşse de bakliyat piyasasõnda yaklaşõk yüz- de 20’lik daralma devam ediyor. Ürün bazõnda ise pirinçten nohuta ve ma- karnaya yüzde 10 ora- nõnda kaymalar yaşanõ- yor. Geçen bayrama na- zaran bu bayramda satõş- larda yüzde 10’luk azal- ma yaşadõk. Baklava ve Tatlõ Ürün- leri Derneği Başkanõ Mehmet Yıldırım: Bir ülkede kriz olup olmadõ- ğõ tatlõ satõşlarõndan bel- li olur. En ufak bir kriz- de insanlar ilk olarak tat- lõ tüketimini azaltõyor. Türk insanõ tatlõyõ lüks tü- ketim gõdasõ olarak gö- rüyor. Şu an pazarda yüz- de 20’lik belirgin bir da- ralma var. Şekerleme sa- tõşlarõnda da aynõ şekilde geçmiş yõllara nazaran yüzde 10’luk bir düşüş yaşanõyor. Bayramda da bu etkisini hissettirdi. Şekerli Mamül Üreti- cileri Derneği Başkanõ Şemsi Kopuz: Kriz kor- kusu nedeniyle her bay- ramõ ciddi stoklarla kar- şõlayan şekerciler bu yõl ellerinde hiç stok tutma- dõ. Özellikle Anadolu’da çikolatadan şekere kayma görülse de bu büyük şe- hirlerde hissedilmedi. Şe- kerleme sektörü bu yõl için mevcut durumunu korumakla yetindi. Nuşin Oral: Tüketici temkinli Alõşveriş Merkezleri ve Pera- kendeciler Derneği (AMPD) Yönetim Kurulu Başkanõ Nuşin Oral: Perakende sektöründe bayram döne- minde ortalama yüzde 40, hediyelik eş- yalarda yüzde 35, hazõr giyimde yüz- de 40, elektronikte ise yüzde 20 artõş yaşandõ. Ancak neredeyse indirimsiz bir sezon olmadõğõ için kârdan söz et- mek mümkün değil. Zaten bizler bu yõ- lõ kâr yõlõ değil ar yõlõ olarak görüyo- ruz. Kriz nedeniyle tüketiciler de tem- kinli hareket edip promosyonlarõ çok iyi takip etmeye başladõlar. Metro Cash & Carry Türkiye Ge- nel Müdürü Hakan Ergin: Gõda dõ- şõ tüketimde bayramda da sõkõntõlar devam etti. Özellikle beyaz eşya ve elektronikte gözle görülür bir sõkõntõ var. Ancak bu daralmanõn psikolojik olduğunu düşünüyorum. Net rakam- lar henüz çõkmasa da gõda alanõnda çikolatadan şekere, pirinçten makar- naya bir kayõş görülüyor. BAYRAM DA KÂR ETMEDİ Esnaf da satıştan memnun değil MAHMUT LICALI ANKARA - Esnaf bayramda da umdu- ğunu bulamadõ. Pek çok üründe yüzde 70’lere varan “bayram indirimleri”ne karşõn yurttaşlar yalnõzca vitrinleri seyretmekle yetindi. Türkiye Esnaf ve Sanatkârlarõ Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanõ Bendevi Palandöken, esnafõn istediği satõşõ elde ede- mediğini belirterek “Ekono- mik kriz nedeniyle halk tem- kinli davranıyor. Para har- cayan yok, çünkü vatandaşın parası yok” dedi. Birçok ilde kur- banlõklar da elde kaldõ. Palandöken, pi- yasada talep daralmasõnõn yaşandõğõnõ belirterek, işçi ve memurun alõm gücünün olmamasõ nede- niyle esnafõn satõş yapamadõğõnõ kaydetti. Ankara’da yurttaşlarõn bayram alõşverişini yapmayõ tercih ettiği yerlerin başõnda gelen Anafartalar Çarşõsõ esnafõ da umduğunu bulamadõ. Anafartalar Çarşõsõ’nda giyim mağazasõ bulunan Ramazan Demiral satõş yapamadõklarõnõ kay- detti. Demiral, “Bayram öncesi insanlar kıya- fet almaya gelmedi. Tek tük satış yapabildik. Koskaca dükkân günde tek parça satışla ka- panır mı?” dedi. Satõşlarda geçen yõla göre yüz- de 90 oranõnda düşüş yaşandõğõnõ belirten De- miral, “Her gün zarar ediyoruz. Yeni mal da alamıyoruz. Durumumuz çok kötü” diye ko- nuştu. ‘Kurbanlıklar elde kaldı’ Kõrşehir’den Ankara’ya gelen hayvan yetişti- ricisi Mustafa Torul, fiyatlarõn geçen yõla gö- re aynõ olmasõna karşõn satõşõn azaldõğõnõ belirt- ti. “Zaten sattıklarımızdan da bir şey kaza- namadık. Kazandıklarımız, nakliye ücreti, ça- dır, yem, bekçi masraflarına gitti” diyen To- rul, geçen yõl 700 baş hayvan sattõğõnõ, bu yõl 300 baş satõş yaptõğõnõ anlattõ.  Alõşveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanõ Nuşin Oral, hiçbir dönemde olmadõğõ kadar indirimin yaşanan bir yõl geçirdiklerini belirterek “Bayram döneminde tekstilde ciddi bir hareketlenme yaşandõ. Ancak kârdan söz etmek mümkün değil” dedi.  Ekonomik kriz, bayramlarõn değişmez ikramõ baklava, şeker ve çikolata satõşlarõnda da etkisini gösterdi. Baklava ve Tatlõ Üreticileri Derneği Başkanõ Mehmet Yõldõrõm, insanlarõn tatlõlarõ lüks tüketim olarak gördüğünü belirterek pazarda yüzde 20’lik bir daralma yaşandõğõnõ anlattõ.  Ankara’da da son 2 aydõr piyasada yaşanan talep daralmasõ karşõsõnda sõkõntõ çeken esnaf umutlarõnõ bağladõğõ Kurban Bayramõ’nda da beklediği canlõlõğõ ve satõşõ yakalayamadõ. 9 gün tatil ve indirimlere karşõn bayramda alõşveriş esnafõn yüzünü güldürecek boyutta olmadõ. ‘Paketler büyük olursa kurtarõr’ WASHINGTON (Cumhuriyet) - Birleşmiş Milletler Kalkõnma Prog- ramõ Başkanõ Kemal Derviş, krizin, yakõn zamanlardaki verilere göre ya- põlan tahminlerden bile kötü oldu- ğunu, ancak güçlü teşvik paketleri ve uluslararasõ koordinasyonla çözüm- lenebileceğini söyledi. Derviş, Washington’da Amerikan Gelişme Merkezi adlõ düşünce kuru- luşunda panelde yaptõğõ konuşmada, gelişmiş ülkelerdeki yõllõk küçülme- nin sanõlandan daha kötü olacağõnõn ortaya çõkmaya başladõğõnõ, geliş- mekte olan piyasalarda da özel sek- törde çökmeler meydana geldiğini an- lattõ. Krizin dünyada insanlarõn acõ çekmesine, kõzgõnlõğa yol açtõğõna ve insanlarõn sorumlu aradõğõna işaret eden Derviş, güvenlik sorunlarõ do- ğabileceğini vurguladõ. Derviş ön- lemler konusunda önerilerini ise şöy- le sõraladõ:  Ekonomiyi canlandõracak teşvik paketlerinin, dünyada ortalama ül- kelerin GSYH’sinin yüzde 3’ü dola- yõnda olmasõ, bu rakamõn ABD’de ise daha da yüksek belirlenmesi şart.  Teşvik paketlerinin kalitesi de önemli. Bu paketlerin, uzun vadeli, verimliliği artõracak ve istihdamõ yükseltecek önlemleri içermesine dikkat edilmeli.  Ülkelerdeki krizler birbirleriyle bağlantõlõ. Devletlerin birlikte iyi ko- ordinasyon içinde çalõşmalarõ gerekir. Türkiye gelecek arayanlarõn göç haritasõnda merkez ülkelerden biri haline geldi İSMMMO Başkanõ Yahya Arõkan, ekonomik krizlerin göçü arttõrdõğõna dikkat çekerek sõğõnmacõlarõn mülteci olmasõ için Türkiye’de 4-5 yõl beklediklerini ve bu sürede çoğunlukla kayõt dõşõ olarak ucuz işgücü olarak çalõştõrõldõğõnõ ifade etti. 200 YTL YARDIMI ALAMAYAN DA VAR İSMMMO Başkanõ Yahya Arıkan rapordaki değerlen- dirmesinde, siyasi faktörler yanõnda ekonomik krizlerin göçü arttõrõrken suçlarõ da kamçõladõğõnõ belirtti. Arõkan, sõğõnmacõlarõn mülteci olma- sõ için Türkiye’de bekleme sü- resinin 4-5 yõl olduğuna dikkat çekerek, bu dönemde Türkiye’de geçici statüde bulunan sõğõnmacõlarõn çoğunlukla kayõt dõşõ ucuz işgücü olarak çalõştõrõl- dõğõnõ ifade etti. Arõkan şunlarõ kaydetti: “Türkiye’ye gelen göçmenler yasal başvu- rularını yaptıktan sonra Anadolu’da yeni yer- leşim yerine gönderiliyor. Çalışmaları yasak ol- masına karşın, İstanbul, Kayseri, Konya gibi işgücü piyasalarında çalıştırılıyor. Yoksul böl- gelerde sosyal yardımların önceliği o ilde ya- şayan fakirlere yöneliyor. BMMYK, düzenli olmamakla birlikte sığınma başvurusu kabul edilenlere aylık 200-250 YTL’lik bir yardım sağlıyor.” Ekonomi Servisi - İstanbul Ser- best Muhasebeci Mali Müşavirler Odasõ (İSMMMO), dünya genelin- de her yõl 700 bin ile 2 milyon ara- sõnda insanõn insan tacirlerinin eline düştüğünü, Türkiye’nin de gelecek ara- yanlarõn göç haritasõnda merkez ülke- lerden biri olarak değerlendirildiğini kay- detti. İSMMMO’nun, Birleşmiş Milletler Uluslararasõ Göç Ör- gütü, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Emniyet Genel Müdürlüğü, Dünya Bankasõ ve Ekonomik İşbirliği Kal- kõnma Örgütü verileri ile ilgili kurum ve ku- ruluşlarõn yetkililerinin demeçlerinden ya- rarlanarak hazõrladõğõ “Gelecek Arayanla- rın Göç Haritası” başlõklõ raporunda, Tür- kiye’de uluslararasõ göç verilerinin derlen- mesine ilişkin düzenli bir kayõt bulunmadõ- ğõ belirtildi. Raporda, Türkiye’de kasõm sonu itibarõyla sõğõnmacõ ve 3’üncü bir ülkeye yerleştirilme kararõ verilen mültecilerin toplam sayõsõ- nõn 18 bin civarõnda olduğu kaydedildi. Raporda şu saptamalar yer aldõ:  Kayõtsõz sõğõnmacõ ve göçmen sayõsõ 400 bin ile 2 milyon kişi arasõnda tah- min ediliyor. Resmi kayõtla- ra yansõyan yakalanmalar bile artõş hõzõnõ ortaya koyu- yor. Buna göre son 13 yõlda Türkiye’ye il- legal yollarla giriş-çõkõş yaparken veya Türkiye’de yasadõşõ konumda yakala- nanlarõn toplam sayõsõ 746 bin 492 kişi. Sığınma başvurularında rekor artış  Son yõllarda Türkiye’ye yapõlan sõğõn- ma başvurularõnda büyük bir artõş meydana geldi. Kasõm 2008 itibarõyla Türkiye’den sõ- ğõnma talep eden ve sõğõnma talebi kabul edi- len toplam 18 bin civarõnda insan var. Irak’tan kitle göçünün yaşandõğõ Körfez Savaşõ’ndan bu yana, Iraklõ sõğõnmacõ baş- vurusunda böyle büyük bir artõş yaşanma- mõştõ. Bu sayõnõn 2008 sonuna kadar daha da artacağõ tahmin ediliyor. Göçmen kaçakçõlõğõ ve insan ticareti ya- pan suç örgütlerinin talep ettiği ücretler, 500 dolardan başlayõp 5 bin dolara kadar yük- seliyor. Sõğõnma başvurusu yapan mülteci- ler ile belli bir noktada yakalanan göçmen- lerle yapõlan görüşmelerde aynõ yolculuk için kimilerinin 3 bin 500 dolar verirken kimi- lerinin 500 dolar ödediği anlaşõlõyor. Otomotivde gözler Bush’ta Ekonomi Servisi - ABD’li üç otomotiv devi Chrysler, General Motors ve Ford’u kurtarmak için hazõrlanan paket Senato’da kabul edilmeyince, gözler ABD Başkanõ George Bush’a çevrildi. Paketin kabul edilmesi için uğraşan Demokrat senatörler, Bush’un harekete geçme zamanõnõn geldiğini belirtirken Beyaz Saray paketin reddedilmesinin ardõndan otomotiv şirketlerinin kurtarõlmasõ için yeni kaynak arayõşõna girdi. 3 devin kurtarõlmasõ için her türlü yolu değerlendireceklerini açõklayan ABD yönetimi banka kurtarma operasyonlarõ için ayrõlan kaynağõn bir kõsmõnõ otomotiv sektörüne yardõm için kullanmayõ düşündüğünü belirtti. Senato’nun ret kararõnõn ardõndan hayal kõrõklõğõna uğradõğõnõ dile getiren ABD’nin yeni seçilen başkanõ Barack Obama da “Ekonomimizin tümüyle yeniden canlanması partizan bir mesele olmamalı” diyerek, mevcut yönetim ve Kongre’nin otomotiv sektörüne ihtiyacõ olan geçici desteği vermek için bir yol bulacağõnõ umut ettiğini söyledi. Kemal Derviş Krizler göçü tetikliyor Bayram piyasayı hareketlendirse de üretici ve satıcı geçen yılları arıyor. ABD’DE KURTARMA PAKETİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle