19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 ARALIK 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bayramlık... Küresel ekonomik kriz Türkiye’yi vurdu mu vur- madı mı tartışmaları yapılırken İstanbul’un trafiğini gören bir arkadaşım şöyle dedi: “Ekonomik kriz Türkiye’yi vurdu ama İstanbul’u vurmadığı kesin!” Öğle saatlerinde Bostancı’dan otomobiliyle yo- la çıkan arkadaşım bir saatte Şişli’ye gelmiş... Ben de aynı saatlerde Kadıköy’den Şişli’ye 50 da- kikada gelmiştim... Hava yağmurlu ve soğuktu. Boğaziçi Köprüsü’ne çıkış yolları tıkış tıkıştı. Herkes otomobiliyle gidiyordu. Demek ki, akaryakıt alabiliyor, eşe dosta, ya- kınlara bayram gezmesi yapabiliyordu. İstanbul’da kurban pazarları kurulmuştu. Ana- dolu’dan gelen celepler alışverişten hoşnuttu. Dün sabah biraz geç uyandım. Televizyonu açtım, haberleri izlemeye başladım. Dışarıda yağmur vardı... İstanbul’un varoşlarında, TEM otoyolunun Edir- ne yönünde, Bahçelievler’de, Ümraniye’de sokak aralarında koyunlar kesiliyor, çukurlar açılıyordu. Av- rupa’nın kimi ülkelerinden gelen hayvan hakları sa- vunucuları ellerinde kameralarla “durum saptaması” yapıyorlardı. Kahvemi yudumlarken salonun penceresini açtım. Bahçede yapraklarını dökmüş ağaçlar kış uykusu- na hazırlanıyorlardı. Çocukluk düşlerime sarıldım, içime hançer gibi saplanan sözcükleri anımsadım! Yaşamın tellerinde tozlanmış, sağırlaştırılmış özlemler karanlığa karşı söylenen şarkıları anım- satıyordu. Birden kendimi boşlukta hissettim... Şairin dizelerinde güneşlere bağlanmış acıya da- yanan bir yüreğin çığlığını, kendi çocukluğumu ya- kaladım. Umudunu yitirmiş çocuklar kendi düşleriyle avunurken sessizliğin sesini duyuyorum ansızın. An- sızın ellerimi kaldırıyorum, yağmurların tükendiği sa- atte. Evden çıkıyorum ve o karmakarışık araç yo- ğunluğunda gazeteye ulaşıyorum. Odama çıkıp pencereyi açıyorum bu kez... Kareli defterimi elime alıp notlarıma bakıyorum. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın kimi verilerini yaz- mışım yaz aylarında. 2008 Türkiyesi’nde yargısız infazlar sürüyor... Hatay’da, Adana’da insanların güvenlik güçlerince öldürülmesi tartışma konusu oluyor... Adana’da 14 yaşındaki A.Y. adlı çocuk polisin “dur” uyarısına uymadığı gerekçesiyle sırtından vurulup ağır yaralanıyor. Daha iki ay önce Antalya’da 18 yaşındaki Çağ- daş Gemik polis tarafından öldürülmüştü. 2008 yılının ilk on ayında “dur” uyarısına uymayan 38 genç polisçe öldürüldü! Bugün İnsan Hakları Günü! Ağustos ayında İstanbul Bahçelievler’de 23 ya- şındaki Fatih Cem İnci’yi öldürüp bir kişiyi “rehin alan” polis memuru meslektaşları tarafından nasıl gö- türülmüştü cezaevine!.. Bir kahraman gibi! Bugün Cumhuriyet’te bir haber okuyacaksınız... 41 yaşındaki tekstilci Mustafa Alpoğan 4 Aralık akşamı aracıyla gidiyordu. Alkollü olan Alpoğan, po- lis kontrol noktasına girmemek için yolunu değiştirdi. Polis, sürücünün aracını durdurdu. Alpoğan da polislere “Kimliğinizi gösterin” dedi. Sen misin “kimliğinizi gösterin” diyen. Polisler, Mustafa Alpoğan’ı kıyasıya dövdüler. Çenesini, burnunu kırdılar... Polisler Alpoğan’ı döverlerken ba- ğırıyorlardı: “Görmüyor musun ulan resmi kıyafetliyiz... Sen bize nasıl kimlik sorarsın!..” Komşu Yunanistan’a bakın. Yaşanan olaylar “anarşi” olarak değerlendirilse bile, toplumsal tep- kidir. Çünkü Yunanistan’da “kul” değil “yurttaş” var- dır. Demokratik bilinç bireyin “yurttaş” olmasından geçer!.. Biliyorum bayramlık bir yazı olmadı... İstanbul trafiğinden söz edip, kan gölüne dönen sokakları, alanları, parkları, bahçeleri; rögarlara süprülen kanların, Çengelköy sahilini nasıl kızıla bo- yandığını anlatacaktım. Yine daldan dala kondum... Yağmurlu bir İstanbul gününde çocukluk düş- lerimi, bayram sabahlarını, sevgiyi, aşkı, umudu ya- zacaktım. Elimde kahve fincanım ve gazetedeki penceresi açık odam! Miroslav Holub’un o çok sevdiğim “Kapı” şiiri di- zelerini mırıldanıyorum: “Git aç kapıyı. / Belki bir ağaç / Bir koru / Belki bir bahçe / Ya da sihirli bir kent vardır dışarda. Git aç kapıyı. / İşlek karanlıktan başka, / Oyuk rüz- gârdan başka / Hiçbir şey olmasa bile dışarda. Git aç kapıyı. / Hiç olmazsa / Esinti olur / Bir par- ça.” [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Başkent’te bile trafik ışıkları kurban askısı olarak kullanıldı. Soylu: 29 Mart seferberlik günü ANKARA (AA) - Demokrat Parti (DP) Genel Başkanõ Süleyman Soylu, “29 Mart hepimiz için topyekûn seferberlik günü olacaktõr” dedi. Soylu, dün parti genel merkezinde partililerle bayramlaştõ. Soylu, burada yaptõğõ konuşmada, bayramõn barõş, kardeşlik ve güzellikler getirdiğini ama “Türkiye’de iç barõşõn bu kadar sõkõntõya düştüğü bir bayramõ belki de ilk kez yaşadõklarõnõ” söyledi. Bingöl’de patlama: 1 ölü BİNGÖL (AA) - Bingöl’de niteliği henüz belirlenemeyen bir maddenin patlamasõ sonucu bir kişi öldü. Edinilen bilgiye göre, merkeze bağlõ Yamaç köyünde yaşayan Aziz Elkansu (73), dün akşam yaylaya çõkmak için evinden ayrõldõ. Daha sonra köyün yakõnõndaki Mahmari mevkisinde patlama sesi duyuldu. Patlama sesi üzerine köylüler jandarmaya haber verdi. Olay yerine giden jandarma ekipleri, Elkansu’nun parçalanmõş cesedini buldu. İskenderun’da afişler kaldırıldı İSKENDERUN (AA) - Hatay’õn İskenderun ilçesinde DP’li Belediye Başkanõ Mete Aslan’õn ilçeye astõrdõğõ “Bu Vatan bizim. Ya sev, ya terk et” yazõlõ afişler tepkiler üzerine kaldõrõldõ. İlçede tartõşmalara neden olan afişlerinin yerine, Aslan’õn fotoğrafõ ile Kurban Bayramõ’nõ kutlama mesajõ asõldõ. Yaşanan tartõşmalar nedeniyle DTP’nin İskenderun’da 6 Kasõm Cumartesi günü düzenleyeceği miting ertelenmişti. ‘İETT arazisine çomak tutuldu’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ Kadir Topbaş, İtfaiye Daire Başkanlõğõ’na bağlõ Bakõrköy Bölge Grup Amirliği’ndeki bayramlaşma töreninde Levent’teki İETT arazisi satõşõyla ilgili olarak, “İETT arazisini satõştaki hesabõmõz tutmadõ. Çünkü birileri çomak tuttu. Bir yere çomak tutmayõ kendilerine maharet sanõyor. Şimdi gitsinler orada piknik yapsõnlar keyiflerince. 1 katrilyon 156 trilyon para 20 ay önce kasaya girecekti. Girmedi” dedi. Üskül: Talebi inceliyoruz MERSİN (AA) - TBMM İnsan Haklarõ İnceleme Komisyonu Başkanõ ve AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül, bir mahkûmun “cezaevinde cinsel ilişki” talebi konusunda, “Bu talepler üzerine biz dünyada bir inceleme yaptõk. Değişik ülkelerde bu ihtiyaçlarõn karşõlandõğõ uygulamalar var. Bazõ ülkelerde de yok. Dolayõsõyla mahkûmun talebini incelemeye değer bulduk. Burada hedef, çocuk sahibi olmak isteyenlerin bu taleplerini bir biçimde karşõlamak” diye konuştu. Kuruma bakanlõklar ve diğer kamu kurumlarõndan geçiş yapanlar arasõnda zabõt kâtibi bile var TRT AKP’nin çiftliğiFIRAT KOZOK ANKARA - TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in göreve gelmesinin ardõndan çeşitli bakanlõklardan ve ka- mu kurumlarõndan 41 kişi kuruma geçiş yaptõ. TRT’den sorumlu Devlet Bakanõ Mehmet Aydın, kendi özel kalem müdürünü kuruma al- dõrõrken, Başbakanlõğõn yanõ sõra iki devlet bakanlõğõ, Ba- yõndõrlõk, Maliye, Adalet, Dõşişleri, Tarõm ve Köyişle- ri, Milli Eğitim Bakanlõğõ ile Kültür ve Turizm bakan- lõklarõnõn müşavirleri de TRT’nin “ballı” kadrolarõn- dan yararlandõ. Kuruma ge- çiş yapanlar arasõnda daha önce yayõncõlõkla ilgisi ol- mayan adli tõp memuru, za- bõt kâtibi, kimya öğretmeni ve arkeolog da yer aldõ. KESK’e bağlõ Haber- Sen’in hazõrladõğõ rapor, TRT’deki kadrolaşmanõn bo- yutlarõnõ tüm netliğiyle göz- ler önüne serdi. Rapora gö- re, son dönemde birçok ba- kanlõk ve kurumdan TRT’ye onlarca kişi geçiş yaptõ. Bu çerçevede Milli Eğitim Ba- kanlõğõ’ndan 8, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’ndan 5, Türk Telekom’dan 4, PTT’den ve İçişleri Bakan- lõğõ’ndan 3, Başbakanlõk, Maliye Bakanlõğõ ve Adalet Bakanlõğõ’ndan 2, Bayõndõr- lõk ve İskân Bakanlõğõ, Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ, Dõşişleri Bakanlõğõ, Adalet Bakanlõğõ, Sosyal Güvenlik Kurumu, Devlet Personel Başkanlõğõ, Makine ve Kim- ya Endüstrisi Kurumu, Et Balõk Kurumu ve Muğla Üniversitesi’nden 1’er kişi kuruma transfer oldu. Arkeolog da var zabıt kâtibi de! Bu kişilerden bazõlarõnõn daha önce çalõştõklarõ ku- rumlarda adli tõp memuru, zabõt kâtibi, kimya öğret- meni, arkeolog gibi yayõncõ- lõkla uzaktan yakõndan ala- kasõ olmayan mesleklerden olmasõ dikkat çekti. Rapora göre çeşitli kamu kurumla- rõndan TRT’ye geçen ve et- kili makamlara getirilen ba- zõ isimler şöyle: Selami Karanfil: İçiş- leri Bakanlõğõ’nda kontro- lör iken TRT’ye alõm ikmal dairesi başkanõ olarak atan- dõ. Metin Yıldırım: Amas- ya Merkez Milli Eğitim Mü- dürlüğü’nde şube müdürü iken TRT Personel Dairesi Baş- kan Yardõmcõlõğõ’na atandõ. Süleyman Erdal (Ge- nel Müdür Müşaviri): Devlet Bakanõ Mehmet Ay- dın’õn özel kalem müdürü iken kadrosu TRT’ye alõndõ. Rukiye Karacaaltın- caba (Genel Müdür Uz- manı): Kanal 7’de muha- birdi. Sonra Devlet Bakanõ Nimet Çubukçu’nun özel kalem müdürü iken kadrosu TRT’ye alõndõ. Birol Uzunay (Genel Müdür Müşaviri): Ba- yõndõrlõk Bakanlõğõ Basõn Müşaviri iken TRT’ye alõn- dõ. Bayõndõrlõk Bakanlõğõ’na alõnmadan önce Aksiyon Dergisi Ankara Temsilcisi olarak çalõştõ. Çetin Tüzün (Genel Müdür Uzmanı): AKP Batman Milletvekili Ahmet İnan’õn danõşmanõ iken kad- rosu TRT’ye alõndõ. Tüzün daha önce Et Balõk Kuru- mu’nda görev yaptõ. Tunç Tuncel (Spi- ker): Tarõm ve Köyişleri Bakanlõğõ Basõn Müşaviri iken TRT’ye alõndõ. Ertan Ömeroğlu (Ge- nel Müdür Uzmanı): Kanal 7 muhabiriydi. Önce Milli Eğitim Bakanlõğõ’nda özel kalem müdürü yapõldõ sonra TRT’ye alõndõ. Ahmet Turan Ayhan (Genel Müdür Uzma- nı): Kültür ve Turizm Ba- kanlõğõ Basõn Müşaviri iken TRT’ye alõndõ. Bakanlõktaki görevinden önce Zaman ga- zetesinde editör olarak çalõ- şõyordu. Cengiz Yel (Genel Müdür Uzmanı): Mil- letvekili danõşmanõ iken kad- rosu TRT’ye alõndõ. Yel da- ha önce Adalet Bakanlõ- ğõ’nda zabõt kâtibi olarak görev yapõyordu. Sibel Tokgöz (Genel Müdür Uzmanı): Devlet Bakanõ Mehmet Şimşek’in basõn müşaviri iken TRT’ye alõndõ. Türkiye gazetesinin AKP muhabiriydi. Güzen Köksal (Uzman): Daha önce Kültür ve Turizm Ba- kanlõğõ’nda arkeologdu. Hasan Bahçivan (Muhasebe ve Fi- nansman D. Bşk. Müdür): Eskiden Di- yanet Vakfõ’nda muha- sebeciydi. Bunlar da şanslı muhabirler Ayrõca çeşitli dinci medya organlarõndan TRT’ye geçiş yapan isimler ve geldikleri ku- rumlar da şöyle: Abdülkadir Beşikçi (Aksiyon dergisi), Rah- mi Şener (Samanyolu TV), Murat Nuhoğlu (Kanal 7), Anda Ayva (Kanal A), Burhan To- runlar (Cihan Haber Ajansõ), Volkan Ma- kar (Cihan Haber Ajan- sõ), Faruk Ayaz (Kanal 24), Ercan Baysal (Ka- nal 7), Gökhan Kulaş (Cihan Haber Ajansõ), Nuri Coşar (Cihan Ha- ber Ajansõ), Fettah Er- durur (Cihan Haber Ajansõ), Halil İbrahim Özemiş (Cihan Haber Ajansõ), Murat De- mirci (Kanal S), Hasan Basri Erden (Cihan Haber Ajansõ), Yase- min Demirhan (Kanal A). KESK’e bağlõ Haber-Sen’in hazõrladõğõ rapor, TRT’deki kadrolaşmanõn boyutlarõnõ tüm netliğiyle gözler önüne serdi. Rapora göre, son dönemde birçok bakanlõk ve kurumdan TRT’ye onlarca kişi geçiş yaptõ. Kuruma geçiş yapanlar arasõnda daha önce yayõncõlõkla ilgisi olmayan adli tõp memuru, zabõt kâtibi, kimya öğretmeni ve arkeolog da yer aldõ. SEZER: Her büyüme sancõlõdõr A N K A R A (Cumhuriyet Bü- rosu) - DSP Genel Başkanõ Zeki Se- zer, Kurban Bayra- mõ nedeniyle parti genel merkezinde partililerle ve va- tandaşlarla bayram- laşõrken gazetecile- rin Mustafa Sarı- gül’ün DSP’ye ka- tõlmasõna ilişkin so- rularõ yanõtladõ. Her büyümede bazõ sancõlar olabi- leceğini ifade eden Sezer, gelişmeleri Sarõgül’ün DSP’ye katõlõmõyla ilişki- lendirmenin doğru olmadõğõnõ dile ge- tirdi. Türkiye’de iki kutuplu siyasetin gerginlik ve ayrõşma yarattõğõnõ, sorun üreten bir yapõ oluş- tuğunu savunan Se- zer, “Öyleyse bir alternatif ortaya koymak gerekiyor. Bu alternatif ke- sinlikle DSP’dir” dedi. KAYITLAR DOĞRU TUTULMAMIŞ Hükümetin yurttaşa KEY işkencesi MURAT KIŞLALI ANKARA - Emniyet Genel Mü- dürlüğü, Devlet Su İşleri, Ankara Üniversitesi Tõp Fakültesi gibi de- ğişik kamu kurumlarõnda çalõşmõş çok sayõda yurttaş, hükümet tara- fõndan yapõlacağõ açõklanan Konut Edindirme Yardõmõ (KEY) ödeme- lerini, kurumlarõnõn yaptõğõ hatalar nedeniyle alamadõk- larõnõ belirterek “İs- tedikleri tarihlerde, istedikleri gibi baş- vurduğumuz halde, hâlâ ödemelerimizi alabilmiş değiliz. Hükümet ödemeleri geciktiriyor” diye konuştular. KEY ödemelerini, çalõştõklarõ kurumlar- daki sõkõntõlardan dolayõ alamadõk- larõnõ ifade eden bazõ yurttaşlar ve şikâyetleri şöyle: Burcu Ertuğrul: Babamõz Tur- han Ertuğrul Devlet Su İşleri’nden emekli oldu. TC kimlik numarasõ- nõn son rakamõ tutmasõna rağmen adõ KEY ödemelerine ilişkin listede çõkmadõ. Kendisi vefat ettiği için vârisleri olarak bize söylenen şekilde 4 Ağustos 2008 tarihinde 359335 VII KEY numarasõ ile itiraz dilek- çesini verdik ama hâlâ bir sonuç çõk- madõ. Ali Güven: Emniyet Genel Mü- dürlüğü’nde 1972-1993 yõllarõ ara- sõnda polis memuru olarak görev yaptõm. KEY ödemelerim lojman- da oturduğum gerekçesiyle eksik ve- rildi. Başvurumdan bir sonuç ala- madõm. Arife Batuk (Doğ- rugören): Maliye Ba- kanlõğõ çalõşanõydõm. KEY paramõ alamadõ- ğõm için belirtilen yasal süre içinde durumumu belirten dilekçemi ku- rumuma verdim. Di- lekçeme karşõlõk gelen cevabi yazõda gerekli bilgilerin Maliye Ba- kanlõğõ Merkez Say- manlõk Müdürlüğü’ne intikal ettiri- leceğinin belirtilmesine karşõn hâlâ ödememi alabilmiş değilim. Fedayi Şenol: DSİ Genel Mü- dürlüğü’nde çalõştõm. KEY öde- mesini alamadõm. İstenilen süre içinde dilekçe verdim. Cevabi ya- zõda, “İlgili kurumca ödemeyle il- gili açıklama yapılacaktır, takip edin” denildi. Ancak KEY ödeme- mi henüz alabilmiş değilim. ŞİİR İSİMLERİ BİLE DEĞİŞTİRİLMİŞ MEB’in ders kitapları hatalarla dolu MEHLİKA AKGÜN Milli Eğitim Bakanlõğõ’nca (MEB) yayõmlanan ve açõk lise öğ- rencilerine okutulan “Türk Ede- biyatı 1-Ders Notu” kitabõnda yer alan yazõm ve bilgi hatalarõ eğitimcilerin tepkisine neden oldu. Kitapta Türk Edebiyatõ’nda önem- li yeri olan şairlerin şiirleri değiş- tirilerek yazõlõrken, Âşık Veysel ve Oktay Rifat’õn fo- toğraflarda sigara içerken gösterilmesi dikkat çekiyor. Eği- tim-Sen Genel Baş- kanõ Zübeyde Kılıç, kitaplarda yer alan yanlõşlarõn AKP ikti- darõnõn eğitime ver- diği önemin ve ehli- yetsiz yandaşlarõna yönelik kadrolaşmasõnõn en büyük göstergesi olduğunu söyledi. Açık Öğretim Lisesi ve Mes- leki Açık Öğretim Lisesi öğren- cileri için Hüseyin Koç tarafõndan hazõrlanan “Türk Edebiyatı 1- Ders Notu” kitabõnda yer alan ha- talar eğtitimcileri şaşkõna çevirdi. Kitapta, Bedri Rahmi Eyüboğ- lu’nun “Sitem” şiirinin satõrlarõ- nõn yeri değiştirilirken, Ahmet Haşim’in “Tahattur” adlõ şiiri “Bahçe” adõyla veriliyor. Ahmet Hamdi Tanpınar’õn 11 dizelik “Bütün Yaz” adlõ şiiri ise “Hap- solmuş gibiydim bense” dizesi çõ- karõlarak 10 dizeye düşürülüyor. Kitabõ inceleyerek gazetemize bil- gi veren emekli öğretmen Mustafa Yılmaz, kitapta şairlerin şiirlerinin eksik ve yanlõş yazõldõğõnõ, şiir ad- larõnõn değiştirildiğini, bilgi ve imla yanlõşlõklarõnõn sõkça yapõldõğõnõ, özel adlarõn yanlõş yazõl- dõğõnõ, gereksiz yi- nelemeler yapõldõğõnõ, öğrencileri çelişkiye düşürecek hatalara yer verildiğine dikkat çekti. Yõlmaz, şöyle de- vam etti: “Edebi- yat, dilin varlığını ortaya ko- yarken kişinin duyarlılığını da eğitir, geliştirir. Şairlerin kul- landıkları her sözcüğü özenle seçtikleri düşünülürse, bu ki- tapta yer alan bu şiirler öğren- cilerin bu duyarlılığa sahip ol- masına imkân verebilir mi? Bu kitap anadilimize olduğu ka- dar sanatçılarımıza da bir ha- karettir.” Çalõştõklarõ kamu kurumlarõnõn hatalõ kayõtlarõ nedeniyle konut edindirme yardõmõ ödemelerini alamayan yurttaşlar, itiraz dilekçeleri ile de sonuç alamõyor. Eğitim-Sen Genel Başkanõ Zübeyde Kõlõç, ders kitaplarõndaki hatalarõn AKP’nin ehliyetsiz yandaş kadrolaşmasõnõn ürünü olduğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle