02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2008 CUMA 12 KÜLTÜR KEDİ GÖZÜ VECDİ SAYAR Tiyatronun Ustalarına Saygı [email protected] İstanbul’da Devlet Tiyatrosu’nun eksikli- ğini Şehir Tiyatroları doldurmaya çalışırken özel tiyatrolar perdelerini birer birer açıyor. Bin bir zorluk içinde… Hafta başında, ge- ride bıraktığımız tiyatro mevsiminde özel ve resmi tiyatroların sahnelediği oyunların de- ğerlendirildiği “Tiyatro Dergisi Ödülleri” açık- landı. Biz de bu fırsattan yararlanarak tiyatro- muzun usta oyuncularına, yönetmenlerine bir selam gönderelim. Ama, önce bir başka us- tayı selamlamak istiyorum. Meslektaşım Osman Şengezer’i… Geçen hafta Osman’ın “Dekor ve Kos- tümlü Anılar” adlı yeni kitabının tanıtım top- lantısı vardı. Nicedir görmediğim dostlarla bu- luştuk, Çiçek Arif’in mekânında. Korkunç yağmura rağmen, herkes oradaydı. Anılar anıları kovaladı. Tiyatrocu, eleştirmen, ga- zeteci dostlarla tiyatronun altın yıllarını, Be- yoğlu’nda her akşam onlarca tiyatronun per- de açtığı günleri andık. İşte, o güzel gün- lerden günümüze uzanan bir köprüydü Os- man’ın dekor - kostüm çalışmaları. Bu de- ğerli çalışmayı yayımlayan “Artshop”un ge- nel yayın yönetmeni Vedat Akdamar’ı kut- luyorum. Tüm yayıncıların “çok satan” kitap peşinde koştuğu bir zamanda, büyük ser- mayenin sanat kurumlarının sahip çıkmadı- ğı bir kitabı tiyatro dünyamıza kazandırdığı için. Osman Şengezer’in tiyatro serüvenine mesleğe başladığı 60’lı yıllardan bu yana ta- nığım. İkimiz de Ankara’da başladık, sonra İstanbul’da kesişti yollarımız. Ben, tiyatroya uzun bir ara verdim, ama o hiç yılmadan sür- dürdü mücadelesini. Resmi ve özel sanat ku- rumlarında 470’in üzerinde yapıma imza at- tı. Tiyatro, opera, bale dünyamıza kazan- dırdığı yapıtlardan kapsamlı bir seçki içeren bu yeni kitabının sayfalarını karıştırırken ni- ce anı canlandı gözümün önünde. Anka- ra’daki öğrencilik yıllarımda izlediğim oyun- lar, Ankara Deneme Sahnesi’nden DTCF Sahnesi’ne, Meydan Sahnesi’nden AST’a ve sonra İstanbul’a uzanan anılar… Tiyatro, opera ve bale dünyamızın tüm usta yönet- menleri ile çalışan Osman, kendini tekrarla- mamak, her defasında oyunun özünü ya- kalayan bir eser ortaya koymak için çaba- ladı ve başarılı oldu. Genç kuşakların onun heyecanından öğreneceği çok şey var. Osman, giriş yazısında kitabının “çok faz- la unutkan olan ülkemiz insanı için bir ha- tırlatma dosyası yerine geçebileceği”nden söz ettikten sonra, “Bir mesleği tutkuyla sev- mek, ona bağlanmak, tüm yaşamınızı o mes- leğin içine kapatmak, hem mutluluk veren doyurucu bir duygu, hem de çok zor bir olu- şum” diyor. Gerçekten de “kişinin mesle- ğini yaşam biçimi yapması çok özveri ge- rektiren bir seçim”… Mutluluğun daim ol- sun sevgili Osman… Bu hafta selamlamak istediğim bir başka tiyatro sevdalısı da Mustafa Demirkanlı. O da, ülkemizde büyük mücadele gerektiren bir iş yapıyor ve 194. sayıya ulaşan “Tiyat- ro Dergisi”ni yaşatmakta inat ediyor. Bana Yayın Kurulu üyeliği önerdiğinde, kaça- mazdım elbette…Tiyatro Dergisi Ödülle- ri’ne bu yıl yaklaşık 40 sanatçı ve 4 yapıt aday gösterildi. Derginin ödül sistemi, diğer ödül- lendirmelerden farklı olarak, rasyonel bir sis- teme dayanıyor. Adaylar, mevsim içindeki oyunların yarıdan fazlasını izlediğini beyan eden eleştirmenler arasında yapılan oylama ile belirleniyor ve oylamadaki matematik so- nuca göre ödüller sahiplerini buluyor. Bu yılın “En İyi Yapım” adayları arasında, geçen mevsimin başarılı yapıtlarından dör- dü yer alıyordu: Bana Bir Picasso Gerek (Du- ru Tiyatro), Bir Şehnaz Oyun (İstanbul Dev- let Tiyatrosu), Dalga (Donkişot Prodüksiyon) ve Sivas ‘93 (Dostlar Tiyatrosu). Kazanan Dostlar Tiyatrosu oldu. Yılın Yönetmeni kategorisindeki adaylar ise, Genco Erkal (Sivas ‘93 / Dostlar Tiyat- rosu), Mehmet Ergen (Şeylerin Şekli / Ak- bank Sanat Yeni Kuşak Tiyatro), Nesrin Ka- zankaya (Venedik Taciri / Tiyatro Pera), Yü- cel Erten (Savaş İkinci Perdede Çıkacak / İstanbul Devlet Tiyatrosu) idi. Oy kullanacak olsam, çok zorlanacağımı söyleyebilirim, bu birbirinden önemli çalışmalar arasında. Arif Akkaya’nın da yönetmen adayları arasında yer almasını isterdi gönlüm. Kazanan, Meh- met Ergen oldu. Bana göre de yıla dam- gasını vuran çalışmaydı. Yılın Kadın Oyuncusu dalında da seçimin çok zorlu geçeceğine kuşku yoktu. Ayça Bingöl (Bana Bir Picasso Gerek / Duru Ti- yatro), Demet Tuncer (Müzikaldeki Haya- let / Tiyatro Kedi), Dilruba Saatçi (Fikriye ve Latife / Tiyatro Maan), Özlem Tekin (Kim O / Tiyatrokare), Tilbe Saran (Koca Bir Aşk Çığ- lığı / Aysa Prodüksiyon), Vahide Gördüm (Evlilikte Ufak Tefek Cinayetler / Oyun Atöl- yesi) gibi güçlü adaylar arasından Ayça Bingöl sıyrıldı, bir kez daha... Erkek Oyun- cu dalındaki adayların da hepsi birbirinden başarılıydı: Levent Ülgen (Dalga / Donkişot Prodüksiyon), Mehmet Ali Kaptanlar (Ve- nedik Taciri / Tiyatro Pera), Selçuk Yöntem (Koca Bir Aşk Çığlığı / Aysa Prodüksiyon), Sezai Altekin (Bana Bir Picasso Gerek / Du- ru Tiyatro). Zafer gene Sezai’nin oldu. Diğer kategorilerdeki adayların hepsini say- maya yerim yetmeyecek ama ödül kaza- nanları vurgulamak isterim: Oyun yazarı dalında Yiğit Sertdemir (444 / Altıdan Son- ra Tiyatro), Çeviri de Şükran Yücel (Bana Bir Picasso Gerek), Müzik dalında Çiğdem Erken, Sahne Tasarımı’nda Ali Cem Kö- roğlu ve Barış Dinçel, Giysi Tasarımı dalında Canan Göknil, Işık Tasarımı dalındaysa Yüksel Aymaz ve Yakup Çartık… Hepsi- ni kutluyorum; nice başarılar diliyorum. [email protected] “T ürkiye Etiyopya’nın gerisinde” diyordu dün- kü Cumhuriyet’teki baş- lõk. Dünya Ekonomik Forumu’nun 130 ülke arasõnda yaptõğõ, kadõn erkek eşitliği araştõrmasõnda Türkiye son- dan 7’nci olmuştu. Yani 123. sõra- daydõk. Azgelişmiş birçok ülkenin ge- risinde olduğumuz vurgulanõyordu! Haberin tüm ayrõntõlarõnõ okudunuz umarõm. Rapordan birkaç sayõyõ da ben ekleyeyim: Tunus 103, Ürdün 104, Birleşik Arap Emirlikleri 105, İran 116. sõra- da yer alarak bizden öndeydi. Türki- ye’den sonra gelenler şöyle: Mõsõr 124, Fas 125, Pakistan 127, Suudi Arabis- tan 128 ve Yemen 130. sõrada! Bir okur tepkisini “Yemen’e yedi bastık!” diye gösteriyor, “Haydi kızlar, iyisiniz gene!.. Yatın kalkın Tayyip’e dua edin, sizi dünya şampiyonu yap- mış...” diyerek öfkesini kusu- yordu! Geçen pazar “Kim koruyor bunları” soruma sizlerden gelen tüm yanõtlar hep aynõ yöne işaret ediyordu: Dini, çõkarlara alet etmenin ahlaksõzlõğõna sarõlan zihniyet! Şimdi sorum Cumhurbaşkanõ’na ve Başbakan’a: Nasõl memnun mu- sunuz, gurur duyuyor musunuz, Dün- ya Ekonomik Forumu’nun açõkladõğõ gerçeklerle? İstediğiniz bu mu? İNGİLİZ YARGIÇTAN DERS Bu arada sayõsõz kadõn örgütü yine kollarõ sõvadõ, hem Ceza Kanunu’nda, hem Medeni Kanun’da yapõlmasõ ge- reken değişiklik önerileri hazõrlõyor. Bu çalõşmalar sõrasõnda muhteşem bir derse rastladõm. (Ka-Der’in baş- kanı Hülya Gülbahar’dan naklen sizinle paylaşıyorum:) İngiliz yargõç, gece yarõsõ parktan ge- çen kõzõ korkutan adama 7 yõl, 7 gün hapis verince, şaşõran gazeteciler sor- muş: “Adam kıza elini bile süre- medi. Kaçan kızın çığlıklarına ye- tişenler de adamı yakaladı. Bu 7 yıl, 7 gün çok değil mi?” Yargõcõn yanõtõ hukuk tarihine ge- çecek düzeydedir: “Kızı korkutma- nın karşılığı 7 gündür; 7 yıl, İngiliz kızlarının gece yarısı parkta dolaş- ma özgürlüklerine saldırmanın ce- zasıdır.” Söylemeyi unuttum galiba kadõn-erkek eşitliğinde İngiltere Dün- ya Ekonomik Forumu’nun raporunda 13. sõradaydõ. MÜZİĞİN GÜCÜ Sevgili okurlar, eğer iki gündür şu raporla yatõp kalkmasaydõm bugün si- ze yalnõz ve yalnõz müziğin gücünden söz edecektim. İzmirli dostlarõm telefonda sesleri tit- reyerek anlatõyorlar. “Bugüne dek biz böyle bir şey yaşamadık” diye vur- guluyorlar. En çok, “Halkapınar Spor Salonu’ndaki 16 bin kişiden bi- ri de bendim” diye yüreklerinin ateşini ortaya koyuyorlar. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün anõ- sõna Fazıl Say’õn “Nâzım” ora- toryosunu dinlemenin sevincini ve coşkusunu paylaşõyorlar! Ah keşke ben de orada olabil- seydim diye içim içimi yiyor ama her yere yetişemiyorum! Haftanõn benim için müzik zi- yafeti Mozart’õn Fagot Konçer- tosu’nu Gürer Aykal yönetiminde- ki Borusan Filarmoni Orkestrasõ ve genç virtüöz Burak Özdemir’den dinlemek oldu. Çok yakõndan izle- memiz gereken çok yönlü usta bir sa- natçõ Burak Özdemir. Konseri Egemen Berköz yazdõğõ için ben geçiyorum. ‘Konuk Şef” Bü- lent Eczacıbaşı’nõn işini nasõl ciddi- ye alõp çalõştõğõnõ, Gürer Aykal’dan dinleme fõrsatõnõ buldum. Yalnõz ama- cõn kutsallõğõ değil, çalõşma azmini de önemsememiz kaçõnõlmaz! GERÇEKLEŞEN MUCİZE Birkaç gündür elimden düşürmeden soluk soluğa Ayvalõk’ta gerçekleşti- rilen bir mucizenin öyküsünü okuyo- rum… Bundan tam on yõl önce Filiz Ali’nin düşlerinden kaynaklanan bir serüven… O düşlere hayallere, başta Ayla Erduran, İdil Biret gibi usta ve uzak görüşlü virtüözlerin el vermesi, sonra Ayvalõk’ta evi olanlarõn, Ay- valõk’õ sevenlerin, Ayvalõk’la gönül ba- ğõ, yürek bağõ olan ve Filiz Ali’ye ina- nõp güvenen sayõsõz insanõn katkõsõ, yardõmõ, desteği ve ilgisi… Ama belki en önemlisi, bunca çok insanõn müziğin gücüne inanmasõ… AIMA – Ayvalõk Uluslararasõ Mü- zik Akademisi’nden söz ediyorum. Tam onuncu yaşõnõ doldurdu bu eşsiz kurum. Yöneticisi Filiz Ali, “Ama- cımız, klasik çoksesli müzik eğitimi alan, ancak yurtdışına gidemeyen gençleri uluslararası sanatçılarla buluşturup uzmanlık kursu alma- larına, ufuklarını genişletmelerine olanak sağlamaktı” diyor. 10 yõlda 57’si yabancõ 381 genç Müzik Aka- demisi’nden yararlanmõş. Ders ve- ren hocalar birbirinden usta, dünya ça- põndaki şöhretler! AIMA’nõn on yõllõk serüveni, “Mi- tos Diyarında Çağdaş Bir Kültür Odağı - Ayvalık’tan Bir Masterclass Öyküsü” başlõğõyla kitaplaştõrõlmõş. Sadık Karamustafa’nõn konseptiyle, çok yazarlõ, sõmsõcak bir kitap olmuş! Okur okumaz, Ayvalõk’a gidip bir kon- ser dinlemek ya da akademinin çalõş- malarõnõ daha yakõndan izlemek isti- yorsunuz! Deminden beri söylemeye çalõştõğõm bütün bu müzikli sözcükler, aslõnda geleceğe yatõrõmdan başka bir şey değil! İleri - geri savaşõnda çoksesli- liğe güç verme savaşõ. Hepsi bu! Bu akşam Safranbolu’da “Hemşe- rimiz Leyla Gencer’i Anma Kon- seri”nin de amacõ pek farklõ değil! Yo- lunuz düşerse, Evin İlyasoğlu da, ben de hem bu akşam hem yarõn, kon- sere, sohbete ve imzaya bekleriz… [email protected] faks: 0212. 257 16 50 Not: Sevgili okurlar, yedi toruna iliş- kin tüm güzel sözlere, dileklerinize, me- sajlarõnõza sonsuz teşekkürler. Kadõn-erkek eşitliğinde bir kez daha: Utanç verici yerimiz... Siyami Ersek Hastanesi Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nden aldõğõm kalp ve damar cerrahisi uzmanlõk belgemi çalõnmak suretiyle kaybettim. Hükümsüzdür. Dr. Önder Teskin Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. HAMDİ BEKTAŞ Ayvalık’taki müzik akademisi geleceğe bir yatırım.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle