24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 24 EKİM 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Evrensel Hukuk... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili gerekçeli kararõnõ “hazmedeme- di”. Erdoğan, kararõn CHP dõşõnda taraftarõ ol- madõğõnõ da ileri sürdü. Erdoğan dün gün boyu katõldõğõ programlarda Anayasa Mahkemesi’nin türban kararõna yönelik sert mesajlar verdi. Sabah saatlerinde katõldõğõ TOBB Ekonomi ve Tek- noloji Üniversitesi 2008- 2009 Akademik Yõlõ açõ- lõş töreninde yaptõğõ ko- nuşmada isim vermeden Anayasa Mahkemesi’nin kararõna gönderme yapan Erdoğan, üniversitelerin özgür aklõn ve düşüncenin merkezi olmak durumun- da olduğunu belirtti. Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’nin kararõna yönelik eleştirilerini öğ- leden sonra daha da sert- leştirdi. Başbakanlõk mer- kez binada düzenlediği “Girişimci Bilgi Siste- mi” konulu basõn top- lantõsõnõn ardõndan soru- larõ yanõtlayan Erdoğan, bu karara taraf ne bir akademisyen ne de siya- setçi görmediğini belir- terek, şöyle konuştu: “Sadece CHP zihniye- tinin bunu savunduğu- nu gördüm. Zaten bu işe itirazı olan da ora- sıydı. Tabii bir gerçeği ortaya koyuyoruz. Ya- ni bizler milli iradenin üstünde bir irade tanı- mıyoruz. Demokrasi za- ten bunun en güzel uy- gulamasıdır. Laiklik, bu milli iradenin zaten sahiplendiği anlayıştır.” Anayasa Mahkeme- si’nin kararõnõn bağlayõcõ olduğunu ve buna uymak durumunda olduklarõnõ ifade eden Erdoğan, “Ama bu gerekçeli ka- rar üzerinde daha çok konuşulur, çok yorum- lar yapılır” diyerek söz- lerini şöyle sürdürdü: “Bu karar, her şeyden önce parlamentonun yetkilerini de dışlayan bir karar olması sebe- biyle, milli egemenlik noktasında da tartışıla- cak bir karardır. Buna da inanıyorum ki milli egemenliğin kapsadığı alan içerisinde hareket edenler, yaşayanlar çok daha farklı bir şekilde değerlendirmeye, yo- rumlamaya devam ede- ceklerdir. Özellikle de muhalefet şerhi içeri- sinde en güzel şekilde de zaten bunlar yerini bul- muştur. Takdir edersi- niz ki bununla ilgili ola- rak ülkemizin geleceği noktasında, şunu da açık, net söylemek zo- rundayım: Anayasa Mahkemesi anayasanın üstünde değildir.” MHP’nin teklifine olumlu yaklaştı Başbakan Erdoğan, “MHP’nin Anayasa Mahkemesi’nin yetkile- rinin kısıtlanması yö- nündeki yasa teklifini destekleyecek misiniz?” sorusu üzerine de konuyu değerlendireceklerini be- lirterek, “Bütün mesele şu: Yeter ki burada iyi niyet olsun. İyi niyet ol- duğu sürece de AKP bunların içinde yerini alacaktır” dedi. Sabah televizyonlarda Ergene- kon duruşmasına ilişkin haberleri iz- lerken, bir ara eski faşistin canlı ya- yına bağlandığını gördüm... Kararını çoktan vermişti; Türki- ye’deki gladyo kıskıvrak yaka- lanmış, yargılanmaya başlamış- tı... Muhterem, televizyon kanallarının en seçkin konuklarındandır. Sapla samanı karıştırır, geçmişini per- delemek için her yola başvurur. Yine aynı şeyi yaptı... Konuştukça konuştu... Bilim insanı değil, savcıydı! Susurluk kazasından sonra, devlet içindeki örgütlü silahlı gü- cün ortaya çıkmasından sonra Tansu Çiller ne demişti: “Devleti için kurşun atan da, kur- şun yiyen de şereflidir!” O dönem Tansu Hanım’ın da- nışmanıydı... Tansu Hanım’ın bu sözleri, onun baş yapıtı olarak tarihe yazıldı. 70’li yılların faşisti, şimdilerde demokrasinin ve özgürlüklerin sim- gesi... Engin düşünceye sahip! Neyse ki Zafer Arapgirli, muh- teremin “Türk gladyosu yargılanıyor” saptamasına açıklık getirdi Haber- türk’te. Ergenekon iddianamesinin ina- nılmaz mantığı var: Cumhuriyet gazetesi terörü yo- ğunlaştırıp darbe ortamı oluşturmak için üç kez kendine bomba attır- mış. Salt bununla kalsa iyi! İlhan Selçuk yazılarıyla terör ör- gütüne yön verip, ideolojisini oluş- turmuş. Savcı İlhan Selçuk için yaşam boyu hapis cezası istiyor. İlhan Selçuk haftada altı gün yazıyor. Sabahın köründe basın savcısı tüm yazılarını okuyor İlhan Ağa- bey’in, diğer yazarları okuduğu gi- bi. Eğer yazılar suç öğesi oluştu- ruyorsa basın savcısı zaten dava açıyor. Ergenekon iddianamesinin o inanılmaz mantığı elbet insanı dü- şündürüyor! İlhan Selçuk ve Mustafa Bal- bay’ın gözaltına alınmaları, tutuk- suz olarak yargılanmaları, o inanıl- maz mantık hakkında kimi ipuçla- rı da veriyor. Yargıya elbet güvenimiz son- suz! Ancak, iddianamenin inanılmaz mantığını gördükten sonra Erge- nekon’un bir siyasal hesaplaşma olduğu kuşkusunu içimizden ata- mıyoruz! Uğur Mumcu’dan Musa An- ter’e, Mehmet Sincar’dan Necip Hablemitoğlu’na, Ahmet Taner Kışlalı’dan Hrank Dink’e değin tüm kanlı cinayetlerin aydınlatıl- masını istiyoruz. Aydınlık, özgürlükçü bir Türki- ye’den yanayız! Yaşam hakkını savunuyoruz! Devlet içinde örgütlü silahlı güç- lere, mafyaya karşı yıllardır tavır alı- yoruz! Bu yüzden kendi kendime şu soruyu sormadan geçemiyorum: “Ergenekon’un iddianamesinin inanılmaz mantığı bazı gerçekle- rin üzeri örtülmek için mi?” Türkiye’de ki faili meçhul cina- yetler en çok hangi yıllar işlendi? 1990 başından 2000’e dek! Sıvas katliamı bu iddianamede ni- çin yok? Fırat’ın ötesinde işlenen faili meçhul cinayetler... Cem Erse- ver’in Ankara’da öldürülmesi... Behçet Cantürk ve Savaş Buldan cinayetleri... Kocaeli, Sapanca ve Gebze şeytan üçgeni... Dönemin başbakanları, içişleri bakanları, komutanları, polis mü- dürleri... Susurluk’ta ortaya çıkan ger- çekler! Ergenekon davasının ikinci du- ruşmasında aklıma takılan sorular... Pazartesi günü Cumhuriyet’in başyazısında olduğu gibi, demok- rasiye, hukuk devletine, basın öz- gürlüğüne hizmet bilinciyle göre- vimizi yapacağız. Bundan hiç kimsenin kuşku duy- masına gerek yok! Bunu yaparken Ergenekon id- dianamesinin inanılmaz mantığını da eleştirmekten kaçınmayacağız. Ergenekon iddianamesi 2 bin 450 sayfa... Ayrıca, iddianameye ek ola- rak 450 klasör var... Her klasörde 450-500 sayfa bulunuyor... Bunla- rı da eklersek en 200 bin sayfa... Arkadan bir ek iddianame daha gelecek... İnsanlar bir “korku imparator- luğu”nda yaşıyor gibi... Türkiye “güce tapanlar ülkesi”ne dönüş- türülüyor... Evrensel hukuk polis ve savcılık sorgulamalarında çiğnendi... İn- sanların özel yaşamları ortaya dö- küldü... Yargısız infazlar yapıldı... Yalan mı? Anayasa Mahkemesi’nin kararõnõ ‘parlamento yetkilerini dõşlamak’ olarak yorumladõ ErdoğanhazmedemediAnayasa Mahkemesi’nin kararõnõn bağlayõcõ olduğunu ve buna uymak durumunda olduklarõnõ ifade eden Erdoğan, “Bu karar, her şeyden önce parlamentonun yetkilerini de dõşlayan bir karar olmasõ sebebiyle, milli egemenlik noktasõnda da tartõşõlacak bir karardõr’’ dedi. Anayasa Mahkemesi’nin yetkilerini sõnõrlandõrma çağrõsõnõ yineledi MHP yine devrede ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MHP lideri Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin türbanla il- gili gerekçeli kararõnõn “siyasi” olduğunu ve Meclis’in yetkilerine müdahale anlamõna geldiğini sa- vunarak, türban konusunda işbirli- ğine gittiği AKP’ye, Anayasa Mah- kemesi’nin yetkilerinin sõnõrlandõ- rõlmasõna dönük çağrõsõnõ yineledi. Bahçeli yaptõğõ yazõlõ açõklamada “Yüce mahkemenin iptal kararı- nın üzerinden 139 gün geçtikten sonra açıkladığı gerekçe, bu ko- nuda peşinen verilen bir siyasi hükme zorlama yoluyla keyfi ve suni gerekçe arandığını teyiden göstermiştir” dedi. Bahçeli, Yük- sek Mahkeme’nin anayasal çerçeve dõşõna çõkarak TBMM’nin anaya- sadan kaynaklanan görev ve yetki- lerine müdahale ettiğini, “Yargı ipoteği altına aldığını” vurguladõ. TBMM’nin görev ve yetkilerine müdahale karşõsõnda hareketsiz kalmamasõ gerektiğini kaydeden MHP lideri, şöyle konuştu: “Dev- letin temel organları arasındaki yetki çatışmasının önlenmesi, devletin temel fonksiyonlarının kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun olarak dengeli ve uyumlu bir şe- kilde icrasının sağlanması ve parlamentonun hukukunun ve yetkilerinin korunması amacıy- la gerekli düzenlemelerin yapıl- ması kaçınılmaz hale gelmiştir. MHP, Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkilerini düzenleyen anayasanın 148. ve 153. madde- leri dahil olmak üzere, Meclis bünyesinde en geniş tabanlı mu- tabakatla yapılması kararlaştı- rılacak değişikliklere katkıda bu- lunmaya hazırdır.” AKP’den Haşim Kõlõç’a teşekkür ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP Mer- kez Yönetim Kurulu (MYK), önceki gün Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn başkanlõğõnda yaklaşõk 4.5 saat süren bir toplantõ yaptõ. Toplantõda, Anayasa Mahkemesi’nin türbanla ilgili iptal kararõnõn ge- rekçesi değerlendirildi. Kararõn anayasa, demokrasi ve hukuk devletine uy- gun olmadõğõ vurgulanan toplantõda, CHP’nin iptal başvurusundaki unsurlarõn gerekçede yer aldõğõ gö- rüşü dile getirildi. Kararla Anayasa Mahkemesi’nin TBMM’nin yetkilerini gasp ettiği ve Meclis’in ve- sayet altõna alõndõğõna dikkat çekilen toplantõda, Ana- yasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kılıç’õn karşõ oy yazõsõ ise takdir edildi. Toplantõda, türban ve kapatma davasõ ile ilgili gerekçeli kararõ incelemek üzere hu- kukçu milletvekillerinden oluşan komisyon kuruldu. Toplantõda, yerel seçimlerde aday adaylarõna uy- gulanacak ücret tarifesi de netleştirildi. Büyükşehir belediye başkanõ adaylõğõ için 7 bin 500, nüfusu 100 binin üzerindeki illerin belediye başkanõ adaylõğõ için 3 bin, nüfusu 200 binden fazla olan ilçe belediye baş- kan adaylõğõ için 2 bin 250, belde belediye başkan- lõğõ için de 1000 YTL ücret alõnacak. Adaylardan top- lanacak para ise teşkilatlarda kalacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da TOBB ETÜ 2008-2009 öğretim yılı açılışına katıldı. (AA)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle