02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 KASIM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 GENİŞ AÇI HİKMET BİLA Mustafa Şekip Albay “Son Gazi”, Emekli Albay Mustafa Şekip Birgöl için dün Meclis’te bir tören yapıldı. Bugün de İs- tanbul’daki devlet töreniyle toprağa verilecek. Nihayet bir Kurtuluş Savaşı gazisi, ölümünden sonra adına uygun bir ilgi görüyor. Birgöl’ün yaşadığını Genelkurmay Başkanı Org. İl-ker Başbuğ ortaya çıkarmış. Gazete haber- lerinden öğrendiğimize göre Başbuğ, Birinci Ordu Komutanı’yken, gazinin evine gitmiş, onunla uzun uzun sohbet etmiş, ilgilenmiş ve ayrılırken “Bir em- riniz var mı komutanım” diye sormuş. Bu sorudaki saygıyı, asker olmayanlar da kolaylıkla anlayabilirler. Bir ordu komutanının, bir emekli albaya “Bir emriniz var mı” diye sorması, sadece bir neza- ket, incelik ifadesi değildir. Bir kurtuluş savaşçısına saygı ve minnet duygusunun da ifadesidir. Org. Başbuğ biliyor ki, kurtuluş savaşı gazisi ol- mak, her rütbenin üzerindedir. Biliyor ki, Atatürk’ün silah arkadaşı olmak, her rütbenin üzerindedir. Gazilerimiz ne yazık ki hep ihmal edildi. Özellikle Kurtuluş Savaşı gazileri. Oysa en çok onların ilgiye ve sevgiye ihtiyaçları vardı. Onlar, ülkeyi kurtarmak ve yeniden kurmak gibi kutsal bir görevin ve bir zaferin kahramanlarıydılar. Ve yaşlıydılar. Yoksuldular. Yıllarca, törenlerde, “Şehitlerimizi rahmet, gazilerimizi minnetle anıyoruz” nutuklarının dışında bir şey yapılmadı onlar için. Yaşam koşullarının düzeltilme- si bir yana, varlıkları unutuldu bile. Birçoğu sessiz sedasız, yalnızlık içinde öldüler ve öyle gömüldüler. Geriye sadece, eski püskü gömleklerinin, ceketlerinin üzerine taktıkları İstiklal Madalyalarını bıraktılar. Onlar için, “Ne var yani, görevlerini yaptılar” diyenlerin zihniyeti baskın gelmeye başladıkça ya da “Kurtuluş Savaşı oldu da ne oldu, olmasa da olur- du, hatta daha iyi olurdu” diyen acayip insanların se- si daha yüksek perdeden çıktıkça, gaziler daha da ‘önemsiz’ hale geldiler. Oysa, bu gazilerin Anadolu topraklarından söküp attığı yabancı ülkelerin, isti- lacıların gazilerine oralarda hep değer verildi, ilgi gös- terildi, sevgi, saygı gösterildi. Küreselleşmenin dev- leri Amerika’da, İngiltere’de, Fransa’da, Almanya’da, eski savaşçılara saygı, ‘milliyetçi’ saplantı olarak görülmedi. İnsan olmanın, kalp sahibi olmanın, minnet ve vefa duygusuna sahip olmanın ifadesi o- larak görüldü. Bu ilgi son gazi Mustafa Şekip Birgöl’e kısmet oldu. Birgöl bir hizmette daha bulundu ölümüyle. Belki bundan sonra ‘son gazi’lere daha çok ilgi ve sevgi gösterilir. Belki bundan sonra, Kurtuluş Savaşı ve kur- tuluş savaşçılarının önemi daha iyi anlaşılır. Belki bundan sonra, kurtuluş savaşçılarına saygı, ‘geçmişte kalmak’ değil, ‘güvenle geleceğe bakmak’ olarak görülür. [email protected] Adli Tõp’tan hekimlere gözdağõ SİBEL BAHÇETEPE Adli Tõp Kurumu, Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) dinci Anadolu’da Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üz- mez’in serbest kalmasõnõ sağlayan 6. İhtisas Kurulu hakkõnda düzenledi- ği basõn açõklamasõna katõlan kurum hekimlerinden Doç. Dr. Serhat Gür- pınar, Dr. Elif Kırteke ve Dr. La- le Tırtıl hakkõnda soruşturma başlattõ. TTB Merkez Konseyi Başkanõ Prof. Gençay Gürsoy soruşturma- ya ilişkin yaptõğõ değerlendirmede, Adli Tõp Kurumu’nun eleştiriye ta- hammülünün olmadõğõnõ belirterek şunlarõ söyledi: “Kasıtlı olarak gi- rişimde bulunulduğu belli, amaç- lanan gözdağı vermek ve hekim- leri sindirmek. Adli Tıp Kurumu kışla değildir, görev yerine terk di- ye bir şey söz konusu olamaz.” Mahkemelerin, Adli Tõp Kuru- mu’nu tek bilirkişi olarak aldõğõnõ ancak “üniversiteleri” de sürece dahil etmesi gerektiğini vurgulayan eski Adli Tõp Kurumu Başkanõ Prof. Oğuz Polat da “Kurum ya- pılanmasını değiştirmeli, ihtisas kurullarında konunun uzmanı hekimler yer almalı” dedi. Adlõ Tõp Kurumu’nda, farklõ olay- larõ incelemek için 6 İhtisas Kurulu bulunuyor. İstanbul’da 17 şube mü- dürlüğü, 57 ilde de aktif taşra şube müdürlükleri yer alõyor. Merkez teş- kilatõnda 615, taşrada 437 personel görev yapõyor. Özellikle AKP’nin Adli Tõp’ta kadrolaşmasõndan sonra tabip oda- larõnõn çeşitli gerekçelerle “mes- lekten men” cezasõ verdiği ancak Adalet Bakanlõğõ’nõn cezalarõ uy- gulamadõğõ, bazõlarõnõn da ödül- lendirildiği ileri sürüldü. YALTIRAKLI’NIN ARAŞTIRMASI Haber Servisi - Yüksek inşaat teknisyeni ve res- toratör A. Cevat Yaltı- raklı, İstanbul’daki tarihi eserlerin restorasyonu, sit alanlarõnõn imara açõlma- sõ ve tarihi eser kaçakçõlõ- ğõ örneklerinin belgele- riyle masaya yatõrõldõğõ “İstanbul’un Dinozor- ları” adlõ araştõrma kita- bõnõ yayõmlatamõyor. Yal- tõraklõ, devletin, anayasa- nõn 63’üncü maddesi ge- reği kültür varlõklarõnõ ko- ruma görevi olduğunu anõmsatarak “Türkiye’de kültür mirası devlet eliy- le yağmalanıyor” dedi. 1990-2006 yõllarõ ara- sõnda zarara uğrayan tari- hi eserlerin incelendiği kitapta, Kültür ve Turizm Varlõklarõnõ Koruma Ku- rulu raporlarõ, mahkeme tutanaklarõ, imar planõ ra- porlarõ, fotoğraflara ve ga- zete haberlerine yer veril- di. 1983’te Kandilli İlk- okulu’na tahsis edilen Kandilli Ali Şükrü Bey Köşkü’nün yenilenmesi çalõşmalarõnda yapõlan usulsüzlüklerle başlayan kitapta, 1933’te Atatürk tarafõndan İstanbul Üni- versitesi’ne tahsis edilen ve 1. sõnõf tarihi eser olan Baltalimanõ Sosyal Tesis- leri’ne Maliye Bakanlõ- ğõ’nca el konulmasõ ile Kõz Kulesi’nin restoras- yonu süreci anlatõldõ. Unakıtan’ın villası... Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan’õn Çamlõca’da- ki villasõ, Dolmabah- çe’deki Gökkafes ve Bey- koz Acarİstanbul proje- lerinin de aralarõnda bu- lunduğu çok sayõda rant ilişkisi de kitapta mercek altõna alõndõ. ‘Yağmalanan kültür’ kitabõ yayõmlanmõyor RECEP KAPUCU ERZURUM - Erzu- rum’a 160 kilometre uzak- lõktaki Hõnõs ilçesinde kõz öğrenci yurdu olmadõğõ için eğitimlerini yarõda bõrak- mak zorunda kalan öğrenci- ler mücadelele- rini sürdürüyor. Hõnõs’a bağlõ köylerde ince- lemelerde bulu- nan AKP Erzu- rum Milletve- kili Saadettin Aydın Hõ- nõs Kaymakamõ Vedat Yılmaz’dan Elanur Rüz- gâr’õn dershaneye gön- derilmesini ve yurt hiz- mete girene kadar ilçe merkezinde barõnmasõnõn sağlanmasõnõ istedi. Ela- nu, ilkokulu köyünde oku- duğunu, ortaokulu ise Hõ- nõs Yatõlõ Bölge Oku- lu’nda tamamladõğõnõ be- lirterek “Yurt olmadığı için öğrenimimi bırak- mak zorunda kaldım. Ama yılmadım. Kendi imkânlarımla Açık Li- se’ye kayıt yaptırdım. Ocakta mezun olacağım. Üniversite okumak isti- yorum. Beni dershaneye gönderin” dedi. ÖĞRENCİNİN OKUMA AZMİ Elanur, üniversiteye gitmek istiyor Dinci yazar Üzmez’in cinsel taciz davasõnda serbest kalmasõnõ sağlayan raporu hazõrlayan 6. İhtisas Kurulu’nu eleştiren kurum üyesi 3 hekim hakkõnda soruşturma başlatõldõ. Türk Tabipleri Birliği, ‘Sindirmek istiyorlar’ açõklamasõnõ yaptõ ÇEBER’E İŞKENCE KESİNLEŞTİ İstanbul Haber servisi - Sarõyer’de dergi dağõtõrken gözaltõna alõnarak tutuklanan Engin Çeber’in Metris Cezaevi’nde gördüğü işkence sonucu yaşamõnõ yitirdi- ği, Adli Tõp Kurumu’nun raporuyla da kesinlik kazan- dõ. 9 sayfalõk raporda, “Kaba dayak denilen işkence yöntemiyle ölümün gerçekleştiği anlaşılmaktadır” denildi. Çeber’in avukatõ Taylan Tanay, sorumlularõn işkence suçuyla yargõlanmasõnõ beklediklerini söyledi. Çeper’in ölümüyle ilgili olarak, biri doktor 19 cezaevi görevlisi açõğa alõnmõş, bir nöbetçi müdür, bir başgar- diyan ve 4 infaz koruma memuru tutuklanmõştõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle