Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2008 PAZAR
12 PAZAR KONUĞU
CMYB
C M Y B
Danõştay emekli başsavcõsõ Tansel Çölaşan AKP hükümetinin “yargõ reformu” girişimlerine ağõr eleştiri yöneltti:
Bağõmsõzyargõyakarşõlar
Emekli Danõştay Başsavcõsõ Tansel Çölaşan bu
haftaki konuğum. Yargõnõn hükümetin tam
anlamõyla egemenliği altõna girmesini
konuşuyoruz. Bir konumuz da AB’nin yargõnõn bu
derece Adalet Bakanlõğõ’nõn etkisi altõnda
kalmasõna nasõl olup da göz yumduğu. O zaman
AB kriterleri nerede kalõyor? Çölaşan, bakanlõğõn,
Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nda (HSYK)
gücünün gittikçe arttõğõna dikkat çekiyor.
“Hükümet AB’ye takıyye yapıyor” diyor.
“UYAP Projesi’yle yargının tüm işlemlerinin
yürütme tarafından izlenmesi sağlandı” diye
çarpõcõ bir ifade kullanõyor. Ergenekon davasõyla
ilgili birtakõm belgelerin “bir kısım medyaya
servis edilmesiyle” ilgili olarak da Çölaşan kesin
bir dille şunlarõ söylüyor: “Suç işlendi.”
- Başbakan ve hükümet üyelerinin ağızlarından
düşürmedikleri yargı bağımsızlığı kavramı var.
Yargı bağımsızlığı nedir?
T. Ç. - Bu, yargõcõn hiçbir kişi, organ, makam ve
merciin emri ve talimatõ, yönlendirmesi, onayõ
olmadan anayasaya, kanuna ve hukuka uygun
olarak vicdani kanaatine göre hüküm vermesi
şeklinde tanõmlanabilir. Yargõ bağõmsõzlõğõ yargõca
verilmiş bir ayrõcalõk değildir. Aksine, adil
yargõlama hakkõnõn sağlanmasõ için zorunluluktur.
Adil yargõlama için öncelikle yargõcõn tarafsõz
olmasõ gerekir. Yargõ bağõmsõz olmazsa yargõç
tarafsõz olamaz; hak ve hürriyetleri koruma,
kollama gücünü, saygõnlõğõnõ kaybeder.
- Türkiye’de, yargı bağımsızdır, denilebilir mi?
- Anayasada yargõ bağõmsõzlõğõnõ öngören kurallar
var. Ama yasal düzenlemeler yetersiz. Örnek
vereyim. Mesleğin öncesinde iki adaylõk süresi var.
Bu süreçte etkin, adaylõğa giriş yazõlõ sõnavõnda
başarõlõ olanlar, bakanlõk bünyesinde oluşturulan
bir kurulca mülakata alõnõyor. Kurulun yedi
üyesinden beşi bakanlõk bürokratõ hâkimler. Yani
bunlar yürütmenin emrindeki kişiler. Mülakat,
sözlü sõnav gibi objektif kõstaslar taşõmaz. Kõstas
konsa da objektif verileri olmayacağõndan farklõ
değerlendirmelere uygundur. Bu nedenle
yürütmenin emrindeki bürokratlarõn çoğunluğu
oluşturduğu bir kurulca mülakatõn yapõlmasõ daha
işin başõnda yargõ bağõmsõzlõğõna aykõrõdõr.
Anayasa Mahkemesi 1995’te benzer bir davada
verdiği kararõnda Anayasa’da öngörülen yargõ
bağõmsõzlõğõ ve yargõç teminatõ kurallarõnõn
adaylõğa girişte ve adaylõk sürecinde de teminata
dayandõrõlmasõnõn gerekliliğini vurgulayarak
mesleğe avukatlõktan geçenlerle ilgili olarak
bakanlõkça yapõlan yeterlik sõnavõnõ iptal etmişti.
Yargı Adalet Bakanlığı sultası altında
- Danıştay da, mülakat sınavının bakanlıkça
yapılmasının yargı bağımsızlığına aykırı olduğu
iddiasıyla açılan davada sınavın bakanlıkça
yapılmasına dair yönetmelik hükmünü bu
gerekçeyle durdurmamış mıydı?
- Evet. 2007 yõlõ adli yargõ adaylõğõ mülakat
sõnavõyla ilgili bu davada alõnan kararõ bakanlõk
uygulamadõ. Hükmü yasaya taşõdõ. Ne var ki
Anayasa Mahkemesi bu defa önceki kararõn tam
tersine “adaylık süresinin memur statüsünde
geçtiğinden” söz ederek daha önce yargõ
bağõmsõzlõğõ ilkesinin adaylõk döneminde de
gözetilmesinin önemini vurgulayan kendi kararõyla
ters düştü. Danõştay’ca yapõlan itiraz reddedildi.
Anayasa yargõsõ yönünden çok talihsiz bir karar.
Bunun dõşõnda adaylõk eğitimini yapan akademinin
yeterli özerkliği yok. Burada da yine bakanlõk
etkili. Sonuçta, adaylõk süresi yargõ bağõmsõzlõğõna
aykõrõ bir süreç.
- Mesleğe atandıktan sonra yargıç ve savcılar için
yargı bağımsızlığı, yargıç teminatı ilkeleri
sağlanabiliyor mu?
- Hayõr. Çünkü yüksek yargõçlarõ seçen, bunlar
dõşõndaki tüm adli, idari yargõ yargõç ve savcõlarõn
özlük işlerini düzenleyen Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu’nun (HSYK) oluşumu bağõmsõz
değil. Yedi kişiden oluşan kurulda Danõştay ve
Yargõtay genel kurullarõndan seçilenler arasõndan
Cumhurbaşkanõnca atanan beş yüksek yargõç
dõşõnda Adalet Bakanõ’yla Müsteşar, kurulun tabii
üyeleri. Gündemi bakan belirliyor. Yüksek yargõç
seçimlerinde bakan, kendi adayõ kurulun öbür
üyelerince kabul görene kadar seçimi
kilitleyebiliyor. Bunun pek çok örneği var.
Kurulun idari, mali özerkliği yok. Kendi
sekretaryasõ da yok. Tüm işlemleri bakanõn atadõğõ
bakanlõkta görevli bürokrat hâkimler yürütüyor.
Çok önemli sicil, disiplin dosyalarõnõ bu bürokrat
hâkimler hazõrlayõp kurula sunuyor. Yargõç ve
savcõlarõ bakanlõk teftiş kurulu başkanlõğõna bağlõ
müfettişler denetliyor. Düzenledikleri hal kâğõtlarõ
bakanlõktaki gizli sicil dosyasõnda tutuluyor.
Yargõç bunlarõ inceleyemez. Mükemmel sicile
sahip bir yargõç kasõtlõ tutulmuş gizli hal
kâğõdõndaki bilgiler karşõsõnda yükselmeyebilir.
Ancak Bilgi Edinme Yasasõ gereği istendiğinde
gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Kendisi
bağõmsõz olmayan bir kurulun nasõl yargõ
bağõmsõzlõğõnõ sağlayacağõnõ siz takdir edin.
Cesur meslektaşlarımla
gurur duyuyorum
- Bu durumda mahkemelerde görev yapan
yargıçlar ve savcıların bağımsız olduklarını nasıl
söyleyebiliriz?
- Evet. Yargõ tam bağõmsõz, diyemeyiz. Ancak her
türlü olumsuzluklara karşõn görevini özveriyle
yapan bir yargõ var. Her şeye rağmen Türkiye’de
yargõ var. Cesur meslektaşlarõmla gurur
duyuyorum. Tabii yüksek yargõçlõk, yani Danõştay,
Yargõtay üyeliği bu anlamda tam güvence. AB,
Türkiye’yle üyelik görüşmeleri kapsamõnda yargõ
bağõmsõzlõğõnõn güçlendirilmesini istiyor. Bir örnek
vereyim. 2007 İlerleme Raporu’nda HSYK’yle
ilgili olarak az önce belirttiğim, kurulun idari, mali
özerkliğinin sağlanmasõ ve tüm yargõyõ temsil
edecek şekilde yeniden yapõlandõrõlmasõna yönelik
çalõşmalarõn acilen yapõlmasõ istendi.
- İstendi de ne oldu? Hükümet bu konuda bir şey
yaptı mı?
- Yürütme bu yõlõn başõnda kurumlar arasõ
mutabakat sağlanmadan bakanlõk bünyesinde
oluşturduğu bir komiteyle bir taslak hazõrladõ.
Doğrudan AB’ye sundu. Ne ilginçtir ki taslakta
kurulun idari, mali özerkliğinin sağlanmasõ için
önerilen konularda hiçbir açõlõm olmadõğõ gibi
bakan ve müsteşar da yerlerini koruyor. Ama
yürütmenin yanõnda yasama da kurula giriyor.
- Peki, ama nasıl?
- AB’ye takõyye yaparak. AB, kurulun tüm yargõyõ
temsil etmesini sağlayacak düzenlemeler
yapõlmalõ, diyor. Yürütme bu öneriyi derhal kabul
ediyor ve “Kurulda birinci sınıf hâkimlerin
temsilcileri de olmalı. Onları da yasama
seçmeli” diyor. Önerisinin dayanağõ da AB’nin
pek sevdiği bir kavram, yani demokratik
meşruiyet. Yüzeysel bakarsanõz demokrasiye ve
AB kriterlerine de uygun. Ama Türkiye’deki
demokrasinin temelinin seçim öncesi dağõtõlan
bedava kömür, gõda maddeleri ve alõşveriş
çeklerine dayandõğõ; yasamanõn, hele de tek parti
iktidarõ ise, hiç özgür olmadõğõnõ, gece uyurken
bile el kaldõrõp parti yönetiminin istediği kişiyi
kurula üye seçeceğinizi bilirseniz durum değişir.
Kurula seçilen üye yürütmenin ajanõ olur.
Samimiyse AB’nin bunlarõ da görmesi lazõm.
Özetlersek, AB tarafõndan önerilenlerden işlerine
gelen kõsõm yargõ reformu gibi sunulmakta ve
yürütme yanõnda yasama da kurulda etkili hale
gelmektedir. Bu yolla yüksek yargõ da
kuşatõlacaktõr.
- Yani aslında AKP yargı reformu söyleminde
samimi değil mi?
- Değil. AKP, öbür bütün demokratik kurumlara
yaptõğõ gibi yargõya karşõ da olumsuz bakõşõnõ yasal
düzenlemelerle ortaya koyuyor. Bence AKP’nin
iktidara gelir gelmez AB sürecini başlatmasõndaki
amaç da siyasi hedeflerini gerçekleştirmede engel
gördüğü kimi kurumlarõ ele geçirmek ya da asker
gibi kurumlarõ etkisiz kõlmak, demokratikleşme,
özgürlükler adõ altõnda laikliğe aykõrõ
düzenlemeleri geçirmek, toplumu dönüştürmekti.
AB’nin yardõmõyla çok yol aldõlar.
- Bu durumda AB Türkiye’yle ilgili konularda
çifte standart mı uyguluyor?
- Bence AB samimi değil. AKP kendisinin
istediklerini yaptõğõ sürece AKP’ye karşõ çõkmõyor.
AB, ABD yanõnda emperyalist bir güç. İkisinin
Türkiye üzerinde ortak çõkarlarõ var. Bunlara karşõ
çõkmadõğõ sürece AKP’nin yanõndalar. Karşõlõklõ
bir alõşveriş. AB, 301. madde değişikliği için
yaptõğõ baskõyõ neden yargõ bağõmsõzlõğõ için
yapmõyor? 2007 İlerleme Raporu’nda istenenlerin
hiçbiri gerçekleşmedi. Ama 2008 yõlõ İlerleme
Raporu’nda sadece “İlerleme yok” demekle
yetinildi. Neden baskõ yapmõyorlar? AKP’nin
kapatõlmasõ davasõnda yüksek mahkemeye karşõ
açõkça tavõr aldõ. Ama Ergenekon soruşturmasõnda
bir buçuk yõldõr hapiste iddianamesiz tutulanlarõn
durumuna karşõ tavõr almõyorlar. Hatta insan
haklarõ ihlalleri son derece açõkken sorgulamanõn o
şekilde devam etmesinden duyduklarõ
memnuniyeti dile getirebiliyorlar. Elif Şafak’a
gösterdikleri dostluğu bir diğer yazar olan Ergun
Poyraz’a neden göstermiyorlar? Ben AB’nin
samimiyet sõnavõnõ çoktan kaybettiğini
düşünüyorum.
- Bir de hükümetin YARSAV takıntısı var.
YARSAV’ı kapatmak için çok uğraşıyor. Sizce
neden?
- Yargõ bağõmsõzlõğõ varsa yargõcõn özgür iradesiyle
örgütlenmesi bunun doğal sonucu olmalõ. Bu
anlamda YARSAV ilk sivil hareket. 2006’da
dernek statüsünde kuruldu. Tüm yüksek yargõ
organlarõyla mahkemelerdeki idari, adli yargõç ve
savcõlarõ kapsayan bir dernek. Dernek statüsünde
olmasõnõn önemi gerçek anlamda bağõmsõzlõğõ
sağlõyor. Hiçbir organõn güdümünde değil.
Dernekler kurulduktan sonra Medeni Kanun’da yer
alan hallerde ancak mahkeme kararõyla
kapatõlabilirler. Bu da örgütün amacõnõ
gerçekleştirmede bir güvencedir. Amacõ,
anayasada yer alan yargõ bağõmsõzlõğõ ve yargõç
güvencesi ilkelerinin korunmasõ çerçevesinde
çalõşmalar yapmaktõr.
Tüm faaliyetleri yasal ve demokratik zeminde
yürütülüyor. Çalõşma alanõyla ilgili konularda idari
davalar açõyor ve kazanõyor. Gurur verici bir
durum. Ama yürütme bu durumdan rahatsõz.
Hemen YARSAV’õn karşõsõna güdümlü bir
alternatif çõkarttõ. Hâkimler ve Savcõlar
Birliği kurulmasõ tasarõsõ Meclis’te yasalaşacak.
Bu birlik kamu kurumu niteliğinde bir meslek
kuruluşu olacak.
Ergenekondavasõnõnheraşamasõndaağõrsuçişlendi
- Ergenekon soruşturmasını bir hukukçu,
yüksek yargıç olarak değerlendirir misiniz?
- Bu olay yargõ bağõmsõzlõğõnõn önemini, yargõ
bağõmsõz olmadan hukuk devleti
olunamayacağõnõ gösteriyor. Yargõyõ bağõmsõz
kõlmak aslõnda yürütmenin görevi. Tüm yasal
düzenlemeler onun demokrasi anlayõşõna
bağlõ. Yargõyõ bağõmsõz kõlacak
düzenlemelerden õsrarla kaçõnõr, aksine
yürütmeyi yargõya egemen hale getirmek
isterseniz belki kõsa sürede ondan
yararlanõrsõnõz. Ama yarõn da ondan başkalarõ
yararlanõr. Oysa yargõ herkes için teminattõr.
Ergenekon diye bir suç örgütü varsa devletin
gücü bunu iki günde yakalayõp yargõlamaya
yeter. İddianamenin hazõrlanõp davanõn
açõlmasõ 16 ay sürdü. Bir kõsõm tutuklu
zanlõnõn hâlâ iddianamesi yok. Soruşturma
makul süreyi çoktan aştõ. Sõrf bu nedenle
ileride pek çok kişi AİHM’ye başvuracak.
Devlet tazminat ödemek zorunda kalacak.
Deliller usulsüz toplandõ. Gizli olmasõ gereken
bilgiler medyada iddianame açõklanmadan
önce yer aldõ. Bu bilgiler bu aşamada sadece
zanlõ, emniyet ve savcõda olduğuna göre
basõna kim sõzdõrdõ? Aslõnda suç işlendi. Dava
nihayet açõlmõştõr. Ben bu aşamadan sonra
davanõn adaletle sürdürüleceğine ve
sonuçlandõrõlacağõna inanõyorum.
- Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim
Kılıç’ın anayasanın değiştirilmesi teklif dahi
edilemez ilk üç maddesinin değiştirilmesini
gündeme getirmesine ne diyorsunuz?
- Türbana üniversite yolunu açacak anayasa
değişikliği Anayasa Mahkemesi’nden AKP
hükümetinin istediği biçimde geçseydi bu
konu gündeme gelmeyecekti. Bu karar
sonrasõnda türbanõ yeniden gündeme getirmek
için anayasanõn ilk üç maddesinin
değiştirilmesine çalõşmaktan başka seçenek
kalmadõ. Çünkü Anayasa Mahkemesi,
kararõnda, “İlk üç madde anayasada
dururken hiçbir şey yapamazsınız” dedi.
Daha önce “sivil anayasa taslağı”
düzenlenirken de zaten amaç türban konusu ve
Atatürk’ün adõnõn anayasadan
çõkartõlmasõydõ. Sivil anayasa söyleminin
arkasõndaki amaç da buydu. Bu
Cumhuriyet’in kazanõmlarõna sahip çõkan bir
ulusun yetiştiğinden eminim. Buna karşõ ne
yapõlmaya çalõşõlõrsa çalõşõlsõn başarõya
ulaşamayacağõ kesindir.
UYAP’la gizli
bilgiler sõzdõrõlõyor
- Bunun anlamı nedir?
- Bunun anlamõ şu: Bu birlik
yürütmenin güdümünde olacak.
Çünkü idari ve mali özerkliği
olmayacak. Hatta bunun
yasalaşmasõyla birlikte
YARSAV’õn kendiliğinden
hükümsüz kalacağõ hükmü bile
vardõ. Geçici üçüncü maddede
bu yer alõyordu. Bunu
sanõyorum tepkiler üzerine
kaldõrdõlar. Aslõnda bütün bu
anlattõklarõm yürütmenin
yargõya bakõşõnõ gösteriyor.
Sonuçta da, AKP bağõmsõz
yargõ istemiyor, diyebiliriz.
- Bir de hakkında çok
konuşulmaya başlanan, kimi
şaibeli işler yaptığı iddia edilen
UYAP (Ulusal Yargı Ağı
Projesi) var. Bu UYAP ne
amaçla oluşturuldu?
- UYAP, devletin tüm
işlemlerinin elektronik ortama
taşõnmasõnõ amaçlayan E-Devlet
projesinin yargõ ayağõ. Amacõ
yargõ faaliyetlerinin
kolaylaştõrõlmasõ. Ancak,
projenin Adalet Bakanlõğõ
bünyesindeki bir daire
başkanlõğõ tarafõndan
yürütülmesi başlõ başõna yargõya
müdahale niteliğinde.
Adalet Bakanlõğõ’nõn tüm
merkez ve taşra teşkilatlarõnõn
işlemleri bağlamõnda başlayan
projeye tüm mahkeme ve
savcõlõklarla Yargõtay da
sokuldu. Yargõnõn tüm
işlemlerinin yürütme tarafõndan
izlenmesi mümkün hale geldi.
Tüm hazõrlõk soruşturmalarõ
gizlidir. Ama UYAP’la birlikte
hangi davaya, soruşturmaya
hangi yargõç, savcõ bakõyor,
kimin nerede ne davasõ var,
bütün bu bilgilere bakanlõk
bünyesindeki birim tarafõndan
ulaşõlmasõ mümkün. Tüm
bilgiler yine bakanlõk
bünyesindeki veri bankasõ
tarafõndan toplanõyor. Görevliler
bunlara kolayca ulaşabilirler.
Bu, kuvvetler ayrõlõğõ ilkesini,
yargõ bağõmsõzlõğõnõ büyük
ölçüde zedeleyici bir durum.
Hatõrlarsanõz, YARSAV
Başkanõ Ömer Yakup
Eminağaoğlu’nun sadece gizli
sicil dosyasõnda olmasõ gereken
bilgiler basõnda, hem de iktidar
yanlõsõ basõnda yayõmlandõ.
Bunlar oralara nasõl sõzdõ
dersiniz?
Projenin yürütülmesinin acilen
bakanlõk bünyesinden
çõkartõlmasõ ve HSYK emrine
verilmesi gerekir. Bunun
dõşõnda önerilecek çözümler
çözüm olmaz.
P
O
R
T
R
E
TANSEL ÇÖLAŞAN
Ortaöğrenimini Ankara Kõz Lisesi,
yükseköğrenimini AÜ Hukuk Fakültesi’nde
yaptõ. 1967’de Danõştay’da yargõç olarak
göreve başladõ. 1992’de üye, 2001’de
Danõştay Başkanvekilliği’ne seçildi.
Danõştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na
beş yõl başkanlõk etti. 2006’da Danõştay
Başsavcõsõ seçildi. Ekim 2008’de 43 yõllõk
hizmetten sonra yaş haddinden emekli oldu.
SÖYLEŞİ
LEYLA TAVŞANOĞLU
- ‘Mustafa’ filmini gördünüz mü?
- “Dostunu söyle sana kim olduğunu
söyleyeyim” diye bir deyiş vardõr. Can
Dündar bu film için danõşman olarak Atilla
Yayla’yõ seçmiş. Üstelik annesinin dostu,
hemen erişebileceği, erişirse içtenlikle
yardõm, danõşmanlõk alabileceği Turgut
Özakman gibi bir duayen dururken….
Atilla Yayla kim? Atatürk’ü aşağõladõğõ için
belli kesimi pek memnun eden bir zat.
Bundan iyi bir seçim olamaz. Filme gitmeye
gerek yok. Nasõl bir filmle karşõlaşacağõm
belli. Bence gidip de şaşõranlara yazõk.
Gitmeden önce filmle ilgili biraz bilgi
toplanamaz mõ? Bana bu ön bilgiler yetti ve
gitmedim.
- ‘27 Mayıs devrimdir’ dediniz. Pek çok
tepki aldınız. Bunu neden söylediniz?
- Evet. 27 Mayõs devrimdir. Bu doğru bir
tespittir. Cumhuriyet’in ilk 15 yõlõnda
gerçekleştirilen devrimlerle Türkiye,
Atatürk’ün deyimiyle muasõr (çağdaş)
devletler arasõnda yerini almõştõr.
Onun ölümünden sonra devrimleri
yaşatacak, ileriye taşõyacak kadrolar ne
yazõk ki yetersiz kaldõlar. Siyaset kolay yolu
tercih etti. Dini kaşõdõ, oy aldõ. Hak ve
hürriyetler, demokrasi sõnõfta kaldõ. İşte, 27
Mayõs ihtilali böyle bir 10 yõl sonunda
yönetimi ele aldõ. Bozulan toplumsal ve
hukuksal yapõyõ yeniden kurdu. 1961
Anayasasõ’nõ hazõrlayõp yürülüğe koydu ve
yerini seçimle gelen iktidara bõraktõ. 27
Mayõs’õn misyonunu iyi tespit etmek gerek.
Bu anlamda 27 Mayõs devrimdir. Ama daha
sonraki 12 Mart, 12 Eylül tarihe darbe
olarak geçmiştir ki bu doğrudur. Çünkü
bunlar Türkiye’yi geriye götürmüştür.
Kendisi beğõmsõz olmayan Hâkimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu’nun
(HSYK) nasõl yargõ bağõmsõzlõğõnõ sağlayacağõnõ siz takdir edin.
AB, kendisinin isteklerini yaptõğõ sürece AKP’ye
karşõ çõkmõyor. Karşõlõklõ bir alõşveriş.
Mustafa filminin ne olduğu
danışmanından belli